Ev İçin Püf Noktaları

20
EXE RANK

`korkunc` `FENA`

Fexe Kullanıcısı
Puanları 0
Çözümler 0
Katılım
6 Kas 2010
Mesajlar
28,252
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
`korkunc` `FENA`
Komik değil ama olsun heç değilse işimize yarar

1) Gözlüğünüzün vidası çok çabuk çıkıyorsa vidayı takmadan önce,vidanın gireceği deliğe renksiz oje damlatın.Vidayı öyle takın.
2) Satın aldığınız ayakkabılar ayağınızı sıkıyor ise onları bir kaç dakika buhara tutun.
3) Makasınızı bilemek istiyorsanız,zımpara kağıdı kesin.
4) Halıdaki sigara yanıklarından,*yanık* y*er*ler üzerinde zımpara kağıdı ile dairesel hareketler yaparak kurtulabilirsiniz.
5) Mobilyaların yerlerini değiştirdiğinizde halıların üzerinde iz bırakır.Bu izleri yok etmek için izlerin üzerine bir parça buz koyun ve erimesini bekleyin.Daha sonra üzerinde elektrik süpürgesini gezdirin.İzden eser kalmadığını göreceksiniz.
6) Fermuarlı giyeceklerinizi çamaşır makinesine koymadan önce kapalı olup olmadığını kontrol edin.Açıksa zedelenebilirler.
7) Üst üste koyduğunuz bardaklar yapışıp çıkmıyorsa bir leğenin içerisine koyun.Üstteki bardağın içerisine buz koyup leğenin içerisine yavaş yavaş sıcak su koyun.Bardakların kolayca çıktığını göreceksiniz.
8) Satın aldığınız plastik ve cam eşyalarin üzerine yapıştırılan etiketlerden kurtulmak için etiketin üzerine yemeklik margarin sürün ve 15 dakika bekletin.Bir bez ile ovalayıp yıkayın.Üzerinde hiç bir leke ve çizilme oluşmayacaktır.
9) Ütü yapmayı kolaylaştırmak ve süreyi azaltmak için ütü masasının kılıfının altına alüminyum folyo koyun.Sıcağı geri yansıtacağından ütü yapmak daha kolay olacaktır.
10) Bez pabuçların temizlenmesi sorun oluyor ise pabuçları bir yastık kılıfının içerisine koyun.Kılıfın ağzını kapayın ve çamaşır makinasında yıkayın.Yeni gibi olacaklardır.
11) Buz kalıplarınızı su ile doldurmadan önce bölmelere portakal,limon ve dilediğiniz meyve parçacıkları yerleştirirseniz dekoratif buzlar elde etmiş olursunuz.
12) Eğer ayaklarınız çok ısınıp şişiyorsa onları saatlerce sıcak suda bekletmeyin,aksine kolonya ile ovalayın.Bilekleriniz ve ayaklarınız şişmeyecektir.
13) Eğer ayaklarınız çok hassas ise,sıcak havalarda şikayetleriniz artıyorsa,her sabah bir kaç damla zeytinyağı ile ovalayın.
14) Pamuklu giysilerinizin çekmemesi için ilk yıkamada bir gece soğuk suyun içerisinde bekletin,sonra yıkayın,çekmeyeceklerdir.
15) Dirsek ve topuklarınızın sertleşmesini istemiyorsanız,bir dilim limon ile ovun.Böylece yumuşacık olacaklardır.
16) Yeni bir tava satın aldığınızda ilk önce içinde bir miktar sirke kaynatın.Bu işlem ilerde kızartmalarınızın tavaya yapışmasını önleyecektir.
17) Cevizle dost olun.İçindeki yağ beyin hücreleri için çok yararlıdır.Kan şekerini düşürdüğü için şeker hastalarına da uzmanlar tarafından tavsiye edilir.
18) Duvarınıza çivi çakacağınız zaman işaretlediğiniz yerin üzerine çapraz bant yapıştırın.Çiviyi öyle çakın. Böylece duvarın alçısını çatlatmamış olacaksınız.
19) Kızartma yağını bir kaç kez kullanabilirsiniz.Kullanılır durumda olup olmadığını anlamak için kızgın yağın içerisine bir dilim ekmek atın.Ekmekte kara lekeler oluşmuyorsa kullanabilirsiniz.
20) Cevizlerin kabuklarını kolayca açabilmek için onları bir gece tuzlu suyun içerisinde bekletin.Böylece içleri de dağılmayacaktır.
21) Unlarınızın böceklenmemesi için,un kavanozunun içerisine bir adet defne yaprağı koyun.
22) Fırında patates yapmadan önce,10-15 dakika haşlayın ve çatal ile delin.Daha kolay pişecektir.
23) Büyük miktarda patatesiniz var ise torbanın içerisine bir adet elma koyun.8 hafta boyunca filizlenmesini ve büzüşmesini önler.
24) Kullanılmış limon kabuklarını rendeleyip şeker ile karıştırın.Kavanozun içerisinde buzdolabında uzun bir süre saklayabilirsiniz.Böylece pasta yaparken elinizin altında hazır bulunur.
25) Kabarık bir omlet yapmak istiyorsanız,bir çorba kaşığı suyun içerisine bir çay kaşığı mısır unu karıştırın. Hazırladığınız karışımı yumurtaya ilave edin.Böylece kabarık bir omlet yapmış olacaksınız.
26) Sarımsaklarınızı her zaman elinizin altında hazır bulundurmak istiyorsaniz kabuklarını soyduktan sonra bir kavanoza doldurup üzerine zeytinyağı koyarak muhafaza edebilirsiniz.Ayrıca bu yağ yemeklerinize, salatalarınıza ayrı bir lezzet katacaktır.
27) Peyniri kolay rendelemek için,15 dakika buzlukta bekletin.
28) Bisküvileriniz yumuşamışsa onları birkaç dakika fırınlayın.
29) Çekmeceleri içini boşaltmadan temizlemek istiyorsanız,elektrik süpürgesinin ucuna ince bir çorap geçirin.
30) Fırında tavuk kızartacağınız zaman üzerine koyduğunuz baharatlardan içine de koyun.Böylece daha lezzetli olur.
31) Domates salçanız çok ekşi ise içerisine bir havuç rendeleyin.Havuç,salçanızı tatlandıracaktır.
32) Mantarların daha lezzetli olması için pişirmeden önce üzerlerine biraz tuz ve limon suyu koyun,5 dakika bekletin.Daha sonra pişirin.
33) Fırında tavuk kızartacağınız zaman bir limonu ikiye bölün,yarısını tavuğun üzerine bastırarak iyice sürün.Diğer yarısını ise tavuğun içerisine yerleştirin.Tavuğunuz nar gibi kızaracaktır.
34) 2 Çorba kaşığı yoğurdu,sulandırılmış 1 çorba kaşığı salçayı ve birazda zeytinyağını derin bir kabın içerisinde karıştırın.Fırına koymadan önce tavuğun her tarafına sürün.Çok daha lezzetli olacaktır.
35) Hazırladığınız kekin ortasına malzeme koyacağınız zaman bıçak ile kesmenize gerek yok.Dikiş ipliğini kekin etrafına gerip dikkatlice çektiğiniz zaman düzgün bir şekilde kesildiğini göreceksiniz.
36) Hazirladığınız kekin,fırında pişirirken çökmemesi için hamuru kalıbı ile birlikte fırına koymadan önce 20 dakika kadar dinlendirin.
37) Pişirdiğiniz sebzelerin renklerini kaybetmemesi için bir kesme şeker yada limon suyu koyun.
38) Hazırladığınız omletin tavaya yapışmaması için,önce tavayı ocağa koyup iyice ısıtın sonra yağı döküp kızdırın.Daha sonra karışımı tavaya alın ve ocağın altını kısın.
39) Kesilmiş ve açık havada kalmış soğan zararlıdır.Kullanmadığınız soğan parçalarını saklamayın.
40) Çok miktarda alkollü ve alkolsüz kokteyller hazırladığınızda onlardan bir miktarını buz kaplarına yerleştirin.Kokteyllerin içerisine bunları kullanın.Böylece sulanıp tatlarını kaybetmeyeceklerdir.
41) Kuru soğanları kese kağıdına sardıktan sonra buzdolabının sebze bölümünde muhafaza ederseniz çürüyüp bozulmasını önlemiş olursunuz.
42) Kızarttığınız tavuğun tekrar ısıttığınızda lezzetini kaybetmesini istemiyorsanız tavuk parçalarını bir süzgece koyun.Tencerenin içerisinde su kaynatın ve süzgeci üzerine oturtun.Buharda ısıtılan tavuk lezzetinden hiçbir şey kaybetmeyecektir.
43) Satın aldığınız kiviler çok sert ve ham ise bir gece boyunca plastik bir torba içerisinde elma ve armut ile saklayın.
44) Evde pasta yaparken kullandığınız meyve şekerlemelerinin dibe çökmesini istemiyorsanız hazırladığınız hamura bir miktar mısır unu ilave edin.Meyveler pişerken suları yoğunlaşır ve dibe çökmezler.
45) Kek kalıbınızın içine hamurunuzu dökmeden önce ortasına bir şerit alüminyum folyo koyun.Böylece kekinizi pişirdikten sonra kolayca çıkartabilirsiniz.
46) Soğan,sarımsak kesmeden önce parmaklarınıza limon suyu sürerseniz,istemediğiniz kokulardan kurtulmuş olursunuz.
47) Kızartma kokularının bütün eve yayılmaması için yağın içerisine 1-2 dal maydanoz atın.
48) Lambalarınızın üzerine kullanmadığınız kokularınızdan veya biraz vanilya sürerseniz,lambalarınızı yaktığınızda mis gibi koku yayılacaktır.(Fazla sürmeyin.)
49)Parfümü bitmiş küçük parfüm şişelerini atmaya kıyamıyorsanız onları çamaşır dolabınıza koyun.Böylece çamaşırlarınızın hoş kokmasını sağlarsınız.
 
bilgisayar nasıl bozulur?

