Değerli Üyelerimiz sizler için kendimizi sürekli yeniliyoruz. Lütfen 10 saniyede üye olarak bizlere destek olunuz... 😊 Tüm sorunları bize bildirebilirsiniz
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Sokak arasına sıkışıp kalmış gri binanın en üst katında yaşıyordu.
Kimselerin çalmadığı kapısının ardında küçük bir dünyası vardı.
Ona göre;
üzerinde adı yazmadığı için çalmazdı hiç kapısı
ama yalnızlığına göre durum daha faklıydı!
Çift kişilik koyu yeşil bir koltuğu vardı salonda.
Uyuyabildiği gecelerde yatak olarak kullandığı
uyuyamadığı gecelerde küçük dünyasına sığmayan hayalleri sığdırdığı.
Salonda ki küçük pencereden bakardı
ait olmadığı kalabalık yalnızlıklar şehrinin sahte ışıklarına.
Pencerenin sol yanında camı yıllar önce kırılmış boş bir çerçeve asılıydı.
Kim bilir kaç resim eskitmişti kendiyle beraber.
Hemen çaprazında küçük masası vardı üzerinde alelade örtü ve paramparça bir yalnızlık duruyordu.
Bu gece de eli yüzü hüzün içindeydi siyah saçlı küçük kadının.
Pencerenin önünde öylece durmuş
aslında orda olmadığını kendine anlatmaya çalışıyordu...
Yorgundu özlemleri bir dokunsa ağlayacaktı belli ki...
Kendinden bile küçüktü dünyası.
Minicik titrek avuçlarında birkaç damla gözyaşı
bir de yarım kalan hayatı duruyordu.
istediği tek şey
önce ölümü ardından da kendini öldürüp
düşlerine teslim olmaktı
olmadı!
Omuzlarındaydı geçmişin yükü ama yüreğindeydi izleri.
Canı yanıyordu.
Sanki üzerine devrilmişti bütün kaçışlar
Gözlerim son defa aradı seni
Düşüncelerim son defa takıldı sana
Düş sınırlarımın içindeydik
Son defa buluştuk seninle
Kaldırımlarda yürüdük
gök yüzünü seyrettik
Masmavi bir özlemle son defa sevdik
Son defa imrendik güvercinlere
Birlikteliğimizin tadını çıkardık
Öylesine mutluyduk ki...
Ama artık bitti gülüm
Son defa vardın bütün şarkı sözleri sözlerilarda
Son defa anlattım seni bir tanem
Yıldızsız gökyüzünün karanlığına
Yüreğimin taa içine gömdüm seni
Bir hançerdi hasretin
Son defa deldi göğsümü
Sessizce son defa heceledim ismini
Son defa söylüyordum susmamacasına
Seni seviyor-um-dum
Son defa seninleydim bütün gece
Son defa sabahın 4'ünü geçti saat
Son defa uyanıktım şafak sökümünde
Ve senin için son defa bitti
Sigara paketim
Ve son defa konusuydun şiirlerimin
İşte ayrılık denen şey
Yine kurulmuş saat gibi
Aklımızı çelmeye başladı
Ki sen en kısa ayrılıkda bile ölesiye özlersin
Ki ben bir dakikalık yokluğunda bile gözlerine hasretim
Ama elden ne gelir boynu bükük gidersin.
Aşkımı bilirsin
Gökyüzü kadar mavi gözlerine
Fikrimi derinlere salan sözlerine
Evren kadar gerçek hislerine
Tutulmuşum beni benden alan sensin.
Her gidişinde gelmeni
Her gelişinde ise kalmanı ümit ederken ben
Giderken içinde büyük bir mutluluk öldürüyorsun biliyorum
Bilmiyorum çözüm nedir yine gidiyorsun sen
Ama biliyorum aklın aşkın gönlün benimle
Ama unuttuğun bir şey var gözlerin hala gözlerimde
Bu şiirim sana hasret şiirimdir
Bu gece sensiz kaçıncı gecemdir
Geldiğin gün gönlümde güller açmıştı ya
Yine gel aşkım sarı güller solmak üzere...
Ne gezinirsin o beyaz kağıtta;
Soldan sağa yavaşça
Ve sonra
Sağdan sola yıldırım hızıyla.
Hoşuna gider; bilirim
Bu beyazı karartmak.
Her ayak basışında
O kurşuni izleri bırakmak
Hoşuna gider; bilirim.
En büyük düşmanındır
"silgi" denilen o üretme karşıtı.
Bir de su var tabi
Bulandırır o da kağıdı ve miğdeni.
