Gidenlerin ardından kalanlar

Suratıma çektiğim yorganı kaldırıyor kader bir an
Ağladığımı görüyor
Anlıyor o da yaşlarımdan okunuyor adın
Uzaklardan da belli oluyor
Meleklerde soruyor yaşlarımda ki adın ne anlama geldiğini
Söyleyemiyorum kader ayırdı bizi diye
Kader'de ağlar diye
 
Bir gerçek düşlüyorum sonu hayalime dayanan
Hayalim gülüyor
Bu nasıl bir düş diye
Sonra hayalim kaderime bakıyor
Kaderim ağlıyor bu sefer
Kaderime bakıyorum o da bana aynen bakıyor
Güldür beni diyorum güldüremem ki diyor
Ağlatmayı başarıyorum kaderimi
Bir an olsun silinmiyor adın
Bir an olsun dinmiyor kaderimde ki o tatlı sancın
Bu gece anlıyor bana ait olan herşey senin aslında hayal olduğunu
Sen hep gülüyorsun
Bende kaderimden istiyorum ki
Hep gülesin
Bembeyaz dişlerini gösteresin herkese
O tatlı gözlerini
O hırcın kaşlarını
Ve sana anlam katan yüreğimi de
Ama yüreğim bir adım geri gitti bu gece
Kahrolası gece ~
 
Sen bılırmısın acı nedır
bılırmısın öylesıne özleyıp
ölümüne ağlamayı
hıç aşık olup gecelerce ağladın mı
sevıpte sevılmemek nedır
özleyıpte ulaşamamak
yaşayıpta yaşamamak nedır
nefes alırken zorlanmak
sen bılırmısın pekı
bılırmısın unutamamak ne acı
artık ıyıce çökmek yemek yıyememek
unutmak ısteyıpte aklından sılememek
sen nerden bıleceksın
sen hıç sevmedın kı
en yakınına bıle hıç değer vermedın kı
ama unutma sende seveceksın
belkı o sevmeyecek ama sen seveceksın
sakın ola dostum ondan resım ısteme
unutmak ıstersınde bır resım hatırlatır
yırtmak ıstersınde dedığını yapmaz eller
öpmek gelır aksıne
o resmı delıce öpmek
sarılarak uyumak resme bakıp ağlamak
aşk ne zordur dostum
ne buyuk acıdır
bunu sen anlamazsın
leylayla mecnun bılır
artık aşk kolaylaştı
senı sevıyorum demek
oysa ne kadar zordur
ıkı kelıme söylemek..
 
Sen..

Sen;bakışlarımdaki sevinç...
Sen;parmaklarımdaki
Dokunma isteği...
Haziran bakışlım
Sende tattığım...
Sen;içimin yanması
İnce hastalığımKarasevdam...
Sen;bir gün umutlu
Bir gün umutsuz yarınlarım...
Sen;havamın açıklığı
Günümün güzelliği...
Sensevinçle peşinden gittiğim
Sen;sevgi sözcüğünün
Dudaklarımdaki anlamı...
Sen;geçmişin boşluğu
Şimdinin yaşanmışlığı...
Sen;mahmurluğumu
Dirilten bir kelime...
Sen;Temmuz sıcaklığı
Vücudumu saran...
Sen;Ocak soğukluğu
Ruhumu donduran...
Sen; 4 mevsim...
Sen; 1 yıl...
Sen; takvim yaprakları...
Dünya ekseniay tutulması...
Kum fırtınası...
Sen her şeyimsin
Beni yaşatansın...
 