Bilgisayarınızı, direkt güneş ışığı alabilecek bir yerde kullanın. Yakınlarda kalorifer veya benzeri bir ısıtma cihazı da bulunursa iyi olur. Ortamın nemli olması, olaya ayrı bir anlam katacaktır. :))

Bilgisayarınız kilitlendiği zaman, reset tuşuyla filan uğraşmayın. Power tuşuyla kapatın ve birkaç saniye bile geçmeden hemen açın. :)

Elektrikler kesildiğinde, bilgisayarınızı kapatmayın. Elektrik geldiğinde yaşanacak ani voltaj değişiminin, monitörünüzde oluşturacağı görüntü ile sabit diskinizden gelecek garip seslerin senfonik uyumu size ilginç bile gelebilir. :))

Bilgisayar masanızı sabitlemeyin. Böylece her tuşa bastığınızda sallanan bilgisayar, size interaktif bir his verecektir. :)))

Bilgisayarınızın kasasını, havalandırma delikleri kapanacak şekilde bir duvara yaslayın. Böylece işlemcinizin soğuması için gereken hava dolaşımını ve ısı kaybını önleyebilir, bilgisayarınızla sıcak ilişkiler kurabilirsiniz. :))))))

Bilgisayar monitörünüzde sabit bir görüntüyü saatlerce tutun. Böylece, monitörünüzün fosfor tabakasında oluşacak zedelenme sonucu, monitorünüz kapalı iken bile o görüntünün siluetini görebilirsiniz. :)))

Bilgisayarınızın fişini topraksız bir prize takın. Aynı prizden diğer elektronik cihazların da güç sağlaması, bilgisayarınıza giden akımda hoş değişiklikler yapacaktır. :))

Küçük kardesinizin veya çocuğunuzun bilgisayarınızın disket sürücüsüne bozuk para ve benzeri şeyleri sokmasına aldırmayın. Bilgisayarınızın içinde birikecek bozuk paralar, ona tasarruf alışkanlığı, bilgisayar tamircinize de para kazandıracaktır. :)))

Eğer modem kartı, ses kartı ve benzeri kartları çok sık takip çıkartıyorsanız, her seferinde bilgisayarınızın kasasındaki o vidaları açmak büyük dert haline gelebilir. :)) Hele bir de yildiz tornavidaniz yoksa, bu iş bir eziyet halini alabilir. Bu kadar uğrasacağınıza, birakın bilgisayarınızın kasası sürekli açık kalsın. Annenize de söyleyin, sehpanın tozunu alırken bilgisayarınızın devrelerine de bir el atsın. :))))))

Tüm bunlari yaptığınız halde, bilgisayarınız hala çalışmakta ısrar ediyorsa, en etkili ve son çare olarak kaldiırıp pencereden atabilirsiniz. :))))
 
BİKİNİ HAKKINDA GÖRÜŞLER...

İstatikçi diyor ki:
- bikini, istatik gibidir, her şeyi ortaya koyuyor gibi görünür; gerekeni gizler.

Bağnaz diyor ki:
- bikini, namus fukaralarının önlerine yaydıkları bir bez parçasıdır.

Yobaz:
-bikini giymek günahı kebairdendir; kadının göbeği yalnız okuyup üflemek için açılır.

Nekes:
-bikini kadını en ucuza soyan giysidir.

Ukala:
-cömert erkeğin cüzdanı büyük, cömert kadının mayosu küçük olur.

Çıplaklar Derneği Başkanı:
-bikini ahlaksızlıktır; çıplak denize girmek varken kimi yerlerini örterek erkeği tahrik etmeye çabalamaktır.

Çapkın:
-bikini istekli kadının bedenine yapıştırdığı dilekçe puludur.

Filozof:
-bikininin kapladığı yerler, utanç duygusunun kadın vücudundaki son sömürgesidir.

Asker:
-bikini dikenli tel örgüler gibidir, araziyi korur, ama manzarayı örtmez.

Bir tutucu:
-biz kırk yıllık haremimizi bile bu kılıkta bir gün olsun görmedik.

DGM:
Aslolan, bölünmez bütünlüktür, bölünmez bütünlüğün parçalanmasını temsil eder. Sakıncalıdır.

TÜBITAK:
alternatif enerji arayışlarında, güneş enerjisinden daha fazla yararlanmayı temsil eder. İyidir.

YARGITAY BAŞSAVCILIĞI:
Ayrılıkçılıktır.

BAŞBAKANLIK:
Halkımıza, başımızı kuma soktuğumuzu anımsattığından sakıncalıdır.

ÜNİVERSİTE GENÇLİK ÖRGÜTÜ:
Bir başkaldırı unsurudur. Gereklidir.

TSK:
Üstsüzlüğe giden bir yoldur. Ast üst hiyerarşisini bozacaktır.

CHP:
Alt ve Üst halk tabakalarında eşit paylaşımı temsil eder.

BİLGE:


Hiç bir şeyin üstü örtülmemelidir,

Komple kaldırılmalıdır.

Yaşasın özgürlük.
 
annelerimizden neler öğrendik?

1 = ) İYİ YAPILMIŞ BIR İŞİ TAKDİR ETMEYİ :
Bana bakın, gidin birbirinizi dışarda gebertin, evi daha yeni temizledim...!!!

2 = ) DUALARIN GÜCÜNÜ :
Yat kalk dua et ki baban müzik setinin bozulduğunu fark etmedi...

3 = ) ZAMANA KARŞI YARIŞMAYI :
O oyuncaklarını topla yoksa bi tekme attığım gibi hepsini karşı sahilden toplarsın..

4 = ) MANTIKLI DÜŞÜNMEYİ :
Ben öyle diyorsam öyledir...!!!

5 = ) İLERİ GÖRÜŞLÜ OLMAYI :
Çıkmadan önce temiz bi çamaşır giy.. yolda Allah korusun başına birşey gelir kirli çamaşırla etrafa rezil olursun.

6 = ) HAYATIN TRAJİKOMİK YANLARINI :
Sen daha orda gülmeye devam et, birazdan ben seni tam güldürecem...

7 = ) HAYATIN ÇELİŞKİLERLE DOLU OLDUĞUNU :
Kapa çeneni ve çorbanı iç..!!

8 = )DAYANIKLI OLMAYI :
O ıspanak bitene kadar sofradan kalkmak YOK..!!!

9 = ) HAVA RAPORU TAHMİNİ YAPMAYI :
şu dağınıklığa bak... Yabancı biri görse odanın ortasından kasırga geçmiş sanır...

10 = ) ABARTMAYI :
Sana 500 bin defa söyledim kirli ayakkabılarınla içeri girme diye..!!

11 = ) DAVRANIŞ PSİKOLOJİSİNİ :
Babana çekeceğine biraz bana çekseydin noolurdu ...

12 = ) OLAĞANÜSTÜ DURUMLARA HAZIRLIKLI OLMAYI :
Dinleme bakalım anne sözü dinlemee...!!! Kafana meteor düşecek kenara çekil diye bağırsam onu bile dinlemezsin di mi......!!!!

13 = ) KISKANMAYI :
Dünyada senin annen baban gibi mükemmel bi aileye sahip olmayan, kaç milyon çocuk var biliyor musun...

14 = ) SABIRLI OLMAYI :
Baban eve gelsin, sen görürsün

15 = ) HAKKIMIZI ALACAĞIMIZI :
Eve vardığımızda ben bilirim sana yapacağımı

16 = ) DİYALOG KURMAYI :
Sana bir şey sorduğumda cevap ver...!! Ne söyleyeyim anne? Sus!! Bana cevap verme!!!

17 = ) TIP BİLGİLERİNİ :
Gözlerini şaşı yaparken bir gün öyle kalıvereceksin

18 = )OLGUN OLMAYI :
Bu tabağın hepsini bitirmezsen asla büyüyemezsin.

19 = ) GENETİK BİLGİLERİ :
Sen de o lanet olası babana çektin.

20 = ) BİLGELİĞİ :
Benim yaşıma gel de anlarsın o zaman.

21 = ) V E ...ADALETİ :
Bir gün senin de çocukların olacak.. İnşallah onlar da sana senin simdi bana yaptıklarını yaparlar...
 
Bilgisayarınız Naciye ye Aşık Olur ve....

