En Komik Fıkralar...

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan juani-
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
12
EXE RANK

juani-

Fexe Kullanıcısı
Puanları 0
Çözümler 0
Katılım
5 Nis 2011
Mesajlar
12,969
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
juani-
Adamın biri yeni ulaştığı otele kaydını yaptırır.
Odasına girdiğinde masada bir bilgisayar görür ve karısına e-mail atmaya karar verir.
Fakat yazdığı mesajı farkında olmadan yanlış bir adrese gönderir.... Tam bu sırada farklı bir yerde kadın, kocasının cenaze töreninden evine yeni dönmüştür ve bilgisayarındaki maili görür,
arkadaşlarından geldiğini düşündüğü maili okuyunca olduğu yere yığılıp kalır.
Odaya giren annesi yerde yatan kızını ve ekrandaki mesajı görür.
Kime : Sevgili karıma
Konu : Yeni ulaştım.
Tarih : 16 Mayıs 2004
Benden haber aldığına şaşıracağından eminim.
Burada bilgisayar var ve sevdiklerimize e-mail gönderebiliyoruz.
Buraya yeni ulaştım ve kaydımı yaptırdım.
Her şey yarın senin buraya geleceğini düşünülerek hazırlanmış.
Seninle buluşmayı dört gözle bekliyorum.
Umarım benim gibi sorunsuz bir yolculuk geçirirsin.
Not : Burası çok sıcak
 
Selam, benim adım Wanda.
Selam, benimki de Slyvia, sen nasıl öldün?

Donarak öldüm.
Ne kadar korkunc.
Yok o kadar kotu degildi, soguktan titremem gecince
isinmaya
basladim ve uyku basti, sonunda huzur dolu bir olum.

Peki sen nasil oldun?
Agir bir kalp krizi gecirdim. Kocamin beni aldattıgini
sandim, onu
is ustunde yakalamak icin eve erken
geldim, fakat evde tek basina
televizyon seyreder halde buldum.
Sonra ne oldu?
Kesinlikle evde baska bir kadinin oldugundan emindim,
butun evi
aramaya basladim. Catiyi, yatakların altini ama her yeri
aradım fakat
bulamadim. Ama asiri yorulmustum, kalp krizi gecirdim ve
oldum.
Keske derin dondurucuya baksaydin, su anda ikimiz de
yasiyor olacaktik.
 
Tavsan bir gün bir eczaneye girer. Karsisinda duran eczaciya sorar :
- Havuç var mi havuç havuç?
Bunun üzerine eczaci :
- Malesef biz sadece ilaç satiyoruz, der.
Bunun üzerine tavsan disari çikar. On dakika sonra tekrar gelir;
- Havuç var mi havuç havuç, der. Eczaci :
- Az öncede söyledigim gibi biz sadece ilaç satiyoruz ama manav iki sokak
arkada, der.
Tavsan yine disari çikar ama tekrar tekrar girip çikmaya devam eder. Ancak
duruma daha fazla katlanamayan eczaci tavsana tekrar gelip havuç isterse
allah yaratti demeyip agzini burnunu kiracagini, bütün dislerini dökecegini
söyler. Aradan 10-15 dakika gecmeden tavsan yeniden damlar. Fakat eczacida
artik dayanma gücü kalmamistir ve tavsanin bütün dislerini döküp eline verir,
arkasindan da bir tekme kapi disari atar. Eczaci kurtuldugundan emindir. Tam
arkasina yaslanip derin bir nefes alacakken bir sesle irkilir;
- Havuj juyu vay mi havuj suyu havuj juyu?
 
