Gidenlerin ardından kalanlar

Ben ne idim! anne bir damla suydum


Senle nefes aldım hayat buldum


Hani elin karnında seslendinya bana


Anne o zaman bile sesini duydum




Uzun geçeler bekledin bir sançıyla


Dokuz'ay bende yandım yakardım


Sende biliyorsun ya anne


Bende seninle sançılandım.
 
En eski yalnızlığımdır aşk benim
Gitgide büyüyen karanlıklarla
Ne zaman sevdiysem kavruldu tenim
Bir ateşin açtığı yanıklarla

Sabahı olmazdı çok gecelerin
Alır ***ürürlerdi beni onlar
Öptüğüm elleriyle korkunç derin
Bir uçurumun kenarına kadar.



Sonra bırakır giderlerdi üzgün
Bakardım sessizce arkalarından
Sonra umutsuzluk gözyaşı ve kan.

Bütün umutlarım biterdi bir gün
Bir gecenin orsatında kalırdım
Tek başıma ben ben ve yalnızlığım....
 
Yine Issiz Karanlik Gecenin
Sensizligin Sessizligindeyim
Etrafda Insan Kalmadi
Birtek ben Varim birde
senden kalan anilarim
Yine hüzünlüyüm bu gece
yine aklimda sen varsin
her gece oldugu gibi
biliyormusun sen ben gittim desende
varligini her gece burada hissetmekteyim
ben seni cok seviyorum
sen beni hic sevmemis olsanda
Bu gece yüregime sordum
unutamazmisin
onu silipte bir baskasini yazamazmisin
dediki
aklin unuta bilir ama ben unutamam
sen sildim desende izlerini ben tasimaktayim
söylermisin hangi seven yürek unutmuski
ben unutabileyim
baskasimi
asla ben onun yüregine sevdalanmisim
sen baskasi desende ben o yüregin sahibiyim
haklisin haklisin garip yüregim
bunlari bendede demekteyim
 
bu mekana baktigimda anilarimdan bir ani tazelenir
bir hayaldi
seninle burada olacaktim
ellerinden tutup benim bizim mekanimizi
dolastiracaktim
sonra tam burda suan durdugum yerde
gözlerinin icine bakip seni seviyorum diyecektim
buna bu kule önümde akan su
sahid olacakti
sahid olacakti agaclardaki yapraklar
sahid olacakti yeni bitmis laleler
askimiza sahid olacakti
sendeki yürek
bendeki yürek
Sonra dalindan kopardigim
askimizda hayat bulacak olan
bir dal kirmizi gül ile beyaz gülü sana verecektim
ugruna can verecegim gözlerine
birkez daha bakipta
kendimi gözlerinde bulacaktim
sonra kollarimin arasina alip
seni yüregimle saracaktim
herkes gibi bizde mutlu olacaktik
 
simdi burdayim
ama sen yoksun
simdi aglar iste agactaki yapraklar
simdi aglar yeni biten laleler
ya kirmizi gül ile beyaz gül
askimiza sahid olacakken
simdi sensizligime sahidler
bu kule artik beni gördükce aglar
su sanki feryat edercesine ses cikarir gecenin karanliginda
Ya ben naparim
burada gözlerine bakipta
gözlerinde kendimi bulacakken
simdi issiz kalan bu diyarda
sensizligi karsilamaktayim
divane olmus gibi karanlikta seni aramaktayim
sen ne desende sen beni birakip gitmis olsanda
yüregim pesinde
sen benim degilde bir baskasinin olsanda
yüregim pesinde
benden kaca bilirsin ama yüregimden asla
hadi git simdi yüregim rahat
....yüregim bu gecede yaninda....
 
Bir rüyadır gece hiç olmadığı kadar gerçek.
Hem geçmiş vardır içinde hem de gelecek.
An’dır geçmişi ve geleceği bir çırpıda silecek...

Sancıdır gece bilinmeyene gebe. Bıçaktır gece yüreğinizde istemeseniz de.

Eski bir dostun eskimeyen sesinde saklı kalan hüzündür.Saklı kalan aslında geceden hep gizlediğin yüzündür.