Sevgili Naciye;
Seni ram inin alamayacağı kadar çok seviyorum. Zipsiz, zapsız olduğun gibi... Seni ilk gördüğüm anda formatlandım. Bana öyle bir sistem transfer ettin ki, hiç bir komut artık beni senden ayıramaz. Seninle çoklu ortamlar da dahil, her ortamda mutlu olabileceğimi biliyorum. Senin megahertz in beni de ateşliyor. Bakışların beni taa derinden scan ediyor. Sana çok güveniyorum, bu mektubumu başkasına forward etmeyeceğini de çok iyi biliyorum. Ben, seninle evleneceğim Naciye. Evleninceye kadar da söz; sana hiçbir şey insert etmeyeceğim. Evlenmeden önce DR NORTON dan randevu aldım, ikimiz de usulen bir virus taramasından geçeceğiz. Merak etme hiç bilmediğim software lerle ilişkim olmadı. Senin için hardware i taş gibi diyorlar, ancak biliyorsun ki benim için software güzelliği hardware güzelliğinden önde gelir. Naciye, seninle biz çok dvd ler seyredeceğiz. Sana evlilik yıldönümünde 24 hızlı rewritable dvd alacağım. Pembe slotlu kasamız, içinde nurtopu gibi hard disklerimiz olacak. Tatillerimizde ikimiz de birer windows gezgini olacağız. Daha sonra da ver elini internet. Sana güzel görünmek için öyle çok çalışacağım ki, üç hafta sonra karşına yirmibir inch plazma ekran gibi çıkacağım. Ondan sonra istersen beni duvarına bile asabilirsin. Akşamları dizlerinin üzerinde bir laptop gibi yatacağım. Asla uyku moduna geçmeyeceğim Naciye. Biz seninle ışıkları kapatıp kucaklarımızda klavye sabahlara kadar chat edeceğiz. Ancak ilk yıllarda senden biraz tasarruflu olmanı isteyeceğim, onun için screen saver, standbye modu vs. anlarsın ya açık dikkatli olmanı isteyeceğim. Salonumuzun baş köşesine babamın eski 10 megabaytlık bilgisayarını koyacağım, malum şark köşeleri bana hep çok sıcak gelmiştir, yanına da 5,25 lik disketler. O biçim nostalji olacak. Hatta yılbaşı akşamları tetris falan oynayabiliriz. Kendimizi hep geliştireceğiz, zaman hangi ram i gerektiriyorsa uyacağız. Birbirimizden fikir download unu bir gurur meselesi yapmayacağız. Aramızda ayrı gayri olmayacak, herkes birbirinin sörfüne saygı duyacak. O seni istemeye anasını gönderen herifin sitesini crack ettim, anasını da hack edeceğim. Ben geleneklere sadık kalmak istiyorum seker Naciyecigim. TV kartını kız tarafı alırmış. Seni, çeyiz sandığındaki emek emek doldurduğun cd-rom larla bekliyorum. Ben de sana amazon.com dan beş taşlı bir yüzük siparişi verdim bile. Nikahımızda da real player çalacak... Home page indekilere de çok selam, her baytını öpüyorum, CPU m daima seninle...
 
Felsefi Yaklaşım

KLASİK TEPKİ: Sıraya geç kardeşim

NEOKLASİK TEPKİ: Şeker kardeşim sıraya geçiver

REALİST TEPKİ: Sıra var

SURREALİST TEPKİ: Sallandıracaksın bunlardan ikisini kızılay da bak bir daha yapabiliyorlar mı?

ROMANTİK TEPKİ: Beyefendi galiba sırayı görmediniz

NATURALİST TEPKİ: Sırana geç

MODERN TEPKİ: Efendim insanımız eğitimsiz. Halbuki Avrupa da

POST-MODERN: Sırana geç lan ayı!

UZLASIMCI: Acelesi olmasa öne geçmezdi; üzmeyin garibi

DEVRİMCİ: Alt yapı sorunları çozülmeden halkımız sıraya geçmez. Devrim olunca herkes hizaya gelecek

KADERCİ: iki dakika fazla beklesek kıyamet mi kopar? Kısmetse hepimizin işi görülür

FELSEFECİ (septik-kuşkucu): Ön ve arka kavramları gorecelidir.O tarafın ön taraf olduğuna kim karar verdi? Öne geçtiğini zanneden, aslında arkaya geçmiş olabilir

KANT CI: Efendim algılanmayan şeyler yok demektir. Bakmayın o tarafa,adam yok olur

KOTÜMSER VAROLUŞCU: Herkes bir gun ölecek. Onurlu bir şekilde bekleyin. Bir gün o adamda ölecek

İYİMSER VAROLUŞCU: Sıkmayın canınızı,su anın tadını çıkarmaya çalışın. Bakın ne güzel hayattasınız ve birileri önünüze geçebiliyor

HUMANİST: İnsanlık bir bütündür. Birimiz hepimiz hepimiz birimiz için. Dolayısıyla birimiz öne geçince,aslında hepimiz öne geçmiş oluyoruz.
 
BiTTi AYRILDIK diyaloglari

ayrılık anında karşındakini kırmamak için maksimum çaba gösterdiğiniz ancak ilişkinin de bir an önce bitmesini istediğiniz için geçen her saniede iycene daraldıınız dialoglardır. o anda ilişkiyi bir an önce bitirmek adına türlü yalanlar sarfedersiniz , o anda her iki taraf da bilir ki tüm bu söylenenler olay bir an önce bitsin diyedir ve olay sonunda mutlaka bir taraf gecici olarak üzülecektir.


- sorun ben miyim?
- hayir kesinlikle sen degilsin.
- sorun ne o zaman.
- biraz yalniz kalmam dusunmem lazim.
- ara mi veriyoruz.
- sana beni bekle diyemem
- neden ama neden.
- ben farkli seyler yasamak istiyorum
- birlikte de yasayabilirdik o farkli seyleri
- hayir anlamiyorsun sen evlenilecek cinsten bir kizsin. seninle keşke daha geç tanissaydim
kusturuncaya kadar gider bu.
en iyisi sms yoluyla ayrilmaktir aslinda.


- bu ilişki bana gore degil, sevgini hissetmiyorum, hatta bunu bilmiyorum da. eskinin seni degilsin artık, değiştin..
-aslında ben de seni artık sevmiyorum. belki de hiç sevmedim, kendime ve sana durust olmam lazım, kalbimi carptırmıyosun, sırf surdurmus olmak için devam edemem ben bu yola. meali ben baska birinden hoslanıyorum
- eyvallah


-eee.burdan nereye gidiyoruz?
-hiçbi yere.
-bundan sonra iyi olur belki.
-hayır olmaz.
-bi sigara daha içseydin
-gitmem lazım.
-peki.


-kadin: bu ilişki burada biter
-erke: burada biten ilişki değil yavrum...saptamalar, analizler, yorumlar, kritikler, tanımlar, sevda sözleri, şarkılar, filmler, kitaplar, dergiler, sevişme pozisyonları

-kadin: adiyos amigos.. ben gidiyos
-erkek: lütfen gitme aysel, kültürel açıdan ben yıkılırım, gidersen.. ben sana anlatmak için okuyorum, dinliyorum, seyrediyorum tek tirajım sensin
-erkek: dünya hızla ısınıyor, ormanlar yok oluyor, toprak verimsiz, insanlar duyarsız, gelecek kaos ...
-kadin: açık konuş, ayrılmak mı niyetin ?

-kadin: başka yatak odalarında hayat var mıdır ?
-erkek: ?????


-kaktusun hep senin icin cicek acacak balkabagi tatlim benim..sana deli gibi asigim..
-cok mutluyum ben de seninle oldugum icin..ama bi bakis yakaladim yuzunde..farkli bisi bu..ayrilmak mi istiyorsun..
-evet!!bunu ifade etmek zor..nasi anlaticam bilmiyorum..hatta anlaticak bisi de yok..ben de bilmiyorum..
-anlatma zaten..temde jartiyer giymis bi fil ancak sasirtirdi beni..


-...bitti sana olan tutkumu kaybettim..telefonda konusmayalim..yuzyuze konusmamiz lazim...
-neyi konusucaz ..konusmayalim..hersey birbirinin tekrari nasilsa..farkli ne soyleyebilirsin ki..dramatize etmek anlamsiz..ben sonu cok onceden anlamis , baskasini bulmustum bile....


-bana bunu yaptın, bunu yaptın, sunu ve sunu da yaptın, sunu sunu da yapmasaydın kalırdım, ama sunun ve sunun ustune bı de sunu yaptın, yanı artık bıttı bu is!
-simdi ne yapmam lazim?
-bisi yapma artık bitti bu is
-niye ama bisi yapmam lazım olmaz rahat etmez icim
-!

-cok muhalifet tavırların dayanılmaz bisi bu
-cok muhalif diilim ben
-her seye itiraz ediyosun ama sen
-her seye itiraz ediyo diilim
-ediyosun neyse uzatmayalım bitsin bu is
-etmiyorum, uzasın, uzatalım bitmicek bu is
-ulan ıtıraz edıyosun iste gene (ayrılamıyoruz yıllardır)
-etmiyorum dedim ya
-peki etmiyosun(modern mantık okumustuk lan lısede bu boyle olmucak ders kıtapları catıdaydı galıba bı formul vardır buna uygun)


-bak seni seviyorum sana tapıyorum hayatımın kadınısın sen elın guzel ayagın aksın gozun.... bıtanemsın sen ebnım ama yıllar yıprattı belkı rıca edıyorum cekirdek yemene sınır oluyorum, dayanmıyorum sıfırlanıyosun gozumde
-cit cit citcit cit cit (sevgiye bak sevgiye)
-yapma bıllurum bı tanem yapma delırtme benı
-cit cit citcitcitcit cit cit cit cit citcit(hah delirecek birazdan)
-defoooool gıttttttttttt cehenneeme kadaaaaaaaaaaarrrrr mesafennn var bıletın teek yoooooooooon!
-cit cit cittcittciitciittciit cittciiitciiiit(ulan sevgı annayısına tukurdugunm erkek yıllardır delı olcagına mors alfabesı ogrenseydın ya)


-bak anlamaya calis sen benim ideallerim icin bi engelsin. ve ben engelli kosu atletı degılım
-yani?
-yani... sen engelsin ben atlet degilim


-bittin sen bittin
-ne yani sen de pireydin mi demek gerekiyo acıtmak adına biraz yaratıcı ol selami ayh


-uzgunum
-ben daha cok uzgunum
(enteresan olan bu dıyalogun ayrılık dıyalogu olmasıdır uzgunsen nıye kardesım kım yalan soyluyo yanı, kım somuru yapıyo bellı bıle dııl)


-huzurlu musun simdi?
-huzur arayan sendin... ben baska bisey arıyodum sanırım


- of necati gene darmadaginik bu ev biraz toplasan ortaligi...
- daginik dedigin salonda icinde iki izmarit bulunan bir kulluk, bos bir kahvefincani bir de mont var...
- ya birak simdi cop ev oldu burasi.. miskin miskin oturuyorsun orda nasil kalabiliyorum senle burda anlamiyorum vallahi...
- .....
- bisey soylesen diyorum...
- cikarken anahtarlari portmantonun uzerine birak...


