Ruhumun Hicran Damlaları...

6
EXE RANK

LegendsNeverDie

Fexe Kullanıcısı
Puanları 0
Çözümler 0
Katılım
1 Şub 2009
Mesajlar
6,222
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
LegendsNeverDie
Nefesin çilesi!


Evet
Vurgunum var mı ötesi
Nasıl anlatacağım şimdi bu nefesin çilesini

Yârin
Sineme nakşeden sevgisi
Bitmez be, asla bitmeyecekte verdiği neşesi

Sorarım
Sevmek ayıp mı, kayıp mı
İlanı aşk ediyorum be nedir söyleyin hakikati

Gerekirse
Varlığım c******a feda olsun
Onun yolun da her cefa aşkla solunsun kurusun

Aşk,
Alandır, bağlayandır, yakandır
Aşk, verendir bir sahavettir ve himmeti nimettir

Aşk,
Kalbi merkez içinde kaybolmaktır
Aşk benliğinden de uzaklaştıran devranı hakikattir

Sevgi
Neşet ediyor sevda hak ediliyor
Sevda yakıyor ve yandırıyor Hakka sürurla uzanıyor

Can ise
Canan da dem buluyor onu kokluyor
Dünya varmış, mekân yokmuş bahaneler terk ediyor

Bilinmelidir
Feda olmak, ram olmaktır anlamaktır
Fedakârlık sevda yolunda aşkı ilahiye hep uzanmaktır

Fedailik
Nizamiliktir hilm bahtında kül olmaktır
Kulluk gerekçesinde hanifliği soluyarak ihsana akmaktır

Verende O,
Alanda o sevdiren de ve her şeyde O
Zerrenin bahtında, hayatı bahşeden, mağfireti bildiren

Nizam eden
Maziyi bildiren hikâyeyi ibretle dillendiren
Nihayetin sahibi, hidayetin membaı vuslatın tahtıdır O



Mustafa CİLASUN
 
Kanasıya ansaydım!


Ne olurdu bir kez aynı hislerle
Nefes alıyor, seni dalgalar eşliğinde
Şarkıların hazan kokan nağmelerinde
Sirtolarını çalan o gemiler güvertesinde ansaydım

Emirganın güzelliğindeki çiçeklerde
Şevkle öterek şakıyan kuşların seslerinde
Konan kelebeklerin kanatlarında ki renklerde
Çocukların umut saçarak nazar eden o buselerinde

Simitçinin en son sattığı sevincinde
Kuşların yavrusuna ***ürdüğü av sevinciyle
Martıların yılmadan arandığı tutkunun şevkiyle
Bestelerin mazi derinliğindeki sazendenin nefesinde

Hissetmek istiyorum öyle diliyorum
Geceleri gün gibi yaşayan hal ehli diliyorum
Nihayetimin merakında demlenen bir abdi acizim
Aşkın yangısında solumaktan yılmayan arif sazendeyim

Gittiğimiz ve dilediğimiz yol belli
Kurban olmak için can kimin derdi sanki
Davaların hazzıyla şevk veren aşklar ne güzeldi
Yalnızca onun için can verilir, vakfedilir candan geçilirdi

Zaten gelemezdi ondan ne isterdim ki
Yalnızca sevdiğini söylemesi bile yeterliydi
Ömrüm boyunca hiçbir zaman bana görünmeseydi
Yalnızca yazdığı mısralarda mer***** beyan halini anlatsa



Mustafa CİLASUN
 
Geçte olsa!


Maalesef
Anladım ki alışacağım sensizliğe
İçimden her geçen gün hicranım nüksetse

Vaktinde
Duyduğum ezanlar akıbeti bildirse
Çekileceğim sessizliğime, şimdi kederimle

Nazarımda
Şu gördüğüm mezarlar neler anlatır
Elan hissettiğim bedbin canımı korkuturlar

Muhlis
Topraklar haykırır hali merak kuşatır
Bilinmez aşk kimlerin sinesinde saklı tufandır

Ey Hak
Kapındayım yalnız kalbimi anlayansın
Can içinde alınan nefesin sahibi olan yegânesin

