Komik Fıkra Arşivi

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan juani-
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
2. Dunya Savasinda 2 yahudi Almanlara esir olmustur.Bunlardan biri
digerine kendilerine ne yapacaklarini sorar.O da baslar anlatmaya
" 2 ihtimal var ya bizi oldururler yada esir kampina yollarlar. Oldururseler
sorun yok kampa gidersek 2 ihtimal var ya kursuna diziliriz ya da gaz
odasinda olduruluruz. Kursuna dizilirsek sorun yok gaz odasina gidersek
2 ihtimal var bizden ya sabun yaparlar yada kagit. Sabun yaparlarsa
sorun yok kagit yaparsalar 2 ihtimal var ya gazete kagidi oluruz yada
tuvalet kagidi. Gazete kagidi olursak sorun yok tuvalet kagidi olursak
iste o zaman boku yedik".
 
Tanri sonunda kiyameti koparmaya karar vermis.Ama gene de kullarimi haberdar edeyim demis..Bu amacla dunyanin en unlu 3 sahsiyetini cagirmis.Bill Clinton Yeltsin ve Bill Gates. Onlara
"Kullarima soyleyin haberdar olsunlar da yureklerine mureklerine
inmesin" demis..
Clinton Aksam TV'de aciklama yapmis:
Sevgili Amerikalilar size bir iyi bir de kotu haberim var.
-Iyi haber biz hakliyiz.Tanri var.Kotu haber .Yarin kiyamet kopacak.
Yeltsin gene TV'de konusmus.
Sevgili Rus halki.Size iki kotu haberim var.
-Malesef Tanri varmis. Yarin kiyamet kopacakmis.
Bill Gates ise herkese mail atmis:
Sevgili dostlar size iki iyi haberim var:
-Dunyanin en populer 3 adami arasina girdim. Year 2000 problemi diye bir sorunumuz artik kalmadi.
 
Dünyanın gelişmiş ülkeleri bir araya gelmişler. Bir gün en son teknolojilerle üretilmiş bir bilgisayara bütün ülkelerle ilgili verileri yüklemişler ve sormuşlar: "Dünyanın sahibi kim olacak?"
Bilgisayar uzun süre bilgileri değerlendirmiş ve büyük an gelmiş. Nefesler tutulmuş. Bilgisayar sonucu yazıcıya göndermiş. Hakem heyeti sonucu ilan etmiş. "Türkiye"
Herkes şaşırmış. Mutlaka bir yanlışlık olmuştur düşüncesiyle aynı soruyu bir kez daha sormuşlar Bilgisayar uzun süre çalıştıktan sonucu yazıcıya göndermiş. "Türkiye"
Tüm dünya şoka girmiş. Birisinin aklına "niye?" diye sormak gelmiş. Herkes bu fikri beğenmiş ve bilgisayara sormuşlar. "Niye?"
Bilgisayar sonucu yazıcıya hiç düşünmeden göndermiş. "Herkes bir gün uzaya çıkacak ve dünya Türklere kalacak"
 
Geri getir
Temel İngiliz ve Fransız bir adaya düşmüşler. Uzun bir süre bu adada kaldıktan sonra adada bulunan bir cin bunlara acıyarak yanlarına gelmiş ve kendilerinden birer dilek istemelerini istemiş İngiliz "ben ülkeme gitmek istiyorum demiş. " cin isteğini yerine getirmiş ve İngiliz’i ülkesine göndermiş. Fransız da aynı dileği istemiş ve o da ülkesine gitmiş. Son olarak temelden isteğini soran cinden temel şu dileği dilemiş
Ben burada yalnız kaldım. Canım sıkıldı onları geri getir
 
Adamın birini kırmızı ışıkta geçtiği için polis durdurmuş adamdan

ehliyet ruhsat istemiş. Adam da "Yanımda yok arkadaşın evinde
içiyorduk sanırım fazla kaçırdım biraz sarhoşum orada unutmuş olmam
lazım" demiş.. Polis dumur olmuş tabii..Kırmızı ışık alkol ehliyet ruhsat yok...Gitmiş komiserine durumu anlatmış...
Komiser gelmiş adama ehliyet ruhsat sormuş adam çıkartıp uzatmış hemen. Komiser şaşırmış tabiii...
Alkol metreyi çıkarıp üfletmiş adamda zerre alkol yok...
Şaşırmış tabi..
"Yaw memur bana sizin alkollü olduğunuzu ve ehliyetinizin yanınızda
olmadığını söyledi" demiş.
Bizim uyanık dönmüş komisere..
"Siz ona aldırmayın pek iyi değil galiba.. Birazdan size kırmızı ışıkta
geçtiğimi filan da söyleyebilir"
 
İskoçya da iki avcı ava çıkarlar. Yürüme esnasında avcılardan biri yere düşer ve hareketsiz olarak yatar. Bunu gören arkadaşı hemen yanına gelir bakar ki arkadaşı nefes almıyorgözlerin deki ferin de
kaybolduğunu fark eder ve hemen acil sevisi arar.Arkadaşım öldüder ne yapmam gerekir diye sorar.Telefonun ucundaki ses:
-"Sakin olun ben size yardım edebilirim ama önce arkadaşının öldüğünden emin olmamız gerek"
derve birkaç saniye sessizlikten sonra bir el silah sesi duyulur.Sonra:
-"Tamam şimdi
 
