En Komik Fıkralar...

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan juani-
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Gayet güzel bir gün herkes kendi kıvamında ve tadında yolculuk ederken, birden bir telefon sesiyle irkildik.
Gazman'inki gibi çalıyordu. Neyse adam çalan telefonu açtı ve konuşmaya başladı. Biraz argosu rahatsız ediyordu çevreyi ama, asıl
rahatsızlık veren kapalı olması gereken telefonun açık ve kullanılır vaziyette olmasıydı.
Tabi çok geçmeden İETT şoförünün ikaz sesi duyuldu:
-Beyefendi cep telefonuyla bu otobüste konuşmanız yasak!
Adam hiç iplemeden konuşmaya devam etti. Şoför tekrar uyardı:
-Beyefendi kime diyorum, cep telefonuyla konuşmanız yasak, aaaa!
Adam hala konuşuyor, hiç tınmıyor. Şoför daha fazla dayanamadı bir hışımla el frenini çektiği gibi, caaaart diye durdurdu otobüsü ve
herifin tepesine dikildi.
Kardeşim ne laf anlamaz adamsın sen yahu! Bu otobüste cep telefonuyla konuşamazsın. Yasak yahu yasak! Şoförün bu hiddetli
hareketinin ardından telefonla konuşan adam bir an duraksadı ve telefonda konuştuğu kişiye dönerek:
- Alo, Hilmi abi benim bu otobüste cep telefonuyla konuşmam yasakmış abi. Ne yapalım abi, tamam sen konuş ben sadece dinliyorum
abi...
 
Camii hocası hanımlara vaaz veriyormuş. Kadınlardan biri
>sormuş
>-Hocam bir muhendisle yatarsak onun cezası ne kadar
>hoca - 3 sene demiş
>- avukatla yatarsak?
>- 5 sene
>- doktorla yatarsam?
>- 4 sene
>- peki hocam hocayla yatarsam?
>Hoca :
>- seni gidi seniii > ....> sen cennete gitmek istiyorsun
>galiba...
>:-)
 
Adam ölmüş , oğlu hocanın yanına giderek babam Cuma günü öldü
Cennete gider değil mi hoca efendi demiş.
Hoca biraz düşünüp senin baban hatırladığım kadarıyla içki
içiyordu değil mi diye sormuş ?
Oğul : evet ama Cuma günü öldü cennete gider değil mi ?
Hoca : zina da yapıyordu sanırım ?
Oğul : evet ama Cuma günü öldü hocam !
Hoca : kul hakkı yiyip insanlara kötü davranıyordu değil mi ?
Oğul : evet ama hocam Cuma günü öldü
Hoca artık sinirlenip cevabı yapıştırır.
Cuma günü dokunmazlar ama cumartesi günü anasını s..kerler
evladım.
 
Hitler üç esir yakalamis; 1 ingiliz, 1 Fransiz ve 1Yahudi.
"Size birer soru soracagim, bilirseniz sizi birakacagim" demis.
Ingiliz'e sormus,"Titanik kaç yilinda batti?"
Ingiliz hemen cevap vermis,"1912" diye.
Hitler göndermis ingiliz'i.
Fransiz'a sormus bu kez,"Titanik'te kaç kisi öldü?"
Fransiz cevap vermis:"1050".
"Tamam, sen de gidebilirsin" diye özgür birakmis.
Ve Yahudi'ye dönmüs; "Say lan,isimlerini!"
 
adamın bırı evlenecektır ama ılk gece nasıl yapacağını bılmemektedır. babasına durumu anlatır ve babası sen merak etme oğul ben sana kapının onunden yardım ederım der.
adam evlenır gece olur ve babasın sorar ne yapayım babası ılk once gelını soy, gelını soyar sımdı sen soyun der soyunur sımdı ne yapayım baba der babasında sımdı gelının ustune bır yaprak gıbı suzul der
adam tam gelının uztune suzulurken kafası yatağa carpar ve kanamaya baslar adam korkarak kan gelıyor baba dıye seslenır sımdı ne yapayım der
babasıda devam et olum der adam başlar kafayı yatağa vurmaya
 
Üç adam cennetin kapısında sorgu
meleğininkarşısında duruyormuş(doğal olarak
yeni ölmüş adamlar bunlar).
İlk adama nasıl öldüğünü sormuş melek. Adam
anlatmış:
"Uzun süredir karımın beni
aldattığından şüpheleniyordum. İş seyahatine
gitme bahanesiyle evden çıktım ve 2 saat
sonra haber vermeden döndüm. Karım çıplaktı ve
banyodan yeni çıktığını
söyledi ama ben ona inanmadım çünkü
saçları kuruydu. Hırsla evi aramaya
başladım, kimse yoktu, fakat
yatak odasının penceresinde iki el
gördüm.
Yarı çıplak ter içinde bir adamdı bu..
Ellerine vurarak onu aşağı düşürdüm ama çok
şanslıymış, çiçek tarhının üzerine düştü ve
ölmedi.Ben de
buzdolabını üzerine attım. Adam
öldü ama bende kalp krizi geçirdim."
Sıra ikinci adamdaymış:
Şortumu giymiş evimde günlük
sporumu yapıyordum. Koşu bandını fazla
hızlandırmış olmalıyım,
birden şerit koptu ve beni
üzerinden fırlattı,pencereden
dışarı uçtum.
Neyse ki alt katın penceresine tutunabildim.Ama
manyağın biri beni ellerime vurarak aşağı
düşürdü.Neyse ki çiçeklerin üzerine düşüp
kurtuldum ama sapık herif bu sefer de
üzerime buzdolabını attı ve
burdayım işte..."
Sıra üçüncü adamdaymış: "Ben buzdolabının
çinde çıplak bir şekilde bekliyordum, kendimi
burada buldum."...
 