Uzun Zaman Önce Bir Cift Yasiyormus..
Birgün Kadin Hastalik Yüzünden Gözlerini Hayata Kapatti.
Onu Cok Seven Kocasida Derdinden Kansere Düsüp Oda Karisindan 2 Ay Sonra Öldü...
Adam Cennete Ulastiginda Hemen Meleklere Karisinin Nerde Oldugunu Sordu!!
Hicbir Melek Karisinin Nerde Oldugunu Bilmiyor'du
Adam Bu Duruma Cok Sasti
En Sonunda Baska Bir Melege Sordu Benim Karim Nerde Diye
Melek'te Adama Sen Yalnis Yerde Ariyorsun Senin Karini Zebanilere Sorman Lazim Dedi ...
Adam Cok Sasmisti Bütün Hayati Boyunca Namazinda Niyazinda Olan bir Kadinin Cehennemde Ne Isi Olabilirdi
Gittigi Yerde Coooook Uzun Bir Sira Vardi
Her Hangi Bir Zebaniye Karisinin Nerde Oldugunu Sordu
Zebani Ben Bilmem Bas Zebaniye Sor Dedi
Adam Yavas Yavas Zebaninin Yanina Yaklasti
Birde Ne Görsün
Zebani Sirayla Kadinlari Sacindan Tutup Cevirip Cevirip Duvara Vuruyordu.
Ne Yapiyorsun Diye Sordu Zebaniye Yasli Adam
Zebani Su Yaniti Verdi
Bu Kadinlar Kocalarini Kac Kere Aldatmislarsa O Kadar Cevirip Duvara Vuruyorum..
Adam Tekrar Sasti Eeee Benim Karim Nerde Peki Diyerek Sordu
Zebani Gülümsercesine Yanit Verdi Kisik Bir Sesle
ONU CEVIRMEKTEN KOLUM YORULDU PERVANEYE ASTIM......
__________________
 
Temel bir yarışmaya katılıp kazanır, ve kendisine bir kitap
hediye edilir.kitabın adı da Düz Mantık tır.Temel hediyeyi alırken
sorar;
-bu kitapta ne yaziyo?okuyunca ogrenirsin...ben onunla ugrasamam anlat
-bakiim sen bana?
-ok bak simdi;senin evinde akvaryum var mi mesela_
-evet var...
-o zaman icinde su da vardir?
-evet var...
-içinde su varsa balik da vardir....
-evet var...
-balik varsa hayvanlari da seviyosundur sen?
-evet....
-hayvanlari seviyosan insanlari da seversin heralde?
-evet
-o zaman senin sevgilin de vardir?
-evet var yasli gorunuyon o zaman senin karin vardir?
-evet var..e karin olduguna gore de homoseksuel diilsindir?
-evet...
bak gordun mu?...temel cok etkilenir! kitabi alir koltugunun altina eve dogru giderken dursun u gorur... dursun sorar;
-temel o ne?
-duz mantik kitabi!
-nasi bisiy bu anlat bakiim...
-bak simdi;sizin evde akvaryum var mi?
-yook!
-o zaman sen i........
__________________
 
Bir boşanma davasında karı ve koca hakim karşısına çıkarlar. Çiftin bir de çocukları vardır. Dava konusu çocuğun velayetinin kime verileceğidir.kadın göz yaşları içinde tutturur:
-Hakim bey çocuğu bana vereceksiniz, çünkü ben onu dokuz ay karnımda taşıdım.
Bunun üzerine koca ayağa kalkar:
-Hayır hakim bey, bana vereceksiniz.
-Neden?
-Hakim bey kola makinesini düşününüz, delikten içeriye parayı atıp kolayı alıyoruz. Şimdi kola makinenin mi olur yoksa parayı delikten atanın mı?
Hakim katibe dönerek:
-Yaz kızım. Çocuk babaya verilecektir.
 