Evet sen
Kalplerin sevgilisi yalnız hâkimisin
Sen aşkın tarifisin, güzelliği halk eden sevgilisin

Bu halim
Nefsimin bir delaletiyse sen kurut gitsin
Sevdalar içinde yangınlığıma sen neyi lütfedersin

Kalmadı
Halim artık sefilim nedenim mi nefsim
Oldum bir divane herkesin dilinde ben bir acizim

Neyleyim
Hangi adreste kiminle meşveret edeyim
Kalbi hederliğim, canansız halim, aşksız nefesim

Yalnız
Beyhude âdemin, idrakten azade miyim
Ben kimim, hiçliğinde nefeslenen zadeyi çareyim

Gıpta ederim
Sürura hasreti yıllarca çeken bencileyim
Bedbinliğim enaniyetim, her an öncelediğim vehmim

Kime ne deyim
Marazlarda çıkmaz bir lekeyi divaneyim
Affı mağfireti umut ederim, halk edeni bilirim acizim



Mustafa CİLASUN
 
Ne yaparım!


Artık
Olmayacak bir beklentim
Çaresizim merak içinde nefeslerim

Şimdi
Bir ürperti kokan sebebim
Nedensiz anlamsızlıkta beklendiğim

Hala
Sevda adına kenetlendiğim
Vaki midir aşkı şevkiyle ateşlendiğim

Sessiz
Hazzı saadetle nazar ettiğim
Sevgi diliyle halimde meşk serinliğim

Neyleyim
Ancak dağdır anlayan dediğim
Açan o baharda hazanla demlendiğim

Sabırla
İbreti âlem için kenetlendiğim
İçimdeki yangına hiç söz edemediğim

Harında
Yanan olmak için ramı neyleyim
Hülyasında uçan çaresiz her kelebeğin

Hilkatinde
Aşiyanı için kanatlanan serçenin
Kaldırımda uyuklayan zavallı nefeslerin

Çare adına
Sokaklarda can havli çekenlerin
Bilinmez asliyetin sebebi sıhhat hatları

Bilinse
Sünnetullahın rekabetin katlarının
Sefih bir uzantıda soluklanan vahim halin

Rağmen
Unutulmaya yüz tutan her anının
Yaşanması engellenen sevdaların ve aşkın

Nasipte
Aşk hazzında açan onca sayfaların
Kadime meylederim halimi ona hasrederim


Mustafa CİLASUN
 
Damlayan her yaş!


Her nedende
Ve şayet gözlerimden yaş
Sirayet ediyorsa, sinemin dağlandığına inanmıyorum

Bir çırpıda
Serinlediğimi addediyorum
Ve halimde harlaşan serzenişimi sessizce demliyorum

Kime ne desem
Hâsıl olacak kanaati kestiremiyorum
Sukut edip, hicranımı içime akıtmayı da önemsiyorum

İşte bu
Aşamada hakikat cenahında
Hüznümün devranında ve hazanın serencamına yakarış

İklimlerin
Mevsimsel güzellik sunan renklerin
Heveslerle şekillenen desenlerin tuval üzerine aksedişidir

Sanatçı
Rasgeleliği dışlayan kemaliyettir
İbretlikler içinde meşk için dirlikten vazgeçiştir ve şevktir

Ram olmanın
En naif asudesi aşk payesidir
Sevdanın letaifinde inkişafın fevkinde ulviyet için sancıdır

Kul için onurdur
Aniflik için korkunun başlangıcı
Hali bulmak için vuslat tarayıcısı olan hissiyatın vuzuhudur

Hürriyet için
Ruhunu satmayan asilzade
Varlık için adanmayan en müşahhas bir sermayeyi nefestir

Nefesler içinde
Mübelliği olan tercihi abittir
Zahitliği tevazuu içinde çok katlı, fedakârlık adına farklıdır

Adanmaya
Namzet olan canı hastır
Varlığını hasretmek adına da gayreti muştulayan sera hattır

Nazarları
Zahirden ziyade belagat tadır
Anlaşılmak adına aşka adanmış varlıktır ak olan sarih kandır



Mustafa CİLASUN
 
Eridim!


