Co çok, ama çooook zengindir. Parasıyla elde etmediği şey
yoktur. Son model arabalar, yatlar, çevresinde güzel
bayanlar... Adam bir gün Kenya'da safari'de, bir gün
Bahamalar'da, bir başka gün Havai'dedir. Adamın harcadığı
paranın hesabını tutmanın mümkünatı yoktur...
Bu durum kısa süre sonra vergi bürosunun dikkatini çeker.
Büro başkanı en güvendiği 2 dedektifini çağırır. Diğer
bütün işlerdeki sorumluluklarını başkalarına devretmelerini
ve Co'yu sıkı takibe almalarını ister. Görevleri Co'nun bu
kadar parayı hiç çalışmadan nasıl kazandığını bulmaktır.
Dedektifler, "Merak etme patron" derler "1 hafta sonra buişi hallolmuş bil"
ve işe koyulurlar.Ancak işler hiç de umdukları gibi gitmez. Co bir türlü
açık vermemektedir. Aradan 3 ay geçer sonuç yok, 6 ay geçer
sonuç yok, 1 yıl, 2 yıl hiç bir sonuç yok. Bu arada büro
bütçesi de perişan olmuştur. Kolay mu Co ile aynı hayatı
yaşamak, ama mecburlar buna, yoksa Co'yu yakalayamazlar...
Artık herkes bir sonuç alınmasından umudu kesmiştir. En son
dedektiflerden birinin aklına bir fikir gelir.
"Gel yaaa, şu adam bir soralım" der. "Belki söyler"
Olurdu olmazdı derken en son, başka da çare kalmadığı için
Co'ya sormaya karar verirler.
Bir barda bir buluşma ayarlanır ve dedektifler ile Coarasında diyalog başlar.
-Hey Co, biz seni yıllardır takip ediyoruz, ancak senin su
gibi harcadığın bu kadar parayı hiç çalışmadan nasıl
bulduğunu bir türlü çözemedik. Eğer bu sırrı bize verirsen
seni hiç bir şeyle suçlamayacağız. Yeter ki bize söyle.
-Beyler, ben çok pis iddiaya girerim.
-Nasıl olur, insan bir iddiadan kazansa kazansa, arkadaşından
bir çay, bir paket sigara, belki bir akşam yemeği hadi
bilemedin en fazla bir hafta sonu tatili kazanır. Ancak sen
bizim hesabını dahi tutamadığımız miktarda para harcıyorsun.
-Peki öyleyse, izleyin beni,der Co ve bara doğru ilerler.
"Hey barmen, 100 dolara iddiaya var mısın? Ben sağ gözümüısırırım", der
Barmen çantada keklik 100 dolar için hemen "varım" der.
Bunun üzerine Co, takma gözünü çıkarır, ve ısırır. Barmenin
100 dolarını kapar. Bir bira içer. Birası bitince,
"100 dolarını kurtarmaya ne dersin? 200 dolarına iddiaya
girerim ki ben sol gözümü de ısırırım", der.
Bunun üzerine barmen, sağ gözü takmaydı. Sol gözü de takma
olsa kör olur. Bu adam gördüğüne göre sol gözü takma olamaz
diye düşünerek teklifi kabul eder.
Co bu kez takma dişlerini çıkarır ve sol gözünü de ısırır,
200 doları kapar. Barmen çok büyük hayal kırıklığınauğramıştır.
Co bir bira daha içer ve "Hey barmen" der "bütün servetimi
ortaya koyarım ki ben buradan 10 metre öteye işeyebilirim.
Var mısın iddiaya, ben servetimi ortaya koyuyorum, sen sadece1000 dolar koy"
Barmen önceki 2 deneyimden ağzı yandığı için son derece
temkinlidir ancak hiç bir açık bulamaz. En sonunda da, "benim
1000 dolarıma onun bütün serveti, herhalde bu adam içtiği
biralardan ötürü sarhoş oldu" diye düşünüp iddiayı kabul eder.
Bunun üzerine Co sözünü yerine getirmeyi dener ancak değil 10
metre, 1 metre bile öteye gitmemiştir.
Barmen Co'nun servetini kazanmış olmanın verdiği sevinçle
zıplamaya başlar. Ancak dikkatini çeken bir şey, Co'nun iddiayı
ve bütün servetini kaybetmiş olmasına rağmen halen gülümsüyor
olmasıdır. Huylanır."Co" der "sen iddiayı kaybettin ama gülüyorsun, neden?"
Co cevap verir, "şu arka masada oturan 2 şapkalıyı görüyor
musun? Onlarla servetimin iki katına iddiaya girdim, ben bara
işerim barmen de sevinçten zıplar diye"