Namık ( Nam-i ) Kemal Fıkraları

Savaş

N.Kemal in 11ci oglu askerdedir ve 12ci oglunuda askere cagirmaya padisahin adamlari gelir, Nam-i Kemal sinirlenerek adamlara bagirir; soyleyin padisahiniza benim seyime guvenip saga sola zirt pirt savas acmasin...
 
Gülen Eşşek

Deli olduğu söylenen bir padişah ferman salmış dört bir yana.
-"Eşeğimi güldürene bin altın vereceğim" diye. Ülkenin her köşesinden adaylar gelmiş uğraşmışlar, didinmişler ama bir türlü eşeği güldürmeyi başaramamışlar. En sonunda Nam-ı Kemal gelmiş eşeğin kulağına bir şeyler fısıldamış. Eşek başlamış kahkahalarla gülmeye. Nam-ı Kemal almış bin altını dönmüş evine. Eşek günler, haftalar hatta aylar geçtiği halde hala kahkahalarla gülmekteymiş. En sonunda padişah bir ferman daha yayınlatmış:
-"Eşeğimi ağlatana ikibin altın" diye. Yine ülkenin dört bir tarafından adaylar gelmiş ama eşeği bir türlü ağlatamamışlar. En sonunda Nam-ı Kemal gelmiş.
- Bizi eşekle yalnız bırakın, demiş. Ahırda geçen 1-2 dakikadan sonra eşek bağıra bağıra ağlamaya başlamış. Padişah ikibin altını verirken önce güldürmek, daha sonra ağlatmak için ne yaptığını sormuş. Cevap şöyle olmuş:
- İlk gelişimde eşeğe "Benimki seninkinden büyük" dedim, eşek gülmeye başladı. İkinci gelişimde ise çıkartıp gösterdim...
 
Papağan

Bir gün Nam-ı Kemal bir papağan alır ve eve getirir. N.Kemal uçkuruna düşkün ve hergün eve farklı hatunlar getiren bir hayat sürmektedir. Tabi bir hatunla ilişkiye gireceği vakit papağan bunları izlemeye başlar, bundan da N.Kemal rahatsız olur ve papağanı aldığı yere gider ve durumu anlatır satan kişi papağanın kulağına eğilip ona senin g*tünü s*kerim dersen gözlerini kapatır der. Bunun üzerine N.Kemal eve sarışın bomba gibi bir hatun ***ürür yine ilişkiye girecekleri zaman papağan bunları izlemeye başlar. N.Kemel kalkar ve papağana senin g*tünü s*kerim der. Tabi papağan hemen gözlerini kapatır. Bunun üzerine kadına derki: sen bacaklarını ayır ben burdan masaya oradan sehpaya oradan kanepe ve oradanda senin üstüne atlıyacağım. O sıra papağan yine gözlerini açar. N.Kemal papağanın gözlerini kapaması için tekrar küfür eder. Papağan o zaman derki anamıda s*ksen bu pozisyonu kaçırmam.
 
Kör

N.Kemal bir adaya düşmüştür. Fakat ada o kadar tenhadır ki kimsecikler yoktur. Yalniz ada büyük bir adadır. N.Kemal de abazalıktan kuduruyordur. Bu adada *ik*cek birini aramaktadır, aradan yıllar geçer ve nitekim adanın sonuna yaklaşırken birini görür. Kör bir yerli adam. Ne yapıp ta onunla muhabbet kurayım diye düşünürken, derken çareyi kör takliti yapmakta bulur ve kör adama yaklaşır şöyle bir omuz atar ve kim var orda diyip kör olduğuna inandırır ve muhabbete başlarlar. Muhabbet iyice koyulaşmıştır. Nam-ı Kemal der ki "benim iki tane kör arkadaşım vardı der. Onlar *ikistiler ve onlarin gozleri açıldı" der. Kör hemen atılır hadi ya! hemen biz de yapalım der. N.Kemal tamam önce sen sok der. Tam sokacakken kör N.Kemal dur görüyorum der. Kör hadi çabuk başla der. Nam-ı Kemal de başlar aradan saatler geçer N.Kemal devam ediyor. Kör yaaa neden olmuyor nasıl olucak bu iş der. N.Kemal: Sen doğuştan körsün senin ananı *ikmek lazım der.
 
Laf Yarışı

Nam-ı kemal bir aralar ün yapmış. Kimse kendisi ile laf yarışına giremiyormuş. Bunu yunanlı bir kadın duymuş ve ben onu mort ederim demiş. Neyse bu kadın Türkiye ye gelmiş Nam-ı Kemal le görüşmüş. Nam-ı Kemal e demiş ki seninle laf yarışına girmeden önce seninle sex yapmak istiyorum demiş. Nam-ı Kemal de kabul etmiş. Başlamışlar işe kadın sormuş Yunanistan mı büyük Türkiye mi. Nam-ı Kemal Türkiye demiş. Kadın birdaha sormuş Nam-ı Kemal yine Türkiye demiş. Kadın hayır yunanistan daha büyük bak Türkiye yi içine aldı. Nam-ı Kemal söyleyecek bir şey bulamazken *aşşaklarını görür. ve derki bak adalar dışarıda kaldı.
 