- neden ayrilmak istiyorsun askim neden neden ?
- cunku askimiz oldu, sevgimiz bitti, hicbir anlami yok artik iliskimizin..
- neden ama neden anlayamiyorum?
- senden ayrildigimda hayatimdan alti sifir atmis olacagim, anliyor musun?
- ...........
- ...........
- sanirim artik susmaliyiz..
- ben coktan sustum..


-sana bişi diycem canım
-efendim
-nasıl söylesem bilmiyorum.
-dinliyorum bebeğim
-canım,ben sana layık değilim.sen çok iyisin ,daha iyilerine layıksın.ben seni çok üzüyorum.
-???
-niye konuşmuyosun canım?
-????
-sana hayatta başarılar.
-???


- yanımda kal desem, her gün mutsuzsun, huzursuzsun, git desem ben...
+ kimbilir belki anlıyacaklar bizi, biraz zaman geçsin herkes bi yatışsın..
- yorgunum çok hayattan...
+ hayat kırıklığı diyorum ben buna...
- ruhum sıkışıyor..
+ ben senin yanına bırakıyorum ruhumu ona iyi bak.
- sensiz buralar çok sessiz, çok anlamsız olacak..
+ mecburum buna biliyorsun şimdi gitmem gerek..
- peki..
+ ...
- ...


- benden ayrılmak mı istiyorsun?
- ben senden bir hafta önce ayrıldım. ama sen 10 gündür beni aramadığın için bunu yeni öğreniyorsun.


- başkası mı var?
- hayır başkasının hayali var

- benim seni senin istedigin gibi sevememem ve senin beni benim istedigim gibi sevmemen galiba birbirimizi artik sevmedigimiz anlamina geliyor....!
- hönk ....?!


- uzgunum, gorusuruz..
- sanmam.


- beni neden karanlıkta bırakıyorsun?
- çünkü seni karanlıkta bulmuştum.


- tamam
+ne tamam???
-git zaten bunu istiyorsun biliyorum
+nereye gideyim?
-ne zamandır gözümün önünde flört ettiğin kişinin yanına git
+yanlış anlamışsın hiç bir şey yok onunla aramızda
-önemli değil gerçekten gidebilirsin sana doğum günüde verebileceğim en güzel hediye bu benden kurtuldun artık...
+........


-ayrılalım erbüzük...olmuyo falan yane...
-hmm.....diyo sun sevdiceğim.demek öyle..
-............
-............
-ne düşünüyorsun?
-brian boitano diyorum..acaba burda o olsaydı, ne yapar idi?


- görüşürüz
- ....
- byeeee
- ....
- ....?
- ....
- ...?
- ...
- ..?
- ..
- .?
- .
- ?
-

ne kadar seviyeli olsa da bu diyaloglar, illa iki tarafin da birbirine laf sokmasiyla sonuclanir. umarim hep mutlu olursun dendiginde bile insallah mutlu olamazsin ifadesi vardir



bence en temiz olani f.u.c.k offfffffff diyip bitirceksin hatta elinde imkanin varsa bide ustune kusacakisnnn


sonucta bitmistir hayat devam ediooo seni unutmiycam laflari filan bostur yeni bir ask her seyi unuturur


yilmaz erdoganin siirden bir satirla bitireyim

-bende sana yetecek kadar ben kalmadı..
 
şeytan & kadın

İnsanlığın ilk var olduğu dönemde adamın biri şeytani yakalamaya karar vermiş
fakat bunun için 40 yıl boyunca Tanrı ya ibadet etmesi gerekiyormuş.
Karısıyla,dostlarıyla ve bütün dünya ile ilişkisini kesmiş ve 40 boyunca Tanrıya ibadet etmiş.
40 yıl sonunda Tanrı ibadetinin karşılığı olarak ona şeytanı ağzı kapalı bir şişenin içinde sunmuş.
Adam da karısına o şişeye sahip çıkmasını dünyada neler olup bittiğini artık öğrenmek istediğini söyleyerek dışarı çıkmış.
Kadıncağız şeytanı merak ediyormuş.
Merakına bir türlü engel olamayıp şişenin ağzını açıvermiş.
Açmasıyla şeytan dışarı çıkmış ve gülmeye başlamış.
Merakına engel olamadın ve kocanın 40 yıllık emeğini boşa çıkardın.
Kadın da şeytan a ;
Sen o şişenin içinde hiç değildin ki
Şeytan ;
Nasıl olur? şişeden çıktım sende gördün
Kadın;
O şişenin içinde hiç değildin.Nasıl o şişenin içine girebilirsin ki
Şeytan;
Gireyim de gör (der ve şişenin içine giriverir)
YANI ; ADAMIN ŞEYTANI HAPSETMESİ 40 YILINI,KADININ İSE 5 DAKİKASINI ALMIŞ. ŞEYTANDA TANRIYA İSYAN ETMİŞ VEEEEEEEEEE.
TANRIM MADEMKİ KADINLARI YARATACAKTIN O ZAMAN BENİ NEDEN YARATTIN!!!!!!!!!!!!!!!!
 
Sondaki not süper

Sevgili eşime,
7 senelik evliliğimizde sana iyi bir eş olmaya çalıştım ve zannedersem de oldum, ama hiçbir zaman senden bunun karşılığını görmedim.
Hele şu son iki hafta benim için bir cehennemden farksızdı. Bugün Patronun beni arayıp senin bugün işten ayrıldığını söylediğinde bu artık bardağı taşıran son damla olmuştu.geçen hafta eve geldiğinde, ne saçlarımdaki değişikliğin ne de senin en sevdiğin yemeği pişirdiğimin farkına bile varmadın, hatta senin için kendime yeni aldığım geceliği bile giydiğimi farketmedin.Ama sen ne yaptın? eve geldin, iki dakika içinde yemeği mideye indirdin,televizyonda maç seyrettin ve gidip yattın.Artık ne bana beni sevdiğini söylüyorsun ne de bana dokunuyorsun, hiç ama hiçbir şey yapmıyorsun. Sen ya beni aldatıyorsun ya da beni artık eskisi gibi sevmiyorsun.
işte bu yüzden artık seni TERKEDİYORUM.


NOT:
Lütfen beni aramaya kalkma, ERKEK KARDEŞİNLE beraberim ve sana hayatında
mutluluklar dilerim.!!!!
___________________________________

Sevgili eski Karıma,
inan yazdığın bu mektuptan başka, hiç ama hiçbir şey beni bu kadar sevindirmezdi.
Evet doğru, 7 Yıldır evliydik, ama iyi bir eş olmak dışında, bana her şeyi yaptın.

Tamam çok fazla Spor programları seyrediyordum, çünkü senin dırdırlarını ancak bu şekilde biraz olsun duymamazlıktan geliyordum, ama bu bile fayda etmiyordu.

Tabiki geçen hafta saçlarını neredeyse tamamen kestirip tam bir erkeğe benzediğinin farkına varmıştım! tam aynı Erkeğe benzemişsin diyecektim ki,aklıma annemin bir sözü geldi;
EĞER AĞZINI GÜZEL BİR SÖZ SÖYLEMEK İÇİN AÇMIYACAKSAN, HİÇ AÇMA
senin en sevdiğin yemeği yaptım derken galiba sen beni Kardeşimle karıştırmıştın, çünkü o yaptığın yemek benim hiç sevmediğim bir yemekti!!
Ben yatmaya giderken üzerinde yeni ve çok seksi bir gecelik vardı tamam,ama üzerinde hala Etiketi duruyordu, ve inşallah bu bir tesadüftür ama,geceliğin fiyatı 49.99 du ve o gün kardeşim benden tam 50£ borç almıstı????

Ama biliyormusun bütün bunlara rağmen ben seni hep sevmiştim, ve herşeyin birgün güzel olucağını, değişiceğini ve mutlu olucağımızı umuyordum.
İşten ayrılmamın sebebine gelince, o gün Lotto da tam 10 Milyon Euro kazandığımı öğrenmiştim, hemen Patrona çıkıp istifamı verdim ve ikimiz için Jamayka ya iki bilet aldım, ama eve geldiğimde sen bir mektup bırakıp gitmiştin.
Belki de bu olayların böyle gelişmesinin bir sebebi vardı ve böyle olması gerekiyordu.
Dilerim seçtiğin ve her zaman hayalını kurduğun bu hayatta mutlu olursun.Avukatımın dediğine göre bıraktığın bu mektuptan sonra, benden hiç bir
Nafaka talep etmeye hakkın yokmuş!!! nerdeysen orda kal!!!

NOT: Bu seni ne kadar ilgilendirir bilmiyorum ama, adı Carl olan kardeşim bir zamanlar Carla idi...

İmza:
o şimdi çok zengin ve KUŞLAR KADAR HÜR!!!!
 
alçakgönüllü kızın şiiri

Bir yarim olsun esmer, yakışıklı,
Çok şey istemem, boyu 1.80 olsun.
Fazla zengin olmasın umrumda değil,
Yetir ki 50-60 milyarı olsun.

Mesleğe etikete hiç önem vermem,
İster mühendis, ister doktor olsun.
Düğünümde fazla görkem istemem,
Yeter ki nikahımız Hilton da olsun.

Balayımız küçücük bir tatil,
Paris te, Roma da, New-York ta olsun.
Yüzgörümlüğü önemli değil,
Ne çıkar, birkaç taşlı pırlanta olsun.

İstedim ki olmuşken gönlümce olsun.
Nerede olursa olsun otururum ben,
Minicik, 3 katlı bir köşküm olsun.

Evimde erkeğimin sözü geçmeli,
Yeter ki benem de müsaadem olsun.

Ev işlerimi kendim yaparım,
Bana yardım edecek birkaç hizmetçim olsun.

