Pir Sultan Abdal Deyişleri (Şiirleri)

KATİPLER OTURMUŞ DERDİMİ YAZAR

Katipler oturmuş derdimi yazar,
Dem bir gelir geçer devran eylenmez.
Felek vurdu, yıktı burç hisarını,
Yel eser savurur harman eylenmez.

Bu dünya dediğin bir sınık yaydır,
Evveli toy düğün, ahiri vaydır.
Dört kapılı ulu hoş bir saraydır,
Konan göçer imiş, kalan eylenmez.

Yüreğimde vardır aşk ile yara,
Varayım tabibe bulayım çare.
Fırsat elde iken gel uy katara,
Senin için yolda kervan eylenmez.

Abdal Pir Sultan'ım, keremler kani,
Nereden geliyor canımın canı?
Sensin bu gönlümün şahı sultanı,
Sensiz bu cesette bu can eylenmez.
 
KAYNAT MUHABBETİN KAZANIN KAYNAT

Kaynat muhabbetin kazanın kaynat,
Bir nasihat eyle dostlara dinlet.
Gevher deryasında gevher al da sat,
Azizim sultanım sen safa geldin.

Sohbette hezaran muhabbet açar,
Mümin kullarına Hak rahmet saçar.
Yari olan yarinden bile geçer,
Azizim sultanım sen safa geldin.

Yari olan arar yarini bulur,
Eser bad-ı saba gönlüm de farır.
Yükün katerlenmiş Nevruz'dan gelir,
Azizim sultanım sen safa geldin.

Abdal olan giyer hırkayı şalı,
Yar için çekeriz ah ile zarı.
Er irfan ceminde süreriz demi,
Azizim sultanım sen safa geldin.

Pir Sultan Abdal'ım ağladım güldüm,
Yardan ayrılalı dar halde kaldım.
Çok şükürler olsun cemalin gördüm,
Azizim sultanım sen safa geldin.
 
KAŞLARINDA MİM DUASI YAZILI

Kaşlarında Mim duası yazılı,
Sana medet, yolun mürvet ya Ali.
Bilirim günahım hadden aşmıştır,
Sana medet, yolun mürvet ya Ali.

Elüstü deminden hak bildik yolu,
Korkarım solduram ol gonca gülü.
Nice bir ağlattın bu edna kulu,
Sana medet, yolun mürvet ya Ali.

Kalmadı baharım yetişti yazım,
Yalvarı yalvarı kalmadı yüzüm.
Yetişti kervanım, kalmadı izim,
Sana medet, yolun mürvet ya Ali.

Feriştehler ile hubca görüştüm,
Arş yüzünde meleklerle karıştım.
Şükür ol dem didarına iriştim,
Sana medet, yolun mürvet ya Ali.

Pir Sultan Abdal'ım, bahar yaz için,
Kırkların yediği lokma hakkıyçin.
Hasan Hüseyin'in başı hakkıyçin,
Sana medet, yolun mürvet ya Ali.
 
KERBELA ÇÖLÜ'NDEN BİR KOYUN GELDİ

Kerbela Çölü'nden bir koyun geldi,
Kuzum diye meleyüben ağladı.
Koyunnun sadası bağrımı deldi,
Yürekteki yaralarım dağladı.

Koyun yere koydu nazlı dizlerin,
Dinleyeyim şeker gibi sözlerin,
Kıbleye döndürmüş kara gözlerin,
Koyun sesi yüreğim dağladı.

Muhammed koyunun aslını sordu,
Koyun dara geçip hoş zarı kıldı.
Kuzu kurban olmaz, ya niçin oldu?
Fatm'****** gözyaşları çağladı.

Koyun eydür benim kuzum aldılar,
Beni hasret ateşine saldılar.
Cebrail Mikail bile geldiler,
Selman İmam'ların belin bağladı.

Muhammed koyunun aslın aradı,
Kuzum dedi koyun ayak diredi.
Naci derler bir güruhtur türedi,
Zülfikar kınından çıktı zağladı.

