Ev İçin Püf Noktaları

1897 yılında, liseli öğrenciler tarafından kurulan kulüp; 1926 yılında, Fiat'ın da sahibi olan Agnelliailesinin kontrolüne geçmiş ve gerek sportif sonuçlar, gerekse tesisleşme bakımından başarılı günler geçirmeye başlamıştır. 1931'den başlayarak 5 yıl üst üste şampiyonluklar elde etmiştir. Efsanevi Gaetano Scirea, Dino Zoff, Michel Platini, Antonio Cabrini, Marco Tardelli, Paolo Rossi,Boniek ve Giovanni Trapattoni önderliğinde dünyanın görmüş olduğu en müthiş kadroyu kurarak Avrupa'nın 3 büyük kupasını kazanan ilk takım oldu. İtalya'nın aldığı 4 dünya kupasının üçünde doğrudan etkisi oldu. 1934 yılında takımda 8 Juventus'lu bulunuyordu. 1982 de Zoff, Cabrini, Scirea, Gentile, Tardelli İtalya milli takımını yenilmez kılarken, Paolo Rossi rakipleri adeta tek başına devirmişti. 2006 dünya kupasında ise İtalya milli takımının Juventus'lu olan Marcelo Lippive Ciro Ferrara'nın önderliğinde; Gianluigi Buffon, Fabio Cannavaro, Gianluca Zambrotta, Mauro Camoranesi, Alessandro Del Piero olmadan şampiyon olabileceğini düşünmek imkânsızdır. Juventus her zaman futbolun zirvesinde kimin duracağına karar verir. Fransa'da düzenlenen 1998 dünya kupasında ev sahibi Fransa dünya kupasını kazanırken Juventus'lu Zidane finalde 2 gol atarak kupayı takımına getirdi. O kupayı kürsüde kaldıran ise bir başka Juventus'lu Didier Deschamps'dı. Euro 2000'de İtalya-Fransa finalde karşılaştığında Juventus'lu David Trezeguetaltın gol ile ülkesine kupayı getiriken, yine bir Juventus'lu Alessandro Del Piero şok yaşıyordu. Tam 6 yıl sonra bu kez Almanya'da düzenlenen dünya kupası finalinde Del Piero kupayı ülkesine ***ürürken, David Trezeguet kaçırdığı penaltının şokunu yaşadı. Bu iki oyuncu 2001 sezonundan beri Juventus'ta yan yana mücadele etmektedir. Şu an UEFA'nın başkanı olan Michel Platini'de bir Juventus'ludur.

[h=2]Renkler, amblem ve takma isimler [değiştir][/h]Juventus, 1903 yılından beri siyah-beyaz çubuklu forma ve bazen beyaz,bazen siyah şort kullanır. Başlangıçta takım oyuncularından birinin babasının temin ettiği pembe gömlekleri, siyah kravatlarla giymekteydiler. Fakat devamlı yıkama sonucu solan formaları 1903 yılında değiştirme kararı aldılar.
Juventus, oyuncularından biri olan İngiliz John Savage'a, İngiltere'de daha dayanıklı renklere sahip yeni formalar sağlayabilecek bir bağlantısı olup olmadığını sordu. Sonra John Savage'ın, Nottingam'da yaşayan Notts County taraftarı bir arkadaşı, siyah-beyaz çubuklu formaları Torino'ya yolladı.

Juventus'un amblemi, 1920'den bu yana çok sayıda çeşitli küçük değişikliğe uğradı. Amblemin son versiyonu 2004-2005 sezonundan önce yerini aldı. Günümüzde, takımın amblemi siyah beyaz oval bir kalkan şeklindedir. Bu şekil ikisi beyaz üçü siyah olmak üzere beş dikey sütuna bölünmüş durumdadır. Bu şeklin içinde, beyaz renkle altında altın rengi oval bir çizgiye oturacak şekilde kulübün ismi yazılıdır (altın rengi onur anlamında). Aşağı tarafta şahlanmış bir boğanın beyaz renkteki silueti, siyah bir kalkan şeklinin üstüne oturtulmuştur; şahlanan boğa Torino şehrinin simgesidir.
Kulüp tarihi boyunca birçok takma isim almıştır. la Vecchia Signora[SUP][1][/SUP] (Yaşlı bayan) buna en iyi örnektir. Kulüp la Fidanzata d'Italia (Italya'nın sevgilisi) şeklinde de adlandırılmıştır. Bu takma isim, Güney İtalya'dan Torino'ya FIAT fabrikalarına çalışmaya gelen göçmen işçiler tarafından verilmiştir. Bunların dışında en bilinen takma adlar bianconeri (siyah-beyazlar), le zebre (zebralar) şeklindedir. Zebra, Juventus'un resmi maskotudur, amblemleri ve iç saha formaları zebrayı çağrıştırmaktadır.
[h=2]2006 Şike Skandalı [değiştir][/h]Şubat 2006'da, Juventus'un genel menajeri Luciano Moggi'nin telefon görüşmeleri sonucunda hakemlerin atanmasında ve yönlendilirmesinde rol aldığı öne sürüldü. Luciano Moggi bu görüşmelerde, İtalya Futbol Federasyonu Hakem Komitesi Başkanı, Fiorentina, S.S. Lazio, Messinagibi kulüplerin başkanları, hakemler ve rakip futbolcularla maçların sonuçlarının değiştirildiği iddaası ile dava açıldı.
Olay, ilk defa Juventus 3. lige düşüyor şeklinde basına yansıdı.
1 Mayıs 2006 günü Juventus, rakibi Reggina'yı 2-0 yendi ve 29. lig şampiyonluğunu aldı. Ancak bu şampiyonluk, savcının soruşturmasına dahil olduğu için tescillenmedi. 22 Mayıs günü AC Milan, Fiorentina ve S.S. Lazio ile birlikte kulüp hakkında da dava açıldı ve soruşturma sonucunda kulüplerin suçlu bulunması halinde, takımların küme düşmeye kadar cezalandıralacağı açıklandı.[SUP][2][/SUP]
27 Haziran 2006 günü, Juventus'un spor direktörü ve eski futbolcu Gianluca Pessotto bir apartmanın 4. katından düştü ve ciddi bir biçimde sakatlandı. Olayın kaza sonucu mu olduğu, yoksa bir intihar teşebbüsü mü olduğu açıklık kazanamadı.
4 Temmuz günü, savcı tarafından Juventus'un iki lig düşürülmesi, diğer sanık kulüpler AC Milan, Fiorentina ve Lazio'nun ise bir lig düşürülmesi istendi. Ayrıca son iki Serie A şampiyonluğunun da geri alınabileceği açıklandı.
Bu gelişmeler üzerine takımın teknik direktörü Fabio Capello istifa etti ve Real Madrid ile anlaştı. Yerine Fransa Milli Futbol Takımı'nın eski oyuncusu olan Didier Deschamps getirildi.
14 Temmuz 2006 günü karar açıklandı.[SUP][3][/SUP] Juventus İtalya 2. Ligi Serie B'ye düşürüldü. Kulübün son iki şampiyonluk unvanı silindi. Bir sonraki sezon ise -30 puanla lige başlaması kararlaştırıldı. Ayrıca bir sonraki sene UEFA Şampiyonlar Ligi'ne katılma hakkını da kaybetmiş oldu.
Bu karardan henüz 10 gün kadar önce oynanan ve 2006 FIFA Dünya Kupası final maçında dahi 8 oyuncusu yer alan kadrosundaki futbolculara, diğer kulüpler tarafından soruşturmaların başlamasıyla birlikte teklifler geldi.
Juventus'un da ceza alan diğer kulüpler gibi karara itiraz etmesi üzerine, 25 Temmuz 2006 günü Temyiz Mahkemesi son kararını verdi ve 30 puanlık cezayı 17 puana indirdi. 2006-2007 sezonu sonunda da, Serie B Şampiyonu olarak bitirip, tekrar Serie A'ya yükseldiler. Takımın 2009-2010 sezonunu 7. bitirmesinin ardından, Sampdoria'yı dördüncülüğe taşıyan teknik direktör Luigi Delneri başa getirildi.
 
Justin Randall Timberlake (d. 31 Ocak 1981)[SUP][1][/SUP] Amerikalı pop müzik sanatçısı ve aktör. AltıGrammy Ödülü ve iki Emmy Ödülü bulunmaktadır.[SUP][2][/SUP] Timberlake ilk olarak Star Search adlı yarışma programına katıldı[SUP][3][/SUP]ve daha sonra da Disney Channel'ın The New Mickey Mouse Clubadlı televizyon programında yer aldı..[SUP][4][/SUP] Bu programda ileride grup arkadaşı olacak JC Chasez ile tanıştı.[SUP][4][/SUP] Timberlake asıl şöhretini, Amerikalı iş adamı ve müzik yapımcısı Lou Pearmantarafından 1995 yılında boyband olarak finanse edilen 'N Sync ile yakaladı.[SUP][5][/SUP]'N Sync (genellikle *NSYNC olarak gösterilir.) dört albüm ile dünya çapında 56 milyonun üzerinde albüm satmışlardır.[SUP][6][/SUP] Grup Backstreet Boys ve New Kids on the Block'tan sonra tüm zamanların en çok satan 3. boyband grubudur.[SUP][7][/SUP]
Justin Timberlake, solo kariyerine 2002 Ağustos ayında yayınladığı Like I Love You adlı şarkıyla adım atmıştır.Bu şarkı Timberlake'in ilk solo albümü olan Justified'in ilk teklisidir.[SUP][8][/SUP] Onun, 5 Kasım 2002 tarihinde yayınlanan (Bu tarihte Amerika'da yayınlanmıştır.) Justified adlı albümü dünya çapında 10 milyonun üzerinde kopya satmıştır.[SUP][9][/SUP] Albümden çıkan teklilerden en başarılıları Cry Me a River ve Rock Your Body adlı şarkılardır. 2004 Grammy Ödülleri'nde Justin Timberlake En İyi Pop Albümü ve Cry Me a River ile En İyi Pop Vokal Performansı dallarında Grammy kazanmıştır.[SUP][2][/SUP] Timberlake ilk albümünde yakaladığı başarıyı 2006 yılında yayınladığıFutureSex/LoveSounds adlı ikinci albümüyle de devam ettirmiştir. Albüm Billboard 200 listesinde bir numara olmuştur.[SUP][10][/SUP] Bu albümden çıkan ilk üç tekli SexyBack, My Love ve What Goes Around.../...Comes Around Timberlake'in Birleşik Devletler'de ki bir numara olmuş şarkılarıdır. Justin Timberlake ikinci albümüyle Grammy Ödülleri'nde iki yılda (2007-08) yedi dalda aday olmuş ve dördünü kazanmıştır.[SUP][2][/SUP] Bunun dışında 2008 yılında 50 Cent ve Timbaland'le yaptığı "Ayo Technology" En İyi Rap Şarkı, yine aynı yıl Nelly Furtado ve Timbaland ile düet yaptığı "Give It to Me" adlı şarkı En İyi Pop/Vokal İşbirliği ve aynı dalda 2009 yılında Madonna ile düeti 4 Minutes Grammy'e aday olmuş ancak kazanamamıştır.
Müzisyenliğinin yanında Justin Timberlake pek çok filmde rol almıştır. Fakat şarkıcılıktaki büyük başarısını oyunculukta gösterememiştir. 2004-2009 yılları arasında Edison Force (2005), Alpha Dog (2006), Black Snake Moan (2007), The Love Guru (2008), The Open Road (2009) adlı filmlerde yer almıştır. 2008 yılında Shrek 3 filminde "Artie" adlı karakteri seslendirmiştir. 2010'a kadar pek iyi filmlerde rol almayan Justin Timberlake 2010 yılında David Fincher yönettiği, popüler sosyal paylaşım sitesi Facebook'un kuruluş öyküsünü anlatan The Social Network adlı filmde önemli bir karakter olan Sean Parker'ı canlandırmıştır.
Timberlake, ilk iki albümüyle 18 milyona yakın sattığından dünyanın en başarılı sanatçıları arasında yer almaktadır. Justin Timberlake 2007 yılından sonra müziği ikinci plana alıp, aktörlük kariyerine önem vermiştir. Bunların dışında Timberlake 2007 yılında kendi yapım şirketi olanTennman Records'u , 2006 yılında yakın arkadaşı Trace Ayala ile giyim markası William Rast'ı,Destino ve Southern Hospitality adlı restoranları kurmuştur.
 
I. Justinianos (Latince:Flavius Petrus Sabbatius Iustinianus) (Türkçe tarihlerde Jüstinyenolarak da bilinir) 482 yılında Makedonya'da Üsküp yakınlarındaki bir köyde dünyaya geldi ve 14 Kasım 565 günü İstanbul'da öldü. Justinianos 1 Ağustos 527-14 Kasım 565 döneminde Doğu Roma İmparatorluğu'nun imparatoru olarak hüküm sürmüştür. Bazı tarih yazarları tarafından kendisine büyük unvanı yakıştırılmaktadır. Zamanı Bizans imparatorluğunun en parlak dönemlerinden biridir.
Roma Hukukunda yaptığı reformla anılır. Geç Antik Çağ'ın en önemli hükümdarlarındandır.Ortadoks Hıristiyanlarca aziz olarak kabul edilmiştir.
İmparatorluğu döneminde en önemli restorasyon çalışmalarından biri de II. Theodosiusdöneminde yapılan Ayasofya 'nın 532 yılında yıkılışından sonra tekrar yapılmaya başlanmasıdır.
532 yılında yapımına başlanan Ayasofya 5 sene gibi kısa bir sürede bitirilerek şuan bile ünvanını koruyan 'Dünya'nın en hızlı inşa edilen katedrali' ünvanına sahip olmuştur.
Ayasofya şuan Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bulunan İstanbul 'da yer almaktadır. 15. yygibi muazzam bir süre katedral olarak hizmet vermiş olan Ayasofya , 1453 'te Fatih Sultan Mehmet 'in İstanbul'u fethinden sonra Camii olarak hizmet vermeye başlamış daha sonraMustafa Kemal Atatürk tarafından müzeye çevrilmiştir ve hala da müze olarak hizmet vermektedir.
[TABLE="class: toc"]
[TR]
[TD]
[h=2]Konu başlıkları[/h] [gizle]​
[/TD]
[/TR]
[/TABLE]
[h=2]Önceki yaşamı [değiştir][/h]Köstence civarında Toresium adlı bir köyde doğdu (483). Babası cahil bir köylüydü. (bkz. "köylü milletin efendisidir.") İmparator olmadan önceki ismi Flavius Anicivo'dur. Amcası Justin, İstanbul (Kostantinopolis)'da yüksek bir memurdu. Justinyen'i yanına getirtti. Onu iyi okuttu ve çesitli devlet görevlerine atadı. Justinyen'in amcası I. Justin namıyla imparator olunca Justinyeni konsül ve ordu komutanı ilan etti. Amcasının ihtiyarlaması üzerine imparatorluğun yönetimine yardım etti. I. Justin 527 senesinde ölünce yerine imparator oldu.
[h=2]İmparatorluk dönemi [değiştir][/h]
[IMG]http://upload.wikimedia.org/wi...565.svg/300px-Justinien_527-565.svg.png[/IMG]
[IMG]http://bits.wikimedia.org/skins-1.17/common/images/magnify-clip.png[/IMG]
I. Justinianos döneminde Doğu Roma İmparatorluğu'nun genişlemesi. 527'deki araziler kırmızı renkli ve 565e kadar imparatorluğa eklenen araziler turuncu renkli​