Alıp başını gitmek vardı
Döndüğümde bulamamak seni
Sözlerin karmaşasında
Sevdanın bu aşamasında
Kendimde bulamadığım cesaret
Körkütük sarhoş olmak gibi bir şey
Yüzleşmeler ağır basmıyor
Yaptıksa hataları geçmişte yaptık
Neden orada kaldık
Biz birbirimize mahkumuz
Hatırlayamadık
Alıp başını gitmek sensizlik demek
Ben sensiz olmayı hiç istemedim ki
Yanlışların hesabı bana ama
Hiç hatam olmadı ki sana
Kızgınlıklarımdan başka
Yalan olmayan tek şeyim var
O da sevdam
Onu da savunurum sonuna kadar
 
Damla damla göl oldun vurgun yüregime
Damla damla hece oldun durgun dilime
Damla damla kelime oldun sakin geceme
Damla damla söz oldum siirime.
Sen kimsin
Sen nesin
Bir an girdin düsünceme
Gülüsünle
Nazinla
Insanliginla
Bagladin kendine
Damla damla aktin gönlüme
Damla damla çaktin siirime
Damla damla damladin içime
Damla damla sevda oldun sevgime.
Damla Damla Damla
Sen yalnizliginla
Benim hayatima bir kez neolur damla
 
Bilmediğim yollara sapmak gibi
Sessiz sularda yüzmek de çok hoşuma gider
Belki günün birinde kaybolmuşken sevdada
Bir göz kırparım diğer yıldızlara da
Ama henüz erken
 
Beklemek sabrın bedeli
Beklemek en kuytu koylarda yine seni
Ve yalnız açmak yeni şarabı her gece
Ve yalnız uykulara dalmak
 
Kaç gece daha
Kaç sefer daha dayanacak umuduna
Yollar da geceler gibi bitecek elbet
Hep hasretin mi bana eşlik edecek?
 
Giden geri dönmüyor
gözlerim hep gitti yere bakıyor
don demek zoruma gidiyor
artik bu hayat onsuz yaşanmaz oluyor.

ne olurdu bir donup baksaydı
içime bir umut doğsaydı
ama çekip gitti vefasızca
bu gönül ferman dinlermi daha.

Artik gözlerim gülmüyor
adini andımda içime bir hüzün doğuyor
eskiden gözlerimin içi gülerdi onu gördüm de
ve bunu o bana derdi her ona gülüşümde.

Biliyorum artik yolluma devam etmelim
çarem yok onu silmeliyim
belki aklımdan silerim ama
ne var ki deli gönülüm den asla silemem.

Derler ya olum bizi ayırır
sen benden ayrılsan da ben senden ayrılamam
yolların bana tuzak olsa yine yollumdan dönemem
çünkü düşmüş bir kere bu ateş yüreğime
söndürülmüyor ne eylesem de
 
Gökyüzü çaldı gözlerimin maviliğini
Duduğımdaki ıslığı
Kalleş bir rüzgar aldı ötelere
Sabahlar uzak diyarlara göç etti
Geceler hüküm sürüyor bu yerlerde
Bana laf düşmüyor bu serseri sokaklarda
Berduş gölgemi eziyor
İnsafsızca kaldırımlar
Ayak seslerimi yutuyor
Gecenin hırçın sessizliği
Hergün biraz daha kendimi kaybediyorum
Bu daracık yollarda.
Mevsimler artık umrumda değil
Zaten ilkbaharları hiç sevmedim
Kışları severdim ilk tanıdığımdan beri
Kapımı çalardı soğuk bir ayaz
Elinde hüzünleriyle.
Ama şimdi onlarda gitti
Güneşin olduğu yerlere.
Bir ben göç etmiyorum
Melankoli diyarındansevda ülkesine
Bir ben hancıyım burada
Geride kalan hepsi yolcu
Diyorum ki;
Bir ılık yağmur yağsa da karışsam sellere
Ben de gitsem
Beni terkedenlerin gittiği yerlere!.....
 
Seni ararken kendimi kaybetmekten yoruldum
Bulduğumu zannettiğimde
Kendimden ayrı düştüm

Bu garip bir veda olacak
Çünkü aslında hep içimdesin
Ne kadar uzağa gitsem de
Gittiğim her yerde benimlesin

Söylenecek söz yok
Gidiyorum ben...

Hoşçakal hoşçakal..!
Hoşçakal hoşçakal..!

Ben bir kısrak gibi gelmişim dünyaya
Şahlanıp koşmak içimde var
Hoşçakal...

Biraz su biraz yeşillik
Her yer benim evimdir
Taşırım dünyayı sırtımda
Her dil benim dilimdir

Ama söylenecek söz yok
Gidiyorum ben...
 
