∞ Aşk sevdiğin kişiyi herkesleştiriyor z α m α n l α

- Artık sevmiyorsun ?
- Olabilir…

Kelimelerin etkisini kaybettiği,
Yüreğin, susmayı hak edindiği an…

Bir seviyorum, bir sevmiyorum !

Sevgiden korkuyorum…
Kendimden kaçıyorum..

Duygularım sevgiye mühürlü…

Bitişlere çare bulmuyorum..
Bahane hic aramıyorum…

Seviyordu, artık sevmiyor…
Geldi ve gitti…

Sevmemek varsa..
Sevmek niye var ?

Unutmusum..
Her varoluşun bir yokoluşu,
Her baslangıcın bir sonu var..
Hayatın en alıcı noktası…
Son..

Sen,
Sonum olacaksan gel[me]…
Beni kaybettiklerinde ara…
Aklımın oyunu olma…
Ne gel ne de git..

Bir sevip, bir sevmeyeceksen..
Beni, bende unutacaksan..
Gerçeğim değil, hayalim olacaksan…

Ne var- ol ne de yok- ol…

Hiç gelme...!
 
Bu nasıl ayrılık, bu nasıl veda
Gözleri kal diyor dudakları git
Bakışın anahtar gözlerin kilit
Ellerin aç diyor dudakların git

Ayrılık dönüşü olmayan nehir
Yalnızlık yıkılmış bomboş bir şehir
Kaç sevda kül oldu böyle kimbilir
Gözyaşın kal diyor dudakların git

Gidersem bir daha dönmeyeceğim
Kalırsam kalbime yenilmeyeceğim
Çözemedim seni çıldıracağım
Gözlerin kal diyor dudakların git

Duvardan insin mi resimlerimiz
Yabancı olsun mu isimlerimiz
Ya o deli dolu gecelerimiz
Anılar kal diyor dudakların git

Bu romanda biter belki birazdan
Ne aşklar yıkıldı gururdan nazdan
Ağlıyor besteler yine hicazdan
Şarkılar kal diyor dudakların git
 
Gün olur
Alır kucağına seni yaşayamadıkların
Çok istediklerin imkansızdır sanki
Engeller taş duvarlar gibi çevreler yüreğini yüzünden
İçin akar, gülüşün donar,
Susarsın...
Bir derin sessizlikte beklersin öylece
Dinlersin sesini sonsuz suskunlukların
"nasılsın"lara "iyi"lerden daha iyi cevaplar ararsın
Durgunluklarında...
Fırtınalarını gizlersin sabırsızlığının,
"hüküm giymişim" dersin "ömrümce sabretmeye"
Haykırmak istersin ciğerin dolusu
Yüreğin dolusu "hayır" demek gelir içinden,
Yine susarsın...
Susmaktır sanki aaaain, hep sabretmek...
Mecburiyetler belirlemişken her anını yaş*****n
Sonsuz özgürlükler için çırpınır durur yüreciğin
İçinde altı yaşlarında bir uzun saçlı kız
Dışında kırk üç yaşında iki çocuk annesi o kadın
İçin düşlerinde ip atlarken,
Salıncağa binerken rüyalarında saflığının
Dışın yine "mecburen"lere mahkum
"anne"yi oynar
"öğretmen"i oynar,
Amatörce "deli dolu"yu oynar
Ruhunun tiyatrolarında...
Ruhun...
Kaç zamandır uyuttuğun...
İçinde bir yerlerde pervasızca unuttuğun...
Çırpındığın, susarken gömmemek için...
Delice bir özlemle yeniden kucaklamayı beklediğin...
Oysa sen, uçurtmalar uçurmalısın kendi gökyüzüne
Her gün yeniden...
Salıncak kurup hilal olmuş bir ayın sivri burnuna,
Kayıtsızlığında aaaiflenmelisin yaşanmışlığın
Sevda gözlerinde atmalı,
Yüreğinde görmeli o kadın seni..!
 
Bir nöbet gecesi,
Yoğun sigara dumanında,
gözlerimin kısıklığı,
çözmeye çalışıyor,
sende ve sözlerinde duyduğum,
bedenimi ürperten ıssızlığı..

Bu kaçıncı of çekilen,
bu kaçıncı gece bitmeyen.
Ve ben,
gözlerine bakarak ölmek istiyorumla biten
şiir yazmak istiyorum.

Bu kaçıncı satır,
kaçıncı mısra karalanan.
Bu kaçıncı kağıt,
buruşturulan, yırtılan..

Bu, gözkapaklarımın,
kaçıncı buluşamadan,
gördüğü güneş,
giderek solan.

