Yabancı şarkı sözleri türkçe çeviriler

17
EXE RANK

-k1nq`LioN*

Fexe Kullanıcısı
Puanları 0
Çözümler 0
Katılım
15 Ocak 2010
Mesajlar
17,143
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
-k1nq`LioN*
NUMB!!!
I'm tired of being what you want me to be
Senin istediğin gibi olmaktan sıkıldım

Feeling so faithless lost under the surface
Yerin altında inançsız bir sekilde kaybolumuş hissediyorum.

Don't know what you're expecting of me
Benden ne beklediğini bilmiyorum

Put under the pressure of walking in your shoes
Ayakkabinin içinde yürümenin baskısı altındayım

Every step I take is another mistake to you
Attığım her adim sana göre yeni bir yanlış



I've become so numb I can't feel you there
O kadar hissizleştim ki senin burada olduğunu fark edemiyorum

I've become so tired
Çok yoruldum

So much more aware I'm becoming this
Ne hale geldiğimin çok daha fazla farkına vardım

All I want to do is be more like me and be less like you
Tek istediğim daha cok benim gibi, daha az senin gibi olmak
Can't you see that you're smothering me
Beni boğduğunu göremiyormusun

Holding too tightly afraid to lose control
Kontrolu kaybetme korkusu ile çok sıkı tuttuğunu

Cause everything that you thought I would be
Çünkü benim olabileceğimi sandiğin her şey

Has fallen apart right in front of you
Dağılıverdi gozünün önünde

Every step that I take is another mistake to you
Attığım her adim sana göre yeni bir yanlış

And every second I waste is more than I can take
Ve harcadiğim her saniye dayanabileceğimden fazla


And I know
Ve biliyorum

I may end up failing too
Hüsrana da uğrayabilirim

But I know
Ama biliyorum

You were just like me with someone disappointed in you
Sende hayal kırıklığına uğrayan biriyle tıpkı benim gibiydin

FAINT!!!!!

am a little bit of loneliness, a little bit of disregard
ben biraz yalnızlığım birazcık da aldırmazlık

Handful of complaints, ,
avuç dolusu şikayetim

but I can help the fact that everybody can see these scars
ama herkesin bu yaraları görebileceği gerçeğine katlanabilirim

I am What I want you to want, what I want you to feel
ben istemeni istediğim şeyim, hissetmeni istediğim şeyim

But it's like no matter what I do,
ama sanki ne yaparsam yapayım

I can't convince you,to just believe this is real
seni, bunun doğruluğuna inandıramıyorum

So I let go, watching you, turn your back like you always do
bu yüzdem salıverdim, seni izleyerek her zaman yaptığın gibi arkanı dön

Face away and pretend that I'm not
yüzünü kaçır ve ben yokmuşum gibi davran

But I'll be here 'cause you want what I've ***
ama burada olacağım çünkü bende olanı istiyorsun

I can't feel the way I did before
eskisi gibi hissedemiyorum

Don't turn your back on me
bana sırtını dönme

I won't be ignored
ihmal edilmeyeceğim

Time won't heal this damage anymore
zaman artık bu yaraları iyileştiremeyecek

Don't turn your back on me
bana sırtını dönme

I won't be ignored
ihmal edilmeyeceğim

I am a little bit insecure, a little unconfident
ben biraz güvensizim biraz da emin değilim

'Cause you don't understand, I do what I can,
çünkü yapabileceğimi yaptığımı anlamıyorsun

but sometimes I don't make sense
ama bazen mantıksız davranıyorum

I say what you never wanna say, but I've never had a doubt
asla söylemek istemediklerini söylüyorum ama hiç şüphem yok

It's like no matter what I do, ,
sanki ne yaparsam yapayım

I can't convince you for once just to hear me out
seni sözümü bir kez dinlemen için ikna edemiyorum

So I let go, watching you, turn your back like you always do
bu yüzdem salıverdim, seni izleyerek, herzaman yaptığın gibi arkanı dön

Face away and pretend that I'm not
yüzünü kaçır ve ben yokmuşum gibi davran

But I'll be here 'cause you want what I've ***
ama burada olacağım çünkü bende olanı istiyorsun
I can't feel the way I did before
eskisi gibi hissedemiyorum

Don't turn your back on me
bana sırtını dönme

I won't be ignored
ihmal edilmeyeceğim

Time won't heal this damage anymore
zaman artık bu yaraları iyileştiremeyecek

Don't turn your back on me
bana sırtını dönme

I won't be ignored
ihmal edilmeyeceğim

Now
şimdi

Hear me out now
duy beni şimdi

You're gonna listen to me, like it or not
beni dinleyeceksin, sevsen de sevmesen de

Right now
şu anda

Hear me out now
duy beni şimdi

You're gonna listen to me, like it or not
beni dinleyeceksin, sevsen de sevmesen de

Right now
şu anda

I can't feel the way I did before
eskisi gibi hissedemiyorum

Don't turn your back on me
bana sırtını dönme

I won't be ignored
ihmal edilmeyeceğim

Time won't heal this damage anymore
zaman artık bu yaraları iyileştiremeyecek

Don't turn your back on me
bana sırtını dönme

I won't be ignored
ihmal edilmeyeceğim
 
Teşekkürler :)
 
crawling
Crawling (Karıncalanma)
Derimin içinde karıncalanıyorum
Bu yaralar hiçbir zaman iyileşmeyecek
Düşüyormuş gibi bir korku içindeyim
Kafa karışıklığı tek gerçek olan
Yüzeyin altına çeken bir şey var içimde
Tüketiyor,kafa karıştırıyor
Kişisel kontrolümü sonsuza kadar kaybetmiş gibiyim
Kontrol edemiyorum,göremiyorum
Kendimi yeniden bulduğumu
Duvarlarım üzerime geliyor
Güvensizlik duygusuyla üzerimde çok fazla baskı olduğuna inandırıldım
Daha öncede böyle hissediyordum
Güvensiz!!!
Nakarat:Rahatsız,sonsuza kadar kendisini içime çekti
Dikkatimi dağıtıyor,rol yapıyor
İsteğimin dışında kendi yansımanın yanında dikiliyorum
Beni ele geçiriyor fark edemeyişim
Kendimi yeniden bulduğumu
Duvarlarım üzerime geliyor
Güvensizlik duygusuyla üzerimde çok fazla baskı olduğuna inandırıldım
daha öncede böyle Hissediyordum
Güvensiz!!!
 
