komik fıkralar

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan juani-
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Cimri bir adam ölüm döşeyinde son dakikaların yaşıyormuş. Etrafındakilerle arasında şu konuşmalar geçmiş:
--Anneniz burda mı?
--Evet baba.
--Canan buradamı?
--Buradayım baba.
--Küçük kızım sinem.
--Evet baba.
--Büyük oğlum nazmi?
--Burada.
--Küçük oğlum metin?
--Buradayım baba.
Peki dükkanda kimi bıraktınız yahu
 
Balıkçıyla bir müşterisi konuşurlar:
--Hamsinin fiyatı ne kadar?
--50 kuruş
--Karşıdaki balıkçıda40 kuruş.
--Sende git ordan al.
--Orada kalmamış
--Bende de kalmasa ben 20 kuruşasa
 
Doktor ile hastasıarasında şöyle bir telefon konuşması geçer:
--Sana bir kötü birde daha kötü bir haberim var.
--Nedir kötü haber?
--Malesef 1 günlük ömrünüz kaldı
--Delirdinmi doktor bundan kötü haber mi olur!
--Daha kötü haber ise size 24 saattir ulaşmaya çalışıyorum ancak buldum
 
-merhaba komşu ben yokken köyde neler oldu?
-Köye kurtlar çakallar indi sizin çilli horozu yediler.
-çilli horozun başında karabaş yokmuydu?
-eşek dağda karabaşa çifte attı öldü.
-eşek ahırda diilmiydi?
-Babanın tabutunu taşımak için çıkarıldı.
-Babam öldümü?
-****** ölümüne dayanamadı oda öldü.
-Anam damı öldü? desene ocağım söndü!!!
-gelirken sizin evin önünden geçtim ev ile birlikte ocağınızda yanıyodu.
 
Yaşlı kadın yaramaz torunu Özcana soraru kibritlerin hiçbiri neden yanmıyor?
Özcan hayretle cevap verir:
--Ama nasıl olur nineciim? az önce ben denedim hepsi yandı.
 
İş baş vurusunda bulunan bir adamla şirketin görevlisi konuşmaktadırlar:
--Neden iş arıyorsunuz?
--İşsiz olduğum için.
--Mesleyiniz nedir? (ne iş yaparsınız)
--Pariste timsah avlarım.
--İyi ama kardeşim pariste timsahbulunmaz ki.
--Ben niye işsizim zannediyosun
yapılan yorumlara göre devamı gelicek. Beyendiyseniz bir teşekkür yeter
 
Genç rahibelerden biri koşarak gelir ve başrahibenin önünde diz çökerek;
- Değerli hemşire sormayın başıma neler geldi.
- Ne oldu kızım ?
- Arka bahçede çiçek topluyordum bahçıvanın oğlu ortaya çıktı ve
maalesef bana...
- Tecavüz mü etti ?
- Evet.
- Peki kızım sen şimdi git mutfaktan bir limon al kes ve suyunu iç.
Bahçıvanın oğlu ile ben ilgilenirim.
- Limon hamileliği önler mi ?
- Hamileliği önlemez de en azından sırıtmanı engelle
 
Üç rahibe bir araya gelmiş pederi çekiştiriyorlarmış. Birinci rahibe:
- Geçen gün pederin odasına temizlik için girdim dolabını temizlerken
bir de ne göreyim bir sürü porno dergi. Hepsini sobaya atıp yaktım.
İkinci rahibe :
- Ben de geçen gün girdiğimde çekmecesinde çok sayıda prezervatif vardı
hepsinin ucunu iğneyle deldim!
Üçüncü rahibe bayılmış..
 
Bir adamla karısı Mısır'da eski bir çarşıda geziyorlarmış. Ayakkabı
satılan bir dükkanın önünden geçerlerken satıcı içerden seslenmiş buyur
etmiş. Girmişler satıcı:
- Çok özel büyülü sandaletlerim var beyefendi sizi ¤¤¤¤te çok vahşi ve
kuvvetli yapacak sandaletler.
Adam tabi ki erkekliğe bok sürdürmemek için pek önemsememiş ama eski
günleri özleyen karısının ısrarlarına dayanamayıp sandaletleri denemeye
karar vermiş. Adam sandaletleri giyer giymez gözleri parlamış kalbi
hızlı atmış fiziksel değişimler başlamış nefesi sıklaşmış gözleri
büyümüş ve etrafına farklı bir şekilde bakınmaya başlamış. Karısı bir
adım geri kaçmış "aman Allah'ım dur dur... " derken adam koşmuş
satıcıyı yakaladığı gibi ¤¤¤gaha yatırmış satıcının pantolonunu
parçalayarak çıkarmaya başlamış bu arada satıcı bir yandan kurtulmaya
çalışırken diğer yanda bağırıyormuş :
- Dur ulan sandaletleri ters giydin
 
