кaувeттiм вυgüи кєи∂iмi..нüкüмšüz∂üя

gece yarısını geçmeye daha beş dakika var..
sıkıntıdan patlamak üzereyim..dışarda hafiften çişeliyen
yağmur....dışarı çıkmak biraz sahil havası almak lazım..bir taraftan
rüzgar esecek bir taraftan sigaranın dumanını çekeceksin içine...sonra
başını kaldırıp gökyüzüne bakıcaksın yıldızlara nasıl dans ettiklerini
göreceksin..için kıpır kpır olacak ve sonra gözlerinden akan yaşlar
çiseleyen yağmura eşlik edecek...bugün
hayatının rotasını yani yönünü çizeceksiniki yüzlü insanlara
kanmayacaksın...ama nerde...
ne yapacağımı ve beni bundan sonra nelerin beklediğini
bilmiyorum..candan erçetinin bir şarkı sözlerisı var ya "parçalandım ve
her bi parçamı ayrı yere bıraktım.." işte öyle..
kan gölünde kavruldum hayatı tanımak için...
kavgalara bulandım yokluğu ve ********iği bu dünyadan silmek için..
bulutlara sevdalandım ışığa aydınlığa doymak için...
bir kuş çırpınan kalbimin sıcaklığını veriyor..
şarkı sözlerilar gelir geçer bir heceden heceye...
yüreğim yankılanır karanlıklar içinde..
 
Gidiyorum artık!
Gidiyorum bu diyarlardan...
Sevda gemim kalktı limandan
Hüzün adasına doğru.
Gidiyorum artık!
Geçmişte kaldı anılarım.
Orada yaşayacağım bir süre.
Gidiyorum artık!
Gidiyorum bu diyarlardan...
Sevda gemim kalktı limandan
Hüzün adasına doğru.
Hüzünle yoğrulmuş bedenimle;
Yüreğimin anılarımın meskenine
Sıkışmış umutlarımın mezarına.
Gidiyorum artık!
Gidiyorum bu diyarlardan...
Sevda gemim kalktı limandan
Hüzün adasına doğru.
Sonbaharı yaşamak
Ve sessizce ölebilmek için...
 
Buzul günlerinin çözüldüğü mevsimdi
Şiirler gibi akıyordu ırmaklar
Çekildi iğreti yollar ayaklarımızın altından
Saat izmir sularıydı öpüldünüz efendim

Herkes bir başınaydı nedense biz ikimizdik
Sokaklar yalın ışıklarla yıkanıyordu
Özlemin kabarmış köpüğü yüreklerimizde
Saat izmir sularıydı öpüldünüz efendim

Söcükler nereye kaçmışlardı öyle
Neden susmalarla doluydu o uzun yürüyüşümüz
Şehir mi ıssızdı biz mi kimsesizdik
Saat izmir sularıydı öpüldünüz efendim

Kanlı yaşantıları tanımıştık sınanmıştı sevgimiz
Eksik değildi yine de içimizden bulutları
Kendi dallarımızı savurup kıran fırtınaların
Saat izmir sularıydı öpüldünüz efendim

Kırgındı ömürlerimiz hiçbir şeyi değiştiremediğimizden
İçten içe yaşadığımız pişmanlıklarla
Kaç baharın gülü solmuştu yüreklerimizde
Saat izmir sularıydı öpüldünüz efendim
 
Mecnun gibi dolanıyorum çöllerde
Hayal beni yeldiriyor yel gibi
Ah çeker ağlarım gurbet ellerde
Durmaz akar gözüm yaşı sel gibi

Bir güzelin mecnunuyum ezelden
Veremem telkini gelmiyor elden
Yandım ateşine can u gönülden
Görmesem günlerim uzar yıl gibi

Hesapsız haftalar yıllar geçiyor
Evvel benim idi şimdi kaçıyor
Varıp düşmanlara derdin açıyor
Beni görüp saklanıyor el gibi

Zincirsiz kösteksiz bağladı beni
Tatlı diliyle eğledi beni
Yurdumdan yuvamdan eyledi beni
Yarsız dunya malı bana pul gibi

Aşkın beni deryalara daldırdı
Bazı ağlatır da bazı güldürür
İster azat eyler ister öldürür
Sefil Veysel kapısında kul gibi
 
Durup durup bana sorma
Bunu bilmek olay değil
İnsan doğduk insan ama
İnsan olmak kolay değil

Kalpten başka bir yolu yok
Aşktan başka bir dalı yok
Kitabı yok okulu yok
İnsan olmak kolay değil

Yüreğinde sevgi yoksa
Gözlerinde şefkat yoksa
Dünyalar da senin olsa
İnsan olmak kolay değil

Neler gördük bu dünyada
Neler verdik bu uğurda
Sultan olmak kolaydı da
İnsan olmak kolay değil!
 