Justinyen, memleketi imar etmek ve eski Roma İmparatorluğunu canlandırmak isteğindeydi. Bu amaç için çok çabaladı. Adam seçmek, görevlendirmek konusunda çok ustaydı. Karısı Teodoraile birlikte ülkeye düzen ve birlik getirdi.
532 yılında çıkan Nika ayaklanmasını bastırdı.
Narses ve Belisarius gibi yetenekli komutanları orduların başına geçirdi. Belisarius Balkanları ve İtalya'yı, Narses Kuzey Afrika'yı fethetmek suretiyle imparatorluğun sınırlarına dahil etti.
Justinyen imparatorluğun her tarafını kiliseler, kaleler ve hastahanelerle donattı. Bunlar arasında en muhteşem eser Ayasofya kilisesidir. Justinyen ayrıca eski Roma kanunlarını 12 ciltlik bir kitap halinde toplatmıştır. Bunun ardından imparatorluk medeni kanununu hazırlattı.
Justinyen tüm bu iyileştirmeleri yaparken halktan ağır vergiler aldı. 565 yılında öldüğü zaman gücünün doruğunda bir imparatorluk, ancak aç bir ülke bırakmıştı.
[h=2]Dışsal kaynaklar [değiştir][/h]
  • Haury J. (ed.); G. Wirth. (revizyon) (1971-64), Procopii Caesariensis opera omnia. 3 Cilt. Leipzig:Teubner. ProcopiusGizli Tarihi Yunanca.
  • Dewing, H.B. (ed.) (1914-40), Procopius. 7 cilt. Loeb Classical Library. Cambridge, Mass.: Harvard University Press ve Londra: Hutchinson. Yunanca metin ve İngilizce çeviri
 
Alba, Pomona- Kaliforniya'da doğdu. Annesi Catherine, Danimarka ve Fransız-Kanada kökenlidir. Babası Mark Alba ise anne ve babası Kaliforniya'da doğmasına rağmen Meksikalı'dır. Jessica Alba'nın anne ve babası henüz çok gençken evlendiler. Annesinin babası olan dedesi, Amerikan ordusunda denizcilik yapmış ve II. Dünya Savaşı'nda da Pasifik okyanusunda görev almıştır. Alba, erkek kardeşi Joshua ile beraber büyükannesi ve dedesi tarafından büyütüldü. Kardeşi Joshua, Alba'nın rol aldığı Dark Angel adlı dizinin son bölümünde yer aldı. Jessica Alba on yedi yaşına kadar büyük annesi ve dedesinin yanında yaşadı. Babasının hava kuvvetlerinde olması nedeniyle aile birçok kere taşındı.Taşındıkları yerler arasında Mississippi ve Teksas gibi eyaletler vardır. Fakat yine en sonunda Kaliforniya'ya geri döndü.
Alba'nın ilk yılları hep hastalıklar ile sürdü. Çocukluk yıllarında iki kez akciğerlerinden, bir kez apandistinden ve bir kez de bademcikleinde oluşan bir kistten dolayı sorun yaşadı. Çocukken okuldaki diğer çocuklardan izole yaşadığını iddia etmesinin nedeni de çok sık hastaneye yatmasına bağlamaktadır. Bu yüzden de kimsenin onu arkadaş olarak tanıma fırsatı bulamadığını da eklemektedir.
[h=2]Kariyeri [değiştir][/h][h=3]Kariyerinin ilk yılları [değiştir][/h]Alba beş yaşında iken oyunculuğa ilgisini göstermeye başladı. İlk oyunculuk deneyimini on iki yaşında, bir oyunculuk ajansına kaydolmasından dokuz ay sonra yaşadı.
İlk film deneyinimini Gail adlı küçük bir rolle 1994 yapımı Camp Nowhere adlı film ile yaşadı.Önceleri bu filmde iki haftalık bir rol için düşünülse de, filmde yer alan aktrislerden birinin ayrılması üzerine iki ay kadar bu film setinde çalıştı.
Alba çocukken Nintendo ve J.C.Penney'in iki adet reklamında oynadı. Ardından iki adet kısa filmde yer aldı.1994 yılında gereksiz Jessicarolüyle Nickelodeon'da yayınlanan The Secret World of Alex Mack adlı dizinin üç bölümünde boy gösterdi. 1995 yılında Flipper dizisinin ilk iki sezonunda Maya rolüyle izleyenlerin karşısına çıktı. Annesinin cankurtaran olması nedeniyle yüzmeyi yürümesinden bile önce öğrendiği için bu yeteneğinden, dizi çekiminde bu yeteneğinden bol bol yararlanıldı. Dizi çekimleri Avustralya'da yapıldı. Ayrıca, Jessica Alba sertifikalı bir aletli su altı dalıcısıdır.
1998 yılında da Alba bazı dizilerde görünmeye devam etti. Drama türünde olan Steven Bochco'da Melissa Hauer rolüyle Brooklyn South adlı bölümde oynadı. Yine aynı yıl Beverly Hills, 90210 dizisinde Leanne karakterini iki bölüm boyunca,The Love Boat: The Next Wave dizisinde de Layla karakterini canlandırdı. 1999 yılında Randy Quaid ile beraber başrolünü paylaştığı P.U.N.K.S. adlı filmde yer aldı.Alba, liseden mezun olduktan sonra Atlantic Theater Company'de William H. Macy ve eşi Felicity Huffman'dan oyunculuk dersleri aldı. (Atlantic Theater Company Pulitzer ödüllü senaryo yazarı ve yönetmen olan David Mamet'in kurduğu bir oyunculuk okuludur.)
Alba, 1999 yılında Drew Barrymore'un başrolünü oyndaığı bir lise filmi olan Never Been Kissed isimli filmde oynayarak Hollywood'un ilgisini çekti. Ardından yer aldığı komedi-korku türündeki bir film olan Idle Handsde Devon Sawa ile karşılıklı oynayarak dikkatleri üstüne çekmeye devam etti.
Fakat, film sektöründeki en büyük parlamasını, James Cameron'ın yönettiği Dark Angel adlı dizi ile yaptı.Dizide Alba, Max Guevara adlı genetik özellikleri değiştirilmiş bir süper askeri canlandırmaktaydı.Amerikan Fox adlı televizyon kanalının yayınladığı dizinin,2000-2002 yılları arasında iki sezonu yayınlandı ve sonra bitti.
[h=3]Film kariyeri [değiştir][/h]Alba'nın yer aldığı en önemli filmler bir dansçı ve aynı zamanda dans koreografını canlandırdığı Honey,dansçı Nancy Callahan'ı canlandırdığıSin City ve Marvel'in bir çizgi romanı olan Fantastik Dörtlü'nün sinemaya uyarlandığı Fantastik Dörtlü filmleridir. Alba Fantastik Dörtlü de Görünmez Kadın Sue Storm rolü için sarı peruk ve mavi lens kullanmıştır. Ayrıca 2006 MTV Film Ödülleri'nde (MTV Movie Awards) King Kong,Görevimiz Tehlike 3,Da Vinci Şifresi gibi filmler ile ilgili komedi türünde skeçlerde oynadı.Şu anda planlanma aşamasında olan yapımları arasında The Eye and Sisters filmi vardır.İyi şanslar CHUCK filminde başarıyla rol almıştır.
[h=2]İnsanların Jessica Alba'ya bakışı [değiştir][/h]
2006 yılında Askmens.com sitesinde Yeryüzündeki En Güzel 99 Kadın listesinde oylama sonucu birinci seçildi [SUP][2][/SUP]. 2007 yılında Maxim dergisinin yine en güzel kadinlar ile ilgili yüz kişinin olduğu bir listede Lindsay Lohan'ın ardından ikinci seçildi [SUP][3][/SUP]. GQ ve In Style dergilerinin de 2007 Haziran sayılarında dergi kapağı oldu. Aynı yıl FHM'in sekiz milyon kişinin oy kullanması sonucu oluşturduğu listede 2007 Yılının En Güzel Kadını seçildi [SUP][1][/SUP].
Alba'nın popüler kültürde çok başarılı bir yeri vardır. Buna kanıt olarak, TEen Choice ödüllerinde 2001yılında En İyi Bayan Oyuncu Ödülü dalında Dark Angel'da oynadığı rol ile aldığı ödül gösterilebilir. Ayrıca başarılarının arasında Maxim dergisinin En Güzel 100 Kadın listelerinde 2003, 2004, 2005,2006, ve 2007 yıllarında olmak üzere toplam beş kez yer alması da örnek gösterilebilir.2006 yılındaMTV Sinema Ödülleri'nde En Seksi Performans dalında Sin City filmindekiNancy Calahan rolü ona bu ödülü kazandırdı.2 007 yılında da aynı şekilde Spike TV Guys tarafından aynı konuda bir ödül kazandı.
2006 yılında Playboy dergisi tarafından Mart ayının dergi kapağına koyulması ve Yılın En Seksi Bayanıseçilmesi sonucu Alba,bu dergiye dava açtı.Çünkü dergi, Alba'nın Maviliklere Doğru filminin afişi için verdiği pozu kullanmış ve kullanırken de Jessica Alba'dan izin almamıştı.Alba'nın bu çıplak içeren pozunun izinsiz kullanlması sonucu açılan dava,Alba tarafların anlaşması sonucu geri çekildi.Bunun nedeni de derginin sahibi olan Hugh Hefner'ın Alba'dan kişisel olarak özür dilemesi oldu.Hefner,bunun karşılığında özür niteliğinde Alba'nın desteklediği iki hayır kurumuna yüksek miktarlarda bağiş yaptı.
Alba,toplum tarafından sürekli bir seks idolü olarak anılmasını sevmedğini sık sık ifade etmektedir.Bunu Her nasılsa Natalie Portman hiçbir zaman böyle bu tür şeyle ile anılmıyor diyerek bir röportajında yakınmıştır.Ayrıca Alba,sadece oyunculuğu ile ön plana çıkmak istediğini,ciddi bir aktris olarak anılmak istediğini ve bunun için de daha fazla projede yer almak zorunda olduğunu ve artıkyer aldığı yapımlarda daha seçici olması gerektiğini de bir röportajında dile getirmiştir.
[h=2]Hayır işleri [değiştir][/h]Alba, birçok hayır kurumuna üyedir ve bunlara katkıda bulunmaktadır.Bu kurumlar arasında; Clothes Off Our Back, Habitat for Humanity,National Center for Missing and Exploited Children, Project HOME, RADD, Revlon Run/Walk for Women, SOS Children Villages,Soles4Souls and Step up.Bu kurumlar kadın sorunları,çocuklar,çevre kirliliği konularında aktif olan kuruluşlardır.
[h=2]Özel hayatı [değiştir][/h]2002'de aktör William DeMeo ile flört etmiş ancak 2003'de ayrılmışlardır. Ayrılık sebebi olarak Jessica Alba, DeMeo'yla anlaşarak ayrıldıklarını söylemiştir. 2004 yılından beri aktör Michael Warren'ın oğlu Cash Warren ile birlikte olan Jessica, Cash'le 2004 yılında Fantastic Four filminin çekimlerinde tanışmıştır. Çift 19 Mayıs 2008 tarihinde belediye binasında sade bir törenle dünyaevine girmiştir. Ve 7 Haziran 2008 tarihinde çiftin kız çocukları Honor Marie Warren dünyaya gelmiştir.13 Ağustos 2011'de Haven Garner Warren isimli ikinci kızını dünyaya getirmiştir.
 
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) (İngilizce: United States of America (USA), ayrıca Birleşik Devletler ve kısaca Amerika olarak da bilinir), elli tane eyalet ve bir tane federal bölgedenoluşan bir federal anayasal cumhuriyettir. Ülkenin çoğu (48 tane eyaleti olan Kıta ABD'si ve ülkenin federal bölgesi olan Washington, D.C.), Kuzey Amerika'nın ortasında, Büyük Okyanusve Atlas Okyanusu'nun arasında bulunmaktadır. Kuzeyinde Kanada, güneyinde ise Meksika ile sınır paylaşmaktadır. Alaska eyaleti, kıtanın kuzeybatısında bulunarak doğusunda Kanada ve batısında Bering Boğazı'nın öbür tarafında bulunan Rusya'nın arasında bulunmaktadır. Hawaiieyaleti, Büyük Okyanus'un ortasında bulunan bir takımadadır. Ayrıca Karayipler ve Büyük Okyanus'ta bulunan birçok denizaşırı toprağı vardır. (Guam,Porto Riko,Virgin Adaları,Amerikan Samoası ve Kuzey Mariana adaları başlıca denizaşırı topraklarıdır.) [SUP][kaynak belirtilmeli][/SUP]. Resmî kuruluş tarihi 4 Temmuz 1776'dır.[SUP][kaynak belirtilmeli][/SUP]
Doğuda Atlas Okyanusu'ndan, batıda Büyük Okyanus'a kadar 4.500 km genişliğindedir. Alaska ve Hawaii'yi de içine alan Amerika Birleşik Devletleri'nin 9 milyon kilometrekareden fazla yüzölçümü vardır. Hawaii ise, Büyük Okyanus'ta olup, kıta üzerindeki Amerika Birleşik Devletleri'nden 3.200 kilometre uzaklıktadır. Alaska 50 eyaletin içinde yüzölçümü en büyük olanıdır. Ülkenin güney tarafında bulunan Teksas bu bakımdan ikinci sırada gelmektedir.[SUP][kaynak belirtilmeli][/SUP]
[TABLE="class: toc"]
[TR]
[TD]
[h=2]Konu başlıkları[/h] [gizle]​
[/TD]
[/TR]
[/TABLE]
[h=2]Tarihçe [değiştir][/h]Ana madde: ABD tarihiAmerika Kıtası'nın 1492'de Avrupalılar tarafından keşfinden sonra İspanyollar, Portekizliler,Fransızlar ve İngilizler, buradaki yerli halkların aleyhine toprak sahibi oldular. Avrupalılar, Amerika'daki topraklarını genişlettikten sonra, İngiltere başta olmak üzere çeşitli ülkelerden göçmenler alıp buralara yerleştirerek koloniler kurdular. [SUP][kaynak belirtilmeli][/SUP]
18. yüzyıl ortalarında, bu kolonilerin sayısı 13'e yükseldi ve bu Onüç Koloni, Amerika Birleşik Devletleri'nin temelini oluşturdu.
Amerika Kıtası, insanlar için yeni olanaklar ve yeni bir hayat sağladı. Daha sonra, bu koloni sistemi sömürgecilik politikasına dönüştü. İngiliz kolonileri, Birleşik Krallık'a endüstri konusunda hizmet ediyordu. İngilizler kolonilerden vergi alıyordu.[SUP][1][/SUP] Koloniler zaman içinde İngiliz devletinden farklı bir kimlik geliştirmeye başladı. Nüfus hızla büyüyor, tarıma dayalı ekonomi gelişiyor, iş adamları ticari ataklarda bulunuyordu. Dinsel yapıda da farklılık vardı. Avrupa'dan gelenler tutucu bir protestanlık geliştirmişti.
Yönetimleri de İngilizlerden farklıydı. Kolonilerin her birinde (Pensilvanya dışında),iki yasama meclisi bulunuyordu. Kolonileri temsil eden alt meclisin üyeleri mal sahipleri tarafından seçiliyor, Krallığı temsil eden üst meclis üyeleri ise İngiliz Kralı tarafından tayin ediliyordu. Kolonilerde yaşayanlar aynı zamanda mahkemeler kurmuştu ve İngiliz hukuk sistemini uyguluyordu.
1756-1763 yılları arasında İngiltere'nin Avusturya, Fransa ve Rusya ittifakıyla yaptığı savaşlar (Yedi Yıl Savaşları), İngiliz maliyesi üzerinde ciddi bir yük oluşturmuştu. İngiltere malî yükünü gidermek amacıyla yeni vergiler koyması, Amerika'daki kolonilerin tepkisiyle karşılaştı. Koloniler yüksek vergiler ödeyip, karşılığında hiç bir şey alamamaktan rahatsızlardı. Çay ihracatına gelen yüksek ek vergiyle koloniler, 18. yüzyıl ortalarından beri hazır oldukları bağımsızlık mücadelesini hayata geçirdiler. Savaşın başlarında George Washington, Thomas Jefferson tarafından kaleme alınan ve özgürlük isteklerini dile getiren Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi'ni yayınladı (4 Temmuz 1776). Sonradan 4 Temmuz günü ABD bağımsızlık günü olarak kabul edilmiştir.
Altı yıl süren savaş sonunda, George Washington komutasındaki koloni güçleri tarafından yenilgiye uğratılan İngiltere geri çekilmiş ve 1783 yılında Paris antlaşmasıyla 13 koloninin bağımsızlığını kabul etmiştir. [SUP][kaynak belirtilmeli][/SUP]Bağımsızlıklarını ilan eden koloniler, içişlerinde serbest eyaletlerden oluşan Amerika Birleşik Devletleri'ni kurdular (1787). 1789'da Anayasanın tamamlanıp onaylanmasıyla yeni bir ulus ve Amerikanüst kimliği doğdu. Amerikan bayrağındaki 50 yıldız, 50 eyaleti simgelemektedir.

