Edebiyat sözlüğü

SECİ
Cümlelerin veya bir cümle içinde birden çok kelimenin sonlarındaki ses benzerliği. Nesirde kullanılan bir çeşit kafiyedir. Secili nesre müsecca adı verilir. Edebiyatımıza Arap edebiyatından geçmiştir.
 
SEHL-İ MÜMTENİ
Söylenmesi kolay görülen ama benzeri yapılmak istendiğinde güçlüğü ortaya çıkan söz. Bu tür sözler sade ve derin anlamlıdırlar. En güzel örneklerini Yunus Emre
virgul.gif
Süleyman Çelebi
virgul.gif
Mehmed Akif Ersoy vermişlerdir. Örnek:

Ete kemiğe büründüm
Yunus diye göründüm
Yunus Emre
 
SELÂMET
Cümlelerin doğru ve sağlam olması. İfadenin düşük
virgul.gif
eksik olmaması gerekir.
 
SELÂSET
Bir yazıda cümle ve kelimelerin akıcı
virgul.gif
âhenkli
virgul.gif
kolay ve anlaşılır olması. Selâset
virgul.gif
sözüklerin birbirine uygun seçilmesiyle sağlanır.
 
SELH
Başkasına ait bir şiirin anl***** alıp kelimelerini değiştirerek yeniden yazmak. Selh intikal’in bir çeşidi sayılır.
 
SELİS
Halk şiiri nazım şekli. Aruzun fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilâtün fe’ilün kalıbıyla gazel şeklinde yazılır. Murabba
virgul.gif
muhammes
virgul.gif
müseddes şeklinde yazılmış selislere de rastlanır. Kafiye düzeni divan
virgul.gif
semai ve kalenderi nazım şekilleri ile aynıdır. Örnek:

Benden özge sana yok âşık-ı âvâre güzel
Sûziş-ı firkat ile yakma beni nâre güzel

Dün gece dîde-i hunkâr ile ettikte nigâh
Ciğerim başına açtın yine bir yâre güzel
Nûrî
 
SERBEST NAZIM
Bend
virgul.gif
vezin ve kafiye kurallarına bağlı olmayan nazım şekli. Bendlerin
virgul.gif
mısraların ve hecelerin sayıları belli düzene bağlı değildir. Şair isterse kafiyeli yazar. Bendleri sınırlayabilir veya sınırlamaz. Önce Fransız sembolistleri arasında yayıldı. Türk edebiyatına Servet-i Fünûn döneminde Batı edebiyatından girdi. Serbest nazmın uygulanışı üç aşama geçirdi:
1. Vezinli-kafiyeli serbest nazım: Servet-i Fünûn ve Fecr-i Âti döneminde görülür. Mısralar bir kelimeye kadar kısaldı
virgul.gif
kafiye belli bir kurala göre sıraland. Aruz veznine yer verildi
virgul.gif
bir şiirde birkaç aruz kalıbı veya bu kalıpların çeşitli cüzleri kullanıldı.
2. Vezinsiz-kafiyeli serbest nazım: 1925-1930 yıllarında görülmüş
virgul.gif
1930’dan sonra yaygınlık kazanmıştır. Vezin bırakılmış
virgul.gif
bir heceye kadar küçülen dizeler kurulmuştur. Bu dizeler hiçbir dış düzene bağlı değildir. Şair belirtmek istediği fikri taşıyan kelimeyi öne çıkarır. Büyük harfler sadece cümle başlarında kullanılabilir. Kafiyeli mısraların arası açılarak kafiye örgüsü gevşetilir.
3. Vezinsiz-kafiyesiz serbest nazım: 1940 yılından sonra yaygınlaşan bu anlayışta vezin ve kafiye tamamen bırakıldı şiirde iç uyum önem kazandı. Örnek:

Yolcu Yolunda Gerek

Hastalar
virgul.gif

Kar isterler
Kafdağının ardından
Ve buluttan döşek
virgul.gif

Onlar
virgul.gif

Yaramaz çocuklardır
virgul.gif

Sallar durur
virgul.gif

Dünyanın balkonundan
virgul.gif

Düştü düşecek!
Gölgen kaçıyorsa senden
virgul.gif

Düşmüşse gökte yıldızın
virgul.gif

Kavga başlar canla ten arasında
Ne bilelim;
Hangi pınarın suyu
virgul.gif

Ya da çiçeğin özünde derman
virgul.gif

Büyük yerden geldi ferman
Yolcu yolunda gerek
Ali Akbaş
 
SONE
İlk iki bendi dörtlük
virgul.gif
son iki bendi üçlük on dört mısradan oluşan nazım şekli. Önce İtalyan edebiyatında kullanılmış
virgul.gif
sonra Fransız edebiyatına
virgul.gif
oradan da diğer Avrupa edebiyatlarına geçmiştir. Edebiyatımızda ilk Cenab Şahabeddin’in sone şeklinde şiir yazdığını görüyoruz. Servet-i Fünûn şairlerinin hemen hepsi bu nazım şeklini benimser. Sone kafiye sistemi üçe ayrılır.
1. İtalyan tipi: Kafiye şeması abba
virgul.gif
abba
virgul.gif
ccd
virgul.gif
ede
2. Fransız tipi: Kafiye şeması abba
virgul.gif
abba
virgul.gif
ccd
virgul.gif
eed
(İtalyan ve Fransız tipi sone arasındaki tek fark son üçlüğün düzenindedir.)
3. İngiliz tipi: Mısra sayısı değişmemekle beraber ilk on iki mısra tek bir bend
virgul.gif
son iki mısra da ayrı bir bend halinde yazılırlar. Kafiye şeması: a b a b c d c d e f e f g g. Örnek:

