Karışık Komik +18 Fıkralar.

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Almeria
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
İhanet Ve Hırs

bir kaç yıllık evli çiftin bir bebekleri olur..
2 yaşına geldiğinde bebeğin çok farklı ve insan üstü yetenekleri olduğu ortaya çıkar.. 3 yaşına geldiğinde yetişkin bir insan gibi konuşur..
5 yaşında, aklınıza gelen her dilde okuyup yazmaya başlar..
10 yaşında ileri matematik profesörleriyle ileri konularda açık oturumlara katılır..
13 yaşında gelecekle ilgili inanılmaz tahminlerde bulunmaya başlar...

bir gün çocuk:
"tam 1 yıl sonra bugün ben öleceğim.... ben öldükten 2 yıl sonra 5 Kasım günü annem ölecek.. Annem öldükten 3 yıl sonra da 15 Haziranda babam ölecek.� Annesi ve babası çok şaşırırlar..

Gerçekten de bir yıl sonra çocuk ölür... Baba çok uyanık olduğu icin karısını hemen milyarlar değerinde sigorta yaptırır... 2 yıl sonra da 5 Kasım günü anne ölür.... Baba 3 yıllık ömrünün kaldığını bildiğinden, sigortadan aldığı milyarlarla seyahatlere çıkar ve birbirinden güzel bayanlarla yer bitir. Hatta evini bile 16 Haziranda boşaltmak şartıyla satarak alemler yapar ve son günlerini bekler...

Ölümüne 1 gün kala son parasıyla bir hayat kadını kiralar, önce jakuzide eğlence, sonra yatak odasında zevk dolu saatlerle bir gece geçirir.. Adam her şey bittiğinde gözlerini kapatır ve:

"Vay be yarın ölmüş olacağım.. Karım olmadan 3 yıl ne hayat geçirdim ama her şeyi yaptım, dolu dolu yaşadım, helal olsun bana" diyerek, alkolün verdiği rehavetle ve yorgunlukla uykuya dalar..

ama o da ne...... sabah bir de gözlerini açar ki hala yaşıyor..!!!!!!

Yatakta şaşkınlık icinde bakınırken geceyi beraber geçirdiği genç bayan çığlık çığlığa koşarak içeri girer...

"HEMEN ASAĞIYA GELİN NE OLUR.. UŞAĞINIZ SALONDA BOYLU BOYUNCA UZANMIŞ YATIYOR... GALİBA ÖLMÜŞ!!!!"
 
Erkekler Melek Midir?

birgün ormancının biri dalları nehrin
üzerine sarkan ağacın dallarını keserken
baltasını suya düsürür.
"aman tanrım" diye bağırdığında bir peri belirir
ve
"Ne diye bağrıyorsun?" der.
Ormancı baltasinı suya düşürdüğünü
ve yaş*****
sürdürebilmek icin o baltaya ihtiyacı
olduğunu söyler. Peri suya dalar ve elinde bir altın balta ile
tekrar belirir.
"Baltan bu muydu?" diye sorar. Ormancı "hayır" diye cevaplar.
Peri suya tekrar dalar ve bu sefer elinde gümüş
bir balta ile tekrar belirir
ve yine sorar: "Baltan bu muydu?"
Ormancı yine
"hayır" diye cevaplar.
Peri suya tekrar dalar ve bu sefer elinde demir bir balta ile tekrar
belirir ve yine sorar:
"Baltan bu muydu?" ormancı "evet" der.
Ormancının dürüstlüğü perinin çok
hoşuna gider ve baltaların üçünü de kendisine verir.
Ormancı mutlu bir şekilde evine döner.
bir zaman sonra ormancı eşiyle birlikte
nehir boyunca yürürken karısı suya
düser. Ormancı "aman tanrım" diye
bağırır. peri yine belirir ve sorar.
"ne diye bağırıyorsun?" ormancı "karım suya düştü der.
Peri suya dalar ve jennifer lopez le birlikte geri
döner. "senin karın bu mu?" diye sorar. ormancı
"evet" der.
Peri sinirlenmiştir. "yalan söylüyorsun. gerçek
bu değil" der.
Ormancı "özür dilerim peri, ortada bir yanlış anlama söz konusu.
eğer Jennifer Lopez icin hayır deseydim bu sefer Catherine Zeta-Jones
ile
geri dönecektin,ona da hayır deseydim karımla dönecek ve
her üçünü de bana verecektin. ben fakir bir adamım ve üç karımın
sorumluluğünu taşıyabilecek durumda
değilim. Jennifer Lopez'e evet dememin sebebi budur.
 