FAINT!!!!!

am a little bit of loneliness, a little bit of disregard
ben biraz yalnızlığım birazcık da aldırmazlık

Handful of complaints, ,
avuç dolusu şikayetim

but I can help the fact that everybody can see these scars
ama herkesin bu yaraları görebileceği gerçeğine katlanabilirim

I am What I want you to want, what I want you to feel
ben istemeni istediğim şeyim, hissetmeni istediğim şeyim

But it's like no matter what I do,
ama sanki ne yaparsam yapayım

I can't convince you,to just believe this is real
seni, bunun doğruluğuna inandıramıyorum

So I let go, watching you, turn your back like you always do
bu yüzdem salıverdim, seni izleyerek her zaman yaptığın gibi arkanı dön

Face away and pretend that I'm not
yüzünü kaçır ve ben yokmuşum gibi davran

But I'll be here 'cause you want what I've ***
ama burada olacağım çünkü bende olanı istiyorsun

I can't feel the way I did before
eskisi gibi hissedemiyorum

Don't turn your back on me
bana sırtını dönme

I won't be ignored
ihmal edilmeyeceğim

Time won't heal this damage anymore
zaman artık bu yaraları iyileştiremeyecek

Don't turn your back on me
bana sırtını dönme

I won't be ignored
ihmal edilmeyeceğim

I am a little bit insecure, a little unconfident
ben biraz güvensizim biraz da emin değilim

'Cause you don't understand, I do what I can,
çünkü yapabileceğimi yaptığımı anlamıyorsun

but sometimes I don't make sense
ama bazen mantıksız davranıyorum

I say what you never wanna say, but I've never had a doubt
asla söylemek istemediklerini söylüyorum ama hiç şüphem yok

It's like no matter what I do, ,
sanki ne yaparsam yapayım

I can't convince you for once just to hear me out
seni sözümü bir kez dinlemen için ikna edemiyorum

So I let go, watching you, turn your back like you always do
bu yüzdem salıverdim, seni izleyerek, herzaman yaptığın gibi arkanı dön

Face away and pretend that I'm not
yüzünü kaçır ve ben yokmuşum gibi davran

But I'll be here 'cause you want what I've ***
ama burada olacağım çünkü bende olanı istiyorsun

I can't feel the way I did before
eskisi gibi hissedemiyorum

Don't turn your back on me
bana sırtını dönme

I won't be ignored
ihmal edilmeyeceğim

Time won't heal this damage anymore
zaman artık bu yaraları iyileştiremeyecek

Don't turn your back on me
bana sırtını dönme

I won't be ignored
ihmal edilmeyeceğim

Now
şimdi

Hear me out now
duy beni şimdi

You're gonna listen to me, like it or not
beni dinleyeceksin, sevsen de sevmesen de

Right now
şu anda

Hear me out now
duy beni şimdi

You're gonna listen to me, like it or not
beni dinleyeceksin, sevsen de sevmesen de

Right now
şu anda

I can't feel the way I did before
eskisi gibi hissedemiyorum

Don't turn your back on me
bana sırtını dönme

I won't be ignored
ihmal edilmeyeceğim

Time won't heal this damage anymore
zaman artık bu yaraları iyileştiremeyecek

Don't turn your back on me
bana sırtını dönme

I won't be ignored
ihmal edilmeyeceğim
 
Breaking The Habit

Memories concern
Like opening the wound
I'm picking me apart again
You all assume
I'm safer in my room
Unless I try to start again

I don't want to be the one
Who battles always choose
Cuz inside I realize
That I'm the one confused

I don't know what's worth fighting for
Or why I have to scream
I don't know why I instigate
And say what I don't mean
I don't know how I *** this way
I know it's not alright
So I'm breaking the habit
I'm breaking the habit tonight

Cultured my cure
I tightly lock the door
I try to catch my breath again
I hurt much more
Than anytime before
I have no options left again

I dont want to be the one
Who battles always choose
Cuz inside I realize
That I'm the one confused

I don't know what's worth fighting for
Or why I have to scream
I don't know why I instigate
And say what I don't mean
I don't know how I *** this way
I'll never be alright
So, I'm breaking the habit
I'm breaking the habit tonight

I'll paint it on the walls
Cuz I'm the one that falls
I'll never fight again
and this is how it ends

I don't know what's worth fighting for
Or why I have to scream
But now I have some clarity
to show you what I mean
I don't know how I *** this way
I'll never be alright
So, I'm breaking the habit
I'm breaking the habit
Breaking the habit tonight

ÇeViRiSi

Breaking The Habit (Alışkanlıktan Kurtulmak)

Hatıralar tüketiyor
Bir yarayı açar gibi
Kendimi yeniden ayrımsıyorum
Hepiniz farz ediyorsunuz
Kendi odamda güvenlikteyim
Yeniden başlamadığım sürece
Tek olmak istemiyorum
Savaşlardır seçtiğim
Çünkü içimde fark ederim ki
Kafası karışık olan olmak istemiyorum
Nakarat:Neyin savaşmaya değer olduğunu
Bilmiyorum
Ya da neden bağırmak zorunda
Olduğumu
Neden ön ayak olduğumu da bilmiyorum
Ve kastetmediğim şeyleri söylediğimi
Neden bu yolu tercih ettiğimi
Bilmiyorum
Bunun doğru olmadığını biliyorum
O Zaman
Alışkanlıktan kurtuluyorum
Alışkanlıktan kurtuluyorum
Bu gece
Tedavime sarılıyorum
Yavaşça kapıyı kilitliyorum
Nefesimi yeniden düzene sokmaya çalışıyorum
Daha fazla acıyor
Önceden olduğundan Daha Fazla
Hiçbir seçeneğim kalmadı yeniden
Tek olmak istemiyorum
Savaşlardır seçtiğim
Çünkü içimde fark ederim ki
Kafası karışık olan olmak istemiyorum
Duvarlara boyayacağım
Çünkü suçlanan benim
Bir daha kavga etmeyeceğim
Ve işte böyle bitecek bu
 
-- FROM THE INSIDE --

I don't know who to trust no surprise
Bilmiyorum kime güveneceğimi şaşırmadan

[Everyone feels so far away from me]
[Herkes benden uzaktaymış gibi geliyor]

Heavy thoughts sift through dust and the lies
Ağır düşünceler, tozu ve yalanları gözden geçiriyor

Trying not to break but I'm so tired of this deceit
Kırılmamaya çalışıyorum ama çok yoruldum bu yalancılıktan

Everytime I try to make myself get back upon my feet
Ne zaman kendimi yeniden ayaklarımın üzerinde durdurmaya çalışsam

All I ever think about is this
Üzerinde tüm düşündüğüm bu

All the tiring time between
Aradaki tüm yorucu zaman

And how trying to put my trust in you just takes so much out of me
Ve güvenimi sana vermeye çalışmanın benden ne çok şey ***ürdüğünü

I take everything from the inside and throw it all away
İçeriden her şeyi alıyorum ve hepsini fırlatıp atıyorum

'Cause I swear for the last time I won't trust myself with you
Çünkü senin hakkında kendime güvenmeyeceğime son kez yemin ediyorum

Tension is building inside steadily
Gerginlik içimde sürekli kuruluyor

[everyone feels so far away from me]
[Herkes benden uzaktaymış gibi geliyor]

Heavy thoughts forcing their way out of me
Ağır düşünceler yollarını benden uzaklaşmaya zorluyorlar

Trying not to break but I'm so tired of this deceit
Kırılmamaya çalışıyorum ama çok yoruldum bu yalancılıktan

Everytime I try to make myself get back up on my feet
Ne zaman kendimi yeniden ayaklarımın üzerinde durdurmaya çalışsam

All I ever think about is this
Üzerinde tüm düşündüğüm bu

All the tiring time between
Aradaki tüm yorucu zaman

And how trying to put my trust in you just takes so much out of me
Ve güvenimi sana vermeye çalışmanın benden ne çok şey ***ürdüğünü

I take everything from the inside and throw it all away
İçeriden her şeyi alıyorum ve hepsini fırlatıp atıyorum