Öğretmen öğrencilerine ödev verir.Ödevin konusu halk,işçi,devlet ve emperyalist kavramlarının ne anlama geldiğiymiş.Ali de ödevini yapmak için annesinden yardım istemiş.Annesi bunları bilmediğini ve akşam babası geldiğinde babasına sormasını söyler.
Akşam babası geldikten sonra Ali bütün soruları babasına sorar.Babası açıklamalarını yaptıktan sonra şöyle bir örnek verir ;
-Oğlum bak!Bizim evimizde para kimde ? bende.Dolayısıyla ben emperyalistim.Ben parayı ne yapıyorum ? Annene veriyorum.bu noktada annen devlet olmuş oluyor.Evimizdeki hizmetçi ise yaptığı hizmet karşılığı devletten para alan işçi oluyor.Kardeşin ve sen de hiçbir şeyden haberdar olmayan halk oluyorsunuz.
Ali'nin uyku saati gelir ve yatar.Belli bir süre geçtikten sonra alinin 1,5 yaşındaki kardeş ağlamaya başlar.Ali uyanır ve bakar ki kardeşi altını pisletmiş.Kardeşinin altını temizlemesi için annesini kaldırmaya gider.Defalarca çağırmasına ve sendelemesine rağmen annesi uyanmaz."Bari hizmnetçiyi kaldırayım da o temizlesin diye hizmetiçinin odasına gider.Bir de ne görsün.Hizmetçi altta babası üstte al gülüm ver gülüm . . . Ali hiç ses çıkarmadan gider yatar.
Sabah kahvaltı sırasında babası Ali'ye anlattığı terimlerden ne anladığını sorar.Ali'nin cevabı muhteşemdir :
"Valla baba emperyalistler işçiyle malı ***ürüyor. .Hiç bir şeyden haberi olmayan devlet horul horul uyuyoyor.Halkın altını b*k ***ürüyor. Kimsenin umrunda bile değil !!!
 
TÜRK CEHENNEMİ
Dört samimi arkadaş, felekten bir gece çalmışlar, hep birlikte aynı arabada eve dönüyorlar. Trafik terörü bunların canını alıyor.
Öbür tarafta Azrail'in huzuruna çıkıyorlar, soruyor, "Türk Cehennemi'ne mi, Avrupa Cehennemi'ne mi gitmek istersiniz?"
"Fark nedir?" diye sorar bizimkiler.
Yanıt nettir. "Avrupa Cehennemi'nde her gün 1 kepçe, Türk Cehennemi'nde her gün bir kova pislik yersiniz."
"Biz Türk doğduk, Türk öldük, tabii ki Türk Cehennemi'ne gideceğiz" der bizimkiler, uyanık geçinen biri dışındakiler.
Bizimkilerin üçü Türk Cehennemi'ne, biri de Avrupa Cehennemi'ne gönderilir. Aradan epey zaman geçer. Avrup Cehennemin'deki eleman her gün 1 kepçe insan pisliği yemekten bıkmıştır. Arkadaşlarını ziyaret edip biraz moral bulmak ister. Türk Cehennemi'ne gittiğinde, bizimkiler şen şakrak, gülerek karşılar onu.
Dayanamaz, sorar,
-Ben bir kepçesini hazmedemiyorken, siz her gün bir kova yiyip nasıl bu kadar neşeli olursunuz?
"Oğlum" derler
"burası Türk Cehennemi, bir gün b*k olur, kova olmaz, bir gün kova olur b*k olmaz. 3 aydır bi b*k yediğimiz yok"
 
Bush ve Soförü

George W. Bush soförüyle bir kir gezisine çikar. Arabayla giderken bir tavugu ezerler. Meseleyi tavugun sahibi olan çiftçiye kim anlatacak diye düsünürken Bush âlicenap bir tavirla soförüne söyle der:
"Bana birak. Ben Dünya'nin en güçlü adamiyim. Çiftçi bana muhakkak anlayis gösterecektir." Bush çiftçinin evine girer ve bir dakika sonra da nefes nefese kosarak geri döner.
Göz morarmis, surat dagilmis haldedir. Soförüne "Çabuk toz olalim burdan!" der.
Aksilik bu ya, arabayla daha 20 metre gitmeden bu defa da orada gezen bir domuzu ezerler. Bush korkulu gözlerle soförüne bakar ve "Simdi adama gidip söyleme sirasi sende!" der.
Soför çiftlige gider. Bush da arabada bekler. 10 dakika, 20 dakika 30 dakika derken....Soför bir saat sonra sarki söyleyerek, gülerek, cepleri para dolu ve kolunda irice bir meyve sepeti ile geri gelir.
Bush saskin bir halde sorar: "Çiftçiye ne dedin ki bu kadar ikrama bogdu seni?" "Valla ben de anlamadim" der Soför. "Ben ona sadece söyle dedim:
Iyi günler. Ben George Bush'un soförüyüm. Domuz öldü!
 
