Gidenlerin ardından kalanlar

Gülüm



Beyaz karanlıklarda hep yolumu kaybettim
Güneş bir kerecik olsun da doğmaya görsün
Bu yıkık şehirde kaç defa seni bekledim
Her gördüğümde beni mahveden o gülüşün
Bu diyarlarda sensiz sabah hiç olmadı ki
Kavuşamazmışız bir daha ahrette belki..

Ben zaten her daim kaybetmeye alışmışım
Her karanlık sonrası bir de güneş doğarmış
Biliyorum ben seni tanırken yanılmışım
Amed’de bir yiğidi adından tanırlarmış
Bak şimdi sen yoksun benim çocukluk yanım da
Şimdi sen yoksun ama ağrıların aha şuramda..

İşte şimdi bahardır nisan ayı da geldi
Girdabına yakalandım sarı saçlarının
Ölümüm seni son defa görmeye değerdi
Kimden yadigar bilmem bu umman göz yaşların
Vakit gece sensizlikten dem var yüreğimde
Eski bir arzu ve yeni bir aşk düşlerimde..

Siyah aydınlığı arayıp durdum yoruldum
Yenilmek adıma yakışmazmış diyorlar
Hangi kapıyı çaldımsa açılmadı kovuldum
Bana Mecnun sana ise hep Leyla diyorlar
Ve ben seni hala çok seviyorum be “Gül”üm
Seni beklemiş seni özlemişim be “Gül”üm..
 
Ağlayan Yüreğim

Yürüyordum...
ve yalnizligin sesiyle irkildigim bir gündü.
Aradigim ya da duymak istedigim bir ses vardi sanki...
Düsünüyorum ama düsünmekten yorgunum anlamiyor bulamiyorum
Bir ses mi duydum yoksa sadece bir hayalden mi ibaretti.
Yürüyorum ve yalnizim...
Uzakta bir dal gördüm ve hatirladim
Tutunmam gereken daldi bu...
Aradigim teksey...
Tutuyorum sikica
Ümitsizligin verdigi buruk bir aciyla
Ve birden bire ne oldugunu anlamadan bir gölge yaklasti yanima
Ve sinsice gözlerim icine baka baka kirdi
Tutundugum tek daldi o...
Sonra ayaklarim dibine firlatarak arkasina bakmadan çekip gitti.
Ve ben saskinligin verdigi umutsuzlukla yere düstüm
Agladim agladim...
Ve yerimden öylece baka kaldim etrafa
Ve yine akiyor damlalar
Beni üzmekten vazgeçmeden..
Sonra sesleniyorum!
Damlalarla mücadele eden titrek sesimle haykiriyorum
Her gözyasi döktügünde benim ahim var
Onu hatirla diyorum.
Aklindan titrek sesim hiç gitmesin
ve agliyislara büründügün birgünde tek söyleyecegin kelime "KESKE" olsun...
 
Kaçmasam

Ne zaman seni düşünsem
Önünde dururum
Tetiği çekilen tabancanın
Ah.. gözlerin
Kurşunu hiç sektirmeyen
Gözlerini ben seçmedim
Ki..vuracaktı kaçmasam
 
Sevgiye Son Veda

gün gelecek
sevincimihüznümü
öfkemi ve sevincimi yazdığım
onca şiirimden sonra
bu şiirle ve bu deftere
geride kalan sevgime
ve senin üstüne nokta koyacağım
hiç aklıma gelmezdi inan bana.

Çünkübu şiirlerin sonu ya virgülle
Yada üç noktayla biterdi hep.
Ama son yaşananlardan sonra
Yeter artık!
Buraya kadar.
Bu şiirimde sana ve geride kalan sevgime
Son noktayı koyuyorum.

Yemin ederim unuttum artık seni.
Senin üstüne kimler geldi kimler geçti.
Ama seninle iki küçük kol düğmesi gibiydik.
Birleşmeden yapamazdık seninle.
Ve gerçek olan bir şey vardı ortada
Oda
O küçük kol düğmelerini
Var gücünle kara toprağa savurduğundur
Bana bu sevgiye bu vakitten sonra
Nokta koymak düştü artık.

Artık yaşananlar bir anıdan ibaret oldu ve
Ve ben son sözümü söylüyorum.
Seni bir an bile hatırlamayacağıma yemin ediyorum.
Adını anmayacağım artık.

Adına çizgi çektim artık
Ve bu şiire ve de bu sevgiye
Son noktayı koyuyorum.
Elveda ellerin olan ama hiçbir zaman benim olmayan ve
Beni bir kalleş köpek gibi
Sırtımdan vuran eski dost
Elveda.
Elveda bir zamanlar canını verecek kadar seven
Uğruna her şeyi göze alacak kadar kör olan ben
Yani ben son kez diyorum ki sana
ELVEDA!