Yemek hazırlamak ayrı bir zevktir,
Pişirecek Bolulu bir aşçım olsun.
Midem büyük değildir, kuru ekmek yerim,
Yeter ki katığım siyah havyar olsun.

Seyahat etmek en büyük zevkim,
Yeter ki arabam Mercedes olsun.

Yaz tatilim sakin geçmeli,
Bunun için Side de bir yalım olsun.
Soğuk karlı kış günlerinde,
Uğrak yerimiz Uludağ olsun.

Yılbaşı gecesi tek eğlencemiz,
Maksim de İborotti konseri olsun.

Doğum günümü hatırlasın yeter,
Yeter ki hediyesi bir yakut olsun.

Yıldönümümüzü birlikte kutlayalım,
Bana hediyesi bir villa olsun.

Kocayalım onunla aynı yastıkta,
Yeter ki yastığımız atlastan olsun.

Çocuklarımı kendim büyütürüm,
Bakacak İtalyan bir dadımız olsun.

Bundan ibaret bütün isteğim.
Nice kısmetlerim çıktı da teptim.
Benim gibi bir alçakgönüllüyü alacak olan,
Sadece birazcık sabırlı olsun....
 
Bir Öss Masalı

Bir varmış, bir yokmuş... Parabolik dağların ardında, seminer kıvrımları gibi uzanan ırmakların sonunda cyan kadar yeşil, tanım kümesi kadar büyük bir ülke varmış. Bu ülkenin kenar ortaylarının kesiştiği yerde de padişah ordinat’ın sarayı bulunuyormuş. Padişah, ülkesini adaletle yönetir, kimsenin dengeye gelmiş tepkimesine karışmazmış. Bu padişahın güzel mi güzel bir kızı varmış. Nice soylu soygazlar istemiş de gitmemiş güzel prenses.
Ülke halkı da birlik ve beraberlik içinde geçinir, karşılıklı elektron alışverişi ile iyonik bağlar içerisinde bulunurlarmış. Sanki her biri bir palanga sisteminin elemanıymış (makaralar ağırlıksız). Kısacası halk arasında devamlı bir konjugasyon varmış. Benim genim senin de genindir, diyerek muhtaçlara yardım ederlermiş.
Bir gün bu ülkeye büyük, kocaman bir dev gelmiş. Ona, gittiği ülkelerde Morula canavarı derlermiş. Bu mutasyona uğramış ökaryot canlı, insan yiyerek beslenir, ülke ülke dolaşıp, karnını doyururmuş. Normal Şartlar Altında 1 molü 22.4.1012 lt hacim kaplıyormuş.
Şimdiye dek Avagadro sayısı kadar memleket gezmiş, sıra bu ülkeye gelmiş. Canavar hemen padişahın sarayına varmış, karşısına dikilmiş; “Bana bak, Padişah İzotopu! Ya bana her gün ülke nüfusunun geometrik ortalaması kadar yemeye adam verirsin, ya da ülkenizin hemeostasisini bozar, hepinizin türevini alırım.” demiş. Padişah ve vezirleri bundan çok korkmuş. Çünkü bu canavar geçtiği yerlerde limiti alınmadık fonksiyon, eğimi bulunmadık doğru denklemi bırakmazmış. Ama yine de şansını bir kez denemek istemiş padişah. Ülkenin iyonlaşma enerjileri en yüksek adamlarını canavarın üstüne salmış. Salmış ama ne fayda! Hepsi de monomerlerine kadar ayrışıp canavarın ince bağırsağında emilmişler. Böylece padişah ve ülke halkı canavarın isteklerine boyun eğmişler: “n” ülkedeki çocuk sayısı olmak üzere her gün (n/8-1)2 kadar çocuğu canavara vermeye karar vermişler. (n Œ z+) Günler günleri, aylar ayları kovalamış, zaman statik elektrik gibi akıp gitmiş, sıra Alfa Bey’in oğlu Blastula’ya gelmiş.
Anne ve babasının, oğulları Blastula’yı göndermeye hiç niyetleri yokmuş. Çünkü büyük oğulları Blastula’nın allatropu Gastrula’yı da canavar yemiş. Fakat padişahın askerleri zorla Blastula’yı alıp **ürmüşler, sonra onu çevresi 2šr kadar olan dairesel bir ovaya getirmişler (š @ 3). Blastula etrafına bir bakınmış ne canavar var, ne de başka bir organizma. Sadece nitrit bakterileri tarafından ayrıştırılan insan iskeletleri varmış. Birden uzaklardan frekansı yüksek bir ses gelmiş. Bu canavarın sesiymiş. “O kim?” demiş Blastula, “Anyon musun, yoksa katyon mu?” Karşıdaki ses de “Ne anyonum ne katyonum, seni yemek isteyen bir hetetrofum!” demiş. Bunu duyan Blastula “a” ivmesiyle koşmaya başlamış. Sonunda bir mağaraya varmış. Mağaranın ağzında bir kaya varmış. Blastula kayanın arkasındaki sinaptik boşluktan mağaraya sızmış. Arkasından gelen canavar da kayaya bir F kuvveti uygulamış, kaya fiziksel çözünmeye uğramış ve Blastula, o renk pigmentlerinden yoksun hermafrodit iğrenç yaratığı karşısında bulmuş. Ağzından mukusla birlikte amilaz enzimleri akıyor, gözleri düzgün dairesel hareket yapıyormuş. Dişleri çok sivriymiş, hepsi de rezonans yapı gösterircesine birbirinin aynısıymış.
Birden, bir şeyi farketmiş Blastula. Mağaradaki kayalardan biri, aynı çukur ayna gibiymiş. Mağaranın duvarından sızan iki ışık da aynanın asal eksenine paralel geliyormuş. Eğer canavar aynanın odağına gelirse ışık gözünü alır, ben de kaçarım diye düşünmüş Blastula. Hemen aynanın odağını hesaplamış. Eğer canavar iki adım daha giderse gözü tam odağa denk gelecekmiş. “Gel!” demiş canavara “Korkmuyorum senden!” canavar iki adım atmış ve ışık gözünü almış, dengesini kaybetmiş. Sağa sola yatarken mağaranın zemininin sürtünme katsayısı az olduğundan ayağı kaymış ve başını kayalara çarpmış (Böyle iki sakarlığın birbirini takip etmesine sakarlık metagenezi diyoruz) böylece bayılmış. Blastula ise hemen cebinden bıçağını çıkarmış, canavarın başını bedeninden ayırmış ve mağaranın girişine ağırlık merkezinden asmış. Daha sonra o sevinçle evine koşmuş. Annesi ve babası kapıyı açınca çok şaşırmışlar. Daha sonra olanları anlayınca oldukça sevinmişler. Çünkü onların da artık reel sayılar kümesinde tanımlı bir oğulları varmış. Kolay değil, önüne geleni mutlak değer içine alan bu canavarın hakkından gelmiş. Haber, kanserli hücre gibi her yere yayılmış. Sonunda sarayın eşik enerjisini aşıp, padişaha kadar gelmiş. İlk önce onlar da inanmamışlar, ama gidip kelleyi görünce hepsi de asit çözeltisine batırılan turnusol kağıdı gibi renk değiştirmişler. Blastula bir anda ülkenin yükseltgenme eğilimi en yüksek elementi olmuş. İlk önce padişahın veziri olmuş, sonra da prensesle evlenmiş.
Masalın sonu aşağıdakilerden hangisi veya hangileri gibi bitebilir?
I. Gökten üç elma düşmüş.
II. Avagadro sayısı kadar
çocukları olmuş.
III. Canavar hortlamış.
A) Yalnız I B) Yalnız II C) II-III
D) I-II E) I-II-III
 
SENDEN COCUGUM OLSUN ISTIYORUM

-senden cocugum olsun istiyorum aysel
-ben de senden arabam olsun istiyorum ama hala tik yok
-taam lan kendi kendime yaparım ben çocugu

-senden Cocugum olsun istiyorum tarik
-onu benim soylemem gerekiyordu yesim
-e be yilardir niye soylemedin o zaman.. kotu kotu konusturuyosun beni

-senden cocugum olsun istiyorum
-ben de az evvel bi bardak su istemistim ama daha getirmedin cigdem.
-once cocuk sonra su ismail
-lan deli kari simdi calismalara baslasak, tohumun tutmasi, cenin in olusmasi, gelismesi, dogmasi 10 ayi bulur.. öldurcen mi lan beni susuzluktan

-senden cocugum olsun istiyorum ozlem
-bu cumleyi kac kiza soyledin hilmi?
-babasi oldugum 6 cocugun annesine soylemistim

-senden cocugum olsun istiyorum
-kac kilo istersin cemal? istersen suyundan da koyayim, tam olsun

-senden cocugum olsun istiyorum belma
-efendim
-senden cocugum olsun istiyorum dedim
-pardon tanisiyor muyuz?
-ayy cok ozur dilerim, ben belma ile karistirdim sizi.. ozur dilerim.. ama sizden de bi cocuk yapabiliriz isterseniz..

Senden cocugum olsun istiyorum ama sevismeden olsun istiyorum anliyomusun beni ? (psikopatik insan)

-senden cocugum olsun istiyorum gulsen
-ben kisirim ali riza
-en azindan bi deneseydik
-olmuyo ali riza olmuyo
-lan bari on sevisme yapsaydik.. alla allaa
-zenden cocugum olsun istiyorum mudure hanim
-oncelikle cocuk esirgeme kurumuna hos geldiniz bey efendi, sonralikla burda isler boyle yurumuyo

-senden cocuk sahibi olmak istiyorum...
-hic bosuna kasma kendini ali ,o prezervatif takilacak iste o kadar

-senden cocugum olsun istiyorum ayse
-yazik.bende senden istiyordum ama
- ne diyorsun sen be!
-siradisi bir cift olalim istedim ama
-manyak kari! fantezini ne etmiim.

