Karışık Komik +18 Fıkralar.

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Almeria
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Ayahlaran
Küçük evinin bir odasinda torunuyla oturan yasli kadin, evin diger müstemilatini kiraya verecekti. Bakmaya gelenlere evini söyle meth ediyordu:

-Bah ayahlaran burasi bir sofa, anburada iki ufah oda var. Anburada da ayahyoli. ayahlaran, bah hepsi agzin icinde....
 
Poker
Ismet Pasa ile Çörçil poker oynamakta dir. Seyircileri de Teyo Pehlüvan!Ismet Pasa bir ara sinirlenince:
-Türkiye, dedi
Teyo hemen atildi:

-Pasa neyidirsen... Ya Erzürüm.. Ya Hasangalasi.. Ya bizim evler!
 
Pay-Çay
Erzurumda ustaligi ve disiplini ile taninmis, Kavaflar çarsisi esnafindan rahmetli Kunduraci Yunus Usta, bir yorgunluk çayi içmek icin dükkaninin bitisigindeki Iki Kapili kahveye gitmisti. Oturur oturmaz garson önüne yarim bardak çayi koyunca Yunus Usta sinirlenerek garsonu çagirdi.Istanbuldan yeni gelmis olan ocakçi, Yunus Ustanin karsisina gelip:
-Buyur Beybaba?
-Oglum bu nasil çay?
-Beybaba yeni demledim.
-Oni demirem. Bah burada tiryakinin ögüne bele yarim bardah çay goydun mi ona söymüs kimi olursan, annadin mi!
-Beybaba dudak payi istemez misin?

-ben pay isdemirem, çay isdirem çay
 
Paşa Nene
bir zamanlar Erzurum Lisesinin lakaplariyla maruf hocalari vardi: Pasa Nene, Pasa Dede, Fizo Baba...Hastaneler caddesinden asagi hizla inmekte olan faytoncu, karsidan karsiya geçmekte olan Pasa Neneyi görünce ezmemek icin seslenir:

-Hop hop Pasa Nene cuggulun yiyim kenara çih!
 
Odur Oooo
Ovali iki acemi avci uzakta bir tavsan görüp ates ettiler.Vakit aksam üzeriydi, alacakaranlikti.Aleleacele soyup ateste kizartti bir güzel yediler.Üstüne de birer cigara tellendirmislerdi ki yanlarina biri yaklasip selam verdi.Gelen, kizilcik satmaktan dönen bir Tortumlu idi.
-Agalar sabah giderken essegüm buralarda guzlamus idi, hes gördüüüüz?
Iki avci birden gözgöze geldiler.Içlerinden biri mirildaniyordu:

-"Odur oooo!"
 
Kimlerden ?
Erzurumdabir kadinlar toplantisina davetli olan yabanci bir bayan, genç ve güzel bir kadina sormus:
-Cici kizim sen kimlerdensin?

-Vallah çimlerden oldugumi bülmirem. Yuhari Mumcunun gizi, Assagi Mumcunun geliniyem
 
Kıllar
Erzurumlu İstanbulda bağrı açık,kıllar ortada gezerken,Kadının biri yaklaşır ve:
-"Kıllarınız ne güzel,bir tane alabilir miyim?" der ve elini adamın göğsüne doğru uzatır.bunun üzerine Erzurumlu:

-"Dur yavrum vitrini bozma ben sana depodan verim"
 
İçi Yumurta
Zamaninda Erzurumun bir x ilçesinin kaymakami köyleri dolasiyormus. Her köyde halkla bizzat görüsüp dertlerini sorup sohbet ediyormus. Bazen de köydeki insanlarin evlerine konuk olmaktaymis. bir gün yine bir köyde halkla konustuktan sonra tek basina yasayan bir ninenin oldugunu ögrenmis. Yardimsever kaymakam önce ninenin evine misafir olmaya karar vermis. Neyse gitmisler evine. Nine bakmis koskoca kaymakam evine gelmis. Ne yapiyim ne edeyim diye düsünüyormus. En sonunda bakmis evde düzgün bi yumurta var. Ikisini de kirmaya karar vermis. Derken kaymakami kirdigi iki yumurtayla sofraya davet etmis. Kaymakam tabi görmüs geçirmis. Anlamis durumu bozuntuya vermeden ninne ne gerek vardi niye zahmet ettin gibisinden baslamis dil dökmeye. E tabi bizim Erzurumlu nine illa hava atacak ya:

