En Komik Fıkralar...

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan juani-
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
İLERİ
Matematik dersinde Hoca Kerim'i kaldirip sorar:
"Soyle bakalim Kerim,birdalda 5 kus varsa ve sen birini vurusan kac tane kalir?" Kerim cevap verir:
"Hic kalmaz cunku oburleri de gurultuden urkup kacar." Hoca hafifgulumser:
"Cevap 4 olacakti; ama dusunme seklini begendim"der.
Kerim:
"Simdide benim size bir sorum olacak"der.
"Bir dondurma dukkaninda dondurma yiyen uc kadin var. Birisi dondurmayi yalayarak yiyor, digeri emerek yiyor, sonuncusu ise isirarak yiyor. Sizce iclerinden hangisi evli olandir?
" Hoca gergin bir sekilde: "Seeyyy sanirimemerek yiyen" der. Kerim hafif gulumser:
"Dogru cevap parmaginda yuzuk olan olacakti;ama dusunme seklinizi begendim.".
 
TAMİR
Muso bir gun yorgun eve gelmis.
Karisi:
- Kocacigim su kapiyi tamir eder misin diye sormus.
Muso:
- İyide karicigim ben marangoz muyum demis.
Ertesi gun tekrar Muso yorgun arginevegelir.
Karisi:
- Kocacigim su lavaboyu tamir eder misin? diye sormus.
Muso:
- İyi de karicigim ben tesisatci miyim demis Daha sonra gene Muso'nun yorgun geldigi gunlerden birinde karisi gene sormus
- Muso'cugum su lambayi tamir eder misin? diye sormus
Muso:
-İyi de karicigim ben elektrikci miyim? demis.
Daha sonradan Muso bir guneve geldiginde evdeki kapinin, lavabonun ve lambanin tamir edildigini gormus ve karisina sormus:
- Karicigim bunlari kim tamir etti diye?
Karisi:
- Komsumuz Agop'u cagirdim o tamir etti.
Muso:
- O pust bir sey almadan tamir etmez. Ne verdin ona?
Karisi:
- Bana su sarti kostu, ya bana pasta yaparsin ya da bir kere vereceksin dedi
Muso:
- Tabii sende pasta yaptin degil mi?
Karisi:
- İyi de Muso ben pastaci miyim...
 
CAMEL
Kadinin biri gunde 4 paket Camel iciyormus. Neyse bu kadin yazin tatil icin Turkiye gelmis. En buyuk derdi de yuzerken sigara icememekmis, hatta o yuzden cogu zaman yuzmuyormus bile. Fakat bu arada bir adam dikkatini cekmis kadinin. Adam denize giriyor, yuzuyor yuzuyor ilerideki bir kayaligin uzerine cikiyor mayosundan bir sigara ve cakmagini cikarip keyifli keyifli sigarasini icip tekrar yuzerek geri geliyormus. Bir, iki, uc artik kadin dayanamamis gidip adama bu isi nasil basardigini sormaya karar vermis ve sormus da. Megerse adam sigarasini ve cakmagini bir prezervatifin icine koyuyormus ve prezervatifi dugumleyip mayosunun icine koyarak bu isi basariyormus. Bizim kadin bunu duyar duymaz hemen solugu bir eczanede almis. Eczaci ne istedigini sormus o da "I want a box of preservative please" demis. Eczaci bir kutu preservatif cikartmis. Kadin cok sigara koymayi planliyor ya bakmis bakmis gozune biraz kucuk gelmis, "No, No bigger than this" demis. Neyse adam bir boy buyugunden bir paket daha cikarmis kadin bakmis bakmis yine gozune kestirememis, "No, No bigger than this" demis, adam bir boy daha buyugunun cikarmis kadin onu da begenmemis neyse en buyuk boyu cikarmis onu da begenmemis, eczaci artik dayamamis "Sorry is it for your horse?" diye sormus. Kadin da bu soru uzerine "No, no it is for my Camel" demis. -
 