Koyun eydür kuzum hasların hası,
Nuh felekten öte gelirdi sesi.
Yarın mahşer günü kılam davası,
Deyince Muhammed Ali ağladı.

Pir Sultan'ım, firkat bağrımı deldi,
Ali, Fatma, Düldül, Zülfikar geldi.
Kuzu kurban olmaz, ya niçin oldu?
Kırklar da Hü deyip özün birledi.
 
KIRKLAR MEYDANINDA ERKAN İSTEYEN

Kırklar meydanında erkan isteyen,
Arıtsın kalbini çöksün otursun.
Erenler önünde lokmayı sunan,
Hicap perdesini döksün otursun.

Ona lokma sunanlar narkı var,
Talibinden talibe yolun farkı var.
Yol içinde türlü türlü görgü var,
Herkes görgüsünü görsün otursun.

Evvel gerek olmuş mürebbi minnet,
Mürebbi farz olmuş, musahip sünnet.
Farzı farz eylemiş sünneti sünnet,
Her kardaş akranın bulsun otursun.

İkrar verdik, geldik girdik araya,
Hatır yıkıp göç eyleme saraya.
Alır üstad verir seni küreye,
Çeliğin darbına dursun otursun.

Pir Sultan'ım eydür: Kandilde nura,
Er gerektir, erenler yolun süre.
Mümin Müslim derildiler bir yere,
Muhabbet gölüne dalsın otursun.
 
KISMET VERİP BİZİ SALAN ÇÖLLERE

Kısmet verip bizi salan çöllere,
Ya eceldir, ya didardır, ya nasip.
Felek bizi saldı özge hallere,
Ya eceldir, ya didardır, ya nasip.

Kısmet verip çevre çevre yeldirdi,
Bilmediğim hikmetlere daldırdı,
Çekip ayrılığın okun doldurdu,
Ya eceldir, ya didardır, ya nasip.

Felek arka vermiş çerhin devine,
Arıt kalbin evin iman sevine,
Türlü dalga geldi gönlüm evine,
Ya eceldir, ya didardır, ya nasip.

Muhannettir dünyasını kayıran,
Şol Gani Settar'dır açlar doyuran.
Beni de sevgili yardan ayıran,
Ya eceldir, ya didardır, ya nasip.

Pir Sultan Abdal'ım der ki: Vardığım,
Ulu bir dergahtır yüzler sürdüğüm.
Bilmediğim hikmetleri bildiğim,
Ya eceldir, ya didardır, ya nasip.
 
KOCA BAŞLI KOCA KADI

Koca başlı koca kadı,
Sende hiç din iman var mı?
Haramı, helali yedi,
Sende hiç din iman var mı?

Fetva verir yalan yulan,
Domuz gibi dağı dolan.
Sırtına vururum palan,
Senin gibi hayvan var mı?

İman eder, amel etmez,
Hakk'ın buyruğuna gitmez.
Kadılar yaş yere yatmaz,
Hiç böyle bir şeytan var mı?

Pir Sultan'ım, zatlarımız,
Gerçektir şöhretlerimiz.
Haram yemez itlerimiz,
Bu sözümde yalan var mı?
 
KOYUN BENİ HAK AŞKINA YANAYIM

Koyun beni Hak aşkına yanayım,
Dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan.
Yolumdan dönüp, mahrum mu kalayım?
Dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan.

Benim pirim gayet ulu kişidir,
Yediler ulusu, kırklar eşidir.
On iki imamın server başıdır,
Dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan.

Kadılar, müftüler fetva yazarsa,
İşte kemend, işte boynum; asarsa,
İşte hançer, işte kellem; keserse
Dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan.

Ulu mahşer günü olur, divan kurulur,
Suçlu, suçsuz gelir anda derilir.
Piri olmayanlar anda bilinir,
Dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan.

Pir Sultan'ım, arşa çıkar ünümüz,
O da bizim ulumuzdur pirimiz.
Hakk'a teslim olsun garip canımız,
Dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan.
 