'Cause I swear for the last time I won't trust myself with you
Çünkü senin hakkında kendime güvenmeyeceğime son kez yemin ediyorum

I won't waste myself on you
Kendimi seninle harcamayacağım

You
Seninle

You
Seninle

Waste myself on you
Kendimi seninle harcamayacağım

You
Seninle

You
Seninle

I'll take everything from the inside and throw it all away
İçeriden her şeyi alacağım ve hepsini atacağım

'Cause I swear for the last time I won't trust myself with you
Çünkü senin hakkında kendime güvenmeyeceğime son kez yemin ediyorum

I Take everything from the inside and just throw it all away
İçeriden her şeyi alıyorum ve hepsini fırlatıp atıyorum

'Cause I swear for the last time I won't trust myself with you
Çünkü senin hakkında kendime güvenmeyeceğime son kez yemin ediyorum

You
Sen

You
Sen
 
-- ONE STEP CLOSER --

I cannot take this anymore
artık buna dayanamıyorum

I'm saying everything I've said before
daha önce söylediğim şeyleri söylüyorum

All these words they make no sense
bütün bu sözler anlam ifade etmiyor

I find bliss in ignorance
cahillikte saadet buluyorum

Less I hear the less you'll say
ne kadar az duyarsam o kadar az söyleyeceksin

But you'll find that out anyway
ama nasıl olsa sen onu keşfedeceksin

Just like before...
her zamanki gibi

Everything you say to me
bana söylediğin her şey

Takes me one step closer to the edge
beni bıçak ağzına bir adım yaklaştırır

And I'm about to break
ve parçalanmak üzereyim

I need a little room to breathe
nefes almak için biraz boşluğa ihtiyacım var

Cause I'm one step closer to the edge
çünkü bıçak ağzına bir adım daha yakınım

And I'm about to break
ve parçalanmak üzereyim

I find the answers aren't so clear
açık olmayan cevaplar buluyorum

Wish I could find a way to disappear
yok olmak için bir yol bulmayı diliyorum

All these thoughts they make no sense
bütün bu düşünceler anlam ifade etmiyor

I find bliss in ignorance
cahillikte saadet buluyorum

Nothing seems to go away
hiçbir şey gidecek gibi görünmüyor

Over and over again
yeniden ve tekrardan

shut up when I'm talking to you
seninle konuştuğumda çenen
 
-- SOMEWHERE I BELONG --

When this began)
I had nothing to say
Bu başladığında söyleyecek hiçbir şeyim yoktu

And I get lost in the nothingness inside of me
Ve içimdeki hiçbirşeysizlikte kaybolmuştum

(I was confused)
Kafam karışmıştı

And I let it all out to find
That I’m not the only person with these things in mind
Ve kafasında böyle şeyler olan tek insan olmadığımı bulmak için onların dışıma çıkmasına izin verdim

(Inside of me)
İçimde...

But all that they can see the words revealed
Is the only real thing that I’ve *** left to feel
Ama onların görebildiği tek şey şu: sadece açığa çıkan kelimeler, benim hissetmem için bırakılan gerçekliklerdir

(Nothing to lose)
Kaybedecek hiçbir şey yok

Just stuck, hollow and alone
Sıkışmış bi durumdayım, içim delik ve yalnızım

And the fault is my own, and the fault is my own
Ve hata benim kendimin,ve hata kendimin

[Chorus]
[Koro]
I wanna heal, I wanna feel what I thought was never real
İyileşmek istiyorum, düşündüklerimin asla gerçek olamayacağını hissetmek istiyorum

I wanna let go of the pain I’ve felt so long
Bu kadar uzun zamandır hissettiğim acının gitmesini istiyorum

(Erase all the pain till it’s gone)
O gidene kadar bütün acıları sil

I wanna heal, I wanna feel like I’m close to something real
İyileşmek istiyorum, gerçek bir şeye yakınmışım gibi hissetmek istiyorum

I wanna find something I’ve wanted all along
Somewhere I belong
Ait olduğum yerde hep istediğim bir şey bulmak istiyorum

And I’ve *** nothing to say
Ve söyleyecek hiçbirşeyim yok

I can’t believe I didn’t fall right down on my face
Yüzümün üstüne yere serilmediğme(düşmediğime) inanamıyorum

(I was confused)
Kafam karışık

Looking everywhere only to find
That it’s not the way I had imagined it all in my mind
Sadece aklımda hayal ettiğim gibi olmadığını görmek için her yere bakıp duruyorum

(So what am I)
Ben neyim?

What do I have but negativity
Negatiflik dışında neyim var?

’Cause I can’t justify the way, everyone is looking at me
Çünkü herkesin bana bakma nedenini bulamıyorum

(Nothing to lose)
Kaybedecek bir şey yok

Nothing to gain, hollow and alone
Kazanacak birşey yok, içim delik ve yalnızım

And the fault is my own, and the fault is my own
Ve hata sadece benim ve hata sadece benim

[Repeat Chorus]
[Koro tekrar]

I will never know myself until I do this on my own
Bunu kendi üstümde deneyenekadar asla kendim olduğumu bilemeyeceğim.

And I will never feel anything else until my wounds are healed
Ve yaralarım iyileşene kadar başka hiçbir şey hissetmeyeceğim

I will never be anything till I break away from me
Benden kendimden ayrılana kadar hiçbirşey olamayacağım

I will break away, I'll find myself today
Kendimden ayrılacağım, bugün kendimi bulacağım

[Repeat Chorus]
[Koro tekrar]

I wanna heal, I wanna feel like I’m somewhere I belong
İyileşmek istiyorum, ait olduğum yerdeymişim gibi hissetmek istiyorum

I wanna heal, I wanna feel like I’m somewhere I belong
İyileşmek istiyorum, ait olduğum yerdeymişim gibi hissetmek istiyorum

Somewhere I belong
Ait olduğum yerde...
 
-- PAPERCUT --

Why does it feel like night today?
Neden geceymiş gibi geliyor bugün?

Something in here's not right today
Burada bir şey yolunda değil bugün

Why am I so uptight today?
Neden çok telaşlıyım bugün?

Paranoia's all I *** left
Bana tek kalan şey paranoya

I don't know what stressed me first
Beni ilk streslendiren neydi bilmiyorum

Or how the pressure was fed but
Yada baskının nasıl beslendiğini, ama

I know just what it feels like
Sadece ne hissettirdiğini biliyorum

To have a voice in the back of my head
Kafamın akalarında bir sese sahip olmanın

It's like a face that I hold inside
O içimde tuttuğum bir yüz gibi

A face that awakes when I close my eyes
Gözlerimi kapadığımda uyanan bir yüz

A face watches every time I lie
Her uzanışımda izleyen bir yüz

A face that laughs every time I fall
Her düşüşümde gülen bir yüz

(And watches everything)
(Ve her şeyi izleyen)

So I know that when it's time to sink or swim
Bu yüzden biliyorum ki yüzme ya da batma zamanı geldiğinde

That the face inside is hearing me right underneath my skin
Bu içerdeki yüz beni duyuyor tam derimin altından

Nakarat:

[ It's like I'm paranoid lookin' over my back
Sanki arkasına bakıp duran bir paranoyak gibiyim