PENCERE
KadInIn biri dostuyla evde sevi$iyormu$. Birden evin kapIsInIn açIldIGInI duymu$. Tele$a kapIlmI$ ve dostuna e$yalarInI toparlayIp pencereden kaçmasInI söylemi$. Pencere, a$aGIdan yukarIya doGru itilerek açIlan sürmeli pencerelerdenmi$. Adam e$yalarInI toparlamI$ ve pencereyi açmI$. Tam dI$arIya çIkacakken pencere a$aGIya kaymI$ ve adamI sIkI$tIrmI$. KafasI dI$arIda, gOvdesi içeride öylece kalalamI$. Ne kadar uGra$sa da pencereyi yukarI itememi$. Bu arada kadInIn kocasI içeri girmi$ ve vaziyeti görmü$. KadIn da durumu kurtarmak için Imdaaatt!!! Bu adam bana tecavüz etmeye çalI$tI!! diye baGIrmI$. KocasI da öfkelenip Demek öyle! O zaman ben de sana tecavüz edeyim de tecavüz edilmek neymi$ öGren! diyerek adamIn arkasIna yana$mI$. Adam debelenmeye ba$lamI$ ama nafile, kadInIn kocasI dediGini yapacak. Kendini sIkmaya ba$lamI$ belki engel olurum diye. KadInIn kocasI uGra$mI$, zorlamI$, evirmi$, çevirmi$ ama tIk yok. Adam öylece bütün gücü ile sIkIyor kIçInI. BakmI$ olmayacak, karIsIna dönmü$, Getir $u benim kasaturayI da $u deliGi gev$etelim. demi$. Bunu duyan adam da cama tIklamI$ ve yalvaran bir tonla seslenmi$: $eyy, abi, bir daha denesene?
 
DüSE KALKA
Bir Avrupa kasabasinda halk cok hizliymis. Herkes habire esini aldatiyormus. Ancak dini inanislari geregi her seferinde de Kilise'ye gidip gunah cikariyormis. Kilisenin rahibinin canina tak etmis.
Nasil etmesin ki, her gelen ayni seyi anlatiyor "Rahip efendi dun gece falanla yattim."
Bakmis rahip bu is boyle gitmeyecek. Gelenlere "Bundan boyle yattim lafini kullanmayin, ayip oluyor, onun yerine dustum deyin, ben anlarim geregini de yaparim" demis.
Boylelikle laf yayilmis, artik gunah cikarmaya giden herkes "yattim" yerine "dustum" demeye baslamis.
Derken rahip baska kilise gonderilmis, yerine de genc bir rahip atanmis. Genc rahip de hergun gunah cikariyor dogal olarak. Tabii eski rahibin "dusme" sifresinden haberi yok. Gelen herkes de "dun gece dustum" diyor.
Genc rahip buna bir cozum bulunmasi gerektigini dusunerek dogru Belediye Baskani'na gitmis. Demis ki "Baskan bey su kasabanin yollarini yaptirsaniz artik." Baskan sasirmis "Hayrola ne oldu?" diye sormus. Rahip "Ne olacagi var mi?" demis "Her gunah cikarmaya gelen dustugunu anlatiyor."
Belediye Baskani sifreyi bildigi icin gulmeye baslamis. Bunun uzerine genc rahip atilmis "
¸Gulmeyin oyle, bu hafta icinde kariniz bile uc kere dusmus" demis.
 
TEZGAH
60 yasinda bir adam eczaneye girmis.. Tezgahin onunde dunyalar tatlisi bir guzel kiz.. Gogus dekolte, etek super mini..
"Sizde prezervatif bulunur mu?" demis, adam..
"Hangi boy" demis kiz..
"Bilmem" demis adam..
"Ben olceyim" demis kiz. Tezgahin uzerinde uzanmis, fermuari acmis.
Dokunmus ve iceriye seslenmis..
"On tezgaha bir kutu buyuk boy prezervatif, hemen.."
Az sonra icerden bir gorevli elindeki paketi getirip tezgaha birakmis.
Adam paketi almis, parayi odemis, cikmis.
Az sonra 30 yaslarinda bir adam gelmis..
"Sizde prezervatif bulunur mu?.."
"Evet, hangi boy?.."
"Bilmem.."
"Ben bakayim o zaman.."
Kiz egilmis gene fermuari acmis, cikarmis, dokunmus, iceri seslenmis..
"Tezgaha bir kutu orta boy prezervatif, hemen.."
Az sonra gorevli elinde kutu ile gelmis, adam paketi almis, parayi odemis cikmis.
Biraz sonra, bu defa 16 yaslarinda bir delikanli girmis iceri..
"Sizde prezervatif bulunur mu?.."
"Tabii, hangi boy" demis, kiz..
"Bilmem" demis, oglan..
"Ben bakayim o zaman" demis kiz..
Uzanmis, fermuari acmis, cikarmis, dokunmus ve iceri bagirmis..
"Cabuk gelin tezgahi temizleyin hemen!.."
 
