Değerli Üyelerimiz sizler için kendimizi sürekli yeniliyoruz. Lütfen 10 saniyede üye olarak bizlere destek olunuz... 😊 Tüm sorunları bize bildirebilirsiniz
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
"İçim acıyor geçer elbet geçer de anlamsız bir yer de
unuttuğumu sandığım bir yer de yeniden sızlar ama varsın
sızlasın sızlamadı mı;
sızlamadan da kocaman sevilmiyor ki... "
Ne yapacağını bilememek ne kadar kötü bir durum? Beyaz
bir ışık arıyorsun bazen görüyorsun.. Siyahın yoğunluğu
eritiyor ışığı yine kör oluyorsun..
Nerdesin sen şimdi kim bilir?
Neler yapıyorsun?
Özlüyor musun beni?
Biliyor musun ben geceleri hep seninle konuşuyorum
uzun uzun.. Seni Seviyorum diye haykırıyorum. Dünya umurumda
değil. Takmıyorum düşünmüyorum hiçbir şeyi.. Sadece seni
sadece seni düşünüyorum ve ağlıyorum!!! Sırf senin yanında
olamadığım için ağlıyorum..
Bırakıp gittiğin tüm kapıları yüzüme kapadığın günden beri
aylar geçti.. Aylar geçti ama içimdeki sevgin hiç bitmedi...
Beni sevmediğini önemsemediğini bilmeme rağmen büyüttüm
sevgimi. Ama bu gece Vazgeçiyorum Senden.. Ben seninle olmak
seni yaşamak istiyordum.. Tek isteğim buydu.. Ama izin vermedin.
Bilmiyorsun ki geç zamanlar vardır..
Ne yapsan affedilmeyecek
ne yapsan boş..
Bazen ne kadar genç olursanız olun yorgun ve yaşlı bakıyorsunuz
ve tek bir söz kalıyor geriye Vazgeçmek...! :/
Korkma seni artık sevmiyorum....
ben senden VAZGEÇTİM...
Ve sensizlikti karanlık göz gözü görmezcesine kördü kalpler..Ve sensizlikti üşümek...Yarin koLLarından uzakta savunmasız ve çıplak...Ve sağırdım artık sensizken..Ne kimseyi duyuyorum..ne de sorulara cevap verebiliyorum..son bir umuttu senin sesin..Duyamadım..şimdi sensizlik hissizliğe dönüşüyor.ßundan sonra dönsende farketmez hissetmiyorum..Ne kalbime tırmanışını ne elimi tutuşunu ne de dudaklarımdaki busenii...
ßoş bakıyorum görmeden...tutuyorum karanlıktan ve sürüklenircesine ulaşıyorum çıkmaz sokağa..Ve sensizlik zaten çıkmaz sokak..kayboldum ben o uçurumda..
Dipsiz bir kuyudaymışım meğer..gelen boş dönüyor boş kovasıyla..çünkü artık ne verebilicek umudum ne de gözyaşlarım kaldı..Atılan taşlar bulamıyor kuyunun dibini..körüm yasağırım ya ve sensizim ya düşse de incitmez o taş beni..Gözlerim de ıslak değil eskisi gibi ve ellerim tutunacak bir dal aramıyor artık..Mucizemdin ! YOKSUN.!
Ve ben hala o dipsiz kuyudayım..şimdiye kadar gelmedin ya sevgilim..şimdiden sonra da gelme istemem seni..!
Bu kapıdan çıkarken ellerim buz tutmuş gözlerim ağlamakta..elveda diyorum sana ama bir defa “kal” desen olmaz mı?
Sen “kal” de belki gitmem..son kez dönüp bakmak istiyorum ardıma.bakamıyorum ..
Biliyorum arkamda beraber uzandığımız bi yatakhala yıkanmamış şarap bardakları buğulu camdaki adımız kaldı..son defa görsem hayal olmadığına bi kez daha kanaat getirsem..
