Gidenlerin ardından kalanlar

....Biz Beraber Öleceğiz....

Biz Beraber Öleceğiz.
Sen Bilsen De Bilmesen De
Göz Bebeklerimde Kalacaksın
Bir De Kalbimde.
İster İstemez ***üreceğim Seni.
Bozuk Yollara Aldırmadan.
Zaman Çabuk Geçer Bilirsin
Gel Şimdiden Tut Ellerimi.
Hiç Pişman Olmayacaksın İnan.
Gönlüm Serilecek Ayaklarına.
Taşları Bile Hissetmeyeceksin.
Hadi GelDurma Aşk Seni Çağırıyor
Beni Kul Etmiş Senin Yoluna
Yüreğimin Acısını Vereceğim Ellerine
Bir Can Borcum Vardı Yaratana.
Bilse Almazdı Çift Gideceğim Yanına
Saklayacağım Seni Hep Göğsümde
Artık Faydası Yok Direnmenin
Nasılsa Geleceksin Bırak
Biz Beraber Öleceğiz.
Bunu Sen De İsteyeceksin.
 
Aşk için bahar.Tehlike her yerdedir...
Vuruluverirsin hiç ummadığın birine.
Ama öyle çarpar ki kalbin duracak gibi aldatır seni.
Bahardan sonra yaz gelir...
Hepimiz biliriz sabun köpüğü gibidir yaz aşkları.
Bence öyle basit değil.
Henüz silinmedi hiçbirinin yarası benden.
Aşk gitti ama acısını bıraktı iz kaldı.
Güz aşkları mevsimine dönünce dönence pencereye sinmiş insanlar gelir gözümün önüne.
Ve yavaş yavaş görünürler etrafta.
Kimi yaza girerken terk ettiği aşkını kimi yaz aşkını düşünür.
Kimi ayrılık planlar ama hala yüreği yanar.Kimi terk edilmişliği sindirmeye çalışır.
Çok azdır taze aşk yakalayan.
Sanki bir doğum öncesi ölüm gibidir.
Sonra kış gelir.
Kimi yüzsüzler yazın hiç aldatmamış gibi eski sevgilisine döner;kimi sadıklar kavuşur...
Kimi yalnızdır kimi yorgun...
O yorgunlar için kış uykusu başlar...
Belki de taze baharlara taze aşklara enerji depolarlar...
Aşk dört mevsimdir herkesin sözlüğünde.
Ama nedense bana bu anlattıklarımı çağrıştırmaz.
Saçmaladım belki de bir paragraf boyu.
Yalan attım.Aslında doğru olsalar bile yalanlardı çünkü hissetmediklerimi yazdım.
Ezbere konuştum.
Aşk kelimesi içimde gebe olduğum bir kelimedir.
Her duyuşumda doğum sancısı çeker doğuramam.Ama gözlerimin önüne o gelir.
Sadece bir bakışına karın ağrıları suyla yatışmalar.
Bir tebessüme ömür bulmak.İtiraf.Saatler süren telefon konuşmaları.
İlk duygular çocuksu güzellikler.
Ve sonra.....Nefessiz kalmacasına ağlamalar.
Izdırap çığlıkları...Kış..Kış..Kış..... Azap....Ve sonunda doğan gün....
Hemen her mevsim aşık olmuşumdur birilerine....Hatta sonbaharda bile...
Ama onca ufaklı büyüklü sevda içinde böylesine derinde var olan
böyle yaktı mı iz bırakan bu kadar çaresiz bırakan
bu kadar arzu illetine hasta eden bu kadar dizginsiz sorgusuz
başına buyruk acımasız bu kadar bugünsüz sevda görmedim.
Ve işte hiç biri böyle koyup böyle yıkıp gitmedi.
Ondan önce hiç biri içimden bir şey ***ürmemişti.
Ondan sonrası zaten ***üremez çünkü ***ürülecek bir şey kalmadı..
İşte o insan beni aşka karşı böyle kelimesiz böyle hayretli böyle çaresiz isteksiz bırakıp gitti..
Şimdi ben nefretten bile aciz isem bana bir şeyler borçlu.
İçimden söküp aldığı bir şeyleri.
Bana beni borçlu.Herkesi seven o sersem yüreğimi..
Benden alıp kaçtığı o masum kızı borçlu.Bana bir dün birde yarın borçlu.
Benim ne günahım vardı da aşk için üç kelime etmekten aciz kalacaktım.
Benim ne günahım vardı da her mevsim başka meyve yemek varken iştahsız kalacaktım.
Yoktu elbet günahım..Onunda yoktu ya..Öfkem susmama engel...
Ama ikimizin de suçu yoktu...Suçlu yoktu..
Benim mevsimim sonbaharsa yaza kışa bahara dönmez...
Benim gibilerin nasibi pencere önüne sinip mazide yaşamak
kendinle kanlı bıçaklı düellolar yapmak...Kendinle savaşmak hırpalamak...
Yaptığının farkına varıp bir de üstüne onun için cezalandırmaktır.
 