Bu gözkapakları
nasıl birbirine sevgili,
nasıl birbirine eş,
buluştuğunda ayrılan
ve ayrıldığında buluşan..

Gözlerin beni avutuyor,
oyalanarak geçirecek vakit yokken,
saçların başka rüzgarla savruluyor,
gözlerimdeki ışık,
ciğerlerimdeki nefes
ve içimdeki sabır tükenirken..
Ve kirpiklerin,
yağmur damlaları gibi acımasızca
vuruyor toprağıma
gözyaşı sellerinle sürüklenirken..

Ben, gözlerine bakarak ölmek istiyorum..
Başka beklentim yok.

Ben, senden önce öleceğim..
Yaşadıklarımı sensiz topladım,
çektiklerimin acısını seninle çıkaracağım..

Ben, gözlerine bakarak ölmek istiyorum..
Ellerimi tutmasan da olur.
Ben, gözlerinde ellerini bulur,
onlara anlatırım sevgimi.
Senden daha uslu,
senden daha yumuşak
ve senden daha anlayışlı ellerine..

Ben, gözlerine bakarak ölmek istiyorum..
Bana sarılmasan da olur.
Ben gözlerinde kollarını duyar,
onlarla sararım yalnızlığımı.
Senden daha sevecen,
senden daha vefalı
ve senden daha cesur kollarına..

Ben, gözlerine bakarak ölmek istiyorum..
Beni sevmesen de olur.
Ben, yüreğimle,
yüreğinin ellerinden tutar
O'na sunarım,
sensizliğimi
ve seninliğimi.
Senden daha içten,
senden daha sevdalı
ve senden daha büyük yüreğine..


Ben, senden önce öleceğim..
Duygularımı seninle ikiye çarptım,
sensiz, sonsuza böleceğim..

Ben, gözlerine bakarak ölmek istiyorum..
Başka beklentim yok.
Bana yetişemesen,
başımda olamasan da olur,
yalnızlığımın hıçkırığını duymasan da..
Dökülen gerçeği olacaktır gözyaşlarımın,
sahtesi değil,
öldüğümde bile sevgim çevrende olacaktır,
benimle değil..

Ben, gözlerine bakarak,
anl***** buldum yaşamın,
gözlerine bakarak ölmek
ve gözlerinin içine gömülmek istiyorum...
 
Unut demiştin;
Mektubun sitem doluydu
Sözlerinle saldığın
Bir güz mevsimin
Gelgitlerinden.
Ve bir ağacın sararmış
Yaprağı salmıştın ellerinle
Defterin içinde
Saklamışlığınla…


Mektubu okuyorum;
Kağıt ıslaktı
Mürekkebine karışmıştı
Zarfın içinde de
Yarım bir resminle
Anladım sen de kalmıştı
Öbür bir yanım.


Mektubun arka
Yüzündeyim
Aklım hala sende
Bir umut var mı diye
Senin istediğin gibi
Yeniden başlamaya
Adarken kendimi…


“Beni unut” demiştin


...


SENİN İÇİN KOLAY OLAN BENİM İÇİN ZOR OLANDIR UNUTMAK
 
Ben,
Yaramaz çocukların hoyrat ellerinde çırpınan
yaralı bir kuş kadar çaresizken,
Sen,
Bu şehirde yoktun...

Ben,
Üstüne merhametsiz namlular doğrulan
ürkek bir tavşan kadar yalnızken,
Sen,
Yine bu şehirde yoktun...
Ve ben,
Cüzzamlılar şehrindeki ölüm hücresinde
acılar içinde kıvranıyorken,
Sen,
Hala bu şehirde yoksun!...
 
bazen bir rüzgar esiyor aşk kalıntıları geliyor kapıma
kowmak istiyorum gitmiyor ne kadar yalvarsam
ne kadar ağlasam gitmiyor
unutulmuyorsun be aşkım unutulmuyorsun

Sensizliğe alışmak istesem
deniyorum deniyorum oda olmuyor
nedendir çare bulunamaz derdime
nedendir bilinmiyor…

uykusuz her gecemde emin ol sebepsin
ben kendimi geçtim tek deyerim sensin
kalbim yetmiyor dayanamıyor ayrılığa
sana son kez benim ol desem
hiç düşünmeden gelirmisin? ? ?? ? ? ? ?
 
Aşktan korksaydım eğer
Hata payı bırakırdım cümlelerimin sonunda
Ve mutlak esareti kabullenmezdim,
Gözlerinin altında...
Sana güvenmeseydim,
Hayata karşı özgürlük savaşımdan
Bu kadar kolay vazgeçmezdim!
Yenik düşmezdim zamana,
Zincirlemezdim kendimi sana...
Her nefes alışımın öznesi yapmazdım ismini
Ve toprağın yağmur damlalarına,
Kucak açtığı gibi bütünlemezdim
Seni ve beni...
 