Amelenin biri bigün bigün doktora gitmiş...
doktor:
buyrun
amele:
doktor bey ben sıçamıyorum
naapmam lazım.
doktor:
gel bakalım.
(doktor içerden bezbol sopasını alır ve amelenin kıçına vurur bi kaç kere)
doktor:
git bakalım şimdi şıç
amele:
tamam oldu çok rahat sıçıom.da böyle olmaması için ne yapmak lazım doktor bey
doktor:
yapcanız tek şey sıçtıktan sonra ******zü çimento kağıdı ile silmeyin yeter...
 
Baba, ortaokul üçüncü sınıfa giden oğlunun elinde karneyle salona girdiğini görür. "Allah allah, dönem ne çabuk bitmiş..." diye düşünür ve oğluna seslenir:
-"Getir bakayım şu karneyi!"
-"Al baba..."
Adam karneye bir bakar ki, beden eğitimi ve resim dışındaki tüm dersler zayıf.
-"Bir dediğini iki etmiyoruz, bilgisayar dedin, bilgisayar aldık, ingilizce kursu dedin ingilizce kursuna gönderdik, gitar kursu, müzik aletleri, ne istersen yapıyoruz. Kız arkadaş uğruna harcadığın çiçek parasının haddi hesabı yok. Ne bu notların hali, rezil şey!"
-"Baba... O benim karnem değil ki, senin kitaplarını karıştırıyordum, birinin arasında karnelerinden birini bulmuştum..."
 
Gazetede şöyle bir ilan çıkmış : "Bir müdür aranıyor.Yüksek tahsilli, İngilizce ve Fransızca bilen, askerliğini yapmış, 30 yaşından gün almamış, boyu 1.85'den yukarı ve bekar olması gerekir...
Temel başvurmuş :
-Ben demiş, yüksek tahsil şöyle dursun ilk mektebi bile zor biturdum.İnciluzce de Firansizca da bilmeyrum.Yaşım 45'den yukarı, boyum 1.67...
-Eeee, demişler.Ne demek istiyorsun?
Temel gayet ciddi :
-Bu ilanı verduğunuz müdürlük işi var ya, ha bu iş için bana güvenmiyesunuz demeye geldim...
 
Aldatıyorsam Sebebi Var
Alışveristen sonra evine dönen kadın, kocasını yatakta genc ve guzel bir kadınla yakalayinca dehşete düşer. Ortalığı dagıtmaya kalkışacağı sırada kocası onu durdurur.
"..Şöyle aciklayabilirim..." der..
"Eve donerken bu zavalli kizi gordum. Cok yorulmustu. Onu arabama aldım.
Karnı da acıkmıştı, o yüzden onu eve getirdim ve senin buzdolabında unuttugun rostoyu pisirdim. Kızın ayakkabıları delinmişti. Modası gecti diye artik giymedigin ayakkabılarından bir cift verdim ona. Üşümüştü, o yüzden sana dogum gününde aldıgım fakat rengini begenmedigin icin hic giymedigin suveteri ona verdim. Kizin pantolonu parca parca olmustu, artık senin kalçalarının sıgğmadıgı bir pantolonunu da verdim. Tam çıkmak uzereyken bana "Karınızın artık kullanmadıgı baska birsey var mi bu evde?" diye sordu.. ve işte buradayız..'
 
Adamin birini kirmizi isikta gectigi icin polis durdurmus, adamdan
ehliyet ruhsat istemis. Adam da "Yanimda yok, arkadasin evinde
iciyorduk, sanirim fazla kacirdim, biraz sarhosum orada unutmus olmam
lazım" demis.. Polis dumur olmus tabii..Kirmizi isik, alkol, ehliyet ruhsat yok...Gitmis komiserine durumu anlatmis...
Komiser gelmis adama ehliyet ruhsat sormus, adam cikartip uzatmis hemen.Komiser sasirmis tabiii...
Alkolmetreyi cikarip ufletmis, adamda zerre alkol yok...
Sasirmis tabi..
"Yaw memur bana sizin alkollu oldugunuzu ve ehliyetinizin yaninizda
olmadigini soyledi" demis.
Bizim uyanik donmus komisere..
"Siz ona aldirmayin, pek iyi degil galiba.. Birazdan size kirmizi isikta
gectigimi filan da soyleyebilir"
 
Geri
Üst