Son kez bu şiirin sonuna ismini yazarak
Ve üstüne kalbime attığın o inanılmaz acı veren
Çizgi gibi bende senin üstüne çizgi çekiyorum
Ve
Ve seni edebiyete kadar hatırlamamak üzere
Son kez ama son kez
Mertçe ve delikanlıca
Seni sana bırakarak
Yemin ediyorum sana.
YOKSUN ARTIK HAYATIMDA
YOK…!!!
 
Seni düşünüyorum yine
Bir güneşin karanlığında
Ömrümün en kısa yolunda
En uzun yolculuğu yaparken
Seni düşünüyorum yine

Seni düşünüyorum yine
Doğacak güneşi umutsuzca beklerken ve ölü
Yatağımın baş ucunda düşüncelerim;
Seni ve sevdamızı ararken
Seni düşünüyorum yine

Seni düşünüyorum yine
Ben ve sadece umutlarım
Hiç sonu olmayan bir yolda
Sana ulaşamayacağımı bile bile
Seni düşünüyorum yine

Seni düşünüyorum yine
Umutlarımı çorak topraklarda
Onları duygularımla sularken
Yeşermeyeceğini bile bile
Seni düşünüyorum yine

Seni düşünüyorum yine
Çünkü sen ben yaşadıkça varsın
Sen var oldukça ben düşüneceğim
Ben düşündükçe seni seveceğim
Seni düşünüyorum yine
 
Sensiz Kalmak Zor Olsada
Sana Hasret Gideceğim
Korkuyorum En Sonunda
Sana Hasret Gideceğim

Adim Adim Izlerimle
Aşka Küskün Sözlerimle
Açik Kalan Gözlerimle
Sana Hasret Gideceğim


Gururunu Yenemedin
Darginliği Silemedin
Nasil Sevdim Bilemedin
Sana Hasret Gideceğim


Olur Dedim Olmadi Ki
Gönül Huzur Bulmadi Ki
Başka çarem Kalmadi Ki
Sana Hasret Gideceğim


Hissetmedin Acimi Sen
Duymadin Hiç Ahimi Sen
Anlamadin Aşkimi Sen
Sana Hasret Gideceğim
 
Senin Yüreğin Beni Unutan

Ellerini özledim
Avuçlarının sıcaklığını
Tutmak için
Bilsen
Nasıl can attığımı
El var tokat atan
El var okşayan
Senin ellerin değil mi
Bana vuran

Gözlerini özledim
Derin ve hisli bakışlarını
Gör beni diye
Bilsen
Nasıl çırpındığımı
Göz var bakan
Göz var yakan
Senin gözlerin değil mi
Artık bana kör bakan

Dillerini özledim
Sözlerindeki tadı
Konuş birkez diye
Bilsen
Nasıl bekledim sesini duymayı
Dil var bal akan
Dil var zehir saçan
Senin dillerin değil mi
Beni ağlatan

Yüreğini özledim
Yüreğindeki odamı
Tekrar sev diye
Bilsen
Nasıl yalvardığımı
Yürek var dost kalan
Yürek var kin tutan
Senin yüreğin değil mi
Beni unutan
 
birgün bana aşkdan vazgeç derlerse
vazgeçmem aşk hakkımdır derim
bıkmadınmı bu sevgiden derlerse
onu bilmem seven kalbimdir derim
fakat unutursun derlerse
onu bana unutturacak ölüm derim
eger başkasını seviyor derlerse
acırım sadece kalpsizdir derim...
 
sevgili

alaca karanlıgı hiç sevmem

ya gece olmalı ya gündüz

mermi ya namluda durmalı ya da çekip vurmalı

sevgili dedigin ya derinden sevmeli ya da çekip

gitmeli
 
ihanet

hayatta üç şey beni sana baglar

sevgi şevkat hoşgörü

üç şey beni sana köle yapar

gözlerin sözlerin kalbin

üç şey seni benden ayırır

ölüm(YALANNNNN)İHANET
 
Bal Olsan Bir Parmak Tatmam

Yüreğin hala senin mi
Başkasına vermedin mi
Senin gibi bir deli yi
Hala bulup sevmedin mi

Bana bakma evde kalman
Benden değil hergün yanman
Bu nedir ki göreceksin
Daha gelecek yalvarman

Hiç sanma ki güleceksin
Dertten derde gireceksin
Unutma ki yaşadıkça
Daha neler göreceksin

Duruyor mu cımbızların
Fatma ların yıldız ların
Asker oldu çocukları
Senden sonra ki kızların

Bana bakma ben pas atman
Bal olsan bir parmak tatmam
Bir yastıkta iki başla
Sen olursan asla yatmam

Düşmem artık ocağına
Dönüp bakmam sıcağına
Seni tutup sevmek için
Kimse almaz kucağına
 
Gözlerimin Önünde Eriyorum

kaç kez daha gözlerinde vurulurum bilmem
kaç kez kaybolurum ararken seni
kendime gelsem de arada bir
kararmış oluyor her yer.

her dakika kamçılanıyorum.
içimde her seyher şey sızlıyor
sensiz her şeyim yarım
ve gözlerimi ne zaman açsam
acıya açılıyor sanki göz kapaklarım

atsam da adımlarımı
kalıyorum istemedigim yerde.
çıkmaya çalıştıkça yangınından
gördüm ki asıl yangın kendi içimde

güneşin her batışında
hüzün doguyor ufuktan.
ve ben gözlerimin önünde eriyorum.
 
