komik fıkralar

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan juani-
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
albay askerlerin sigara içmelerine engel olmak için kantinin duvarına bir yazı asmıştır.yazıda:-sigara öldürürdiye yazıyormuş. ertesi gün oradan geçenalbay yazının altındaki cevabı görmüş türk askeri ölümden korkmaz
1. -houston ahmet kalemimi aldı vermiyor.
2. -houston abi uykum kaçtı ordaysanız muhabbet edelim.
3. -houston..
-evet?
-deniyorum abi orda mısınız diye. yok bi şey.
4. - hüsto abi ruslarla kenetlenme olayı vardı ya.
- evet canım vardı burda yazıyo raporda.
- hah işte mehmet ruslara nah yaptı camdan herifler kenetlenmeyiz diyo.
- aferin canım.. ben arıyorum konsolosu.
5. -houston amirim diyo ki bi kişi daha yollıcakmışsınız. böyle okey oynayamıyomusuz.
-tamam raporunuzda belirtin siz.
6. -deneme 1..2.. deneme.. puff pufffff
-yuzbaşı volkan napıyorsunuz?
-bi karışma be güzelim. benim dayıoğlu tesisatcıda çalışıyo. biliyoruz da yapıyoruz.
7. -hüstiiiinn lan biz hakkaten uzayda mıyız şimdi?
-apollo 31 onaylandı.
-ba......... teknolojiye bak bee.
8. -houston we have a problem
-nası guzelim? neyini kurcaladınız yine aletin? ellemeyin arkadaşım her yerine. bana zimmetli alet ben ugraşıcam sonra.
9. -houston gemi kontolden çıktı. ne yapmam gerekiyor şimdi.
-orda ana panelde kırmızı bir düğme var görüyor musun?
-evet gorüyorum.
-o düğme sana girsin. ah
10. -houston fener maçı kaç kaç
11. - hauston
- yine ne var
- ne güzel ismin varmış senin be. hey allahım be..
12. - hauston kına gecesi ne zamandı
13. -apollo 31 napıyosunuz orda bu duman da ne?
-mangal yakıyoruz güzel kardeşim. hapla olmaz ki bu beslenme işı bilememişsiniz siz.
-karbonmonoksitten zehirlenme ihtimaliniz var derhal söndürün.
-$$. delikanli adama bi şey olmaz
14. - hauston çekirdekleri nereye atayım
- sağda bi boşluk var
- oeaehae yok oldu bu hauston. david copperfield gibi it oğlu it.
15. - huston..abi oyun yok bu alette ?!?
- anlaşılmadı kaşif 12..
- yok abi haşim diil.. şevki ben.. hani tanışmiıştık kokteylde..
- ne diyosun kardeşim ?
- oyun diyorum abi.. en yayık telefonlarda bile snake var raket var.. ayıp valla.
- çıkıp istop oynayın siz anca keser.. hadi bakim..
16. -houston sanırım koaksiyel ateşleme sisteminin duplikasyon bölümünde yakıt sıkışmasından kaynaklanan bir hata var.
-gemi gidiyor mu genç?
-onaylandı houston.
-devam et o zaman devaaam.
17. -houston üşüdüm olm ben gü
 
Hz.Isa bir gun yolda perisan bir adama rastlamis..
Derdini anlamak icin yaklasip sormus neyin var diye..
adam:
-" aman sorma" demis... "oglumu kaybettim onu ariyorum..."
Isa:
-" peki oglunu bir anlat bakayim
adam: -"ellerinde ve ayaklarinda civi delikleri vardi demis..
Isa sok olmus ve adama sarilip haykirmis: -" baba...!"
adam da sasirmis ve o da Isa'ya sarilmis: -" pinokyo...!"
 
