20
EXE RANK
Method
Fexe Kullanıcısı
PEYGAMBERLERİN ÖZELLİKLERİ
Peygamberler Yüce Allah’ın (c.c.) bizzat seçtiği mümtaz kullarıdır. O Allah’ın (c.c.) bazı kullarına nasip ettiği yüce bir rahmetidir. Hiç bir insan; malı, mülkü, şahsi iradesi, yaşı, bilgisi, unvanı nedeniyle peygamber olamaz. (Enam124) (Zuhruf 31-32)
Peygamberler hür ve erkek kişilerdendir.(Nahl 43) (Enbiya 7) Kadınlardan, cinlerden, meleklerden ve köle ya da köle olmuş kişilerden peygamberler gönderilmemiştir.
Bütün peygamberler peygamber seçildiklerinde körlük, baras, cüzam gibi tiksindirici hastalıklarla, soyca ayıplanacak durumları olmayan kişilerdendir.
Onlar; yumuşak kalpli, insanlığa yakışmayan vasıfları ve tiksindirici durumları olmayanlardan seçilmiş mümtâz kullardır. Diğer durumlarında ise normal insanlarla eşittirler.
Bütün peygamberler ismet sahibidirler. Hata ve günahlardan, peygamberlikten önce ve sonra her türlü küfürden, inkârdan uzaktırlar.
Onlar her ne maksatla olursa olsun asla yalan söylemezler. Onlar kesinlikle sıdık yani doğru sözlüdürler. Onlar lüzumsuz, boş söz de söylemezler. Yaptıkları lâtifeler, şakalar bile bir doğru, bir gerçek üzerine kuruludur.
Peygamberimiz Hz. Muhammed’e (a.s.) göre peygamberler kem gözlü, hain bakışlı dâhi olamazlar. Onlar hayırlarda, iyi işlerde yarışan kişilerdendir. Onlar ahyârdandırlar.
Peygamberler fatânet sahibidirler.
Zamanının en ileri görüşlü, en akıllı, en zeki kişilerindendirler. Zekâca geri, ufku dar ve aklı bozuk kişilerden peygamber olmaz.
Peygamberler kendilerine verilen tebliğ ve irşat görevlerini gereğince yapabilecek kabiliyetlere, yeteneklere sahiptirler.
Kendilerine vahiyle emredilen ilâhi hükümleri atlamazlar, unutmazlar, bu konularda hata yapmazlar. Kendilerine nasıl vahyedilmişse o şekilde ümmetlerine aktarırlar, o şekilde bildirirler.
Allah’ın (c.c.) yardımıyla bu tür kusur ve zaaflardan muhafaza edilmişlerdir.
Peygamberler cesur, şeci kişilerdendir. Korkak ve pısırık kişilerden peygamber olmaz. Onlar aynı zamanda en iyi ahlâk sahibidirler.
Peygamberler emin kişilerdir. Bütün peygamberler, içinde yaşadıkları toplumların en emin, en itimada şayanıdırlar. Peygamberlikten önce ve sonra; emin, özü sözü bir kişiler oldukları, bulundukları toplumlardaki kendilerine karşı gelen, muhalif kişiler tarafından dahi ikrar ve tasdik edilmişlerdir.
Peygamberler kul hakkı konusunda son derece titizdirler.
Peygamberler şanı yüce Allah’tan (c.c.) emirleri vahiy yoluyla alırlar. Onunla vahiy yoluyla görüşürler.
Bütün peygamberler Allah (c.c.) tarafından kendilerine ihsan buyrulan mucizelerle desteklenmişlerdir.
Bütün bu özelikler Kuran-ı Azimüşşan’ın Şuara, Araf, Ahzap, Meryem, Araf, Bakara surelerinin muhtelif ayetlerinde açıkça belirtilmiştir.
Peygamberler Yüce Allah’ın (c.c.) bizzat seçtiği mümtaz kullarıdır. O Allah’ın (c.c.) bazı kullarına nasip ettiği yüce bir rahmetidir. Hiç bir insan; malı, mülkü, şahsi iradesi, yaşı, bilgisi, unvanı nedeniyle peygamber olamaz. (Enam124) (Zuhruf 31-32)
Peygamberler hür ve erkek kişilerdendir.(Nahl 43) (Enbiya 7) Kadınlardan, cinlerden, meleklerden ve köle ya da köle olmuş kişilerden peygamberler gönderilmemiştir.
Bütün peygamberler peygamber seçildiklerinde körlük, baras, cüzam gibi tiksindirici hastalıklarla, soyca ayıplanacak durumları olmayan kişilerdendir.
Onlar; yumuşak kalpli, insanlığa yakışmayan vasıfları ve tiksindirici durumları olmayanlardan seçilmiş mümtâz kullardır. Diğer durumlarında ise normal insanlarla eşittirler.
Bütün peygamberler ismet sahibidirler. Hata ve günahlardan, peygamberlikten önce ve sonra her türlü küfürden, inkârdan uzaktırlar.
Onlar her ne maksatla olursa olsun asla yalan söylemezler. Onlar kesinlikle sıdık yani doğru sözlüdürler. Onlar lüzumsuz, boş söz de söylemezler. Yaptıkları lâtifeler, şakalar bile bir doğru, bir gerçek üzerine kuruludur.
Peygamberimiz Hz. Muhammed’e (a.s.) göre peygamberler kem gözlü, hain bakışlı dâhi olamazlar. Onlar hayırlarda, iyi işlerde yarışan kişilerdendir. Onlar ahyârdandırlar.
Peygamberler fatânet sahibidirler.
Zamanının en ileri görüşlü, en akıllı, en zeki kişilerindendirler. Zekâca geri, ufku dar ve aklı bozuk kişilerden peygamber olmaz.
Peygamberler kendilerine verilen tebliğ ve irşat görevlerini gereğince yapabilecek kabiliyetlere, yeteneklere sahiptirler.
Kendilerine vahiyle emredilen ilâhi hükümleri atlamazlar, unutmazlar, bu konularda hata yapmazlar. Kendilerine nasıl vahyedilmişse o şekilde ümmetlerine aktarırlar, o şekilde bildirirler.
Allah’ın (c.c.) yardımıyla bu tür kusur ve zaaflardan muhafaza edilmişlerdir.
Peygamberler cesur, şeci kişilerdendir. Korkak ve pısırık kişilerden peygamber olmaz. Onlar aynı zamanda en iyi ahlâk sahibidirler.
Peygamberler emin kişilerdir. Bütün peygamberler, içinde yaşadıkları toplumların en emin, en itimada şayanıdırlar. Peygamberlikten önce ve sonra; emin, özü sözü bir kişiler oldukları, bulundukları toplumlardaki kendilerine karşı gelen, muhalif kişiler tarafından dahi ikrar ve tasdik edilmişlerdir.
Peygamberler kul hakkı konusunda son derece titizdirler.
Peygamberler şanı yüce Allah’tan (c.c.) emirleri vahiy yoluyla alırlar. Onunla vahiy yoluyla görüşürler.
Bütün peygamberler Allah (c.c.) tarafından kendilerine ihsan buyrulan mucizelerle desteklenmişlerdir.
Bütün bu özelikler Kuran-ı Azimüşşan’ın Şuara, Araf, Ahzap, Meryem, Araf, Bakara surelerinin muhtelif ayetlerinde açıkça belirtilmiştir.