It's like a whirlwind inside of my head
Bu kafamın içinde bir kasırga gibi

It's like I can't stop what I'm hearing within
İçimdeki sesi duymayı engelleyemiyorum gibi

It's like the face inside is right beneath my skin
İçimdeki yüz tam derimin altında gibi ]

I know I've *** a face in me
Biliyorum içimde bir yüz var

Points out all my mistakes to me
Bana bütün hatalarımı belirtiyor

You've *** a face on the inside too and
Senin de içinde bir yüz var ve

Your paranoia's probably worse
Senin paranoyaların muhtemelen daha beter

I don't know what set me off first but I know what I can't stand
Beni ilk etkileyeni bilmiyorum ama neye dayanamadığımı biliyorum

Everybody acts like the fact of the matter is
Herkes işin gerçeğindeymiş gibi davranıyor
I can't add up to what you can but
Ne yapabileceğini anlayamıyorum, ama

Everybody has a face that they hold inside
Herkesin içinde tuttuğu bir yüz var

A face that awakes when I close my eyes
Gözlerimi kapadığımda uyanan bir yüz

A face watches every time they lie
Her uzanışlarında izleyen bir yüz

A face that laughs every time they fall
Her düşüşlerinde gülen bir yüz

(And watches everything)
(Ve her şeyi izleyen)

So you know that when it's time to sink or swim
Bu yüzden bilirsin ki yüzme ya da batma zamanı geldiğinde

That the face inside is watching you too right inside your skin
Bu içerdeki yüz seni de izliyor tam derinin içinden

Nakarat x2

The face inside is right beneath your skin
Bir yüz içerdedir tam derinin altında

The sun goes down
Güneş batıyor

I feel the light betray me
Işığın bana ihanetini hissediyorum

Nakarat x2

It's like I can't stop what I'm hearing within x2
İçerdeki sesi duymayı engelleyemiyorum gibi

It's like the face inside is right beneath my skin
İçimdeki yüz tam derimin altında gibi
 
-- POİNTS OF AUTHORİTY --

Forfeit the game before somebody else
Oyundan çekil, birileri

Takes you out of the frame puts your name to shame
Seni resimden çıkartıp ismini utandırmadan önce

Cover up your face you can't run the race
Yüzünü ört, yarışı yürütemezsin

The pace is too fast you just won't last
Hız çok fazla, sonunu getiremezsin

You love the way I look at you
Sana bakış şeklimi seviyorsun

While taking pleasure in the awful things you put me through
Zevk alırken beni korkunç şeylerin içine sokuyorsun

You take away if I give in
Teslim olsam alıp ***ürürsün

My life My pride is broken
Hayatım ve gururum kırıldı

Nakarat:

[ You like to think you're never wrong
Asla yanılmadığını düşünmeyi seviyorsun

You want to act like you're someone
Önemli biriymiş gibi davranmayı seviyorsun

You want someone to hurt like you
Birisinin senin gibi acı çekmesini istiyorsun

You want to share what you've been through
Yaşadıklarını paylaşmak istiyorsun

(You live what you learn)
(Öğrendiğin şeyleri yaşarsın) ]

You love the things I say I'll do
Yapacağımı söylediğim şeyleri seviyorsun

The way I'll hurt myself again just to get back at you
Sadece sana geri dönmek için kendime acı çektirişimi

You take away when I give in
Teslim olsam alıp ***ürürsün

My life My pride is broken
Hayatım ve gururum kırıldı
 
-- MY DECEMBER --

This is my December
Benim Aralık ayım

This is my time of the year
Yılın en sevdiğim zamanı

This is my December
Bu benim aralık ayım

This is all so clear
Bu oldukça net

This is my December
Bu benim aralık ayım

This is my snow covered home
Bu benim karla kaplı yuvam

This is my December
Bu benim aralık ayım

This is me alone
Bu yalnızca benim

And I
Ve ben..

Just wish that I didn't feel
Like there was something I missed
Bir şeyleri özlediğimi hissetmiyor olmak isterdim

And I
Ve ben..

Take back all the things I said
To make you feel like that
Böyle hissetmene yol açan tüm sözlerimi geri alıyorum

And I
Ve ben..

Just wish that I didn't feel
Like there was something I missed
Bir şeyleri özlediğimi hissetmiyor olmak isterdim

And I
Ve ben..
Take back all the things I said to you
Sana söylediğim tüm sözleri geri alıyorum

And I give it all away
Ve her şeyden vazgeçiyorum

Just to have somewhere to go to
Sadece gidecek bir yerimin olması için

Give it all away
Her şeyden vazgeçiyorum

To have someone to come home to
Eve gelmeme sebep olacak birine sahip olmak için

This is my December
Bu benim aralık ayım

These are my snow covered dreams
Bunlar benim karla kaplı hayallerim

This is me pretending
Bu benim rol yapışım

This is all I need
Bu tek ihtiyacım olan şey

And I
Ve ben..

Just wish that I didn't feel
Like there was something I missed
Bir şeyleri özlediğimi hissetmiyor olmak isterdim

And I
Ve ben..

Take back all the things I said
To make you feel like that
Böyle hissetmene yol açan tüm sözlerimi geri alıyorum

And I
Ve ben..

Just wish that I didn't feel
Like there was something I missed
Bir şeyleri özlediğimi hissetmiyor olmak isterdim

And I
Ve ben..

Take back all the things I said to you
Sana söylediğim tüm sözleri geri alıyorum

And I give it all away
Ve her şeyden vazgeçiyorum

Just to have somewhere to go to
Sadece gidecek bir yerimin olması için

Give it all away
Her şeyden vazgeçiyorum

To have someone to come home to
Eve gelmeme sebep olacak birine sahip olmak için

This is my December
Bu benim Aralık ayım

This is my time of the year
Yılın en sevdiğim zamanı

This is my December
Bu benim aralık ayım

This is all so clear
Bu oldukça net

And I give it all away
Ve her şeyden vazgeçiyorum

Just to have somewhere to go to
Sadece gidecek bir yerimin olması için

Give it all away
Her şeyden vazgeçiyorum

To have someone to come home to
Eve gelmeme sebep olacak birine sahip olmak için
 
-- FAİNT --

am a little bit of loneliness, a little bit of disregard
ben biraz yalnızlığım birazcık da aldırmazlık

Handful of complaints, ,
avuç dolusu şikayetim

but I can help the fact that everybody can see these scars
ama herkesin bu yaraları görebileceği gerçeğine katlanabilirim

I am What I want you to want, what I want you to feel
ben istemeni istediğim şeyim, hissetmeni istediğim şeyim

But it's like no matter what I do,
ama sanki ne yaparsam yapayım

I can't convince you,to just believe this is real
seni, bunun doğruluğuna inandıramıyorum

So I let go, watching you, turn your back like you always do
bu yüzdem salıverdim, seni izleyerek her zaman yaptığın gibi arkanı dön

Face away and pretend that I'm not
yüzünü kaçır ve ben yokmuşum gibi davran

But I'll be here 'cause you want what I've ***
ama burada olacağım çünkü bende olanı istiyorsun