Amerika Birleşik Devletleri, ülkeyi anayasayla yöneten bir Başkanın seçimle iş başına geldiği ilk modern demokratik cumhuriyettir. Bu manada Fransız Devrimi'nin de öncüsü olmuştur.Bu sistem 18. yüzyıl dünyasında eşitlik, insan halkları, adil yargılama ve kuvvetler ayrılığı gibi kavramların gündeme gelmesini sağlamıştır.

ABD doğal kaynaklarının zenginliği, genç ve dinamik bir insan gücüne sahip olması nedeniyle 19. yüzyıl boyunca hızla sanayileşti. Ancak 1861-1865 yılları arasında çıkanAmerikan İç Savaşı ülkeyi parçalanma tehditi altına soktu. Savaş kuzeydeki eyaletlerin başarısıyla sonuçlandı ve ABD tekrar hızlı bir gelişme dönemine girdi. 20. yüzyıl başlarında çıkan I. Dünya Savaşı'nın İtilaf Devletleri tarafından kazanılmasında önemli bir rol oynadı. II. Dünya Savaşı'nda da Almanya, İtalya ve Japonya'ya karşı büyük bir başarı kazanan ABD artık bir süpergüç haline gelmişti.
Bu iki dünya savaşından sonra dünya ülkeleri iki kutuba ayrıldılar. Soğuk Savaş adıyla anılan bu dönemde ABD NATO örgütü çatısı altında Batı Bloğunun liderliğini üstlenirken, Sovyetler Birliği Doğu Bloğu'nun (Varşova Paktı) lideri durumundaydı. Soğuk Savaş yılları boyunca ABD başta Kore Savaşı ve Vietnam Savaşı olmak üzere birçok savaşlara katıldı. 1989 yılında Berlin Duvarı'nın yıkılışı ardında Soğuk Savaş sona erdi. 1990 yılında Irak'ın Kuveyt'i işgal etmesi üzerine çıkan I. Körfez Savaşı'nda ABD Irak ordusunu yendi. ABD 1995 ve 1999 yıllarında NATO ülkelerinin yardımıyla Bosna Savaşı'na ve Kosova Savaşı'na müdahele etti. 2001 yılında New York ve Washington, DC gibi büyük ABD kentleri terör örgütü El Kaide tarafından 11 Eylül 2001 Saldırıları'na sahne oldu. Bu saldırılara yanıt olarak ABD 2001 yılında Afganistan Savaşı ve 2003 yılında da Irak Savaşı'nı başlattı. Bu savaşların amacı El Kaide'nin lideri Usame Bin Ladin'in öldürülmesiydi.Savaşlar karşılığını verdi ve 2 Mayıs 2011'de kendi evinde yakalanarak öldürüldü.
[h=2]İklim [değiştir][/h]Amerika Birleşik Devletleri'nin iklimi sürekli değişkenlik gösterir. Doğu ve batı kıyılarındaki sıradağlar, okyanusların iç kısımların iklimine tesir etmesini önlediklerinden, bu kıyı şeritleri hariç bütün ülkede karasal iklim hakimdir.[SUP][kaynak belirtilmeli][/SUP]
Orta kısımlar çok yüksek olduğundan, mevsimler arasında pek fazla sıcaklık farkı yoktur. Yaz mevsiminde orta bölgelere alçak basınç hakim olmasına rağmen, okyanustan gelen nemli hava Appalachianlar tarafından engellenmediği için orta bölgeler yaz mevsiminde bol bol yağış alırlar. Batı taraflarında ise yağış daha azdır.
Atlas Okyanusu'na kıyı olan şeridin güney kısmı nisbeten yağışlı ve ılıman olmasına rağmen, kuzeyi daha serin olup kışları pek şiddetli geçer.
Meksika Körfezi'ne bakan güney kısım açık ve düz olduğundan bu kısımlarda tropikal iklim hakimdir. Burada yazlar sıcak, kışlar ise ılımandır. Her mevsimde bol yağış görülür. Alaska kıyı şeridi, denizden etkilenen bir iklime sahip olmasına rağmen, iç kısımlarında çok şiddetli soğuklar görülür.
[h=2]Yönetim biçimi [değiştir][/h]Amerika Birleşik Devletleri 50 eyaletten meydana gelen bir federal birliktir. Ulusal hükümetin merkezi, District of Colombia'dır. Anayasa, ulusal hükümetin bünyesinin ana hatlarını tesbit eder. Yetkileri ile faaliyetlerini belirtir. Kendine has anayasa ve yetkilere sahip olan her eyalet de öteki işlerden sorumludur. Her eyalet; yönetim bakımından şehir, kasaba, nahiye ve köylere ayrılmıştır. Her eyaletin seçimle gelmiş kendi valileri vardır.
[h=2]Hükûmet [değiştir][/h]
Amerika'da hükümet, halk hükümetidir; halk tarafından kurulur. Kongre üyeleri, başkan, eyalet yetkilileri, kasaba ve şehirleri yönetenler halk tarafından seçilir. Hakimler de, doğrudan doğruya halk tarafından seçilir veya seçilmiş yetkililer tarafından tayin edilir. Kamu görevlileri, görevlerini iyi yapmadıkları veya kanunları ciddi bir şekilde ihlal ettiklerinde görevden uzaklaştırılabilirler.
Anayasa, kişilerin hak ve hürriyetlerini teminat altına almaktadır. Bu hak ve hürriyetler, 1791 de anayasaya eklenen ve İnsan Hakları Beyannamesi adı verilen ilk on değişiklikte belirtilmektedir.
Anayasa, hükümetin yetkilerini üçe ayırmıştır: Başında başkan olan yürütme, Senato veTemsilciler Meclisi olmak üzere kongrenin her iki kanadını ihtiva eden yasama ve başta yüksek mahkeme olmak üzere yargı. Anayasa, her birinin yetkisini sınırlamakta ve birinin gereğinden fazla yetki sahibi olmasını engellemektedir.
Eyalet hükümetlerinde de, sistem, federal hükümet sisteminin hemen hemen aynısıdır.Genelde ülke yönetiminde hep Cumhuriyetçiler üstündür.1993-2001 yılları arasında Demokratlar hem Temsilciler meclisinde hem de Beyaz Sarayda üstünlük kurdular.2001 ve 2004 seçimlerinde kazanan cumhuriyetçiler oldu. 2004 Seçimlerinde sonuçlar şöyleydi; Cumhuriyetçiler: 232,Demokratlar: 202, Bağımsız: 1. 2006 Seçimlerinde ise çoğunluk Demokratlardaydı; Demokratlarlar: 232,Cumhuriyetçiler: 202. T.Meclisi başkanlığına Demokrat Nancy Pelosi Seçildi.
Her eyalette yürütme kuvvetinin başında bir vali vardır. Eyalet hükümetleri düzeni koruma, çocuk ve gençlerin eğitimi, yol inşaatı gibi işlere bakar. Federal hükümet, milli ve milletlerarası ve birden fazla eyaleti ilgilendiren meselelerle uğraşır. Vatandaşların günlük hayatını etkileyen kanunlar, şehir ve kasabalardaki polis teşkilatı tarafından uygulanır. FBI diye bilinen Federal Soruşturma Bürosu; eyalet sınırlarını geçen suçluları, federal kanunlara aykırı hareket edenleri araştırır ve takip eder.[SUP][kaynak belirtilmeli][/SUP]
[h=3]Federal hükümet [değiştir][/h]Amerika Birleşik Devletleri Başkanı, genel seçimle dört yıllık bir süre için seçilir. Seçilen Başkan, sürenin sonunda bir devre daha seçilebilir. Başkanın Amerika da doğmuş ve yaşının en az otuz beş olması gerekir. Yılda 200.000 dolar üzerinde maaş ve ilaveten masrafları için de 50.000 dolar alır; fakat bunların toplamı üzerinden gelir vergisi öder. Ayrıca seyahat ve misafir ağırlama masrafı olarak vergiye tabi olmayan 100.000 dolar alır.[SUP][kaynak belirtilmeli][/SUP]
Başkan, kongre tarafından onaylanmış bir kanun tasarısını veto eder veya bunu imzalamayı reddederse; kongrenin her iki kanadı tarafından üçte iki oyla alınan bir karar bu vetoyu hükümsüz kılar ve tasarı kanunlaşır. Başkan; federal hakimleri, büyükelçileri, yüzlerce hükümet yetkilisini tayin eder. Başkanın ölümü, istifa etmesi veya kalıcı olarak sakatlanması halinde görevi seçime kadar başkan yardımcısı yürütür.[SUP][kaynak belirtilmeli][/SUP]
Birleşik Amerika Anayasası uyarınca, görev süresi tamamlanmamış bir Başkan, ancak görevi kötüye kullandığı iddiasının, yeterli delile dayanılarak, Temsilciler Meclisinde üyelerin üçte iki çoğunluğunun tasdik etmesi ile görevden alınabilir. Bugüne kadar yalnız bir Amerikan Başkanı görevi kötüye kullanmakla suçlanmıştır. O da 1868 de muhakeme edilerek beraat eden Andrew Jackson dır. Ancak 1974'te başkanRichard Nixon dahil, yüksek makamda birçok yetkilinin karıştığı seçim kampanyasında kanundışı para toplama olayı mahkemeye intikal etti.Watergate olarak adlandırılan bu olayda Nixon, mahkemeye çıkmadan istifa etti ve yerine Gerald Ford geçti.
Yasama kolu olan Kongre; Senato ve Temsilciler Meclisi'nden meydana gelir. Senatörler 6 yıl, Temsilciler Meclisi üyeleri ise iki yıl için seçilirler. Senatör ve Temsilciler aday olmak istedikleri sürece tekrar seçilebilirler.
Elli eyaletin her biri, Kongre ye iki senatör gönderir. Senatonun üçte biri, her iki yılda bir seçilir. Senatör seçilmek için adayın otuz yaşını doldurması ve seçilmesinden en az dokuz yıl önce Amerikan vatandaşı olmuş bulunması şarttır.
Temsilciler Meclisinin 435 üyesi vardır. Her eyalet, kendi nüfus oranına göre belli sayıda üyeye sahiptir. Eyaletler aşağı-yukarı eşit nüfuslu seçim bölgelerine ayrılır ve her bölgenin seçmenleri Kongre ye bir temsilci üye seçerler. Bir üyenin en az yirmi beş yaşında ve en az yedi yıllık Amerikan vatandaşı olması gerekir.
Bir tasarının kanun olabilmesi için hem Senato hem de Temsilciler Meclisi tarafından tasdik edilmesi gerekir.
[h=2]Dış ilişkiler [değiştir][/h]Ülkenin kuruluşundan beri dış siyasetin yönetiminde başlıca söz sahibi Başkan olmuştur. Bununla birlikte, yetkileri sınırsız değildir. Giriştiği taahhütlerin Kongre tarafından tasdik edilmesi gerekir.
Amerika, Birleşmiş Milletler'in Anayasası uyarınca kurulan Kuzey Atlantik Anlaşması Teşkilatı (NATO), Amerika Devletleri Teşkilatı (OAS) gibi bölge savunma gruplarına ve barış ile gelişmeyi destekleyen diğer kuruluşlara da katılmıştır.
[h=2]Demografi [değiştir][/h]Amerika Birleşik Devletleri nüfusu, ABD Sayım Bürosu'na göre 11,2 milyon kaçak göçmen de dahil olmak üzere 306,719,000 kişidir (2005). Nüfus artışı AB'ye göre daha fazladır. ABD'nin nüfus artış oranı %0,89, AB'nin ise %0,16'dır. Bu rakamlar dünya ortalamasına göre daha düşüktür.
ABD, dünyada Çin ve Hindistan'dan sonra en büyük 3. nüfusa sahiptir. [SUP][kaynak belirtilmeli][/SUP]
[h=3]Göçler [değiştir][/h]ABD bir göçmenler ülkesidir. Göçmenler tarafından kurulmuş ve gelişmiştir. Hâlâ dünyanın en çok göç alan ülkesidir. Amerika Birleşik Devletleri'nin 4 Temmuz 1776'deki bağımsızlığından hemen önce nufus yaklaşık 2.5 milyon kadardı. (%95 beyaz Avrupa, %5 zenci Afrika) Bu beyaz nüfusta en büyük pay İngilizlerin, sonra Almanların ve 3. olarak İskandinav ülkelerinindi.(İsveç, Norveç, Danimarka) Bu milletler ilk 3 grubu oluşturmaktaydılar.(Dini olarak %98 Protestan, %2 Katolik) 1620-1770 yılları arasında bu ilk gelenler karşılıklı evlilikler ve din birliği sayesinde bugun Beyaz Amerikalı dediğimiz (WASP- White,AngloSaxon,protestan) siyasette ve iş dünyasında hakim konumda olan Amerikan ulusunun ana çekirdeğini oluşturdular.2008 yılına kadar seçilen bütün ABD başkanları bu gruba dahildir.[SUP][kaynak belirtilmeli][/SUP]
Günümüz ABD'sinde yaşayan zenciler (Afroamerikanlar)in çoğu Amerika'ya getirilen kölelerin soyundandır.
1870-1920 yılları arası 2.göç dalgasının oluştuğu yıllardır. Bu yıllarda yukarda adı geçen devletlerden göçler devam etmektedir,fakat yoğunluk Katolik ve Ortodoks Avrupalılara(İtalyanlar,Yunanlılar,Gürcüler,Ermeniler,Ruslar,Lehler,Avusturya-Macaristan,Sırplar,Yahudiler )ve İrlandalılara kaymıştır. 1880 yıllında nufus 60 milyona yaklaşmıştır.(1950'de %86 beyaz Avrupa, %9 zenci Afrika, %3 Hispanik (latin Amerikalı),Dini olarak ise %74 protestan, %20 katolik, %3 Musevi, %2 ortodoks, %1 budist) ABD'nin nüfusu 1935'te 100 milyon,1970'de 200 milyon,2005'de 300 milyona ulaşmıştır.
3. göç dalgası 1970'lerin sonunda başlamıştır ve halen sürmektedir. Bu göç dalgası daha çok çeşitlilik göstermektedir. Asya'dan, Ortadoğu'dan, eski komünist ülkelerden, Latin ülkelerinden özelikle Meksika ve Karayipler'den gelen yoğun Hispanik-Latin Amerika göçüdür(yılda yaklasık 800.000 ile 1.5 milyon arası)
2006 sayımına göre nüfusu 1 milyon ya da üzerinde olan 32 tane grup vardır. Nufusun çoğunluğu (%65) beyaz ve Avrupalı,%15'i Hispanik-Latin Amerikalıdır. Nüfusun %12'si zenci Afrika, %4'ü Asya kökenli, %3 yahudi, %1'i Amerikan Yerlisi'dir. Dini olarak ise; %60 protestan, %25 katolik, %5 ateist ya da hiçbir dine bağlı olmayan, %3.2 ortodoks, %3 musevi, %1.2 diğer dinler, %1.3 budist, %0.7 müslüman, %0.6 Hindu şeklinde bir dağılım vardır.
[h=2]Birleşik Devletler yönetimindeki topraklar [değiştir][/h]
  • Karayip Denizi'nde 9000 kilometrekarelik bir ada olan Porto Riko, Amerika Birleşik Devletleri'ne bağlıdır. 3.410.000 nüfusu Amerika Birleşik Devletleri vatandaşıdır. Valilerini ve yasama meclislerini kendileri seçerler. [SUP][kaynak belirtilmeli][/SUP]
 
