Gidenlerin ardından kalanlar

İki ayrı şehirdeyiz seninle..
Aramızda yollar..insanlar
Sesler..nefesler var..


Çağırıyor mu seni de uzaklar
Yola çıksam izin verir mi kalabalıklar..

Aslında nasıl da korkuyorum kendimden bir bilsen
Nasıl da korkuyorum bu kadar uzağındayken düşmekten..
İpin üstünde dengede durmaya çalışan soytarıyım ben
Düşünce kuytu köşeye saklanırım hemen..


Peki sen?
Yaraların oldu mu hiç dizlerinde
Canını acıtanlara küfrettiğin
Ve rezilce sarhoş olup bunları hatırladığın
Sonra oturup bir güzel ağladığın oldu mu ?

Ne garip.. Seni böylesi içimde taşırken
Hakkında bu kadar az şey bilmem..

Biliyor musun?
Seni çok sevebilirm ben.. Gerçekten…
Ama ansızın cayabilirm bu fikrimden..

Bir yanım gitmeye hazırdır hep benim
Rahatça sahiplenemem.. Yerleşemem hiçbir yüreğe
Ve tüm beyazlarım saklıdır çekmecemde
Kirlenmesinler diye..

Ama sen..
Soyutlanmışsın tüm renklerinden
Su gibi saydam..
Su gibi taa içten..

Ama ben…
Yarı yolda yorulabilirm..
Elimde olmadan sana uçurumlar doğurabilirim
Çok sev.. Hiç bırakma olur mu beni

Çünkü ben ilk defa seninle dengedeyim..
 
Belki de
hepimiz hiç düşünmeden
kalbimizin en iyi kısmını vermişizdir
karşılığında bizi düşünmesi bile zor olanlara..."
 
Sessiz çığlık gibisin
Usul usul haykıran ...
Bağışlanmış ikinci hayat gibisin
Yaşamaya doyulmayan ...
Anladım ki sevgisin
Ömür boyu bitmeyen ...
Mutluluksun estikçe dağıtan ...
Hayalsin daldıkça gizemleşen ...
Benimsin ... Sadece benim ...
Ömür boyu gitmeyen ...
 
Bir ömür düştü payıma.
Tufan!
Çıldırmak için...

...Düşler besledim güpegündüz
Dövüşmek için...

Uçurumlar besledim
Düşmek için!...

Artık bulduğun her sevgi kırıntısına sımsıkı kenetlen
Bırakma sakın gitmesin; büyüdün artık iyi ört günlerinin üstünü üşütmesin...
 
Gün ağrınca kalkamaz birden
O yattığı sert kuru yerinden
Bir baş ağrısı ense kökünde
Acır kendine başlar yeniden

Her kadehte bin isyan şahlanır
Bir isim bir aşk daha silinir yine gönlünden

Her tüketilmiş sarhoş geceden
Tek şey anımsar eski günlerden
Bir çift mahsun göz uysal hüzünlü
Biraz kaderci ürkek çekingen

Her an koşardı canı yürekte
Ne zaman isteyip arasa en uzak yerlerden

Ve ayrılıklar bitmez öğütür
Ve gölgeler siner ömrüne kaçar kendinden
Ve ayrılıklar bitmez öğütür
Ve gölgeler siner ömrüne kaçarak kendinden

Yıllardan beri hep o hayali
Taşır sırtında bir yük misali
Sarar pişmanlık şöyle inceden
Yorgun utançlı başlar yeniden

Her kadehte bin isyan şahlanır
Bir isim bir aşk daha silinir yine gönlünden

Ve ayrılıklar bitmez öğütür
 
Buruşmuş bir kâğıdın içinde duygularım.
Gecikilmiş bir aşk yazılı köşeye atılan kâğıtta
Hiç bir şey için geç değil belki
Belki şimdi tam zamanı.
Bir de yürek sözden anlasa...
 
Hergün bir sonrasına ertelenir itiraflar
Bir kaçış ki bu insanı kendinden eder
Sorular döner beynimin içinde
Beynin içinde satır satır işlenir duygular
Bir gün sonraya ertelenir hergün.
 
Bir yaprağın yere düşüşü gibi olabilsem
Ağır ağır süzülsem herşeyin farkında olarak
Bir şelale gibi olsam
Coşkunca düşsem arzularımın yüreğine
Korkularımı erteleyebilsem bir anlığına
Hergün koskoca bir yaşam ertelenir oysa.
 
Sözcüklerin ucuna yüklüdür yaşam
Kendimin kendimle savaşı bu
Kendimle ertelenmiş sözcüklerimin savaşı
Korkularımızın esiri olmuşuz
Ertelenmiş bir yaşam var sırtımızda
Ertelemiş sevdalar yaşarız
Ertelenmiş dostluklar
Ertelenmiş kendini buluşlar.
 
En çokta yüreğimizdeki parıltıları erteleriz.
Oysa sevmek daha kolay gözükür korkmaktan.
Sevsek hesapsızca
Aşık olsak ertelemeden yüreğimizdekileri.
Sözcükler aksa billur bir su gibi
Ertelemesek yaşamımızı.
 
