Pir Sultan Abdal Deyişleri (Şiirleri)

EY YEZİT BİZLERDE KIL Ü KAL OLMAZ

Ey yezit bizlerde kıl ü kal olmaz,
Biz Muhammet Ali diyenlerdeniz.
Tarikat ehline mezhep sorulmaz,
Biz Muhammet Ali diyenlerdeniz.

Eğnimize kırmızılar giyeriz,
Halimizce her manadan duyarız.
İmam Cafer mezhebine uyarız,
Biz Muhammet Ali diyenlerdeniz.

Her kimin çerağın yoksa Hak yakar,
Mümin olanları katara çeker.
Aslımız on iki imama çıkar,
Biz Muhammet Ali diyenlerdeniz.

Muhammet Ali'dir Kırklar'ın başı,
Onu sevmeyenin nic'olur işi.
Atalım yezide laneti taşı,
Biz Muhammet Ali diyenlerdeniz.

Biz tüccar değiliz alıp satmayız,
Erkandır yolumuz yoldan sapmayız.
Karnımız geniştir, biz kin tutmayız,
Biz Muhammet Ali diyenlerdeniz.

Baharda açılır gonca gülümüz,
Ol dergaha doğru gider yolumuz.
On iki imamı okur dilimiz,
Biz Muhammet Ali diyenlerdeniz.

Pir Sultan'ım, eyder: Erenler gani,
Evveli Muhammet, ahiri Ali.
Onlardan öğrendik erkanı yolu,
Biz Muhammet Ali diyenlerdeniz.
 
EY YEZİT SEN NEDEN YELDİN KARŞIMA

Ey Yezit sen neden yeldin kastıma,
Erdebil'de Şah Safi'den buyruğum.
İlettin Urum'a çoban eyledin,
Sırtımdaki alet midir çağlığım.

Mağripten de çatal nurlar doğarsa,
Mümin kula Hak rahmeti yağarsa,
Hasan Hüseyin bana sahip olursa,
Yanımdakine çok olur eyliğim.

Ol İmam Zeynel'e merdan uyarsa,
İmam-ı Bakır'dan içer ayarsa,
İmam Cafer buyruğunu duyarsa,
Anın için Hak yanında baylığım.

Musa Kazım ciğerimi yakıyor,
Irmaklar Cennet'te kevser akıyor,
Aslımız İmam Rıza'ya çıkıyor,
Muhammet Ali'ye vardır soyluğum.

Taki Naki'ye iradet getirdim,
Düldül oldum Şah Ali'ye ***ürdüm,
Yöğrük oldum üç yaşında satıldım,
Kimseler de bilmez benim taylığım.

Pir Sultan Abdal'ım, alır satarım,
Askeri Mehdi'ye meyil katarım,
Mansur olup şu cihanı atarım,
Her ağaçta olmaz benim yaylığım.
 
FELEKLER ZUHUR OLALI

Felekler zuhur olalı,
Arttı derdim, fizahım var.
Günahım çoktur, gamım yok,
Mehdi gibi bir mahım var.

Gayettir Ali'nin demi,
İmam Hasan gevher kanı,
Şah İmam Hüseyin gibi,
Muallakta dergâhım var.

İmam Zeynel leyl ü nehar,
İmam Bakır kırdı küffar,
Mehr içinde İmam Cafer,
Şemsi gibi bir mahım var.

Musa-yı Kazım'a düştük,
Ali Rıza'ya eriştik,
Muhammet Taki'den içtik,
Türlü türlü kadehim var.

Pir Sultan'ım Naki candır,
Askeri dindir imandır,
Mehdi sahib-i zamandır,
Mürvetli padişahım var.
 
FETVA VERMİŞ KOCA BAŞLI KÖR KADI

Fetva vermiş koca başlı kör kadı,
Şah diyenin dilin keseyim deyü.
Satır yaptırmış Allah'ın laneti,
Ali'yi seveni keseyim deyü.

Şen kulların örüğünü uzatmış,
Müminlerin baharını güz etmiş,
On ikiler bir arada söz etmiş,
Aşıkların yayın yaşayım deyü.

Hakk'ı seven aşık geçmez mi candan?
Korkarım Allah'tan, korkum yok senden,
Ferman almış Hıdır Paşa sultandan,
Pir Sultan Abdal'ı asayım deyü.
 