Kadinin biri bir hayvan dükkanına girmis.
Papaganlardan birini çok begenmis ve tezgahtara fiyatini sormus.
Adam: "100 milyon ama size o hayvani vermem çünkü genelevden geldi.Agzi çok bozuktur." demis.
Kadin "bosver, cok begendim bunu "diyip papagani satin almis.Eve getirmis, salonun bir kosesine yerlestirmis. Papaganin paketini acmasiyla papagan baslamis: "O0oo..yeni ev,yeni mama.."
Kadin bozuntuya vermemis.
Sonra kadinin kizlari eve gelmis.Papagan:
"O0oo..yeni ev..yeni mama..yeni sermaye.."demis.
Kadin biraz bozulmus. Sonra kadinin erkek çocuklari eve gelmis.
Papagan:"O0oo..yeni ev..yeni mama..yeni sermaye..yeni müşteriler "demis.
Kadin bu sefer bayagi bozulmus.Sonra kadinin kocasi gelmis.
Papagan yine baslamis: "O0oo..yeni ev..yeni mama..yenisermaye..eski müşteriler.
O0oo... HALIL ABI HOSGELDIN....!"
 
GURUR VE TEMEL
Temel çok iyi tüyo veren birini kafalamış ve sormuş
-Bu haftaki koşuda haçi atlar çelir?
-Sen kaç yaşındasın?
-38
-İyi o zaman, 3 vc 8 e oyna.
Temel oynamış ve kazanmış. İkinci hafta yine tüyocuyu bulmuş ve yine tüyo istemiş.
-Sen kaç kilosun?
-67
-6 ve 7 ye oyna.
Temel oynamış ve yine kazanmış. Temel memnun, etrafındaki arkadaşları şaşkın. Daha büyük oynayıp daha fazla kazanmak için Temel ne var ne yoksa satmış. Yine Tüyocuya koşturup, tüyo istemiş.
-Senin şeyinin uzunluğu ne kadar?
-25 santim.
-Peki , bu sefer 2 ve 5 e oyna.
Temel'in bütün malı mülkü sattıp her şeyini bu yarışa yatırdığını bilen arkadaşları koşudan sonra hemen Temel'i bulmuşlar...ki, Temel yıkık bir vaziyette bir köşeye çökmüş ah vah ediyor. "Ne oldu Temel?" diye sormuşlar. Temel'in yanıtı:
"Çuriruma çapildum. 1 le 2 çazandı."
 
Bahis
New York`tan Los Angeles`e giden uçakta cingöz bir avukat ile sarışın bir hanım yanyana oturuyorlar. Avukat hem hanımla yakınlaşmak hem de hoşca vakit geçirmek için bir oyun teklif ediyor. Kabul görünce oyunu anlatıyor:
-Size bir soru soracağım, cevabı bilemezseniz bana 5 dolar vereceksiniz, sonra siz soracaksınız bilemezsem ben size 50 dolar vereceğim.
Ve ilk soruyu soruyor:
-Ay ile dünya arasındaki uzaklık ne kadardır?
Kadın tek söz söylemeden çantasından 5 dolar çıkarıp adama uzatmış.
Soru sorma sırası sarışına gelmiş:
-Tepeye 3 ayakla tırmanıp 4 ayakla asağı inen şey nedir?
Adam dakikalarca düşünmüş. Yanıtı bulamamış... Cuzdanından 50 dolar çıkarıp kadına uzatmış. Kadın parayı kibarca alıp çantasına koyarken avukat merakla sormuş:
-Cevap ne?
Kadın tek kelime etmeden çantasını açmış ve 5 dolar çıkarıp adama uzatmış...
 
Ömür
Adamın biri doktora gitmiş.Doktor muayene etmiş ve bizimki sormuş:
-"Ne oldu doktor bey? Ne kadar ömrüm kaldı?" Doktor cevaplamış:
-"10" Bizimki de
-"Ne 10'u doktor bey, gün mü, ay mı sene mi?" Doktor:
-"9, 8, 7, 6...."
 