Size 43


Adamın biri mağazada
Deri yarim bot ve koyu kahverengi ayakkabiyi alip
kasaya yanasiyor...
Kasadaki bayan botlari posete koyarken, sayin Abimiz
de soruyor;
"-43 milyon degil mi?..."
Kiz, "Ne münasebet" der gibi bakiyor ve "Bunlar
orijinal deri...Indirimli fiyati 180 milyon..."
Abi'mizin bitis cümleleri, kizcagizin kopus anina
denk geliyor;
"-Olur mu hanimefendi, altinda 'size 43' yaziyor...
 
Yanlış Anlama

bir Ingiliz ailesi yaz tatillerini geçirmek üzere Almanya'ya gitmisti. bir gezinti sirasinda çok güzel bir kir evinde kaldilar. Gelecek tatillerini böyle bir evde geçirmek istediler. Evin bir papaza ait oldugunu ögrendiler ve icini de gördükten sonra hemen gelecek tatil icin anlasma imzaladilar.

Ingiltere'ye döndükten sonra birden evin hanimi, ziyaretler sirasinda WC'ye rastlamadiklarini hatirladi. Merakini yenmek icin papaza bir mektup yazdi:



"Sayin Bayim, ben sizin kir evinizi kiralayan bayanim. WC'nin nerede bulundugunu acaba bana yazabilir misiniz? Saygilarimla."



Mektubu alan papaz, WC'nin ne anlama geldigini anlayamamis, Almanya'daki Anglican Kilisesinin "White Chapel" sözcügünün bas harfleri oldugunu sanmisti. ayrintili bir mektupla yanit verdi:



"Sayin Bayan;

Basvurunuzun yüce bir duyguyla ilgili olmasindan dolayi memnunluk duydum.Ilgilendiginiz yerin evden 12 km. uzakliginda bulundugunu bildirmeyi seref sayiyorum. Oraya sik sik giden birisi olarak bunun biraz zorluk yaratacagini bildirmek istiyorum. Sik sik gitme durumunda, isteyenler yemegini de beraberinde ***ürebilirler. Oraya bisikletle, araba ile, ya da yürüyerek gidilebilir.



ancak oturacak bir yer bulabilmek ve baskalarini rahatsiz etmemek icin biraz erken gitmekte yarar vardir. Söz konusu yerde soguk hava düzeni bulunmakta ve çok hos bir etki yapmaktadir. Çocuklar büyüklerinin yaninda oturmakta ve hazir bulunan herkes birlikte sarki söylemektedir. Giriste size bir kagit parçasi veriyoruz. Geç kalanlar yanindakinin kagidini kullanabilirler.



ayni kagidin birkaç kez kullanilmasina olanak vermek icin çikista herkes kullandigi kagidi iade eder. Faaliyetlerin ürünleri yoksullara dagitilmak üzere toplanmaktadir. Öte yandan yapilanlarin disaridan da duyulabilmesi icin içeride gelismis bir hoparlör sistemi bulunmaktadir.



Müdavimlerin çesitli pozisyonlarda disaridan da izlenebilmelerini saglamak amaciyla özel cam bölmeler vardir. verdigim bilgilerin açik ve yeterli oldugu düsüncesi ve bu kadar önem verdiginiz yerde sik sik bulusabilmek umuduyla en içten saygilarimi sunarim."
 