iSKENCE
Cin'i kesfe cikan bir seruvenci, ucsuz bucaksiz bozkirlarda kaybolmus. Tam uc ay, otlar yiyerek, agaclar altinda uyuyarak yasamis.. Bir gun bir eski ciftlik evi cikmis karsisina.. Kapiyi calmis.. Bir yasli Cinli acmis..
"Uc aydir sefil haldeyim. Bir kap sicak yemek, bir sicak yatak.. Size hic dert olmam, ne olur" diye yalvarmis adam..
"Peki" demis, ihtiyar Cinli.. "Bu lafini unutma.. Guzel torunuma askinti olursan, Cin'in en korkunc uc iskencesini sana uygularim.."
Guzel torun da aksam yemegine katilmis. Dunyalar guzeli bir kiz. O da dogdugundan beri dedesi ile yalniz. Erkek yuzu gormemis. Adamin da karni doydukca icinde kipirdanmalar baslamis. Gizli gizli bakislar, vaatlerle gecmis yemek.
Yemekten sonra herkes odasina cekildikten az sonra, adamin tavan arasindaki odasinin kapisi acilmis, bir Cin ipegi tul gecelik icinde huri torun adamin once odasina, sonra yatagina suzulmus.. Adam kiza sarilirken "Boyle bir gece uc degil, bin iskenceye deger" demis icinden.
Muhtesem bir gece gecirmisler birlikte.. Sabaha kadar. Gun isirken kiz odasina donmus, adam tum yorgunlugu ile derin uykulara dalmis.
Ogleye dogru bir uyanmis ki, gogsunun uzerinde muthis bir agirlik.. Birden fark etmis ki, uzerinde tam 50 kiloluk bir kaya parcasi var. Kayanin uzerinde de bir yazi:
"Birinci Cin Iskencesi.. Gogus uzerinde 50 kiloluk kaya.."
"Bunun nesi iskence" demis adam icinden.. Kayayi kucaklamis, pencerenin onune gelmis, asagi firlatmis. Tam o anda da, kayanin dibindeki ikinci yaziyi okumus:
"Ikinci Cin Iskencesi.. Sag testisin kayaya bagli.."
Asagi ucan kayayi yakalamasina imkan yok ya.. Adam kendisini de firlatmis kayanin ardindan, hayati pahasina teskilati kurtarmak icin..
Ikinci kattaki ihtiyarin odasinin onunden duserken, camda ucuncu yaziyi okumus:
"Ucuncu Cin Iskencesi.. Sol testisin karyolaya bagli!.."
 
TABLO
Amerika ile Sovyetler arasindaki meshur fuzeler ve Kuba bunaliminin en dehset gunleri.. Kruscef, Kuba'ya gelecekmis.. Kubalilar toplanmis, bir hosluk yapacaklar.. Ulkenin en iyi ressamina basvurmuslar.. "Bir tablo yap..
Adi, 'Kruscef Kubada' olsun" diye.. Ressam "Hadi ordan" demis.. "Ben adami gormedim bile.. Adam hayatinda Kuba'ya gelmedi. Simdi ben nasil
'Kruscef Kubada' diye atmasyondan resim yaparim?.."
Tesaduf bu ya.. Bizim Temel, puro almaya Havana'ya gelmis o sirada.. Sikintiyi duymus..
"Ben size istediginiz tabloyu yaparim. Bana bir sandik puro verirseniz" diye..
Vermisler..
Temel bir hafta sonra, Kubalilar'i cagirmis.. "Iste tablonuz" demis..
Tuvalin uzerini orten bezi hizla asagi cekivermis.. Kubalilar da donuvermisler..
Tabloda, yatakta iki kisi, al takke ver kulah..
"Bu ne" diye gurlemis, Turizm Bakani.. "Bu ne?.. Bu kadin kim?.."
"Kruscef'in karisi" demis, Temel..
"Peki bu ustundeki adam kim?"
"Kruscef'in usagi!.."
"Peki Kruscef nerde ulan!.."
"Kruscef Kuba'da" demis Temel!..
__________________
 