Yüksük

Yüksüğün ince şeklini yazmak
Bana pek güç gelir kadınlardan
Sorunuz belki bir güzel parmak
onu tersim için bulur imkan

Bunu bir çekmenin içinde gören
Mu’teber bir refik-i hane sanır;
Kadrini pek bilirler elde iken
virgul.gif

Düştüğü anda mutlaka alınır.

O da layık nezâketin eline:
Tenine saplanır iken iğne
virgul.gif

Yine pekçok sever iş işlemeyi;

Bin letâfetle çırpınır her ân...
Sanki bir nahl-i nev-hayâta konan
Küçücük bir kuşun küçük yüreği!
Ali Ekrem (Bolayır)
 
SÖZLÜK
Bir dilin veya dillerin kelime haznesini (sözvarlığını)
virgul.gif
söyleyiş ve yazılış şekilleriyle veren
virgul.gif
kelimenin kökünü esas alarak
virgul.gif
bunların başka unsurlarla kurdukları sözleri ve anlamlarını
virgul.gif
değişik kullanışlarını gösteren eser. Sözlükler tek dilli veya çok dilli olabilir. Madde başlarını a-be-ce sırası takip eder. Genel veya özel alanlarla ilgili sözlükler hazırlanabilir. Arap harfli eski sözlüklerde madde başı Arapça kelimenin üç harfli kökünün son harfi esas alınarak sıralanırdı. XIV.-XV.yüzyıllar arasında yaşamış olan el-Kamûsü-ı-Muhît (Okyanus Sözlüğü) adlı eseri Türkçeye çeviren Mütercim Asım bu sistemi kullandı. İlk sözlük olarak İskenderiye Müzesi kütüphanecisi Bizanslı Aristophanes’in hazırladığı eser kabul edilir. İslam dünyasında en önemli sözlük X. yüzyılda yaşayan Fârâblı İsmail Cevheri’nin Sihâh adlı Arapça eseri. Vankulu Lügatı diye bilinen Müteferrika’nın bastığı ilk kitap da bir Sihâh çevirisidir. Türk kültüründe ilk sözlük ise Kaşgarlı Mahmud’un Türkçe’den Arapça’ya Divanü Lügati’t-Türk’üdür.
 
ŞAHESER
Nesilden nesile geçen
virgul.gif
benzeri yazılamayan yüksek değerdeki edebi eser. Şaheserlerin başlıca özellikleri şöyle sıralanır: Zengin bir kültür birikimi sonucu yazılır
virgul.gif
her devrin okuyucusu tarafından aranır
virgul.gif
okunur ve takdir edilir
virgul.gif
zamanla yayılır
virgul.gif
ulusal ve uluslararası unsurlar içerir
virgul.gif
pekçok yabancı dile çevrilir
virgul.gif
türünde yazılan yeni eserlere örnek olur.
 
ŞİVEYE MUGAYERET
Şivesizlik. Dili kuralları dışında kullanmak. Türk dilini iyi bilmemekten
virgul.gif
dilimizin özelliklerini gözönüne almaksızın yabancı dillerdeki bazı kullanış şekillerini tercüme edip uygulamaktan doğar. "Meşrubat içmek" yerine "meşrubat almak"
virgul.gif
"banyo yapmak" yerine "banyo olmak" gibi.
 
TA’KİD
İfadeye açıklık getirememe
virgul.gif
anlatamama halidir. İkiye ayrılır.
1. Lafzi ta’kid: Bir cümlede kelimelerin yerli yerine kullanılmamasından doğar. Örnek:

Ben fakîrî etme terk memnûn-i ebnâ-yı zaman
Hasıl etmezsen değil gam matlabım yâ Rab bana
Râgıp Paşa
 
2. Manevi ta’kid: Bir cümlede kelimeler yerli yerince kullanılmakla beraber bir anlam çıkmamasına denir.
Örnek: Âlemin cânı değilsin cân-ı âlemsin sen
Nef’î
 
TA’RİFAT
Mevki sahipleri ve bazı görevlileri tasvir eden şiirler. Divan edebiyatı nazım türüdür. Birkaç beyitlik bendler halinde yazılırlar. Sâfi Kasım Paşa’nın
virgul.gif
Kalkandelenli Fikri’nin
virgul.gif
Gelibolulu Mustafa Ali’nin
virgul.gif
Yenişehirli Avni’nin ta’rifatı vardır. Örnek:

Nedür bildüm mi defter-dâr efendi
Eğerçi bir iki üç var efendi
Kiminün işini altun iderler
Kimin ma’zül kimin mağbûn iderler
Olardur sâ’i-i genc ü hazînle
Olardur sâhib-i mâl u define
Kalkandelenli Fikri
 
TA’ŞİR
Bir gazelin her beytinin veya bir beytinin üzerine sekiz mısra eklenerek yapılan mu’aşşerdir. Divan edebiyatı nazım şeklidir. Edebiyatımızda örneği fazla görülmez. Yahya Bey’in Muhibbî’nin (Kanunu Sultan Süleyman) gazeline yaptığı ta’şiri örnek olarak verilebilir.