Kulaktan Kulaga

Albay, binbasIya: -YarIn gunes tutulacak. Bu her zaman gorulen bir sey degildir. Erleri talim elbiseleri ile talim meydanIna getirin de olayI gorsunler. ben de orada bulunup kendilerine gerekli bilgiyi verecegim. Sayet yagmur yagarsa, tabii bir sey
goremeyiz. O zaman erleri, ustu kapalI talimgaha ***urursun.
Binbası, yuzbasıya:
-AlbayIn emri ile yarIn sabah saat dokuzda gunes tutulacak. Bu her zaman gorulen bir olay degildir. Sayet hava kapalI olursa bir sey gorulemeyecektir. Bu durumda tutulma, kapalI talimgahta gerekli talim elbisesiyle yapIlacaktIr.
YuzbasI, tegmene:
-AlbayIn emri ile yarIn sabah dokuzda talim elbisesi ile gunes tutulmasInIn acIlIs merasimi yapIlacaktIr. Sayet yagmur yagarsa ki bu durum pek gorulen bir olay degildir, Albay kapalI talimgahta gerekli bilgiyi verecektir.
Tegmen, bascavusa: -YarIn sabah dokuzda hava guzel olursa, talim kIyafeti ile albay tutulacak. KapalI talimgahta yagmur yagarsa, alayIn meydanInda manevra yapIlacak. Cunku bu her zaman gorulen
bir olay degildir.
Bascavus, askere: -YarIn sabah saat dokuzda kapalI talimgahta AlbayI tutacagIz. Sabah hepiniz talim techizat ile hazIr olun. Askerler kendi aralarInda: -YarIn sabah bizim bascavus AlbayI tutuklayacakmIs.
 
Amerikan, İngiliz Ve Iraklı

bir Amerikali, bir Ingiliz ve bir Iraklikahvede oturmus cay iciyorlar.Amerikali cayini bitirince bardagi havaya firlatmis, silahini cikarip bardaga ates edip parcalamis: "bizde bardaklar o kadar ucuzdur ki biz Amerika'da ayni bardakla iki kere cay icmeyiz" Ingiliz de bunun uzerinecayini bitirip bardagi havaya firlatmis ve ates ederek bardagi parcalamis: "bizim Ingiliz kumsallarinda bardak yapacak cam icin o kadar cok kumsal vardir ki, ayni bardakla iki kere cay icmeyiz" bunun uzerine Irakli da cayini bitirmis, bardagi havaya firlatmis, silahini cekip Amerikali ve Ingilizi vurup oldurmus
"Bagdat'ta bu Ingiliz ve Amerikalilardan o kadar cok var ki, biz ayni adamlarla oturup iki kere cay icmeyiz..."
 
Anne Melekler Uçar Mı?

Anne kız konuşurlar. Küçük kız annesine sorar:
- Anne melekler uçar mi?
- Uçar.
- Bütün melekler mi?
- Evet.
- Peki bizim hizmetçi kız neden uçmuyor?
Annesi şaşırır:
- Hizmetçi neden uçacakmış kızım?
- Babam konusurken ona hep "Melegim!" diyor da.
Anne öfkeyle fırlar:
- Ya öyle mi, o halde az sonra hemen uça
 
Yurt

Üniversitede dönemin ilk gününde Rektör yeni gelenleri toplamış, üniversite kurallarını anlatırken sıra yurt olayına gelmiş. Rektor demiş ki
"- Kız yurtları erkek öğrenciler icin yasak bölge. Erkek yurtları da kız öğrenciler icin. Yasak bölgede yakalanan kişiye ilk seferinde 20 dolar ceza kesilecek. İkinci yakalanışında 60 dolar, üçüncü yakalanışında da 180 dolar ceza kesilecek. Sorusu olan var mı?"
Arka taraftan bir erkek öğrenci sesi:
- Sezonluk bilet ne kadar?
 
