1
EXE RANK
ByNapolyon
Fexe Kullanıcısı
Puanları
0
Çözümler
0
- Katılım
- 11 Eki 2008
- Mesajlar
- 1,464
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 40
Karanlıktaymışlar. İki embriyo
bir ana rahminde…
Her şeyden habersiz bekleşiyorlarmış
sudan bir beşiğin içinde…
Sarılıp birbirlerine
karanlıkta uyumuşlar öylece…
Haftalar geçmiş
ikizler gelişmiş.
Elleri
ayakları belirginleşmiş
Gözleri cıktıkca meydana
ikisi de çevrede olup biteni fark etmiş…
Ne rahat
ne güvenli bir dünyaymış bu…
Sıcak
ıslak
sevgi dolu…
“Öyle güzel bir dünyada yaşıyoruz ki” demişler
“…bize ne mutlu…”
Gel zaman git zaman
çevreyi keşfe girişmişler.
Bu karanlık dünyayı ve hayatın kaynağını deşmişler.
Onları besleyip büyüten kordonu fark edince O kordonla kendilerini var eden Anne’lerine şükretmişler.
Sonra başlamış bir var oluş tartışması:
“Buraya nereden geldik
biz nasıl olduk” diye sormuş ikizler…
“Annemiz” demiş biri
“O bizi var etti
bize can verdi.”
“Ne biliyorsun” diye itiraz etmiş öteki
“Sen hiç Anneni görmedin ki…”:
“Belki de o sadece zihnimizdedir. Anne inancı bizi rahatlattığı için uydurduğumuz bir şeydir.”
Süredursun ana rahmindeki tartışma
ikizler büyüyüp gelişmişler.
Rahme sığmaz olup tekmeleşmişler.
Artık parmakları ve kulakları varmış kerataların…
Büyüdükçe anlamışlar ki
yolun sonu yakın…
Gün gelecek
bu güzelim hayat bitecek;
Karanlık bir yolculuk
onları bir başka diyara çekecek.
“- Buradaki hayatımızın sonuna yaklaşıyoruz” diye fısıldamış ikizlerden biri efkarla…
“- Ben gitmek istemiyorum” diye diretmiş öteki; “doyamadım ki daha hayata…”
“- Ama mukadderat alnına yazılandır; dua et
belki doğumdan sonra hayat vardır.”
Sormuş karamsar olan:
“- Bir gün bize hayat veren kordon kesilecek. Ondan sonra başımıza neler gelecek?”
şiirle cevaplamış iyimser olan:
“Birçok giden/ memnun ki yerinden/ çok seneler geçti/ dönen yok seferinden…”
Ve günlerden bir gün
yer sarsılmış
duvarlar kasılmış.
Dayanılmaz sancılarla ikizler beklenen günün geldigini anlamış.
Buruşuk kollarıyla birbirlerine son kez sarılıp vedalaşmışlar..
Ve
“ömrümüz bitti” diye çığlık çığlığa ağlamışlar.
Azrail sandıkları bir el kesmiş onları hayata bağlayan kordonu
Ağlaya ağlaya karanlık bir koridordan öbür hayata çıkmışlar.

Her şeyden habersiz bekleşiyorlarmış

Sarılıp birbirlerine

Haftalar geçmiş

Elleri

Gözleri cıktıkca meydana

Ne rahat

Sıcak


“Öyle güzel bir dünyada yaşıyoruz ki” demişler

Gel zaman git zaman

Bu karanlık dünyayı ve hayatın kaynağını deşmişler.
Onları besleyip büyüten kordonu fark edince O kordonla kendilerini var eden Anne’lerine şükretmişler.
Sonra başlamış bir var oluş tartışması:
“Buraya nereden geldik

“Annemiz” demiş biri


“Ne biliyorsun” diye itiraz etmiş öteki

“Belki de o sadece zihnimizdedir. Anne inancı bizi rahatlattığı için uydurduğumuz bir şeydir.”
Süredursun ana rahmindeki tartışma

Rahme sığmaz olup tekmeleşmişler.
Artık parmakları ve kulakları varmış kerataların…
Büyüdükçe anlamışlar ki

Gün gelecek

Karanlık bir yolculuk

“- Buradaki hayatımızın sonuna yaklaşıyoruz” diye fısıldamış ikizlerden biri efkarla…
“- Ben gitmek istemiyorum” diye diretmiş öteki; “doyamadım ki daha hayata…”
“- Ama mukadderat alnına yazılandır; dua et

Sormuş karamsar olan:
“- Bir gün bize hayat veren kordon kesilecek. Ondan sonra başımıza neler gelecek?”
şiirle cevaplamış iyimser olan:
“Birçok giden/ memnun ki yerinden/ çok seneler geçti/ dönen yok seferinden…”
Ve günlerden bir gün


Dayanılmaz sancılarla ikizler beklenen günün geldigini anlamış.
Buruşuk kollarıyla birbirlerine son kez sarılıp vedalaşmışlar..
Ve
“ömrümüz bitti” diye çığlık çığlığa ağlamışlar.
Azrail sandıkları bir el kesmiş onları hayata bağlayan kordonu

Ağlaya ağlaya karanlık bir koridordan öbür hayata çıkmışlar.