Gidenlerin ardından kalanlar

Ertelenmiş sözler var dilimde
Buruşmuş bir kâğıdın içinde duygularım
Gecikilmiş bir aşk yazılı köşeye atılan kâğıtta
Hiç bir şey için geç değil belki
Belki şimdi tam zamanı
Bir de yürek sözden anlasa
 
Hergün bir sonrasına ertelenir itiraflar
Bir kaçış ki bu insanı kendinden eder
Sorular döner beynimin içinde
Beynin içinde satır satır işlenir duygular
Bir gün sonraya ertelenir hergün
 
Bir yaprağın yere düşüşü gibi olabilsem
Ağır ağır süzülsem herşeyin farkında olarak
Bir şelale gibi olsam
Coşkunca düşsem arzularımın yüreğine
Korkularımı erteleyebilsem bir anlığına
Hergün koskoca bir yaşam ertelenir oysa
 
Sözcüklerin ucuna yüklüdür yaşam
Kendimin kendimle savaşı bu
Kendimle ertelenmiş sözcüklerimin savaşı
Korkularımızın esiri olmuşuz
Ertelenmiş bir yaşam var sırtımızda
Ertelemiş sevdalar yaşarız
Ertelenmiş dostluklar
Ertelenmiş kendini buluşlar
 
En çokta yüreğimizdeki parıltıları erteleriz
Oysa sevmek daha kolay gözükür korkmaktan
Sevsek hesapsızca
Aşık olsak ertelemeden yüreğimizdekileri
Sözcükler aksa billur bir su gibi
Ertelemesek yaşamımızı
 
Belki olacak ertelemesiz yaşayışlar
Bir umut ışığı yanar yürekte
Umudu erteleriz bu sefer
Umudu erteleriz bir sonraki güne
Ertelenmiş bir umudun sırtına yüklemişiz korkularımızı
Ertelenmiş sözcüklere saklamışız yüreğimizi
Ertelenmiş bir varoluş yaşarız ~
 
Umrumdan taşıyor zamansızlığım
İsmin içimde titriyor sesin sesime düşüyor; ses veriyorum...
Oysa sen en sağır yarasın yüreğimde...


Gözlerini günceme düşürdüğümden bu yana
yorgunum gitmelerin tümüne.
Gözlerini günceme düşürdüğüm günden bu yana
dipnotlarda çürüyor sevda adına ne varsa...


Meğer ne çok beklemişim gelmeyişlerini.
Sen beni anlarsın be usta
ne garip sıkıntıdır şu suskunluğuma en uygun makamı bulamamak.
İçimin buz kestiği yerden çıkıp geliyorsun gözlerime.
Sen geldiğinde ise düşürmüş oluyorum düşünden kendimi...
 
Kimsenin Cesaret Edemediği Bir Dağa Tırmandık Biz Seninle
Kaçak Ben Ne Yorulmana İzin Verdim Senin Nede Durup Aşağıyı Seyretmene
Bizi İzleyenler Vardı Her Yerde Senin Aklın Hep
Daha Önce Deneyenlerdeydi
Ben Ne Korkmana İzin Verdim Senin Nede Benden Vazgeçmene
 
Kimsenin Cesaret Edemediği Bir Dağa Tırmandık Biz Seninle
Anlattın Tutunamayıp Düşenleri
Ben Ne Elimi Bırakmana İzin Verdim Senin Nede Bana Güvenmemene
Çocukluğunda Hiç Görmediğini Söylediğin Uçurum Çiçekleri Vardı Zirvede
Ben Çocukluğumda Çıplak Ayak Gezdiğimi Anlattım Sana
Keskin Kayalıklar Üzerinde
Ve Ne Benden Utanmana İzin Verdim Senin Nede Bana Hükmetmene
 
BembeyazKarlar Vardı Zirvede Ve Bir O KadarDa Ayaz
Kardan Evler Adamlar Yaptık Birlikte
Sen Bana Diğer Adamları Anlattın Bende Sana Diğer Kadınları
Ben En Çok Kardan Adamı Sevdim
Sende EnUkala Olanı Ve Sen Öyle GüzeldinkiZirvede
Ne Aldatmama İzin Verdin Sana Nede Yalan Söylememe
 
ArtıkKimsenin Erişemediği Bir DağdayızSeninle
Ben Şimdi Kaçağım Yaklaşan Sesler Var Bir Yerlerde
Ve Teslim Olduğumu Söylemem Sebep Olamaz Buradan İnmeye
Bu Dağa Çıkarken Daha Önce Hiç Yaşamadığını Söylediğin
ŞeylerÖğrettim Sana Rütbelerimi SanaVerdim
Artık Kontrol Sende Yüreğimse Ellerinde
Yoksa Ben Ne Bırakıp Gitmek İsterim Seni Nede İzin Veririm Gitmene
 
’Yalnızlığını anlat bana… ‘’

Aldım elime kalemi boş bir sayfa buldum sen’li yazılarımın arasında…
Yalnızlığı beklemeye koyuldum beyaz düşlerime esir olan karanlık odamda…
Geldi sensizliğin çarpıcı boşluğunda..
Nefesim daraldı yuttum içimde her ne varsa…
Dört duvar dillendi sessizliğimden !