Buraya bakın burada bu kara mermerin altında
Bir teneffüs daha yaşasaydı
Tabiattan tahtaya kalkacak bir çocuk gömülüdür
Devlet dersinde öldürülmüştür.

Devletin ve tabiatın ortak ve yanlış sorusu şuydu:
- Maveraünnehir nereye dökülür?
En arka sırada bir parmağın tek ve doğru karşılığı:
- Solgun bir halk çocukları ayaklanmasının kalbine!dir.

Bu ölümü de bastırmak için boynuna mekik oyalı mor
Bir yazma bağlayan eski eskici babası yazmıştır:
Yani ki onu oyuncakları olduğuna inandırmıştım

O günden böyle asker kaputu giyip gizli bir geyik
Yavrusunu emziren gece çamaşırcısı anası yazmıştır:
Ah ki oğlumun emeğini eline verdiler

Arkadaşları zakkumlarla örmüşlerdir şu şiiri:
Aldırma 128! İntiharın parasız yatılı küçük zabit okullarında
Her çocuğun kalbinde kendinden büyük bir çocuk vardır
Bütün sınıf sana çocuk bayramlarında zarfsız kuşlar gönderecek
 
umut çiçeği
bu son yıkılışımbu son aldanışım değil...defalarca büyük okyanuslara
açıldıdefalarca büyük yolculuklardankazanılmayacak kayıplarla döndü
gönlüm..bu son deği..bu son olmayacak bilirim...ama gönül diyorlar söz
dinlemiyor....ben büyük kayıpları göze alıyorum yine okyanuslarda
boğulmakyollarda kaybolmak pahasınada olsa...
direniyorum hayatın çetinhayatın katı kalbine..her başlangıç bir
umuttur...yeni sevgilere yeni yüreklere en önemlisi gerçek DOSTLUĞA
dair...
ve....umuda yolculuklardır yaşanır kılan hayatı...ben hazırım
hayat..istersen tekrar yık beni...içimdeki umut çiçekleri öyle büyükki
senin de gücün yetmez yıkmaya hergün yeniden yeşeren bu umut
çiçeğini...!
 
Bilemem nereye sürüldüğümü bekleme
Belki kaybolup gidecek bu yürek
Karla kaplı yüreğimde
Hüzne doğan kır çiçeğim


Yandım aman öldüm aman
Sararıp soldum aman
Kar boran yollar
Ardımda sevdan var
Seni bırakıp gidemem


Ağlama sil akan gözyaşlarını ağlama
Bir de sen tuz basma gülüm yarama
Gitmeler çok zor küçüğüm
Yoldaş olur yalnızlığım bana


Yandım aman öldüm aman
Sararıp soldum aman
Kar boran yollar
Ardımda sevdan var
Seni bırakıp gidemem
 
....::..Bizi Birbirimizden Ayırdılar..::....

Artik sevemeyiz birbirimizi
Yasak ettiler sevgimizi
Lütfen israr etme
Diyemem sana gitme

Töreler ayirdi bizi
Ne kadar sevsekte birbirimizi
Hatirlatma gecmiste yasadiklarimizi
Feda ettik biz ellere askimizi

Biliyorum seviyorsun beni
Bende seviyorum seni
Gözyasim hic dinmeyecek
Sana olan askim kalbimden asla silinmeyecek

Töreler ayirdi bizi
Dinlemedi ne gözyasi ne sevgimizi
Cekemediller bizim sevgimizi
Eller ayirdi bizi

Ne kadar savassak bos
Cabalarimiz hep bos
Kanatlarimizi kirdilar
Bizi birbirimizden ayirdilar
 