Dünya (Yer, Yeryüzü), Güneş Sistemi'nin Güneş'e uzaklık açısından üçüncü sıradakigezegeni. Üzerinde yaşam barındırdığı bilinen tek gök cismidir. Katı ya da 'kaya' ağırlıklı yapısı nedeniyle üyesi bulunduğu yer benzeri gezegenler grubuna adını vermiştir. Bu gezegen grubunun kütle ve hacim açısından en büyük üyesidir. Büyüklükte, Güneş Sistemi'nin 8 gezegeni arasında gaz devlerinin büyük farkla arkasından gelerek beşinci sıraya yerleşir. Tek doğal uydusu Ay'dır.
[TABLE="class: toc"]
[TR]
[TD]
[h=2]Konu başlıkları[/h] [gizle]​
[/TD]
[/TR]
[/TABLE]
[h=2]Yerkürenin oluşumu [değiştir][/h]Yapılan araştırmalar sonucu gezegenimizin yaşı 4,467 milyar yıl olarak hesaplanmıştır.Geçen bu zaman dilimi, karmaşık bileşik yapılar ve içerdiği elementler göze alındığında, Güneş, Dünya ve diğer gezegenler dahil Güneş Sistemi'ndeki yapıları oluşturan moleküler bulutsunun kaynağı, ömrünü önceden tamamlamış bir genç tip yıldız'ın dağılmış artıklarının ve yıldızlar arası maddenin bir merkez etrafında dönerek gittikçe yoğunlaşmasıyla oluşmuştur. Merkezde yoğunlaşan çoğunlukla Hidrojen ve Helyum molekülleri yeni bir G2 türü yıldızı, yani Güneş'i oluşturmaya başlamış, çevre disklerdeki yoğunluklu bölgelerde ise gezegenler oluşmaya başlamıştır. Dünyamız ise Güneş'e 3. sırada yakınlıkta bulunan karasal bir iç gezegendir.
Oluşum diskleri süreci ve sonrasında bu karasal gezegenler ağır göktaşı çarpışmalarına sahne olmuştur. Göktaşları yapısında bulunan donmuş buzlar, silikat ve metal yapılar, karaların ve okyanuslarının oluşmasını sağlamış, merkezde yoğunlaşan ağır demir ve nikel elementleri ise gezegenimizin çekirdeğini oluşturmuştur. Ağır göktaşı bombardımanı, asteroid kuşağının Jüpiter'in güçlü çekim etkisi sonucu daha kararlı hale gelmesiyle gittikçe azalmıştır. Uygun koşullar oluştuğunda gelişmeye başlayan canlı hayat sonrasında özellikle bitkiler ve yaptıklarıfotosentez ile atmosfer'imizin yapısal bileşimi önemli oranda değişmiş ve oksijen oranının yükselmesine neden olmuştur.
[h=3]Dünya'nın Yaşı [değiştir][/h]Dünya'nın yaşı doğrudan doğruya kayaçların yaşıyla ölçülemez. Çünkü bilinen en yaşlı kayaçların bile bugün artık yeryüzünde var olmayan daha yaşlı kayaçlardan oluştuğunu biliyoruz. Bugüne kadar saptanabilen en yaşlı kayaçlar Grönland'ın batısında bulunmuştur ve 4,1 milyar yaşındadır. Demek oluyor ki Dünya'nın yaşı bundan daha fazladır.
Bugün Dünya'nın yaşını hesaplamak için elde edilen en iyi yöntem radyoaktif elementlerin yarılanmaları sonucu başka elementlere dönüşümleridir. Örneğin radyoaktif uranyum elementinin uranyum-238 ve uranyum-235 gibi iki ayrı tipte atomu (izotop) vardır. Bu atomların ikisi de çok yavaş bir süreçle kurşun atomlarına dönüşür. Öbür uranyum izotopundan biraz daha ağır olan uranyum-238'in dönüşümüyle daha hafif bir kurşun izotopu olan kurşun-206, uranyum-234'in dönüşümüyle de biraz daha ağır bir izotop olan kurşun-207 atomları oluşur. Uranyum-235'in kurşuna dönüşme hızı uranyum-238'in dönüşme hızından altı kat daha fazladır. Bu nedenler, incelenen bir kayaçtaki kurşun-206 ve kurşun-207 atomlarının oranı kayacın yaşına bağlı olarak değişir. En yaşlı olduğu düşünülen bir kurşun minerali ile bugün okyanuslarda oluşan kurşunun izotop yapısı arasındaki fark, ancak bu iki örneğin oluşumları arasında 4,55 milyar yıllık bir zaman dilimi olmasıyla açıklanabilir. Bu süre de Dünya'nın yaşı olarak kabul edilebilir. En eski kayaçların yaşını hesaplamak için radyoaktif rubidyum elementinin stronsiyuma dönüşme süreci de temel zaman ölçeği olarak alınabilir. Bunun sonucunda dünyamızın tahminen 5.5 milyar yıllık olduğu varsayılmaktadır.
[h=2]Biçimi [değiştir][/h]Ana madde: JeodeziDünya'nın üzerindeki topografik oluşumlar ve kendi ekseni etrafındaki eksantrik hareketi nedeniyle düzgün bir geometrisi yoktur. Geoibs bir biçimdedir, fakat ekvatordaki yarıçapı kutuplardaki yarıçapından fazladır. Bu kutuplarından basık özel küresel geometrik şekil jeoit (Latince,Eski Yunanca Geo "dünya") yani "Dünya şekli" diye adlandırılır. Referans küremsinin ortalama çapı 12.742 km'dir (~40.000 km/π). Yer'in ekseni etrafında dönmesi ekvatorun dışarı doğru biraz fırlamasına neden olduğu için ekvatorun çapı, kutupları birleştiren çaptan 43 km daha uzundur. Ortalamadan en büyük sapmalar, Everest Dağı (denizden 8.848 m yüksekte) ve Mariana Çukuru dur (deniz seviyesinin 10.924 m altı). Dolayısıyla ideal bir elipsoide kıyasla Yer'in %0,17'lik toleransı vardır. Ekvatorun şişkinliği yüzünden Yer'in merkezinden en yüksek nokta aslında ekvatordadır.
[h=2]İç yapısı [değiştir][/h]Ana madde: Yer'in yapısıYer'in içi, diğer gezegenler gibi, kimyasal olarak tabakalardan oluşur. Yer'in silikattan oluşmuş bir kabuğu, yüksek viskoziteli bir mantosu, akışkan bir dış çekirdeği ve katı halde bir iç çekirdeği vardır.
Yer'in tabakaları aşağıda belirtilen derinliklerdedir:

[TABLE="class: wikitable"]
[TR]
[TD]Derinlik (Km)[/TD]
[TD]Tabaka[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD]0–60[/TD]
[TD]Litosfer (5 ila 200 km arası değişir)[/TD]
[/TR]
[TR="bgcolor: #FEFEFE"]
[TD]0–35[/TD]
[TD]... Kabuk (5 ila 70 km arası değişir)[/TD]
[/TR]
[TR="bgcolor: #FEFEFE"]
[TD]35–60[/TD]
[TD]... mantonun en üst kısmı[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD]35–2890[/TD]
[TD]Manto[/TD]
[/TR]
[TR="bgcolor: #FEFEFE"]
[TD]100–700[/TD]
[TD]... Atmosfer[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD]2890–5100[/TD]
[TD]Dış kabuk[/TD]
[/TR]
[TR]
[TD]5100–6378[/TD]
[TD]İç kabuk[/TD]
[/TR]
[/TABLE]

Dünya'nın dış kabuğu ile bu kabuğun üzerindeki atmosfer(hava) ve hidrosfer(okyanuslar ve denizler)katmanları doğrudan gözlemle incelenebilir. Oysa Dünya'nın iç bölümlerine ulaşarak yapısını doğrudan inceleme olanağı yoktur. Dünya'nın iç yapısına ilişkin bütün bilgiler depremlerin incelenmesinden ve Dünya'nın içinde var olduğu düşünülen maddeler üzerindeki deneylerden elde edilmiştir. Yanardağlarınvarlığına ve yerkabuğunun yüzeyindeki ısı akışı ölçümlerine dayanarak Dünya'nın iç böümlerinin çok sıcak olduğunu biliyoruz. Yerkabuğunun derinliklerine doğru indikçe kayaçların sıcaklığı her kilometrede 30 °C kadar yükselir. Böylece; kabuğun en alt katmanlarının çok daha üstünde yer alan kayaçlar kızıl kor haline dönüşür. Aslında Dünya'nın büyüklüğüne oranla yerkabuğu çok incedir. Eğer Dünya'yı bir futbol topu büyüklüğünde düşünürsek kabuğu da ancak topun üzerine yapıştırılmış bir posta pulu kalınlığındadır. Kabuğun altında kalan kayaçlar ise akkor sıcaklığına kadar ulaşır.
Depremlerin nedeni, yerkabuğundaki bir kırıkla birbirinden ayrılan iki büyük kütlenin (levhanın) birdenbire harekete geçerek üst üste binmesi ya da uzaklaşması sonucunda yerkabuğunun şiddetle ileri geri sarsılmasıdır. Büyük bir depremde bazi titreşimler Dünya'nın öbür yüzündeki dairesel bir alanda "odaklanır". Buna karşılık bazı titreşimler çekirdeği aşıp öbür yana geçmez. Böylece Dünya'nın öbür yüzünde hiçbir titreşimin duyulmadığı halka biçiminde bir "gölge" belirir. Bu gölgenin boyutları ölçülerek çekirdeğin büyüklüğü hesaplanabilir. Ayrıca deprem titreşimlerinin yayılma hızi saptanarak içinden geçtikleri maddelerin yoğunluğu, dolayısıyla bileşimi belirlenebilir. Eritilmiş kayaçlarla yapılan laboratuvar deneyleri bu çalışmalara büyük ölçüde ışık tutar. Dünya'nın yüzeyi, kalınlığı 6 ile 70 km arasında değişen bir "kabuk" katmanıyla örtülüdür. Yerkabuğu denen bu katman daha ağır maddelerden oluşan ve 2.865 km derine inen çok kalın "manto" katmanının üzerine oturur. Mantonun bittiği yerde Dünya'nın merkezine kadar kadar 3.473 km boyunca uzanan "çekirdek" başlar. Jeologlara göre, içteki manto katmanı çok büyük kabarma harektleri sonucunda yerkabuğunu iterek birçok yerde yüzeye cıkmıştır. Ayrıca normal olarak yerkabuğunun yapısında bulunmayan bazı kayaçlar da yanardağı hareketleri nedeniyle Dünya'nın yüzeyine ulaşmıştır. Jeologlar bu verilere dayanarak mantonun üst kesimlerinin "ültrabazik" korkayaçlardan oluştuğunu ileri sürerler. Bir yanda "asit" kayaç olarak nitelenen granitin yer aldığı kayaç sınıflandırmasının öbür ucunda bulunan bu ültrabazik kayaçlar ağır demir ve magnezyum silikatlardan oluşur. Mantonun alt bölümlerinin de aynı yapıda, ama daha ağır ve yoğun olduğu sanılmaktadır. Çekirdeğin yapısındaki maddeler ise hem mantodakilerden daha ağır, hem de hiç değilse çekirdeğin dış bölümünde sıvı haldedir. Buna karşılık çekirdeğin içinin manto ve kabuk gibi katı olduğu sanılıyor. Yerçekirdeğin olağanüstü bir basınç vardır. Bilinen elementlerin çoğu böylesine büyük bir basınç altında çok yoğunlaşmış olarak bulunabilir; ama jeologların genel kanısı, bazı demirli göktaşları (meteoritler) gibi çekirdeğin de metal halindeki nikel ve demirden oluştuğudur..
[h=2]Yerkabuğu [değiştir][/h]
[IMG]http://upload.wikimedia.org/wi...hts_dmsp.jpg/200px-Earthlights_dmsp.jpg[/IMG]
[IMG]http://bits.wikimedia.org/skins-1.17/common/images/magnify-clip.png[/IMG]
NASA tarafından, çok sayıda resim bir araya getirilerek oluşturulmuş, yeryüzünün birleşik gece görüntüsü. Parlak ışıklı bölgelerde insan eliyle yapılmış aydıntlatmalar görülüyor.Avrupa kıtası, Hindistan, Japonya, Nilboyu ve Amerika ile Çin'in doğu kesimlerindeki yoğun nüfuslanma net olarak anlaşılabilirken Orta Afrika, Orta Asya, Amazonlar ve Avustralya'da seyrek yerleşimler göze çarpıyor.​