Temel [Mutlaka Okumalısınız]
Temel, 55 yaşına kadar canını dişine takmış çalışmıştı..Pastacı çıraklığı ile alışdığı hayata,
pastane sahibi olarak devam etmiş, yetenekleri ve becerisi sayesinde Türkiye'nin en ünlü pastanesinin sahibi olmuş,
milyarlar kazanmıştı.. Bir gün karısına "Paraları mezara ***ürecek halimiz yok. Kendimize yeni ve rahat bir hayat
seçtim" dedi.."Bizim oradaki hemşerilerle konuştum... Herseyi iyice öğrendim. Kaliforniya'ya gideceğiz. Kazandığım
para bize ömrümüzün sonuna kadar yeter.. Çocuklar da güzel üniversitelerde okurlar..."Temel, neyi var, neyin yok sattı.
Paralarını dolara çevirdi. Bir milyon doları olmuştu. Karısını yanına aldı. Uçağa bindi.. Los Angeles'e uçtular birgün...
Uçsuz bucaksız Nevada çölleri üzerinde uçarken, motorda bir arıza belirdi. Las Vegasa zorunlu iniş yapmak zorunda kaldılar.
Uçak şirketi görevlileri" Buranın en lüks otelinde, şirketimizin konuğu olarak kalacaksınız. Yalnız bu kentin Las Vegas
olduğunu unutmayın. Kumar oynarsanız eğer, kendi hesabınıza.." derler.. "Kumar mı" dedi, Temel, karısına.."Kumardan
kazanmayı düsünen kafayı yemiş olmalı... Allah göstermesin.." Ama bir kez şansını denemek için, rulete 500 dolarlık
bir fiş atmaktan da kendini alamadı. Arkası çorap söküğü gibi geldi.Temel herşeyini rulet masasında biraktı.
Rulet başında nefes almadan geçirdiği saatler sırasında fena halde de sıkıştığını hissetti. Hızla tuvalete koştu.
Tuvalet kapıları otomatikti. 25 sentlik bozuk para atılınca açılıyordu. Oysa Temel'de metelik kalmamıştı. Sıkıntı
içinde dolanırken, oradan geçen biri, avucuna bi 25 sentlik sıkıştırdı.. Bu konularda deneyimliydi. Temelin başına
gelenleri anlamıştı.
Temel"çok iyi bir insansınız. Bu iyiliğinizi hayat boyu unutmayacağım. Bana lütfen kartınızı verin. Bu borcumu da size
ödeyeceğim" dedi. Kartı aldı, cebine attı.. Tuvalete döndüğünde kapıyı açık buldu. İçeri girdi, rahatladı..Çıktı..
Elinde kalan 25 sentle yürürken karşısına, Tek Kollu Canavar çıktı.Parayı deliğe attı, kolu çekti ve bir şangırtı
...Alet boşaldı adeta.. Temel bir kova dolusu 25 sent kazanmıştı. Bunlari fişe çevirdi, rulet masasına döndü..
Gerisi peri masalı.. İki saat içinde tam 2 milyon dolari olmuştu. İki ay sonra yeni Kalifornıyalı
Temel, boş oturmanın kendisine göre bir iş olmadığını farketti. Elinden gelen tek iş pastacılıktı.Parası da vardı.
Bir pastane açtı. Pastaları öylesine tutuldu ki, önce Los Angele'e, sonra Kaliforniya'ya, sonrada tüm Amerika'ya yayıldı,
Temel Pastaneleri... Bir kaç yıl sonra, Temel, Amerika'nın en zengin adamları arasına girdi. Temel Pastaneleri'nin
onuncu yılı dolayısı ile büyük bir gece düzenlendi. Şirketin en gözde elemanları ile, ünlü konuklar bir araya geldiler.
Temel yemeğin sonunda konusma yapmak için kürsüye çıktı.. Tüm başına gelenleri anlattı..
"Bütün bu başarıyı ve bu serveti bir tek kişiye borçluyum. O kişiyi bulana kadar, işte size söz veriyorum, gerekirse
Amerika'daki her taşın altına bakacağım.." Şirketin genel müdürü sordu: "Ama Temel bey, size 25 sent borç veren
adamın kartını aldığınızı söylemiştiniz... Adı, adresi sizde olmalı zaten.." "Bana 25 sent veren umurumda değil"
dedi temel.. "Ben,tuvaletin kapısını açık bırakan adamı arıyorum!.."
 