Yerinde kal desem de
Dur desem de
Beklemez zaman
Yollar ayrılır mı?
Bir nefes,birışık tadım varken
Bu nefret gözlerimde,sözlerimde durmuyor fazla
Tamam,anladımm...Yarınımı veremem sana!
Sonuna kadar yoluna katar alır ***ürür yalnızlık
Bana ne kadar yakınsan,o kadar uzaksın artık!
Sonuna kadar yoluna katar alır ***ürür yalnızlık!
Bana ne kadar yakındın,Uzak dur artıkk!!
 
Bir can yarattım içimde senden olan
Bir sevdaydı belki
Tomurcuklanıp çiçeklenen
Renk renk
pembe, beyaz, mavi
Coşku dolu

Bir aşk yarattım kalbimde
Her şeyden arınmış
Tertemiz ve masum
Belki en güzel duygularımdı
Yaşadığım yaşayacağım

Ben seni yaşattım
Her şeyimle
Sende hayatı yaşadım
Destandı belki büyük ve ölümsüz
Ben her şeyi sende yaşattım
Yalnız ve tek
BEN SENİ YAŞADIM
 
Nasılda kanıksadık,
Yaşamlarımızın zengin kaynağı çocuk savrulmalarını...
Bir an ben oldum onun yerinde...
Elim eliyle,
bedenim bedeniyle yer değiştirdi...
Şimdi onun yerinde ben vardım...
Sokağın orta yerinde nasılda kalakaldım…
Ellerim yere düştü..
Hıçkırıklarım boğazımda düğüm düğüm...
Gelip geçene haykırışlarım ulaşmadı,
Diğer dünyaların hoyratça yaşamlarında savrulan bir güz yaprağı olmayı ne çok istedim...
Varlıkla tepinenlerin yanı başında,
Yoklukla kırılmayı yaşadım...
Ben hiç olmadığım kadar, o olmuştum...
Sonra kendime geldiğimde,
Kendimde değildim...
Ben onu aslında hiç anlamadım.
Bedenim bedeniyle,
Ellerim elleriyle becayişe hiç yanaşmadı...
Anlasaydım ağlardım...
Ağlasaydım o Beden orada olmazdı...
 
Hayata yazmak için başladım satırlara
Harflerin kumpasına düştüm,
Anlayamadım...
'SEN' dedi sustu birden
Hayatın senle başladığını keşfettim
Mavinin senle mavi
Yeşilin senle yeşil olduğunu aynı zamanda
Keşifler coğrafyası sürdü senle birlikte
Ben tarihinide senle yazmak istedim aşkın
Yaşamak istedim yani
Kayıpları oynamadım hep buldum
Bilmiyorum belki de buldum sandım,
Anladım deyip anlamamak hayatı
İçmeden sarhoş olma hallerim,
Harflerin kumpasına düşüşüm hep bundan
'SEN' deyip susma eylemi başladımı
Harfleri fışkırtırdım içimdeki itfayenin yardımıyla
Okuldan kalma bir alışkanlıkla sırtımda taşır oldum
'SEN'den sonraki aşk sözcüklerini
Harflerin kumpasındaki ben,
Ortaya çıkan kelime hep aynı 'SEN'
Bitirmekte zorlandığım şiirlerden oldun
Sonunu araştırdığım anlarda başına takıldım sevdanın
Sen aşkın iki bin altı versiyonuydun
En genç aşk cümleleri senin için
Ve 'SEN' diye düştüğüm kumpastan
'SEN' diye çıkmanın çığlığı boğazımda
Ama yutkunuyor susuyorum,
Belki de susturuluyorum...
 
Unut demiştin;
Mektubun sitem doluydu
Sözlerinle saldığın
Bir güz mevsimin
Gelgitlerinden.
Ve bir ağacın sararmış
Yaprağı salmıştın ellerinle
Defterin içinde
Saklamışlığınla…


Mektubu okuyorum;
Kağıt ıslaktı
Mürekkebine karışmıştı
Zarfın içinde de
Yarım bir resminle
Anladım sen de kalmıştı
Öbür bir yanım.


Mektubun arka
Yüzündeyim
Aklım hala sende
Bir umut var mı diye
Senin istediğin gibi
Yeniden başlamaya
Adarken kendimi…


“Beni unut” demiştin


...


