komik fıkralar

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan juani-
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Temel ölmüs cehenneme gitmis sille tokat karsilamislar.
- Poyle yaparsanuz sonra Hiç cimse çelmez demis.
 
Temel Fadime'ye
- Sabah tras olunca on yas gençleseyrum daa.
Faidme Temel'e
- Ula Temel öyleyse aksamlary da tras ol.
 
Temel :
- Yüzme havuzuna cittim peni attilar
demis. Nedeni sorulunca:
- Havuza isedum demis.
- Amaan herkes isiyor seni niye kovdular denince Temel söyle cevap vermis:
- Tramplenden isedu
 
Temel ne zaman baliga çiksa pantalonunun paçalari islak dönermis.
Niye diye sormuslar.
- Paluk tutarken sikilayrum Sigara içeyrum. Pitince sigarami tenize
atip pasip söndüreyrum .
 
Beklenti
Temel'e hani sen güzel bir dulla evlenecektin ne oldu diye sormuslar.
- Kocasinin ölmesinu pekleyrum demis.
 
Temel arkadaslariyla çukur açiyormus bir grup da çukurlari kapatiyormus.
Ne yaptiklarini soranlara Temel söyle cevap veriyormus
- Bir grup daha vardi onlar da fidan dikiyordu
bugün celmedular piz de pizim isler ceri kalmasun diye çalisayruz.
 
Temel bir maskeli balonun yarismasinda kompozisyonuyla birinci gelmis. Çirilçiplak kafasinda gaz maskesi elinde bir demet çiçek ve orasinda sallanan bir prezervatif. Jüriye göre: Çiplaklik fakirligi; Gaz maskesi hava kirliligini;
Prezervatif de bedensel kirliligi simgeliyormus. Bir demet Çiçek ise dogayy simgeliyormus. Hayir diye itiraz etmis Temel.
- Punu temek istemistum. Kaput kullanmak çiçegi gaz maskesiyle koklamaya
penzer..
 
;Temel otobüse binmis. Sormuslar
- Ne yaptin pilet aldin mi?
- Piletci sankim pilet almamusum gibi paga manali manali paktu.
- Peki sen ne yaptin?
- Pen de sankim pilet almisum gibi ona manali manali paktum. .
 
Finduk
Temel 'in üç oglu varmis. Onlara findik getirmis.
- Yiyin finduklari da pipiniz buyusun demis.
- Temel piraz da sen ye demis karisi Fadime.
 
Temel Cemal'e anlatiyormus:
- Bi herif bana çok sempatiksiniz dedi.
- O ne demektir?
- Pek de pilmeyrum ama her ihtimale karsi furdum o
 
Temel basindaki kasketi gösterip
- Bu kasket penu on yas gençlestirdu demis.
- Kaç yasindasun diye sormus Cemal.
Temel
- Kasketli mu kasketsiz mu diye yanitlamis.
 
Tras
Temel Fadime'ye
- Sabah tras olunca on yas gençleseyrum daa.
Faidme Temel'e
- Ula Temel öyleyse aksamlary da tras ol. -
 
Bush ölmüş cehenneme gitmiş. Zebanibaşı 'Tamam' demiş 'Amerikadan gelenler için özel bölmemiz var. Ama üç kişilik. Hepsi de dolu. Senin günahın hepsinden fazla olduğu için seçme şansı senin olacak. Birini affet yerine sen geç. 'Bush ilk hücreye girmiş bakmış Nixon elinde balyozla taş kırıyor. Başında da bir Vietnamlı onu kamçılıyor. 'Yok' demiş 'Benim zaten biraz omuzun ağrıyor taş kıramam'. İkinci hücrede Babası Bush'u bulmuş. Irak savaşı ardından petrole bulanmış Körfez suyundan bir havuza dalıyor tam çıkınca bir daha dalmak zorunda kalıyor. 'Aman' demiş Bushgözü korkmuş 'Benim yüzmeyle aram öteden beri iyi değildir. 'Üçüncü hücrede Clinton varmış. Sırtüstü bir yatağa İsa vaziyetinde bağlanmış çıplak Monica'da yatakta ve Clintona'a en iyi bildiği işi yapıyor. Bush'un ağzı kulaklarına varmış 'Tamam' demiş 'Bu cezayı kabul ediyorum'. Zebanibaşı bir tuhaf bakmış 'Emin misin?' diye sormuş. 'Eminim' demiş Bush. 'Sen bilirsin' diye kafasını sallamış Zebani sonra hücrenin kapısını açıp bağırmış: 'Tamam Monica serbestsin!
 