Karadenizli Istanbul'a gelmis otele inmis bakmis barda herkes cin-tonik iciyor. O'da icecek ama garsona soylemeye utaniyor ya yanlis soylersem diye. Bir hafta aynanin karsisina gecip calismis:
- Garson bey lutfen bir cintonik!
Sonunda tamam becerdigine inanmis gitmis butun ciddiyetiyle:
- Garson bey lutfen bir cintonik!
Ses yok!
Bir daha soylemis:
- Garson bey lutfen bir cintonik!
- Sen karadenizli misin?
- Eyvahhh demis icinden demek yine dogru durust soyleyemedim dilimden anladi..
Sormus:
- Nereden anladin?
- Burasi otel bari degil banka sube
 
İlkokulda derste küçük Mary elini kaldırıp "İncil'e göre Adem Havva'dan önce dünyaya gelmiş değil mi öğretmenim"
diye sormuş..
"Evet kızım doğru" diye cevap vermiş öğretmeni..
"Ama babam der ki 'Toplumda her zaman kadın erkekten önce gelir'.. Bu bir çelişki yaratmıyor mu?."
Öğretmenin yüzünde muzip bir gülümseme belirerek "Mary.."
demiş "Adem Havva'dan önce geldi.. İnan bana.. Ondan sonraki tüm erkekler de bu kuralı kesinlikle bozamadı!.."
Bir erkek magazininin yaptığı 'kızların bacakları' ile ilgili ankete göre erkeklerin yüzde 19'u tombul bacaklılardan yüzde 27'si zayıf bacaklılardan geri kalanlar ise ikisinin arasındaki bir şeyden hoşlandıklarını söylemişler..
Doktor bey.." demiş hasta "İnanın artık ¤¤¤¤ten soğudum.. Çok çabuk geliyorum.."
"İşiniz etkiliyor olabilir.." diye cevap vermiş doktor "Ne iş yapıyorsunuz?.."
"Ambulans şöförüyüm..!"
New York'ta lüks restoranda garson kız masada oturan üç Japon işadamının deli gibi mastürbasyon yaptıklarını görünce "Heyy..!" demiş kızarak "Ne yapıyorsunuz?.."
" Ç..çok açız..!" demiş adamlardan birisi dikkatini dağıtmamaya çalışıp yaptığı rezilliğe devam ederek
"Eeee?.. Ama yaptığınız şey?.."
"Menünüzün başında 'Önce gelene önce servis' diye yazıyor ya!.."
Bir Çiftçi Üç Nokta Motor şirketinden yeni bir E sınıfı Mersedes alır. Standart ekipman olmayan ekstraların fiyatından rahatsız olmuştur.
Bir süre sonra Üç Nokta Motor un yöneticisi kendi hobi çiftliği için çiftçiden bir inek alır. .
Çiftçi aşağıdaki faturayı düzenler:
Fatura:
1 inek (standard versiyon) taban fiyat $ 2.400
2 renkli (Black/White) ekstra $ 150
Deri kaplama $ 100
Yaz kış kullanım için süt depolama $ 50
4 tane süt musluğuher biri $1250 dan $ 50
2 tampon boynuzda bitertanesi $ 1750 $ 35
Sinek vurucu yarı otomatik $ 30
Doğayla dost ekzos katalizörü $ 60
Her türlü hava ve arazi koşulu için botlar $ 100
2 devre fren sistemi (ön ve arka bacaklar) $ 400
Çeşitli korna melodileri $ 135
Gözler HALOJEN $ 150
Farklı yakıt kullanabilme imkanı $ 1.250
Toplam $ 4.950
 
Adam lüks erkek kuaföründe oturmus bir yandan sakal tirasi yapilirken bir yandan da elleri manikürlenmektedir.
Manikürü yapan sarisin fistik adamin ilgisini çekmekte gecikmez "Güzelim bu gece benimle çikmaya ne dersin??"
Kiz gülümser "Özür dilerim ama ben evliyim."
"Bosversene" der adam "Seninkine telefon et bu gece isin çiktigini eve gelemeyecegini söyle!"
"Istersen sen söyle su anda seni tiras ediyor..."
 