SENİN İÇİN KOLAY OLAN BENİM İÇİN ZOR OLANDIR UNUTMAK
 
Ben,
Yaramaz çocukların hoyrat ellerinde çırpınan
yaralı bir kuş kadar çaresizken,
Sen,
Bu şehirde yoktun...

Ben,
Üstüne merhametsiz namlular doğrulan
ürkek bir tavşan kadar yalnızken,
Sen,
Yine bu şehirde yoktun...
Ve ben,
Cüzzamlılar şehrindeki ölüm hücresinde
acılar içinde kıvranıyorken,
Sen,
Hala bu şehirde yoksun!...
 
bazen bir rüzgar esiyor aşk kalıntıları geliyor kapıma
kowmak istiyorum gitmiyor ne kadar yalvarsam
ne kadar ağlasam gitmiyor
unutulmuyorsun be aşkım unutulmuyorsun

Sensizliğe alışmak istesem
deniyorum deniyorum oda olmuyor
nedendir çare bulunamaz derdime
nedendir bilinmiyor…

uykusuz her gecemde emin ol sebepsin
ben kendimi geçtim tek deyerim sensin
kalbim yetmiyor dayanamıyor ayrılığa
sana son kez benim ol desem
hiç düşünmeden gelirmisin? ? ?? ? ? ? ?
 
Aşktan korksaydım eğer
Hata payı bırakırdım cümlelerimin sonunda
Ve mutlak esareti kabullenmezdim,
Gözlerinin altında...
Sana güvenmeseydim,
Hayata karşı özgürlük savaşımdan
Bu kadar kolay vazgeçmezdim!
Yenik düşmezdim zamana,
Zincirlemezdim kendimi sana...
Her nefes alışımın öznesi yapmazdım ismini
Ve toprağın yağmur damlalarına,
Kucak açtığı gibi bütünlemezdim
Seni ve beni...
 
Yerinde kal desem de
Dur desem de
Beklemez zaman
Yollar ayrılır mı?
Bir nefes,birışık tadım varken
Bu nefret gözlerimde,sözlerimde durmuyor fazla
Tamam,anladımm...Yarınımı veremem sana!
Sonuna kadar yoluna katar alır ***ürür yalnızlık
Bana ne kadar yakınsan,o kadar uzaksın artık!
Sonuna kadar yoluna katar alır ***ürür yalnızlık!
Bana ne kadar yakındın,Uzak dur artıkk!!
 
Saate baktım 31 yaşındayım
Geç kalmadım tanrım yeniden inanmaya
Aşka geç kalmadım

Ardında yıkık şehirler ve leylaklar bırakan
Bir cümle dudaklarımı geçip beni ihlâl etti
Saate baktım müthiş bir yenilme vaktindeyim
Sevgilim
Ben nerede yağmur yağarsa orada şemsiye kırmanın kitabıyım
Ve en güzel cümlem sensin

Saate baktım buzlar ve çiçekler arasındayım
Gömleğim asyaya düşerken
Beni yanlışsız sakla bu son görünüşüm
 
Bir can yarattım içimde senden olan
Bir sevdaydı belki
Tomurcuklanıp çiçeklenen
Renk renk
pembe, beyaz, mavi
Coşku dolu

Bir aşk yarattım kalbimde
Her şeyden arınmış
Tertemiz ve masum
Belki en güzel duygularımdı
Yaşadığım yaşayacağım

Ben seni yaşattım
Her şeyimle
Sende hayatı yaşadım
Destandı belki büyük ve ölümsüz
Ben her şeyi sende yaşattım
Yalnız ve tek
BEN SENİ YAŞADIM
 
Nasılda kanıksadık,
Yaşamlarımızın zengin kaynağı çocuk savrulmalarını...
Bir an ben oldum onun yerinde...
Elim eliyle,
bedenim bedeniyle yer değiştirdi...
Şimdi onun yerinde ben vardım...
Sokağın orta yerinde nasılda kalakaldım…
Ellerim yere düştü..
Hıçkırıklarım boğazımda düğüm düğüm...
Gelip geçene haykırışlarım ulaşmadı,
Diğer dünyaların hoyratça yaşamlarında savrulan bir güz yaprağı olmayı ne çok istedim...
Varlıkla tepinenlerin yanı başında,
Yoklukla kırılmayı yaşadım...
Ben hiç olmadığım kadar, o olmuştum...
Sonra kendime geldiğimde,
Kendimde değildim...
Ben onu aslında hiç anlamadım.
Bedenim bedeniyle,
Ellerim elleriyle becayişe hiç yanaşmadı...
Anlasaydım ağlardım...
Ağlasaydım o Beden orada olmazdı...
 
Geri
Üst