I can't feel the way I did before
eskisi gibi hissedemiyorum

Don't turn your back on me
bana sırtını dönme

I won't be ignored
ihmal edilmeyeceğim

Time won't heal this damage anymore
zaman artık bu yaraları iyileştiremeyecek

Don't turn your back on me
bana sırtını dönme

I won't be ignored
ihmal edilmeyeceğim

I am a little bit insecure, a little unconfident
ben biraz güvensizim biraz da emin değilim

'Cause you don't understand, I do what I can,
çünkü yapabileceğimi yaptığımı anlamıyorsun

but sometimes I don't make sense
ama bazen mantıksız davranıyorum

I say what you never wanna say, but I've never had a doubt
asla söylemek istemediklerini söylüyorum ama hiç şüphem yok

It's like no matter what I do, ,
sanki ne yaparsam yapayım

I can't convince you for once just to hear me out
seni sözümü bir kez dinlemen için ikna edemiyorum

So I let go, watching you, turn your back like you always do
bu yüzdem salıverdim, seni izleyerek, herzaman yaptığın gibi arkanı dön

Face away and pretend that I'm not
yüzünü kaçır ve ben yokmuşum gibi davran

But I'll be here 'cause you want what I've ***
ama burada olacağım çünkü bende olanı istiyorsun
I can't feel the way I did before
eskisi gibi hissedemiyorum

Don't turn your back on me
bana sırtını dönme

I won't be ignored
ihmal edilmeyeceğim

Time won't heal this damage anymore
zaman artık bu yaraları iyileştiremeyecek

Don't turn your back on me
bana sırtını dönme

I won't be ignored
ihmal edilmeyeceğim

Now
şimdi

Hear me out now
duy beni şimdi

You're gonna listen to me, like it or not
beni dinleyeceksin, sevsen de sevmesen de

Right now
şu anda

Hear me out now
duy beni şimdi

You're gonna listen to me, like it or not
beni dinleyeceksin, sevsen de sevmesen de

Right now
şu anda

I can't feel the way I did before
eskisi gibi hissedemiyorum

Don't turn your back on me
bana sırtını dönme

I won't be ignored
ihmal edilmeyeceğim

Time won't heal this damage anymore
zaman artık bu yaraları iyileştiremeyecek

Don't turn your back on me
bana sırtını dönme

I won't be ignored
 
-- NUMB --

I'm tired of being what you want me to be
Senin istediğin gibi olmaktan sıkıldım

Feeling so faithless lost under the surface
Yerin altında inançsız bir sekilde kaybolumuş hissediyorum.

Don't know what you're expecting of me
Benden ne beklediğini bilmiyorum

Put under the pressure of walking in your shoes
Ayakkabinin içinde yürümenin baskısı altındayım

Every step I take is another mistake to you
Attığım her adim sana göre yeni bir yanlış



I've become so numb I can't feel you there
O kadar hissizleştim ki senin burada olduğunu fark edemiyorum

I've become so tired
Çok yoruldum

So much more aware I'm becoming this
Ne hale geldiğimin çok daha fazla farkına vardım

All I want to do is be more like me and be less like you
Tek istediğim daha cok benim gibi, daha az senin gibi olmak
Can't you see that you're smothering me
Beni boğduğunu göremiyormusun

Holding too tightly afraid to lose control
Kontrolu kaybetme korkusu ile çok sıkı tuttuğunu

Cause everything that you thought I would be
Çünkü benim olabileceğimi sandiğin her şey

Has fallen apart right in front of you
Dağılıverdi gozünün önünde

Every step that I take is another mistake to you
Attığım her adim sana göre yeni bir yanlış

And every second I waste is more than I can take
Ve harcadiğim her saniye dayanabileceğimden fazla


And I know
Ve biliyorum

I may end up failing too
Hüsrana da uğrayabilirim

But I know
Ama biliyorum

You were just like me with someone disappointed in you
Sende hayal kırıklığına uğrayan biriyle tıpkı benim gibiydin
 
-- WİTH YOU --

I woke up in a dream today
(bugün bir rüyaya uyandım)
To the cold of the static
(değişmeyen soğukluğa)
And put my cold feet on the floor
(ve soğuk ayaklarımı zemine koydum)
For*** all about yesterday
(dün hakkındaki herşeyi unuttum)
Remembering I'm pretending to be
Where I'm not anymore
(daha fazla olduğum yerde değilmişim gibi davrandığımı hatırlayarak)
A little taste of hypocrisy
(biraz iki yüzlülük tadıyla)
And I'm left in the wake of the mistake
(ve hatalar dalgasının içine bırakıldım)
Slow to react
(yavaşça tepki göstererek)
And even though you're so close to me
(ve bana ne kadar yakın olsanda)
You're still so distant
(haleda çok uzaksın)
And I cant bring you back

It's true the way I feel
(hissettiğim şey doğru)
Was promised by your face
(yüzüne bakarak yemin ettim)
The sound of your voice
(sesinin tonu)
Painted on my memories
(hayallerimi süslüyor)
Even if you're not with me
(benimle olmasanda)
I'm with you
(ben seninleyim)

You know I see keeping everything inside (with you)
(şimdi biliyorsun herşeyimi içimde tuttuğumu)(seninle)
You know I see even when I close my eyes (with you)
şimdi biliyorsun seninle gözlerimi kapattığımı)(seninle)


I hit you and you hit me back
(sana vurdum ve sen beni sırtımdan vurdun)
We fall to the floor
(yere düştük)
The rest of the day stands still
(günün geri kalan kısmında oturur)
Fine line between this and that
(bunun ve onun arasında ii bir alan)
When things go wrong
(bir şeyler ters gittiği zaman)
I pretend that the past isn't real
(geçmiştekiler gerçek deil gibi davranıyorum)
I'm trapped in this memory
(bu hatıraya düşürüldüm)
And I'm left in the wake of the mistake
(ve hatalar dalgası arasına bırakıldım)
Slow to react
(yavaşça direnerek)
So even though you're close to me
(bana yakın olsanda)
You're still so distant
(haleda çok uzaksın)
And I can't bring you back
(seni geri getiremem)

It's true the way I feel
(hissettiğim şey doğru)
Was promised by your face
(suradına bakarak yemin ettim)
The sound of your voice
(sesinin tonu)
Painted on my memories
(hayallerimi süslüyor)
Even if you're not with me
(benimle olmasanda)
I'm with you
(ben seninleyim)


You know I see keeping everything inside (with you)
(şimdi biliyorsun herşeyimi içimde tuttuğumu)(seninle)
You know I see even when I close my eyes (with you)
şimdi biliyorsun seninle gözlerimi kapattığımı)(seninle)
You know I see keeping everything inside (with you)
(şimdi biliyorsun herşeyimi içimde tutuğumu)(seninle)
You know I see even when I close my eyes (with you)
şimdi biliyorsun seninle gözlerimi kapattığımı)(seninle)

No, no matter how far we've come
(ne kadar uzaklaştığımız önemli deil)
I cant wait to see tomorrow
(yarını görmek için bekleyemem)
No matter how far we've come I,
(ne kadar uzaklaştğımız önemli deil ben,)
I cant wait to see tomorrow
(yarını görmek için bekleyemem)
(With you)
(seninle)