-senden cocugum olsun istiyorum
-buyur burda yapilmisi var.. zahmetsiz, ugrasmadan..
-nerden buldun lan bu bebegi
-ayni cumleyi daha evvel de duymustum.. ondan sonra nasil olduysa bu oldu..

-senden cocugum istiyorum canim
-peki devam et.
-yapacak misin
-tek basina olmuyor demi..
-nasil oluyor ki? hani leylek.sey..
-Allah seni bildigi gibi yapsin remzi..

-senden cocugum istiyorum
-birak cocugu, senden cacik bile olmaz murat..

-senden cocugum olsun istiyorum
-peki..bagliyorum su anda
-nereye la?
-cocuk yapim merkezine..
-Allah im..Neden butun dengesizler beni buluyor

-senden cocugum olsun istiyorum
-ne bu simdi yeni moda mi
-hayir doga kanunu
-kanunlari sevmem ben..kendine kole ariyorsan baska kapiya
-hay senin sosyalistliginide..

-sendem cocugum olsun istiyorum fevziye
-tanri ol dedi ve oldu
-ulan hep dengesiz karilar beni buluyo

-senden cocugum olsun istiyorum rifat
-hah haaayy sekerim bende haydardan cocugum olsun istiyorum ama olmuyo
-rifatt

-lale den cocugum olsun istiyorum hayriye
-git laleye soyle lan ozaman salak banane

-senden cocugum olsun istiyorum
-yine hangi sarkiyi dinledin
-hayir yasam felsefem oldu.olgunlasip coluk cocuga karismak
-peki baska derdin varmi
-var seni bosamak!
-neden ki¿
-ne demis sokrates.Karisi guzel olan koca,cirkin olan filozof olur

-senden cocugum olsun istiyorum
-evlenmeden olmaz
-peki evlenirsek kactane
-performansina bagli tabi
-peki ben simdiden calismaya baslayayim
-iyi git!

-senden cocugum olsun istiyorum
-ya ben? bana sordun mu bir kerede ha..hep sen..herseyi sen istiyorsun..biktim hayatimdan be..Allah im ölsemde kurtulsam..
-tamam kes lan!nerden actim seni simdi

-senden cocuvum istiyoyum
-bak sesgin benden cok gusel metres oluy da, benden cocuk olmas..
-neden ki sezen
-daha kac yasindayis sesgin?
-sekiiisss
-chuQ kendinde mi sesgin kamistan su geliyo mu
-taam sesen taam.. senden cocuvum olsun istemiyoyum.. kustum sana.. dayimdan cocuvum olsun istiyoyum aytik ben

-senden cocugum olsun istiyorum leyla
-ne cocugu guzelim ya!allah allah !kizim sen istersen eski iliskine don...sonradan lezbiyen olanla birlikte olursan boyle olur!

-senden cocugum olsun istiyorum sevki
-sen nasıl bisey istedigini soyle ben siparis geceyim

-senden cocugum olsun istiyorum necla
-biraz da diger karilarla denesene hikmet..ustume 3 kuma alirken iyiydi degilmi

-senden cocugum olsun istiyorum dursun.........
-benden cocuk istiyodunda niye temelle yattin k.ltak

-senden cocugum olsun istiyorum
-cocugunuz olsun istiyosaniz cocuk yazıp 5687 gonderin cocugunuz cebinize gelsin

-senden cocugum olsun istiyorum
-niye kurban benmiyim

-senden cocugum olsun istiyorum
-bende istiyorum ama olmuyor

-senden cocugum olsun istiyorum
-bi daha televizyon izlersen bacaklarini kirarim ordan ogreniyosun demi bunlari.cok konusma sofrayi kur

-senden cocugum olsun istiyorum
-bak hala konusuyor. yavrum bunun icin onca soyunman lazim

-senden cocugum olsun istiyorum spiderman
-ooohooo guzelim bizim ciftlesme donemimiz bitti.neyapalim artık bidahaki seneye

-senden cocugum olsun istiyorum muzeyyen
-allah cezni versin yine prezervatif almayi unuttun dimi kor olmayasica
-eee tabi oda var

-senden cocugum olsun istiyorum saziye hanim
- eeee kresimizi tercih ettiginiz icin tesekkurler buyrun cocugunuz
-ben tesekkur ederim. sigara?
-

-senlen sevismek istiyorum jale
-ne kadar kabasin engin
-kizma canim senden cocugum olsun istiyorum
-ayyy engin nekadar romantiksiiinn

-senden cocugum olsun istiyorum
-su formu doldur, gel
- ......

-senden cocugum olsun istiyorum
-aaannneeee, bu benden cocuk yapmak istiyomuus, veriiim mii?
-sakin kizim sakin verme.. goster ama elletme, kolla kendini
-annem verme dedi.. goster ama elletme dedi..
-taam lan taam.. papazdan isteseydim o bile verirdi be

--senden cocugum olsun istiyorum hamza
-su mac bitsin yapariz dur iki dakka
--hamza hem maca bak hemde cocuk yap elindemi kalicak ayi
-hay ..... karisi yat lan assa
--ohh hamza
-gooooollllllllllllllllll (bu arada gozu tv de oldugundan mac heyecaniyla havaya firlar)
--ayisin hamza ayiiiii

-senden cocugum olsun istiyorum ayse.
-ne?
-gel cocuk yapalim
-sapik vaaaaar imdaaaat ploliss!
-tamam hayatim hallederis

- senden cocugum olmasini istiyorum ayten..
+ olmaz hayatim fizigim bozulur, hem kim ugrasacak, cocuk esirgemeden yapilmisini alalim..

- senden cocuk istiyorum mete
- hollandaya canim sperm bankasina adimi soyle onlar gosterir yolu

- senden cocuk istiyorum zeki
- bosalda semerini ye. kuruttun beni adi kari... ne cocugu

- senden cocuk istiyorum askim
- oha genemi ?

- senden cocuk istiyorum canim
- paketmi olsun ? kucaktami tasiyacaksin

--Senden cocugum olsun istiyorum
--Bunadin sen Necla,torunlar universiteyi bitirdi...

--Senden cocugum olsun istiyorum
_Tamam da hayatım karim istemiyor boyle biseyi

__Senden cocugum olsun istiyorum
__Randevu defterime bi bak bakalim uygun bi gun varmi

-Senden cocugum olsun istiyorum..
-Aaa hayatim benim bir isim wardi onu halledip geleyim

-Senden cocugum olsun istiyorum..
-İliskimizi bir gozden gecirmemiz gerek Necla..

-Senden cocugum olsun istiyorum..
-Oldu ondan sonra baban benden cocuk istemeye baslar

-Senden cocugum olsun istiyorum..
-Lan o kadar kondoma para harcadik ..
 
AZİMLE SIÇAN BETONU BİLE DELERMİŞ!

Endonezya’nın Sumatra Adası’ndaki bir köprünün çelik ayakları gelip geçenin tuvaletini yapması yüzünden aşındı. Köprü her an yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya.

Jakarta Post Gazetesi’nin dünkü haberine göre Palembang kentinin sembollerinden Ampera Köprüsü’nü inceleyen uzmanlar yoğun trafikte eğim oluştuğunu, hafif sallandığını rapor etti ve herhangi bir önlem alınmazsa büyük bir facia yaşanabileceğini vurguladı. Azmi Lakoni adındaki uzman, ‘Bölge halkının sık sık köprünün ayağında tuvalet ihtiyacını gidermesinden dolayı köprünün bacaklarından biri hayli aşındı. İdrardaki asitler köprü ayağının çökmesine neden olabilir. Artık bir tondan fazla yükü olan araçların geçişine izin verilmeyecek’ dedi.
 
Canlı Fareyi Yuttu

CANLI FAREYİ YUTTU


Edirne de ağzı açık uyuyan bir inşaat işçisinin bir fare yuttuğu, röntgen sonrasında belli oldu

Edirne de inşaat işçisi olarak çalışan Halil Alığ (34), gece yorgunluktan ağzı açık uyuyunca, ağzına giren fareyi yuttu. Fareyi canlı olarak 3 gün midesinde taşıyan Alığ ın başına gelen olay, doktorları hayrete düşürdü.

Fareyi yuttuktan 3 gün sonra hastalanarak sağlık ocağına giden genç adam, çağrılan ambulansla Edirne Devlet Hastanesi Acil Servisi ne kaldırıldı. Fare yuttum dediği doktorların bile önce kendisine inanamadığını belirten Halil Alığ, iki iğne vurulduktan sonra eve gönderildi. Çekilen röntgen filmlerinde ölen fareden geriye kalan parçaları taşıyan Halil Alığ, olayın üzerinden 12 gün geçtiğini ve şimdi herhangi bir şikayeti olmadığını söyledi.

Uyurken fareyi yutan ve 3 gün midesinde fare ile gezen Halil Alığ, Bundan 12 gün kadar önceydi. Gece yattım, yorgundum ve ağzım açık uyumuşum. Gece saat 03.00 sıralarında ağzımdan bir şeyin girdiğini hissettim. Boğazımdayken fark ettim. Korktum, Ne oluyor? dedim kendi kendime. Bir dakika gibi kısa bir sürede adeta nefesimin kesildiğini hissettim. Yanarak boğazımdan hızlıca mideme bir şey indi. Çok zor nefes aldım bu süre içinde. Sonra istifra ettim ve fare pisliği gördüm. Kokusundan da fare olduğunu anladım. Ben 2, 3 gün doktora gitmedim. Sürekli istifra ediyordum. Fare midemde geziyordu, çok acı duydum, tırmalıyordu ve müthiş yanma oluyordu. Olaydan 3 gün kadar sonra bir akşam saat 20.00 sıraları sağlık ocağına gittim. Yüzümün rengi falan kalmamıştı ve ambulans çağırdılar. Edirne Devlet Hastanesi Acil Servisi ne kaldırıldım. Orada, Fare yuttum dedim. Baştan söylediklerime inanamadılar. Biri kalçamdan diğeri de kolumdan olmak üzere iki iğne vurdular. Ne vurduklarını bilmiyorum. Röntgen filmi çekildi. Sonra farenin gezintisi kesilmişti. Sanırım içimde öldü. Beni kontrole çağırmadılar, başka ilaç falan vermediler. Ben evde bir hafta süreyle yattım dedi.