Şimdi kapının eşiğinde ben boynu bükük gözü yaşlı koltuğunda oturan sen kaldı sadece.dudaklarım konuşmak için çabalarken gözlerim sele tutuldu..susmakla yetindim.
Sende kalan bi umut vardı kapıdan çıkmamın geç kalınmışlığından belki..gözlerinden okuyabiliyordum..ama bu gerçekti artık sensiz bir ben ve bensi bir sen olacaktı.
Saçlarımın savrulmuşluğuyla bedenimdeki titreme hala ardımda kalanı seyretme çabasında ama yapamıyorum..bi daha dönüp bakarsam gidemeyeceğimi biliyorum..”kal” desene bana sevdiğim..”gitme” desene bir defa..
Tekrar tutup ellerini tekrar çekmek istiyorum kokunu içime..ve tekrar beraber uyuyup beraber rüyalara dalmak istiyorum seninle..bir defa “kal” desen yine izlesek o çok sevdiğimiz filmi birlikte. Ben uyuyakalsam yine sen üstümü örtüp beni izlesen..sabah öperek uyandırsan beni tekrar sevdiğim..
Hala kapının önünde son bi umutla bekliyorum..”kal” de diye..gözlerim buğulanıyor ilk buluştuğumuz an seriliyor önüme ve şimdi sen orda ağlamakta ve ben artık koydum adını “ELVEDA”…
Şimdi tüm silinmişliklerle çektim kapıyı..lanet olası bağırmalar cam kırıkları ve kalp kırıklarıydı ardımdan duyduğum sesler..o sokaktan geçiyorum her buluşmamışta bizi memnuniyetle ağırlayan o sokaktan..c..... son kez dönüp bakıyorum adımız yazıyor hala..senin parmak izlerinle benim gözbebeklerim kalmış o camın üzerinde..yolun sonu gelmek bilmiyor..ağırdan alıyorum adımlarımı..belki gelir arkamdan ve “gitme” dersin diye..gözlerim yine tenhalığın içinde kayboluyor.
Ve seN..
Koşar adımlarla geliyorsun arkamdan..”GİTME” diyorsun..gözlerin gözlerimde dans ediyor..kalbimdeki çırpınışlarla birlikte kollarım sarmalıyor seni..dudaklarım temas ediyor dudaklarına..tekrar tekrar gözlerimi açıp kapatıyorum..hayal değilsin..sensin sevdiğim benimlesin..
Artık ellerin ellerimde kokunu doyasıya çekiyorum içime ve hiç ayırmaksızın bakıyorum gözlerine..geri geri geldiğim o yolları artık koşar adımlarla bitiriyorum..kapıyı çekerek çıktığım o evin kapısını yeniden ben açıyorum..
Bozulmuş olan yatağımıza büyük bir yorgunlukla seriliyorum..ve yine beraber uyuyoruz sevdiğim..umudumun başladığı ve rüyamın hiç bitmeyeceği bir yerdesin şimdi..gitme dedin “buradayım” diye haykırıyorum BiTAnEm..ve seni son nefesim olana dek seveceğim BiTAnEm..
Yok...
Hayır...
Durduracağım bu defa kendimi...
Ve seni...
Çok sonra hesap soracağım.
Ağlayacağım...
Vakti geldiğinde..
Öleceğim...
Hayır...
Bu defa ben senin doğmayan yanınım...
Bu defa böyle aciz kokan benim yanım...
Duyuyor musun?
Evet...
Ve biliyorsun...
Hangi gölgenin şevkatin de ruhumun saklandığını...
Hangi duvarların beni daha çok anladığını...
Hangi sevdama daha çok yaslandığımı...
Sarıldığımı...
Ve her bir göz yaşında nasıl aktığımı...
Gözlerimden okuyorsun...
Dedim ya...
Biliyorsun...
Yok...
Hayır..
Ölmek için değil bu defa isyanım...
Yanımda duruyor senin benden kaçan günahların...
Kabul ettiğim bir davanın eseri şimdi ruhumun dilinde...