SENİ SAKLAYACAĞIM

Seni saklayacağım inan
Yazdıklarımda çizdiklerimde
Şarkılarımda sözlerimde.
Sen kalacaksın kimse bilmeyecek
Ve kimseler görmeyecek seni
Yaşayacaksın gözlerimde.
Sen göreceksin duyacaksın
Parıldayan bir sevi sıcaklığı
Uyuyacak uyanacaksın.
Bakacaksın benzemiyor
Gelen günler geçenlere
Dalacaksın.
Bir sevGiyi anlamak
Bir yaşam harcamaktır
Harcayacaksın.
Seni yaşayacağım anlatılmaz
Yaşayacağım gözlerimde;
Gözlerimde saklayacağım.
Bir gün tam anlatmaya..
Bakacaksın
Gözlerimi kapayacağım..
Anlayacaksın...
 
**Son Vapur**

Hadi git son vapur kalkmadan
Gözlerim gözlerine dalmadan
Sevgin yüreğimi sarmadan
Hadi gitardına dönüp bakmadan

Git belki gönlün uslanır
Git yağmurda durma öyleyüreğin ıslanmasın
Git ama;gönlüne hasret dolmasın
Üzülmeyüzün hep gülsün

Biliyorum gidişin zor ama;gerçek
Bu ayrılıktaki ateşbeni eritecek
Senin gidişin hayatım da yeni bir sayfa açacak
Hadi gityoksa son vapur kaçacak

Şimdi çiçeklere bakıyorum sensiz
Şimdi çiçekler kokusuz
Yine üşüyorumrüzgar acımasız
İnan sensizlikte heşey anlamsız

Güneşin sıcağında öğrendim sevmeyi
Demekki sevgide anlamlıymışayrılık isteği
Sevmekte ayrılık demekmiş
Ayrılıkla sevgi eşleşmiş
 
en kacan urkek ceylansin dagda
Ben pesine dusmus bir canavarim!
Istersen dunyayi cagir imdada;
Sen varsin dunyada bir de ben varim!

Seni korkutacak geçtiğin yollar
Arkandan gelecek hep ayak sesim.
Sarıp vücudunu belirsiz kollar
Enseni yakacak ateş nefesim.

Kimsesiz odanda kış geceleri
İçin ürperdiği demler beni an!
De ki Odur sarsan pencereleri
De ki Rüzgar değil odur haykıran!

Göğsümden havaya kattığım zehir
Solduracak bir gül gibi ömrünü.
Kaçıp dolaşan da sen şehir şehir.
Bana kalacaksın yine son günü.

Ölürsün... Kapanır yollar geriye;
Ben mezarla sırdaş olur beklerim.
Varılmaz hayale işaret diye
Toprağında bir taş olur beklerim.
 
Aşk sende Gitme benden



Sana bir çiçek çizdim;
asla solmasın diye...
Senden bakmasın; hiç kimse görmesin
koklamasın diye...
Gözyaşlarımla sulayıp büyüttüm
ölmesinher zaman hatırlansın diye...
Sana bir çiçek gönderiyorum
artık büyütemiyorum;
ölmesin diye
ben unutuyorum
senasla unutma
artık sen büyüt diye...
 