You know I see keeping everything inside (with you)
(şimdi biliyorsun herşeyimi içimde tuttuğumu)(seninle)
You know I see even when I close my eyes (with you)
(şimdi biliyorsun seninle gözlerimi kapattığımı)(seninle)
You know I see keeping everything inside (with you)
(şimdi biliyorsun herşeyimi içimde tuttuğumu)(seninle)
You know I see even when I close my eyes (with you)
(şimdi biliyorsun seninle gözlerimi kapattığımı)(seninle)
 
-- DONT STAY --

Sometimes I need to remember just to breathe
Bazen nefes almayı hatırlamaya ihtiyaç duyuyorum

Sometimes I need you to stay away from me
Bazen benden uzak durmana ihtiyaç duyuyorum

Sometimes I’m in disbelief I didn’t know
Bazen bilmediğim bir inanmayış içindeyim

Somehow I need you to go
Hernasılsa gitmene ihtiyac duyuyorum

Nakarat:

[ Don’t stay
Kalma

Forget our memories
Unut hatıralarımızı

Forget our possibilities
Unut imkanlarımızı

What you were changing me into
Beni neye dönüştürdüğünü

Just give me myself back and
Beni kendime bırak tekrar ve

Don’t stay
Kalma

Forget our memories
Unut hatıralarımızı

Forget our possibilities
Unut imkanlarımızı

Take all your faithlessness with you
Tüm inançsızlığını yanına al

Just give me myself back and
Beni kendime bırak tekrar ve

Don’t stay
Kalma ]

Sometimes I feel like I trusted you too well
Bazen sana ço fazla güvendiğimi hissediyorum

Sometimes I just feel like screaming at myself
Bazen kendime bağırıyormuşum gibi hissediyorum

Sometimes I’m in disbelief I didn’t know
Bazen bilmediğim bir inanmayış içindeyim

Somehow I need to be alone
Hernasılsa yalnız kalmaya ihtiyaç duyuyorum

Nakarat

I don’t need you anymore, I don’t want to be ignored
Sana daha fazla ihtiyacım yok, boş verilmiş olmak istemiyorum

I don’t need one more day of you wasting me away
Birgün daha beni eritip bitirmene ihtiyacım yok

I don’t need you anymore, I don’t want to be ignored
Sana daha fazla ihtiyacım yok, boş verilmiş olmak istemiyorum

I don’t need one more day of you wasting me away
Birgün daha beni eritip bitirmene ihtiyacım yok

With no apologies
Özürsüzce
 
-- CRAWLİNG --

Crawling in my skin
Tenimde sürünüyor

These wounds they will not heal
Bu yaralar hiç iyileşmeyecek

Fear is how I fall
Nasıl düşersem korkudur

Confusing what is real
Gerçeği karmakarışık yapan ne

There's something inside me that pulls breath the surface
Bazı şeyler beni dış görünüşü altına çeker

Consuming&confusing
Tükeniyorum&şaşırıyorum

This lack of self-control I fear is never ending
Kontrolümden yoksunum,asla sona ermeyeceğinden korkuyorum

Controlling&I can't seem
Kontrollü görünemiyorum

To find again
Kendimi buluyorum yine

My walls are closing in
Kapalı duvarların içinde

Without a sense of confidence and I'm convinced that there's just too much pressure to take
Güvensiz duygular ve daha fazla baskı altında olacağıma inandırdım

I've felt this way before
Bu yoldan önce hissetmek zorundaydım

So insecure
Öyle güvenilmez

Crawling in my skin
Tenimde sürünüyor

These wounds they will not heal
Bu yaralar hiç iyileşmeyecek

Fear is how I fall
Nasıl düşersem korkudur

Confusing what is real
Gerçeği karmakarışık yapan ne

Discomfort,endlessly has pulled itself upon me
Rahatsızlık,sonsuzluk beni kendisine çekti

Distracting&reacting
Dikkatimi dağıtıyor&tepki gösteriyorum

Against my will I stand beside my own reflection
Yanı başımdaki yansımam bana karşı duruyor

It's haunting how I can't seem
Nasıl görünemiyorsam aklımdan çıkmıyor
 
-- FİGURE 09 --

Nothing ever stops all these thoughts
And the pain attached to them
(bu dusuncelerı ve ona baglanmıs acıyı hıcbırsey durduramaz)
Sometimes I wonder why this is happening
(bazen neden bu oluyor dıye endıselenıyorum)
It's like nothing I can do
(hıcbırsey yapamayacagım gıbı)

Would distract me when
(dıkatımı baska yere dagıtcaktım)
I think of how I shot myself in the back again
(kendımı nasıl sırtımdan vuracagımı dusundugum zaman)
'Cause from the infinite words I could say
(soyleyebıldıgım sonsuz sozcukten dolayı)
I put all the pain you gave to me on display
(bana verdıgın butun acıyı koydum ekrana)
But didn't realize instead of setting it free
(ama farkedemedım onu serbest bırakmak yerıne)
I took what I hated and made it apart of me
(nefret ettıgım ve ve benı yıkan seyı aldım)

It never goes away (x2)(hıc gıtmeyecek)

And now
(ve sımdı)
You've become a part of me
(benım bır parcan oldun)
You'll always be right here
(her zman burada olacaksın)
You've become a part of me
(benım bır parcam oldun)
You'll always be my fear
(her zaman benım korkum olacaksın)
I can't separate myself from
(kendımı ayıramam)
What I've done
(yaptıgım seylerden)
I've given up a part of me
(bır parcamdan vazgectım)
I've let myself become you
(kendıme senın olmak ıcın ızın verdım)

Hearing your name the memories come back again
(senın adını duyuyorrum hatıralar tekrar gerı geldı)
I remember when it started happening
(olmaya basladıgı zamanı hatırlarım)
I'd see you in every thought I had and then
(kurdugum her duste senı gorecektım ve sonra)
The thoughts slowly found words attached to them
(dusunceler yavasca bırlesecek kelımelerı buldu)
And I knew as they escaped away I was
Committing myself to them and every day
(ve ben onlar kacarken onlardan kendımı sorumlu tutuyordum ve her gun)

I regret saying those things
(bu seylerı soylemekten pısmalık duyuyorum)
'Cause now I see that
(cunku sımdı goruyorum)
I Took what I hated and made it apart of me
(nefret etgım ve benı yıkan seyı aldım)

It never goes away (x2)(hıc gıtmeyecek)

And now
(ve sımdı)
You've become a part of me
(benım bır parcan oldun)
You'll always be right here
(her zman burada olacaksın)
You've become a part of me
(benım bır parcam oldun)
You'll always be my fear
(her zaman benım korkum olacaksın)
I can't separate myself from
(kendımı ayıramam)
What I've done
(yaptıgım seylerden)
I've given up a part of me
(bır parcamdan vazgectım)
I've let myself become you
(kendıme senın olmak ıcın ızın verdım)

[It never goes away] x4(hıc gıtmeyecek{bıtmeyecek})

GET AWAY FROM ME!
(BENDEN UZAKLAS)
Give me my space back, you've ***ta just (GO!)
(benım lanımı bana gerı ver,sadece gıtmen gerek)(defol)
Everything just comes down to memories of (YOU!)
(hersey sadece senın hatırlarından gelıyor)
I've kept it in but now I'm letting you (KNOW!)
I've let you go! So..
(gıtmene ızın verıyorum! oyleyse)