Dilinde bir kaç kelime ile birlikte...
Hani o en çok sevdiğin gülüşümün gizeminde...
Sessizliğim de gizledim sevgimi...
Sonra kimsesizliğini...
Unuttuğum bir şey var...
Ve annemin sıcaklığı...
Akıp giden zaman içinde...
Hissettiğim bir kaç cümle var...
Senin bana bıraktığın son bir anı...
Gözlerimde yaş cümlelerde bir dilek var...
Hani o en çok sevdiğin sessizliğim var...
Sessizim şimdi...
Ölümüne sessiz...
Yok...
Hayır...
Gitmedim...
Burdayım...Ve hala dualardayım...
Kanıyorum için için...
Ağlıyor muyum?
Farkında bile değilim...
Yazıyorum...
Akıtabildiğim kadar kanımı... Seni karalıyorum...
Dönüyorum sonra...
Geçmişimde gördüğüm yüzler geliyor aklıma...
Aklım avuçlarımda tuttuğum kalbimin yanında...
Kalbim geçmişinin heyecanı ile...
Hala atmakta...
Hüküm verdim kendime...
Yeminler ettim ard arda...
Ağlamamak ve tekrar tekrar kanamamak adına...
Yalanlarımla yaşayışama...
Her hangi bir umuduma...
Ve kendi aşkıma...
Doğmamak adına... Ve tekrar tekrar dalıp gitmemek umuduma...
Seni yazmaya karar verdim...
Sahi...
En son ne zaman bendin?
Ve sen...
Gerçekten kimdin?
Kanıyor muyum?
Acıyor muyum?
Gidiyor muyum?
Farkında bile değilim...
Yükseliyorum ben...
Gittikçe yakınlaştığım...
Nefes nefese kaldığım halde.
Acılarıma rağmen yakınlaştığım bir ışık var gözümün alabildiği derinliklerde...
Ellerim o ışığın yalancı gölgesinde...
Tutmak için kendi iradesinde...
Nereye bakıyorsunuz?
Yüzümde geçmişim mi yazılı?
Utanmıyorum...
Niye ağlıyorsunuz?
Yalandan mı bakıyorsunuz?
Hey!
Neden dokunmuyorsunuz?
İhtiyacım var...
Gitmeyin... İsyanım bitmedi...
Yaşayamadım daha. Yaşamak istediklerimin yanında...
Anlasınıza...
Son bir defa...
Hiç düşündün mü seni seven ne halde
O her gece ağlıyor sessizce
Seni arıyor gözleri her gittiği yerde
Belki de haklısın kendince.
O seni çok sevmişti hala seviyor
İmkanı yok seni unutamıyor
Anıları silip bir kenara atamıyor
Belki de haklısın kendince.
Sen onu bırakıp gittiğin halde
O sevmeyi seçti yinede
Hakettimi bunları o sence
Belki de haklısın kendince.
Biliyor musun o senden vazgeçemiyor
Her tanıdığına her yakınına seni soruyor
Kimseye söylemiyor ama o seni çok özlüyor
Belki de haklısın kendince
Hiç beklememişti bunu senden
Acı çekmeyi seçmeni sevmek dururken
Peki ya hiç mi sevmedin onu sen
Belki de haklısın kendince.
O sensizliğe uzun zaman alışamadı
Seni düşünmeden bir saniye bile yaşayamadı
Sensizlikten gözleri hep yaşlı kaldı
Belki de haklısın kendince.
Ama yine de kırgın değil sana
Umutlu gözlerle bakmıştı hep sana
Başka şey düşünmedi asla
Ama son verdin sen bu aşka.
O seni öyle çok sevmişti ki
Dünyalara değişmezdi seni
Hele o insana hayat veren gözlerini
O her gün yine de tutuyor ellerini.
Ne yapalım buraya kadarmış demek
Sen hiç düşünmedin sonsuza dek sevmek
Aşk değildir hep mutlu olmak biraz da acı çekmek
Ama yine de unutma o seni daima sevecek.