Para
Kimya dersinde öğretmen, elindeki metal parayı gösterdi:
-Şimdi bu beşyüzlüğü asite batırıyorum. Ne dersiniz eriyecek mi?
Nuri parmak kaldırıp cevapladı:
-Erimez, öğretmenim:
-Evet erimez, neden erimez?
-Eriyecek olsa asite atmazdınız da ondan...
 
KAVANOZ
Bir gün 75 yasinda bir ihtiyar sperm testi yaptirmak için doktora gider.doktor adama bir kavanoz verir ve
"bunu doldurup yarin bana getirin" der. ertesi gün ihtiyar kavanozu getirip doktora verir.
doktor kavanoza bakar vebos oldugunu görür ve sebebini sorar. ihtiyar anlatmaya baslar :
"doktorbey, dün gece sag elimle denedim olmadi, sol elimle denedim gene olmadi.karimi çagirdim.
o da sag ve sol elleriyle denedi, agziyla denedi öncedisini çikararak sonra disini takarak denedi gene olmadi.
Baktik olacakgibi degil komsunun karisini çagirdik oda iki elini veagzini denedi gene olmadi" diyince doktor kendini tutamamis
"Naaptiniz,komsunun karisinidami çagirdiniz" diye sormus.
Ihtiyar da "Tabi yanapsaydik, su lanet kavanozu bir türlü açamadik" demis.
 
Kirmizi baslikli kiz ile Pinokyo
Bir gun kirmizi baslikli kiz ormanda geziyormus. Bir bakmis Pinokyo karsidan kan ter icinde kosarak kendine dogru geliyor. Pinokyo yanina yaklastiginda "Hayrola Pinokyo niye boyle kosturuyorsun, birinden mi kaciyorsun yoksa?" diye sormus.
Pinokyo bunun uzerine "ahhh.. sorma Kirmizi baslikli kiz, yine yalan soyledim beni cezalandirmak icin kovaliyorlar, ne olur beni saklarmisin" demis. Bu arada Kirmizi baslikli kiz bir bakmiski karsidan bir suru adam kendilerine dogru geliyor ve Pinokyo'nun da haline cok acimis ve onu saklamak amaciyle "cabuk gel etegimin altina saklan" demis.
Neyse Pinokyo etegin altina girmis, o sirada adamlar kirmizi baslikli kizin yanina gelmisler ve durumu anlatip Pinokyoyu gorup gormedigini sormuslar.
O da adamlari yaniltmak icin "su tarafa dogru kostugunu gordum" demis adamlarda kosturmaya devam etmisler. Neyse Pinokyo bir sure daha korkudan tir tir titrer bir vaziyette Kirmizi baslikli kizin eteginin altinda saklanmaya devam etmis.
Bizim bu Kirmizi baslikli kiz oteden beri cok merak edermis acaba hakikaten Pinokyo'nun yalan soyledigin de burnu uzuyormu diye. Kiz bunu firsat bilerek Pinokyoya sormus. O da "Evet" demis. Bunun uzerine Kirmizi baslikli kiz daha da meraklanmis ve "hadi o zaman bir yalan soyle bakalim burnun uzayacakmi" demis.
Pinokyo bir yalan soylemis ve burnu uzamis. Bu durum kizin pek hosuna gitmis!!! ve Pinokyodan bir yalan daha soylemesini istemis, o da bir yalan daha soylemis ve burnu biraz daha uzamis. Kizimiz daha da hoslanmis bundan ve bir yalan bir yalan daha .......
Pinokyo'nun burnu giderek uzamis. Kirmizi baslikli kiz'in suratinda ise bir tebessum!!!. Neyse kirmizi baslikli kiz en sonunda Pinokyo'ya "Peki Pinokyo ben bu ise hakikaten inandim, simdi bir dogru soyle bir yalan soyle, bir dogru soyle bir yalan soyle" demis..... !!!!! ..... !!!!!
 