Savaştır gece orduları olmayan. Yüzlerce ölü vardır içinizde ve bir o kadar
öldüremediklerimizle... Kendi kavganızdır gece kendi sevdanızdır da... Ya da ikisinin
ortasında yoğun bir bilmece.Kimi zaman yıldızdır dostunuz kimi zaman ay ama
kırgınsınızdır hep güneşe.

Gül ile bülbülün hikâyesinde gülün adı bülbülün kanıdır gece.
Gece ilham olur aşka düşen bîçâre gence.

Leyl’dir gece kelimelerin en karanlığıdır.
Leylâ olur gece sebebi mecnûnluğundandır.
 
Masamız bir yaz ayı. Sandalye
Gölgesi ağacın
Su damlacıkları düş kırıntılarıdır
Kuşların düşürdüğü

Senin yürüyüşünde
Yorgun bir yazmanın endamı
Sesin ki taçyaprağı
Ya da uçarı bir pembe
Soluğun terli öfken terli. Sonra
Kilim yere serilir
Isınır taşlar suyun içinde
Kuyuların kumu çoğalır
Derin uykusuna dalar ay
Ya sonra
Sonrası bu işte

Kirinden pasından arınır dünya
Renk gelir dizlerime

Gölgeler ki içidir evrenin
Döker de seslerini
Kaybolur gider sokak içlerinde
Çocuk
Sıkıca kavrayıp resimli ipini
Gökyüzünü uçurur

Bereketli bir tarlanın işmarısın
İşveler içinde
 
Adam gibi hüzünlerdir
Adam eden adamı
Gülmektir seni mutlu eden
Hüznümdür benimse
Gündüzleri bile
Karanlıkta kalmayı bilir misin
Yalnızlığın kollarında
Hüzünlenmek
Yalnız kalmak
Yada
Yalnızlıkla başbaşa kalmak
İkiside aynı şey belkide
Senin için öyle yada
Benim içinse farklı
Hüzünlerdir bende kalan
Yanımda olan
Beni anlayan
Hüznümdür belki benim mutluluğum
Gülmeyi çoktan unuttuk
Belkide ağlamayı çok sevdik
Gülerken bile ağladık
Ağlamamıza güldük dedik
Ama
Bu kadar çok ağlamak
Bu kadar çok hüzünlenmek
Çok şey öğretiyor
Yıllardır koştuk mutluluğun peşinden
Yakaladık yine hüzünlendik
Geç bulduk ama tez yitirdik
Bu genç yaşta
Saçlarımıza karlar düşürdük
Peki
Bu kadar hüznü hakettik mi acaba
Dertlerin ardı arkası kesilmez
Ebru nun üstüne bu kadar dert yüklenmez
Dedimya
Gülmektir seni mutlu eden
Hüznümdür benimse
Banada öğretsen
Belki yeni bir sayfa açarım
Yılmaz Erdoğan ın dediği gibi
"Yeni bir sayfada sana bakarım"
Ama sen o kadar mutlusun ki
Kendince
Bana göre
Belkide sahte mutluluk
Bilemem
Beni görmen bile imkansız
Belkide görüp görmemezlikten geliyorsun
Nasılsa alışkın hüzünlere diyorsun
Boşver diyorsun
Ama bir gülümsemene
Bir bakışına
Gönlünden
İçinden gelerek
Ortak etsen beni
Biter bu hüzünlerim belki
Nasıl anlatayım ya
Bilmem ki
Hüzün desen anlatayım
Mutluluk uzak kalmış artık
Tarif edemiyorum
Sen biraz yardım et
Paylaş benimle
Yapamam diyorsan
Gel o zaman
Hüzün paylaşalım
Belkide hüzünle başlayıp
Mutluluğun merkezine gideceğiz
Anlatılmaz işte yaşanır derler ya
Yada gör artık
Bir kapı aç
Yada hüzünden içeri gel
Ama umudum yok
Gelmezsin
Sahte yada gerçek
O kadar kapılmışsınki pembe bulutlara
İnşallah o bulutlar kara bulut olmaz
Gelmeyeceksen
Yada bana bir kapı açmayacaksan
Unutulduk artık derim
Zaten beni benden başka herkes unuttu
Birtek hüznüm unutmadı
O hep yanımda
Ben
ve
Hüznüm
Uzun uzadıya gider bu
Ama
Geç olmadanda anlamanı çok istiyorum
Bilirsin belki
İnsan kendine yetmez
Nereye kadar
Ben bekliyorum seni
Her sabah doğan güneşte
Her akşam doğan ayda
Mutluluğun yada hüznünle
Gülücüklerinle yada gözyaşlarınla
Sendeki kalbi biliyorum
Uzatılan bir el varsa
Geri çevirme yada sen uzat elini
Ondan önce
Tertemiz kalbinle ver sevgini .
 