Ruhumun
Hicranı bilmem dinecek mi
Hastalığım nüksedip hasreti neticelendirecek mi

Ölüm
Ne vakit ziyaret edecek
Kalbimin hüznüne refakat edip sürur mu verecek

Yaşamak
Çileyle haşr olmak mı demek
Aşkı dillendirmek, halde sefilleşmek kimlere şevk

Fakirliğime
Vaaz ettiğim kanaatimle
Sabrım şahmeran eşliğinde hani muhabbet nerede

Düşünmek
Ehli halin zenginliğinde
Kalbim yalnızlığın kadrinde, çareler gayretin elinde

Nasibim
Külli iradenin hükmünde
Cüzi irade mukallit kimliğimin aczinde ruh seyrinde

Hasretim
Görünmeyen dili hazanda
Marazlar mütemadiyen yanı başımda, karalar harda

Talihim
Feleğin müddet sayfasında
Aşksız yaşamak nasıl yaşamaksa hissetmiyor nasıl olsa

Yemek içmek
Safi murat olunca cana
Mahlûkat semahında, aşk hadsizliktir anlayan her kana

Farkım
Merak konusu olunca
Yanarım yalnızlığıma, halimi anlamayan açacak bahara

Kanım
Kendi seyrinde bir hilkatse
Kalbim serencamında hissiz hasret koklayacaksa anmak

Hale çekilmek
Bilmem ki söylenmek ne demek
Hastalığımla ilelebet, talihimde her daim solgundur renk



Mustafa CİLASUN
 
Dinmeyen hüznüm!


Artık
Ne hazindir ki çaresizim
Mütemadiyen senin kokunu özleyen nefesim

İşte bak
Çaresizliğimi beyan ederim
Senin yokluğunda fevkalade sefilim şevksizim

Duy artık
Sessiz hissiyat nidamı
Düşlerimde pürtelâş korkularımda ki ahvalimi

Hasretimi
Hıçkırıklarımda nedametimi
Kalbimin titremelerinde halime yansıyan ölümü

Solgunlumda
Hazanın serzenişlerine seni
Düşen yaprak misali çaresizliğimi terennüm et

Hatıralarına
Hayıflanma bir nazardı elbet
Fetret başlamıştı, lakin kanaat nerdedir sabret

Tefekküre
İltica ederek ruhuna meylet
Her şey aşikâr bir şekilde ortaya çıkacaktı evet

Lakin sukuta
Teveccüh ettin kendince
Şimdi çaresiz bıraktın sinemi serzenişlerim kime

Gön artık
Hissetmeni özleme bıraktık
Ömrün haznesinde yaverim yalnızlık, başkalaştık

Bıraktık
Hasletlerimiz için cehti
Mücadele denen ilmi sanatı, muvazenede ki farkı

Aşkı sevdayı
Şekliyeti önceleyen şarkı
An’lık hayıflanmaları, kalbi yakarışları tarumar ettik

Gülün bakirliğini
Zarafetinden sudur eden asaletini
Mütemadiyen sarihleşen muvazenesizliğine hederdik



Mustafa CİLASUN
 
Sen tefekkürle serinle!


Yok, be gülüm
Baksana ben çaresizim
Senden süzülen şu mısralarla halsizim

Gönül sende,
Tefekkür hep derinliğinde
Ben ancak seninle melülleşen avareyim

Sen bakma
Yazdıklarıma, anlattıklarıma
Kal melalinde ki eşiz bulunmaz sevginle

Fikir sizde,
Zikir halinizde, şevkte sizinle
Kalmasa bir şey bilere, sen hiç sevinme

Bugün bize
Olsa da, kim bilir yarın kime
Sen sakın ha sabredenleri hiç boş verme

Tevekküle
Mehleyle, enaniyete güvenme
Bilirsin iblis kimlerle, rahmet kimin elinde

Sen tefekkürle
Serinle, ahu figan hiç etme
Sakın ha keşke deme, kaderi sen öteleme

Bilinmeyenle
Sen asla, sakın alay etme
Hikmet kimin tekelinde sen arifle zikir eyle

Halimi
Hiç düşünme serzenişle
Nefeslenmeden sabrı dile, kalbine sürur eyle

Bakma
Benim fakirliğimde ki hiçliğime
Gayret seninle, niyetinin hasbiliğinde gidince

Teslimiyeti
Kalbin sahibinde ki adresi
İhmal etmeden boş ver demeden lekelemeden

Mütemadiyen
İlzam edilen ruhi dirliği
Ahir için özlemi bir an olsun öteleme gül yoluna



Mustafa CİLASUN
 
Nasılsa!


