Gidenlerin ardından kalanlar

RESMİN
Güneş batmak üzereydi
Kızıl ufuklar yanıyordu sanki
Alaca karanlıktı etraf
Sessiz sakindi deniz
Ve sen
Uçuşuyordu saçların rüzgarda
Biraz kızarmıştı yanakların soğukta
Bir şey söylüyecekmiş gibiydi davetkar dudakların
Sevgiyle sıcacık bakıyordu gözlerin
İki yana hasretle açılmıştı ellerin
İşte böyleydi çizdiğim resmin...
 
BU ATEŞ NE ?
Sen...
Dağlarca denizlerce uzaktaki sevgili
Bilir misin?
Ben de özlerim seni
Sesini duymamış
Yüzünü görmemiş olsam da
Bir kere tenine dokunmasam da
Özlerim merak ederim seni...
Meselâ gözlerini merak ederim
İri mi? Siyah mı? Elâ mı? diye
Saçlarını merak ederim
Uzun mu? Siyah mı? Kızıl mı? Diye.
Bilemiyorum ki...
Ben seni bilmez
Sen beni bilmezken
Yüreğimdeki bu ateş niye ???
 
Ben vedayım coğu zaman
Sen yalancı bahar bir bahar bil beni
vazgeçilen bir güz olma ))
Neden mi ???
ÇÜNKÜ:
Zaman akıp giderken hayatımızdan
Kimi zaman ” vazgeçen” oluruz bir merhabada
Bir başkasında “vazgeçilen” belki
Seçeneksizliktir vazgeçilen olmak
Giden gitmiştir ardında boşluğunu bırakarak
Ve siz kalansınızdır
Orda...
Öylece...
 
SEN & BENKİM ?
Fiziki boyutlardan atladım gitti ruhani bir düzlemde sek sek oynama halindeyim...
Diyeceklerim yazacaklarım bir anda birikmiş gibi zaman içerisinde sustuklarımı yazmak değil bir anda binlerce yazıntı var olmuş beynimde anında bir yerden yüklenmiş bunlar ara kablo sen....
Kişisel evrimimin son noktası olsana sen son şeklimi seninle alayım sen olup kalayım....
Beni bir yerlerine koyup saklasana izole etsene beni her şeyden yemeyip içmesem de olur kokunla beslenebilecek haldeyim....Tüm hallerimi de alsana benden...Seninle olduğum her hangi bir boyutu durağanlaştırmak istiyorum sonra o durağan yerden bize özel başka bir kapı açıp çıkmak durağanın içinde hareket halinde olmak...
Nesin sen? Nasıl bir şey?
Neyim ben? Nasıl bir şey?
 
Acıdan ölürmü insan?
Düşünür oldum ben
Eğer seni kaybedersem
Yaşaya bilir miyim ben
Bir başıma sensizliğimde
Nasıl nefes alabilirim ben
Seninle gündüzleri paylaşamazken
Nasıl dayanırım gecelere ben
Ve o gecelerde sen
Neredesin bilirken ben....
 
süpürüp halıların altına gizledi
hiçbir çöplüğe yakıştıramadığı korkularını
kaybetti repliklerini
doğaçlama bir masalda askıda duyguları
ne bulduysa geçirdi yüreğine
büyük durdu kimi
ya da uymadı
bir masalın son cümlesinden kaçtı çocuk
sayamadı
gökten kaç elma düştü ...
her çocuk biraz ben şimdi
dünsüz
yarınsız
masalsız...
 
ÇOCUK
Pas tutmuştu beklemekten
açamadı diline vurulan kilidi
esrik melodilerde asılı duran sol anahtarı
yoktu geri dönecek bir yeri
nereden geldiğini bilmeyen sessizliğin
masalın orta yerinden kaçamadı çocuk
sus pus ...
 
TUT ELLERİMİ
Dokun avuçlarıma
Tut ellerimi
Son sıcaklığım bu biriktirdiğim
Al sende kalsın
Ben giderken...
Üşüyorsun hissediyorum
Bak işte ben son kez seviniyorum
Görürken ısındığını bedeninin...
Ben ölümsü gülümsüyorum
Sen ağlıyorsun bana
Bırak aksın gözyaşı kurur
Sımsıkı tut ellerimi hiç bırakma
Çünkü biliyorum hala üşüyorsun...
Bir yaşam bitiyor
Artık gidiyorum
Hadi tut ellerimi ne olur bırakma hiç
Son sıcaklığım bu işte biriktirdiğim
Al senin olsun
Ben giderken...
 
Aynalara Bakınca
Bugün senin doğum günün
Biliyorum
Sana bir hediye vermeliyim
Ama bir değişiklik yapsak da
Bu defa sen bana bir hediye versen
Olmaz mı?
Ne ifratta ne tefritteyim
Belki sana kendimi tarif edemedim
Ne bileyim
Belki de senin anlamanı bekledim
Anlatması öyle zor ki
Bana yabancı bu konuşmalar
Aynalara bakınca
Gözlerim hakiki beni arar...
 
Uç noktalarda değil düşüncelerim
Her zaman bir orta yol vardır bilirim
Cesaretim bundan doğuyor belki de emin değilim
Emin olduğum bir şey var ki
Seni çok ama çok sevdiğim...
Bugün senin doğum günün
Biliyorum
Sana bir hediye vermeliyim
Ama bir değişiklik yapsak da
Bu defa sen bana bir hediye versen
Olmaz mı?
Garip bulacaksın belki ama
Susmak ömrümün vebali olacak boynuma
Ömrünü hediye eder misin bana?
Sensiz yaşamak çok anlamsız zira...
 