Sensizlik öyle acı veriyor ki bana
Dalıp dalıp gidiyorum bak uzaklara
Kalbim derinden sızlıyor ağrıyor işte
Küsüyorum işte ben bu yalnızlığıma
Perişan olsam da yaşadığım bu hayatta
Mutlu olacağım belki öbür dünyada
Senden önce yaşamadım ki ben sevdayı
Sen öğrettin bana sevmeyi ve de aşkı
Bense kıymetini bilemedim belki de
Bilmelisin sen varsın sadece hayatımda
Sensizlikten ötesi nedir ki zaten bana
Ben bir kere sevdim bunu anlasana
Başkasına nasıl veririm kalbimi bir daha.
Onun sadece sende olduğunu anlasana
Beni sevecek bir başkası olamaz hayatımda
Sensizlik çok acı veriyor inan ki bana.
Bir kez daha benim yanımda olsana.
 
Ağlayan Gözlerime Yazdım Seni

Ağlayan gözlerime yazdım seni
Umutsuz geleceğime çizdim seni
Tek sen seversin diye sakladım kendimi
Dönüp bakmadın bile umutsuz aşkım

Deli hayalleremi kapıldın
Pembe dünyana kara mı ekledim
Yoksa benmi suç işledim sevdiğim için
Aşkta gurur olmaz demiştin sevdiğim

Haykıramadım sevdiğim
Serseri olupta dağıtamadım o tatlı yüreğini
Suç bendeki sevmişim seni hemde deli gibi
Ama yinede mutlu yinede umutluyum
 
Sokak Feneriydi Dostum
Göz kırpma bana fener sarhoş değilim.
Bırak yalnız dolaşayım sokaklarda bu gece.
Işığını ver yeter göz kırpma.
Bırak dalgalar konuşsun sen sus.
Dinle .yalnız dinle göz kırpma.
Yalnızlığımdan terkedilmişliğimden sana ne.
Sen hiç yalnız değilsin kidostların var her gece.
Bırak yalnız dolaşayım sokaklarda bu gece.
Terketmişse sevgilimüstelik kafam da kıyaksa
Ellerim boşsarüzgarda varsa
Soğuksa üsteliküşüyorsam.
Sana ne...
Bak dostlarım martılar sıkma canını diyor.
Boş ver....
Birden sustu dalgalar.
Neden gülüyorsun fenerneden göz kırpıyorsun
Seninde mi gitme saatin geldi.
Sen de git yalnızlığımı boş ver
Bu da geçer.
Göz kırpma bana fener sarhoş değilim.
Bırak yalnız dolaşayım sokaklarda bu gece.
 
Ne Kaybederdin

Bir günah işledim bin af diledim
Üstünde durmasan ne kaybederdin?
Hemen her fırsatta bir tokat gibi
Yüzüme vurmasan ne kaybederdin?

Neyin eksilirdi beni affetsen ?
Ne vardı kalbimi tekrar fethetsen !
Ne olur birazda bizden bahsetsen
Hep onu sormasan ne kaybederdin?

Evli olmasakta keyfe kederdi
Gönül nikahımız bize yeterdi
Şeytana uyupta bu kadar derdi
Başına sarmasan ne kaybederdin?

Yakamı tutmasan yargılar gibi
Ahiret gününde sorgular gibi
Her yerde hatamı sergiler gibi
Önüme sermesen ne kaybederdin?

Üstüme gelmesen sıkana kadar
Üzmesen canımdan bıkana kadar
Dağ gibi sabrımı yıkana kadar
Dilini yormasan ne kaybederdin?

Kanattın yaramı gün be gün deşip
Paramparça oldun gözümden düşüp
Çılgın seller gibi haddini aşıp
Üstüme varmasan ne kaybederdin?

Hiç şansın kalmadı dönsende geri
Yitirdin verdiğim bütün değeri
Aşkına emanet ettiğim yeri
Bu kadar kırmasan ne kaybederdin?
 