Pamuk Prenses ve Yedi Cuceler
Klasik Pamuk Prenses hikayesini biliyorsunuz iste bu kizcagiz ormanda kaybolmus ve Yedi Cucelerin evlerine siginmis ya. Aksam cuceler eve gelmis ve karsilarinda bu guzel kizi gorunce cok sasirmislar. Neyse efendim Prenses basina gelenleri anlatmis falan filan ve cuceler de bu duruma cok uzulmusler.
Sonra Prenses cok kirli oldugunu ve yikanmak istedigini soylemis. Cucelerde ona banyoyu gostermisler. Neyse Prenses banyoya girmis ama bizim cuceler prensesin iceride ne yaptigini pek merak etmisler.
Bilgin olanin aklina bir fikir gelmi_; fikir soyleymis bu 7 cuce ust uste cikacaklarmis (boylari banyo kapisinin anahtar deligine anca yetisecegi icin boyle bir karar almislar) ve en ustteki gordugunu altindakinin kulagina, o onun altindakinin kulagina soyleyecekmis boyle boyle en alttakine kadar hepsi Pamuk Prensesin ne yaptigini anlayacakmis.
Neyse bunlar cikmislar ust uste. En ustteki gozunu delige dayamis. O sirada Prenses elbisesini cikariyormus.
Bizimki onun altindakinin kulagina fisildamis "Elbisesini cikardi" diye, bu mesaj en alttakine kadar gitmis, sonra bir bakmıs ki Prenses cirilciplak kalmis neyse altindakine soylemis "Cirilciplak kaldi" diye, bu mesaj da gitmis asagidakine kadar.
Neyse efendim yok Saclarini acti, yok Oturdu, yok Yikaniyor gibi mesajlar ard arda yukaridan asagiya kadar gidiyormus. Sonra artik Prensesin yikanmasi bitmis, Prenses ayaga kalkmis ve bunun uzerine en ustteki "Kalkti" demis alttindakinin kulagina. Bunun uzerine en alta giden mesaj ne olmus biliyormusun "Benimki de - Benimki de - Benimki de - Benimki de - Benimki de"
 
FARKLI BISEY
Temel rugan piril piril ayna gibi parlayan bir ayakkabi almis. Neyse o aksam diskoya gitmis.
Dans ederken mini etekli kadinlarin ic camasirini ayakkabisi sayesinde cok rahat bir sekilde gordugunu fark edince pek hosuna gitmis.
Neyse bu surekli discoya gidiyor "Aaa..bunun camasiri kirmizi, aaa... bunun camasiri siya, yok Fatma'ninki dantelli, .... vs" diye cok egleniyor. Bir, iki, uc boyle devam ederken kadinlar bunun ne yaptigini anlamislar ve buna bir ders vermeyi planlamislar.
Bir baska gece hemen hemen hepsi ic camasiri giymemis. Temel o gece yine gelmis discoya, dans etmeye baslamis ve ayakkabisini yine ayni amac icin kullanmayi deneyip de camsirdan farkli birsey gorunce
"aaa... ayakkabimin derisi catlamis... galiba"
 
VİSKİ
'Kenar barladan birine fevkalade cekici sarisin bir afet girmis, bar bolumune oturmus.Butun erkeklerin agzi sulanmis.Kadin viski istemis,barmen ickisine ilac koymus.Sonra 10-15 kisi tecavuz etmis. Ertesi gece kadin gene gelmis ve yine viski istemis.Barmen yine ickisine ilac koymus.Bu sefer kadina 20-25 kisi tecavuz etmis.Ertesi gece kadin gene gelmis ama bira istemis.Barmen viski niye icmiyorsun demis. Kadinda
'Viski bacak aramda agri yapiyor demis.'
 
Geri
Üst