MECHUL YOLCU
Rüzgar bile susmuşken bu sabah ben ağlarım sevgine
Yağmur bile durmuşken gün batımında
Ben düşünürüm bugünümüzü yarınımızı
Eğlenirken tüm gece şehirler
Ben bir kuru yaprak üstünde yanarım halime...
Yıllar geçer
Yollar biter
Bir gün
Yağmurlar altında kalırsan eğer
Düşünme beni
Çünkü ben;
Yüreğine akan yağmur damlası
Saçlarını okşayan rüzgar
Ve yüreğinde bir yerlerde
Meçhul bir yolcuyum...
 
dün...
yoktuk ya biz çoğalırken şu koca deniz
fener alayına tutuştuğunda ki yakamoz
rengarenk ve siyahında saklandı giz
kaç tomurcuk uçurdu rüzgar yeşil çorak
kaç tohum topladın ki bağrımdan toprak
zarı yırtıldığında filiz...

bugün...
yoktuk ya büyürken bedenimizde sevda
yetmezdi rengi kararmayınca ki canımız
acıdıkça bulur muyduk ki yardan deva
kaç yangın körüklendi ki gözlerimizde kor
kaç sevda açtı bağrımızda ki sümbül mor
rengine sulandığında neden gördük hor..
 
...::KÖŞE::...
Aynı KÖŞEmize Gittim Yine
Herzaman Okuldan Dönmeni Beklediim KÖŞE
Ogün geLmiyeceğini biLe biLe Bekledim
Hayalin Yürüdü bir Kaç kere üzerime
İlk günden Yıkıldım Seni Görmeyince...
Yağmurda Islandığımız Parka gittim
Bu Kez Yağmur Deyil Kar Vardı
Sen deyil HAsretin Vardı
Bir Kez Daha Yıkıldım Seni Göremeyince...
Tavla Oynadığımız Kafeye Gittim
Cayımı Sen Söylerdin bu kez ben istedin
Şarkımızı dinledim Sen geLiceksin diye bekledim
Bir Kez Daha Yıkıldm Sen Gelmeyince...
 
----KUMAR---
Bir Kumar Masasi düsün
Attiğin Her Zar Cektiğin Her Kağıt
Sana Kazandırıyor...
Bir İcki sisesi düsün
Her Kadehi Her Yudumu
Seni Mutlu ediyor...
Bir Yol Düsün
Her Girdiğin Yön Her Yol
Seni Adrese Cıkarıyor...
Birde Sensiz Beni Düsün
Attiği Her Zar Kaybediyor
İctiği Su biLe Efkarlandırıyor
Girdiği Her yol Cıkmaza Gidiyor...
 
SENİ SEVME NEDENİM
Gökyüzünde hiç bulut yoktu
Hayat ve aşk eski bir çocukluk sinemasıydı
Gişe başarısı elde etmemiş bir film gibiydi
Fırtınalar çıkıyordu sokaklarda
Seninle fırtınalara bile yakalanmak güzel ve özeldi aslında
Senin olduğun ve bulunduğun bütün metrekareler kilometrekareler
Benim en gizemli mabedim oluyoru
Seninle geçirilmiş saniyelerin önemi yıllara bile sığmıyordu
Affedilmesi zor bir davaydı
Hakimlere mahkumluk mahkumlara hakimlik ünvanı verilmişti
Seni sevme nedenim
Bir mahkumun hakim olabime hayaliydi
Yani ulaşılması zordu ve bir o kadarda güzeldi
Unutmamak ve özlememek mümkün bile değildi
Aslında sevmek dünyada bırakılan son kaleydi
Hiç bir kötülük yıkamıyordu
Sana gizlice aşk manifestoları bırakıyordum
Yakalanma ihtimalimin olduğu yerlerde
Sana kaçmak en iyi çözüm oluyordu
Ve uzak bir şehir sana olan özlemimle ağlıyordu
Çocuk yüreğimle her akşam sarhoşluklar yaşıyordum...
 
AYRILIK CÜMLELERİ
Bırak gün ağarmış mı
Kuşlar ötüyor mu hala
Bırak bütün bunları...
Sen hangi iklimleri
Hangi mevsimleri ağlattığına bak...
Bir deli seyrinde şimdi yüreğin
Birileri gelir ve gider elbet
Benden ise
Bir kalemde dökülür ayrılık cümleleri
Devamını getiremeyerek...
Yollar yakın mı yüreğine
Açık mı kapadığın kapılar hala
Kimin umrunda...Çünkü ben;
Geldiğinde boşluğu dolduranlardan değil
Gittiğinde yeri doldurulamayanlardan olmayı tercih ettim hep...
 