Sustu yakarışlar…
Taştı sessizlik içimden…
Kelimeleri karanlığa bıraktım hissedilebildiğince !
Ben konuştum ‘o’ dinledi…
Ansızın sustum… Sessizliğini dinledim..
Dinledikçe
Sevdim sonu çığlık olan yalnızlığı..

Sarıldım kuytu gecelerde birtek o’na…!
Ne bir şikayet ne bir bıkkınlık..
Sevdim gecelerimde adı yalnızlık olan sessiz çağrını…
O’na rehin bıraktım ruhumun derinliklerini..

Yine yalnızlığa alabildiğine konuştuğum bir gecede
Hayallerim düştü gözlerimden birer birer..
Yüreğimi gördüm karanlığın en ücra köşesinde..
lime lime oldu gözlerimin önünde..
Tutamadım..
Yetişemedim yüreğime !

İşte o gece yalnızlığa yakardım sayfalarca..
Ben konuştum..
Yine ‘O’ dinledi..

Öyle sessizdi ki..
İsyana meyilli sorularıma cevap olamadı yalnızlığım..
O sustukça ben haykırdım çaresizce..
Olmadı..
Sensizliğe çare olamadı…

Duvarlarım yıkıldı benliğimin üzerine..
Nefesim daraldı bu kez acıyla…
Yutkundum her kelimeyi yüreğime batırırcasına !
Sebebim oldu her hecesi yüreğimi yakan kelime…

Yalnızlığı yalnızlığa anlattım gecelerimde...

Pabucu dama atılmış hayallerime ağladım karanlığın yaralayıcı boşluğunda..
 
uzak diyarlarda bekledim seni
özledim sesini hissettiklerimi
unuttum yüzünü tenin rengini
ellerini tutmak istedim olmadı
uzaktasın diye tuttum sıcak değildi
içimdeki ateşler söndü gözlerine bakınca
bakınca yanardı içim cehennem gibi
ama o ateş sönmüştü artık silüet gibiydn gözlerimde
sesini duymak istedim konuş nolur son kez seviyorum de dedim
sustun başladım ağlamaya silmeye çalıştın göz yaşlarımı silemedin
pınar olmuştu gözlerim ağlıyordum
hala ellerin soğuk tutuyorum ama uzaktasın
ellerini koydum kalbime bak atmıyor eskisi gibi dedim
sustun sen sus dedim her şey yakışıo sana
ama beyazlar korkutuyo beni yakışmamıştı bu sefer
yakışmamıştı söyleyemedim daha fazla üzülürsün diye
gene söyleyemedim seni sevdiğimi
ama bilidiğini biliyorum biraz olsun rahatlatıyor bu beni
böyle diyordum beyazları giymeden önce
tekrar uzattım ellerine ellerimi belki diyerek
belkide son uzatışımdı öyleydi biliyorum ama bildiklerimi unutmak istiyorum
son olmaz bu geliceksin gene dimi açıcaksın bana gözlerini
savvunmasızdım o an çocuk gibiydim
bekle beni gittiğin yerde unutamam seni
dedim ve uyandım telefon çalıyordu sen arıyosun şaşırdım bi an
nerdeyim ne oluyo sersemlemiştim
bi an kalbim eskisi gibi atmaya başladı ama hala ağlıyordum
sanki hissetmiştim olacaklarıı
ayrılmak değilde snnle arkadaş klamak korkutuyordu beni
gidiyorum artık buralardan
görmemeliyim seni dayanamam
affet beni sevdiğim
seninle arkadaş kalamam
 
Bazen geçmişe doğru yelken açarım
Geçmişten bana kalan hayallere kapılır yelkenim
Her gittiğimde yine bir hüzün kaplar içimi
Bir anda gözümün önüne gelir hayeller....

Bazen geleceğe doğru yelken açarım
Gelecekten gelecek rüzgarlara kapılır yelkenim
Her bir hayalle ışıldar gözlerim biranda
Yelkenlerim rüzgara kapılır çoşar...

Bazen uykuya dalınca düşlerime girer
İlişkilerim ve sevgililerim...
Her ilişkiden kazandıklarım ve görmek istediklerim...
Birde yitirdiklerim...
 