Mısır hükümeti Kızıldeniz'in altına tüp geçit yaptırmak için ihale açar. İhaleye İngiltere'den Amerika'dan Japonya'dan birer firma ve Türkiye'den de Temelin firması olmak üzere dört firma katılır. Firmaları teker teker mülakata çağırırlar ve teknik bilgi isterler. İngiliz Firması:
- Biz iki taraftan da eşzamanlı olarak tüneli kazmaya başlarız ve denizin altında tam ortada buluşuruz. Tüneller arasında maksimum 1 metre fark olur 30 metre enindeki tünelde de 1 metreyi rahatlıkla düzeltiriz. derler. Amerikan Firması:
- Biz de iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz. Maksimum 50cm fark olur. derler. Japon Firması:
- Biz iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz. Maksimum 20cm fark olur. derler. Sıra bizim Temel'e gelir. Temel:
- lla biz de iki taraftan kazmaya başlarız. Ortada buluştuuuk buluştuk buluşamadık iki tüneliniz olur. der!!
 
Bektaşi'nin birine konuk gelecekmiş. Bektaşi konuğu nasıl ağırlar... Elde yok avuçta yok.. Mahçup olmak da istemiyor... Komşusu Yahudi'nin bir sürü keçisi varmış...Onlardan birini çaktırmadan alıp kesiyor... Ama çaktırmadığını sanan kendisi... Yahudi ağacın arkasından gözlermiş durumu... Diyor ki kendi kendine "Kadıya gitsem.. Kadı Müslüman o Müslüman ben Yahudi… Davayı kazanamam. Hadi kazandım Bektaşi'nin nesi var ki ondan alıp bana versin... Biz artık Allah'ın huzurunda hesaplaşırız... Yıllar geçiyor. Yahudi Allah'ın huzurunda davacı oluyor Bektaşi'den... Mahkeme kuruluyor.. Allah :
-Sen Yahudi kulumun keçisini kesmişsin diyor Bektaşi'ye...
-Kesmedim diyor Bektaşi...
-Ben gözlerimle gördum diyor Yahudi..
-Allahım diyor Bektaşi... Bir mahkemede bir adam hem şahit hem davacı olamaz.
-Haklısın ama diyor Allah Ben her şeyi görürüm. Ben de gördüm kestiğini...
-Allahım diyor Bektaşi...Aynı mahkemede hem şahit hem hakim olunmaz...
-Gene haklısın diyor Allah... O zaman getirin keçiyi ona soralım...
-Ne!... diyor Bektaşi... Keçi burada mı?...Ver onu o zaman bu Yahudi'ye...Bitsin bu dava..
 
Nasreddin hocanın iki karısı varmış biri diğerinden daha genç ve güzelmiş. Tekneyle gezintiye çıkmışlar karıları hoca demiş biz göle düşsek önce hangimizi kurtarırdın?
-Hoca yaşlı karısına dönmüş “ Hanım sen biraz yüzme biliyordun değil mi? “ demiş.
 