FİRDEVS-İ ALA'DA BİR YANAL ELMA

Firdevs-i Ala'da bir yanal elma,
On sekiz bin ilmin nuru dediler.
Muhammet Mustafa Haydar-i Kerrar,
Hünkar Hacı Bektaş Veli dediler.

Babası mektebe çocuk ***ürdü,
Elif be demeden mana yetürdü,
Akıttı pınarı susam bitürdü,
Hacısı hocası beli dediler.

Pirim der ki Bektaşiyim Bektaşi,
Size nasip veren ol nasıl kişi,
Sıkar un ederdi örk gibi taşı,
Budur cümlemizden ulu dediler.

Derildi geldiler halfeler pirler,
Bektaşi namında er yok dediler,
Bize bir yeşil el nasip verdiler,
Görünce tanırız eli dediler.

Er isen, darı çeç üstünde otur,
Ulu kişi isen, maksudun bitir,
Senedin var ise senedin getir,
N'edelim senetsiz eli dediler.

Kimi inandı da beli bes dedi,
Kimi inanmadı senet istedi,
Ol Şah'ım anlara elin gösterdi,
Budur ol Şah'ımız Ali dediler.

Evvel Ali idi sonra Vel'oldu,
Yol erkan bir zaman batında kaldı,
Urum ellerinden nameler geldi,
Budur Hakk'ın doğru yolu dediler.

Pir Sultan Abdal'ım, Şah'ım velidir,
Cihanı bürüyen anın nurudur,
Şüphemiz yok Hak Muhammet Ali'dir,
Bilmeyene Mülcem soyu dediler.
 
GAFİL KALDIR ŞU GÖNLÜNDEN GÜMANI

Gafil kaldır şu gönlünden gümanı,
Bu mülkün sahibi Ali değil mi?
Yaratmıştır on sekiz bin alemi,
Rızıkların veren Ali değil mi?

Gelin vazgeçelim biz bu gümandan,
Vallahi çıkarız dinden imandan.
Şefaat umarız on'ki imamdan,
Onların atası Ali değil mi?

Yaratıldı Mülcem ol oldu düşman,
Kast etdi Ali'ye oldu peşiman.
Kangı kitapta var ol Ömer Osman,
Kur'an'da okunan Ali değil mi?

Bin bir adı vardır, bir adı Hızır,
Her nerde çağırsan orada hazır.
Ali'm Padişahtır, Muhammet vezir,
O fermanı yazan Ali değil mi?

Pir Sultan Abdal'ım, ben bir fukara,
Acep bulunur mu derdime çare?
Günahkarım, nasıl varam huzura?
Divanda oturan Ali değil mi?
 
GAFİL OLMAN HEY ERENLER

Gafil olman hey erenler,
Gelen Murtaza Ali'dir.
Yezid'e batın kılıcın,
Çalan Murtaza Ali'dir.

Alçağa tutmuş yüzünü,
Hakk'a bağlamış özünü.
Kırklar ile bir üzümü,
Yiyen Murtaza Ali'dir.

Turnaya vermiş sesini,
Aşıklar tutsun yasını.
Hem önünce devesini,
Yeden Murtaza Ali'dir.

Ali'dir Allah'ın dostu,
Hü dedi Zülfikar kesti.
Selman'a sünbüllü desti,
Veren Murtaza Ali'dir.

Gülün bağlar deste deste,
Bağlar da gönderir dosta.
Mihmandan bir dolu iste,
Sunan Murtaza Ali'dir.

Derildi çıktı havaya,
İndi döşendi ovaya.
Güvercin donda kayaya,
Konan Murtaza Ali'dir.

Gülün bağlar baka baka,
Bağlar da gönderir Hakk'a.
Ejderhayı iki şakka,
Bölen Murtaza Ali'dir.

Dost bağında kızıl alma,
Gül rengi sararıp solma.
Pir Sultan'ım gafil olma,
Gelen Murtaza Ali'dir.
 
GAM ELİNDEN BENİM ZÜLFÜ SİYAHIM

Gam elinden benim zülfü siyahım,
Peykan değdi sinem yaralandı gel.
Suna başın için ağlatma beni,
Bugün sevdan candan aralandı gel.