Bilinmez ki Sıra Kimde

Güneş doğarken karanlıklar içinden
El ele verdikyüreklerde sevgiyle
Ne dağlar deldikne tabu'lar yıktık
Yaşıyorduk aşkı en güzeliyle.

Güller bir başka açardı gönlümüzde
Şarkımızdı kuşlardan dinlenen nağmeler
Dökerken güneş kızıl güllerini denize
Hüzün girmesin derdi gözlerinize.

Bir gün rüzgar tersinden esti
Deniz köpürdü tusiyamiye eş
Yıkıldı tek tek ümit kaleleri
Nazarmı değmişti yoksa sevgimize.

Maziye döküldü tek tek düşler
Korku sardı yüreği aşk yerine
Güller açmaz oldu yüreğimizde
Kuşlardan kesildi nağmeler.

Beklerken daha güzel günler
Tek tek battıgitti gemiler
Şimdi sevdasız geçen günler
Nasıl da geldi birden bire.

Anlatamadık derdimizi birbirimize
Hayatın acımasız dişlileri içerisinde
Böylemi son bulacak ömrümüz
Bir kalp'ki yarısı sende yarısı bende.

Güneş doğarken karanlıklar içinden
Bir yarım kalan sevdagönüllerde
Ders olsun butüm sevenlere
Bilinmezki şimdi sıra kimde.
 
Yağmur yağıyordu

Benim saçlarımda kırağılar vardı

omuz omuza konmuş bir gül

Kapıyı açtımelinde eski bir bavul

Yüzünde daha da eski bir hikaye

Geldim dedi geldim işte

Sana kendimi getirdimbelki unutmuşsundur

Birlikte söylediğimiz şarkıları getirdim

Bir kaç gömlek bir pijama attı

Tuttuğum notlarıserin volta boylarında adımları sayıp susuşlarımı

Elimle büyüttüğüm nazlı bir menekşeyi

Gökyüzüne verdiğim dualarımı

Çakmağımısigaramıtabakamı ve kitaplarımı getirdim

Döndüm dedidöndüm işte

İçeri girdi aksıyordu bir ayağı

Oysa nasılda akardı bayrak gibi önümüzde

Nasılda oynardı saçları rüzgarı bulanda

Bir ceylan gibi nasıl da koşardı

Ayağım dediderin bir nefes aldı

İçerde dedibir bakır tas bıraktım bir kehribar tesbih

Birkaç kitapbirkaç iyi arkadaş

Tüketilmiş bir çeza ve bir ayakgüldü sonra

Dedemin yemen çölünde bıraktığı ayağı ben içerde bıraktım

Kurban olsun ikimizinki de memlekete

Oturdukuzun uzun baktık kendimize

Onüç yıl sonra yeniden karşı karşıya

Bir deli gençliği birlikte düşürmüştük yollara

Bir yüreğimiz vardı ve onu koymuştuk ortaya

Ben başımı onun omuzuna yaslardım

O taleal okurdu kulağıma

Ben bazı geceler oturup ağlardım

O dua ederdi hepimiz adına

Ve pis bir sonbahar akşamında ayrılmıştık

Caddelerde arabalar akıyordu yağmur yağıyordu

Babalar ekmekleri saklamış çeketlerinin altına

Korkuyla evlerine koşuyordu

Düdükler çalıyordusirenler çalıyorduşehri kimler çalıyordu?

Oysa biz onunla yüreğimizi koymuştuk ortaya

Arkasından baktımelinde tahta bir bavulcebinde ikimizin yüreği

Şifadan ayrılıkrahmetten yoksulluk

Şen olasın mahpusluk

Kaldır gözlerini yerdenonüç yıl dediğin ne ki?

Bana mektup yazbir de menekşe resmi yap

Ve bir gül gönder anama

Kaldır gözlerini yerdenonüç yıl dediğin ne ki?

Ve yürüdü Yusuf

Yanıp sönen mavi ışıklar düştü gölgesine

Ben onüç yıl bekleyecektim onüç yıl kavuşmak için

Cebinde rehin ***ürdü yüreğimi..
 
Dilin Yalan Söylüyor



Tohumdun yüreğimde fidan oldun büyüdün
Ağaç idin bağımda çınar oldun yürüdün.