- Neçi siçim icine alt tarafi içi yumurta
 
Herkes Yatar
Sark hizmetini yapmak üzere Erzuruma atanmis bir memur, bir ikindi vakti Dere mahallesinde yüksekçe bir yere çikmis, otlaktan dönen, evlere dagilan inek nahirini seyrediyordu. Yaninda da mahalleden yaslica bir ihtiyar vardi. O sirada bir kaç kadin mayislari toplayip yogurmaya, yassiltip duvara yapistirmaya basladilar. Bunu merakla izleyen memur yanindaki yasli ihtiyara:Erzurumda her tarafta tezek gördügünü bunlarin gübre olarak niye kullanilmadigini sorunca, yasli adam:
-Beg, sen o tezegi ele çoh agzan alma, oni biz gisin yahirih.
-Peki su kadinlarla nasil yatiyorsunuz, hepsi bok kokar onlarin?

-Asil merifet onnarnan yatmahda, sizin garilarnan herkes yatar!
 
Helbet
Gürcükapida sira sira müsteri bekleyen faytonlardan birine kibar bir adam yanasarak faytoncuyan "binebilir miyim" diye sorunca faytoncu:
-Helbetde binebülürsen, dedikten sonra kendi kendine söylenmeye baslar:

-Vola bu dünyada da ne tevür adamlar var; hem para verir hem de binebülürmiyem diye sorir. Sormiya ne lüzüm, parasini verdihdan sonra teyyariya bile binebülürsen!
 
3 Adet
Adamın birinin 3 adet taşağı varmış.bir gün bu adam otobüse biner ve yanı boş olan başka bir adamın yanına oturur.Yanına oturduğu adam erzurumludur.Oturur oturmaz Erzurumluya döner ve:
-"Şu anda bu iki kolukta 5 taşak var."der.Erzurumlu da:

-"Niyeki sende hiç yohmi?"
 
Niye Durdun
Erzurum'lu bir hanim telasla kosarak belediye otobüsünü durdurmaya ugrasiyor. Halk islikliyor. Soför aci bir frenle duruyor. Kadin:

-'Gardas bu otubus iliçeye gidir mi?'


Soförün cani burnunda, araba dolu, zor durmus, kizginlikla

-'Hayir baci, getmez!'

Kadin: -'Haydaaaa eleyse niye durdun!'
 
Çim İçi
Naim hoca bir gün Erzurumsporun maçına gitmek icin stada gider ama seyircinin dağıldığını görür ve bir gence sorar

- 'Yeğenim maç kaç kaç' Çocuk ta


- 'içi içi' der hoca

- 'çim içi çim içi' der.
 
TUMAN
Erzurumlu bir karı koca vardır ve bunlar bir gün pikniğe giderler. Kadın kocasına ''ola herif salıncakta sallanimm'' der..kocasıı ''sallanmayasan tumanın görünir sonra''kadın sallanmak ister sürekli..tekrar kocasına der''ola herif ne olur bi kez sallanayım''kocası''delirdin mi karı sallanma tumanın((don)) görünür'' sonra adam biraz gezeyim der ve gider.bundan yararlanan karısı salıncağa biner..Adam gelir ve kadını salıncakta görünce kadına bağırır..''ya ben sana demedim mi sallanma tumanın görinir''ola sinirlenme toprağ başan tumanı çıkardım poşete koydum'
 
Pastanede
1989 yılında Bulgaristandan yeni göç eden bir ablamız pastanenin birinin vitrininde Bulgaristanda tseluvki olarak bildiğimiz tatlıyı görür.Canı çeker kadıncağızın,atar hemen kendini pastanenin icine..
Pastaneci: Buyurun abla ne verelim?..

Kadın:(kendinden emin ve nazik bir sesle) 5 taane öpücük istiyorum..
Pastaneci: Öpücük mü,verelim anam verelim..

*tseluvka= beze tatlısı
 
10 Leva
Küçük aylin’e teyzesi on leva vermişti.
Küçük kız bir şey demeden parayı cebine attı. bunun üzerine annesi söze karıştı.

–aylin, teyzene ne demen lazım?

aylin cevap vermedi.
Anne bunun üzerine yardım etmek istedi.
–Baban bana para verdiği zaman ben ne diyorum?
birden gözleri parlayan
aylin:
–Hepsi bu kadar mı?
diye atıldı.
 
Rus İşadamı
Burgas'ta şu an bir Rus işad*****n sahip olduğu 'Neftozavod'ta bir çalışma haftası bitmiş ve işçiler tren vasıtasıyla köylerine döne-ceklermiş. bir kompartımana Türklerden 5 kişi binmişler. Bunlar Nef-tozavod'da beraber çalışan yakın arkadaşlarmış.