Ne çekersin dertli sinem dağ olmaz,
Günler gelir geçer ömür çoğalmaz,
Teşevvüştür yaralarım sağ olmaz,
Göğerdi çevresi karalandı gel.

Gamdan hisar oldu mekanım yurdum,
İşitmez avazım, dinlemez virdim,
Bir değil, beş değil, on değil derdim,
Düğümler baş verdi sıralandı gel.

Hasretine vasıl olam mı böyle?
Mecnuna da baki kalır mı Leyla?
Ölümlü dünyadır gel helal eyle,
Yüklendi barhanam kiralandı gel.

Pir Sultan Abdal'ım haftada ayda,
Günler gelir geçer bulunmaz fayda,
Gönül Hak arzular, canım hayhayda,
Toprağım üstüme kürelendi gel.
 
GECE GÜNDÜZ ARZUMANIM KERBELA

Gece gündüz arzumanım Kerbela,
Gidelim gaziler İmam aşkına.
Serden başka benim sermayem yoktur,
Verelim gaziler İmam aşkına.

Kapıyı çaldı Kırklar'ın birisi,
Birinden mest oldu kalan hepisi.
Sarı Kaya derler Şah'ın korusu,
Konalım gaziler İmam aşkına.

Böyle öter bu yerin bülbülleri,
Ma'na verir hakikatın dilleri.
Taze açmış dost bağının gülleri,
Dereleim gaziler İmam aşkına.

Talip rehberini aklına getir,
Noksan işlerini tamama yetir.
Rıza lokmasını meydana getir,
Yiyelim gaziler İmam aşkına.

Pir Sultan'ım der: Yol uludur deyi,
Cümlemiz hakikat kuludur deyi.
Muhammet çağırır Ali'dir deyi
Çağralım gaziler İmam aşkına.
 
GECE GÜNDÜZ YALVARIRIM PİRİME

Gece gündüz yalvarırım pirime,
Seher vakti On'ki İmam sen yetiş.
Kanım kaynar imamların yoluna
Seher vakti On'ki İmam sen yetiş.

İlettiler bizi Mansur darına,
Hep teberra okudular pirine.
Lanet olsun ikrarından dönene,
Seher vakti On'ki İmam sen yetiş.

Bülbül figan eder bağ u gülşanda,
Mansur'un kimsesi yoktur meydanda.
Bunca sefillerin boynun urganda,
Seher vakti On'ki İmam sen yetiş.

Kimi allar giyer, akçası yoktur,
Kimi şallar sarar, bohçası yoktur.
Vücudum evinin bohçası yoktur,
Seher vakti On'ki İmam sen yetiş.

Pir Sultan'ım "kulhuvallahu ahed",
Can cesetten ayrılmıyor bir saat.
Dün-ü gün zikrim Ali Muhammet,
Seher vakti On'ki İmam sen yetiş.
 
GEL BENİM DERDİME BİR DERMAN EYLE

Gel benim derdime bir derman eyle,
Alemler derdine derman olan Şah.
Kapına yüz sürem, bir ferman eyle,
Gönül yarasına Lokman olan Şah.

Bir ismin Hayder'dir, bir ismin Ali,
Hak Murtaza sensin hem cömert veli.
Cihanın ahiri hem de evveli,
Vilayet mülküne sultan olan Şah.

Seyrangâhın olmuş arşın yücesi,
Düldül'ün sahibi Kanber hocası.
Server Muhammed'in Miraz gecesi,
Yedinci felekte arslan olan Şah.

Musa asasını ejderha kılan,
Leşker-i Yezid'e korkular salan,
Muhammet aşkına Zülfikar çalan,
Kamu müminlere imam olan Şah.

Pir Sultan Abdal'ım, meydanda merdim,
Elimde tesbihim evradım virdim.
Her nereye vardım Ali'yi gördüm,
Garip gönüllere mihman olan Şah.
 
GEL BENIM SARI TAMBURAM

Gel benim sarı tamburam,
Sen ne için inilersin?
Içim oyuk, derdim büyük,
Ben anın'çin inilerim

Koluma taktılar teli,
Söyletirler bin bir dili,
Öldüm ayn-ı cem bülbülü,
Ben anın'çin inilerim.

Koluma taktılar perde,
Ugrattılar bin bir derde.
Kim konar, kim göçer burda?
Ben anın'çin inilerim.