KUL OLAYIM KALEM TUTAN ELLERE

Kul olayım kalem tutan ellere,
Katip arzuhalim Şah'a böyle yaz.
Şekerler ezeyim şirin dillere,
Katip arzuhalim Şah'a böyle yaz.

Allahın seversen katip böyle yaz,
Dünü gün ol Şah'a eylerim niyaz.
Umarım yıkılsın şu kanlı Sivas,
Katip arzuhalim Şah'a böyle yaz.

Sivas ellerinde sazım çalınır,
Çamlı beller bölük bölük bölünür.
Dosttan ayrılmışım bağrım delinir,
Katip arzuhalim Şah'a böyle yaz.

Münafığın her dediği oluyor,
Gül benzimiz sararıp da soluyor,
Gidi Mervan şad olup da gülüyor,
Katip arzuhalim Şah'a böyle yaz.

Pir Sultan Abdal'ım, ey Hızır Paşa,
Gör ki neler gelir sağ olan başa.
Hasret koydun bizi kavim kardaşa,
Katip arzuhalim Şah'a böyle yaz.
 
KUR'AN YAZILIRKEN ARŞ-I RAHMAN'DA

Kur'an yazılırken arş-ı Rahman'da,
Kudret katibinin elinde idim.
Güller açılırken kevn ü mekânda,
Bülbül idim gonca gülünde idim.

Evvel Cebrail'in ilk kelamında,
Kırklar meclisinde, aşk meydanında,
Muhammed Ali'nin sır kelamında,
Nihan söyleşirken dilinde idim.

Kırklar arş üstünde kurdular cemi,
Muhabbet halk olup sürdüler demi.
Balçıktan yarattı Allah Ademi,
Ben ol vakit anın belinde idim.

Yunus'un deryaya daldığı zaman,
Kırk gündüz, kırk gece kaldığı zaman,
Ali zülfikar'ı çaldığı zaman,
Hayber kalesinde kolunda idim.

Pir Sultan'ım, içtim aşkın dolusun,
Makadir bilmeze vermem yarısın.
Bir kuşa ¤¤¤¤en bin şehrin darısın,
Tayın verilirken yanında idim.
 
MEDET SENDEN MEDET EY MÜRVET KANI

Medet senden medet ey mürvet kanı,
Ya Muhammed sana imdada geldim.
Karlı dağlar gibi yığdım günahı,
Ya Muhammed sana imdada geldim.

Muhammed'dir gönlümüzün aynası,
Salavat verenin nur olsun sesi.
On sekiz bin âlemin Mustafâ'sı,
Ya Muhammed sana imdada geldim.

Muhammed din için çekmiş emekler,
Salavat ver, kabul olur dilekler.
Cennetin kapısın açar melekler,
Ya Muhammed sana imdada geldim.

Kabe'nin yapısı bina yapısı,
Îman etse asilerin hepisi.
Beş vakit okunur Âyet-el kürsi,
Ya Muhammed sana imdada geldim.

Melamet hırkasın giydim eğnime,
Hakk'ın birliğini koydum kalbime.
Aşkın kitabını aldım elime,
Ya Muhammed sana imdada geldim.

Pir Sultan'ım, adayanlar buldular,
Varıp bir gerçekten elin aldılar.
Bunca peygamberler sana geldiler,
Ya Muhammed sana imdada geldim.
 
MEDET SENDEN MEDET MUHAMMET ALİ

Medet senden medet Muhammet Ali,
Akar boz bulanık sellerde kaldım.
Ne de zalim olur şu elin dili,
Söyleşirler bizi dillerde kaldım.

Kaçma benden kaçma ey kaşı kara,
Derdine düşeli oldum avara.
Bir dostum yoktur ki halimi sora,
Gariplik gurbetlik illerde kaldım.

Yanarım yanarım tütünüm tütmez,
Çıkarım bakarım bülbülüm ötmez,
Çalıştım çırpındım ellerim yetmez,
Dibi bilinmeyen göllerde kaldım.

Farı dedim farı gönül farımaz,
Kurudu çeşmemin yaşı silinmez.
Harbi ısıtmazsa karlar erimez,
Çöğenli boranlı dağlarda kaldım.