Uzman askerin biri bir bakışta herkesin boyunun ölçüsünü tam olarak doğru söylüyormuş ve arkadaşları buna çok şaşırıyorlarmış. Bir gün bunu komutana da ***ürmüşler ve olan biteni anlatmışlar. Komutan inanmamış...
- "Söyle bakalım benim boyumun ölçüsü kaç?" demiş.Asker aşağıdan yukarıya komutanı süzmüş ve
-"1.75 efendim" demiş.Komutan:
-"Doğru.. Hayret nasıl bildin?" demiş. Asker :
-"Bilirim tabi efendim ben kereste uzmanıyım
 
Temel dünya turuna çıkar ve yolu Canada'ya da düşer.
Kırk yılda bir Karadeniz'de hamsi avlamaktan daha değişik bir fırsat çıktığını düşünerek buz tutmuş bir gölde buzu kırıp balık tutmaya özenir. Oltasını ve takımlarını alarak işe koyulur.
Tam buzu kıracakken insanın içini titreten bir ses duyulur:
- Oğlum burada balık yok!
Temel az öteye gidip tekrar buzu kıracakken ses yine gürler
- Burada balık yok dedim sana...
Temel'in eli ayağı titreyerek seslenir:
- Tanrım sen misun yoksa?
Ses yeniden duyulur
- Hayır oğlum ben buz hokeyi stadının spikeriyim
 
Gece karanlığında gezinen Temel önünde birşey olduğunu görmüş ve eğilip eline almış mıncıklamış yüzüne sürmüş koklamış ve demişki.:
"Ula pokmuş da iyiki üstüne basmadım"
 
Temel Fadime ile nişanlanmış.
Fadime'yi arabasına almış gezmeye çıkarmış.
Arabayla biryerlerde durmuşlar.
Kalkarken Temel vitesi bire almak istemiş eli Fadime'nin eline değimiş.
Fadime kızarmış.
Temel de utanmış.
Günler geçmiş.
Nihayet evlenmişler.
Balayına arabayla Bodrum'a yola çıkmışlar.
Bodrum'da otele vardıklarında Temel el frenini çekmiş.
O sırada yine eli Fadime'nin eline değmiş.
Fadime yine kıpkırmızı olmuş.
Ama laf etmekten de geri durmamış:
"Ula Temel artuk evlüyüz daaa daha ilerü cidebilürsün."
Temel bunu duyunca hemen el frenini indirmiş.
Marmaris'e doğru yola çıkmışlar...
 
Doktor hastabakıcı Temel'i çağırdı..
"Yarın ava gidiyorum ama muayenehane kapansın istemiyorum. Sen hastalarla ilgilen. Ben arada arar kontrol ederim" dedi..
"Merak etmeyin doktor" dedi Temel.
Doktor ertesi gün akşama doğru telefon etti..
"Ne var ne yok?.."
"Üç hasta geldi bugün.. İlkinin başı ağrıyordu aspirin içirdim."
"Harika Temel" dedi doktor..
"İkincisinin midesi yanıyordu.. Talsit verdim.."
"Bravo.. Bravo Temel.. Harikasın!.. Ya üçüncü?.."
"Doktor masada oturuyordum. Kapı çarparak açıldı içeri fırtına gibi bir kadın girdi.. Alev alev yanıyor gibiydi. Hızla soyundu sütyen ve kilotunu da çıkardıktan sonra muayene masasının üzerine yattı ve bağırdı: 'Bana yardım et. Beş yıldır erkek yüzü görmedim.."
"Eee.. Sen ne yaptın Temel?.."
"Gözüne visine damlattım doktor!..
 
Trafik polisi Temel sarışın bir bayan sürücüyü durdurur ve ehliyetini sorar. Kadın çantasını kucağına alıp aramaya başlar; ancak uzun süre geçmesine rağmen bir türlü aradığı şeyi bulamaz.
Temel beklemekten bunalır ve sabırsız bir ifadeyle kadına söylenir:
-"Hanımfendi aradığınızı bulamadığınız anlaşılıyor. Üzerinde kendi resminizin olduğu şeyi göstereceksiniz acele edin lütfen."
Kadın bu uyarı üzerine telaşlanır ve kısa bir süre sonra "hah buldum" diye sevinçle çığlıkk atıp çantasındaki makyaj aynasını Temel'e uzatır.
Temel aynayı ciddiyetle inceler ve kadına dönüp kibar bir ifadeyle konusur:
-"Buyrun belgenizi hanımefendi. Özür dilerim polis olduğunuzu söyleseydiniz durdurmazdım...
 