Anlaşılır
Olmayı niye diler
Melali canım, dinmeyendir yaşım

Can
İçinde saklı olandır
Bilinmez ne ahım, bire can cazım

Çalmaz ki
Akordu olmayan sazım
Kalmadı ki sineden süzülen hazzım

Dilerdim
Bende güftekar olmayı
Mana içinde tefekkür şevki bulamayı

Hu diye
Soluyarak aşka vasıl olmayı
Muhabbet sevdasıyla ahu zar olmayı

İstemem ki
Teni ala kılan şevki baharı
Hak rızasıyla bakmayan her bir nazarı

Onsuz
Serdedilen zevki sefa ile aşkı
Dilemem, hazzetmem o kokular saçanı

Bir âlem ki
Âlemlerin şevkiyle yaşayan
Bir nefeslik canın ahirinde hazla bakan

Akıbetini
Hesaplayarak aşkla cefalaşan
Hamdın kadrinde nefes alan sevdalanan

Avcı canı
Kovalar o avlanmamak için kaçar
Hakikatte her ikisi de yaşamak için yapar

Yaşatmak için
Gayret, âdemleri kâmil kılar
Aşk ile nazar edebilmek ihsanı elzem kılar


Mustafa CİLASUN
 
Çünkü sen!


Muhakkak ki
Düşünmeliyim lakin niteliğim
Neyi ve hangi istikamette olacağını netleştirmediğim

Kanaatim
İdrak ve tecrübeden oluşan
Meşveretle nizam olunan, vehimleri dışlayarak kalan

Zulmü
Tekebbürlük sayan
Adamlığa bulaşmayan âdemi hakikatinden soyutlanan

Yanmayı
Halde anlayan can
Kanı kurutmadan anlamı bulan, cehennemide algılayan

Cenneti
Sevdaya hasrederek
Umutların yeşilliğinde serinleyerek düşleyen olacaksan

Varlık
Ve yokluğu yalnızca
Ceza ve bağışa tevdi etme kulluktaki gerekçeleri önemse

Yaratan Hak
Hiç zulmeder mi kuluna
Kulun açmazları mizanı getirecektir hesap için tek başına

Yaslanma
Taklit içinde paslanma
Heveslerini anlıyorsan, sıratı anlamaktan da hiç bizar olma

Sanma
Nefesin müddetine abanma
O an ne zaman geleceği şayet bir farksa ruhunu anlasana

Kalbinde
Sahipsizliği kovarak arınma
Yegâne güç kimin anla, tefekkürle savma, halinde kalsana

İşte o vakit
Sen varlığın adı, sürurun şiarısın
Aşkın tahtı sevdanın sancısısın zahirde oyalanıp kalmayasın

Varlığını
Hasrederek anlamlaşmalısın
Kulluğunda azimle soluyarak hilmi kuşanmalısın abdi acizsin

Şecaati
Müsaadesi nispetinde göstermelisin
Şahadeti hedefleyerek nefsinden geçmelisin çünkü sen nefsin


Mustafa CİLASUN
 
Mahzunlaşmak!


Bir türlü
Kendimi alamıyorum işte
Dinledikçe, yüreğimin ürpermelerinde

Mısraların
Ahengindeki güzellikte
Nağmenin hüzün koklatan asudeliğinde

Hali alıp
***ürüyor ötelere
Hadsizliğim akla gelince kederi benimle

Şimdi
Ben neyleyim billahi söyle
Çaresizliğin ikliminde renksiz hislerimle

Bülbülün
Figanı hani duyulmuyor
Gül kokmuyor, hali yılgınlık bizar ediyor

Seher
Vaktinde haber veriyor
Ezan niye okunuyor, nereye davet ediyor

Nefsim
Perişanlığında çırpınıyor
Vakit mi kalıyor, geçen yıllar ne hatırlatıyor

Hücreler
Eriyerek nihayet kesbe diyor
Zihin dirliğini kaybediyor, gözler fersizleşiyor