Bazen geçmişe doğru yelken açarım
Geçmişten bana kalan hayallere kapılır yelkenim
Her gittiğimde yine bir hüzün kaplar içimi
Bir anda gözümün önüne gelir hayeller....

Bazen geleceğe doğru yelken açarım
Gelecekten gelecek rüzgarlara kapılır yelkenim
Her bir hayalle ışıldar gözlerim biranda
Yelkenlerim rüzgara kapılır çoşar...

Bazen uykuya dalınca düşlerime girer
İlişkilerim ve sevgililerim...
Her ilişkiden kazandıklarım ve görmek istediklerim...
Birde yitirdiklerim...
 
Sormayin Ne OLur CektikLerimi
Darginim Kendime Darginim Ona
NasiLda Unuttum Kendi Kendimi
Sormayin Ne OLur Sormayin Bana

Birakin ÖLeyim HayaLLerimLe
Birakin Gideyim CektikLerimLe
Darginim Barismam Kendi KendimLe
NeLer Cektigimi Sormayin Bana

Yasanan GercekLer Aciymis Meger Aciyi Tatmismi Bir Sorun Ona
En GüzeL SeneLer En GüzeL GünLer Gecti Gecmisimi Sormayin Bana ...

Birakin ÖLeyim HayaLLerimLe
Birakin Gideyim CektikLerimLe
Darginim Barismam Kendi KendimLe
NeLer Cektigimi Sormayin Bana ..
 
Bir çocuk taşıyorum göğsümde
o incinmesin diye kaç çocuk düşürüyorum ruhumdan?
başı olmayan sonu bildik masallar yazılıyor gecelerime
okurken üstünü çizdiğim satırlar dikiliyor karşıma bir daha çiziyorum!
gece benden masallar çizgilerden bıkmış...
ben hepsinden.

İçimi karıştırıyorum düşüncemi yakan cümleler eşliğinde..
yüzüm soluyor kanı çekiliyor günahlarımın.
bir çığ olup aksam kaç masum can verir toğrağımda?.

Düştüm suçluyum
öznesi kayıp cümlelerime kalbimi pazarlıyorum...
kimse anlamasın diye gözyaşlarımı satıyorum şiirlerde....
uykuları haram ediyorum kendime
adı konmamış sabahlara açıyorum ellerimi...
tenim gölgeler arasında anlamsız bir bekleyişte
renginden utanıp yaralıyor kendini..

Adını heceleyerek söylüyorum her harfe yeni anlamlar yükleyerek
medcezirlere inat -kal- diyorum içimde
sesimden kan damlıyor bir çocuk küsüyor bana...
bütün şehirden duyulur mu kalbimin atışı?
korkuyorum.


Bir kelebeğe takılıp sürükleniyor gözlerim
vakti az biliyorum bırakıyorum kendimi gözlerime...
bir çocuk daha düşüyor ruhumdan.
 
Biliyorum sasıracaksın
Son sözler gıbı gelecek kulagına
Yo yanılmadın son sözler bunlar
Bu uzaklıgı kaldırmak ıcın



Biz sadece bir hictik
Sen bana ben sana
İki satır laf İki mısralık bir siirdik
Bir gülücüktük bir soru isaretiydik
Oysa bizim istediklerimiz cokmuydu?
Anla artık; Sözler var ama satırlar yetersiz
Düsünceler var ama sayfalar yetersiz
Duygular var ama mısralar yetersiz
Anla artık; Uzak uzak yerlerde ayrı ayrı sehirlede
Ama desem ki sana Biz demeye varmısın?
Desem ki ne sen ol ne de ben olayım


Sadece biz olalım varmısın ?
 
Gecede ayaklarım ağır kurşun mafsallarım
Yürüyorum bir dağ yolunda ateşe dönük
Biraz yaklaşır mısın kır çiçeğim öksüz papatyam
Silahsızım çevrilmişim yalnız sana anlatacağım
İşte ateşledim cigaramı bir soluk aldım
Tütün bastım yarama tuz koydum çaresiz
Oysa damarlarım vuruyor dağ başlarına
Eritiyor karanlığı ilkin gözlerin sonra dudakların
Yanan cigaramın dumanında görüyorum seni
Hep onsekiz Ağustos hep kızgın bir bakır
Sonra bir Akdeniz sabahı aydınlık yüzün
 
Rüzgarlı bir denizle kolkola kıyıda sen
Kırık bir aynanın parçalarında sen
İlkin saçlarını görüyorum tanıyamıyorum
Sonra yüzünü dönüyorsun biraz Temmuz güneşi
Öyle bir siluetin olmalı rüzgarda biraz sarı
Tek tek ufak ufak çizgiler kağıtta
 
Geri
Üst