Bir adamin çok büyük bir tarlasy varmistarlasyyla övünür hava atarmis.Ancak bir gün tarlasyna geldiginde onu çok kizdiran birsey görmüs kiTarlasynyn ortasyna birisi bir yol yapmy?oturup beklemeye baslamis ve ilk geleni iyi bir dövecegim demis.Biraz sonra esegin üzerinde bir adam çika gekmismal sahibi adamy e?ekten indirip dövmeye baslamisesek bayilana kadar dövmüsdaha sonrada adamy ayni sekilde bayilana kadar dövmüs.Olayi uzaktan seyreden üçüncü bir sahis sormus ; neden ilk önce esegi dövdün ? adam cevap vermis "ilk önce adamy dövseydim esek kaçardi"
 
Temel Amerikanin durduk yerde Irak'a saldirmasindan rahatsiz olmustur. Bir yolunu bulup baskan Bush'a telefon eder:
"Alooo! Ben Temel olarak size savas acayrum haberunuz olsun!"
Bush gülerek yanitlar:
"He...kac kisilik bir ordun var ki?"
Temel düsünür:
"Hmmm...kayinpirader Idrus halaogli Tursun kaavedeki arkadaslar..." ve yanit verir: "9 kisidur daa!"
Bush icinden kis kis güler ve ciddi olmaya calisarak:
"Temel bey sizin 9 kisilik ordunuza karsilik Amerikan ordusu tam 2 milyon askerden olusmaktadir!" der.
"Hmmm..." der Temel:
"Sizu pir süre sonra arayacagum."
Aradan birkac gün gecer ve Temel Bush'u yeniden arar:
"Baskan savas ilanimuz gecerlidur. Bir miktar ekipman hazirladuk size karsi!"
Bush ilgiyle sorar:
"Neymis bunlar?" "Hacan bizim Tursun'un tiraktörü benim cakaralmaz tüfek bi de kavedeki arkadaslardan birinin bicerdöveri..."
Bush güler:
"Iyi ama benim tam 150 bin tankim 30 bin ucagim ve 10 bin askeri gemim var! Haaa ayrica bu arada askerlerimizin sayisi da 3 milyon oldu!"
Temel yeni gelisme karsisinda biraz sikilmistir:
"Tamam bir müddet sonra sizu yeniden arayacagum."
Birkac hafta sonra Temel Bush'u yeniden arar:
"Baskan savas ilanumuzu ceri alayrum."
Bush merakla sorar:
"Neden?"
Temel moralsiz bicimde yanitlar:
-"Cenevre anlasmasinu incelemisuzdur. 3 milyon savas esirini barinduracak yerimiz yoktur!"
 
Çocukla annesi birgün plaja gitmişler. Annesi güneşlenirken çocuk sürekli annesini üzerine kum serpiyormuş. Annesi
çocuğa ne kadar kızsa da çocuk devam ediyormuş. Bu sırada yanlarına bir Kıro gelmiş. Kıro'nun geldiğini duyan kadın
kıroya:
-Amcası bu çocuk yaramazlık yaparsa döversin değil mi?
Adam pala bıyıklarını sıvazlayarak "Anasını bile ....kerim'' demiş...
 
Adam New York'ta luks bir randevu evinin kapisini calar:
Merhaba Samantha ile gorusmek istiyorum.
Bir dakika efendim.
Adami iceri alirlar.Bir sure sonra cok guzel bir kadin merdivenlerden iner:
Beni aramissiniz.
Evet. Geceyi seninle gecirmek istiyorum.
Tamam ama benim tarifem biraz pahalidir. Geceligi bin dolar.
Parasi onemli degil. Geceyi seninle gecirmek istiyorum.
Beraberce yukari cikarlar. Geceyi birlikte gecirirler. Ertesi gun adam yine randevuevine gelir.
Samantha ile gorusmek istiyorum.
Beyefendi baska kizlarimiz da var.
Umurumda degil Samantha ile gorusecegim.
Samantha gelir :Yine mi sen!
Evet.Geceyi seninle gecirmek istiyorum.
Yalniz fiyatimi hatirliyorsun degil mi? Bin dolar.
Hic onemli degil. Ben geceyi seninle gecirecegim.
Birlikte yukari cikarlaro geceyi de beraber gecirirler.Ertesi gunayni adam ayni randevuevi:
Merhaba Samantha ile gorusmek istiyorum.
Samantha asagi iner:
Tanrim yine mi! Bak devamli musterilere indirim falan yapmiyorum. Fiyatim ayni bin dolar.
Onemli degil. Geceyi seninle gecirmek istiyorum.
Yine yukari cikarlar. Islerini bitirdikten sonra:
Benden bu kadar hoslanman cok guzel ama anlayamiyorum. Uc gece ustuste bana bin dolar odedin. Nerelisin sen?
-"Tel Aviv."
Tel Aviv mi? Benim kizkardesim de Tel Aviv'de yasiyor.
-"Biliyorum sana getirmem icin bana üçbin dolar verdi.."
 