Herkesten
Medet bekleniyor asliyet
İhmal edilerek kalp bizarlığında an’ı bekliyor

Halim
Kalmıyor, dayanmak ne çare
Umutlara uzanarak hasenatı hatırlamayı diliyor

Lakin
Bir boşluk gözlerimi alıyor
İhsan iyilik müdavimini anıyor, hal mahzunlaşıyor

Yaşamak
Mefkûresiz solumak
Bana kalıyor, solgun yolculuk bir hal mi bırakıyor

Neyleyim
Hangi çarelerde demleneyim
Zaten bencileyim, dertlerimle halimde serinlerim


Mustafa CİLASUN
 
Dilenme gönül!

Oysaki
Sen her gece
Delinen uykularımın mihengiydin

Vazgeçilmez
Sebebiydin kör bir
Karanlığın içinde halinle nerdeydin

Kalbim
Son demlerini
Haykırıyor sanki hızla çarparken bile

Bir his
Yumağı olmuştu
uykunun arasında rüyaların gölgesinde

Hülyaların
Esenliğinde bazen
Kan ter içinde kalırken sabahlara kadar

Sana
Ulaşmak için
Heyecanla koşandım hıçkıran şu gönlümü

Gecelerin
Issız ayazı halimi
Nasıl avutsun bilmelisin ki zaman avutamaz

Mümkün
Olmasa bile
Seni asla unutturamaz kapıldığı o sevdanın

Kadrinden
Hiç kurtulamaz
Uzatırım yorgun kollarımı lakin yâri bulamaz

Yalnızlık
Düşkünlüğü her yanımı
Sardıkça kahrımla yoğrulurum yar anlayamaz

Sanki
Yanardağ misali
Yüreğim kor saçar azalan ümitlerim solarken

Bir hınçla
Tavına palazlar
Bitmesin senin umudun yüreğinde kalan aşkın

Hasretiyle
Yansan hiç konuşmasan da
Sevdana kavuşmasan da o yar hiç duymasa da

Neyleyim ki
Artık bir sitemim yok
Elzemliğin pençesinde hislerimin gölgesinde

Kadrin
Hikmetinde
Nasib muvacehesince bilemediğim kederimle

Düşen
Bir yaprak misali
Esintilerle kapılan naçarlını yaşayan bir âleme

Gönlünü
Kapayan mevcut halimle
Dertleniyorum işte seni hiç ilgilendirmese de

Kendini
Öylece gizleyip güvenmesen de
Halim bu işte sen uykundan hiçte taviz verme

Ha ne olur
Sen sevmesen de
Şefkatini olsun esirgeme lisanı halinle yüreğime

Merak
Hançerini hiç gömme
Tavır alıp münasebeti sakın kesme bunu düşünme

Özlemesen de
Merakın eşiğinde sen inleme
Nihayet benimler, heveslerin seninle düşünülürse


Mustafa CİLASUN
 
Sızım artsa da!


Artık
Gelmeyeceksin gelemezsin
Aşkın seyrinde serinlenen hissin

Hakikat
Karşısında gizlenen izsin
Gelmeyecek gelmemi istemezsin

Gel
Diyemezsin sen gelemeyensin
İstemeyerek engellenen nadidesin

Dillenen
Ne güzel bir şiir neşesisin
Sen isteyip gelmeyen edep yârisin

Sen
Nihayetin mızrabıyla soluyan
Sazın nağmesiyle konuşan kulsun

Gecelerin
Dilinde şekillenen aşksın
Sen bir sevdanın en güzel hazzısın

Gelmesen de
Gelmek istemesen de
Sevda sen enginliğinde ki gölgende

Her bir
Şeyimde mana derinliğimde
Seninle varım sensiz canın sızısında

Azat
Ettim tüm kahırları
Varlık içinde kıymeti esrarın harını

Nasibin
Hilkatindeki kararını
Kalbimin ah u figanı dinmeye hicranı

Baharlar
Ancak seninle anlamlı
Her şey kanlı canlı, rengârenk efkârlı

Hissiyat
Farkı, nizam hakkı
Yoksa dillenen her şey ne kadar anlamlı


Mustafa CİLASUN
 
Gelmedin!