GECE
Gece karanlık
Gece hüzün
Gece matem saati
Gece ağlama vakti
Gece... özlem
Gece...sen
Gece ayrılık yar...ayrılık!
Hangi yılhangi gün olduğu önemli mi ki
gene aynı buz soğuk gece
gene...yalnızlık
gene...sensizlik...
 
Yoksun diye hep var olan
Bitmek bilmeyen karanlık
Tükenmez yalnızlık
Yalnızlık!!
Varlığın
Ben ben hep yalnızdım zaten…
Yalnızım çünkü ‘SEN’ varsın…
‘SEN’!!
Giden
Gitmesi gereken
‘SEN’!!
Kalması gereken
Ama gitmesi gereken
Ve gitmelerin en yakıştığı
Yollara sevdalı yolcu…
‘SEN’!!
SEN... bitmek bilmeyen kaçışım
Bu kadar bendeyken
Bu kadar SEN ’ ken
Yoksun işte
Ve yokluğunla firarda harflerim...
 
Seni yazdım tüm kitaplara düşünce hızımla doldurdum
Yetmedi sayfalar
Kim okudu ki bir satırını hem okusa da ne anlar
Burada olmasa da ölümsüzlükte sonsuza dek birlikte
Seninle olmak için Yüce Rabbime sözüm var
Her yeni buluşumda eskiyeni
Her eskide bir yeni
Arkamdan getiremeyeceklerimde kendimi
Tüketmeyeceğim
“Benimle gelecekler”Beni sana iletiyor...
 
SEN HERŞEYDESİN
Her sevgide bir parça buldum senden
Her sevgiden bir parça
Herkesi toplayıp bir adam yapamadım ya
Kardelen Yüreğim paramparça
Bu yüzdendi hep seninle konuştuğum seninle yaşadığım
Yoksa kendim miydim sende aradığım
Hayır hayır sen beni de aştın
Bende olmayan bir sürü özellik var sende istemem kalsın
Ben bu halimle bir dost bulamadım
Ya sendekiler de eklenirse? Maazallah
Mutsuz da olsam yaşamayı öğrendim Sanal Dünyalarında
Ne tuhaf şu insanlar ne tuhaf şu sıradanlar
Kendilerini üzecek sıkacak ne varsa hepsi kurallarında
Yüce adaleti yargılıyor eşitlik yok diyorlar
Eşitlik olunca da en çok kendileri rahatsız oluyorlar...
 
SANAL

Sevmek... Uzaktan güzel
Aramızda ne varsa özel
Böyle kalsın şu an burda
Sen ve Ben
Yaşanmamış zamanlarda
Sen ve Ben
Sadece forum sayfalarında
Sen ve Ben
Sanal pencereler arkasında..
 
SENSİZLİK
kırık dökük bir bahar sensizlik
yeşeren yaprakların yerinde
sararmış otlar var
sensiz baharımda
ağaçlarda çiçek açmıyor
sen yoksun diye
güneş bile zamanlı zamansız açıyor
düşüncelerim gibi
içimden aglamayı öğrendim
sesiz çığlarımı sadece ben duydum..
sana söyleyecegim kelimeleri tekrarladım
unutmayım diye.
öyle çok oldu ki benden gideli...
bir bahardı gittiğinde
hen hala aynı baharı yaşıyorum
geldiğinde hiçbirşey değişmesin istiyorum
yaşlandığımı görme diye....
 
Bulutlara yazarım adını istersen........................................
Unutulmaz bir destan yaparım ikimizi............................
Resmini çizerim dağların üzerine......................................
Ceza da çekerim hiç suçum yokken...................................
Ulaşamadığım sevdam beni bir dinlesen........................
Bilmiyorum neymiş suçum gerçekten..............................
Elim kırılsın seni incittiysem....................................... .....
Günahım yoksa bu işkence neden?..................................
Üzülüyorum elimde değil anla beni...............................
Müsade istiyorum biraz ağlamaya senden ........................
 
seviyorum diye haykırıyorum..
en dipsiz bir kuyunun en dibinden..
nasıl duyursam sesimi bilemiyorum...
seviyorum diye haykırıyorum..
esefki duyanım yok başka kendimden..
nasıl duyursam sesimi bilemiyorum...
seviyorum diye haykırıyorum..
esefki duyanım yok başka kendimden..
nafile duyan olsa bile kim kurtarabilirki hasretinden...
seviyorum diye haykırıyorum..
en dipsiz kuyunun en dibinden..
ne olur yeter artık dayanamıyorum...
 
Pardon..
Bir dakikanı alabilir miyim aşk?
Biraz soru sorup susucam
Sen öyle yaparmışsın hep kanatırmışsın yarınları
Ben insanlara mı sana mı inanıcam ??????
 
Bu nasıl ayrılık bu nasıl veda
Gözlerin kal diyor dudakların git
Bakışın anahtar gözlerin kilit
Ellerin aç diyor dudakların git.
***************************
Ayrılık; dönüşü olmayan nehir
Yalnızlık yıkılmış bomboş bir şehir
Kaç sevda kül oldu böyle kim bilir
Gözyaşın kal diyor dudakların git.
**************************
Gidersem bir daha dönmeyeceğim
Kalırsam kalbime yenileceğim
Çözemedim seni delireceğim
Gözlerin kal diyor dudakların git.
***********************
Duvardan insin mi resimlerimiz
Yabancı olsun mu isimlerimiz?
Ya o deli dolu gecelerimiz
Anılar kal diyor dudakların git.
**********************
Bu roman da biter belki birazdan
Ne aşklar yıkıldı gururdan nazdan
Ağlıyor besteler yine hicâzdan
 
Geri
Üst