Gidenlerin ardından kalanlar

Adak Yaptığım Hüznüm

kaybolacak hüznüm bir gün bu dağlarda
sözüm şu ki arkamdan ağıt yakacak kadınlara
ben neden cenge tutuşmuştum
çürümüş zamanla
öğretin kuşlara aşk derdiyle avunanlara

söylediğim antika türküleri saydıkca
sayıları tükettim
tükenmedim rüzgar törpüledikce
taze ümitlerimi
şiirim dedim can versin ağıtlarınıza.

Şen kızlardan dinlediğim
truvaya aşık adamın köhne hikayesine
şimdi de dağlarda sadalarca rastlamak ne kötü
bakışlarıyla türküleri altın yaldızlı yapan adamın
sömürüşü yamalı urbalı sevgilileri
ne kötü
yavrusunu yüreğine saran ananın yanında
kutsanmış ezgilere feda edilen anaları görmek

ölüm gecesinde mutluydu dedem
ölüpte gidince
yaş bilmeyen gözlerim sel oldu dedi ninem

uysal kasırgalara yaktığım
türkülerden beni azad edin
kapanmış yaraları depreştirmemi hoş görün
tabiblerin yaşamaz dediklerini
kara bulutlarda saklayışımı da
şanlı suları zafer fermanlarını yakışımıda

olacaksa af'sız kalacak tek şeyim
bir gün bu dağlarda kaybolacak hüznüm.
 
GidişLere ve gidenLere dair sözLer okurdun hep gidenLere dair yazıLar..”birgün bana böyle yazılar yazdırmazsin umarım yada yazmassın” derdin.. yazmayacağım derdim.. yazdırmayacağım.Hiçbir sözüme inanmadığın gibi bunada inanmazdın bilirim ve ben sana ilk ve son yaLanımı o zaman söyLemişim.. AnLadım. iyi dinLe bu gidi$ benim gidi$im.. bu sözLer benim sözLerim.. iyi dinLe ..
Ben gidiyorum… Gideyimmi demiyorum gidiyorum diyorum.. Senden istedigim ve bekLedigim ama senin vermedigin 1 damLa sevgiyi beLkide baska koLLarda baska askLarda arayacagım simdi.. BeLki buLamayacagım.. beLki sevmeyeceğim hiçkimseyi seni sevdiğim kadar.. kimseyi kaLbime sakLamayacagım seni sakLadıgım kadar.. Ama sensizlikle ba$ edecegim..
Hicbir zaman seninLe oLamadım ben hicbir zaman kaLbinde oLamadım.. Hep benim kaLbimde oLsanda senbeni hic sevmedin.. biLiyorum. göz göre göre katLandım bu acıya.Sen beni sevdigini söyLerken biLE baska koLLarda avunuyordun.. Baska gözLerdeydin baska sevgiLerde.. sana hic inanmadim belkiama inanmak istedim.. inanmaya calistim.birgün gerçekten sever dedim.. bu kadar tas kalpli olamaz. Ama sen taştanda beterdinanlayamadim..
KimsesizLigimLe bas etmeye caLisirken artik sensizLik ve yaLnızLıkLada cebeLLesecegim biliyorum.. Susacagım.. konusmayacagım. kimseLer anLamayacak kimseLer biLmeyecek.. güLecegim etrafa çevreme… ben ağLayamam biLiyorsun.. agLamayacagım.. gözya$ımı hakedecek kadar degerLi degiLsin sen..!
BunLar sana yazdıgım son satırLar iyi dinLe ve sakLa.. Cunku bundan sonra ben oLmayacagım hayatında.. bundan sonra ben seninLe oLmayacagım.. Bundan sonra seni benim kadar cok sevecek biriLeride oLmayacak hayatinda.. Bundan sonra sana ne süslü ask sözLeriyLe donatıLmıs yazıLar yazıLacak nede gidisLeri anLatan sözLer söyLenecek..
kaLbimde ya$ıyordun ya sen artık yaLnızsın..
artik kimsesizsin..
artik bir sahibin yok..
istedigin kisiLerLe
istedigin gözLerde
istedigin koLLarda
ve yoLLarda yaLan askLarLa harcanabiLirsin artik..
Artık BEN YOKUM..
Artık YALNIZSIN..
YANMALISIN AGLAMALISIN
 