yolcu gemisi okyanusta issiz bir adanin yanindan geçerken yolcular uzun sakalli üstü basi yirtik siska bir adami farketmisler.. Adamcagiz sahilde oradan oraya kosuyor çilgin gibi ellerini salliyor zipliyor bagirip çagiriyormus.. Yolculardan biri
"- Kim bu kaptan?" diye sormus..
"- Bilmem.." demis Kaptan
"- Her sene buradan geçeriz her seferinde de bu manyak böyle kafayi üsütür.."
 
Bir gün köy ahalisi köy kahvesinde bir yandan haberleri izliyorlar mis biryandan da pispirik çeviriyorlarmis. Içlerinden biri (Mustafa Abi) televizyonda Ecevit'i görmüs ve demis:
- Ulan basbakan oldu yüzümüze bakmiyo. Eskiden böylemiydi bea! Etrafimda dolanirdi! Hey bee zaman ne çabuk geçiyor... Tabii kahvedekiler merakla sormuslar:
- Mustafa Abi? Sen nereden taniyorsun Basbakani yahu?
Mustafa Abi istifini bozmadan cevap vermis:
"-Ulan üniversite yillarinda abilik ettim ona! Az ekmegimi yemedi!! Gel gör ki simdi bizi unutmus baksana!"
Kahvedeki ahali inanmamis tabii ki. Mustafa Abi'de inandiirmak için demis ki:
- Gelin ulan! Meclisin önüne gidiyoruz. Çikista yakalayacagiz Ecevit'i. O zaman anlarsiniz yalan mi degil mi??
Hepbirlikte T.B.M.M.'nin önüne giderler ve çikista Ecevit'i yakalarlar. Ecevit hemen Mustafa Abi'nin elini öpmeye kalkisir ve der ki:
- Abim Mustafa abim; kusura bakma basbakanlik bir dakika bos birakilmiyor ki! Kusuruma bakma abi.
Mustafa abi kahve ahalisine söyle bir bakar ve ahalinin acayip sekilde etkilendigini görür. Baska birgün gene kahvede ahali ile TV seyreden Mustafa Abi TV'de Süleyman Demirel'i görür ve der:
- Bu da öyle. Cumhurbaskani olunca kendini birsey zannetti. Hayirsiz çikti bu da!!
- Hadi canim. Ecevit'i belki sans eseri taniyorsun ama buna inanmiyoruz!! der.
Mustafa Abi hemen ahaliyi toplar ve Çankaya'ya gider. Mustafa Abi'yi gören Demirel hemen Ecevit gibi Mustafa Abi'nin ellerine sarilir ve öpmeye kalkisir. Mustafa Abi buna izin vermez tabi. Demirel ekler:
- Abi Vallahi billahi kusura bakma. Uzun yillardir göremiyordum seni. Tamda seni ziyarete gelecektim der.
Mustafa Abi tekrar ahaliye dönerek bir bakis atar ki artik ahalinin gözünde peygamber kadar yükselmistir.
Yine birgün kahvede tv izlerken bu sefer tv ye Clinton çikar. Mustafa Abi söze baslar ve der ki:
- Ulan ne çabuk unuttun o sefalet dolu günleri? Tabi zengin oldun Amerika'ninda basina geçince unuttun bizi.. Hayirsiz herif!!
Ahali bu kadarininda fazla oldugunu söyler ve digerlerinin belki bir sans eseri olabilecegine ama Clinton'u tanimasinin imkansiz olduguna imece usülü karar verirler.
Mustafa Abi'nin tabii ki kafasi atar ve bazi köylüleri alarak Beyaz Saray'a giderler. Kapidaki görevliye Clinton ile görüsmek istediklerini söylerler.. Görevlide sadece bir kisinin girebilecegini söyler. Köylüler düsünürler ve sadece Mustafa Abi'nin Clinton'u tanidigini söyleyerek Mustafa Abi'nin gitmesini isterler.
Güvenlik Mustafa Abi'yi iyice arayarak içeri sokar. Saatler geçer ama kapidan kimse çikmaz. Köylüler sikilir. Penceredende bakma olanaklari olamadigi için ordan geçen uzun boylu birine sorma karari alirlar. Sans eseri orada o anda Michael JORDAN geçmektedir. Ingilizce bilen bir köylü Michael Jordan'a döner ve der ki:
- Ya Jordan Abi. Senin boyun uzun. Camdan içeri bakip neler oluyo kaç kisi var bi baksana... Jordan camdan bakar ve cevap verir:
- Vallahi ne oldugunu bilmiyorum. Içerde 6 kisi var. Biri Mustafa Abi digerlerini tanimiyorum.
 