Çığ düştü gecelerime sokağıma karanlık büründü
Gözlerin yıldızdı ayrılığınla o da söndü
Tek bir kelimenle umutlarım yurdumdan sürüldü
Adın vardı sadece bir gece ansızın yüreğimden söküldü
Hicranında erirken vicdanın bile sevdama acımadı
Sana büyüttüğüm güllerim yine bana kaldı

Ağladığımı görme bulutlara sakladım gözyaşlarımı
Yoksun ; kutuplara sürdüm sana açan baharlarımı
Yalnızlığına esir düştüm aramıyorum artık yarınlarımı
Avuçlarımda bir umut vardı ; onu da yüreğin aldı
Sana büyüttüğüm güllerim yine bana kaldı


Toprağımda dikenler filizlenirken dinmez artık bu acı
Gözlerin aklıma gelse nüksediyor kalbimdeki sancı
Sürmeyin yarama merhem niyetine tuzu ayrılığın yoktur ilacı
Gülüşlerim alındı düşlerimden yüreğim gözyaşımla ıslandı
Sevdamız ayrılıkta yandı güllerim yine bana kaldı.
 
donuk bir rüzgardın önce...
sonra fırtınaya dönüştün kalbimde
gittikçe estin gittikçe savurdun gittikçe savruldun...
ayrı kaldık bu esintilerde
en son 'al senindi' demiştim yüreğim
al senindi demiştim bu kalbim ruhum benliğim
biz puzzle'ın dağılan bulunması gereken son parçalarıydık.
sevmiştim seni...
bir baharda geldin kondun yüreğime kuş misali
ardından sert bir rüzgarla uçup gittin konduğun bu kimselerin görmediği bilmediği giremediği
gönlümden...
duvarları oynuoruduk son günlerde.
sen susuyordun; ben susyordum; aşkımız susuyordu;
artık biz yoktuk! ben vardım sen vardın ayrı yerlerde
canımlar artık adlarıyla hitab etmıor sana dönüşüordu;
biz uçup gidior ben oluordu...
olsun bir baharda gelmiştin yüreğime
sonbahar günü sert bir rüzgarla savruldun gönlümde
yinede sevdim seni
yinede sevildim senin gibi
hoşçakal demişmiydim sana?
doğru dememiştim
hoşçakal yüreğimde olan yüreğinde olduğum sevdiğim
hoşçakal
 
Gönlüm Nasır Bağladı Hasretlere..




Bu sefer..
Siyahında boğdum mürekkebimin sensizliği
Hatırlamamak için çengel atmadım anılarıma yine.."
Dokunmadım..
Kimsesizliğimin yoksul soğuk duruşlarına..
Hiç! Hissetmemiştim yanlızlığı böylesine
Bilmemiştimaslında yokluğunun..
Varlığım için olduğunu..



Soramadım..
İçime hapsettiğim tüm soruları bir kenara ittim.
Gecelerimi yastık altına gizleyip
Soğuk duvarlarımla iç çektim


Sensizdim..
Ve sensizlik kavşağından o gece geçtim



Ağlayamadım..


Yokluğun kan gibi dökülürdü gözlerimden
Bir bağ kopardı sensizliğin arta kalan buselerinden
Hislerim düğümlenirdi akıtırsam yüreğimi
Kopardı adını sensizlik koyduğum diğer yarımlarım


Kaybederdim..
"Gönlüm nasır bağladı hasretlere
Acıyı hissetmiyorum öyle..
Eskisi gibi..
En derinlerde.."
 