Pir Sultan Abdal'ım gülemez oldu,
Akar çeşmim yaşı silemez oldu.
Gidecek yolları bilemez oldu,
Dağıldı kervanım yollarda kaldım.
 
MEDET YA MUHAMMET MEDET YA ALİ

Medet ya Muhammet, medet ya Ali,
Ya Muhammet sana mürvete geldim.
Karlı dağlar gibi yağdır günahım,
Ya Muhammet sana mürvete geldim.

Muhammet'tir Nebilerin aynası,
Salavat verenin nur olur sesi.
On sekiz bin alemin Mustafası,
Ya Muhammet sana mürvete geldim.

Cennetin kapısı mermerdir taşı,
İncidir duvarı, hikmettir işi.
Yüz igirmi dört bin Nebinin başı,
Ya Muhammet sana mürvete geldim.

Abdal Pir Sultan'ım der: Şam'a geldim,
Şam eli'ze Haydar ben yana geldim.
Bingan ettim Haydar kapına geldim,
Ya Muhammet sana mürvete geldim.
 
MEN AREF SIRRINI KARDAŞ

Men aref sırrını kardaş,
Bildim sanma bilemedln.
Ölmeden öl şu dünyada,
Öldüm sanma ölemedin.

Göçmeden dar-ı fenadan,
Samanı ayır daneden.
Kuş gibi iki kez anadan,
Geldim sanma gelemedin.

Boz bazınan, kaz kazınan,
Vaz vazınan, vız vızınan.
Beş vakti bir niyazınan,
Kıldım sanma kılamadın.

Gerek gücen, gerek kakı,
Gerek Dürr-i Meknun oku.
Sen bu amel ile Hakk'ı,
Buldum sanma bulamadın.

Mürşit bir ince elektir,
Ondan elenmek gerektir.
Benlik bir dipsiz külektir,
Doldum sanma dolamadın.

Pir Sultan Abdal'ım pirdir,
İkrarına duran erdir.
Cümle sırra aklın erdir,
Erdim sanma eremedin.
 
MESCİDİM MİHRABIM ÜSTAD İŞİDİR

Mescidim mihrabım üstad işidir,
Yola secde kılmak farz oldu bize.
Bir musahip gerek yola gitmeğe,
Evliya buyruğu arz oldu bize.

Pir eşiği Kabe, Muhammet mihrap,
Özün turap eyle dört kapını yap.
Şu dünya fanidir hem hane harap,
Güvenme faniye bahara yaza.

Cehd eyle halini yoluna uydur,
Yoluna uymazsa emeğin zaydır.
Nefsine cellat ol canına kıydır,
Açılsın güllerin hem taze taze.

Ser nedir muhabbet canım arzular,
Yol içinde hesap çoktur gaziler.
Derdim çoktur, yarelerim sızılar,
Er olan dayanır bal ile tuza.

Pir Sultan Abdal'ım yola gelince,
Yolda varlığını ele alınca,
Dört kapıya kırk makama erince,
Kim bahane bulur şol kamil söze.
 
MEVLÂM ÇÜN YARATTI AHMED'İ NURDAN

Mevlâ'm çün yarattı Ahmed'i nurdan,
İnsan olan gelir nura çevrilir.
Böyle kurulmustur bu çarh-ı devran,
Mansur olan gelir dâra çevrilir.

Yegin sular dâim engine akar,
Pervaneler özün odlara yakar.
Serçe kanda olsa aslına çeker,
Bülbül olan gelir güle çevrilir.

Gümanlı gönülde nur mu eğlenir?
Cennet haricinde hur mu eğlenir?
Arısız kovanda bal mı eğlenir?
Arı olan gelir bala çevrilir.

Bir sürçmekle at ayağı kesilmez,
Bir suç ile âdemoglu asılmaz.
Bu yolu erenler kurdu, basılmaz,
Yol ehli kandaysa yola çevrilir.