Bak hala
Sen gelemedin
Çaresizliğimde beklerken

Dünyaları
Her an deviriren
Şu âleme bir nazar ederken

Gönül
Hazin söz mü dinler
Dinlerken dahi sızısı kilitler

Sensiz
Yalnızlığım ne çeker
Nefeslenirken halim heder

Sanki
Bu var olan cana
Can katan bir serencamdın

Merakımın
Odağında olana
Oradan hiç ayrılmayacaktın

Sen öyle
Hoş bir sedasın ki
Duyanlar sana nasıl şaşmasın

Sen
Manayı anlamlaştıran
En nadide olan nazı nazarsın

Her şey
Seninle ne güzeldi
ve o kadar güzidelik verendi

Sen
Ancak ve illaki hilimdin
En özelimsin bir deruni hissin

Geceler
Sensizlikte bir bilsen
Ne kadar çok hazinlik çeker

Ey canımın
Devası şimdi gel
Nerdeysen çık ta bir ses ver

Herkes
Bir yana çekildi artık
Sessizlikte kahır çok beterdi

Sensizlik ki
Çekilmeyen dertti
En hazin olan bir illet gidendi

Sancılar ki
Öylece tebarüz etti
Zihnim şimdi eridi gitti o yetti

Sen
Kendinle salınırken şevkti
Bırakıp ta giderken ne zulmetti


Mustafa CİLASUN
 
Nefes kiminse!


Sessizliğinde
Esrarın perdesinde
Kendi halince kanaatle nefeslenen can

Artık sizde
Sakinlik içinde özletmeyi
Hesaplayanlardan mısınız, sukut hazmı

Ne haldesiniz
Nerelerde kaldınız
Sanki bir hilalsiniz suhuletiyle naifsiniz

Bulutların
Saf gizeminden
Efsun salan nefessiniz, tefekkürdesiniz

Siz ahirinizden
ne kadar çok korkansınız!
Rahmet için hiç kapı aralayamaz mısınız

Mağfireti
Öteleyenlerden misiniz
Nihayetinde sizde bir insansınız kansınız

Hatalarınızla
Anlamlısınız af için varsınız
Niyaz içinde yakaran bir medarı iftiharsınız

Sizin için
Belki sayfanıza yaptığım
Son yorumum olacaktır beyan etmek isterim

Ama siz
Hala bu seyri hal
Üzerine tercihinizde ısrarlı iseniz Artık size

Sadece
Selametler dilerim
Kapınızı bir daha çalmamak üzerine karar alırım

Bu vesileyle
Sizi melalinizi ve size sizden
Yakın olan kalbinizin sahibinde kalmanızı dilerim


Mustafa CİLASUN
 
Anlatan gözlerin!

Sen
Giderken
Gözlerinden dökülen yaşlar hazindi

Çaresizliğim
Karşısında metanetle
Dayana bilmem gayri kabildi bilirsin

Daha fazla
Üzülmemen için
Sinip gizlenmem hiçbir çare olmuyor

Senin
Fark etmemen
Mümkün değildi biliyorum hissedendin

Çünkü senin
Ferasetin bir başkaydı
zira duyarlılığın, fevkalade kuvvetliydi

Henüz
Ağzımı açmadan
dudağımı kıpırdatmadan aldığım nefeste

Bir şey
Söyleyeceğimi
Bilecek kadar duyarlıydın sen başkaydın

Şimdi
Ne söyleyebilirdim
Senin için ne geçirmezdim ki gönlümden

Gönlümde
Yetiştirdiğin filizlerden
Akseden güzellikler karşısında haz alıyorum

Şimdi
Bir çaresizliği yaşıyorum
Elimden gelmeyenleri defaten düşünüyorum

Asla seninle
Vedalaşmak istemiyorum
Yolunu bulmalıyım illaki seninle gelmeliydim

Neye
Mal olursa olsun
ve bu tercihimde kararlılığımı uygulamalıydım

Ama nedense
Seni ikna edemiyordum
Ben ısrar ettikçe sen ziyadesiyle hep üzülüyor

Ve sessizliğinde
Ağlayıp kahroluyorsun
Göçüyordunuz toprağı altın sanılan şanlı şehre