Fareyi yuttuktan sonra evde ilaçlama yaptıklarını, ancak buna rağmen evde geceleri tedirgin yattığını belirten Halil Alığ, Yine fare yutarım diye tedirgin yatıyorum. Bir hafta süreyle hiç yemek yiyemedim, bir şey içemedim. Genelde gündüzleri uyuyorum. Belki yuttuktan hemen sonra gitseydim, röntgen filmlerinde fare iyice belirgin olarak görünebilirdi. Çekilen filmlerde midenin bazı bölümlerinde ölen farenin eriyen kısımlarından geriye kalanları görünüyor. Ben bile inanamıyorum, ancak bu olay başıma geldi. Şansım varmış diye konuştu.
 
bahaneler

Ehliyetinde gozlukle kullanir ibaresi yer almasina ragmen gozluksuz olarak arac kullanan ve kaza yapan surucu yaziyor: Ehliyetimde yazildigi uzere, kaza sirasinda gozluklerimi takmadigim icin bana odeme yapilmayacagini ogrenince cok sasirdim. Sizi temin ederim ki, o bisikletliye carpmamda hicbir kabahatim yok. Cunku onu gormedim.


- Alkollü arac kullanirken kaza yaptigi icin sigortadan para alamayan bir kisi yaziyor: Kanimda 2.10 miligram alkol buldular ve bu yüzden para vermiyorsunuz. Insaf edin. Soruyorum size; insanin 8 litre kaninda bu kadarcik alkol olsa, cok mu?


- Temkinli ve ileri goruslu bir kisinin mektubu: Arabami birkac gun icin arkadasima odunc verecegim. Ancak arkadasim cok sakar ve beceriksizdir, buyuk bir ihtimalle kaza yapar. Boyle olursa bana odeme yapar misiniz?


- Adam arabasiyla giderken bir bisikletliye carpmis. Sigorta sirketine yaziyor: Itiraf edeyim ki, kimsenin gelip gelmedigine bakmadan kavsaga girdim. Ama ne yapabilirdim, daha bir saat once de oradan gecmistim ve kimse yoktu.


- Bir kaza bildirim tutanagindan: Ileriye dogru cikmak isterken ondeki arabanin arka farlarina carpip kirdim. Tabii hemen geri cekildim. Ama geriye giderken bu defa arkamdaki arabanin on farlarina carpip onu da kirdim. Gecmis olsun demek icin kapiyi actigimda ise bu defa yandan gecen bisikletliye carpip yere devirdim.

*****************************************
*****************************************

trafikte!!
YoL verilmez, alınır. Eğer bir garajdan ya da otoparktan direkt yola çıkacaksanız, araçların size yol vermesini beklemek hayalcilik olur. Burada kural, bodoslama yola fırlamaktır. Merak etmeyin, hızla gelen araçlar Zınk! diye duracaklardır.


* Mecbur kalmadıkça kimseye yol verilmez. Amaç ulaşılacak yere bir an önce varmaktır. Asla yol verilmez. Çok mecbur kalınırsa hafiften hız düşürülür. Yavaşlamanıza sebep olan araçlara bağırmak en tabiî hakkınızdır.


* Yeşil ışığın yanması asla beklenmez. Işıklarda beklerken vites asla boşa alınmaz. Birinci vitese takılır ve bir ayak debriyajda tutularak araba bağırttırılır, iyi bir istanbullu yeşilin yanacağını hisseder ve yanmadan geçer. Yeşil ışık birkaç saniye sonra nasıl olsa yanacaktır. Eğer ışıkta bekleyen diğer araçlar sizin önünüzdeyse, sarı yanmadan koraya köküne kadar basılır ve Hadi be, yürüsene! diye bağırılır.


* En sağ şerit emniyet şeridi değil, acelesi olanların şerididir. Eğer trafik tıkanmışta en sağ şeritten huzur ve güven içerisinde gidebilirsiniz.


* Sinyal vermek delikanlılığa sığmaz. Durmak isteyen veya dönüş yapmak isteyen istediği zamanda ve yerde durabilir ya da dönebilir. Arkadan gelen araçlar bunu altıncı hisleriyle hissetmelidirler. Hissedemezlerse arkadan vururlar ve suçlu duruma düşerler.


* Ağır vasıtaların yeri en sol şerittir. Sadece onlar değil, bütün ticarî araçlar sol şeritten giderler. Küçük ve hafif binek otolar onlara her zaman yol vermeli ve saygıda kusur etmemelidirler.


* Ambulanslar acelesi olanlar için faaliyet göstermektedir. Sirenlerini açmış, son hızla giden bir ambulans görürseniz hemen arkasına takılın. En kısa zamanda varacağınız yere ulaşırsınız. Bu son derece doğal ve sık başvurulan bir uygulamadır, zaten o ambulans da âcil servise hasta değil, televizyondaki maça taraftar taşımakta veya Ramazan daysa iftara oruçlu yetiştirmektedir.


* Korna çalmak en tabu hakkınızdır. Onu sık sık kullanın. Dünyanın parasını verip fıstık gibi bir otomobil satın almışsınız. Kornasını yeteri sıklıkta çalmazsanız oksitlenme yapabilir. Ayrıca az korna çalanlar istanbul trafiğinde hemen farkedilir ve dışlanırlar. En son korna makamlarını minibüs şoförlerinden öğrenebilirsiniz.


* Sollayacaksan önce sıkıştır. Bir araç sollanacaksa, arkadan sellektör yapılmalı ve aracın tamponuna değecek kadar yanaşılmalıdır. Böylece sollanacak kişi arkadakinin niyetini anlar ve kenara çekilir.


* Yol çizgileri sollama zevkini artırmak için vardır, istanbul da kesinlikle tek bir hat üzerine yol alınmaz. Devamlı şerit değiştirilerek sollama yapılır. Yoldaki çizgiler sollama yapmamızı kolaylaştırır.


* Farlar hava iyice kararmadan yakılmaz. Gündüz vakti farlarını yakanlar olursa, diğer sürücüler tarafından anında uyarılırlar.


* Selektör şoförün eli ayağıdır, her zaman kullanılmalıdır. Bazen bir teşekkür, bir uyarı, kızgınlık için sellektör yapmadan araç kullanan iyi şoför olamaz.


* Bayan şoförlerin İstanbul da trafiğe çıkmaya hakları yoktur. Erkek sürücüler her fırsatta bu kaideyi hatırlatmalı, bayan sürücüleri devamlı sıkıştırarak zor durumda bırakmalıdırlar. Bu kurallara dikkat edelim, uymayanları uyaralım.


* istanbul da hız sınırlaması yoktur. Mahalle aralarında pati çekilip spin atılabilir, son sürat gidilebilir.


* Sürücüler her zaman haklıdırlar. Yayalar yayalığını bilmeli, ona göre davranmalıar. Yaya geçidi, yayaların geçiş üstünlüğü gibi kavramlar istanbul da geçerli değildir.
 
Bir kadın şöförün yedek parça istegi

Bir otomobil firmasının satış showroomuna bir bayan müşteri gelerek 710 luk kapak aradığını söyler.

Satıcılar hemen oto yedek parça bölümünden birini oraya çağırırlar ve kadının talebini iletirler.

Herkes kadına ve birbirine şaşkınlıkla bakmaktadır. Hiç kimsenin parçayı tanımadığı yüz ifadelerinden belli olur.

Kadın ise; ısrarla bunun, arabasının motorunun bir parçası olduğunu, bir şekilde kaybolduğunu ve yenisinin gerektiğini söyler.

Bu esnada uyanık bir satıcı kadına yedek parçanın resmini çizip çizemeyeceğini sorar.

Sorununun çözülebileceği umuduna kapılan kadın hemen kağıt kalem isteyerek 8 cm çapında bir daire çizer ve içine de 710 yazar.
 
