Bilemessin, en yavan yalnızlıklarda sana koşmak için hızla çarpan tek yürek misali çırpındığımı. Bulduğumu sandıklarım her defasında kaybettiklerimmiş aslında. Kazanmak bu kadar zor mu? Kaybetmeyi hiç istemezken. Hani somutluktan sıyrılıp ta soyutlaşmak istersin ya her şeyden ve herkesten uzak, bir ben birde benden olan sen…. Artık son noktaya gelindiğinde istemler ve keşkelerin başladığı yerdeyim. Her defasında bir başlangıç olmalı muhakkak ya da başlanılmalı son denilen yerde. Başlayanlar var istedikleri yerde başlayan ya da istemedikleri yerde başlatılan ama herkes bir yerden başlamış. Ben seni ne sonda nede başta bulabildim. Hep kazanmayı umut ettim ama nasıl bilebilirdim ki avuçlarımın arasından süzülüp gittiğini? Gittin ama şunu bil ki hayatımın en küflü katlarındaki, kapılarını sadece benim açabileceğim bir odada hep olacaksın. İster ayrı bir şehre git, ister çoluk çocuğa karış, ister yaşlan ve istersen görünümünle birlikte her şeyini değiştir ama sen her zaman o odada olacaksın. Orda ne yaşlanacaksın, ne değişeceksin ne de benden uzağa gideceksin. Ben var olduğum sürece hep orda olacaksın. Ben de var olacağım ta ki gözünde bir ben kalana kadar.Hayat dediğin şey dizeler gibi kısa , sözcükler gibi anlık.Bu kısalık ve anlıklar içinde tek isteğim; bir sende kalayım,kalayım ki bir ben olsun senin için ve bir sen kal benim için….. TAHİR SAMĞAR