Emin denen
Güzelliğe ve bir şekliyle
Varlığımızın nihayetlenmesinin hükmü verilmiş

Meğer ailence
Ve bizlerden habersizce
Babanın hiddeti karşısında biçare annen tükenmiş

Elinden bir kaza
Çıkmasından korktuğu için
Hakkını haram edeceğini söyleyerek ikna edebilmiş

Hayrete düşmüştüm
Bunları annemden duyunca
Bana verdiği öğütler silsilesinden kim ne derse desin

Gönül
Ferman mı dinliyor
Kalbime ben mi yön veriyorum bu hakikat bilinmiyor

Sana kızacak
Bir bahane bulsam belki
Hiddetimden gönlüm kararır ruhum daralır vicdanım

Heba olarak
Vurdumduymazlığı
Seçerdim kahrımdan ama sen öyle miydin sanki bunmaz

Bir nadideydin
Açan en güzel yasemindin
Zambakların Saldığı renktin, Kelebekler kadar zariftin

Hiçbir zaman
Üzülmeme fırsat bırakmadın,
Sen adeta beni kendine katmıştın şimdi çaresizliğin

Girdabında
Gözyaşlarını akıtıyorsun
Hak her halükarda dilendiği gibi tasarruf edilen mi

Her hangi
Bir ölçüsü bulunmaz mı
O vakit Mükellef olma şartı niye vardır ve birçok sorular

Hafzalamı
Kuşatarak şaşkınlığı yaşatıyordu
Hal kalmıyordu, efkâr güz misali yüreğimi vuruyordu


Mustafa CİLASUN
 
Şimdi sus !


Yeter
Sus artık
Nedir senin bu halin ey dilim

Dert
Bizimdir
Yâr bilmiyorum kimin hissidir

Yâr mi
Gam çekmez
Vah olsun ki neden söylenmez

Gönül
İkliminde bulunan
Sevdaya makûs hazan bizimdir

Hisset
Çaresizliğimi
kanat çırpan kuşların şevklerini

Gönül
Dilleriyle uçuyor
Sevdalarını bahçesinde konuyor

Muhabbetin
Mesruriyetiyle
Haz içinde şakıyorlar hissetsene

Yârin
Ak şefkatiyle
Aşkın haz hanesinde kanat çırpsın

Durmasın
Bir an bakmasın
Halimin hazinleşen hüznün diyarına

Şakısınlar
aşk sarhoşluğunu
Dilediklerine huzuru kalple yaşasınlar

Kalmasın
Yüreklerinde bir uhde
Ki bizar-ı hazan olmasınlar şimdilerde

Kansın
Sevdanın feyzine
Meşkin ahengini yaşasın derinliğinde

İnansın
Aşka, insan için
Var olduğunu hissetsin hiç kaçmasın

Ey dilim
Biliyorum bizarsın
Aciz halimin hançer yarasında sancısın

Lisanı kalb
Hiç anlaşılmaz oluyor
Hatta ne hikmetse şimdi bak dışlanıyor

Sus, sus ki
O yar selvisiyle
Melaliyle aşk yaşasın, kendi dirliğinde

Kendi
Şarkısını çalsın
Gecelerde aransın senden kalanı yazsın


Mustafa CİLASUN
 
Lakin ne kadar haklısınız!


“soru sormaya kaldırırım tahtaya,
Bir kızı, nedense öyle süzülür ki yürürken!
Erkeklerin gözü açılır dikkatleri sezgiden!
(Yunus emre kime âşık derim?)
Kız valla bilmiyorum hangi sınıfta acaba” diyor?