İlişme Yalnızlığıma
Diyorsun ki;
İçimde sana dair henüz oluşmaya başlayan bir kıpırtı var.
Diyorsun ki;
Seni hayatıma katmak istiyorum.
Diyorsun ki;
Mutluluk varılacak yer değil yürünen yolsa gel beraber yürüyelim.
Kulağa çok hoş geliyor söylediklerin biliyor musun?
Bilinmeze açılan yolun karşı konulmaz çekiciliğisınırsızca paylaşabilmek bu yolculuğun daha bir çok yolculuğu beraberinde vaat ettiği masmavi bir ufuk düşlemek.
En çok da özlemlerimin ve tüm yaşamak istediklerimin gerçekleşme olasılığı sımsıcak bir düş gibi tepemde dolanıyor.
Boğazda bir vapur düşlüyorum sonra.
Vapurda omzumun yanıbaşında başka bir omuz. Yanımda durmasından sevinç duyduğum.
Yüzümü okşayan rüzgar. Sevebileceğim başka bir yüzle paylaşmaktan gocunmadığım.
Bedenimde dolanıp dizlerimin bağını çözdüren tatlı bir telaş düşlüyorum.
Güzellikler kuşanıyorum sözcüklerinden. Dünyayı kurtaracak güzellikler hem de.
Diyorum ki;
Yalnızlığımdan hoşnutum ben.
Diyorum ki;
Kendini ve o kıpırtını alıp gidebildiğince uzağa git benden.
Yalnızlığıma ilişme..
 
öyle bir hayat yaşıorumkii cennetide gördüm cehennemidee
Hem kızdım hem güldüm halime.
Öyle bir aşk yaşadım ki Tutkuyu da gördüm pes etmeyi de.
Bazıları seyrederken hayatı en önden
Kendime bir sahne buldum oynadım.
Öyle bir rol vermişler ki okudum okudum anlamadım.
Kendi kendime konuştum bazen evimde
Sonra dedim ki ''söz ver kendine''
Denizleri seviyorsan dalgaları da seveceksin
Sevilmek istiyorsan önce sevmeyi bileceksin
Uçmayı seviyorsan düşmeyi de bileceksin.
Korkarak yaşıyorsan yalnızca hayatı seyredersin.
öyle bir hayat yaşadımki son yolculukları erken tanıdım..


seninle olmanın en acı yanı ne biliyormusun??
seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak.



Senin yanında olan seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak


.


Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun?


Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana...
Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte.
Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek...
Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek.






Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?


Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak...
Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin





her mısrasında seni bulmak.

Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?
Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz
duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek.
Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak.
Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde.
Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime.
Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?
Nereden bileceksin?
Sen benimle hiç olmadın ki.
Olsaydın avuçlarım terlemezdi...
Isırmazdım dilimin ucunu...
Özlemezdim seni yanımdayken...
Kıskanmazdım.
Korkmazdım yollarda yürümekten.
Islanmazdım yağmurlarda...
Yıldızlara aya dert yanmaz
böyle her şarkıda sarhoş olazdım.
Korkmazdım seni kaybetmekten
ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize...
Ve her kulaçta haykırırdım seni..
Ama sen hiç benimle oLmadın kii..benim olmadınkii..



YA AKLIN BAŞKA YERDEYDİ YADA YÜREĞİNN!!!
 
Ey KâLBİM...!

Yazık sana..o kadar çirkinleşmişsin ki..
Seninle konuşmak istediğimyalnızlık kokan gecelerimde..
Bana bir kez olsun "NEYİN VAR SENİN" demedin...
Nefesimi tuttum "ÖLLL" diye ...
Dayanamadım...
Eğer ki imkânım olsaydı söküp atardım seni içimden..
Senden nefrett ediyorum Ey KâLP!

Bir kez olsun gör artık feryadımı...
Gitme benimle kal..
Ne olur bırakma ellerimi..
Ne olur kaçırma gözlerini...
Sana ihtiyacım var Ey KâLP...

Duymuyorsun beni...
Görmüyorsun halimi...
Bilmiyorsun Sevgimi...
Ey KâLP..!
Kalpsizlik yaptığın gecelere lanet olsun...

Gecenin mâtemi üzerime çöktüğünde üşüyorum..
Odamdaki o resmine bakıp bakıp içlenerek ağlarken
Bir kez olsun benimle kalmadı biliyor musun ?
Çok üzülüyorum...
Geceler suskunluğunu bozmuyor nedense..
Ey KALP!!
Senin acı vermeyen yanını özledim..
Bir de sevgilimin gözlerini...