SEYTAN
Ustunden tahta kopruyle gecilen bir derenin oteki kiyisinda yoksul bir koy varmis.
Bir gun ufak tefek seyler satip, gerekirse fal da bakmak icin bir Arap
Baci ugramis koye.
Bir anda koyluler Arap Baci'nin cevresini kusatmislar:
- Sen demisler, sunu bunu satip fal bakmayi birak simdi. Bizim basimiz buyuk dertte. Demincek ustunden gectigin tahta koprunun altinda, dik kulaklari, keci sakali, elinde saziyla hinzir bir Seytan oturuyor. Her sabah ve her aksam; kadin-erkek, genc-yasli, kucuk-buyuk demeden koyde kim varsa hepsinin simsek gibi irzina gecip, yine koprunun altina donuyor..
Biktik usandik sabah aksam becerilip durmaktan. Soyle kuzum, sen bizi kurtarabilir misin o Seytan'dan?
Arap Baci:
- Hele bir yol deneyelim, demis.
Ve koyden ayrilip tahta kopruye gelmis. Egilip bakmis koprunun altina...
Seytan orada...
- Hey Seytan, demis. Senin yapamayacagin hic bir sey yok mudur bu dunyada?
Seytan:
- Yoktur, demis.
Arap Baci mahrem yerinden kivrik bir kil koparip Seytan'a uzatmis:
- Al duzelt bakalim sunu, demis.
Seytan kili duzeltmeye calistikca, kil yeniden kivrilip eski haline donuyormus.
Arap Baci Seytan'i oyle birakip, cekmis gitmis..
20 yil gecmis aradan. Arap Baci'nin yolu yine ayni koye dusmus. Koyluler Arap Baci'yi gorunce bir sevinmisler, bir sevinmisler:
- Sayende kurtulduk, demisler. Senden sonra Seytan bir daha ugramaz oldu koye...
Baci'ya izzet ikramda bulunmuslar, armaganlar vermisler.
Donuste Baci yine koprunun altina egilmis. Bakmis ki Seytan hala daha 20 yil once verdigi o kivrik kili duzeltmeye ugrasiyor.
- Hey Seytan, demis.
Seytan basini kaldirmis.
Arap Baci mahrem yerini tumden gostererek:
- Sen onu hele bir duzelt, bak burada daha ne kadar var, demis.
 
Ali babasina sormus:
- Baba ben nasil dünyaya geldim?
- Gece annenle yatmaya gittigimizde yatagin çevresine seker koyduk. Sabah kalktigimizda sen gelmistin.
Bu fikir Ali'nin ilgisini çekmis ve denemeye karar vermis. Yatarken yataginin çevresine seker koymus. Sabah bütün karinca, böcekler, vs yatagin çevresindeymis.
Ali:
- Ulan demis, simdi size elimin tersiyle bir korum. Ama baba yüregi iste!
 
Temel bir gün bir kitap yazmaya karar verir ve hemen Orhan Pamuk'a koşar 'Sevgili üstat, ben bir kitap yazmaya karar verdim ama çok satsın istiyorum ne yapmalıyım ?' der. Pamuk, bak Temel Türkiye'de tutan üç şey vardır. Birincisi seks, ikincisi asalet, sonuncusu da de gizem. Sen kitaba bunları içeren bir başlık koyarsan kitabın en az on bin satar. Temel hemen başlamış kitabi yazmaya, 3 ay sonra geri gelmiş. Orhan Pamuk kitabın adını sormuş, temel de, 'Kontesi kim s*kti?' demiş. Orhan 'Afferim, çok güzel olmuş, kontes ile asaleti, s*kmekle seksi vurgulamışsın, kim de gizemle ilgili. Ama sana söylemeyi unuttuğum bir şey daha var. Bu baslığa bir de din katabilirsen en çok satanlar listesine tepeden girersin. Temel yine çıkmış ve kitabı değiştirmeye başlamış. 1 ay sonra tekrar geri gelmiş. Orhan Pamuk kitabin adini sorunca Temel: 'Allah Allah, kontesi kim s***i?
 