BILL GATES ölmüs ve tanrinin huzuruna çikmis. Tanri Sen iyi bir çocuksun Bill demis herkese yapmam ama sana seçme hakki verecegim cenneti de cehennemi de gör hangisini istersen oraya git.?
Bill önce cehenneme gitmis deniz kenarinda harika bir gün batimi yasanmaktaymis kizarmis köpükler kumlari yaliyor hafif ilik rüzgarda palmiyelerin yapraklari nazli nazli sallaniyormus. Allah allah demis Bill Bize hiç böyle anlatmamislardi!? Sonra cennete gitmis.Orasi da fena degilmis ama dogrusu cehennemle kiyaslanmazmis. Cehennemi seçtim demis tanriya.
Güzel düsler kurarak kapidan girdiginde tam da bildigi cehennemle karsilasmis; kazanlar kayniyor zebaniler ortalikta dolasiyoralevler gökyüzünü kizila boyuyormus.
Aman demis Bill Hemen tanriya çikmam lazim ve soluk soluga bagirmis; Benim ilk gördügüm cehennem böyle degildi.?
Tanri gülmüs çok geç artik Bill demis seçimini yaptin. O ilk gördügün sadece ekran koruyucuydu...
 
TEMEL ehliyet sınavında kan ter içinde araba sürüyormuş. Hocasına dönüp; "Hocam bu yayalara çok gıcık oluyorum. Ne zaman araba sürmeye başlasam önümden bir oraya bir buraya koşuşturup dururlar" demiş.
Kurs öğretmeni:
"Sakin ol Temel sen önce şu kaldırımdan aşağı in onlar o zaman koşuşturmazlar."
 
PARİS’te bir eczaneye giren delikanlı eczacı bayanı görünce geri dönmeye davrandıysa da genç bayanın; "Ne istediniz?" sorusu üzerine durmak zorunda kaldı.
Delikanlı bayana "Eczacı beyle görüşecektim" der. Bayan ise "Eczanenin sahibi benim. İki de bayan ortağım var. Ne istediğinizi bize söyleyebilirsiniz" deyince delikanlı kızarıp bozararak; "Son günlerde bana bir şeyler oldu. Kadınlar beni çok tahrik ediyor. Üç beş kadın bile yetmiyor. Bunun için bana acaba ne verebilirsiniz?" deyince eczacı bayan; "Bir dakika içerdeki arkadaşlarımla konuşayım" der ve içeri odaya girer. Arkadaşlarından fikir alıp geri dönünce delikanlıya derdi konusunda çareyi söyler;
"Size ayda sekiz bin Euro verebiliriz. Bizim evde kalırsınız yiyip içmek de bizden..."