Ben üşüyorum kan ter içinde...
Uyuyamıyorum gün ağarana dağların ardı kızıllaşana dek..
Uykusuzluğuma...
Onsuz kalışıma...
Birde sızılarıma engel olamadın Ey KâLP...!

İyi geceler düşlerin beyaz matemi..
İyi geceler yüreğim..
İyi geceler Kâlbim...

Her öykü..
her şiir..
her hikaye..
Bir can alıp ***ürüyor benden gizlice...
 
Hayatın Bittiği Yerdeyim..!


Bu
Yazdığım son satırlar sana...
Artık ne ismim ne şiirlerim
Ne gölgem çıkmayacak karşına
Hiç bir yerden...


Hiç bir şey
Beni hatırlatan hiç bir iz kalmayacak
Ne günden ne geceden...
Bir yaş gibi siliyorum kendimi gözlerinden.. .


Duymayacaksın artık
Ne ses ne nefes
Ne şarkı ne sitem
Hiç bir şey kalmayacak maziden


Bana ait ne varsa alıp
Yaralı bir güvercin gibi
Son bir çırpınışla
Uçacağım ellerinden


Ne lodos fırtınalarım olacak artık
Seni rıhtımalara sürüyen
Ne de poyrazlarımda
Acı soğuğum kalacak iliklerine dek işleyen ...


Hüzünlü eylüllerimi
Kasvetli şubatlarımı
Kararsız mayıslarımı
Ve çorak ağustoslarımı alıp gidiyorum
Bu taşı toprağı
Havası suyu sen olan şehirden....


Sokak çocuklarının kocaman kara gözlerine bakıp ta
Uzanan avuçlarına bıraktığın bozuk para misali
Verdiğin sevgiyi dağıt şimdi
Kime istersen


Derin bir nefes gibi içine çekip
Sonra bıraktığın ben
Vaz geçtim senden...


Hadi şimdi git nereye gidersen
Camlarda yol gözleyen telaşlı bir anne gibi
Merak eden
Ve seni senden çok düşünen ben
Vaz geçtim senden...


Gidiyorum
Bu havası suyu
Taşı toprağı sen olan şehirden....
Vazgeçtim senden


Vazgeçtim senden....
 
Bazen Sana Bazen De Kendime Kızıyorum
Bazen kalbime kızıyorum
Seni neden sevdi diye
Bazen sana kızıyorum
Beni neden sevmedin diye
Bazen sana bazen de kendime kızıyorum
Bazen senin sevgini
Bağrıma basarım
Bazen de senin sevgini bastığım bağrıma
Senin sevginden yandığı için
Bağrımı söndürecek bir damla su ararım
Bazen sana bazen de kendime kızıyorum
Bazen gündüzü beklerim
Gülmek için yaşamak için
Belki de karanlıktan korktuğum için
Bazen de geceyi beklerim
Ona içimi dökmek için
Hıçkıra hıçkıra ağlamak için
Bazen sana bazen de kendime kızıyorum
Bazen kalbime vururum
Seni neden sevdi diye
Söküp atmak isterim
Bazen de söküp atmaya çalıştığım
Kalbimi senin aşkından sakınırım
Bazen sana bazen de kendime kızıyorum
Ama her defasında
Senin aşkın kalbime sızar
Laf dinlemez ki kalbim
Bazen sana bazen de kendime kızıyorum
 
sevginin olduğu yerde birliktelik vardır…
sevginin olduğu yerde yeşeren umutlar…
Güzel yarınlar….
Sevginin olduğu yerde taptaze bir hayat…



sevginin olduğu yerde paylaşım vardır…
sevginin olduğu yerde filizlenir mutluluklar…
Sıcacık bir dokunuş….
Sevginin olduğu yerde bambaşkadır duygular…
 
Gözlerimi kapattım yokluğumda var olan kendimin üstüne. Çığlığımda taşıdım ellerime sığmayan bensizliği kızıl sancıların içdökümünde.

Rüzgar saçlı bir yalnızlıkta yandım. Nehirler geçti içimden içim nehirlerden geçti; talan edilirken Züleyha´sına aşk düşen bağışlanmış mısralar. Ve şimdi kalbimde adı konulmamış bir süveydanın ölüm günahları. Ve tufanları avuçlayan ömrümde Nuh´un ayak izleri.