Yerkabuğu mantoya oranla daha hafif maddelerden oluşmuştur ve bu iki katman arasındaki geçiş bölgesi nerdeyse kesin bir sınır çizer. Bu geçiş bölgesi, böyle bir sınırın varlığını ilk kez saptayan Yugoslav bilim adamı Andrije Mohoroviçiç'in (1857-1936) adıyla "Mohoroviçiç süreksizliği" kısaca "M-süreksizliği" ya da "moho" olarak anılır. Bu sınırın varlığını gösteren en önemli kanıt yerkabuğundaki deprem titreşimlerinin süreksizlik bölgesinden geçip mantoya ulaştığında bir denbire hızlanmasıdır.
Yer kabuğu okyanusların ve denizlerin altında uzandığı zaman "okyanus kabuğu" , kıtaları oluşturduğu zaman'da "kıta kabuğu" olarak adlandırılır. Okyanus kabuğunun kalınlığı 6–8 km arasındadır. Oysa ortalama kalınlığı 40 kilometreyi bulan kıta kabuğu yüksek sıradağların altında 60-70 kilometreye ulaşır.
Okyanus kabuğu üç katmandan oluşur. En alt katman, yerin derinlerindeki erimiş maddelerin (magmanın) katılaşmasıyla oluşan korkayaçlardır. Orta katman yanardağ lavrarından, üst katman ise temel olarak kum ve çamur gibi tortullardan oluşur. Okyanus kabuğu sürekli hareket halindedir. Bu nedenle kabukta okyanus sırtları boyunca çatlaklar oluşur ve bu çatlakların arasından yüzeye çıkan erişmiş maddelerin sertleşmesiyle okyanus kabuğuna yeni katmanlar eklenir. Bu yeni kabuk sertleşdikten sonra yılda 1 ile 10 cm kadar ilerliyerek yavaş yavaş okyanus sırtından iki yana doğru yayılır. Böylece okyanus sırtları suyun altında yüksek sırdağlar oluşturur.
Yerkabuğu çok sayıda eğri levhanın yan yana dizilmesiyle oluşan bir bütün olarak düşünebilir. Bu levhalar mantonun oldukça yumuşak üst katmanına oturduğu için sağa sola hareket edebilir. Okyanus sırtları, okyanus çukurları ve bazı uzun kırıklar yalnızca levhaların kenarlarında oluşur; bu kırıkların olduğu yerlerde de levhalar kayarak birbirinin üstüne binebilir. Levhalardan çoğunun üzerinde bu levhalarla birlikte hareket eden bir ya da birkaç kıta bulunur. Nitekim, bir zamanlar iki kıtaya ayıran okyanus kabuğunun çökmesiyle kıtalar bazı yerde birbirine iyice yaklaşmış, hatta üst üste binmiştir. Örneğin aralarındaki okyanus kabuğu cökmesi sonucunda Hindistan ve ile Asya kıtası çarpışmış ve iki karanın kenarları yükselerek Himalaya Dağları'nı oluşturmuştur. Büyük ve şiddetli depremlerin hemen hepsi bu levhaların kenarlarında, bir levhanın öbürünün altına girmesiyle olur. Aynı biçimde, en etkin yanardağlar da okyanus kabuğunun ya İzlanda'da olduğu gibi yükselerek sırta dönüştüğü ya da Andlar'da olduğu gibi çökerek kıtaların altına girdiği yerlerde bulunur.
Okyanus tabanının yanlara doğru yayılarak genişlemesi çok çarpıcı bir biçimde kanıtlanmıştır. Bu kanıtlamanın en önemli dayanak noktası da Dünya'nın magnetik alanının yukarıda anlatıldığı gibi zaman zaman yön değiştirmesidir. Yerkabuğunun derinliklerindeki erimiş magma yüzeye çıkarak kristalleşirken bazı mineral parçacıkları mıknatıslanır. Böylece her biri Dünya'nın magnetik kutuplarını gösteren küçük birer mıknatısa dönüşür. Jeologlar yaşları bilinen lav katmanlarının, yapılarındaki mıknatıslanmış parçacıklar bazen kuzey, bazen güney magnetik kutbuna yönelecek biçiminde yan yana yerleştiğini saptamışlardır. Bunun nedeni, bir katmandaki mıknatıslanmış parçacıkların kuzey ve güney kutuplarının Dünya'nın magnetik kutuplarına uygun olarak dizilmesi, sonra magnetik kutuplar yön değiştirdiğinde üstteki yeni katmanda bulunan parçacıkların bir önceki katmandakilere ters yönde yerleşmesidir. Kısacası okyanus kabuğu magnetik bantlı dev bir kayıt aleti, yani bir teyp gibi Dünya'nın magnetik alanındaki bütün değisikleri bir bir kaydetmiştir.
[h=2]Levha hareketleri [değiştir][/h]Ana madde: Levha hareketleriLevha hareket teorisi'ne (tektonik levha teorisi olarak da bilinir) göre Yer'in en dış kısmı iki tabakadan oluşur: kabuğu da kapsayan litosfer vemantonun katılaşmış dış kısmı. Litosferin altında astenosfer bulunur, bu mantonun yüksek viskoziteli olan iç kısmıdır.
Litosfer, astenosferin üzerinde, tektonik levhalara ayrılmış bir halde yüzmektedir. Bu plakalar belli temas noktalarında üç tür hareketten birini gösterirler: yaklaşma, uzaklaşma veya yanyana kayma. Bu temas noktalarında depremler, volkanik faaliyetler, dağ oluşumları ve okyanus dibi hendekler oluşur.
Ana plakalar şunlardır:
Önemli küçük plakalar arasinda Hint plakası, Arabistan plakası, Karaip plakası, Nazka plakası, Skotia plakası ve Anadolu plakası sayılabilir.
[h=3]Aşınma [değiştir][/h]Kıtaları oluşturan güç, levha hareketlerinin motoru olan Yer'in iç enerji kaynağıysa, çok daha büyük bir dış enerji kaynağı, kıtaları aşındırarak yok etme sürecinde etkili olur: Güneş enerjisi. Atmosfer hareketlerini ve su döngüsünü sürdürmek için gerekli enerjiyi sağlayan güneş ışınları, su ve rüzgar aşındırması ile kıta yüzeylerinden koparılan minerallerin yine bu iki araç yardımıyla okyanus tabanlarına taşınarak çökmesine yardımcı olur. Bu mekanizma ile okyanus kabuğu üzerinde gittikçe kalınlaşarak biriken tortul kaya katmanı, dalma-batma mekanizması sırasında yerküre içlerine taşınarak yeniden erir.
Aşınma mekanizması, suyun yerçekimi etkisi altındaki hareketlerini izler, yüksek dağların aşınarak alçalmasına, okyanus derinliklerinin dolarak yükselmesine yol açar, sonuçta yer yuvarlağının girinti ve çıkıntılarının törpülenerek çekim etkisi ile belirlenmiş ideal jeoit biçimine yaklaşması yönünde çalışır.
[h=2]Dünya'nın hareketi [değiştir][/h]
Dünya kendi çevresinde (23 saat 56 dakika 4,098903691 saniye)[SUP][1][/SUP] ve güneş çevresinde (365 gün, 6 saat, 48 dakika) hareket eder. Günlük ve yıllık hareketlerine bağlı olarak gece, gündüz, mevsimler, kayaçların oluşması ve diğer canlılık ve biyolojik olaylar gerçekleşir. Mevsimlerin oluşmasında etken ise 23 derecelik eksen eğikliğidir.
[h=3]Hareketleri [değiştir][/h]Sürekli olarak hareket eden Dünya'nın iki çeşit hareketi vardır. Bu hareketlerden birisi kendi ekseni etrafında olur ve batıdan doğuya doğrudur. Bu dönmesini 24 saatte tamamlar. Dünya'nın kendi ekseni etrafındaki bu dönmesi ile birlikte olan ikinci hareketi ,güneş etrafındadır. Güneş etrafında Dünya, elips şeklinde çok geniş bir yörünge üzerindeki hareketini de 365 1/4 günde, yani bir yılda tamamlar. Dünya'nın kendi ekseni etrafındaki ve güneş etrafındaki bu iki hareketi, iki önemli olaya sebep verir. Kendi ekseni etrafında dönmesi ile gece ve gündüz, güneşin etrafında dönmesi ile mevsimler meydana gelir. Dünya'nın yüzeyi : Dünya'nın yüzölçümü 509.200.000 kilometrekaredir. Bunun % 70 denizler 360.600.000 kilometrekare, % 30,u karalar ,148.600.000 kilometrekare dir. Kuzey kutup çevresinde karalarla çevrilmiş bir deniz, Güney Kutup çevresinde denizlerle kuşatılmış bir kara parçası vardır.
 
Yönetici ve Mühendis

Buyuk bir sirketin ust duzey yoneticilerinden biri bir gun New York uzerinde balonla dolasmaya cikar. Aksilik bu ya, pusulasini asagiya dusurur ve kaybolur. Inmek icin uygun bir yer ararken bir gokdelenin tepesinde sigara icen bir adam gorur ve alcalir.
Pardon. Ben neredeyim acaba? diye sorar.
Yerden 500 feet yukseklikte bir balonun icindesin der adam.
Yonetici sinirlenir:
Sen muhendissin degil mi? diye sorar.
Evet. der adam. Nereden bildin?
Cunku basim belada ve sana bir soru soruyorum. Verdigin cevap 100% dogru fakat hic bir isime yaramiyor.
Sen de yoneticisin degil mi?
Evet sen nereden bildin?
Cunku yerden 500 feet yukseklikte bir balonun icinde kaybolmussun. Pusulan yok, berbat durumdasin. Fakat bu simdi benim sucum oldu.
 
Fil Avı


MATEMATİKÇİLER
Matematikçiler fil avlamak için Afrikaya giderler; fil olmayan herşeyi dışarı atıp geri ne kalırsa, onu avlarlar.

DENEYİMLİ MATEMATİKÇİLER
Bir önceki adımdaki işlemi yapmadan önce, en az bir filin bulunduğunu ispat ederler.

MATEMATİK PROFESÖRLERİ
En az bir filin bulunduğunu ispat ederler; ve onun bulunup yakalanma işini yüksek lisans öğrencilerine ödev olarak verirler.

BİLGİSAYAR MÜHENDİSLERİ
1. Afrika ya git.
2. Ümit Burnundan başla
3. Düzenli bir şekilde tüm kıtayı doğudan batıya tarayarak kuzeye doğru ilerle.
4. Her tarama adımında; 4a. Görülen tüm hayvanları yakala 4b. Her yakalanan hayvanı bilinen bir fille karşılaştır. 4c. Bulunca dur.

DENEYİMLİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLERİ
Yukarıdaki algoritmanın durmasını garantilemek için Kahire civarına önceden bir fil yerleştirirler.

ASSEMBLY DİLİ PROGRAMCILARI
Bu algoritmayı, ellerinin ve dizlerinin üzerinde emekleyerek izlemeyi tercih ederler.

DONANIM MÜHENDİSLERİ
Afrika ya gidip, rengi gri olan hayvanları rastgele yakalamaya başlarlar. Ağırlığı, daha önceden bilinen bir filinkinden yüzde on beş fazla veya az bir hayvana rastlayında dururlar.

EKONOMİSTLER
Bu meslek grubundakiler fil avlamazlar; ancak yeterli ücret ödendiği takdirde, fillerin kendi kendilerini avlayacağını düşünürler.

İSTATİSTİKÇİLER
Peşpeşe N kez rastladıkları hayvana FİL adınıverip, onu avlarlar.

MÜŞAVİRLER
Fil avlamazlar. Aslında hiç bir şey avlamazlar; Ama, fil avlamak isteyen insanlara saat ücreti karşılığında tavsiyede bulunurlar.

YÖNEYLEM ARAŞTIRMACILAR
Avcının şapkasının büyüklüğü ile kullanılan mermilerin renginin fil avlama stratejileri üzerindeki etkisini araştırırlar. Tek istedikleri, birilerinin kendilerine fil adı verilen nesneyi tanımlamasıdır.

POLİTİKACILAR
Fİl avlamazlar; sadece sizin avladığınız fili kendi seçmenleriyle paylaşırlar.

AVUKATLAR
Fil avlamazlar. Sadece fil sürüsünü izleyerek, sürünün ardında bıraktığı gübrenin mülkiyetinin kime ait olduğunu tartışırlar.

ÜST DÜZEY YÖNETİCİLER
Geniş kapsamlı fil avlama stratejileri oluştururlar; ancak bu çalışmaları sırasında fillerin; tarla farelerine benzeyen, sadece sesleri biraz daha kalın olan yaratıklar olduğunu kabul ederler.

KALİTE KONTROL DENETÇİLERİ
Fillerle ilgilenmeyip, avcıların jipe eşyalarını yüklerken yaptıkları hatalarla uğraşırlar.

SATIŞ TEMSİLCİLERİ
Fil avlamazlar. Tüm zamanlarını yakalamadıkları filleri satmaya çalışarak ve sezon açılmadan 2 gün önce malı teslim edeceklerini iddia ederek geçirirler..

BİLGİSAYAR YAZILIMI SATICILARI
Yakaladıkları ilk hayvanı sevkedip, fil faturası keserler.

BİLGİSAYAR DONANIMI SATICILARI
Tavşan yakalayıp; bunları griye boyayıp Masa Üstü Fil diye satarlar.
 
Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bilgisayar Laboratuvarı Geyikleri

Bu olaylar ve konuşmalar gerçekten yaşanmaytır.

Bilgisayarda çalışan ö?rencinin elektrik kesildikten 15 dakika sonraki sorusu;
- Elektrik mi kesik?

- Boş bilgisayar yok mu?
- Yok
- Hiç mi yok?

- Word lü bilgisayar var mı?
- Hayır çilekli ve vanilyalı var sadece.

- Çıkıntı alabilirmiyim?
(Printerdan çıktı almak için öğrencinin sorusu)

- Disketi print alabilir miyim?

-Çıktılar hep siyah beyazmı oluyor?
-Hayır ara sıra yeıil üzerine eflatun ördek desenlide çıkıyor.

-14 numaralı bilgisayar çok salak hocam yaaaaa...

-Chat yapabilirmiyim hocam?
-Hayır!
-Ama niyeeeee?...

Bilgisayarında resimli ekran koruyucusu çıkan öğrenci koşarak gelir;
-Hocam bilgisayarıma bişey oldu!!

-Yer var m??
-Var.. Pencere kenarımı olsun koridor mu?
-Hı??..

-Bilgisayar alabilirmiyim?
-Tabi 1 mi olsun 1,5 mu?

-Boş masa var mı? -Masa değil bilgisayar var.

-Internet geri geldimi?

-Hocam 1 saat sonra bu ödevi teslim etmem lazım. 4 sayfa yazılacak. Ay ne yapıcam ben?
-Son 1 saate kadar aklın nerdeydi?

-İçeriye yiyecekle girme lütfen arkadaşım!..
-Hocam hemen çıkıcam
-E herhalde çıkacaksın. Yatıya gelmedin di mi?

-Hocam ....... adlı şarkıyı çalarmısınız?
-Peçeteye yaz ver...
10 dakika sonra öğrenciden peçeteye yazılı olarak şarkı isteği geldi.

-Hocam sınavdan çıktım çok kötü geçti...
-Olsun mühim olan katılmaktı...
Saat başlarına çeyrek kala dağıtılan bilgisayar kartlarını almak için öğrenciler çeyrek geçelerde sıraya giriyorlar... Hoca;
- Ama tezgahın önünü kapatıyorsunuz...

-Internet yok mu?
-Hayır erişim şu an yok. Sorun bizden kaynaklanmıyor.
-Niye Superonline kullanmıyormusunuz?

-Internet bağlantısı geldimi?
-Bugün internete giremeyecekmiyiz yani?

-Internet düzeldimi?

-Internetler açıkm??

-Bağlantı gelmedimi?

-Gelmeyecekmi hiç?

-Ne zaman gelecek?

-Niye kesik?

-Ne zaman kesildi?

-1 saate kadar gelir mi?

-Ben sabah geldim. Diğer amca vard?. O amca varken.........
-O amca değil Erol Hoca

-Disketle birliktemi yazmaya başlayacağım?
-Evet bir iki üç diyince aynı anda başlayacaksın..

-3.5 A yı bulamıyorum (öğrenci disket sürücüyü soruyor)
-A 3.5 mu atıyor???

-Internet var mı?
-Hayır kesik..
30 dakika sonra aynı insan -Internet geldimi?
-Hayır hala yok.
30 dakika sonra aynı insan
-Hocam baktım ama internet hala yok galiba!

-Internet var mı?
-Hayır kesik
-Peki ne zaman geleyim?

-2-3 dakika yazıcıya çıktı göndermeyin...
-Yani yazıcıya çıktı göndermiyecek miyiz?

Çikolata ikram edilen öğrencinin ilk sözleri;
-Ellerim çukulata olucak

-Masa alabilir miyim?
-Sitelerden bulabilirsin

-Telnet geldi mi?

-Word un olduğu bir yere oturup yaz? yazabilir miyim?
-Word e sor kabule ederse oturursun

-Internet bağlantısı kesik.
-Ben telnet kullanacaktım ama...

-Ders mi var?
-Hayır internet kesik.
-O zaman girmeyeyim.

-Internet hala gidik mi?
-Hayır gelik.
-Hıı?!

-Bilgisayara disket sokabilir miyiz?

-Pardon 11 numara nerde oluyor?
-Buyrun ben göstereyim..

-Bilgisayar disketi hapsetti vermiyor.. naapcam?

-Yeni seansa uzatabilir miyim?

-Yeni seans ne zaman başlıyacak?

-Printer sayfası ne kadar?
-40 bin
-25 di artmış dimi?
-Afferin

-Bir word lü birde internet li bilgisayar alabilirmiyim?
-Ortaya karışık yaptıralım istersen

-Çıktı alamazsınız. Toner yok
-Niye yok?
-Ne niye yok?
-Çıktı
-Toner yok
-Haaa

-Internet kesik mi?
-Kesik
-Hepsinde mi kesik?
-Hayır.. Sırayla gidiyor.. 1 kesik 1 bağlı....