Peki dostun yok mu senin
Neden her başın sıkıştığında
Koşarsın o beyaz kağıtlara
Kağıdın günahı ne?[27]
Hiçbirşey Yapmamışım Gibi Hiçbirşey Yaşanmamış Gibi
Geçen YıLı HatırLamak Dahi HatırLamak İstemiyorum.
Küçük & FarkediLmeyen BağLantıLar
Canımı Sıkıyor
Yine Söndü AlevLer İşte...
Kaybedince Başka İnsanLar mı Oluruz?
BeLki Kazanınca Bambaşka KimLikLer Bu Büründüğümüz_?
Ama İşte Yine Bitti YoLLar
Hayatım İse HaLa İstedğim Yerde DeğiL.
Küçük Bir Nokta Gibi SiLemediğim
Küçük Bir Leke...
Durun Uyandırmayın...
NasıLsa Hepsi Bitmek Üzere Karabasan RüyaLarım BiLe...
Sadece
Uyandığım Zaman
NeLer Olduğunu AnLatın
Küçük Bir Oda İçinde
Bütün Hepsini Kazıyın DuvarLarıma Büyük HarfLerLe
...Ve Bir Kenara Atın ''Dün'ü''HatırLatan DüşLerimi...
Ama Sakın
Hayır Durun...
Diyemediğim herşeysin
Konuşamadığımsın
Yarim sana söyleyecek ne kadar çok şey var ki;
Cesaretimi toplayıp söyleyemiyorum işte
Bu yüzden beyimde dilimde kalbimde ''Diyemediğimsin''
Çok zor geliyor sana 2 kelimeyi söylemek
Sanki o 2 kelime ölüm
Söyleyemiyorum
diyemiyorum
seni seviyorum diyemiyorum
Zor değil aslında 2 kelimeyi söylemek
Ama o 2 kelime benim için o kadar önemli kelime ki;
Herkese söyleyemiyorum
Yanlış kişiye söylemekten korkuyorum bu 2 kelimeyi
Aklımda dilimde beynimde yüreğimde ''Diyemediğimdin'' Yarim
Kurumaya yüz tutmş bi yaprk gibisnn.
her sonbaharda yitip gidenn...
tutunmak için bi çaba sarfetsnde rüzgarına kapıLıosn.
ben bi agaç misaLi..
kaLmani isterken bende..
yenik düştügün rüzgarına LanetLer yagdırıyorm.
Seni benden aLdıgı için!
ama bu son galiba sevgiLim
Hiç birine bu kadar üzülmedm gittigi içn.
evet sevgiLim..
bu son gerçktn.
başka baharlar beklese de beni.
gidemedimm.
Senden...
Sevgindn..
bitti sevgiLimm.
artık çiçek veremiyorm.
ve bende kendimde bitiyorum!
Sadace geceleri bekledim gün boyunca
Sadece bana bakmanı Hayel etmeni istedim
Ama başaramadın sevemedin bi kere bile
Olsun Denemen bile mutlu ediyodu sadece
Belki cümlelerim yetmez seni anlatmaya
Sana olan aşkım sığmaz sayfalara
Yetmez mürekkepler sana olan aşkıma
Yinede yüz çevirmedim sensiz olan aşkıma
Sana cesaret vermesin çaresiz kalışım
Geceler bile aglar ansızın
Bilinmez sebebler yüregimde
Gecelerce Çalıştım sevmeye alıştım ..
Bir gardiyanı sevdim
Harlı ateşler çare olamadı
Bir gardiyanı sevdim
Yerküre kıskandı
Bir gardiyanı sevdim
Hesap makineleri hesap yapmaz oldu
Abaküsler düşman kesildi
İhanetin köşegeni olmaz bilesin
Ne bir sembolü ne de bir büyüteci
Sen ise bekleyeni oldun
Sitemkâr melodileri arasında
Göçmen kuşlar neden tedirgin?
Lav kusacak gelecek lav
Aşk düşündüğün kadar ucuz değil
Müznip bir çember oluşturdum kendime
İsyankâr günahkâr tövbekâr
Dönüp duruyorum kendimce
Takvim yapraklarına umut bağladım
Sırtımda oklar adedince...
Her başlangıcın bir sonu var da
O zaman ben niye sensizim?
İnsan bilmediği yerlere seyahat etmek istermiş hep
Hayal edemediklerine yelken açmak
Sen sevgiyi yaşamışsın
O yüzdendir sıradan geliyor sevilmek aldanmak
Peki bilir misin nasıl bir duygudur bilir misin
Parmaklıklar arasından bakmak?