Göğsüme tahta döşerler,
Durmayıp beni okşarlar,
Vurdukça bağrım deşerler
Ben anın'çin inilerim.

Gel benin sarı tamburam,
Dizler üstünde yatıram,
Yine kırıldı hatıram,
Ben anın'çin inilerim.

Sarı tamburadır adım,
Göklere ağar feryadım,
Pîr Sultan'ımdır üstadım,
Ben anın'çin inilerim.
 
GEL BERİ GEL ŞU MEYDANI BİLİRSEN

Gel beri gel şu meydanı bilirsen,
Yedi kere konup göçen Ali'dir.
Şu meydandan eğer haber sorarsn,
Hak ile batını seçen Ali'dir.

Hak dostudur şu meydanı getiren,
Sofra kurup hep açları doyuran.
Peygamber'in köşkünde de oturan,
Müminlere Hû yetiren Ali'dir.

Kim uyardı ¤¤¤¤en yıllık ölüyü?
Kim dokudu bin çiçekli halıyı?
Kırklar meydanında bir kez doluyu,
Serverle nuş edip içen Ali'dir.

Haydar Zülfikar'ı kına takınca,
Bir saatte bir menzile yetince,
Kendi kendin mancınıktan atınca,
Yine pervaz vurup uçan Ali'dir.

Pir Sultan'ım, şu meydana erince,
Şükreyleyip Resullah'a gelince,
Hak eyvallah deyip dara durunca,
Cümle günahlardan geçen Ali'dir.
 
GEL EY ZAHİT BİZİM İLE ÇEKİŞME

Gel ey zahit bizim ile çekişme,
Hakk'ın yarattığı kul bana n'eyler?
Kendi kalbin arıt, bize ilişme,
Bendeki küfr sendek'imana neyler?

Zahit sen bu sırra erem mi dersin?
Erenler halinden bilem mi dersin?
Mescit hak meyhane haram mı dersin?
Hak olan mescide meyhane n'eyler?

Zahit sen bu yola diken ekersin,
Hatıra dokunur, gönül yıkarsın,
Yüküm vardır deyü zahmet çekersin,
Yavuz baçcı yüksüz kervana n'eyler?

Sekiz derler şol Cennet'in kapısı,
Hakk'a doğru açılırmış hepisi,
Korkusun çektiğin Sırat köprüsü,
Onu doğru geçen insana n'eyler?

Pir Sultan Abdal'ım, er haksın er hak,
Münkir olanlardan ıraksın ırak,
Kurdun işi namert lokmasın yemek,
Hak için adanan kurbana n'eyler?
 
GEL GÖNÜL ALLAH DİYELİM
(TEVEKKEL-TÜ TEAL-ALLAH)

Gel gönül Allah diyelim,
Tevekkel-tü teal-allah.
Kudret lokmasın yiyelim,
Tevekkel-tü teal-allah.

Mürşid ile bir olalım,
Dost bağından gül alalım,
Hakk dergahına dalalım,
Tevekkel-tü teal-allah.

Sözü sözle bağlıyalım,
Sözün hükmün sağlıyalım,
Kür deyip de çağlıyalım,
Tevekkel-tü teal-allah.

Açalım yeşil sancağı,
Tütsün Erdebil ocağı.
Gelsin Eba Msülüm çağı,
Tevekkel-tü teal-allah.

Sofu olan Urum gezer,
Kür nehrine kılsın nazar.
Deccal ile olmaz bazar,
Tevekkel-tü teal-allah.

Gel gönül bağa varalım,
Ol bağda güller derelim,
Taktir ne ise görelim,
Tevekkel-tü teal-allah.

Pir Sultan Abdal'ım haşa,
Tüm emekler gitmez boşa.
Taktir neyse gelir başa,
Tevekkel-tü teal-allah.
 
GEL GÖNÜL NAZAR KIL MERDANELERE

Gel gönül nazar kıl merdanelere,
Düşün Ehl-i Beyt'i sabret bakalım.
Sakın akıl yorma efsanelere,
Düşün Ehl-i Beyt'i sabret bakalım.

Haktan ola bu çilenin kolayı,
Mert isen kabul et her bir belayı.
Duymadın mı Şehid-i Kerbela'yı,
Düşün Ehl-i Beyt'i sabret bakalım.