Ne olurdu birlikte göğüs gerseydik tüm zorluklara
Aşamayacağımız engel yoktu inansaydın bana
Ama sadece benim çabalamam ne fayda
Doğurtan aldanır kişi
Bir yalandır yaşamak ucuz
Kimbilir hangi ozanın söylediği
Bir yalandır ölmek kuşkusuz
Bizi hep aldattılar öyle ya
Hep yalan bu şeyler hep yalan bu doğa
Ve en büyük yalan bir gün Allaha
Ödenecek can borcumuz
Peygamberler ki; o şom ağızlılar
Yalan söylediler yalan yazdılar
Küfürler dualar ilahiler şarkılar
Ne kadar da belli kör olduğumuz.
Güneş deniz yıldızlar manzara
Nereye baksan tadımlık bir sofra
Geceler düşler kadınlar ve sonra
Bir yasak yemiş; tatsız tuzsuz
Eski bir bohçayız biz yamalı yırtık
Açsalar içimizi boydan boya karanlık
Şu kirli paçavraları toplayın artık
İnanmak bir yalana bütün suçumuz
Düşün! Kim söylemiş bu yalanları
Hangi boşboğaz hangi Tanrı
En iyisi sevmek yine insanları
Ki bi yalandır sevmek; sonsuz...
Gözlerimde biraz yaş
Burnumda biraz nem.
Saçlarımda tel tel aklar.
Şimdi beni bekliyor çok uzaklar
Yavaş yavaş yol alıyorum.
Umutlarım kalıyor ben gidiyorum
Uçurum bu aşkın sonu
Aşka çıkmadan yollar
Gitmeli sesim kulaklarından
Yollar bana çıkmamalı
Bende seni beklememeliyim
Gelmeyeceğine inandır beni
Kapat gözlerini gözlerime
İzin verme seni sevmeme
Korkularımı haklı çıkarma
Yaklaştırma yüreğini bana
Git gidebildiğin kadar uzağa
Bu kadar yakınımda hissetmeyeyim seni
Seni sevme ihtimallerimi al ve git benden
Üzüldüğünü görürsem tutamam kendimi
Kilit vuramam gözyaşlarıma
Görmek istemiyorsan gözyaşlarımı
Al kendini git benden
Dudaklarım gitmeni söylerken
Biliyorum gözlerim gidişine ağlayacak
Gitmemen için yalvaracak
Ama sen bilmelisin gitmen gerek
Ben başa çıkabilirim hüzünle
Ama dayanamam senin üzülmene
Üzülmeni görmektense
Razıyım sensiz olayım
Ellerim ellerinle buluşmadan
Ve zorlaşmadan yalnız kalmak
Al kendini git benden...
Sen gittin.. Bir zifiri karanlık bir zından yalnızlığı ağır bir boşluk bıraktın geride. Gittin ve dönmeyeceksin bir daha. Haklısın gidişinde bu aşkı bitirmekte haklısın. Tek söz söyleyemedim. Yüzüne bakamadım. Karşında ağlamadım. Eridim tükendim bittim. Sonsuzlukta bir insan nasıl olur.. sesi soluğu nasıl duyulur?
Elveda aşkım.. Elveda sevgilim. Sen kendini hiç böyle gereksiz böyle değersiz böyle yapayalnız hissettin mi? Ayrılık ölüm kadar acı ve soğuk.Aynalara bakıyorum. Aynada gördüğüm ben değilim. Gözlerim cehennem ateşi.. dudaklarım mühürlenmiş. Ellerim titriyor. Yüreğim kızgın demirlerle dağlandı. Yokluğunun bedeli çok ağır sevgilim.
Sevinçlerim hayallerim umutlarım renkli dünyam elveda.. Elveda yaşamak.. Yaşamın anlamı elveda. Kimse farkında değil yokluğunun. Sensiz ne hallerde olduğumu kimse bilmiyor. Anlamıyor yitip giden bir aşkın kederini.