Her şey sende gizli:

yerin seni çektiği kadar ağırsın
kanatların çırpındığın kadar hafif ..
kalbinin attığı kadar canlısın
gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin
nefret ettiklerin kadar kötü
ne renk olursa olsun
kaşın gözün
karşındakinin gördüğüdür rengin ..
yasadıklarını kar sayma:
yasadığın kadar yakınsın sonuna;
ne kadar yasarsan yaşa
sevdiğin kadardır ömrün ..
gülebildiğin kadar mutlusun
üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
sakın bitti sanma her şeyisevdiğin kadar sevileceksin.
güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
ve karsindakine değer verdiğin kadar insansın
bir gün yalan söyleyeceksen eğer
bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın
güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin ..
işte budur hayat!
işte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın
bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
çiçek sulandığı kadar güzeldir.
kuşlar ötebildiği kadar sevimli
bebek ağladığı kadar bebektir
ve her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren
SEVDİĞİN KADAR SEVİLİRSİN...
 
Neredesin


Bir köprü parmaklığından
Seyrediyorum bu şehri
Gözlerim hep seni soruyor
Yüreğim seni arıyor
Sen neredesin nerelerdesin

Gün bir bomba gibi düşüp batıyor
Köprünün üstünden
İnsanlar telaşlı
Paça parça geçiyor yollardan
Acaba bunların içinde sen var mısın
Nerdesin nerelerdesin

Kabaran denizden gelen
O sabırsız sesler kıyıya vuruyor
Sonra da gecenin içinde kayboluyor
Sanki de bu deniz
Yüreğimin telaşını alıp
Geceyle birlikte üzerime boşaltıyor
Ve bana kimsesizliğimi
Bana sensizliğimi hatırlatıyor
Sen nerdesin nerelerdesin

Ey..geçen gençliğimin sesi ey
Geçen zamanı yanlış bir rüya gibi mi
Yorumladık dersin
Yanlış zamanda yanlış yerde mi aradık
Kaybolan o mutluluğu
Yanlış yerde mi bekledik
Bu gözler boşuna mı arıyor seni
Bu yürek boşuna mı çarpıyor
Sen nerdesin nerelerdesin

Sanki de bu şehrin bir şeyi eksik
Sanki insanlar geçmiş zamanı
Kazarak çıkartıyorlar yerin altından
Parça parça bölüp günlere dağıtıyorlar
Belikli onlar da benimle birlikte
Seni seni arıyorlar
Sen nerdesin nerelerdesin

Gece bile eksilen denizi tutup
İnan seni arıyor nerdesin
Şehir kuruyan anıları toplayıp
Seni bekliyor nerelerdesin
Yüreğimdeki fırtınayı dindiremiyorum
Seni soruyor gelmeyecek misin

İçime yeni düşünceler doğuyor özleminden
Bir fırtına kopuyor ki hasretinden
Başlıyor bir kan gecesi sensizlikten
Git …diyor içimdeki ses git git git buralardan
Sen yanlış yerdesin yanlış zamandasın diyor
Ama ellerime ama gözlerime
Ama yüreğime söz geçmiyor
İlla sen diyor illaki sen
Sen neredesin nerelerdesin
Gelmeyecek misin gelemeyecek misin
 
Her gece yatağımda uykusuz
Bir o yana bir bu yana dönüp durdum
Görmek için düşümde hayalimde
Duymak için sesini
Kaç kere uzandı ellerim telefona
Aşkı oyun bilişin aklıma geldi
Vazgeçtim...

Gezip durdum perişanlar gibi
Kâh sahillerde kâh tenha sokaklarda
Hayal kurup sen diye
Ağaçlara dağlara taşlara sarıldım
Elleri güldürecektim halime
İhanetin aklıma geldi
Vazgeçtim...

Açıp ellerimi yalvardım tanrıya
Bir defacık tutmak için ellerini
Koklamak için saçlarını
Adaklar adayacaktım evliyalara
Umursuzluğun aklıma geldi
Vazgeçtim...

Kahırdan başka ne vardı sanki verdiğin
Acılardan zevk alır hale getirmiştin
Yine de
Görmek için seni şeytana uyup
Bir daha bozacaktım yeminimi
Vedalaşmadan gidişin aklıma geldi
Vazgeçtim...

