Gidenlerin ardından kalanlar

Ne unutacak kadar nefret ettin
Ne hatırlayacak kadar sevdin
Yıkık bir duvar kadar bile pişman değilsin biliyorum
Beni hep bulmamak için aradın
Yanılgımdın
Yandığımdın
Yangındın
 
Sensizliğe yenilmek
Sana yenilmekten zor olsada
Ardımda bir sürü "belki"ler bırakarak
Seni içimden terk ediyorum
 
Şimdi
İçimde öldürecek bir anı bile bulamayan
İki yarım kaldık
Tamamlayamadık bizi
Elinden tutamadık yanlızlığımın
Saçlarımıda uzaklarına gömdün
 
İçimin mavisi senin okyanusundandı
Al! geri veriyorum.
Kilitleri hep yanlış kapılara vurdun
Devrilmiş vagonlara dönerken gözlerim
Sana bensizliği terkediyorum
 
"Yârime uzanmayan bütün dallarım kırılsın" demiştin
Aşk içinde doğmuşsa nereye kaçabilirdi?

Ne tuaf değil mi?
İçimi acıtanda sendin
Acımı dindirecek olanda
"Ya öldür beni"dedim
Ya da git benden
İçi bulanık bir sevdanın ucunda
Seni kaybettim
Aldırmadın aldırmalarıma
Bir gecede yakıp yârini
Şafaklara sattın ihanetini
Küllerime basanlar bile utandı yaptığından
İşte soluk bir ömrün son nefesi

Benden
İçimden
Terkediyorum
 
Kendimden yoruldum..
Sürekli maske takmaktan
İçim kan ağlarken
İnsanlara gülmekten yoruldum...
 
Çok sinirliyken bile
Sakin olma zorunluluğundan yoruldum.
Hüzün çizgileri sarmışken yüzümü
Gamzelerimi göstermekten yoruldum..
Bağıra bağıra ağlamak isterken
Gözyaşımı içime akıtmaktan yoruldum.
İçimde deli gibi çağlayan aşk varken..
Dağlara taşlara haykırmak varken
Sesimi içime çekip
Susmaktan yoruldum..
 
Çok sinirliyken bile
Sakin olma zorunluluğundan yoruldum.
Hüzün çizgileri sarmışken yüzümü
Gamzelerimi göstermekten yoruldum..
Bağıra bağıra ağlamak isterken
Gözyaşımı içime akıtmaktan yoruldum.
İçimde deli gibi çağlayan aşk varken..
Dağlara taşlara haykırmak varken
Sesimi içime çekip
Susmaktan yoruldum..
 
Geri dönüşü olmayan bir tüneldeyim
Yine kurulmuş sahne
Başrolde ben
Yardımcı oyuncular ;hüzün acı maske
Konu;herşeye rağmen mutlu olma sanatı
Ha bide
Oyunun adı var ;Hayat
Gülüyorum yine zorunluluktan..
Bu kaçıncı rol alışım bu filmde
Alışılmış senaryolar bunlar..
Acemi mi sandın beni hayat!!
Ben her gece bu sahnenin müdaviniyim
Hadi bırak mutlu olma tasasını
Yapışmış alnımıza Hayatın kavgası
Düş yakamdan hayat!!!..
Oyunumu oynarım
Sahnemi kapatırım
Ölümdür sonuma yakışan
Bilmezmisin!...
En çok ölülerdir alkışlanan..
 
İkimizin toplamı hiç "BiZ" etmediki

Sürekli tekrarladığım cümleler daha cesur bugün..
Ve kendinden aciz bir ben
Dilime kimsesiz sözler bulaştı.
Darmadağınım.
Hayatımı özet geçmeliyim..
Uzatma ! uzatmamalıyım..
Karmaşığın dibine vurmalıyım..
Teşhisi konulmamış yanılgılar içinde tutsaklığım.
Gel- Gitler akıtıyorum ömürlük nehrime..
Susmalıyım!
Hayır devamı olmalı..
Üşüyorum üşüdükçe uzuyor gece..
Ve gece üşüyor benimle..
Sis çöküyor içime ve ardından çenem düşüyor..
Korkuyorum aynadaki yüzümden
Ve aynadaki korkaklığımı görmekten
Korkuyorum düşüncelerimden..
Bir yerinden tutmak istiyorum zamanı
Zaman parçalanıyor avuçlarımda..
Bir seni ve bir beni topluyorum sadece kelimelerde “biz” oluyoruz..
İkimizin toplamı hiç “biz” etmedi ki..
Belki ben bir hiç veya biz dediğimiz şey bir “hiçti”
Bizi esir aldım içime ve karanlığa gömdüm..
Şehir sustu insanlar sustu..
Susmalıyım..
Dilim belki anlaşılmaz halde ama ıslıklarım bir çığlık.
Çıkar içimdeki çığlıkları!
Emanetçi cümlelerimi alır o zaman susarım belki..
Şimdi iki kuruşluk uykularıma geri dönmeliyim..
Çığlıklarım ne zaman uyanır bilinmez..
Sen en iyisi mi tekrar göm çığlıklarımı içime..
 
Bırak git bu yüreği..
Bu yürek seni çoktan terketti..
Şahidimdir sabahı iple çeken gecelerim..
Dudaklarımdan akan sözcükler şahidimdir..
 
Sensensizliği öğrettin bana..
Ben'se soğuk gecelerde yağan yağmurlarla
Şiirlerimle eşlik ettim sana..
Şimdi Yokluğun bağrımda yanan bir kor ateş..
Suskunluğun cehennem ateşi kadar sıcak ve yakıcı..
Korkuyorum artık sessizliğinden..
Ama terketmeli ve
Unutmalıyım seni...
 
Bentüm benliğimle..
Gururumu hiçe saydım..
Tüm yaşanmışlıkların anısına..
Senin yoluna düştüysem..
Herkesi karşıma birer birer aldıysam..
 
Ve buna rağmen sesin titremeden..
"Bitti" ile başlayan son cümleni kurduysan..
Ve bu son sözünün sonuna noktayı koyduysan..
Bırak git bu yüreği...
Sana artık bir faydası olmaz..
 
Artık kendime daha fazla acı çektirmeden..
Seni beklemeden ve düşünmeden..
Yüreğimden çık git istiyorum..
Son gözyaşlarımla seni ıslatarak..
 
Öylece çaresizce seni bırakarak..
Bir kere olsun yüzüne bakmadan..
Çekip gidiyorum yok olan varlığından..
 
Şimdi;
Bırak git bu yüreği..
Bu yürek seni çoktan terk etti..
Artık mühürlü bu yürek..
Sensizliğe yemin etti...
 
Çoklarından düşüyor da bunca
Görmüyor gelip geçenler
Eğilip alıyorum
Solgun bir gül oluyor dokununca.
 
Ya büyük şehirlerin birinde
Geziniyor kalabalık duraklarda
Ya yurdun uzak bir yerinde
Kahve otel köşesinde
Nereye gitse bu akşam vakti
Ellerini ceplerine sokuyor
Sigaralar kâğıtlar
Arasından kayıyor usulca
Eğilip alıyorum kimse olmuyor
Solgun bir gül oluyor dokununca.
 
Ya da yalnız bir kızın
Sildiği dudak boyasında
Eşiğinde yine yorgun gecenin
Başını yastıklara koyunca.
 
Geri
Üst