Adıma küstüm...

İsimsizliğimin ölgün kentlerinde vurulup duruyorum sana hep altı susuş kala.

Hadi konuşsana!

Susma gözlerime öyle derin derin.

Kimsesizliğimin kimliğine suret olmayacak mısın yoksa? Aynalarda göremediğim hükümsüz yüzümü yüzüne kabul etmeyecek misin? Bak el pençe divan durdum aşkın önünde beni biraz daha susarak acıtacak mısın sesimi?

Biliyorsun rengi mahpus aşkımın mahşere and içen gözleridir sensizlik. Ey boğazıma kadar battığım yağmur hadi al beni! Gözbebeklerinde yıldızlar eriten gece hadi boğ beni!

´´YAĞMUR GECEDEN AL BENİ´´.

Ey Aşk! Güzellik bile sana meftun değil mi? Düşlerimden başka bir hüzünde yaktım mı en meczup tebessümleri?

Bilsen çöle kesmiş tenha bir gökyüzü indi geceme. İçine kan bulaşan tekinsiz uykulara uyudum. Kurak bir intihar düştü şairliğin yazgısına yığıldım kaldım ´´bana inmeye korkan SEN uçurumlarında´´.

Sevdiğim!

Acıya düşen içine içine düşen acıya tufanıma rüzgarlığıma yenik geldim. Tutma ellerimi düşeceksin yoksa.

Duru bir gülüş anında saklısın sen an gibi. Altı harflik susuşun kıyamet ağrısı dilimde. ´Aşk bitti yüzümü buldum´ diyenlerin içten pazarlıklı yalnızlıklarına inat içimin suretisin.

Ellerin yasadışı sevdalarda ıslanan heyula sensizliğim. Gözlerin gül yaprağında kanayışım. Çek gözlerini alnımdan. Yazgıma dokunuyorsun!

Benden saklanabileceğim bir İstanbul var mı gözlerinde? Susmaya dair tekmil suskuları ´´ konuş/sana ´´ dediğinde bozar mı gülüşü yırtılmış kelimeler?

Ey Aşk!

Kara kalemlerin aşkına!

Ten hummalı saçlarında boğulmalarım yetmediyse bil ki; kahrolası bu denizler az gelir ağlayışlarıma. Sen hüzün divanında acının aşkı aşkın acısı. İşte eşiğindeyim! Aşkın mahrem cinnetlerine sunma beni sevdiğim. Azalırım.

Ey Aşk! Kalk ayağa ve ağla tutuşuncaya dek!
Çünkü anlamını gizleyemiyorum aşktan...
 
Bu defa yorgunum ...
Bu defa üzdüler beni
Kırdılar belkide görmediler
Bu defa da ezip geçtiler ..

Kaybettiklerimi parçalanmışlıklarımı bir kenara atmak istedim ama

BU DEFA CANIM ÇOK ACIDI
 
Bir delinin hatıra defterindeki
İmla hatalarıyla dolu
Herhangi bir sayfayım ben...
Bu yüzden
Belayı seviyorum futursuzca.
Yok olmamayı seviyorum
Ölmemeyi hesapsızca!
Meydan okuyabilmeyi seviyorum
Hayata
Zamana
Azraile
Deli cesaretiyle...

Belki de
Bu yüzden
Hep ben galip geliyorum
Ve
Belki de
Bu yüzden
Bir tek kendime kaybediyorum
 
Hayata yenikliğim
Bildiklerinizden değil.
Hani varya anlatamadıklarım
Kendimin bile bilmediği
Ondan işte tüm kayıplarım.
Işıklar sönük.
Ben neyin nöbetindeyim.
Rüzgar bile kesti öfkesini.
Ben neyin isyanındayım ki hala.
Sessizlik en büyük çığlık bana.
Uykusuzluğumun nedeni de derin çığlıkların.
Ağrılı gecemde
Ey başa çıkamadığım dertler
Toplu intihar zamanı...
 
Neyim varsa sevdama dair;
Yaşanmışyarım kalmış
Bırakıp gidiyorum.
Kapıyı kapatmak kadar kolayca

Yollarıkaldırımları
Beni sana taşıyan vapurlarıdolmuşları
Beni senden koparıp alan
Taksilericaddeleri
Bırakıp gidiyorum.

Bir madalya gibi;
Yanlızlığı koyup koynuma
Çekip gidiyorumbu kentten
İLK OTOBÜSLE...
 