Sabreyle ey gönül geçmez mi bu gam?
Herkes çilesini çekmez mi tamam?
Nasıl geçti Kerbelada serencam?
Düşün Ehl-i Beyt'i sabret bakalım.

Pir Sultan'ım, buna can mı dayanır?
Bir dostum var, gah uyur gah uyanır.
Ehl-i Beyit al kanlara boyanır,
Düşün Ehl-i Beyt'i sabret bakalım.
 
GEL GÜZEL YOLA GİDELİM

Gel güzel yola gidelim,
Adı güzel Ali ile.
Açlar doyar susuz kanar,
Leblerinin balı ile.

İçilmez dolu içilmez,
Sevgili yardan geçilmez.
İkisi birden seçilmez,
Has bahçenin gülü ile.

Ali'm bana neler etti,
Aldı elim dara çekti.
Üstüme yürüyüş etti,
Elindeki dolu ile.

Ağaç kuru devran döner,
Kuş yuvaya bir dem konar.
Doldurmuş dolusun sunar,
Ali'm kendi eli ile.

Erenler lokması nurdur,
Lokmaya elini sundur.
Pir Sultan'ım doğru yoldur,
Ali'm kendi yolu ile.
 
GEL GÜZELİM KAÇMA BENDEN

Gel güzelim kaçma benden,
Yad değiliz, bülbülüz biz.
Biz yol ehli kardaşlarız,
Erkan içinde yoluz biz.

Söyleşelim halden hale,
Dilleşelim dilden dile,
Biz gezeriz ilden ile,
Taze açılmış gülüz biz.

Gel söyleşelim bu sözü,
Hakk'a edelim niyazı,
Ko kınasın iller bizi,
Hak nazarında kuluz biz

Eğer zahirde batında,
Görünen her sıfatında,
Cevahir sarraf katında,
Nadan yanında puluz biz.

Pir Sultan'ım ne ağlarsın,
Gözünden kan yaş dağlarsın,
Sen bizden ateş umarsın,
Yanmış üfrülmüş külüz biz.
 
GEL SENİNLE AHD Ü PEYMAN EDELİM

Gel seninle ahd ü peyman edelim,
Ne sen beni unut, ne de ben seni.
İkimiz de bir ikrarı güdelim,
Ne sen beni unut, ne de ben seni.

Aman kaşı keman elinden aman,
Sürdük sefasını etmedik tamam.
Ehl-i irfan içre olduğum zaman,
Ne sen beni unut, ne de ben seni.

Hem saza mailim, hem de sohbete,
Hem sana mailim, hem de devlete.
Aşkın ile düştüm diyar gurbete,
Ne sen beni unut, ne de ben seni.

Yarimin cemali güneşte mahı,
Sana aşık olan çekmez mi ahı?
Getir ant içelim Kelamullahı,
Ne sen beni unut, ne de ben seni.

Gitme dilber gitme yüzün göreyim,
Al yanaklarına kurban olayım.
Bir emanetim var, sana vereyim,
Ne sen beni unut, ne de ben seni.

Abdal Pir Sultan'ım, çektiler dara,
Düşmüşüm aşkına, yanarım nara.
Bakın ey erenler şu giden yara,
Ne sen beni unut, ne de ben seni.
 
GEL SENİNLE AHDI İMAN EDELİM
(NE SEN BENİ UNUT NE DE BEN SENİ)

Gel seninle ahdı iman edelim,
Ne sen beni unut ne de ben seni.
Bağlanılım bir ikrarda duralım,
Ne sen beni unut ne de ben seni.

Gözlerim yolunu yar yaman yaman,
Sürmedim sefasın oldu bir zaman.
İrfan meclisine vardığın zaman,
Ne sen beni unut ne de ben seni.

Bir yare mailem bir de sıfata,
Yar odur ki yarin emrini tuta.
Belki yolum düştü gidem gurbete,
Ne sen beni unut ne de ben seni.

Gitme dilber gitme yüzün göreyim,
Al yanaklarına kurban olayım.
Bir emanetin var sana vereyim,
Ne sen beni unut ne de sen beni.

Abdal Pir Sultan'ım, çektiler dara,
Düşmüşem aşkına, yanarım nara.
Bakın ey erenler şu giden yara,
Ne sen beni unut ne de sen beni.
 
Geri
Üst