Paylaştığımızı sandığım
Güzel günler hatırına
Suçlu benmişim gibi
Af dileyecektim gözlerine bakıp
Her türlü cezana razı olacaktım
Boynumu büküp
Bir daha gelecektim kapına
Başkasını
Başkasını sevdiğin aklıma geldi
Vazgeçtim...
 
sevdam sendin bir de yüreğin
çiçeğim sendin bir de gözlerin
sanki her şarkı sözlerida senin sesin çınlıyordu kulaklarımda
sanki her adım atışımda gölgem sendin
sanki hiç terketmemiştin beni
sanki hep yanımdaydın.
oysa bu şehri ve beni ilk terkeden sendin
sonra sevgin sevgin terketti beni
ve sonra gözlerin yavaş yavaş unuttu beni.
yağmur olup aktın gözlerimden dudaklarıma
ve o anda bitirdin beni. hasret hiç böyle yakmamıştı
ayrılık hiç böylesine acıtmamıştı çaresiz yüreğimi.......
sanki gölgelerimizin çığlığıydı ayrılığımız
ve sanki umut yoksulluğuydu yalnızlığımız.
ama biliyorum çaresi yok bu çığlıkları susturmanın
biliyorum durdurulması imkansız bu umut yoksulluğunun
ve biliyorum ki en kötüsü de bu herhalde
bana da yer yok ne gönlünde ne gölgende....
 
gitmek en kolayıdır her zaman
kalıp da acı çekmek ağır gelir insanlara...
geride bırakma zevk verir...
göze almamak hiç birşeyi en kolayıdır her zaman....

gecelerden yol alıp da çıkıldı mı sabahlara
bir önceki günden bir tek yorgunluk kalır yürekte!
ağırlık bitkinlik...
çaresizlik esir alır kalnları...yeminler sözler terkeder olay yerini hemen...
tek iz kalmamalıdır giden tarafından...
işlenen cinayettir aslında ama
kaza süsü verilir çok zaman...

buruktur iki tarafın da içi...
gözler yalan söyleyemez yine her zaman ki gibi...
ama ne fayda...
giden de sağolsun kalan da diye geçer akıllardan
elden bir tek mertçe tokalaşmak gelir ayrılırken...
ne iki çift söz gerekir o an ne de birkaç aşağılayıcı bakış...
hiç birşey anlatmaz o anın kalleşliğini
giden gitmiştir artık...

uzun zaman geçmez üstünden
ya giden gelir kolunda yeni biriyle
ya da kalan asılı bulunur tavanda...
acıdır ama gerçektir sonuçta...
giden de sağolsun kalan da diye geçer akıllardan
ama ne giden sağdır artık ne de kalan
büyük bir aşktır geride bırakılan
o da en gerilere düşmüştür ilk sıradan...
kocaman yüreklere sığdırılamayan bir aşk!
böylece apansız bitmiştir işte...
ne gidenden eser vardır artık ne de kalandan
günahlar serilir ortaya
tozları alınır teker teker
tüm anılar çöpe atılır...
bazıları eskiciye verilir...
bir mandal kadar bile etmez eskici için
başbaşa gidilen o yerler...
zamanlar öldürülür daha fazla acı çekmesinler diye...
uzaklara dalınır...gözler dolar...ne de olsa adettendir...
gidenin arkasından ağlamak gerekir...
ne de olsa adettendir...ağlanır...

bir garip aşk hikayesi diye anılır seneler sonra...
iki genç ve imkansız aşkları...
eskiler yeni aşıklara anlatır...
yeniler sıkı sıkı sarılır birbirine...
hiç ayrılmamak üzere sözler verilir yeminler edilir...
gözgöze gelinir...
hep aynı sözler döner durur...
giden de kalan da bittiğiyle kalır...
olsun!
giden de sağolsun kalan da diye geçer akıllardan...
ama hiçbir zaman öyle olmaz...
giden gittiğiylekurtarır kendini...
sıyrılır acılardan...
kalan boğuşur anıların yüküyle...
kalan sever gölgeleri giden yerine...
kalandır bırakan yaşamayı...
gidenin arkasından ağlamak gerekir...adettendir...
en sonunda kalan da çekip gider...
bu kez aslında giden değil kalandır terkeden...
terkettiği anılar...
terkettiği geleceği...
terkettiği boş sözler...
terkettiği birkaç güzel anlamlı laf...

giden de sağolsun kalan da diye geçer akıllardan
ama kalan sağlar hiçbir zaman sevemez...
 