Barda uzun süre tek başına içki içen adam bir süre sonra barmene "Biliyor musun, ben sol gözümü ısırabilirim" demiş Doğal olarak barmen buna inanmamış. 1,000,000 Lirasına iddiaya girmişler. Adam, takma olan sol gözünü çıkarmış; ısırmış ve barmenin hayret dolu bakışları arasında parayı cebine atmış. Bir kaç kadeh daha içtikten sonra adam gene barmene dönmüş ve "Biliyor musun" demiş; "ben sağ gözümü de ısırırım!" Adamın tavırlarından kör olmadığını; dolayısıyla öbür gözünün de takma olamayacağını düşünen barmen, parasını kurtarabilmek umuduyla hemen 1,000,000 sına iddiaya girmiş. Adam sakin sakin takma dişlerini çıkarıp sağlam olan sağ gözünü de ısırmış. Aradan bir kaç saat geçince, müşteri barmene "İki milyonunu kurtarmak için sana bir fırsat vermek istiyorum" demiş. "İki milyonuna iddiaya girerim ki bu oturduğum yerden taaa öbür köşeye yerleştireceğin bir bira şişesinin içine, bir damla bile etrafa sıçratmadan işeyebilirim." Barmen uzun uzun bu işin altında nasıl bir üç kağıt olabileceğini düşünmüş; bulamamış ve iddiayı kabul etmiş. Salonun en uzak köşesine bir şişe yerleştirmişler ve adam işemeye başlamış. Değil etrafa bir damla damlatmamak; ortalığı tam anlamıyla berbat etmiş. Barmen paralını kurtarmanın sevinciyle olduğu yerde zıplamaya başlamış. Biraz sakinleşince adama dönüp "Kesinlikle kaybedeceğini bile bile neden böyle bir iddiaya girdin?" diye sormuş. "Kaybettiğimi de nerden çıkardınız?" demiş adam; "Şu karşı masada oturan iki asık suratlı adamı görüyor musunuz? İşte onlarla ""barın orta yerine işerim, barmen de sevinçten zıplar"" diye 5'er milyon lirasına iddiaya girdim"
 
İki tavuk markette geziyorlarmış. Yumurta reyonuna geldiklerinde l.tavuk diğerine 40.000 tl değerindeki yumurtaları göstererek "bak bunları ben yaptım"der. Biraz daha ilerler, biraz önceki yumurtalardan daha küçük ve 30.000 tl değerindeki yumurtaları görürler. Bu sefer diğer tavuk "bak bunları da ben yaptım, seninkilerden yapacaktım ama kocam 10.000 tl için kıçını yırtmaya değmez dedi" der.
 
Bir kadınla en çok kimin birlikte olabileceği konusunda bir yarışma yapılıyormuş, dayanırsa kadın dayanamazsa yarışmacı büyük ödülü alacakmış. Nam-ı Kemal de oradaymış. Her postadan sonra da duvara çarpı atılıyormuş. Alman başlamış 1,2,3.. tıkanmış. İngiliz başlamış 3,5,7.. o da tıkanmış. Fransız 15,20.. derken o da kalmış. Bizim Nam-ı Kemal başlamış 70,80,90 derken durmak bilmiyor. Bakmış kadın iş kötü, Nam-ı Kemal'in duracağı yok, 95.yi yaparken "yok efendim bu 94." diye tutturmuş. Nam-ı Kemal, "Olur mu hanfendi 95 oldu, burada boşuna mı çarpı atıyoruz, sayıyoruz" dese de kadın dinlemiyor, "hayır bu daha 94." diyormuş. En sonunda bizimki zıvanadan çıkmış: "Başlarım şimdi çarpına da sana da, sil hepsini sıfırdan başlıyoruz!
 