GET AWAY FROM ME!
(BENDEN UZAKLAS)
Give me my space back, you've ***ta just (GO!)
(benım lanımı bana gerı ver,sadece gıtmen gerek)(defol)
Everything just comes down to memories of (YOU!)
(hersey sadece senın hatırlarından gelıyor)
I've kept it in but now I'm letting you (KNOW!)
I've let you go! So..
(gıtmene ızın verıyorum! oyleyse)



And now
(ve sımdı)
You've become a part of me
(benım bır parcan oldun)
You'll always be right here
(her zman burada olacaksın)
You've become a part of me
(benım bır parcam oldun)
You'll always be my fear
(her zaman benım korkum olacaksın)
I can't separate myself from
(kendımı ayıramam)
What I've done
(yaptıgım seylerden)
I've given up a part of me
(bır parcamdan vazgectım)
I've let myself become you
(kendıme senın olmak ıcın ızın verdım)
I've let myself become lost inside
(ıcerıde kaybolmak ıcın kendıme ızın verdım)
These thoughts of you
(senın bu dusuncelerın)
Giving up on part of me
(bı parcakdam vazgectım
I've let myself become you
(kendıme senın olma ıcın ızın verdım)
 
-- BREAKİNG THE HABIT --

Memories consume
Like opening the wound
I'm picking me apart again
You all assume
I'm safe here in my room
[Unless I try to start again]

Hatıralar tüketiyor
Bir yarayı açar gibi
Kendimi yeniden ayrımsıyorum
Hepiniz farz ediyorsunuz
Kendi odamda güvenlikteyim
Yeniden başlamadığım sürece

I don't want to be the one
The battles always choose
'Cause inside I realize
That i'm the one confused

Tek olmak istemiyorum
Savaşlar her zaman seçer
Çünkü içimde fark ediyorum
Kafası karışık olan benim

I don't know what's worth fighting for
Or why I have to scream
I don't know why I instigate
And say what I don't mean
I don't know how I *** this way
I know it's not alright
So I'm breaking the habit
Tonight

Neyin savaşmaya değer olduğunu Bilmiyorum
Ya da neden bağırmak zorunda Olduğumu
Neden ön ayak olduğumu da bilmiyorum
Ve kastetmediğim şeyleri söylediğimi
Neden bu yolu tercih ettiğimi Bilmiyorum
Bunun doğru olmadığını biliyorum
O Zaman Alışkanlıklarımı kırıyorum
Bu gece

Clutching my cure
I tightly lock the door
I try to catch my breath again
I hurt much more
Than anytime before
I had no options left again

Tedavime sarılıyorum
Sıkıca kapıyı kilitliyorum
Nefesimi yeniden düzene sokmaya çalışıyorum
Daha fazla acıyor
Önceden olduğundan Daha Fazla
Hiçbir seçeneğim kalmadı yeniden


I'll paint it on the walls
'Cause i'm the one at fault
I'll never fight again
And this is how it ends
Duvarlara boyayacağım
Çünkü suçlanan benim
Bir daha kavga etmeyeceğim
Ve işte böyle bitecek bu!!!

I don't know what's worth fighting for
Or why I have to scream
But now I have some clarity
To show you what I mean
I don't know how I *** this way
I'll never be alright
So I'm breaking the habit
Breaking the Habit
Tonight

Neyin savaşmaya değer olduğunu Bilmiyorum
Ya da neden bağırmak zorunda Olduğumu
ama biraz açık seçiğim
ne gösterdiğimi
Neden bu yolu tercih ettiğimi Bilmiyorum
Bunun doğru olmadığını biliyorum
O Zaman Alışkanlıklarımı kırıyorum
Alışkanlıklarımı kırıyorum
Bu gece.
 
rıhanna-umbrella
You had my heart, and we'll never be worlds apart
Kalbimi çaldın ve asla ayrı dünyalardan olmayacağız

Maybe in magazines, but you'll still be my star
Belki dergilerde olabiliriz, ama benim yıldızım yine de sen olacaksın

Baby cause in the Dark, You can't see shiny Cars
Çünkü bebeğim karanlıkta, parlak arabaları göremezsin

And that's when you need me there
Ve ne zaman bana ihtiyacın olsa

With you i'll always share
Hep seninle paylaşacağım

Because
Çünkü

[CHORUS]
When the sun Shine
Güneş parladığında

We'll shine Together
Biz de birlikte parlayacağız

Told you i'll be here Forever
Söyledim sana, sonsuza dek burada olacağım

Said I'll always be your friend
Dedim ya her zaman dostun olacağım

Took an oath i'm a stick it out till the end
Yemin ettim sonuna dek sözümü tutacağım

Now that it's raining more than ever
Şimdi her zamankinden çok yağıyor yağmur

Know that we'll still have each other
Hala birbirimize sahibiz biliyorum

You can stand under my Umbrella
Şemsiyemin altında durabilirsin

You can stand under my Umbrella
Şemsiyemin altına sığınabilirsin

2x
(Ella ella eh eh eh)
Under my umbrella
Şemsiyemin altına

[VERSE 2]

These fancy things, will never come in between
Bu gösterişli şeyler, asla aramıza giremez

You're part of my entity, Here for Infinity
Varlığımın bir parçasısın, işte sonsuzluk bu

When the war has took it's part
Savaş payını aldığında

When the world has dealt it's cards
Dünya kartlarını oynadığında

If the hand is Hard, Together we'll mend your heart
Eli güçlüyse, yüreğini ikimiz tamir edeceğiz

Because
Çünkü

[CHORUS]

[BRIDGE]
You can run into my Arms
Kollarıma koşabilirsin

It's Okay don't be alarmed
Sorun yok korkma

(Come into Me)
(Gel bana)

(There's no distance in between our love)
Aşkımızda mesafelere yer yok

So Go on and let the Rain pour
O yüzden devam et ve bırak yağsın yağmur

I'll be all you need and more
Ne ararsan bende var ve daha fazlası

Because
Çünkü

[CHORUS]

It's raining
Yağmur yağıyor

Oh baby it's Raining
Bebeğim yağmur yağıyor

baby come into me
Gel bana

Come into me
Bana gel

It's Raining
Yağmur yağıyor

Oh baby it's raining
Bebeğim yağmur yağıyor

You can always come into me
Her zaman bana gelebilirsin
 
pussy cat dolls-beep
Ha, ha-ha, ha-ha
Ha, ha-ha, ha
Ha-ha, ha-ha, ha-ha
Ha, ha-ha, ha

[Will.I.Am]
It's funny how a man only thinks about the "beep"
You *** a real big heart, but I'm looking at your " Beep"
You *** real big brains, but I'm looking at your " beep"
Girl, there ain't no pain in me looking at your "Beep"
bir adamın sadece "beep" hakkında düşünmesi komiktir(ilginçtir)
gerçekten büyük bir kalbiniz var ama ben "beep"inize bakıyorum
gerçekten büyük beyniniz var ama ben "beep"inize bakıyorum
Kızım,içimde hiç bi sızı yok "beep"ine baktığımda