-Internet kesik mi?
-Kesik
-E-mail lerimize bakamaz mıyız??

-Sadece bilgisayar istiyorum.
-Ama biz yanında plastik tarak, 10 tane çengelli iğne, birde limon kolonyası veriyoruz. Onlarıda alın

-Çıktı yaptırabilir miyim?
-Tabii nasıl bi?ey yaptıralım?

-Hocam siz napıyorsunuz burda?
-Sıhhi tesisatçıyım. Su borusu döşüyorum. Boş zamanlarımda da bilgisayarlarla ilgileniyorum.

-Şey yok mu?
-Ne?
-Ders mi işleniyor?
-Hayır
-E alacaktımda..
-Ne?
-E bilgisayar
-Kusura bakma biz satmıyoruz

-Internet yok mu?
-Yok
-Hiç mi yok?
-Azcık var ama onu da kendime ayırdım

-Internet ne zaman gelicek?
-Sabah kargoya verilmiş yarın sabah elimizde olur

-Internet kesik mi?
-Evet kesik..
-Nasıl kesik?
-Ortasından kesilmiş valla bende anlamadım

-Internet bilinçli olarak mı kesik?
-Evet gıcıklık olsun diye kestik

-Hocam yeriniz var mı?
-Hayır bugün düğün var... her yer rezerve edildi...

-Hocam internet oldu mu?
-Hayır hala fırında 5 dakika daha kızarması gerekiyor....

-Bilgisayara girebilir miyiz?
-Hayır çünkü kapısı yok. Olsa da içine sığamazsınız
-Niye? Hepsi boş ama -Onlar boş değil. Önündeki sandalyeler boş. Siz bilgisayar kullanabilirsiniz.
-Haa evet yani?!
-Yalnız internet erişimimiz yok. Bizden kaynaklanan bir sorun değil
-Eeeee... Niye baştan söylemiyorsunuz?

-Merhaba çıktı ne kadar burada?
-Ne kadar lazım?

-Pardon 26 numaralı bilgisayar internete bağlanmıyor mu?
-internet kesik. Hiç biri bağlanmıyor...
-Haa!!...

-Bu bilgisayar yazıcıya bağlımı?
-Kablosunu takip et anlarsın
-Word alıcaz da
-Bizde kalmadı. Bi yan dükkana bakın lütfen

-Hocam biz disketle çalışıcaz
-Benden istediğiniz nedir?
-Hemen bir düzeltme yapıp çıkacağız...
-Tabi buyrun aa sonuç olarak bilgisayar mı istiyorsunuz?
-Hayır disketle çalışacağız...
-O zaman disket 300.000 lira size bir adet vereyim..
-Hayır teşekkürler bizim disketimiz var...
-O zaman laboratuvara niçin geldiniz? Disketinizle dışarıda da çalışabilirdiniz....

-Internet bağlantısı var mı?
-Yok
-LES sonuçlarına bakacaktım
-Ama internet kesik işte.. bakamayacaksın
-Hemen bir baksak??
-Yaw iyide internet kesik amaaa
-Gerçekten yok mu?
Yanındaki diğer öğrenci;
- Bak bak orayada yazmışlar zaten
-Daha ne diyim bilmiyorum valla. Yok işte internet..
-E peki akşam evden bakarım o zaman
-En iyisi

-Çıktı veriyor musunuz?
-Veriyoruz.. ne kadar lazımdı?
-Yaaa çıktı almam lazım benim
-Tamam 3 numaralı bilgisayara geçebilirsin
-Ama tek başıma yapamam
-O zaman 2-3 arkadaşını daha çağır..

-Burdaki amca nereye gitti?
-Ne amcası?
-Bi dayı vardı ya
-O dayı veya amca değil Erol Hoca
-Yaw bizim hemşehri oluyorda..
-Gene de Erol Hoca

-Bilgisayarda ne yapabilirim?
-Valla bilmiyorum senin yeteneğine kalmış

-Bilgisayar alabilir miyim?
-Tabii
-İnternete giricem.. ilk defa geliyorum
-Heyecanlı mısın?

-Hocam yazıcı çalışıyor mu?
-Hayır bugün izinli..
-Nasıl yani???

-İnternete girmek istiyorum.. Girebilir miyim?
-Tabii ama bu kıyafetle giremezsin.. Üstünü değiştirmen lazım

-Ama bu printer basıyoooorr
-Ne yapmasını bekliyordunuz?
-Ama durduramaz mısınız.. Ben sadece baştaki sayfayı göndermek istemiştim
-Bunu daha önce söylemeliydiniz
-Ama ne yapayım o kadar çok işim var ki...
-Sormayın bizim de... bizim de....

-6 numaralı bilgisayarı alabilir miyim?
-4 numara boş.. ama merak etmeyin 6 no.lu bilgisayarla özellikleri aynı
-Ama onda chat yapamıyorum da
-Chat zaten yasak.. yapmayın lütfen
-Peki o zaman bende microsofta bakayım
(Gözler alternatif görsün)

Monitörün üzerinde takılı duran kağıt tutacağını gören öğrenci;
-Hocam bu dikiz aynası mı????

Görevli bilgisayarında içiden @ işareti bulunan bi salyangoz resmini çizmekte ve beğenmeyip yeniden çizmekte, çizilen bu salyangozlar A4 boyutunda bir kağıt üzerinde birikmektedir. Öğrenci görevliye sorar;
-Afedersiniz bu salyanozları ne yapacaksınız?
-Akşama misafir var da, salata yapıp yiyicez
-Fransız mısınız??

Öğrenci bilgisayar kartı almak için numara soruyor;
-3 ve 4 arasında en iyisi hangisi?
-Valla 3.5 ve 3.7 en iyileri

Elektrikler kesikken öğrenci gelir;
- Aaa ne kadar boş
- Evet boş
- Çalışabilirmiyim
- Olmaz
- Niye hocam... Hemen maillerime bakıp çıkıcam
- Olmaz mümkün değil
- Ama niye hocam
- Çünkü elektrikler kesik
- Hadi yaaaa...
- Yaaaaa

- Internet var mı?
- Var.. Ne kadar lazım?

- Ben size 6 numaralı bilgisayarı vermiştim. Niye 9 numaraya oturdunuz?
- 9 a benzettim ben.

- Bana güzel bir yer verirmisiniz?
- Tabi.. Bahçede çiçekli falan bir masa ayırttım senin için. Sen git ben bilgisayarı gönderiyorum.

Bayan öğrenci bilgisayar kartını verip kimliğini almak ister. Fakat görevli yanlışlıkla başka bir bayan öğrencinin kimliğini verir. Öğrenci;
- Ama bu benim kimliğim değil ki!!
- Olsun ama bu da sana yakıştı bence
Öğrenci kimliğe şöyle bir bakar ve;
- Ama ben daha güzelim...
- Hadi yaaa???

- Hocam tuşların karışmış olma ihtimali var mı?
- Evet dibi tutmasın diye ara sıra karıştırıyorum

- İnternete erişebiliyor muyuz?
- Şuradaki merdivenden çıkıp erişebilirsin

- Ne zaman kart alabilirim?
- 3 e kadar sayıcam. 3 diyince al.

- Şuradaki kapalı bilgisayarı açabilir miyim?
- Mouse ve klavyesi yok. Kullanabilirsen açabilirsin.

- Ben klavyeyi ingilizce olarak kullanmak istiyorum ama ?, i falan çıkıyor.
- O harflere basmazsan çıkmazlar. Diğer karakterleri kullanarak ingilizce yazabilirsin.
- Hıı!!!

Bilgisayarların saatlik kartlarını almak için gelen öğrenci;
- Dağıtıyor musunuz?
- iki kadeh daha içeyim dağıtıcam

- 4 numarayı alabilir miyim?
- 5 numaraya buyrun. Biz istenilenin hep bir fazlasını veririz.

- Elektrikler mi kesik?
- Evet
- Ne zaman gelicek?
- Şimdi gitti... Biraz işi varmış hemen gelicek. Sizin isim neydi?
- Hicran..
- Hah tamam özellikle Hicran gelirse mutlaka beklesin dedi..
- İyi o zaman ben genede bir kart alayım

Bilgisayar kartı almak için sırada bekleyen öğrencileri gören başka bir öğrenci;
- Hocam bu kuyruk ne için?
- İmzalı resmimi dağıtıcam. Onun için girdiler sıraya

Saat 12.00 de öğrenci bilgisayar kartı almak için gelir;
- Bilgisayarda boş yer var mı?
- Bakayım.. Hmm.. 3 Megabyte kadar var..
- Yani saat 3 te mi geleyim?

- En erken hangisi boşalır?
- Bilgisayarların özel hayatı bizi ilgilendirmez!!

- Hocam kimliğimi alabilir miyim? 29 numaraya akademik personel amca geldi..

- Bana verebileceğiniz bilgisayar var mı?
- Yok valla.. Hiçbiri sana layık değil. Yakışmaz sana. Veremem.

Öğrenci koşarak gelir;
- Buradaki bilgisayarlar 26 dan fazla mı?
- 26 bilgisayar var.
- O zaman bana sıra gelmez ben gideyim en iyisi.

- Boş yer yok değil mi?
- Aferin artık sen olayı...
- Rezervasyon yaptıramaz mıyız?
- Akşamdan havlu bırak istersen
- Nasıl yani?

- Hocam boş yer var mı yoksa gidip birinin kucağına oturayım mı?
- Hangisini tercih edersin? Özel zevklerine karışmak istemem...
- ........
- Boş yer yok.. Kalmamış.. - O zaman ben birini gözüme kestireyim..
- Hadi bakalım rasgele

- istediğin bir bilgisayar var mı?
- şuradaki bilgisayarlar geçenlerde iyi değildi. Onlardan almayayım.
- Yaa geçenlerde öyleydi. Ama bugünlerde gayet iyiler. Havalar çok etkiliyor. Moralleri bugün çok iyi.

- şimdi sıra alabilir miyim? - Hayır saat başlarına çeyrek kala kart dağıtıyorum. Ama daha önce öğrenciler sıra oluşturuyor. Ona göre gel.
- Peki nerede durmam lazım?
- Kapının girişinden itibaren yerdeki karolardan 15 tane say onun üzerinde bekle.

- Hocam siz bilgisayardan anlıyor musunuz?
- Hayır ben aslında terziyim. Laf olsun diye burda duruyorum.

- Hocam bilgisayar tıkandı galiba.
- Pompala

- Hocam sizin burda göreviniz ne?
- Dozer operatörüyüm.

- Makina yazıcıya gönderdiğim yazının hepsinin çıkacağını nereden anlıyor?
- Transa geçip hissediyor. Makina deyip geçme çok duygusal bir alettir...

- Word de üstte çıkan rakamlar nasıl çıkıcak?
- Biz arkadaşlarla aramızda o rakamlara cetvel deriz.. Sende öyle diyebilirsin istersen...

- Boş yer var mı?
- Var.
- Kaç numara
- 100 numara boş geç istersen

- Boş yeriniz var m??
- Var... Kaç kişilik olucak?

- Hocam boş yer var mı?
- Hocam 1 tane daha var mı?
- Hiç mi yok?
- Cevaplamaya istediğim sorudan başlayabilir miyim?
- Nasıl yani?
- Daha bir soruya cevap vermeden 2 soru daha sordunuz.. Boş bilgisayar yok...
- Baştan bunu söyleseydiniz ya...
- Diğer soruları sormayıp bekleseydiniz söyleyecektim zaten...

- Sınav var... Sınavı olmayanlar lütfen çıksın arkadaşlar..
- Hocam benimde Pazartesi sınavım var çıkmasam olur mu?

- Netscape li telefon var mı?
- Hıııı???

- Hocam buradaki bilgisayarlarda yazı yazılabiliyor mu?
- Hayır biz bu makinaları dolma sarmak için kullanıyoruz.
 
Nöbetçi Amir

1989 yılında çanakkale 116.jandarma er eğitim alayında askerlik yapıyorum...henüz çömez yani üç aylık bi onbaşıyım ve çavuş olana kadar da tüfekli nöbet tutmamız gerekiyor....su deposuna 2-4 nöbetine giderken değiştirici onbaşı dediki...diğer bölüklerin değiştirici onbaşıları çömez nöbetçilerle dalga geçmek için nöbetçi amiri numarası yaparlar..uyanık ol madara olma...ben bunu kafama takarak nöbete gittim....neyse aradan biraz zaman geçti...baktım karanlıkta bir kolluklu iki silahlı üç kişi yaklaşıyor....ulan dedim tamam bunlar beni işletecekler...bozuntuya vermeden:
- kimsin??
- nöbetçi amir..
- eller yukarda yaklaş...
parola işaret verdik birbirimize...
- nöbet defterini getir oğlum dedi...
ben,ya devrem ayıp olmuyor mu nöbetçi amir numarasıyla milletle dalga geçiyorsunuz dedim....biraz sustu...sonra:
- devrem ne yapalım biraz eğleniyoruz işte..askerlik başka türlü çekilmiyor dedi...ben:
- bırak kardeşim manyak mısın nesin ya gerçekten nöbetçi amiri olsan ben de seni buradan ** etmeye kalksam askerliğim yanar..yapmayın böyle şeyler diye kızdım....neyse biraz konuştuk..bu arada ay ışığının yardımıyla kol bağını okudum....nöbetçi amir yazıyordu..tabi bende renk kalmadı...hemen esas duruşa geçtim..:
- komutanım özür dilerim ben sizi değiştirici onbaşılardan biri sandım....ne dese beğenirsiniz:
- takma kafana devrem...amir kolluğu mu yok..taktım bitane milletle dalga geçiyorum....ben hem rahatladım hem kızdım:
- ulan allahsız..ödüm koptu ne adamsın diyerek bunu omuzundan öyle bi ittimki tökezledi....ama arkasındaki iki silahlı emniyet nöbetçisi put gibi duruyor....kolluk sahibi bana yaklaştı:
- getir ulan şu defteri dedi hayvan herif....işe bak lan..adama nöbetçi amir olduğumuzu ispat edemiyoruz.....ne cins adama çattık filan...söyleniyor...ben dedim tamam iyi bi dayak yerim...mahkemeye de verirler..yandımki sorma....ama hiç öyle olmadı...allah için adam bana ne sövdü ne vurdu....nöbetine dikkat et oğlum....filan nasihat etti defteri imzaladı gitti.....sonradan öğrendim kıdemli bir yüzbaşıymış.....bu hadiseyi hatırladıkça gülerim.....
 
PEDAL

Yeni aldığım bilgisayar çalışmıyor diye Dell firmasını arayan kadın sürekli Ayak pedalına basıyorum basıyorum makineden hiç ses gelmiyor demiş.
Konuşmanın devamında ayak pedalı dediğinin fare olduğu ortaya çıkmış.
 