damın biri motosiklet almış. Satıcı adama bir kutu vazelin hediye ederek "yağmurlu havalarda bunu metallere sür, pas yapmaz" demiş. Adam motorunu göstermek üzere kız arkadaşına gitmiş. Akşama doğru kız "gel seni bize ***ürüp ailem ile tanıştırayım, hem de akşam yemeği yeriz." demiş. Hemen arkasındanda bir hatırlatmada bulunmuş. "Yalnız dikkat et bizim evde yemek yerken kimse konuşmaz. Konuşan olursa o bütün bulaşıkları yıkar..." Adam 4 kişinin bulaşığından ne olacak diye düşünürken eve girdiklerinde bir de ne görsün dağ taş her yer bulaşık...Uulan bir konuşursak yandık demiş... Yemek yerken aklına "Ben şimdi bu kızın elini tutsam kimse bir şey diyemez." fikri gelmiş. Kızın elini tutmuş, kimseden çıt yok. Bir de öpeyim demiş, Öpmüş gene çıt yok.. Ulan ben bununla bu işi burada pişireyim demiş. Herkesin gözü önünde kızla yatmış ama gene çıt yok.. Adam iyice pişkinliğe vurup yahu bunun anası da güzelmiş deyip onunla da yatmış. Gene çıt yok. Tam bu sırada dışarıda gök gürleyip yağmur yağmaya başlamış. Bizimki motoru paslanmasın diye aldığı vazelini cebinden çıkardığı anda kızın babası bağırarak ayağa fırlamış. "Tamam tamam koy onu yerine bulaşıkları ben yıkarım"
__________________
 
Karı koca oturmuş televizyon izlerken, erkeğin canı sevişmek ister. Gider mutfaktan bir bardak su ile iki aspirin getirir, karısına uzatır: - "Al karıcığım, sana su ve aspirin getirdim!" - "Neden hayatım? Başım ağrımıyor ki?" - "Allaha şükür!"
 
10 kişiyi öldürmekten ömür boyu hapis mahkumu olan adam hapisten kaçar. Kaçarken önüne çıkan bir eve girer ve yataklarında uyumakta olan bir çifti esir alır. Adamı bir sandalyeye, kadını da yatağa bağlar. Bir an etrafına bakınıp kadının üstüne atlar ve boynunu öpmeye başlar. Aradan bir dakika bile geçmez, mahkum yeniden ayağa fırlar ve odayı terkeder. Bunun üzerine adam karısıyla konuşmaya başlar: - "Sevgilim, bu adam yıllardır kadın görmemiş. Boynunu nasıl öptüğünü gördüm. Sanırım geri gelince seninle birlikte olmak isteyecektir. Aman ne derse yap, onu sinirlendirme, sadece memnun olmasını sağla ki burdan sağ çıkabilelim. Unutma ki hayatımız buna bağlı. Dayanıklı ol ve unutma, seni seviyorum!" Kadın bu sözler üzerine gülümser ve sakince konuşur: - "Haklısın sevgilim bu adam yıllardır kadın görmemiş ama o sırada benim boynumu öpmüyor, kulağıma senin çok yakışıklı olduğunu, seni çok beğendiğini söylüyordu. Hemen ardından da bana vazelinin banyoda olup olmadığını sordu. Dayanıklı ol ve unutma, ben de seni seviyorum!"
__________________
 
Bir gün doktorlar, tımarhanede yaptıkları araştırmada en akıllı deliyi seçeceklermiş. Bir gün delilerden biri bahçede bulunan havuza düşmüş ve boğulmak üzereymiş. Delilerden biri havuza düşen arkadaşını kurtarmaya çalışmış. Bunu gören doktorlar arkadaşını kurtaran deliyi yanlarına çağırmışlar ve "seni en akıllı seçiyoruz" demişler. Doktorlardan biri: "Peki kurtardığın arkadaşını çağır da sana teşekkür etsin" demiş. Deli: "Gelemez ki!" Doktor: "Neden gelemezmiş?" Deli: "Çünkü kuruması için onu astım!"
 
Akıl hastanesinde koğuşları gezen başhekim, bir delinin oturmuş, birşeyler yazdığını gördü: - "Kolay gelsin ne yazıyorsun?" - "Mektup yazıyorum efendim." - "Yaaa..Kime yazıyorsun?" - "Kendime.." - "Peki ne yazılı mektupta?" - "İlahi doktor bey, deli misiniz siz.. Mektubu daha almadım ki içinde ne yazdığını bileyim?"
__________________
 
Deliler hastanesinde bir deli arkadaşına peygamber olduğunu söyler, arkadaşı da ona inanmaz. - "Oğlum" der, "kafayı yedik de bu kadar da değil." Daha sonra bir diğer arkadaşının yanına gider ve der ki: - "Hasan peygamber olduğunu iddia ediyor". Bunun üzerine diğer arkadaşı: - "Yalan, çünkü ben öyle bir peygamber gönderdiğimi hatırlamıyorum."
 
Geri
Üst