İşçilerden birisi-nin hafta icinde Burgas'a işi düşmüş ve gelirken de evine ***ürmek üzere muz almış. Kompartımandaki işçiler de bu muzları görmüşler ve başlamışlar bu muzlar hakkında 1001 türlü soru sormaya. Mu-habbet ilerledikçe ilerlemiş fakat işçilerden biri muhabbete çok ya-bancı kalmış. Çünkü hayatında daha önce hiç muz yememiş. Muz nasıl bir şey, tadı nasıldır hiç bilmiyormuş. Adam 'sen madem hiç muz yemedin al sana benden bir ikram' diyerek adama muzlardan 1 tane vermiş. Adam çok sevinmiş,ilk defa muz yiyecekmiş. Muz'u itinayla soymuş. Muz'a bir sure baktıktan sonra ağzına atmış. Çiğ-nemiş çiğnemiş tam yutarken tünele girmişler. aydınlatma da ol-madığı icin ortalık zifiri karanlığa bürünmüş. Adam birden şok geçi-rerek başlamış etraftakilere bağırmaya:

- Ulan yedirdiniz bu muzu bana,kör ettiniz beni be!
 
Müdürümü Düzerdim
Yine bizim muhacirlerden bir kadın bir okulda hademe olarak işe başlamış. Okulda da kutlamalar varmış. Müdür konuşma yapacakmış. Kadın da müdürün yanında iken müdürün bir konuşma yapacağını öğrenmiş.Müdürüne de yaranmak istiyor ya, demiş ki:

-Müdür bey,siz madem bir konuşma yapacaksınız, ben sizi konuşma öncesinde bir DüZEYiM.
Müdür şaşırarak 'ne diyorsun sen' diye sormuş. Kadın da :
-E ne var bunda?ben Bulgaristan'dayken de müdürümü düzerdim.
Müdür iyice şoka girerek 'nasıl yani' diye sormuş. Kadın da:
-Eee Bulgaristan'daki düğünlerde gelinleri de düzerler.
Müdür iyice şaşırmış ve demiş ki:
-Yok, Sevcan hanım. siz beni düzmeye kalkmayın. Bu yaştan sonra... Tövbe töbeeeeee...
 
Türkçe Tıbbi Terimler
İlk geldiğimiz zamanlarda oluyor bu olay. Kadının biri İstanbul'da bir devlet hastanesinde çalışmaya başlar. fakat Türkçe tıbbi terimlere çok yabancıdır. Hemşiredir kendisi ve yoğun bakım departmanında çalış-maktadır. bir gün bir hasta ameliyattan çıkarılmış ve yoğun bakıma alınmıştır. Olay anında da bu kadıncağız nöbettedir

Hastanenin en alt katında bulunan ameliyathaneden bir doktor telefonla arayarak kadına 'hemşire hanım, hastanın nabzını bulur musunuz' demiş. Kadın 'nabız' ne demek anlayamamış. Çünkü bilmi-yormuş. Başlamış çekmeceleri aramaya, dolaplara bakmış, masanın üstüne bakmış,yok.Çünkü kadın 'hastanın nabzı' denilen şeyin has-taya ait olabilecek bir eşya olabileceğini düşünmüş.

5 dakika sonra doktor tekrar arayıp 'hastanın nabzını buldunuz mu?' diye sormuş. kadın da 'hastanın nabzı yok' diyerek aynen ce-vaplamış. Doktor hemen telefonu kapamış. Kadın asansöre doğru baktığında, asansörün en alt kattan (ameliyathanenin bulunduğu kattan) yukarıya doğru geldiği fark etmiş.Doktor bütün ekibini top-layıp yoğun bakım odasına gelmiş. tam da elektroşok yapmaya ha-zırlanıyorlarmış fakat öteki hemşirelerden biri nabzının attığını, üstelik de normal durumda olduğunun farkına varmış da işi kurtarmış
 
Hindi Çiftliğinde
Bayan muhacirlerimizden biri hindi çiftliğinde çalışmaya başla mış. Gel zaman git zaman yılbaşı arifesine gelmişler. Patronu,ka dına bir hindi vermiş yılbaşı icin,ertesi gün de başka bir hindi vermiş temiz-leyip hazır etmeleri icin.

Patron demiş ki:
- Hatice hanım, şunu da benim icin temizleyip hazırlayabilecek misin?
Kadın gayet doğal bir şekilde:
- ben zaten dün akşam PiPi'yi yoldum, şimdi sizin PiPi'nizi de yolarım siz merak etmeyin, demiş
 
Geri
Üst