Nasıl söküldün öyle çatır çatır içimden
Köklerin yüreğimde kan revan oldu birden.

Çalı çırpı bıraktın giderken yüreğimde
Hepsi bir kıymık gibi beynimin her yerinde.

Dilin ne derse desin gözün öyle demiyor
Seni sevmedim derken dilin yalan söylüyor.

Burası Ulus parkı karşımız Anadolu
Gönlümün öbür yanı ondan böyle sır dolu.

Yalnızım bu şehirde hem de yapayanlızım
Boğuluyorum gitme şair olur bir yanım.

Yok böyle demiştim ben yanlış anladım hemen
Bunun hepsi hikaye baştan komiğiz zaten.

Kendimizi kandırdık kargalar güler buna
Birde ciddiye aldık karganın papuç damda.

Bu koca alemde biz varla yok arasıyız
Olmasak da olurdu varsak yaşamalıyız.

Olmayacak duaya amin demeyelim biz
Herkes kendi yoluna biz hep böyle gideriz...
 
Kendine Benim İçin Bir Gül Ver
sensizlikle flört etmeyi sen değil
sensizlik bilir
sesi ses/sensizliği sensizlik bilir

korkma sana aşkı öğretmeyen kendinin
ellerinden tut!
çok ağrımış kendinin siyah
ve ayaz kendinin
hep avuttuğum düşler için bana bir gül ver...


bak palandöken dağlarında karlar erimiş
teknelerde kol kola bahar sulara inmiş
dağlar için sular için bana bir gül ver
bir gül ver söküldüğüm günler için

- ve önce kendinin ellerinden tut! -

kendimin ellerinden tutunca
içimden nehirler gibi akmak geliyor
yollara çıkmak yolculuklara bakmak geliyor
geberesiye içip salaş meyhanelerde
buralardan böyle ceketsiz kaçmak geliyor

tutunca kendimin ellerinden
pusulasız gemilerde yatmak
yaşlı ve şefkatli bir azizenin koynunda
sabaha dek kıpırtısız susmak geliyor

sevgilim iyi insan tutunca ellerimden
ömrümün içinden akmak geliyor...


sessizlik sensizliği ezbere bilir
sensizlik her şeyi bilir...
 
Bir gün daha bitti sensizliğin sokaklarında başıboş
Ellerimahh zavallı ellerim cebimde
Ellerine hasretçaresiz şimdi.
Düşlediğim her şeyin kahramanısın sen
Evimizde neşeyle gezmelerin
Sarılmaların ansızın olmadık anlarda.
Gecenin olmadık vakitlerinde uyanıp
Uyuduğun ve melekleri görmüş gibi tebessüm etmelerini İzledim.
Ve mutlu oldum
Düşlerden her uyanışımda

Acaba ne düşünüyorsun uyurken?
Neleri hayal ediyorsun?
Oysa ben uykusuz ve yorgun gözlerimle
Duvarlara defalarca gözlerini çiziyor
Ve onlarla sohbet ediyorum bilmiyorsun?

Sana düşlerden bir aşk yarattım
İçinde hep birlikte olacağımız.
Ama ne yazık
Her uyanışımızda bir birimizi yanımızda bulamayacağız.
Olsun sevmek seni zaten yokluğunda da sevmekti.
Ve hiç şikayet etmedim


Ben sende anlam kazandım
Yanımda olamasan da
Bakamasam da hiç rengini bilmediğim gözlerine.
Ahh o gözlerin!
Biliyorum yakacak bedenimi her gece..v
 
Kendime söz verdim
Biliyorsun
Kaybetmeyeceğim yüreğimi
Hani
Sevdalara tuz basan bir şiir var ya
İşte öyle...
Tuz basacağım yaralarıma
Sen dönene dek.
 
Sen dönene dek
Dostlarımın rüyalarına
Gülüp geçeceğim
Sabah hayırlarına yoracağım
Çok kereler.
Kendi rüyalarımı ise
Kendime saklayacağım
 
Sen dönene dek.
Yitmesine izin vermeyeceğim
Güçlülüğümün
Korkularıma tuz basacağım bu kere.
Hele akşamın kör alacasında
Yapayalnızken
Büyüyen korkularımın.
 
Geri
Üst