Seyyar Satıcı



İçimi sergileyecek bir vitrinim olmadı hiç.
Bir seyyar satıcı kılığında sevdim seni hep.
Bu yüzden şehrin tüm caddeleri bilir aşkımı.
Seni mahalle aralarına bağırdım.
Kirli peştamalım anılarıma sığınak
Papatya desenli tezgâhım hayatımın iskeleti.
Seni kimsesiz çocuklara bağırdım.
Cuma günleri Pazaryerine
Akşamları lüks semtlere
Gece gündüz çalışıp
Kurtaracaktım güya icrada olan aşkımızı ya!
Nafile... İki zabıta el koydu tezgâhıma.
Son taksitinle birlikte sen de gittin.
Şimdi bir şaşkın kılığında seviyorum seni.
Ve şehrin tüm şaşkınları biliyor aşkımı.
 
Şairler de Ağlar

Yüreğine hasret düğümlenirse
Acılar desenle biçimlenirse
Baktığı yerden hüzünlenirse
Şairler de ağlar.

Umutlar toprağın renginde ise
Çiçekler yaprağın denginde ise
Alevli dudağın enginde ise
Şairler de ağlar.

Şiirin ihaneti olduğu zaman
Yüreği hüzünle dolduğu zaman
Kalemler elinde solduğu zaman
Şairler de ağlar.
 
İstemiyorum

Sabah olur güneş doğar üzerimize
Uykuyla karışık günaydın dersin deme istemiyorum..
Sırtımda çanta ellerim bomboş gözlerim bomboş ama başım yine dolu
Derdin nedir dersin deme istemiyorum..
Herkes başlar hep bir ağızdan şarkıya
Herkes oyuna herkes alkışa herkes meydana
Ben yine köşeme çekilir kısık gözlerle izlerim
Sen de katıl dersin hayır istemiyorum..
Önceleri güldün yüzüme hiç ağlatmayacakmış gibi
Aklımı aldın başımdan gözlerimi benden kalbimi kendimden
Sonraysa gözünü kırpmadan vurdun arkamdan
Hiç yüreğin sızlamadan bıçakladın tam sırtımdan
Şimdiyse dertsiz tasasız yüzüme gülüyorsun
Arkanı dönüp bakıyorsun boş bakışlarla
Ve konuşuyorsun hiçbirşey yapmamış gibi
Senin bildiğini ben benim bildiğimi sen biliyorsun
Ama sen hala ihanette ısrar ediyorsun
Sonra da başını çeviriyorsun gözlerimin içine bakıyorsun..
Hayır bakma artık onu da istemiyorum..
Bakışlarım seni kahretmeye yeter
Yürüyüşümse sana vereceğim cevaba bedel
Kısık gözlerim hep seni arar seni gözler
Ama artık söyle gözlemesinler
Gözlemesinler çünkü artık onu da istemiyorum..
Artık çekip git hayatımdan defol git dünyamdan
Son bir açık kapı bırakma bana
Belki geri döner deme ne bana ne kendine
Bağla ayaklarımı zincir vur bileklerime
Ve tüm umutları tüm ümitleri yok et bir çırpıda
Asla geri dönmeyecek şekilde
Git mutlu olduğun yere
Ve kapat kapıları sonuna kadar
En az benim giremeyeceğim kadar
Artık geri dön deme
Deme çünkü dönmek de istemiyorum..
Birçok şeyi istemiyorum ama
İstememeyi istiyorum aslında..
Gözlerimi sana zorla kapatmak ya da..
Günün anlam ve önemini belirtmek kendi başıma
Kendimi engelleyememek istemiyorum
Peki ya ne istiyorsun diye sorarsan..
Ya seni ya sensizliği..
İkisinin arasını değil yalnızca birini istiyorum..
Ve bir gün hiçbiri bana bugünleri getirmeyecek
Hiçbiri geriye dönme şansı vermeyecek
Ve hiçbiri dönüp herşeyden vazgeçmeme izin vermeyecek...
Adım gibi biliyorum...
 