Ilginç Ölümler

Bir isçi 600 tonluk press makinesinin, arasindan emeklemek suretiyle geçerek, ucundaki 2450 santigratlik firinda sigarasini yakmaya çalisti. Mekani Cennet olsun...
Kurtarmaya gelen ambulans yerde yatan yaralinin suratina park etti. Yaralinin topragi bol olsun...
Berberin rahatlatma amaciyla müsterisinin boynunu aniden saga sola çevirmesi sonucunda, müsteri boyun kirilmasi ile bayag bir rahatladi.. Allah rahmet eylesin...
Kafasinda mermer kirdirmaya çalisan medyatik bir karateci travma sonucu öldü.
Midesine kaçan sinegi öldürmek amaciyla agzina sinek ilaci sikti... Allah kalanlara akil fikir versin...
Bir arabaya 11 kisi binip viyaduge uçmak süretiyle 11 kisi Allah in rahmetine kavustu...
Katda olmayan asansöre binmeye çalisan adam bosluga düstü. Basimiz sagolsun...
Balkona 50 kisi çiktilar ve sonuçta balkon çöktü. Böylece toplu ölüm gerçeklesti...
Ormanda zehirli mantarlari mangalda bir güzel közleyip afiyetle yiyen aile bir daha evine dönemedi.
Yatagindaki tahtakurusu ve bilumum hasarati öldürmek için yatagini ilaçladi ve aradan iki, üç dakika geçmeden ayni yatakta derin bir uykuya daldi. Sabahi getiremedi...
Elektrik diregine yaslanip ayakkabisina kaçan tasi çikartmak için ayagini silkeleyen adam, o sirada yoldan geçmekte olan yardimsever bir laz vatandasin elektrik çarptigini sanmasi üzerine, kafasina kürek, kalas vb sert cisimlerle vurularak vefat etti.
Adam, yolda mutlu mesut yürürken kafasina balkon düstü. Topragi bol olsun, iyi adamdi...
Adam, para çekmek amaciyla girdigi bankamatik gisesinde elektrik çarpmasi sonucu öldü..
Trafik kazasindan yarali olan adam, kurtarildi. Gayet saglikli bir sekilde olayi atlatan adam ambulansci amcanin yav sen bin hele film falan çekelim demesi üzerine hastaneye gitmeye ikna edildi. Adam yolda ambulansin kaza yapmasi sonucu öldü. (Ambulansci amca hala sag)
Adam çok sikismisti. Ihtiyacini bir yerde gidermesi gerekiyordu. Müsait bir yerde pozisyon aldi ve icraata basladi. Nereden bilebilirdi ki isedigi yerde elektirik tellerinin oldugunu...
Nüfus sayimi nedeniyle bom bos olan otoyolda bir sayim görevlisi bariyerlere çarpti ve vefat etti...
Ayni isyerinde biri gündüz bir gece vardiyasinda olmak üzere çalismakta olan baba, oguldan; biri mobylette motor ile ise gitmekte digeri ise bir baska mobilette ile eve dönmekte iken, yol üzerindeki sert bir virajda karsilastilar ve birbirlerine selam vermek isterken çarpisip beraberce Hakk in rahmetine kavustular...
Sarhos bir sekilde tem otoyolunda seyreden bir araçtaki bes kisi; radyoda çalmaya baslayan oynak bir sarki üzerine araci saga çekdiler ve tem de göbek atmaya basladilar. Sonucuna katlandilar tabii. Isin ilginç yani ise bu 5 kisiden 5 ininde ölmesi ve besine de ayri ayri araçlarin çarpmis olmasi...
Giris katin bir kat altinda olan ve Üstü ahir olarak kullanilan köy kahvesinde okey oynayanlar, üstlerine, katin çökmesi sonucu inek,öküz vb. büyükbas hayvanlarin düsmesi ile köy mezarligindaki anahtar teslim çukurlarina yerlestiler...
Eskiden anlatilan bir lunapark vakasi: Parkin 2 kafadar gece bekçisi, park kapandiktan sonra, dönen salincaklara binmeye karar vermisler. Yönetici kabinine girmisler aleti çalistirmislar. Makinenin isinmasi için 1 dakika kadar süre gerekiyor tabii. Salincaklara bir güzel kurulmuslar. 1 dakikalik süre geçmis alet çalismaya baslamis. Ama 2 kafadar seans süresini ayarlamayi unutunca, bütün gece kusarak Hakk in rahmetine kavusmuslar...
 
Luzumsuz Bilgiler


En Büyük Göz

Dev Atlantik Mürekep Baligi,gelmis geçmis canlilar arasinda en büyük göze sahiptir.Ölçülen en büyük örnek, Thimble Tickle Körfezinde yakalanan mürekkep baliginin 40cm çapindaki gözüdür.

En hizli Kara Memelesi

Çita adi verilen avci leopar,kisa mesafede(500m) ve düz yerde 96-100 km/saat hiza erisebilir.

En küçük kus

Dünyanin en küçük kusu Küba ve Pines Adasina özgü ari sinekkusudur.Erkekleri ortalama 57 mm uzunluktadir ve 1.6 gramdir.

Dünyanin En iri kusu

Devekusu dünyanin en iri kusudur.150 kiloyu geçen agirligi ,2,5m boyu ile uçamaz ama iyi bir kosucudur.Uzun ayaklari sayesinde saate 95km kosar.Adimlarinin bir uzunlugu 7,5m kadardir.Düsmanlarindan korunma yöntemi tekme darbesidir.Bir tekmesi insani öldürebilir.

Timsah ile kus yardimlasir mi?

Yagmur kusu timsahlarin agzina korkusuzca girerek et artiklarini yer.Timsahda dislerindeki et artiklarindan kurtulmus olur.
 
Türk ü Böyle Biliriz !

Mutfak Tüpünün Kaçyryp Kaçyrmady?yny Kibrit Yakyp Kontrol Eden Türk ten Ba?kasy Olabilir Mi?

Desenlerini Çok Be?enerek Aldy?y Yeni Bir Mobilyanyn Üstünü Ba?ka Bir Örtü Örterek Kullanan Ki?i Türk tür.

Geçirdi?i Bir Trafik Kazasyndan Sonra Kanlar Yçinde Çarpylmy? Arabasyna Üzülen Türk tür..

Yemekte Eti Byçakla De?il, Çatalyn Yanyyla Kesmeye Çaly?an Bir Ki?i Görürseniz Gözlerinden Öpün. O Bir Türk tür.

On Yyllyk Bir Otomobilin Koltuk Ambalaj Naylonlaryny Çykarmadan Kullanma Becerisini Ancak Türk ler Gösterebilir.

Çayy, Çay Taba?yna Döküp Yçen Bir Türk De?il Midir?

Kyrmyzy I?ykta Durdu?unuz Yçin Size Ancak Bir Türk Ba?yrabilir.

Ancak Bir Türk Kolayy Çalkalayyp Fy?kyrtarak Asitsiz Yçmeyi Akyl Edebilir.

Otoyolda Otomobilin Gaz Pedalyna Tu?la Koyup, Yorulmadan Kullanma Fikri Bir Türk ündür.

Elektronik Hesap Makinesini Yada Uzaktan Kumandasyny Naylona Saryp Üzerinede Ambalaj Lasti?i Geçiren Türk tür.
 
Minibüs Yazilari

Gözlerin var ya, benim olacaksin delikanlica
Gidisine kizlar, durusuna yollar hasta
Rampalarin ustasiyim gözlerinin hastasiyim..
Önünü görmeden sollama, eve aci haber yollama...
Sollama beni, sollarim seni! Hadi, hayirli yolculuklar abi...
Kuzu kurdun, yol Ford un... Gözerin güzel ama bakmasini bilmiyorsun
Asiksan vur saza, soförsen bas gaza!
Dünya dikenli bir hayat, sevenlerde mi kabahat?!
Çilemse çekerim, kaderimse gülerim
Alirsin Ford, olursun Lord
Istedim vermediler; sen soförsün dediler!
Rampanin atmacasi
Gas, fren, sanziman halin duman
Ask çekenin yol gidenin!
Yaklasma toz olursun, geçme pisman olursun
Uzaktan sevecegim, senin haberin olmayacak
Sollama beni, mahcup ederim seni!
Tek rakibimiz, Turk Hava Yollari
Dünya delikanli olsaydi yuvarlak olmazdi.
Bir sabah uykusuna doyamadim bir de sana
Bana öyle melun melun bakma güselim biliyorum birasdan sen de ineceksin!...
 
Gicik Sözler

Üzümü ye, çekirdegini de ye,sahibi gelince onu da yersin.

Minimini bir kus kondu pencereye,attim tavaya çok güzeldi

Sakla samani, simdi inekler gelir

Hayat, beynimizdeki bulmacayi doldurma çabasidir.

Geçenlerde bir taksi çevirdim, hala dönüyor.

Sekiz dil bilen adami öldürdü, toplu katliam suçundan yargilandi.

Zengin insan gelecegi, fakir insan ise bugünü düsünür.

Kedi kullanamadigi programa, viruslu der. Delinin biri Network u bozmus, 40 supervisor duzeltememis.

Damlaya damlaya kota dolar.

Acele programa bug karisir.

Dogru program debug istemez.

Sifreni soyleme dostuna, o da soyler dostuna.

Cracker in hakkindan hacker gelir.

Hack e giden hacklenir

Vakitsiz kilitlenen bilgisayar resetlenir

Ayni memory adresinde iki degisken otmez

Baskin basanin, memory allacote edenindir

Bir PC nin nesi, iki PC nin network u var.

Tusa basmakla klavye eskimez

Ummadigin program, makineyi kilitler

Fazla utility, goz cikarmaz.

Virus istedi 1 EXE, Allah verdi 2 EXE.

PC in var mi derdin var.

Virusu an, antivirusunu hazirla

Yigidin mali ANONYMOUS FTP dedir.

Yol sormakla, keyword aramakla bulunur.

Virus, ferman dinlemez.

yüz defa söyleme, bir defa örnek ol

O kadar sanssizdi ki sirtüstü düsünce bile burnunu kirardi.

Bir çocuk bes yasindayken söyle düsünürmüs:Babam herseyi biliyor. 10 yasindayken:Babam çok sey biliyor. 15 yasindayken:Ben de babam kadar biliyorum. 20 yasindayken:Babam hiçbirsey bilmiyor. 30 yasindayken:Bir de babama sorayim. 40 yasindayken:Babam ne çok sey biliyor. 60 yasindayken:Babam hayatta olsaydi da sorsaydim.

Ne Ka ekmek O ka köfte.

peynir sade bana müsade.

Beni bir sen anladin , sen de yanlis anladin.

Sana 5000 kere soyledim abartmayi birak diye.

Son gülen , espriyi en son anlayandir. .

Acinin gamzesi yoktur.

Herkes kahve içince uyuyamaz. Bense uyudugum zaman kahve içemiyorum!!!

Acele ise, benim de var.

Ask bir caciktir içine hiyarlar duser. Ama beni ittiler!

Ayakkabim yoktu diye agliyordum, ta ki ayaklari olmayan bir çocuk görene dek..

Adamin biri altinci kattin atlamaya bayilirmis, atlamis ölmüs.

Ne düsünüyorsun? Sana söyliyecek olsaydim konusurdum.düsünmezdim

Istedim. Vermedi. Soförsün dedi.

Arkanizdan konusmak gibi olmasin ama çekilin de geçelim..

Erken kalkan ku$ yem bulur erken kalkan solucan yem olur.

Lambadan cin çikmis: Benden ne istersen komsuna da iki katini verecegim demis. Adam: Bir gözümü oy diye karsilik vermis.

Ayakkabin vuruyorsa sende ona vur...

Yes abicim Türkçe egitime benden de okey!!!

Ask elma sekerine benzer, yedikçe kazigi çikar!

Bu ask böyle çekilmiyor.Biz en iyisi itelim..

Karnedeki her kirigin bir hikayesi vardir.

Kizini dövmeyen erken dede olur.

Horozu çok olan yerde nüfus planlamasi olmaz!

Paranin ne önemi var.Mühim olan Hisse Senedi.

Erkeker belediye otobüsüne benzer birini kaçirirsan bes dakika sonra digeri gelir

Dünya delikanli olsaydi yuvarlak olmazdi...

Adamin biri kizmis hemen istemeye gitmisler

Oglumun adini mafya koydum, artik bi mafya babasiyim!

Yazilidan sifir aldim ama onemli olan katilmakti.

Bilmemek ayip degil, Yeter ki caktirma...

Sizde bit sampuani var mi? Kirlendi hayvanciklar.

Adamin biri gülmüs,karisida lale.

Son gulen sen olacaksin, cunku gec anliyorsun

Bu tup bebek hatali; Hep gaz kaciriyor...
 
Ayi Esprileri

Kusura bakma birader, seni birine benzettim.
-Olabilir, babam çok gezermis...
--------------------------------------------------------------------------------
Bir kazan varmis. Bu kazan çok iyi dans ediyormus. Acaip oryantal yapiyormus. Muhtesem kiviriyormus. Bu kazana ne denir?
- Iyi oynayan kazansin...
--------------------------------------------------------------------------------
Adim Thomas, bana komaz...
--------------------------------------------------------------------------------
Mikim kadar boyu var, türlü türlü huyu var.
--------------------------------------------------------------------------------
Em tv em de radyo dinliyoz be...
--------------------------------------------------------------------------------
Bu sokagin eski adini biliyor musun?
-Hayir...
-Sana Yagli Sokak...

--------------------------------------------------------------------------------
Kebapçida sen istemedigin halde aci koymuslar. Ehehe... Kiyici
--------------------------------------------------------------------------------
Ey ruh, geldiysen 3 kere vur.
-Dit dit diiit...
- Aradiginiz ruh yanlistir, lütfen fincani kapatip tekrar arayiniz.
--------------------------------------------------------------------------------
Türksat uydusu yörüngeden çikmis, sana girmis! Uhehuhe!...
--------------------------------------------------------------------------------
Asli yi sevdi Kerem
Daglari deldi Kerem
Asli vermedi ki bi kerem
Ben böyle aski sitedem...
--------------------------------------------------------------------------------
Ne bakiyon lan! Tren karsi tarafta!...

Please no fuck no fuck!!!
- Eee, naapalim ufak mufak idare ediceeen...
--------------------------------------------------------------------------------
-...Ondan sonra...
-Ondan sonra onbir oolum...
--------------------------------------------------------------------------------
Yok devenin bale papucu! Ehuhehuhehu...
--------------------------------------------------------------------------------
Çok üsüdüm...
-O zaman arkana kalin biseyler al! Muhahhahaaaa!!!
--------------------------------------------------------------------------------
Çok zayifsin, iç organlarin mi eksik! Muhahaho!
--------------------------------------------------------------------------------
Gilette Sensor, ben söyliyim...
--------------------------------------------------------------------------------
Beni kimseyle karistirma, sek iç! Mahimahihohho!
--------------------------------------------------------------------------------
Oglum sen bi alemsin! Hayvanlar alemi!!! Böööaaaarrrggg!!!
--------------------------------------------------------------------------------
Azina siçarim haaa!!!
- Tuvalete siç da dötün medeniyet görsün... Muhahaha...
--------------------------------------------------------------------------------
Saat kaç?
- Eti kemik geçiyo...

Yaaaaa!
-Yag bakkalda, un çuvalda, sevgilin son durakta!
--------------------------------------------------------------------------------
Akilli ol, B killi olma! Eeeeeee, igreeenç...
--------------------------------------------------------------------------------
Küllükteki küller, miksin seni bülbüller...
--------------------------------------------------------------------------------
Bahçedeki yesilimsi otlar, girsin sana ayagimdaki botlar.
--------------------------------------------------------------------------------
Maksat nedir?
-Hiiiç, maksat trafigi aksat...
--------------------------------------------------------------------------------
Adaya gidelim mi?
- Hangi adaa?
-Lambada! Nohoho!
--------------------------------------------------------------------------------
Ne varsa Almadovar...
--------------------------------------------------------------------------------
Karin olmak istiyorum karin, ey benim kardan adamim...
--------------------------------------------------------------------------------
Vur ona! Bu nedir?- Eski bir Hit-it yazisi...
--------------------------------------------------------------------------------
Doktorum sigaradan uzak durmami söyledi, ben de bir metrelik bi agizlik yaptirdim. Muhaho!

