Gidenlerin ardından kalanlar

o kadar geç kaldım ki sana sen çıktın kapıdan ben girdim
zillerini çaldım hayallerini çaldım ama seni de benden çaldılar
sen o masada evet derken
ben ise hayır de diye elimde kocaman bir bulut pardon mendil
gözlerimi sildim.....

Kadınım diyemiyorum sana
anneme kızıyorum neden diye erken dünyaya merhaba dedirtseydin diye
ve diyorsunki ben evliyim...
Yanlız olsan gök de ol tanrı olurdum
yer ol yılan
her türlü hikaye yalan
sen sevda saydığın admın kolunda raks da ve bir çiçek elinde
ben ise seni hayal ediyorum...
 
içime çekip dizlerimi
başım gövdemde
gözlerimi susturuyorum.

kendimi tutuyorum..
çok sevip de sarılır gibi sevgilime
yüreğimi düşürüp
kaybetmemek için
tuz parça kırılmış parçalarını
öylece sıkıyorum..

ve her gece
böyle uyutuyorum ruhumu
seni beklerken..

"tamam geçti " diyerek.

neredesin ?
 
Yürüyorum sensiz bomboş sokakta
Yine senin saçların aklımda
Ölüme doğru bir adım daha
Uzaktayım senden uzakta

Kaldırımlar arkadaş hep bana
Sensizliği anladım en sonunda
Ölüme doğru bir adım daha
Uzaktayım senden uzakta

Ne oldu aşkına?
Bitti mi en sonunda?
Bıraktın beni yalnız başıma...

Yalanmış aşkın da
Anlayamadım seni aşkını da...
 
B i R Can


1. B (Beden)
mayınlar döşeli yollara düşersin
yaşamın dehlizlerinde yalınayak
yıldızlarda dura dura
suda yakamozlarla oynaşarak
dilinin kuytusunda ilerler
güneşin sıcaklığını bedeninde
ay ışığının gizemini yüreğinde toplarsın

hüzün yağmurlarında ıslanırken
koyu bir karanlıkıir bekleyen
bilemezsin

son bir avaz tüter avuçlarımda
son bir düğüm inançsızlığın tezadına
savrulduğum çıkmazların duvarlarında
gölgem düştür düşen gözyaşımda

salınımlarında vurduğun her çeper
beni yeniden
yeniden kanatır
bilemezsin

2. R (Ruh)

kelebek vadisiyken ruhum
yorgun düşlerin amansız savaşıyla
yitik bir şiirim artık
bu son
bir daha yazmayacağım

yarım olamadın
yürek yaram
sevmeyi bilemedin
adamım
heveslerine yenik düşen
düşlerin
tanınmanın peşinde
umutların
ırmaklar taşıyamaz seni
ruhuma batan can kırıklarıyla
döşediğin çakıl taşlarıyla
sen ki; doğum kadar kutsal
ölüm kadar yakınsın
puslu yarınlara ağlayacağım

daha kaç mevsim geçer böyle
üşürken kalabalığında
kaç yaprak düşer
çizerek tenimi
geceler boyu düşünmek
ve
her şeye rağmen güvenmek
bir sonraki yüzleşmeye dek

bırak rüzgarın bulsun seni
ruh bedeni terk etti

3. C (Ceset)

rus ruletinde yürek
bir soğuk mermi dilim
söylenemeyenler de
gönülde derin sızı

bağ bozumunda sevda
buruk bir lezzet hasat
kekremsi tatta hasret
damıtılmış şaraptır
duyguların tortusu
hislerin önsezisinde
haklılık

yüklemsiz tümceler süzülür dudaktan
dem olur zaman yas olur yazgı
kirpik uçlarımdan yalaz rüzgar eser
tin bakışımdan sağanaklar başlar

hiç dinmeyecek bir yağmurdur hüzün
artık hiç söylenmeyecek
bir şarkı sözleridır aşk
ömrün bittigi yerde
 
Sensiz her gece
yürekte sızı ile başlar
geceye bulanırken hatıralar
paylaşmam kimseyle ağırdır benim hüzünlerim.
Yeter artık unut demeyin sakın
gülerim
neden ?
Her gece ömrü geriye sararken
Unutulur mu ?
can
damardan akan kansa
canan…

Bazen de bir sigara paylaşır hüznü
demlenir bir sigara
bir çay
ve
Hüzün…

Sonra yine yalnızlığınla
hasret hasret tüten
içimdeki seni bekler
yıldızlara asarken şiirlerimi
parlarken gökyüzünde mısralar
çığlıklarımı saklar
nedendir bilmem
taş duvarlar…


Sende bilirsin;
gece demlenir hüznüm ancak.

Gel usulca dokun
sıcacık akan gözyaşlarıma
tutun birazcıkta bana
son kez fısılda kulağıma
üç noktadan ibaret aşk sözcüklerini…
geç kalma
bu beden
Ölümü tatmadan daha
 
Seni Yaşamak ıstiyorum
Gidiyorsun.
Yine geleceğini bile bile
Yine beni bırakıp gidiyorsun..
Oysa ben senin
Gidip gelmelerini değil
Kalmalarını yaşamak istiyorum..