Yumruğumu masaya vurunca
geçmiyormuş acısı...
ipe sapa gelmez mi biterken
susmuyor işte..
Dost değil
kırılgan
biraz çocuk
adım adım hasret...
Şurada bir yerde kalmıştı
kim bilir ne yapıyor şimdi...
 
GİDİŞ BİLETİ
O yüreğin ne biletler kesti bana
Gittim
Ya da gittiğimi sandım
Döndüm
Başka gidişlere gebe kaldım
Karşılamaların göndermeye zemin hazırlamış meğer
Yeni anladım
Şimdi yine bir bilet istiyorum yüreğinden
Bu sefer sadece gidiş olsun
Bilmeni istediğim birşey var
Geceler ne kadar karanlıksasende benim içimde o kadar koyulaşırsın geceleri
Gecelerim ve ben hep seveceğiz seni
Sen hep bir yerlerde olacaksın
sevgimin kundakçısı biliyorum
Ama bende değilsin artık bunuda biliyorum...
 
iki kenarız biz seninle
asla yan yana gelmeyecek ik kenar
ne dikiş tutar
nede yama olur bizden
hep birşeyler eksik kalır
bir kere yırtıldık
ayrıldık birbirimzden
ne yaparsak yapalım
yan yana gelemeyecek
iki kenarız artık seninle..
 
Biliyor musun?
Gündüzleri işime
Akşamları evime ***ürüyorum
Yastığımı rüyalarımı paylaşıyorum seninle
Beni kahredecek
Ne çok anımız varmış
Gitmediğimiz yer san ki kalmamış
Dün yine arabayı vurdum
Dikiz aynasını kırdım.
Kızdım söylendim trafiğe
Aslında içime çöken sensizliğe
Anlayacağın ayrılığa dair
Her yere benimle geliyorsun...
 
Neden?
Hani ayrılmıştık seninle
Yokluğun berbatmış
Saklayamıyorum seni kendime
Şimdi esmeliydi rüzgar
Yağmalıydı yağmur
Tıpkı benim yerime
Değmeliydi tenine
Yokluğumda şifa olmalıydım her yerine
Örf adet töre neyimize
Belki nasip
Belki bahane
Haklısın
Uzak kalmalıyım
Ayrı olmalıyım
Bu yüzden
Aşk’a söz verdim
Bir da hamı?
Tövbe
Sakin olmalıyım...
Zaman mı ?
Zamanı düşünen kim
 
siyah beyaz televizyonların
solmuş yıldızları gibiyiz artık
yaşlandık...
ne ben eskisi kadar güzel
nede sen eskisi gibi yakışıklısın
seneler geçti üzerimizden
olanla ağırlığınca
yüzümüzde çizgiler
saçımızda aklar bırakarak
ve.....
senide alarak bıraktı beni
çaresizliğimle başbaşa
şimdi boş evimizde
zamanı başa sarıyorum düşüncelerimle
bizi yaşatıyorum anlarla sınırlı olsada
gitme vaktini bekliyorum
usulca.........
 
Gün batar usul usul kararır gece
Bardaktan boşanır yağmur sel olur gider...
Gündüzler geceler ne zaman biter?
Şu batan güneş nereye gider?
Buharlaşır yeniden dökülen su
Bulutları sil pencerenden sevgi devrialemi bu
Yeniden doğar herşey
'Herşey bitti' dediğin anda bir gül kök salar damarlarında
Herşey biter bir şey bitmez...
Herşey biter SEN bitmezsin ne ömrümde ne de gönlümde...
 
BİRİ VAR DÜŞLERİMDE
Birisi var düşlerimde
Bilmediğim
hissedebildiğim yerde çoğalıp duran birisi...
Ona benzettiğim herkesten
korkuyorum biraz...
Benzettiklerime
yakınlaşıp aniden kaçıyorum...
kalbim atarken
ben
duruyorum
benzettiğimde...
Sıcak gülüşünde kaybolmam mı
Yoksa
sıra dışılığında çoğalmam mı beni ona getiren
anlamıyorum bir türlü...
 
Geri
Üst