Şair ve Yazarlardan, kesitler.

Masalınızın kahramanı, başka bir hikayenin figüranı olmaya gitmiştir belki de..
 
Anlıyorum bir daha görüşemeyeceğiz Bu son buluşmamızdır seninle Yeni bir hayata başlayacaksın artık Onunla, o yeni sevgilinle. Anlıyorum artık o öpecek ellerini Kulağına aşkı o fısıldayacak İçinde bir pişmanlıktan başka Benden eser kalmayacak. Sigaranı söndür, kalkabiliriz On adim sonra yollarımız ayrılmalı Sakın ağlam...a ve bir şey söyleme bana İnsan ayrılırken bile büyük olmalı
 
Ben seni seviyor muydum ki, beni kaleme kağıda aşık ettin." Farkettiysen sonuna da üç değil, tek nokta koydum. Artık bitti nasılsa diye... Araya bir de virgül attım, belki dönüm noktası o sorudur diye... Sonra da tırnak içine aldım, bize ait geriye kalan tek şey bu "cümle" diye...
 
Hakikaten yalnız varlık, insanlar tarafından terk edilmiş olan değil insanlar arasında acı çekendir.

E. M. CIORAN, Çürümenin Kitabı(Sf.43)
 
Bir gün duysan bittiğimi, tükendiğimi. Çıkıp gelsen uzaklardan korkulu ürkek. Bir incecik dal gibi üzerime titreyerek, Eğilsen yeter...
 
Yağmurda ıslanmak için gövdeme aldığım reklamın adıydı aşk.
 
Bir zamanlar seni herkesden esirgerdim ! Şimdi seni herkese bağışlıyorum.
 
Düş, daha başından, bir anıdır.

Oruç Aruoba, Benlik(Sf.108)

Hangi kitap olduğu belirtilirse daha iyi olur bana kalırsa.
 
"..şüphe değil, kesinliktir insanı deli eden."
 
Sanki Aşk Sustu '' dedim.

'' Aşk Hiç Susar mı ? '' dedi.

'' Sen Susuyorsun Ya '' dedim.
...
'' Ben Aşk Mıyım ? '' dedi.

'' Aşksın '' dedim.

'' Sustu ''
 
Bana yalan söylemiş olman değil sana bir daha inanmayacak olmam üzüyor beni...
 
gitmesinden, gidip de gelmemesinden korkunç olan, beni öylesine hazırlıksız ve umutlu bırakmasıydı. Affedilmeyen de bu.

Bitmeyen Aşk - Pınar Kür
 
Sen ve ben ,bir gün buluşacağımıza ve birbirimizden razılık dileyeceğimize dair hala inancım var...

Nazan Bekiroğlu-Nun masalları
 
Erkek ağzını açtı:
"Senden hiç ayrılmak istemiyorum..." demişti ki, buvvv diye soğuk bir rüzgar esti...
Dişi, erkeğin sözlerini işitemedi.
Fakat her ikisi soğuk rüzgarın sesini duydular.
Birbirlerinin gözlerine baktılar; artık yuva kurmak zamanının geçtiğini, sonbaharın geldiğini, ayrılacaklarını anladılar.
...İkisi de içini çekti.
Tepelerinden birçok kırlangıçlar geçti: Sıcak yerlere dönüyorlardı.
Ayrıldılar... Ve bir daha birbirlerini görmediler.
Fakat ikisi de küçük derenin kenarındaki söğüdü ve orada geçirdikleri güzel ilkbaharı ve yazı unutmadılar.
Ve ikisi de, böyle bir yaz geçirmemiş olan diğer kırlangıçlara tepeden baktılar... (Çünkü azlıkta kalanlar çok olanlara nedense tepeden bakarlar.)

SABAHATTİN ALİ / KIRLANGIÇLAR
 
Yaşadığı hayat gibi yaşayamadığı hayat da bakışlarına, ses tonuna, duruşuna siniyor insanın....Cihan AKTAŞ/Suya Düşen Dantel
 
Çocuk aziz ama terbiyesi daha aziz.." // Üstün Dökmen
 
İlk anda olmasa bile ilk on dakikada bir kadın, bir erkeğin kim olduğunu, en azından kendisi için ne anlama gelebileceğini, onu sevip sevemeyeceğini derinden sezer. Bu sezdiği şeyi tam anlayıp bilmesi için biraz vakit geçmesi gerekir. Bana kalırsa bu vakit geçerken erkeğin yapabileceği pek bir şey yoktur.
 
Bir daha dünyaya gelsem...Yine seni severdim...Beni üzesin diye ...Beni deli divane edesin diye...Biliyorum ;.Sen de bir daha dünyaya gelsen ...Yine beni sevmezdin ...Kahrımdan öleyim diye..
 
Hayatı ertelemeyin.. Hayali yetmiyor..
Hıncal Uluç..
 
Dünya böylesine güzel
olur muydu yine
diplomasını çerçeveleyip
para kazanma derdine
...düşseydi
 
Geri
Üst