Haste olmak gûşmâl-i Hazret-i İzzet gibi
Her kişinün yalımın alçak ider gurbet gibi
Değme bir kimse göre gelmez refahiyyet gibi
Nâleler gûyâ derây-ı rıhlet-i râhat gibi
Dâr-ı dünya cây-ı fürkat menzil-imihnet gibi
Devleti bir âlet-i hengâme-i zahmet gibi
Sağlıgun bünyâdı yok âyinede sûret gibi
Matla’ı şâh-ı cihânun maşrık-ı hikmet gibi
Halk içinde mu’teber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi
Yahya Bey
 
TAŞTİR
Bir gazelde her beytin iki mısrasının arasına iki veya üç mısra ekleyerek manzume meydana getirmek. Divan edebiyatı nazım şeklidir. Kelime
virgul.gif
Arapça "bir şeyin yarısı
virgul.gif
iki cüzünden bir cüzü" anlamındaki şatr kökünden gelir. Taştirde
virgul.gif
aynı vezin ve kafiyede
virgul.gif
araya iki mısra girerse terb-i mutarraf
virgul.gif
üç mısra girerse tahmis-i mutarraf olur. Edebiyatımızda XVIII. yüzyıldan sonra örnekleri görülen taştir çok az kullanılan bir şekildir. En çok Halveti şeyhlerinden Aydi Baba yazmıştır.
 
TAZMİN
Bir şairin
virgul.gif
bir mısra veya bir beytin bir başka şairce kullanılması. Divan edebiyatı nazım türüdür. Tazmin edilen mısra veya beytin sahibinin zikri şarttır. Tazmin eden şair
virgul.gif
şiiri herhangi bir nazım şekline tamamlar ve aldığı sahibini belirtir. Örnek: Recaizade Ekrem’in şiirini tanzim:

Sanırım ismini kuşlar heceler
Seni söyler bana dağlar dereler
Su çağıldar kuzular kırda meler
Seni söyler bana dağlar dereler

Hep seni aşkın eserken serde
Hüsn ü ânın görünür her yerde
Gezdiğim duygulu vâdilerde
Seni söyler bana dağlar dereler
Yahya Kemal Beyatlı
 
TECÂHÜL-İ ARİF
Anlamla ilgili sanatlardandır. Bilinen bir gerçeği
virgul.gif
bilmez görünerek söylemek yöntemiyle yapılır. Bilinen şey
virgul.gif
bilinmiyormuş gibi anlatılırken genellikle bir espriye dayandırılır. Bu yapılırken mübalağa ve istifham sanatından da yararlanılır. Örnek:

Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem
Ya muhît olmuş gözümden günbed-i devvâre su
Fuzulî

(Bilmiyorum
virgul.gif
dönen kubbe mi su rengindedir
virgul.gif
yoksa gözyaşlarım mı gökyüzünü kaplamıştır.) Fuzuli
virgul.gif
kubbenin
virgul.gif
yani gökyüzünün mavi renkte olduğunu bilmiyor gibi görünüyor. Aslında gözyaşlarının gökyüzünü kaplayacak kadar çok ağladığını belirtmek için bu yola başvurmuştur.
 
TEFRİK
Anlamla ilgili sanatlardandır. Aynı çeşide giren iki şey arasına
virgul.gif
birbirine aykırı taraflar (tebâyün) sokularak bir farklılık meydana getirilmesidir. Örnek:

Budur farkı gönül mahşer rûz-ı hicrândan
Kim ol cânım verir cisme bu cismi ayırır cândan
Ortak çeşit gün
virgul.gif
aykırı taraflar ise cisme can verme
virgul.gif
cisimden canı ayırmadır.
 
TEHZİL
Alay ve şaka yollu yazılmış nazire. Hezl diye de bilinir. Çokluk tanınmış şairlerin şiirlerine vezin ve kafiye taklit edilerek yazılır. Tehzil
virgul.gif
ciddi şiirleri bayağılıktan uzak ciddi bir duruma soktuğu için edebiyatın güzel ve eğlenceli örnekleri arasında kabul edilir. XVII. yüzyıldan sonra yaygınlık kazanan bu tür şiirin örneklerini daha çok Sürûri
virgul.gif
Havâyi
virgul.gif
Sünbülzade Vehbi
virgul.gif
Hüseyin Kâmi (Dehri mahlasıyla)
virgul.gif
Fazıl Ahmet Aykaç
virgul.gif
Halil Nihat Boztepe vermişlerdir.
 
Geri
Üst