Öğretmen Öğrenci

öretmen

çocuklar derslerinizi yaptınız mı?demiş

çocuk demiş ki

öğretmenim insanlar yapmadıkları şeylerden suçlanır mı demiş

öğretmen

hayır diye yanıt vermiş

çocuk

oh be tamam demiş

öğretmen ne oldu niye sordun demiş

çocuk

ödevimi yapmadımda ondan demiş
 
Öğretmenin Ğöğsünde

birgün öğrenciler ders yapıyormuş sonra öğretmen:bügün müfettiş gelecek.dersinizi yaptınız mı?müfettiş gelmiş.Öğrenciye''atatürk neremizde yaşıyor?öğrenci düşünürken öğretmen kalbini göstermiş.öÖğrenci:Öğretmenimizin göğsünde demiş!
 
Şeytan Bile Bilmiyor

bir gün bir spor kanalında erman toroğlu ve şansal büyüka yorum yapıyorlarmış program bitmiş ve yanlarına şeytan gelmiş.Şeytan;ne düşünüyosunuz ben herşeyi bilirim bana sorun demiş erman toroğlu pendikspor ne zaman şampiyon olcak demiş şeytan 2035 yılında demiş şansal büyüka peki elazığspor ne zaman şampiyon olcak demiş şeytan 2050 yılında demiş tüh ya göremicez demişler sonra erman toroğlu peki fb ne zaman haklı bi şekilde şampion olcak demiş şeytan düşünmüş düşünmüş TÜH YA benDE GÖREMİCEM DEMİŞ:)
 
Hakem Birde

bir devrin tüm as ve klas futbolculari cennette bulusmus. Cennetin bas melegi de futbol meraklisiymis. Seytani cagirtmis:
-"Cennetle cehennem arasinda bir mac düzenleyelim ne dersin?"
-"Bosuna oynamayalim, biz kazaniriz", demis seytan.
-"Olur mu en iyi futbolcular bizde, ne kadar da kötü futbolcu varsa sizde..."Seytan seytanca gülümsemis:-"ama bütün hakemler de bizde..."
 
Derbi

Derbi maçından bir gün önce, iki taraftar konuşurlarken, biri sorar:
- Yarın maça geliyor musun?
- Hayır gelmiyorum, karım izin vermiyor.
Diğeri: - Bak, bu işin kolayı var. Maçtan iki saat önce karımı kucaklıyorum, yatak odasına ***ürüyorum. Üzerindeki parçalarcasına çıkarıyorum, deliler gibi sevişiyoruz. O mutlu bir şekilde yatarken, ben de kaçıp koşa koşa maça geliyorum. sen de bu yolu dene. Önceleri benim karım da izin vermiyordu.

- Olur.
Maçtan sonraki gün iki arkadaş yine buluşurlar: - Dünkü maçta yoktun? Yoksa dediklerimi yapmadın mı?

- Yaptım, ama bak anlatayım. Maçtan iki saat önce, dediğin gibi karımı kucaklayıp yatak odasına ***ürdüm. Önce giysilerini parçalarcasına çıkardım, sonra yatağa fırlattım. tam pantolonumun düğmelerini açarken, "Yahu boşver, bizim takım bu sezon bunca zahmete değecek kadar güzel oynamıyor zaten." deyip vazgeçtim
 
Benim Evim

Hagi basarilar ile dolu bir yasamin ardindan gunahlari icin cehennemde cezasini cektikten sonra cennete gitmis.Cennette Tanri Hagi'ye etrafi gezdirmis ve sonunda kucuk, sirin bahcesinde soluk renkte bir Galatasaray bayragi olan bir eve gelmisler.Tanri Hagi'ye;
-"Bu ev senin, degerini bil. Burada oyle herkese ev vermeyiz" demiş.Hagi evin merdivenlerinden ikinci kata cikarken biraz ileride devasa bir bahcenin ortasinda,altinlarla suslenmis mermerli bir yolu olan, cok satafatli, koskoca bir saray gormus. Saraydaki balkonlarda ve bahcenin her yerinde de sari lacivert bayraklar ve Fenerbahçe armalari varmis.Hagi Tanri'ya:
-"ben de cok basarili bir sporcu idim.Galatasarayda kac sampiyonluk yasadim sakat sakat oynadim fedakarlik yaptim,hep basariliydim,milli takiminda vazgecilmeziydim, demis. Neden benim evim Rustu'nunku gibi degil?" demis.Tanri da gulmus ve cevap vermis