Hayata yenikliğim
Bildiklerinizden değil.
Hani varya anlatamadıklarım
Kendimin bile bilmediği
Ondan işte tüm kayıplarım.
Işıklar sönük.
Ben neyin nöbetindeyim.
Rüzgar bile kesti öfkesini.
Ben neyin isyanındayım ki hala.
Sessizlik en büyük çığlık bana.
Uykusuzluğumun nedeni de derin çığlıkların.
Ağrılı gecemde
Eybaşa çıkamadığım dertler
Toplu intihar zamanı...
 
Yeter artık gelmeyin üstüme...Yormayın kalbimi daha fazla!'dedimanlamadılar benianlık bi sinir hali iki güne kalmaz geçer dediler...Kaldıhemde hiç gitmemek üzere...!Tükettiler yüreciğimi tüm ikazlarıma rağmen...!
 
Aslında onlar değildi ihtiyacım olanKızdıklarımdıinceden inceye nazlandıklarımdıincitenlerdi onlar beni...!'Durundaha fazla acıtmayınhal kalmadı yürektegelmeyin üstüme!' dedimanlamak istemediler beni...İşlerine geldi her zulme boyun eğen ben...!Kimseyeartık ona bile ihtiyacım yok çünkü en fazla kendime hasret kaldım ben...!
 
Yine kendime kaldım sonunda..Hiç kimseyi değilkendimi sınıyorum bu ele avuca sığmayan yanlızlığımda...Şikayet etmiyorum!İsyan etmiyorum..Ah etmiyorum bu hale gelmemde katkısı olan hiç bi 'İnsancığa'...!Suçlamıyorumda kimseyi...İzin veren bendim bunlara;Hakkım yok ki...!
 
Yüreğimi susturdum dün gece koyuldum yola...Daha çok yeniyiz ama kararlıyız bu hayat yolunda...Sevmekse;bidaha seveceğim...Ölmekse bu sefer kendim için öleceğim...!Susturdum;Hayatımın sazanlarınıhırsızlarınıoyuncularını...!


Şimdi bi ben yeterim banasusmayacağım asla kendime bidaha...!
 
Babama Selam Söyle


Karlı bir akşamdı ankara'da;
Son kez elele yürümüştük
Bitmesin istediğimiz yola.
Kısacık beraberliğimizin bütün anılarını sığdırmıştık.
Yazarsın bana demiştin.
Bende yazarım sana sık sık.
Ağlıyordum....
Sen görmeyesin diye kaldırmıyordum başımı.
Elimi daha sıkı tuttun
Anlıyordun....
Bu ayrılığa dayanmıyordu kalbim
Öğrettiğim çiçek adlarını unutma dedin
Kelebekleri kitap arasında kurutma
Sık sık fotoğraf çektir yolla bana
Kitaplarım sana emanet
İncitme kimseyi kin büyütme kalbinde...
Beni bekle...
Yol bitti gidiyordun artık; gittin
Sokakta gördüklerimi filmlerdeki aktörleri sen sandım bir süre
Kin büyütmedim kalbimde söz vermiştim sana diye
Kitaplarını okudum kelebeklerine dokunmadım
Öğrendiğim çiçek adlarına yenilerini ekledim
En çok fesleğeni çoban heybesini akşam sefasını sevdim.
Seni beklerken çok şey öğrendim
Yolunu gözlediğim sevdiğim ilk adam...
Nasıl olsa bulacaktır diye her görüşümde aynı sesle seslendim
Uçak babama selam söyle!
Beni kötü rüyalardan uyandıran sevdiğim ilk adam...
Bir bilsen seni nasıl özledim...
Kar yağıyor şimdi otuz yaşım bitti
Kitapların bende kelebekler gibi kar taneleri
Kendi yolumda yürürken hiç unutmadım o cümleyi;
Selamını aldım babacığım
Kin büyütmedim kalbimde....
Küçük kızının gözleri hala senin çiçeklerinde.
Uçak babama selam söyle!
Uçak babama selam söyle!