Nasıl Seviyorum

Kokun hasretimin özlemin ızdırabı gibi sardı.
Tahammülüm de yok seni görmemeye
Ne güzel sevmişim.
Seni gülüşünü
Bakışını
Nefes alışın kadar yakın olmayı özlüyorum.
Ya da gözlerine bakmayı özlüyorum.....
Ne güzel seviyorum.
Avuçlarındaki falını
Sırma saçlarını
Sesini duymayı
Adımı söylemeni sevdiğim kadar seviyorum seni
Sana olan amansız sevdayı seviyorum.
Seni özlemeyi seviyorum.
Adını dağa haykıracak kadar
Sana özenle seçilmiş kelimelerden şiir yazacak kadar seviyorum.
Seni sevmeyi seviyorum.
Elinle yanağımı okşaman kadar
Gözlerine bakarken sevdiğimi görmeni
Ya da söylememi bıkmadan sevdiğimi söyleyecek kadar seviyorum seni.
Martının suya dokunması
Turnanın hasretlere uçması
Minik serçe yüreğinin heyecanı
Çocuk kalbinde oyunlar
Sevmekle başlayan umutlar kadar seviyorum seni
Seni seviyorum sevebildiğim kadar.
Özleyebildiğim kadar
Rüyalarımda kalbine dokunmak
Ateşe vermek aşksız günleri
Suya vermek sevgisiz dünü
Aşık olmak gelecek gün gibi
Doğacak güneşi beklemek gibi seviyorum seni.
Mehtap seyretmeyi beraberce
Sonbaharda yürümek
Ve bir bardak demli çay gibi
Bir sigarayı efkarında kürek çekmek misali
Bin nefesin alınışı kadar yürekli ve devamlı seviyorum seni.
Seni seviyorum yaşamak adına
Gece uyumak ve güne uyanmak gibi seviyorum.
Seni özlemek ve hasret duymak gibi seviyorum.
Yanında olduğumda duyduğum özlem kadar seviyorum.
Gözlerine vurulduğum ölmeyi istediğim kadar çok seviyorum
 
Seni Sevmenni İlk Saati

Şimdi seni sevmenin saati geliyor.
Yani sabah başlıyor.
Her gün aynı saatte başlayıp
Aynı saatte bitiyor
Tutarsa üç beş saati uykuda
Tutmazsa hepsi ayakta
Yevmiyem her gün peşin
Bir ahulu bakış
Hele hele denk düşüpte
Göz göze olursa oh değme keyfime
(her ne kadar bu az gelmeye başlasa da)
 
Hemen koşmalıyım birazdan buradan geçersin
Sen işine
Ben senin derdine
Mesai başlayacak birazdan
.
Akşamdan ütüledim elbiseleri
Tıraşımı oldum…
Kahvaltı mı? Boş ver
Zaten seni görmesem boğazımdan geçmiyor
.
Yarım saat erkenden indim yine caddeye
Hava buz gibi donuyorum
Birazdan o minik burnun kırmızı
Dudakların titreyerek geçeceksin buradan
Hasret dolu yüreğim sana bakarken koca bir ahhh çekecek.

Acaba geçerken başını kaldırıp ta bakarmısın bana
Lütfen bak…
Çelik gibi gururum bile eğilirken karşında
Nefsime kör zincirler vurup gitme
Lütfen bak
Bir kere daha değsin gözün gözüme
.
Evet işte göründün köşeden
Aman tanrım
Bu ne biçim esaret
Yine teslim oluyorum sana
Adımların yaklaştıkça kalbimin sesi kulağıma geliyor
İşte yine o bakış…
İçimde yanardağlar patlıyor
 
Sesim kısılmasa belki bu sefer söyleyebilecem
Ama yine boğazıma durdu bir taş
Hayır bu defa söyleyecem
Çılgınca atan kalbim
Durmazsa eğer
Allahım
Bu nasıl bir işkence böyle
İçim yanıyor ateşlere düşüyorum ama
Ama daha fazlasını istiyorum
Izdıraba düşerken vücudum
Mutlu oluyorum yinede
Seni görünce
.
Evet şimdi söylemeliyim…
Ne var ne yok hepsini dökmeliyim
İçimde açan gülleri demet demet sermeliyim önüne
.
Of offffff geçip gittin yine
Davetkâr bakışla……
Bir hüzün daha kazındı hevesime.
.
Yarın Pazar geçmeyeceksin buradan
Bakmayacaksın bu korkağın yüzüne
Ben yine aynanın karşısında konusacam seninle
Sen varmışsın gibi
Tabi orda da lal olmazsam eğer
Öylece bakıp kalmazsam kendi gözlerime
 
Aşkımızdan Geriye

Bir şeyler kalmazdı demiştin
Aşkımızdan geriye
O halde söyle bana
Bu gözyaşlarım kimden hediye...

Hani biz çok mutluyduk
Bu ayrılık ne diye
Arkana dönüp de bak
Bir şeyler unutmadın mı...
 
Geri
Üst