Yalan söyleyen bir arkadasiniza:
Yalan dötüne karargah kurmus, tümen tümen girip çikiyo.
--------------------------------------------------------------------------------
Yedi kere sekiz elli alti, hani bizim penalti?
--------------------------------------------------------------------------------
Çok severim yumurtali sucugu, ses etme uyandirican çocugu...
--------------------------------------------------------------------------------
Su Pilotlar da havadan para kazaniyo, hehihehü...
--------------------------------------------------------------------------------
Yes anam yes, Arjantin den Kempes...
--------------------------------------------------------------------------------
Iyilik ettim essege, alnima degdi dassagi...
--------------------------------------------------------------------------------
Amerikalilar Vazelin, Afrikalilar Arko, Araplar da Viks kullanirlar sevisirken. (Cigerleri serinlesin diye...)
--------------------------------------------------------------------------------
Keller her dötü eller...
--------------------------------------------------------------------------------
Ben diyom Antartika sen anliyon dötüme mantar tika...
--------------------------------------------------------------------------------
Oluuum, manav Ali ananas aldirmis... Muhohiho!

Dal tarrak!
-Ulan dalla yetinmiyon mu da tarrak istiyon!
--------------------------------------------------------------------------------
Çik kalbimden, Almanya dan sevgilim geliyor. Hönk!
--------------------------------------------------------------------------------
1. Geçme Namik Kemal Köprüsünden, ürkütürsün vakvaklari, ebenin .mina çam diktim, git topla kozalaklari...
2. Geçtim Namik Kemal Köprüsünden ürkütmeden vakvaklari, diktigin çam bitmedi, astik biz bu salakliklari...
3. Namik Kemal Köprüsü nerede bilen varsa söylesin, vakvaklarin sahibi benim, hepsini kaybettim...
--------------------------------------------------------------------------------
Oglum sana is buldum, büfede yedigün vereceksin. Ehehehehe...
--------------------------------------------------------------------------------
Oglum bakma bana öyle, bir an kendimi tren gibi hissettim. Nihahahah!
--------------------------------------------------------------------------------
Dün hiç tanimadigim bir öküze, sirf sana benziyo diye möööö! dedim. Muhhahaha...
--------------------------------------------------------------------------------
Motorola, motorolmaya...
--------------------------------------------------------------------------------
Abi dün bir kizi kafede kesmistim, kan kaybindan ölmüs...
--------------------------------------------------------------------------------
Ööööeeegggk! Igrenç bi espiriydi. Kus da ekmek banalim... Ehuehuehue...
--------------------------------------------------------------------------------
Adamin tekine geçen gün bi kafa attim, bana Amerika dan posta yolladi.

Kes sesini beee! -Makas ver keseyim. Ehuehuehue...
--------------------------------------------------------------------------------
Meraba, nasil gidiyo araba, neden vurdun saraba, kapali mi daraba?
--------------------------------------------------------------------------------
Biber mi sivri hiyar mi? Hayir domates daha yuvarlaktir.Hehuhehu...
--------------------------------------------------------------------------------
Taklitlerimizden sakininiz, çok kötü taklit yapariz...
--------------------------------------------------------------------------------
Ben diyorum minare yikildi, sen diyorsun dötüme dikildi...
--------------------------------------------------------------------------------
Abi telefonu Trabzondan mi aldin, üzerinde TrabzonCell (TRCELL) yaziyo, Muuuuahahahahahahahah!
--------------------------------------------------------------------------------
Ben seni si... Keriiiim! Ordan bir çay getir!
--------------------------------------------------------------------------------
Hoca seni Meclis te görmüsler, Ben böyle düzen görmedim! diye bagirirken... Muhahaha...
--------------------------------------------------------------------------------
Ahmetcan, kalemin var mi?
-Var ama evde... Nasil ama ehehehe... Mozart oldun hehehehe...
--------------------------------------------------------------------------------
Tencere yuvarlanmis, seninki benden kara...

Gözün aydin, kulaklarin Manisa! Ahi ahi ahi...
--------------------------------------------------------------------------------
Dört diyon, dokuz diyon, sekizi arada yiyon birader.
-Hi?
-Hi ya! Hohoho!
--------------------------------------------------------------------------------
(Arkadasinizi yüksek bir yerden itersiniz, ama tutarsiniz. Özellikle de uçurum veya deniz kenarindakilere yapilir))
-Tuuut.... Ma-saydim gidiyodun! Ehevehevev...
--------------------------------------------------------------------------------
Ona öyle demezler, peynir ekmek yemezler... Reçel yerler...Hebelehebele.
--------------------------------------------------------------------------------
Yavrum hepsi senin mi, yarisini komsudan mi aldin? Ahahaha... Ne gomigim yaaa...
--------------------------------------------------------------------------------
Adam adam olmali, portakal degil. Portakali soyup yersin, adami degil...
--------------------------------------------------------------------------------
Döt dedigin ötmeli. Ötmeyen dötü ..... .
--------------------------------------------------------------------------------
Abi sen tüp bebek misin? Gaz kaçiriyosun da... Ehehehe...
--------------------------------------------------------------------------------
Teksas ta ne yoktur? -Çiftsas. Ekikiki... A
--------------------------------------------------------------------------------
Yazik oldu ispanaga, yogurtsuz gitti Konak a... (Izmir dolayina özel)
--------------------------------------------------------------------------------
Annem sevmis babami almis, ben sevdim babayi aldim...

Dam üstünde saksagan, gel bize bazi bazi...
--------------------------------------------------------------------------------
Istanbul dan kalkti tren, Izmir de yapti fren. Benimle laf yarisina giren ya **dir, ya dötveren!.
--------------------------------------------------------------------------------
Kim demis, Kim Bassinger! Niiihohahaaaaa!
--------------------------------------------------------------------------------
Mustafa Mistik arabaya kistik, 10 para verdik, ayip bisey ettik.
--------------------------------------------------------------------------------
Benetton sen eyleme...
--------------------------------------------------------------------------------
Sabreden dervis, muradina eremeden gebermis.
--------------------------------------------------------------------------------
Temelli mi gidiyorsun?
- Hayir kaba insaat.
--------------------------------------------------------------------------------
Espiri, yok yok, esme piri...
--------------------------------------------------------------------------------
Geçen sucuda seni görmüsler, bidon indirip, bidon kaldiriyormussun...
--------------------------------------------------------------------------------
Sen terlemissindir, sana terlik getiriyim.

One, two, three,four, five, six, seven, eight, nine, ten. Dötü boklu Ayten.
--------------------------------------------------------------------------------
Ehehehe... Ahmetcan yine lafa lapin gibi atladi. Ehehe... Ahmetcan bi kuyruk salla. Ehehehe...
--------------------------------------------------------------------------------
Oglum bana yamuk yapma, hele kare ve çember hiç yapma!
--------------------------------------------------------------------------------
Geçen gün seni kosarken görmüsler.
-Nerde?
-Hipodromda! Ekikiki...
--------------------------------------------------------------------------------
Oglum insaat çok yavas. 3 ayda temel atildi. Daha Dursun u var. Heh heh heh.
 
Adamin Biri

Adamin biri ata binmeye bayilirmis, binince de bayilmis.

Adamin biri isi basindan atmis, ayagina düsmüs.

Adamin biri kazik yemis ama tadini begenmemis.

Adamin biri kazik yemis ama doymamis.

Adamin biri mahkemeye düsmüs, ayagi kirilmis.

Adamin biri köpürmüs, karisi da çamasir yikamis.

Adamin birinin tabagindaki yemek bitmis, tenceredeki pire.

Adamin biri çene çalmis, karakola **ürmüsler.

Adamin birini karakola g.türmüsler, karaCOLA nin tadini begenmemis.

Adamin biri kizmis ama ispat edememis.

Adamin birinin gözleri dolarmis, kulaklari mark.

Adamin ayaklari kokmus, elleri linyit.

Adamin gözü dalmis, burnu yaprak.

Adamin inadi tutmus, bir türlü birakmamis.

Adamin evi yanmis, odalari düz.

Adamin cani çikmis, bi daha yerine takamamislar.

Adamin cani sikilmis, gevsetememisler.

Adamin o lafa karni tokmus, gözü aç.

Adamin saçi kirmis, sakali çayir.

Adam düsmüs, karisi gerçek.

Adam gülmüs, karisi lale.

Adam yatmis, karisi tekne.

Adam sinirliymis, karisi kemikli.

Adam karisina inek demis, birlikte asagi inmisler.

Adam karisinin yüzüne bakmamis, doksan dokuzuna bakmis.

Adam saat kaç demis, saat de kaçmis.

Adam kafasini toplamis, burnunu bölmüs.

Adam bol keseden atmis, dar keseden essek.

Adam yazmis, karisi kis.

Adam donmus, karisi fanila.

Adam sismis, karisi tig.

Adam almis, karisi mor.

Adam yaymis, karisi halter.

Adam basmis, karisi soprano.

Adam kazmis, karisi ördek.

Adam kurmus, karisi döviz.

Adam bezmis, karisi kumas.

Adam çekmis, karisi senet.

Adamin kahvesi tasmis, çayi kaya.

Adam kartmis, karisi mektup.

Adam satmis, karisi RTL.

Adamin birinin gözleri yasliymis , kulaklari genç.

Adamin biri güneste yandi , ayda düz.

Adamin biri yolda elli lira bulmus ama ayakli lira bulamamis.

Adamin birinin uykusu gelmis içeri almamis.

Adamin birinin beli tutulmus eli kaçmis.

Adamin birinin gözü sisti, burnu tig.

Adamin biri televizyona çikmis birdaha indirememisler.

Adamin biri tuvalete yapmis karisida baloya gidememis.

Adamin biri hakkini aramis meskul çikmis.

Adamin birinin kafasi kizmis vücudu erkek.

Adamin birini bi gün salivermisler; pazartesi almislar!!

Adam karisina inek demis, birlikte asagi inmisler!!
 
çizgi film yasaları

yasa 1

Havada askýda kalan bir kimse bu durumun farkýna varýncaya kadar asýlý kalmaya devam eder.
Daffy Duck ilerdeki çayýra koþarken uçurumun kenarýndan geçerek boþluða gelir. Bir süre havada kalýr, bu arada kendi kendine de konuþmaktadýr. Derken ansýzýn aþaðýya bakýverir. Ýþte o an olanlar olur ve bildiðimiz ½ gt2 prensibi iþe karýþýr.

yasa 2

Hareket halindeki bir kimse yoluna birdenbire katý bir madde çýkýncaya kadar hareketine devam eder.
Ýster bir toptan atýlsýnlar ister koþarak sýcak takipte olsunlar, çizgi film karakterlerinin momentumlarý o kadar mutlaktýr ki onlarý ancak yollarýna çýkan bir telefon direði ya da iri bir kaya yavaþlatabilir. Sir Isaac Newton hareketin bu ani sona ermesini komedyen yardýmcýsýnýn durmasý olarak adlandýrmýþtý.

yasa 3

Katý bir maddenin içinden geçen bir kimse arkasýnda vücudunun kesit ölçülerine uygun bir gedik býrakýr.
Geçiþ silueti de denen bu olgu yönlendirilmiþ basýnç patlamalarýna kurban gidenlerin ve doðruca evin duvarýndan çýkacak kadar kaçmaya çok hevesli korkudan ödü patlamýþ dikkatsizlerin özelliðidir. Arkalarýnda pastadan kesilip alýnmýþ gibi mükemmel bir delik býrakýrlar. Kokarca veya evlenme tehdidi bu reaksiyonu hýzlandýrýr.

yasa 4

Bir cismin 20. kattan düþmesi için gereken zaman, onu iten veya düþüren kimsenin onu kýrýlmadan yakalamak için 20 katý koþarak inmesi için geçen zamandan büyük ya da ona eþittir. Tabii ki böyle bir cisim hem deðersiz hem de onu yakalama giriþimi baþarýsýzdýr.

yasa 5

Korku anýnda bütün çekim kanunlarý etkisiz hale gelir.
Bir çok kimsenin bulunduðu yerden doðruca yeryüzünden yukarý doðru fýrlamasý için ruhsal kuvvetlerin verdiði þok yeterlidir. Bir hayaletin veya düþmanýn karakteristik sesi dimdik havaya sýçrama hareketini baþlatýr ve bu hareket genellikle bir avizenin kordonunda, bir aðacýn tepesinde ya da bayrak direðinin ucunda son bulur. Koþmakta olan bir karakterin ayaklarý veya hýzla giden bir aracýn tekerlekleri, özellikle de uçarken, yere asla deðmez.

yasa 6

Hýz arttýkça nesneler ayný anda birden fazla yerde bulunabilir.
Bu, bir karakterin baþýnýn, özellikle yumruk yumruða dövüþme sýrasýndaki kavga bulutunun çeþitli yerlerinden ayný anda görünmesidir. Bu etki dönmekte veya fýrlatýlmýþ olan cisimler arasýnda da yaygýndýr. Eksantrik karakterlerin sadece manyakça yüksek hýzlarda birden fazla kopyaya sahip olma haklarý vardýr ve bunlar gerekli hýza ulaþabilmek için duvarlardan sýçrayabilirler.

yasa 7

Tünel giriþine benzeyecek þekilde boyanmýþ katý duvarlardan bazý kahramanlar geçebilirken diðerleri geçemez.
Bu göz yanýlgýsý çeliþkisi kuþaklarýn kafasýný karýþtýra geldi, ancak en azýndan bir duvar yüzeyinde düþmanýný aldatmak için giriþ resmi çizen karakterin düþmanýný o teorik uzayda izleyemeyeceðini biliyoruz. Resmi çizen, düþmanýný resmin içinde izlemek istediðinde duvara dümdüz yapýþýp kalýr. Neticede bu bir sanat sorunudur, bilim sorunu deðil.

yasa 8

Kedisel maddenin hiç bir þiddetli biçim deðiþikliði sürekli deðildir.
Çizgi kedilerin baþýna, geleneksel 9 canlý kedilerin dayanabileceðinden çok daha fazla sayýda ölüm çeþidi gelebilir. Bir çizgi kedinin baþý kesilebilir, o dilim dilim doðranabilir, oklavadan geçirilmiþ gibi yayýlabilir, akordeon þekli alabilir, örgü gibi örülebilir, donmuþ haldeyken yere düþerek tuz-buz olabilir, demonte olabilir, ama asla yok edilemez. Gözlerini kýrpýp kendisine acýyarak geçirdiði bir kaç saniyeden sonra yeniden balon gibi þiþer, uzar, silkinir ve eski biçimini alýr.

Mantýksal sonuç: Bir kedi içinde bulunduðu kabýn þeklini alýr.

yasa 9

Her þey bir örsten daha hýzlý düþer.

yasa 10

Ispanak sadece bedensel kuvveti deðil, zekayý da artýrýr. Ayrýca etkisini göstermek için hazmedilmesi gerekmez, derhal gösterir.
 
internet delisi

1. Modeminizi kapattiginizda icinizde bir burukluk hissediyorsaniz;
2. Defterinizdeki tüm adreslerde @ varsa;
3. internet erisimi olmadigi icin annenizle haberlesemiyorsaniz;
4. Telefon faturaniz 2 sayfadan fazlaysa;
5. Esiniz resti cekip Hayir, bilgisayar yataga giremez! dediyse;
6. Bilgisayar masanizin sandalyesini bir klozetle degistirmeyi düsündüyseniz;
7. Gülümsediginizde basinizi yan ceviriyorsaniz; :-)
8. Esiniz devamli olarak evlilikte iletisimin önemini vurguluyorsa ve siz de bunun üzerine kendisine yeni bir telefon hatti ve modem aldiysaniz;
9. Kelime islemcinizle birseyler yazarken her noktadan sonra com yaziyorsaniz.com
10. 0,1,2,3,4,5,6,7,8,9,A,B,C,D,... diye sayiyorsaniz;
11. Rüyalariniz 256 renkse;
12. Uyumaya calisirken sleep(8*3600) diye düsünüyorsaniz;
13. Asansore bindiginizde gitmek istediginiz kata ait dügmeyi cift tikliyorsaniz. Bu internet isini biraz fazla abartmissiniz demektir.
 
Geri
Üst