Dursun bir kıza aşık olmuş.
Aşkındanda şiir yazmış:
Sabahları yemek yiyemiyorum; çünkü seni düşünüyorum
Öğlenleri yemek yiyemiyorum; çünkü seni düşünüyorum
Akşamları yemek yiyemiyorum;çünkü seni düşünüyorum
Geceleri uyuyamıyorum;
Çünkü AÇIM..
 
Temel ve Dursun amerikanın ırak a savaş açmasını hazmedemeyip Amerikaya savaş açmaya karar vermişler.
ne yapıp edip Bush un telefonuna ulaşmışlar..
ve arayıp konuşmaya başlamışlar
Temel:sayın Bush siz Iraka savaş açtinuz bizde size açayruz
Bush:siz kimsiniz hangi ülkesiniz..
Temel:biz Rizeliyuz
Bush: peki asker sayınız kaçtır
Temel:ben ve arkadaşım Tursun toplam içi
Bush:silah sayınız kaçtır
Temel:benım dededen kalma çakıralmazTursun unda bi tekkırma tüfek
Bush:buna karşılık bizim 20.000 askerımiz5.000 uçaksavarımız3000 gemimiz var
Temel:ben sizi tekrar arayacağum..
Amerikalılar oturmuşlar aramışlar taramışlar sonunda Rize yi bulmuşlarbakmışlar ufak bir yer şok olmuşlar
Temel tekrar aramış..
Temelayın Bush biz size savaş açıyoruz
Bush:asker sayınız
Temel:benTursun ve kahveden birkaç arkadaş toplam 5 çişiyuz
Bush: peki silah sayınız
Temel:benim çakıralmazTursunun tekkırmakahvedeki arkadaşlardan birunun çakısı bide biçerdöver
Bush:buna karşilık bizim asker sayımız 50.000 e ulaştı10.000 uçaksavarımız ve 7.000 gemimiz oldu
Temel:biz sizi tekrar arayacağuz...
bir müddet sonra Temel tekrar arar
Temel:biz savaştan vaz geçtuk
Bush:neden?
Temel: o kadar savaş esirunu barındıracak yerumuz yok.
 
Temelkirsal alanda kucuk cisini yaparkengecmekte olan birkac kadin onu gormus
ve avvmavv diye kacismaya baslamislar.Temel
arkalarindan bagirmis:
-Korkmayunkorkmayun tutayrum oni.!
 
Temel don almaya gitmis.
Satici kiz sormus:
- Slip mi giyersiniz?
Temel cevap vermis:
- Pazen silip giyerim pazen de silmeden giyerim!
 
Temel birgün yolda arabasıyla gidiyomuş.firenlari patlak ama.önünde pazar varmış ama pazarın yanında bir yol varmış.yoldan adamın biri geçiyomuş.temel düşünüyor.''pazarı ezsem 100'lerce kişi ölcek.adamı ezsem 1 kişi ölcek.gazetede çıkmış temel 100'lerce kişi ezdi.temele sormuşlar.''nasıl oldu.temel:valla adamı ezsem 1 kişi ölcek pazarı ezsem 100'lerce kişi ölcek bende bir suç yok adam beni gördü pazara gitti.bende direk pazara gittim 100'lerce kişi öldi
 
Maliye Bakani Unakitan Akcaabat merkez ilce kongresine destek icin
Tayyip Erdogan tarafindan gorevlendirilir.
Temel Akcaabat'ta bisikletini meydana birakarak bir kahveye girer. 5
dakika sonra iceri giren bir polis memuru bagirir:
-Kardesim! Asfalttaki bisikletin sahibi kimse alsin Maliye Bakani
Unakitan gelecek.
Temel karsidan ayni ses tonuyla cevap verir:
-Hacan kilitledim oni... Bi sey olmaz
 
Temel ile dursun uzun zamandır birbirlerini görmüyorlarmış.büyük bir alışveriş merkezinde karşılaşmışlar.ikiside panik içindebirbirlerine eşlerini görüp görmediklerini sormuşlar.ama ikiside birbirlerinin eşlerini tanımıyorlarmış ve birbirlerine tarif etmeye başlamışlar.temel ''benim kerım 1.80 boyunda sarışın mavi gözlü 90 60 90ebadında güzel bir kadın.'' demiş."ya senin karın nasıl?"diye sormuş temel.dursun"benimkini boşver.seninkini arayalım" demiş.
 
Savcı morgdaki üç cesedi incelemek üzere gelmişti.
Birinci ceset sırıtıyordu. Savcı nedenini sordu.
"Milli piyangoda büyük ikramiyeyi kazandısevincine dayanamadı kalp krizi geçirdi ve öldü" dediler.
İkinci ceset de sırıtıyordu. Savcı sordu;
-Bu neden sırıtıyor?
"Bunun da oğlu doğmuştu. Sevinçten kalbine yenik düştü" diye açıkladılar.
Üçüncü ceset Temel'in kömür halindeki cesediydi. O da sırıtıyordu.
"Bu neden oldu?" diye sordu savcı.
"Efendim buna yıldırım çarptı" dediler.
-Peki neden sırıtıyordu?
-Fotoğrafını çekiyorlar sanmış.
 
Geri
Üst