Ben nice ayrılıklar gördüm ömrümce
Kuşlar gördüm; kırılmış kolu kanadı
Ayrı düşmüş sevdiğinden kuşlar gördüm
Hiç bir ayrılık bana bu kadar komadı

Ayrılığın bir ağrıdır vurur şakalarımda
Ve büyür gözlerimde bir okyanus kadar
Derinden ses verir içimde bir tel
Sonra birdenbire kırılır kopar

Yeryüzü çekilir altından ayaklarımın
Geçer başıma çöken bir tavan gibi gökyüzü
Durmadan çalınır kulaklarımda
Şarkıların en hüzünlüsü

Seni alıp uzaklara giden otobüs
Benim üzerimden geçer hışımla
Devrilir bakakalırım ardından
Bir sel gibi akan gözyaşımda...

Artık ne yapsam boş teselliler faydasız
Karanlık gitgide en derinlere çeker beni
Çaresiz bütün sokaklarında bu şehrin
Böyle perişan beklerim dönmeni

Dolaşır birbirine yorgun ayaklarım
Ellerimi koyacak bir yer bulamam
Nereye gitsem en koyusu acıların
Ne yana baksam çıldırtan bir akşam

İstesem ben bu ömrü bu talihi istemem
Böyle durup durup senden ayrılmak varsa
Orada bir mezar kazılır benim için
Ayrılığın nerede başlarsa.
 
Her şey birdenbire oldu.
Birdenbire vurdu gün ışığı yere;
Gökyüzü birdenbiler oldu;
Mavi birdenbire.
Her şey birdenbire oldu;
Birdenbire tütmeye başladı duman topraktan;
Filiz birdenbire oldu tomurcuk birdenbire.
Yemiş birdenbire oldu.

Birdenbire
Birdenbire;
Her şey birdenbire oldu.
Kız birdenbire oğlan birdenbire;
Yollar kırlar kediler insanlar...
Aşk birdenbire oldu
Sevinç birdenbire.
 
imkansiz7ml.jpg
 
oldukca sessizdik ayrılmadan önce
felaket öncesi sessizlik gibi bişe
evet felakeeti gidişin
içimi acttı
hani yüregim kan agladı derler ya
evet yüreğim kan agladı
kalbime sapladıgın o aşk oku varya
onu kalbimden söküp alırken
gözümün önünden gecti gözlerin
o güzel gözlerin yine yaktı canımı
yine eritti buz tutmus hayallerimiümitlerimi
yine yeniden yaktın bu askın ateşini
sen bu aşkı bitirmek için gidiyor olabilirsin bu şehirden ama
unutma
o gözlerini her gördüğümde
yeniden yakacaksın bu kalbimi
her gitmek isteyişinde
ben sana bi adım daha yaklasacagım
biliyorum durumum vahim
ama bana acıma
sevmiyormusun_?
ozaman git be gülüm
istemiyormusun?_
ozaman yasat o felaketi bana
tamam istemiyorsan aglamam
istemiyorsan isyan etmem
ama unutma
bana acımanı istemediğimi
ve istemiyorsan seni zorlamayacagımı unutma
sen git
ben bu aşkı ölene kadar ve öldükten sonrada
yasatmasını bilirim
ben bu sevgiyi kalbimde yüceltmesini bilirim
sensizlik zor olacak biliyorum ama
alışacagımıda biliyorum
git sen kalbinin seni ***ürdüğü yere git
ben seni hep sevecegim
aklına bi gün gelirsem
beni kötü hatırlama
ben seni hep iyi hatırlayacagım
şimdi git git...
 
KEŞKE ...
Seni tanımak seni solumak
Gözlerinde kaybolup zihninde var'olmak.
Harika...
Seni tanımak seni kaybetmek
Sen isterken reddetmek
Şimdi yanında olamamak
Berbat...
"Keşke"siz bir dünyada
"Keşke"siz düşüncelerde
Mutlu ve doymuş olabilseydik.
Sonsuzluğa birlikte yürüyebilseydik.
Gülen genç yüzlerimiz
Birlikte kırışsaydı
Pırıl pırıl saçlarımız birlikte ağarsaydı
Tasalarımız gözyaşlarımız
Birbirinde eriyip
Umutlarımız kahkahalarımız
Birbirinde coşsaydı....
Koca bir ömrü mutlulukla paylaşıp
O son bilinen yolu elele yürüseydik.
KEŞKE !!!
 
Anlayacaksın zaman gelecek
Sende tadacaksın dert ve hüzünü
Göstermeye korkacaksın kimseye yüzünü
İşte o zaman anlayacaksın
 
Geri
Üst