Temel dünya turuna çıkar ve yolu Canada'ya da düşer.
Kırk yılda bir Karadeniz'de hamsi avlamaktan daha değişik bir fırsat çıktığını düşünerek buz tutmuş bir gölde buzu kırıp balık tutmaya özenir. Oltasını ve takımlarını alarak işe koyulur.
Tam buzu kıracakken insanın içini titreten bir ses duyulur:
- Oğlum burada balık yok!
Temel az öteye gidip tekrar buzu kıracakken ses yine gürler
- Burada balık yok dedim sana...
Temel'in eli ayağı titreyerek seslenir:
- Tanrım sen misun yoksa?
Ses yeniden duyulur
- Hayır oğlum ben buz hokeyi stadının spikeriyim. -
 
Gece karanlığında gezinen Temel önünde birşey olduğunu görmüş ve eğilip eline almış mıncıklamış yüzüne sürmüş koklamış ve demişki.:
"Ula pokmuş da iyiki üstüne basmadım"
 
Temel Fadime ile nişanlanmış.
Fadime'yi arabasına almış gezmeye çıkarmış.
Arabayla biryerlerde durmuşlar.
Kalkarken Temel vitesi bire almak istemiş eli Fadime'nin eline değimiş.
Fadime kızarmış.
Temel de utanmış.
Günler geçmiş.
Nihayet evlenmişler.
Balayına arabayla Bodrum'a yola çıkmışlar.
Bodrum'da otele vardıklarında Temel el frenini çekmiş.
O sırada yine eli Fadime'nin eline değmiş.
Fadime yine kıpkırmızı olmuş.
Ama laf etmekten de geri durmamış:
"Ula Temel artuk evlüyüz daaa daha ilerü cidebilürsün."
Temel bunu duyunca hemen el frenini indirmiş.
Marmaris'e doğru yola çıkmışlar..
 
Doktor hastabakıcı Temel'i çağırdı..
"Yarın ava gidiyorum ama muayenehane kapansın istemiyorum. Sen hastalarla ilgilen. Ben arada arar kontrol ederim" dedi..
"Merak etmeyin doktor" dedi Temel.
Doktor ertesi gün akşama doğru telefon etti..
"Ne var ne yok?.."
"Üç hasta geldi bugün.. İlkinin başı ağrıyordu aspirin içirdim."
"Harika Temel" dedi doktor..
"İkincisinin midesi yanıyordu.. Talsit verdim.."
"Bravo.. Bravo Temel.. Harikasın!.. Ya üçüncü?.."
"Doktor masada oturuyordum. Kapı çarparak açıldı içeri fırtına gibi bir kadın girdi.. Alev alev yanıyor gibiydi. Hızla soyundu sütyen ve kilotunu da çıkardıktan sonra muayene masasının üzerine yattı ve bağırdı: 'Bana yardım et. Beş yıldır erkek yüzü görmedim.."
"Eee.. Sen ne yaptın Temel?.."
"Gözüne visine damlattım doktor!
 
Trafik polisi Temel sarışın bir bayan sürücüyü durdurur ve ehliyetini sorar. Kadın çantasını kucağına alıp aramaya başlar; ancak uzun süre geçmesine rağmen bir türlü aradığı şeyi bulamaz.
Temel beklemekten bunalır ve sabırsız bir ifadeyle kadına söylenir:
-"Hanımfendi aradığınızı bulamadığınız anlaşılıyor. Üzerinde kendi resminizin olduğu şeyi göstereceksiniz acele edin lütfen."
Kadın bu uyarı üzerine telaşlanır ve kısa bir süre sonra "hah buldum" diye sevinçle çığlıkk atıp çantasındaki makyaj aynasını Temel'e uzatır.
Temel aynayı ciddiyetle inceler ve kadına dönüp kibar bir ifadeyle konusur:
-"Buyrun belgenizi hanımefendi. Özür dilerim polis olduğunuzu söyleseydiniz durdurmazdım...
 