Düne kadar en yücesini yaşadım mutluluğun ayaklarımın altından kayıp gidiyordu toprak denizlerin ovaların üstünde uçuyordum. Güneş kadar yakındı bana aşk. Güneş kadar sıcak ve parlak. Bıraktın birdenbire kanatlarım kesildi. Hızla çakıldım yere boşluğun içindeyim şimdi hiçbir şeyim.Oysa dünyanın en zenginiydim. Bütün çiçekler bizim için açardı bizim için ballanırdı meyveler ekinler bizim için bereketli sular bizim için çağlardı. Şimdi toz duman içinde kızgın bir çöldeyim. Yönümü yolumu şaşırdım. Sam rüzgarlarına bıraktım gövdemi sürüklenmekteyim.
Sen bensiz nasılsın bilmiyorum. Rahat mısın mutlu musun bu kadar çabuk beni unutur musun?.. Nasıl birden mazi olursun?
Düne kadar gözlerinden aşkı içtiğim dudaklarında yüreğimi erittiğim uğruna bıçaklar çekip dünyaya meydan okuduğum ey sevgili nerdesin? Kimlesin?.. kimlerlesin?.. Kimlerle oynaşır gönül eğlersin? Ben burada terk edip gittiğin yerdeyim.
Ellerini özledim
Avuçlarının sıcaklığını
Tutmak için
Bilsen
Nasıl can attığımı
El var tokat atan
El var okşayan
Senin ellerin değil mi
Bana vuran
Gözlerini özledim
Derin ve hisli bakışlarını
Gör beni diye
Bilsen
Nasıl çırpındığımı
Göz var bakan
Göz var yakan
Senin gözlerin değil mi
Artık bana kör bakan
Dillerini özledim
Sözlerindeki tadı
Konuş birkez diye
Bilsen
Nasıl bekledim sesini duymayı
Dil var bal akan
Dil var zehir saçan
Senin dillerin değil mi
Beni ağlatan
Yüreğini özledim
Yüreğindeki odamı
Tekrar sev diye
Bilsen
Nasıl yalvardığımı
Yürek var dost kalan
Yürek var kin tutan
Senin yüreğin değil mi
Beni unutan
Gözlerimin kapanmak nedir bilmediği
Bir lambanın aydınlattığı bina
kalıntılarını da seyretmek güzel bu gece.
Rayların hüzünlü melodileriyle irkilip
Tren katarlarının bitmeyen iniltilerini dinleyip
Mazot kokusunu genzime çekmekte güzel bu gece.
Ay’ın yarısıyla bile aydınlatmakta zorlanmadığı
Bozkırlaşmış Malatya dağlarınıyüreğime hasretini
Sindirerek seyretmesi de güzel bu gece.
bir şey var bu gecede sana dair..hüzünlü bir şey.
Özlemlerimle harmanlanmış yalnızlık korkusu içimde.
Lambalı radyomla aynı kaderi paylaşırken
Ağlıyordum pencerede sessizce
belki gelirsin diye!
Önce çıkmazlara oynadık hayatın dehlizlerinde
istilaya uğramış şehrin artığıydık uslanmadık..
Talan edilmiş bir istikbalin zor çocuğuyduk
baş koyamadık yeminler ettiklerimizin uğruna..
Sonra yürekleri koşuşturamadık zirvelere
gelgitler oldu
bir kaya olamadık denizde
çöl kumuna yazılı yemin olduk erken yorulduk
hamurumuzu yoğuramadık bir dava üstüne
karanlığın koynunda kovalamacalarla
kördüğümlerin pususunda kaybettik birbirimizi
bin umutla düştük kucağına kavganın
bir darbeyle tarumar oldu her şey
karınca kadar metin değildik inandıklarımızın..
Dulu olduk umudun
sabrı taşıyamadık omuzlarımızda
mahkumu olduk unutulmuşluğun
ve sonra...
Sonrası bize malum size meçhul..