Şafakta gÜn doğarken
Sarılıp sana
Doğan gÜnÜ izlemeyi;
Miskin miskin yatıp
Tembellik etmeyi..
Ve öğlen sıcağında
Yapış yapış terlemeyi !
Sonra ılık bir duşla serinlemeyi..
Hele akşamÜstÜ gÜnbatımında
Sahilde elele gezmeyi
İki bardak çay içmeyi bir simitle;
Tatlı niyetine kağıt helva yemeyi..
Ve her akşam yemeğinden sonra
-Ki senin salataların bir harika..
Geceyi karşılarken ağır ağır
Keyifle bir fincan kahve içmeyi..
Işıl ışıl karanlığında gecenin
Ve şafakta gÜn doğana kadar
Yine ve yalnız
Seni yaşamak istiyorum.. [63 ]
 
"Belki de
hepimiz hiç düşünmeden
kalbimizin en iyi kısmını vermişizdir
karşılığında bizi düşünmesi bile zor olanlara..."
 
Noktalarimi koyamiyorum sevda sonlarina [.]
Ya unlem (!) olup cikiyor karsima Yada bir soru isareti (?)
Virgullerle yetiniyorum bazi gunler
Uzayip gidiyor oylesine ()
Nokta
Koymak istiyorum sevdamiza
B-i-t-s-i-n
Istiyorum
Bitmiyor malesef
Bitiremiyorum
 
Bir bütündük yeşeren a ş k ı n ilk demlerinde
parçalandık
“b i z” hükümsüzleşti…
geriye kalan “s e n” ve “b e n” ..
sen paydın ben payda…
ve bir keskin çizgiyle
ortadan ikiye ayrıldı sevda…
 
..Hemen hemen her gün buraya gelip sade bir kahve istememe rağmen bana hâlâ aynı soruyu soruyor.
"Ne alırdınız?"
Biraz yalnızlık ve biraz da sessizlik alayım.Getirirken dökmeyin mutsuzluğum eksilir diyorum içimden.
"Sade bir kahve lütfen"
.....
 
Fırsattan istifade eder gibi sevdim seni ey yar fırsat bu fırsat der gibi...
emrivaki yaptım a ş k ı n a ipotek koyar gibi sevdim...
hangi iki arada bi derede sevdiysem de seni
ben seni bir insanın sevebilme sınırının en hudutsuz noktasını çizer gibi sevdim..
velhasıl kelam yâr ben seni adam gibi arsız kuytularda namusluca sevdim
 
'susmak'' iyidir çoğu zaman lafını koyamamak değil sabır edip ''susmak''
konuşmaktan iyidir ''susmak'' yalnlızlık gibi ağlamak gibi düşünmek gibi insanı yenileyen şeylerdir
bazen kavuşmaktır sevdiğine bazende uzaklaşmaktır ''susmak''
bir geri adımsa bin adım olur sabırla işlenen ''susmak''
korkaklık gibi görünebilir ......
ama kimsenin yapamayacağı kadar yürek ister ''susmak''!..
 
Söz tutunduğumuz tutulduğumuz bir sevgili;
sevgiliye vardırdığı için yüreğe sevimli..
söz ki - yüreğe dokundu diye-
onu yazan eli söyleyen dili dokuyan yüreği sevimli kılan bize...
söz ki tutkuların evveli
söz ki tutsaklığımızın kaderini çizen
söz ki hatrına yüreğimizde(kinde)n vazgeçebildiğimiz
 
Yumdum gözlerimi
Karanlıkta sen varsın
Karanlıkta sırtüstü yatıyorsun
Karanlıkta bir altın üçgendir alnın ve bileklerin
Yumulu göz kapaklarımın içindesin sevdiceğim
Yumulu göz kapaklarımın içinde ş a r k ı l a r
Şimdi orda herşey seninle başlıyor
Şimdi orda hiçbir şey yok senden önceme ait
Ve sana ait olmayan
 
Ben bende değil sende de hem
senhem ben..
Ben hem benimimhemde seninsende benim..
Bir öyle garip hale geldim ki bugun.
Sen ben misin?
yoksa
ben mi senim?
 
Herşeye rağmen tüm olumsuzluklara rağmen ümidi yitirmemek..
Gülebilmekiçin yanarken.hayata tebessümle bakabilmek..
ÜmiT kumbaramda SabıR biriktiriyorum ben!.
çünkü biliyorumki;sabreden er yada geç karşılığını alır
hem bu dünyada hem ahirette..
ve diyorum ki;sabret yüreğim
sabrın sonu cennet...!(
 
Sadece ben sevmeliyim seni...
Sadece ben uyuya kalmamalıyım tatlı anıları dinlerken...
Delice vuruldugum gözlerin icin ben nefes almalıyım sadece...
Ben bilmeliyim sadece dudaklarındaki ıslak öpücüklerin ateşini...
Sadece ben silmeliyim gözbebeklerindeki gözyaşlarını...
Ve sadece ben sevmeliyim seni delice..
 
noktayla dolu seni sevmek...
sonsuzluga uzanıyor seninle her cümlem.
Duruyokduragı yokne nokta ne virgül Şüphe edemeyecegim tek sey askımtümsoru işaretleri anlamsız.
Büyük harfle baslar adın ve öyle biter...Özelisim oldugun icin degilbana özel oldugun icin.Hayatıma attıgım engüzel baslıksın
bana her gelişin sat...ır bası;gözüme her degişin ünlem!
bir benden gidişin nokta olur.O da zaten son nokta.
 
RABBİM..
En sevdiğini en sevdiğim eyle
Ve değmesin sana yaklaşmayacak sevgi yüreğime..
RABBİM; Habibini habibim eyle..
Muhabbet bulmasın muhabbetim ulaşmayacaksa MUHAMMEDİ
 
Iki kelime iki isim
yarısı benim - yarısı sensin...
Izleri avuçlarımda kalmış el yazımda gizlimsin
Vazgeçilmezim Kinim Nefretim Serzenişimsin
 
Geri
Üst