Belki olacak ertelemesiz yaşayışlar
Bir umut ışığı yanar yürekte
Umudu erteleriz bu sefer
Umudu erteleriz bir sonraki güne.
Ertelenmiş bir umudun sırtına yüklemişiz korkularımızı
Ertelenmiş sözcüklere saklamışız yüreğimizi
Ertelenmiş bir varoluş yaşarız.
 
herkes kadar
korkaksın
herkes kadar aç
ya da tok... /
ama herkes kadar

ve yalan
senin de herkes kadar sevdaların
yüreğin yalan
herkes gibisin anlayacağın
fazlası yok
sıradan
herkes kadar insan
 
Genç yaşta geçip gidenlere
Parça parça olur yüreğim...
Sadece bir merhaba edenlere
Parça parça olur yüreğim...
Aslan gibi kayıp oluşlarına
Parça parça olur yüreğim...
Birdenbire yok oluşlarına
Parça parça olur yüreğim...
İster kader ister asker !
Parça parça olur yüreğim...
Alınca genç yaşta ne fark eder
Parça parça olur yüreğim...
Bu dünya anlaşılmazken
¤¤¤¤en doksan bile azken...
Genç yaşta gidenlere
Parça parça olur yüreğim...
 
Ben sensizliğin cennetini değil senin cehenemmeini
yaşayabilecek kadar günahsızım.
Korkmam o yüzden ateşlerde yanmaktan.
Çünkügözyaşlarımın saflığı söndürü ateşleri
korkmam.günhahlarımdan.
Ben seni mutsuzluğum kadar çok sevdim.
Seni sevmek mutsuz ettikçe inadına daha çok sevdim
zaten yokluğun cehennem değilmiki?
o yüzden korkmam mutsuzluğumdan.
 
niye seni her bulduğumda kaybediyorum..
tam unuttum derken hayatıma girmek
beni alt üst etmekmidir sevmek..
sevdinmi ki sen benim gibi..
sevmek bırakıp gitmekmi..
sevmek gözyaşı döktürmek mi?
sevmek sebepsiz yere gitmekmi ?
sevmek sadece karşındakini üzmekmi..
sanki gecelerim gündüze kavuşmuyor..
elimde bir bira şişesi aklımda sen
ordan oraya sürükleniyorum..
bütün halsizliğimsensizliğimacizliğimle..
vuruyor beni gidişin..
hatıralar yüzüme gülüyor..
sanki sensiz gidişlerin bekleyişindeyimm..
aradan günler geçsede..
bugün sensizliğin kaçıncı günü bilmem.
sensizlik içime işlerken hatırların arasından..
gülüşün aralıyor kalbimin kapılarını..
tekrardan bütün benliğime yayılıyorsun...
 
Biliyorum duymak istediklerin bunlar değildi
Bu yüzden zafer saymıştım zamansız gidişini
Öyle ya sen ondokuzunda koca bir kadındın
Oysa ben seni tüm yalanlardan daha çok seviyordum
Zor!
Zor kadere emanet ettim seni
Sen benim kördüğümüm tutamadığım gözyaşım
Zor!
Zor bir daha daha da güvenmek
Bana düşen kabullenmek zor da olsa dönüp gitmek
Birgün gelir de bir an çokça zamanlardan sonra
Geri dönüp baktığında bilmem anlarmısın
O senin bir anının benim ömrüm olduğunu
Ne çok sevildiğini
Artık çok geç olduğunu
Zor!...
 
Yar…Sen kapalı kapılar ardına sakladığım
Kuytu köşelerde yaşadığım “sevgi ” sin.
Sen çağlayanları yüreğime bırakıp Hiç bir şey olmamış gibi durulmamı bekleyensin..
Düş olup rüyama sızan
Uyandığımda korkuya dönüp günüme gelensin..
Beni ben yapan Sonra seni benden isteyensin…
N e y a p a r s a m y a p a y ı m
Seni sana veremediğimsin…
Uykusuz gecelerime sızan ışık Saatlere ağır gelen düşüncelerimsin..
D üşle rim sin
Düş lediğimsin …
Bitti mi..? diye sorma sakın bana
Bitmedi..!
Bitmeyecek..!
İstesem de bitiremediğimsin tükenmeyensin....
 
Fırsattan istifade eder gibi sevdim seni ey yar fırsat bu fırsat der gibi...
emrivaki yaptım a ş k ı n a ipotek koyar gibi sevdim...
hangi iki arada bi derede sevdiysem de seni
ben seni bir insanın sevebilme sınırının en hudutsuz noktasını çizer gibi sevdim..
velhasıl kelam yâr ben seni adam gibi arsız kuytularda namusluca sevdim
 
Bana lazım olan sakınımsız konuşmak.
Yeri zamanı geldiğinde kendi sesimle
Gelmişimiz geçmişimiz bugünümüz yarınımız için
Kendi rengimizce yüksek sesle konuşmak..
 
Yoklama yapıyorum !

Acı ?
Burada !

Yalnızlık ?
Burada !

Keder ? Bende burdayım..

Aşk ?
Bu gün gelmedi !
Kokun ?
Burnumda...
Aşkı disipline vereli sen gideli çok oldu..
Sevgilim gözlerin neden hala karşımda ?
 
Geri
Üst