Temel ve Dursun amerikanın ırak a savaş açmasını hazmedemeyip Amerikaya savaş açmaya karar vermişler.
ne yapıp edip Bush un telefonuna ulaşmışlar..
ve arayıp konuşmaya başlamışlar
Temel:sayın Bush siz Iraka savaş açtinuz bizde size açayruz
Bush:siz kimsiniz hangi ülkesiniz..
Temel:biz Rizeliyuz
Bush: peki asker sayınız kaçtır
Temel:ben ve arkadaşım Tursun toplam içi
Bush:silah sayınız kaçtır
Temel:benım dededen kalma çakıralmazTursun unda bi tekkırma tüfek
Bush:buna karşılık bizim 20.000 askerımiz5.000 uçaksavarımız3000 gemimiz var
Temel:ben sizi tekrar arayacağum..
Amerikalılar oturmuşlar aramışlar taramışlar sonunda Rize yi bulmuşlarbakmışlar ufak bir yer şok olmuşlar
Temel tekrar aramış..
Temelayın Bush biz size savaş açıyoruz
Bush:asker sayınız
Temel:benTursun ve kahveden birkaç arkadaş toplam 5 çişiyuz
Bush: peki silah sayınız
Temel:benim çakıralmazTursunun tekkırmakahvedeki arkadaşlardan birunun çakısı bide biçerdöver
Bush:buna karşilık bizim asker sayımız 50.000 e ulaştı10.000 uçaksavarımız ve 7.000 gemimiz oldu
Temel:biz sizi tekrar arayacağuz...
bir müddet sonra Temel tekrar arar
Temel:biz savaştan vaz geçtuk
Bush:neden?
Temel: o kadar savaş esirunu barındıracak yerumuz yok
 
Temelkirsal alanda kucuk cisini yaparkengecmekte olan birkac kadin onu gormus
ve avvmavv diye kacismaya baslamislar.Temel
arkalarindan bagirmis:
-Korkmayunkorkmayun tutayrum oni.
 
Temel don almaya gitmis.
Satici kiz sormus:
- Slip mi giyersiniz?
Temel cevap vermis:
- Pazen silip giyerim pazen de silmeden giyerim!!!
 
Temel birgün yolda arabasıyla gidiyomuş.firenlari patlak ama.önünde pazar varmış ama pazarın yanında bir yol varmış.yoldan adamın biri geçiyomuş.temel düşünüyor.''pazarı ezsem 100'lerce kişi ölcek.adamı ezsem 1 kişi ölcek.gazetede çıkmış temel 100'lerce kişi ezdi.temele sormuşlar.''nasıl oldu.temel:valla adamı ezsem 1 kişi ölcek pazarı ezsem 100'lerce kişi ölcek bende bir suç yok adam beni gördü pazara gitti.bende direk pazara gittim 100'lerce kişi öldi.
 
Maliye Bakani Unakitan Akcaabat merkez ilce kongresine destek icin
Tayyip Erdogan tarafindan gorevlendirilir.
Temel Akcaabat'ta bisikletini meydana birakarak bir kahveye girer. 5
dakika sonra iceri giren bir polis memuru bagirir:
-Kardesim! Asfalttaki bisikletin sahibi kimse alsin Maliye Bakani
Unakitan gelecek.
Temel karsidan ayni ses tonuyla cevap verir:
-Hacan kilitledim oni... Bi sey olmaz...
 
Temel ile dursun uzun zamandır birbirlerini görmüyorlarmış.büyük bir alışveriş merkezinde karşılaşmışlar.ikiside panik içindebirbirlerine eşlerini görüp görmediklerini sormuşlar.ama ikiside birbirlerinin eşlerini tanımıyorlarmış ve birbirlerine tarif etmeye başlamışlar.temel ''benim kerım 1.80 boyunda sarışın mavi gözlü 90 60 90ebadında güzel bir kadın.'' demiş."ya senin karın nasıl?"diye sormuş temel.dursun"benimkini boşver.seninkini arayalım" demiş.
 
Geri
Üst