Pîr Sultan Abdal'ım yatır hastadır,
Elinde gülleri deste destedir.
Âdemoglu bir acayip nesnedir,
Muhabbetle tatlı dile çevrilir.
 
MİHMAN OLMUŞUM GELMİŞİM

Mihman olmuşum gelmişim,
Hakk'a bağlamışım özüm.
Ev sahibi iki gözüm,
Gönder bizi safa ile.

Gelin örselemen bizi,
Hakk'a ısmarladık sizi.
Ayağın tozuna yüzü,
Sürdür bizi safa ile.

Sürüye katılan koçlar,
O da Hakk'ın emrin işler.
Yiyip içtiğim kardaşlar,
Gönder bizi safa ile.

Hey dedeler, hey babalar,
Yerde gökte hü diyenler.
Rıza lokmasın yiyenler,
Gönder bizi safa ile.

Gidiyoruz hoşça kalın,
Gahi siz de bize gelin.
Heybemize azık koyun,
Gönder bizi safa ile.

Pir Sultan ere varalım,
Hak divanına duralım.
Yolcu çizmesin giyelim,
Gönder bizi safa ile.
 
MUHAMMED ALİ'NİN KURDUĞU YOLDUR

Muhammet Ali'nin kurduğu yoldur,
Ak üstünde kara seçebilirsen.
Gönülden itikat söyleyen dildir,
Ali'nin sırrına erebilirsen.

Erenler der seni ceme katarlar,
Kötü amellerin taşra atarlar.
Bir gün yularından tutup çekerler,
Çektikleri yere varabilirsen.

Erenler seni de ceme ***ürür,
Kalmış işlerini anda bitirir.
Gördüm Hak evinde mihman oturur,
Mihmanın gözüyle görebilirsen.

Aslı mervan olan ummana dalmaz,
Küfre meyledende aşıklık olmaz.
Müminin suali ahrete kalmaz,
Dünyada cevabın verebilirsen.

Pir Sultan Abdal'ım, gonca gül olur,
Dört kapıdan sana daim gel olur.
Dünyadan ahrete doğru yol olur,
Verdiğin ikrarda durabilirsen.
 
MUHAMMED MEHDİ'NİN HAK SANCAĞINI

Muhammed Mehdi'in Hak sancağını,
Çekelim bakalım nic'olsa olsun.
Teber çekip münkirlerin kanını,
Dökelim bakalım nic'olsa olsun.

Mahluk deccal oldu, insan haşarı,
Asla bilen yoktur hayırı, şerri.
Taber çekip şu mağ'radan dışarı,
Çıkalım bakalım nic'olsa olsun.

Müminleri bir katara düzelim,
Güruh güruh şu alemi gezelim.
Münkirlerin sarayını bozalım,
Yıkalım bakalım nic'olsa olsun.

Pir Sultan'a Hûda yardım etmez mi?
Müminler bağında bülbül ötmez mi?
Bunca yattığımız gayrı yetmez mi?
Kalkalım bakalım nic'olsa olsun.
 
MUHAMMED'İN ÜÇ BENİ VAR YÜZÜNDE

Muhammed'in üç beni var yüzünde,
Biri sabır, biri şükür, bir dua.
Kudret ile yanar anın çırağı,
Biri sabır, biri şükür, bir dua.

Şükür imiş her işleri bitiren,
Mümin kulu rahmetine yetiren.
Sabır imiş şu dünyayı ***üren,
Biri sabır, biri şükür, bir dua.

Sabır imiş şu dünyanın temeli,
Verdiği nasibe şükür demeli.
İsteyen kullara hayır ameli,
Biri sabır, biri şükür, bir dua.

Sabredelim gönül ne gelir elden,
Sabırlı kulunu sevmez mi sultan.
Yusuf'u kurtardı kuyudan, gölden,
Biri sabır, biri şükür, bir dua.

Pir Sultan Abdal'ım, gönlüme giren,
Suçluyu suçsuzu bakmadan gören,
İsteyen kulların muradın veren,
Biri sabır, biri şükür, bir dua.
 
Geri
Üst