Haklısınız
Amma velâkin hocam
Siz bunu kimseye anlatamazsınız

Siz
Anlaşılmaz bir hocasınız
Çünkü ağdalı bir edeb soransınız

Hocam
Siz nerde yaşıyorsunuz
Söyler misiniz nasıl hissiyattasınız

Aşktan
Siz hiç anlar mısınız
Manayı neden acaba araya sokarsınız

Siz
Sevdalı bir insan mısınız
Onları hissetmeden nasıl anlamazsınız

Sanki
Şiire bir heyecan kattınız
Siz yine durmadınız dertleri hatırlattınız

Okulda
Öğrencilerle baş başasınız
İdareye arkasınız hoşgörü soluyan mısınız

Sanki
Gençliği hiç anlamazsınız
Siz yaşmadınız nedir ki sizin maksadınız

Sürekli
Karınları aşırı doyuruldu
Bin bir çeşit kıyafetlere de boğduruldu

Adeta
Şefkatten gözleri şaşıydı
Bu zamanda bilmem ki manayı kim arardı

Mankenler
Ekranlara hoyratça sıralandı
Eğlence adına hayâ kalktı, tuğyan aşılandı

Herkes
Göbek atmaya başladı
Köçekçe sidiler piyasalarda yok sattı

Babalar
Yorgunluktan uyukladı
Anneler bunu marifet addederek alkışladı

Aşk
Bitpazarında piyasa yaptı
Duyanlar aptallaşarak avuntularda yarıştı

Ne hazindir
Sevgili hocam mana buharlaştı
İnsanlarda menfaat için takiyyelere bulaştı



Mustafa CİLASUN
 
Hislerimde sen!


Sen sanki
Gönlümde açan baharın gülüsün
Sen en nadide açan bembeyaz yarenimsin

Ger gece
Sen rüyamda geçilen bir nağmesin
Benimsin, göz bebeğimsin her şeyimsin sen

Sen şimdi
Uzak diyarlarda süzülen karanfilsin
Sen ne kadar güzel bir rahmetsin, neşemsin

Sen en
Güzel bestemsin, şiirlerimde hecesin
Özlemimsin, şefkatimsin, sen huzur verensin

Sen kalbimin
Süruru, sev dağımın gururusun
Sen manayı önceleyen ne güzel bir serinliksin

Bir damlasın,
Bir asmasın, sen bir sarmaşıksın
Aşkların en güzelini yaşatan bu sevdanın adısın

Uçan kelebeklerde,
Kırlangıçların leylak kanatlarında
Martıların uğultusunda, zambakların arasında

Limanların
Esrarında, gece için açan yıldızlarda
Sen vardın en yüce hülyalarımda, yarınlarımda

Mütemadiyen
Olacaksın, hazımsın sen bahtımsın
Yıllardı suskunluğun adısın, gönlümün fidanısın

Sağanaksın
Harımı serinleten pak diyarımsın
Arımsın, kanımsın, varlığıma anlam katan nazsın

Kimliğinle
İzzeti ikramsın, ülfetinle farklısın
Hizmetinle cenahsın, gayretinle de şahmerdansın

Dünyamın
Ağız tadı, hayatımın tek sultanısın
İyi ki varsın, ömür haznemsin, bereketin adresisin


Mustafa CİLASUN
 
Nefsin kudreti!


Sen
Gözlerimde
Solmayan bir tebessüm

Hislerimde
Devran eden şevkim
Düşüncelerde fevkimsin

Şayet
Bir sevda varsa
Adresinde ah u figansın

Aşk
İçin yoğrulan
Deminde durulan kansın

Sabrın
Anahtarısın
Hakikat bulvarında kokan

Hikmeti
Soluyan aksın
Nisa kimliğinde yapraksın

Sayfalar
Arasında koklanan
Solmayan zarif bir hazansın

Nazsın
Azimette kalansın
Nefesi hizmete hasredensin

Cezbeden
Cehti önceleyen
Hevesleri nizam eden cansın

Sanki
Yalanı öteden
Tanıyan bir âdemi hakikatsin

Şerrin
Tuğyanlarında pak
Nefsin icbarına Hakkı soluyan

Susmayı
Anlama vurmak
İlmi siyaseti haslete gark için

Hilmi
Onurun teslimine
Kalbi sahibine tevdi etmek seçim



Mustafa CİLASUN
 
Geri
Üst