[PCD]
I don't give a " beep"
Keep looking at my " beep"
'Cause it don't mean a thing if you're looking at my " beep"
I'm a do my thing while you're playing with your " beep"
Ha, ha-ha, ha-ha, ha-ha

bir "beep" vermem
"beep"ime bakmaya devam et
çünkü eğer "beep"ime bakiyorsan,bu birsey ifade etmez
Sen senin "beep"inle oynarken, ben kendi şeyimi yaparım...
ha,ha-ha ,ha-ha ,ha-ha


Every boy's the same
Since up in the seventh grade
They been trying to get with me
Trying to (Ha, ha-ha, ha, ha-ha)
They always *** a plan
To be my one and only man
Want to hold me with their hands
Want to (Ha, ha-ha, ha, ha-ha)
I keep turning them down
But, they always come around
Asking me to go around
That's not the way it's going down

Her erkeğinki aynı...
7.derecenin içine çıktığımdan beri
Onlar benimle olmayı deniyor
(ha,ha-ha,ha,ha-ha) yapmayı deniyorlar
her zaman bir planları var
bitanem ve tek erkeğim olmak için
elleriyle beni kavramak isterler
(ha,ha-ha,ha,ha-ha)yapmak isterler
onları reddetmeye devam ediyorum
fakat onlar herzaman etrafımda geziniyorlar
dolaşmak için bana soruyorlar
yolu bu değilki,batıyorlar

'Cause they only want
Only want my ha, ha-ha
Ha, ha-ha
Only want what they want
But, na, ah-ah
Na, ah-ah

çünkü onlar sadece ama sadece
benim ha,ha-ha mı istiyorlar
ha,ha-ha
sadece onların istetiği şeyi iste
ama,ah-ah
hayır,ah-ah



[Will.I.Am]
It's funny how a man only thinks about the " beep"
You *** a real big heart, but I'm looking your " beep"
You *** real big brains, but I'm looking at your " beep"
Girl, there ain't no pain in me looking at your...

bir adamın sadece "beep" hakkında düşünmesi komiktir(ilginçtir)
gerçekten büyük bir kalbiniz var ama ben "beep"inize bakıyorum
gerçekten büyük beyniniz var ama ben "beep"inize bakıyorum
Kızım,içimde hiç bi sızı yok "beep"ine baktığımda


[PCD]
I don't give a " beep"
Keep looking at my " beep"
'Cause it don't mean a thing if you're looking at my " beep"
I'm a do my thing while you're playing with your " beep"
Ha, ha-ha, ha-ha, ha-ha

bir "beep" vermem
"beep"ime bakmaya devam et
çünkü eğer "beep"ime bakiyorsan,bu birsey ifade etmez
Sen senin "beep" inle oynarken, ben kendi şeyimi yaparım...
ha,ha-ha ,ha-ha ,ha-ha


Do you know that no
Don't mean yes, it means no
So just hold up, wait a minute
Let me put my two cents in it
One, just be patient
Don't be rushing
Like you're anxious
And two, you're just too aggressive
try to get your (Ahh)

"hayır"ın evet demek olmadığını biliyormusun?
yani bekle, birdakkika dur
2 cent'i onun içine koymama izin ver
bir ,sadece sabırlı ol
endişeli gibi acele etme
ve iki,sen çok fazla agresifsin
ahh yapmayı denemek için

Do you know that I know?
And I don't want to go there

benim bildiğimi biliyormusum?
Ve ben oraya gitmeyi istemiyorum

they Only want
Only want my ha, ha-ha
Ha, ha-ha
Only want what they want
But, na, ah-ah
Na, ah-ah

çünkü onlar sadece ama sadece
benim ha,ha-ha mı istiyorlar
ha,ha-ha
sadece onların istetiği şeyi iste
ama,ah-ah
hayır,ah-ah

[Will.I.Am]
It's funny how a man only thinks about the"beep"
You *** a real big heart, but I'm looking your..."beep"
You *** real big brains, but I'm looking at your..."beep"
Girl, there ain't no pain in me looking at your.."beep".

bir adamın sadece "beep" hakkında düşünmesi komiktir(ilginçtir)
gerçekten büyük bir kalbiniz var ama ben "beep"inize bakıyorum
gerçekten büyük beyniniz var ama ben "beep"inize bakıyorum
Kızım,içimde hiç bi sızı yok "beep"ine baktığımda



[PCD]
I don't give a..."beep"
Keep looking at my..."beep"
'Cause it don't mean a thing if you're looking at my.."beep".
I'm a do my thing while you're playing with your..."beep"
Ha, ha-ha, ha-ha, ha-ha

bir "beep" vermem
"beep"ime bakmaya devam et
çünkü eğer "beep"ime bakiyorsan,bu birsey ifade etmez
Sen senin "beep" inle oynarken, ben kendi şeyimi yaparım...
ha,ha-ha ,ha-ha ,ha-ha

[Will.I.Am]
Boomp-boomp, Omp-omp
Boomp, boomp-boomp
Boomp-boomp, Omp-omp
Boomp, boomp-boomp
[Repeated]

[PCD]
Ooh, you've *** it bad I can tell
You want it bad, but oh well
Dude, what you *** for me
Is something I
Something I don't need
Oh!

ooh,söyleyebilirimki onu kötü ettin
onu kötü istedin ama oh well
züppe,benim ihtiyacım olmayan şeylere sahipsin
oh!


[Will.I.Am]
It's funny how a man only thinks about the..."beep"
You *** a real big heart, but I'm looking your..."beep"
You *** real big brains, but I'm looking at your..."beep"
Girl, there ain't no pain in me looking at your..."beep"

bir adamın sadece "beep" hakkında düşünmesi komiktir(ilginçtir)
gerçekten büyük bir kalbiniz var ama ben "beep"inize bakıyorum
gerçekten büyük beyniniz var ama ben "beep"inize bakıyorum
Kızım,içimde hiç bi sızı yok "beep"ine baktığımda

[PCD]
I don't give a.."beep".
Keep looking at my..."beep"
'Cause it don't mean a thing if you're looking at my..."beep"
I'm a do my thing while you're playing with your..."beep"
Ha, ha-ha, ha-ha, ha-ha


bir "beep" vermem
"beep"ime bakmaya devam et
çünkü eğer "beep"ime bakiyorsan,bu birsey ifade etmez
Sen senin "beep"inle oynarken, ben kendi şeyimi yaparım...
ha,ha-ha ,ha-ha ,ha-ha


[Will.I.Am]
It's funny how a man only thinks about the..."beep"
You *** a real big heart, but I'm looking your..."beep"
You *** real big brains, but I'm looking at your..."beep"
Girl, there ain't no pain in me looking at your..."beep"


bir adamın sadece "beep" hakkında düşünmesi komiktir(ilginçtir)
gerçekten büyük bir kalbiniz var ama ben "beep"inize bakıyorum
gerçekten büyük beyniniz var ama ben "beep"inize bakıyorum
Kızım,içimde hiç bi sızı yok "beep"ine baktığımda


[PCD]
I don't give a."beep"..
Keep looking at my..."beep"
'Cause it don't mean a thing if you're looking at my..."beep"
I'm a do my thing while you're playing with your..."beep"
Ha, ha-ha, ha-ha, ha-ha

bir "beep" vermem
"beep"ime bakmaya devam et
çünkü eğer "beep"ime bakiyorsan,bu birsey ifade etmez
Sen senin "beep" inle oynarken, ben
 
Geri
Üst