Sana yazdığım bütün sevgi çekleri karşılıksız çıktı
Anlayamayadığım esintilerin esiri oldum.
Cehennemde yanacak kadar bile değerim olmadığı için
Küllerimi dahi yaktım
Yaktım kendimi
Yandım
Ben bir gardiyanı sevdim
Parmaklıkların ardında
Çaresiz…
Bu nasıl bir vazgeçiş?
Bu nasıl bir terkediş?
Taş mıydı sarıldığım yüreğin?
Buz muydu öptüğüm dudakların?
Bu ikinci sen miydi çok geç farkettiğim?
Aynı günde yüzlerce maske
Hangi sendi acaba benim ölürcesine sevdiğim?
Bu gözler değil miydi daha dün?
Yemyeşil bir güneş gibi içimi ısıtan
Bu eller değil miydi
Aramızdaki bütün duvarları yıkan?
Bu telefonlar değil miydi susmayı bilmeyen?
Bu ziller değil miydi seninle çalan?
Bu kapılar değil miydi
Seninle açılıp seninle kapanan?
Bu koltuk değil miydi uzandığın?
Bu masa değil miydi özenle süslediğin
Bu vazo değil miydi çiçekler derlediğin.?
Ve şimdi sen misin gerçekten
Kör bir testere gibi
Beni senden ayıran..
Bu sokaklar değil miydi elele gezdiğimiz
Bu şarkı sözlerilar değil miydi birlikte ezberlediğimiz
Ya bu kır kahveleri
Ya bu balıkçı tekneleri
Yani biz yaşamadık mı
Seninle o günleri
Biz değil miydik birbirimiz için yanıp tutuşan
Şimdi biz miyiz söyle
Bütün ayrılıkları haklı çıkaran!!
Söyle
Kimdi bana bunca şiirler yazdıran
Kimdi beni bulutlarda uçuran?
Benimle kalan kim?
Benimle ölen kim?
İşte son nefesteyim
Söyle kim
Sen kim
Ben kim?
Seni benden alan kim?
Aramızda kim var
Kim kim kim. .??
Yaralı bir gülüş süzülürken gözlerinde
Sevgiyi köşe bucak saklarken yüreğinde
Ve bir gül olurum gizlice gamlı gamzende
Dudağına bıraktığım iz resimleşir sende
Ufacık düşünceli hüzünlü mimiklerin bile
Eritiyor yüreğimin buz kütlelerini sessizce
İtinayla dokunuyorum sessizce gamzene
Ve kaçak gibi yaslarım yüreğine yüreğimle
Bin fersah uzağa gitsen rüzgâr olurum teninde
Korkuyu yere çalarak akarım yüreğinin tüneline
Sana kimse dokunamaz ruhunla etinle kemiğinle
Çaresizliği çal yere al beni al beni gamlı gamzene
O zaman sessiz kelimeler keşfe çıkar sevgimizde
Bırakırız sesli sessiz harfleri konuşuruz ten tene
Ve bir gül olurum gizlice gamlı gamzende
Dudağına bıraktığım iz resimleşir sende
Bir an mutlu olmak.
Bir an mutlu olmak.
O an dünyada var olmak.
Ölümü düşünmek.
Ne güzel bir aşk.
Ne güzel bir sevda.
Ne güzel bir dava.
Mutluyum.
Huzurluyum.
Ölüm gelse de gam yemem.
Ölüm gelmese de gam yemem.
Ölüm bana hak.
Ölüm bana aşk.
Ölüm bana bir kere bak.
Ölüm sen en büyük davasın.
Sularsa akmak birgün birgün birgün
Birgün dağlara çıkmak birer birer dağlara çıkmak birgün
Çıkmak çıkmak birer birer birgün dağlara dağlara birgün
Birgün birer birer dağlara
Ah nasıl dağlara birgün
Ey birgün
Çiçek açmak birgün
Dağlara dağlara birer birer dağlara
Otları büyütmek birgün
Birgün köyler kentler yıkanık damlar geri dönmek birgün
Birgün yeni dönmek
Birgün dağlara çıkmak birer birer çıkmak çıkmak
Su yürümek güneş bilmek
Yeniden orda otlarda orda yeniden orda orda
Bitkin birgül bulmak ve geri dönenler birgün
Ey yorgun atlar sayı bilmiyen çocuklar
Ey bütün hazır elbiseciler ey
Birgün olmak küskün keşişlerden olmamak birgün
Dağlara dağlara çıkmak sular köprüler sular birgün çıkmak
Eski kaba arabalardan inip birgün çıkmak
Dağlara dağlara dağlara başka hiç
Birgün dağlara