Ben yaklaştıkça saklanıyor kelimelerin senin ardına saklanma
Bir oyun değil bu.
Gözlerini bağlayıp beni bul demiyorum ki
Herşeyimle karşındayım bak
Yüreğimi serdim gönlünün orta yerine
Bakmak ta görmek te senin elinde.
Çıkmaz sokak değilim ben
Söyleyeceğin her söze cevabım var sen istemesen de.
Haykır istersen yeterki susma !
Issız sokaklarımda yankılansın sesin
Hüznüm başımdan aşmışken
Tek mutluluğum sen olmuşken
Sen dol içime başka bişey istemem
Yeter ki saklanma benden ~
 
Yüreğime çökmüş kopkoyu bir karanlık
Zifiri ayaz savuruyor dört bir yanı
Etrafta sönükte olsa bir yıldız arıyorum
Bir mum ışığı bile yok oysa
Kim yanımda...Kim değil..
Olmasını istediklerim hangi çatıların altında?
Kaç kilometre kaç duvar aramızda?
Hangi gecelere kapıyorlar gözlerini?
Rüyaları renkli mi peki?!
Canım yanıyor canlarını yakmak istiyorum
Kendime takılıp düşüyorum her seferinde
Karanlık ya...Göremiyorum ya...
Hangi kelimeye sığabilir doğrularım?
Hangi paragraf başlarına yakışır adın?
Harfler nasıl bir araya gelir bu sonsuzlukta?
Bir parantez açıyorum sonra
Sırf senin doğrularınla!
Tam kapatıcam bir kelime küle çeviriyor her yanı
Kapatamadan üç nokta koyup bırakıyorum
Kendimi cezalandırıyorum
Kendimle cezalandırıyorum
"İyi uykular sana!"
Ben büyüdüm bu gece
Büyüdüm gecelerce!
İçimdeki çocuk bile terk etti beni
Rastlarsan bir salıncak köşesinde eğer
Bakma sakın gözlerine!
Katilleri sevmez masumlar
Canını acıtır bakışları(...)
 
Usul usul yağıyor kar..
Konduğu yeri temizlercesine
Bir yangını söndürürcesine
Bırakıyor kendini denizlere..
Alev alev yanan kalpleri serinletiyor
Camlara buğu olup isim düşürüyor
Sadece orada kalan
Sonra eriyip giden isimler
Buharlaşan isimler…
Rengarenk yine bu şehir
Işık ışık
Her şey aynı yani
Asırlardır aynı belki de
Kocaman bir dünya bu şehir
Yutuyor insanlarını
Körebe oynuyor tüm sokak lambaları
Kirli temiz ne varsa karışmış
Elma şekeri alan bir çocuğun gözlerinde kalmış masumiyet
Bebeğini emziren bir annede kalmış gerçek sevgi
Asker oğlunu bekleyen bir babada kalmış özlem
Ve aşk…
Hayır o kalmamış bu şehirde
Tükenmiş çoktan
O çok uzaklarda şimdi
Sonsuza yakın bir yerlerde
Estirip duruyor rüzgarını
Nerde olduğunu kendisi bile bilmeden…!
 
yağmur bulutları..
ağır ağır..dolaşıyor..
ak saçlı dağların üzerinde.


arar durur..
suya hasret..yürekleri..
gün batımında..bir akşam vakti..


umut..hep böyledir..zeynep..
serüvenden serüvene koşan..
çılgın bir sevda gibidir.!


an olur...
yorgun savaşçı misali..
yıkılıp..düşer..
kavuşur hasretini çeken toprağa
 
Oturuyorum yine aynı parkta
Nerde diye sorma bilmezsin
Bilsen bile gelmezsin
Yine güneş batıyor
Gökyüzü utancından kızarmış
Niçin diye sorma bilmezsin
Her gün terkedilmek ağrına gidiyor
Senin gibi ancak doğmasını biliyor
Her gün aynı yerde başka birine doğuyor
Etraf ta bir sürü gül var
Benden gül isteme sen bilmezsin
Onlar bana senin her yaptığını söyler
Bir tanesi var ki kırmızı sarı
O gün var ya aşkla ayrılık geçen cuma
Koparamam da senin gibiler dikenleri var
Arkamı döndüm güneşe ne olsa oda senden
Doğuya dönemiyorum en vefalı dostlarım olmayınca
Bazen onlar bile kaçıp gidiyor
Kimmiş o dostların diye sorma bilmezsin
Yanan kalbimi söndüren bulutlar onlar
Eğer günler böyle giderse
Aynı günleri yaşadıkça güneş hep terk edince
Bende orda dikilen kara söğüte döneceğim.
 
Geri
Üst