Nasrettin hoca bir gün kendine yeni bir kazan alır ertesi gün komşusu kazan istemeye gelir hoca kazanı yeni aldığı için pek vermek istemez ama komşusunuda kıramaz ve verir... bir gün iki gün derken onbeşgün sonra komşusu elinde hocanın kazanıyla çıkagelir kazanın içindede küçük bir başka kazan vardır... müjde hocam !!! der komşusu senin kazan doğurdu... nasıl yani der hoca kazan hiç doğururmu ? Valla inanmazsan al kendin bak der kazanı uzatarak... hoca kazanı eline alır yeni aldığı kazanın orası patlamış burası çatlamış... tabii doğurur der adama dönerek KAZANIN A-INA
KOYMUŞSUNUZ
 
Nasrettin hoca pazarda dalgın yürüyormuş.etrafındaki esnafları seyrediyor.bu sırada ensesine bir tokat geliyor. Hoca tökezlemiş bir kaç adım sendelemiş neyse toparlanıp sinirli bir şekilde arkasını dönmüş. Bir bakmış ki hocanın 2 katı hayvan gibi bir adam. Hoca durmuş bir yutkunmuş öncesonra:
- bana senmi vurdun? demiş adama. Adam:
- ben vurdum lan ne olacak demiş. Hoca:
- sakadan mı vurdun ciddiden mi? demiş Adam:
- ciddi vurdum napacan?! Hoca:
- Aman aman öyle olsun... Cunku şakadan hiç hoşlanmam da
 
Jim ile Mary akıl hastanesinde iki hastadır. Bir gün hastanenin yüzme havuzunun etrafında dolaşırken Jim aniden suya atlayıp en dibe batar. Bunu gören Mary hemen ardından atlar ve dibe kadar yüzüp Jim'i kurtarır. Tabii Mary'nin bu kahramanca davranışı hastanede olay olur. Bunu duyan başhekim de Mary'nin artık iyileştiğini düşünüp hastaneden derhal taburcu edilmesi emrini verir. İşlemler yapılır belgeler çıkartılır Başhekim ayni gün Mary'nin yanına gider:
-Mary sana bir iyi bir de kötü haberim var. İyi haberim yaptığın kahramanca davranıştan ötürü anladık ki akli dengen tamamen yerinde ve böylece hastanemizden taburcu oluyorsun. Kötü habere gelince kurtardığın hasta Jim intihar etmiş. Az önce odasının banyosunda kendisini asmış bulundu.
- Mary gayet sakin yanıt verir: “O intihar falan etmedi ki. Ben onu astım kurusun diye.
 
Bir tımarhanede deliler ayaklanır ve binanın orta bahçesini işgal ederler. Hiçbiride dağılmaz. Bunun üzerine doktorlar toplanarak yönetmeliği açarlar ve aynısını uygulamaya karar verirler. Yönetmeliye göre bir doktoru çırılçıplak soyar delilerin içine atarlar. Doktor içeri girince * BOMBAAA * diye bağırır. Bunu gören deliler doktoru tuttukları gibi camdan dışarı atarlar. Bunun üzerine doktorlar tekrar toplanır ve konuşurlar. Bu işte bir yanlışlık vardır. Delilerin hepsinin dağılması gerekmektedir. Yeniden denerler. Bir doktoru daha soyup içeri atarlar ve oda * BOMBAAA * diye bağırır. Deliler onu da tuttukları gibi camdan dışarı atarlar. Başhekim en sonunda bir de ben deniyeyim der ve soyunup delilerin arasına girer ve * BOMBAAA * diye bağırır. Bunun üzerine bütün deliler kaçışır ve binayı ve orta bahçeyi terk ederler. Doktorlar merak eder ve biraz akıllı olanlarından toplayarak bu durumu sorarlar. Niçin siz ilk iki doktor girdiğinde binayı boşaltmadınız da son başhekim girdiğinde boşaltınız? derler. Delilerde "İlk giren iki bombanın fitili uzundu ama son giren bombanın fitili kısaydı zamanımız yoktu içerde patlamasın diye böyle yaptık" derler
 
Geri
Üst