davanın böylesi

>>> > Aşağıda anlatılan dava gerçekten olmuştur.
>>> > Avukat Orhan AZİZOĞLU hukuki bir olayı nakletti.Olay
>>> > gerçek...Bantlardan,tutanaklardan,karar ve zabıtlardan
>>> > geçilmeyen şu
>>> > günlerde mahkeme salonuna bir keyif penceresi açmaya
>>> > yardımcı oluyor.
>>> > Bir akşam tiyatrodan çıkmış iki erkek arkadaş yolda
>>> > yürürlerken
>>> > önlerinde iyi giyinmiş şık ve alımlı bir hanımın
>>> > yürüdüğünü
>>> > fark
>>> > ederler.
>>> > Erkeklerden biri diğerine dönerek bu hanımla bir gece
>>> > geçirmeye 500
>>> > dolar veririm der.Bu sözleri işiten genç hanım başını
>>> > çevirir ve
>>> > teklifinizi kabul ediyorumder.Teklifi yapan erkekle
hanım
>>> > beraberce
>>> > genç ve çekici kadının evine gidip hemen yatağın yolunu
>>> > tutarlar.
>>> > Ertesi sabah apartmanı terk ederken adam kadına 250
dolar
>>> > verir.Hanım
>>> > pazarlık bakiyesi parayı ister ve 250 dolar daha
>>> > vermezseniz sizi
>>> > dava
>>> > ederimder.
>>> > Adam güler,bunu nasıl ve hangi esaslara göre
yapacağınızı
>>> > görmek
>>> > isterdimdeyip apartmanı terk eder.Ertesi gün mahkemeden
>>> > gelen celp
>>> > pusulasını gören adam şaşırır.Hemen avukatına gidip
olayı
>>> > detaylarıyla
>>> > anlatır.Avukat bu esaslara istinaden aleyhine bir
karar alınabileceğini sanmıyorum.Ancak davanın nasıl sunulup
>>> > doğrusu pek merak
>>> > ediyorumdiye mütalaasını verir.Dava başlar ve ön
>>> > soruşturmadan sonra
>>> > hanımın avukatı mahkemeye dava konusunu
>>> > aşağıdaki şekilde
>>> > arz eder.
>>> > Muhterem hakim bey,müvekkilim,bu hanımefendi,itina ile
>>> > yetiştirilip
>>> > çimlerle örtülü bahçe niteliğinde bir gayri menkule
sahip bulunmaktadır.Bu arazi parçasını belli bir süre için davalı
>>> > beyefendiye
>>> > 500 dolar karşılığında kiralamıştır.Davalı gayri menkulü
>>> > kira amacına
>>> > uygun olarak kullanmış ve kira müddeti sonunda tahliye
>>> > ederken kira
>>> > bedelinin yarısı olan 250 doları ödememiştir.Kira tutarı
>>> > yüksek bir
>>> > bedel değildir.Kaldı ki kiralanan yer
>>> > özel ve yasal bir
>>> > bölgedir.Dileğimiz adaletin yerine gelmesi ve davalının
>>> > müvekkileme
>>> > anlaşmanın bakiyesi olan meblağı ödemesidir.
>>> > Davalı adamın avukatı bu beklenmedik savunma karşısında
>>> > şaşırır fakat
>>> > bir avukat olarak işin enteresanlığından haz duyar ve
hemen
>>> > daha önce
>>> > hazırladığı savunmasını kenara koyarak davayı şöyle
>>> > savunur.
>>> > Muhterem hakim beyefendi,müvekkilim bu genç bey
>>> > fendinin,bu genç
>>> > hanımdan sahibi olduğu gayri menkulü bir süre için
>>> > kiraladığı
>>> > doğrudur
>>> > ve müvekkilim bu anlaşmadan son derece memnun
>>> > kalmıştır.Bununla beraber
>>> > müvekkilim arazide bir kuyu bulmuş ve kuyuyu örgü
>>> > taşlarıyla
>>> > donatmış,kuyuya boru indirmiş ve pompa
>>> > yerleştirmiştir.Bütün bu
>>> > uğraşların işçilik masraflarını müvekkilim
>>> > üstlenmiştir.İnancımıza göre
>>> > bütün bu arazi geliştirme çalışmaların ödenmeyen meblağı
>>> > karşılayacağından aleyhimize açılan davanın düşmesini
talep
>>> > ediyoruz.
>>> > Genç hanımın avukatı tekrar söz alır.
>>> > Muhterem hakim
>>> > bey,müvekkilem,davalının beyan ettiği gibi
>>> > arazi
>>> > üzerinde bir kuyu bulunduğunu ve gerekli gelişmeleri
>>> > yaptığını kabul
>>> > ediyor ve herhangi bir itirazda bulunmuyor.Ancak bahis
>>> > konusu kuyu zaten
>>> > arazide mevcut idi ve kuyu olmasaydı davalı
muhtemelen bu
>>> > araziyi
>>> > kiralamayacaktı.Ayrıca arazi tahliye edildiğinde
davalı söz
>>> > konusu
>>> > ettiği taşları,boruyu ve pompayı sökerek beraberinde
>>> > **ürmüştür.Bu
>>> > bakımdan davamızda ısrar ediyor ve vereceğiniz
kararın yüce
>>> >
>>> > adalete
>>> > uygun olmasını diliyoruz.
>>> > HANIM DAVA YI KAZANIR......
 
alternatif milletvekili yemini

Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü çarpanlarına
ayırmaya kalkmayacağıma, işkembeden atanın ve yan
gelip yatanın yanında olmayacağıma, Demokratik ve Laik
Cumhuriyet e layık olacağıma, ona hiçbir ilkeyle
aldatmayacağıma, II., III. Cumhuriyetlerle flört
etmeyeceğime, kürsüde konuşanlara veya meclis
başkanına su, çamur gibi şeyler atmayacağıma, zırt
pırt parti değiştirip döne döne seyyar vantilatörlük
yapmayacağıma, yüce meclisi dönme dolaba çevirip
milleti kusturmayacağıma, listede adımı görmeyince
çocuklar gibi küsüp, kendimi ve yüce meclisi kargalara
bile güldürmeyeceğime, sıra kapaklarına vurarak kabak
tadı vermeyeceğime ve kuru gürültü çıkarmayacağıma,
milletin midesinden kopup gelen kuru gurultulara
kulak vereceğime, Konuşan Türkiye yi Yumruklarıyla
Konuşan Türkiye haline getirmeyeceğime, sıfatıma
bakmadan küfredip, çalışıyorum numarasıyla boşa kürek
çekip, havanda su dövdükten sonra eve gidince çoluğun
çocuğun yüzüne nasıl bakacağımı hesap edeceğime,
deyimler sözlüğünü okuyup adam gibi cümle kurmayı
öğreneceğime, meclis başkanının önünde birikip görüş
alanını daraltmayacağıma, dahası halkı daraltıp
afakanların basmasına yol açmayacağıma, grup kararı
diye önüne gelene anlamadan dinlemeden el kaldıran
robotlardan olmayacağıma, genel başkanımı
aklayacağım diye partimi çamaşır tozu, meclisi de
çamaşır makinesi haline getirmeyeceğime, sözlük açıp
ilke kelimesinin anlamına hiç olmazsa bir kere
bakacağıma, komisyonlara komisyon almak için
girmeyeceğime, meclise bir yemin ederken bir de maaş
alırken gelenlerden olmayacağıma, başım ağrısa
Amerikalara doktora gidip faturasnı meclise
ödetmeyeceğime, MİNNET vekili olmayacağıma milletin
vekili olduğumu asla unutmayacağıma, mal varlığımı ve
ceylan derisi koltuğuma bağımlılığımı devletin varlığı
ve bağımsızlığından üstün tutmayacağıma, Büyük Türk
Milleti ve cümle alem önünde, namusum ve şerefim
üzerine ant içerim. İki gözüm önüme aksın, ekmek musaf
ve millet çarpsın ki doğru söylüyorum.
 
diyaLOGLAR.. yine komik :)))))

SSK gözlügü yazilir. Tansiyona sekere bakilir. Kurban
kesilir... Gebze de bir eczanenin camindan
- Aksaray da bir lastikçinin vitrininden :
Vindovslu aletle rot balansi yapiyoruz...

- Kartus ve kolonya doldurulur.
Eskisehirde bir dükkanın camindan

- Kocaeli Hereke de Y.Y.B.F. karsisinda kendi halinde bir bakkalin camindan:
Penguen Yemi bulunur !


- Kadiköy çarsida yanimdan geçen bir adam yanindaki diger
adama : Abi ! Robinson daki de eseklik aslinda, niye Cuma ile samimi oluyor ki ?!...


-Ise gelmek için bindigim dolmusun söförü, son duraga geldigimizde
siritarak... Geçmis olsun, buraya kadar frensiz geldik !...


- Yasli teyze : Evladim sagda mübarek bir yerde indirirmisin ?!... Minibus söförü :
Az ilerde Camii var, seni orada birakayim teyze...


-Adana da belediye otobüsünde ön ve arka kapida görevli 2 muavin
arasinda geçen diyalogdan :
Muavin#1 : Durakta inecek var mi ?
(yolculardan ses çikmaz )
Muavin#2 : Olumsuz !...


-Eskisehir de bir belediye otobüsü :
Biletçi : Arrrrka tamammm, kapat arkayi !
( bir teyze arka kapiya sikisir )
Biletçi : Kari sikisti, aççç kapa !...


- Otobüs Söförü : Paso lütfen !...
( ben pasoyu almak için cüzdanima davrandigimda... )
Aynı Söför : Varsa gösterme !...
 
SÖZÜMONA BİLGİ YARIŞMASI

Bir de büyüklerin ezberciliğe dayanan eğitiminde, bir yığın ismi belleğine yazıp, sorulduğunda tekrarlamanın bilgi işareti sayılmasındaki komikliğe bakın:

Dünya bilgi şampiyonasında, bir aday finale kalmış. Spiker üç soru daha soracak, onları da bilirse şampiyon seçilecek. Salonda çıt yok. Heyecan herkeste son haddinde. Spiker sorulardan birini soruyor:

-Kartaca hükümdarı Anibal, bildiğiniz gibi filin üstünde savaşırdı. Onun bindiği filin bakıcısının ismi nedir?

-Anifilbacus..

-“Bravo, bildiniz!” diyor spiker. Salon alkıştan çınlıyor. Derken ikinci soruyu soruyor spiker:

-Napolyon’un Waterlo savaşından önce kaldığı otelin sahibinin ismi nedir?

-Mösyö Piere Vincent..

-“Bravo doğrusu, bunu da bildiniz” diyor spiker. Salon inliyor alkıştan. Nihayet son soruyu soruyor spiker:

-Firavun Keops zamanında yapılan piramitte çalışan işçilerin ustabaşısının ismi nedir?

Herkeste kıpırdanmalar.. İnsaf artık, bu kadarı da olmaz sesleri. Saniyeler ilerliyor.. On saniye.. Beş saniye.. Üç saniye.. Aday işaret verip, kronometreyi durduruyor. “İyice emin olmak için bir şey sormak istiyorum” diyor ve devam ediyor “Gündüz vardiyasını mı soruyorsunuz, yoksa gece vardiyasını mı?!”
 
Geri
Üst