çorba kepçesi nerde

Hasan annesini akşam yemeğine davet etmiş. Yemek sırasında anne hep Hasan'ın ev arkadaşının ne kadar çekici olduğunu düşünmeden edememiş. Yemek boyunca oğluyla kız arasında neler olduğu konusunda meraktan çıldırıyormuş. Bunu farkeden Hasan
"Anneciğim Ayşe ile aramızda inan hiçbir şey yok. Biz sadece ev arkadaşıyız" demiş.
Bir hafta kadar sonra Ayşe Hasan'a sormuş:
"Annenin yemeğe geldiği geceden beri çorba kepçesini bir türlü bulamıyorum. Nerde olduğu konusunda bir fikrin var mı? Sence annen almış olabilir mi?"
Hasan cevap vermiş:
"Aldığını sanmıyorum ama bir e-mail gönderip ona sorayım" ve annesine şöyle yazmış:
"Anneciğim sana aldın demiyorum almadın da demiyorum ama gerçek şu ki bize yemeğe geldiğinden beri çorba kepçesi kayıp"
Bir kaç saat sonra annesinden şöyle bir e-mail gelmiş:
"Sevgili oğlum sana Ayşe ile yatıyorsun yada yatmıyorsun demiyorum. Ama gerçek şu ki eğer o kendi yatağında uyuyor olsaydı şimdiye kadar çorba kepçesini çoktan bulmuş olmalıydı."
 
Anne ve babasi ile uzun bir tartismadan sonra biyiklari yeni terleyen delikanli bavulunu toplamis..
"Sakin beni durdurmaya kalkmayin.. Ben heyecan istiyorum Ask istiyorum..Cosku istiyorum..Bol para güzel kizlar istiyorum.. Bu evde bunlarin hiçbiri mümkün degil.."
Sonra kapiya dogru yürümüs..
"Dur" diye bagirmis babasi arkasindan..
"Size söylemistim beni durdurmaya tesebbüs etmeyin diye geriye bagirmis delikanli.."
"Dur" diye yeniden bagirmis babasi oglu bahçe kapisindan çikarken..
"Dur... Beni bekle.."
 
-Hayrola nereden?
-Be be ben mi? Rad rad radyodan geliyorum...
-Ne vardi radyoda?
-Spi spi spi spiker si si si synavi vardi da...
-Eeee ne oldu?
-Bi bi bi birak yahu? Ki ki kiravat tak tak takmadik diye almadilar
 
Bir kamyon soförü 30 kisiyi ezerek öldürmüs. Mahkemeye çikmis. Hakim sormusanlat bakalim nasil oldu. Soför anlatmaya baslamis. Kamyonla yokustan asagi inerken arabamin fireni patladi benimde durmam için saga veya sola çarpmam gerekiyordu. Sag tarafta küçük çocuk soltarafta da 30 kisi vardi. Bende sag tarafa çarpmaya karar verdim demis.Hakim de sinirlenerek sormus. E o zaman nasil 30 kisiyi ezdin. Kamyon soförüde: ben ne yapayim çocuk birden bire karsiya geçti demis
 
irgün ali askerdeyken komutanin postacisiymis o günlerde komutaninin tayini çikacakmis buda yeni tayin yerini ögrenmeye gitmek için hazirlanirken aliyi yanina çagirmis. Bak Ali oglum biliyorsun yengen hamile bundan önceki çocuklarim hepsi kiz eger yengen dogum yaparsa oglan olursa bana mektupta dersinki; komutanim bekledigin bisikilet geldi yazarsin ben anlarim. Yoksa arkadaslar erkek oglum oldugunu duyarlarsa ziyafet isterler tamammi deyip gider. Aradan zaman geçer yenge dogum yapar ama gene kiz olur Aliyi bir düsünce alir gider. Mektupta kamyonun geldi desem olmaz minübüsün geldi desem anlamaz tam o anda aklina; komutanim bekledigin bisikilet geldi ama ponpasiyla çantasi eksik geldi der.
 
Adam otele gelip resepsiyona kaydını yaptırırken memur sordu :
-Sabah kaçta kalkmak istersiniz? Adam başını salladı :
-Hiç gereği yok. Ben her sabah saat beşte kendim uyanırım. Resepsiyon memurunun yüzü güldü :
-Aman ne iyi. Lütfen uyandığınız zaman bizi de uyandırır mısinız?
 
İkiz kardeşler annlerının karnında papaz kaçtı oynuyorlarmış derken diğeri ötekine seslenmiş hey kapı açılıyor demiş ötekide olsun ya gelen babamdır demiş. Diğeri değil deyince nerden anladın diye sormuş oda babam hiç yağmurluk giymezki demiş.
 
Geri
Üst