-"O ev Rustu'nun degil, Rustu hala yasiyor.O ev benim"
 
Ben Atanur

bir gün halı sahata bir gol atmışım ORTASA HADAN KALECİ AAAAAAAAAAAA DİE KALDI ÖLE benDE SEVİNÇTEN HAVALARA UCamaDIM!BİR GÜN FATİH'E İ.Ö.O.NEDA BİR PEALTI AGLARI DELDİ ADETA! SONRA 4 . OLDUK KUPA LDIK GAREK!! HOCADA YAZIK SEVİN Dİ???????
 
Atla O Zaman

bir adam çıkmış apartmanın tepesine atlicam demiş adam polis aileni düşün atlama demiş adam
ailem yok anneni babnı düşün atlama annem ve babam öldü 3 polis gel bu hafta fb-bjk maçı war atlama izleyelim demiş adam ben galatasaraylıyım demiş 4 polis atla lan o zmn demiş
 
3 Büyükler

bir galatasaraylı bir fenerli ve bir beşiktaşlı arabistanda otelde içki içerken yakalanmışlar ve idam cezasına çarptırılmışlar bütün yalvarmalara karşın ceza ömür boyu hapse çevrilmiş ama prens o gün af çıkarmış ve cezayı 20 kırbaca çevirmiş prens türkleri sevdiği icin her birine bir istek hakkı vermiş ilk fenerli gelmiş istağim sırtıma bir yastık bağlayın olmuş ama 10 kırbaçtan sonra yastık parçalanmış hiç fayda etmemiş bunu gören uyanık beşiktaşlı iki yastık bağlattırmış ama oda 10 kırbaçtan sonra parçalanmış ve fayda etmemiş sıra GS lıya gelmiş prens te GS lı olduğu icin ona iki istek hakkı sunmuş GS lı ilk isteğim bana 40 kırbaç vurun olmuş herkes şaşırmış prens ikinci isteğini sormuş GS lı; sırtıma fenerbahçeliyi bağlayın
 
Acele Etme Kızım

Uçak New York'a yaklaşırken iki pilot konuşmaktadırlar. Ne var ki mikrofon açık kalmıştır ve konuşulanlar bütün yolcularca dinlenmektedir.
- New York'a iner inmez, önce ılık bir banyo yapacağım. Sonra buzlu bir duble viski içeceğim, sonra da o sarışın saçlı, uzun bacaklı hostesle...
Bunları duyan sarışın saçlıi uzun bacaklı hostes hemen pilot kabinine doğru koşmaya başlar. Yaşlı bir yolcu, hostesin yolunu keser:
- Acele etme kızım. Bırak da rahat rahat viskisini içsin.
 
On Liralık, Süper Olsun

İki deli, yolda giderken bir direksiyon bulunca çok sevindiler. O sevinçle "saatte 160'la" uzunca bir süre yol aldıktan sonra benzincinin önünde durdular. "Arabayı süren":
- Onbin liralık, dedi, süper olsun.
benzinci ikisini de tepeden tırnağa süzdükten sonra:
- Gidin işinize be! diye bağırdı, sizin civatalarınız gevşek!
İkincisi, "araba kullanana" döndü:
- Gördün mü! Araba masraf kapısı açtı bile!
 
Uyanık Masör

Paris'in ünlü müzikholüne gitti, müdürün karşısına çıktı:
- Efendim ben, masaj uzmanıyım. Bu alanda benim gibi bir uzman daha bulamazsınız.
- Memnun oldum. bize niye geldiniz?
- ayda onikibin frank karşılığında, müzikholünüzde çalışan bayan sanatçılara masaj yapmayı öneriyorum.
Müdür gülümsedi:
- Onikibin frankı peşin verirseniz, hemen başlayabilirsiniz
 
Geri
Üst