İclal Aydın
 
Canım Kızım

Canım Kızım;

Meğer sanaymış yolculuğum. Burgun kendime neden yasadığımı sordum; bir anlamı olmalıydı basımdan gecen onca şeyin; bir karşılığım olmalıydı hayatta.bu soruyu sorduğumda kendime yirmi üç yasındaydım. Ellerim yaslanmamıştı henüz ama soluk soluğa kalmış yorgun bir çocuktum bildiğim her şeyden herkesten uzaktaydım..
Yalnızlık yabancılık haksızlık dünya kederleri bir olup yüklenmişlerdi bir gece kalbime. Balkona çıktım dördüncü kattaydım.soğuk bir kıs gecesiydi. Demirleri tuttum caddeyi seyrettim ağlayarak. Göreceksin insan nasıl acır kendine böyle anlarda... Yüz yirmi dokuz numaralı otobüs geçiyordu ve bir kız köşedeki benzinciden çıkmış; elinde bira şişesi ağlıyordu uzundu sacları.kaldırıma oturdu elindeki bira şişesini karşısındaki saat kulesine fırlattı. Saat oniki'ye on vardı ve belli ki ikimizinde canı çok yanmaktaydı...
Annem geldi aklıma bir Pazar dönüşü elimi avucunun içinde kavrayışı ve bana doğumumu anlatısı. Yalnızmış sancıları geldiğinde; çok korkmuş ya başaramazsa diye. Balkona çıkmış insanları seyretmiş başka kadınlarda çekti bu sancıyı diyerek ve başka insanların acılarından güç alarak doğuma girmiş. Doğduğumda yaptığı ilk şey saate bakmak olmuş. Saat öğlen oniki'ye on varmış. İşte böyle demiştim kendi kendime; buraya kadarmış. Sonra çilekli pastayı çaldığım vişneleri limonlu dondurmayı ne çok sevdiğimi düşündüm. Saclarımı uzatacaktım para biriktirip yollara çıkacaktım ve bir daha hiç yirmi üç yaşında olmayacaktım. Büyük kararlardan önce mutlaka bir gece beklemeli eğer sabah aynıysa her şey o zaman düşünmeli bitirmeyi bir hikayeyi.. Ertesi gün güneşli bir sabahtı; çoktan düşmüştü ruhumun ve kederimin ateşi...
O günden sonra neler oldu bir bilsen...sana anlatacak o kadar çok şeyim var ki. Çok korkuyorum severmisin acaba beni? İyi bir anne olabilecek miyim? Koruyabilecek miyim seni? Kalbimde ve zihnimde biriktirdiklerimi eksiksiz iletebilecek miyim sana?
Takvimler bir sonbahar çocuğu olacağını söylüyor. Annende sonbaharda doğmuş bir bebekti. Bu mevsim hüzünlüdür kızım ve çok sever güneşi.şuanda minicik tekmelerinle ben burdayım diyorsun. Gelişine az kaldı. Seni sevinçle beklerken odanı hazırlıyoruz hevesle.ama ne yazık ki odan kadar sessiz ve özenli bir ülkeye gelmiyorsun. İsterdim ki benim gördüklerime sen şahit olma ama onlar sana bile yetişti. Geleceği zamanı kendi seçen biri olarak güçlü ve bendende önde olacağını biliyorum umarım sende seversin karıncaları kedileri ve kelebekleri. Ben babasını çok özleyen bir çocuktum dilerim sen ayrı kalmazsın seni sevinçle bekleyen babandan....
Anneler ve babalar tanıyacaksın bizden başka. Oğluna söz verdiği bisikleti alamadığında notalarla oğlunun adını yazan bıyıklı yorgun babaları ya da kendi giyemediği mavi yirmi üç nisan elbisesini sabaha dek uyumadan kızına diken anneleri sonra kendinden başkasını düşünmeyenleri kendi öfkesinde boğulanları ve yalancıları tanıyacaksın. AŞk'ı tanıyacaksın bir gün kalbim kırılacak ve belki kıracaksın birilerini... İyi bir tamirci ol kızım çabuk onar kırdığın kalplere ve çaresiz kalma kendi kırık kalbine. Sen şimdi kendi öykünü yazmaya geliyorsun.
Hayat iki seçenek sunuyor: ya payına düşen kederi parlatacaksın; ya da ömrünle iyi geçinmeye bakacaksın. İkincisini tercih edersin umarım...
Bana öğretildiği gibi kızım; öğrendiğin çiçek adlarını unutma kelebekleri kitap arasında kurutma kin büyütme kalbinde ve incitme kimseyi...
Dilerim dünyaya geliş nedenini sen çabuk bulursun.yolun acık olsun....

Annen

İclal Aydın
 
Geri
Üst