Kabile

Nam-ı Kemal günün birinde Afrika da yamyam bir kabilenin eline düşer. Kabile reisi Nam-ı Kemal e kurtulabilmesi için tek şartın bir dizi testten başarıyla geçmesi olduğunu söyler. Bunun üzerine Nam-ı Kemal ölmektense testi kabul eder. Bunun üzerine kabile reisi testin kurallarını açıklar. Testte üç ayrı kulübe bulunmaktadır. Birinci kulübede bir kasa viski, ikinci kulübede dişi çekilecek vahşi bir aslan, üçüncü kulübede ise kabilenin en azgın hatunu. Nam-ı Kemeal önce bir kasa viskiyi içecek sonra aslanın dişini çekecek en sonolarakta kadını mutlu edecek. Derken test başlar ve Nam-ı Kemal birinci kulübeye girer, aradan saatler geçer bizimkinden ses yok derken 6-7 saat sonra yalpalayarak dışarı çıkar ancak ayakta zor durmaktadır. Zar zor ikinci kulübenin yolunu bulur ve girer. Girmesiyle birlikte kulübede gürültüler kopmaya başlar, toz duman birbirine girmiştir, aslanın acılı kükremeleri kulakları sağır eder. Aradan 2-3 saat geçtikten sonra Nam-ı Kemal sallanarak dışarı çıkar ve reise dönerek "dişi çekilecek ****** nerde" diye sorar.
 
Suyun Derinliği

Bir Amerikalı, bir İngiliz birde Namık Kemal bir nehir kenarına tatile gitmişler. Hepsi kendinin özelliklerinden bahsediyormuş. Neyse laf dönmüş dolaşmış. Amerikalı demiş ki:
- Ben, demiş şu nehrin suyunun sıcaklığını derece kullanmadan bilirim demiş.
Neyse nehrin kenarına gelmiş pantolonunu indirmiş ve penisini çıkarmış suya sokmuş. Demişki: su 23 derece.
Sıra ingilize gelmiş o da aynı işlemi yapmış ve demiş ki : su 25 derece.
- En son sıra Namık Kemal e gelmiş. Namık Kemal de aynen nehrin kenarına gelmiş ve pantolonunu
indirip penisini suya sokmuş. İkisinin yanına gelmiş hiç tepki yok.
Herkes bir tahmin bekliyormuş Namık Kemal de ses yok. Meraklanmışlar ve sormuşlar:
- Senin tahmini ne demişler. Namık Kemal yanıtlamış:
- Valla demiş suyun sıcaklığını bilmem ama derinliği 60cm. di
 
Akolik

Alkoliğin biri gece rüyasında ak sakallı bir dede görür. O dede :
-Dile benden ne dilersen, der. Adam da :
-Git işine, der. Ak sakallı dede tekrarlar :
-Dile benden ne dilersen.
Adam yine tınlamaz. Ak sakallı dede :
-Bak son kez soruyorum dile benden ne dilersen, der. Adam :
-İşediğim zaman viski akmasını istiyorum, der.
Ertesi gün adam tuvalete girdiğinde viski olarak işediğini görür. Akşam eve gidince karısına 2 bardak getirmesini ve bu akşam viski içeceklerini söyler. Velhasıl içerler. Ertesi gün yine aynı şekilde viskilerini içerler. 3.gün adam karısına 1 bardak getirmesini ve viski içeceğini söyler. Karısı:
-Neden 1 bardak istedin, der. Adam :
-Bu akşam sen şişeden takılacaksın, der.
 
Şair Padişah

Günün birinde şair bir padişaha ilham gelir ve başlar yazmaya;
-"Çıktım ağaca yedim h***** m*****,....?
-"Çıktım ağaca yedim h***** m*****,....?
Gerisi bir türlü gelmez.
Padişah geceleri uyku uyuyamaz olur şiirini tamamlayamamıştır bir türlü.
En sonunda ülkesinin bütün şairlerini sarayında toplatır ama yine nafile onlarda bu mısranın dev***** getiremez.
Artık en son sıra Nam-ı Kemal´e gelir ve padişah başlar.
-Hadi Nam-ı Kemal getir şunun dev***** da ne istersen vereyim sana!
-Buyrun Padişahım...
-Çıktım ağaca yedım h***** m*****...
Nam-ı Kemal hemen devam eder;
-"Düşersen aşaği görürsün ****** *mını..."
 
Ajan

Nam-ı Kemal bir gün ajanlarıyla ünlü İtalya ya gitmiş. Cebinde beş parası kalmadığı ve çok aç olduğu bir gün bir restaurantın önünde yemek yiyenleri seyrederken birden gözüne birşey çarpmış. Yemek yiyen sakallı insanlar iyice karınlarını doyurduktan sonra kasiyer bayana giderek sakallarını okşuyorlarmış ve hiç para vermeden çıkıp gidiyorlarmış. Durumu merak eden Nam-ı Kemal konuşmaları dinlemek için kapıya doğru yaklaşmış. Sakallı adamlar yemek yiyip karınlarını doyurduktan sonra kasiyere gidip sakallarını okşayarak "ben ajanım" diyerek hiç para vermeden çıkıp gidiyorlarmış. Birkaç adamı seyrettikten sonra Nam-ı Kemal de içeriye girmeye karar vermiş. Bir güzel karnını doyurduktan sonra sıra hesap ödemeye geldiğinde, kasiyer bayana giderek sakallarını okşamış ve "Ben ajanım" demiş. Kasiyer bayan "Ama beyefendi sizin sakallarınız yok" deyince, Nam-ı Kemal pantalonunu aşağıya indirmiş ve kasiyere "ben gizli ajanım" demiş.
 
Mönü

Adamın biri Nam-ı Kemal in garsonluk yaptığı lokantaya gider. N.Kemal adamın yanına gelir ve sorar ne istersiniz. Adam bizim N.Kemal e şaka yapmak için derki "Bana cacik macik daracik ....mcik getirirmisiniz." Bunu duyan N.Kemal de lafmı yok. Adama şöyle der: Bugünkü mönümüzde bunlar yok. Bugun mönümuzde dalak malak kol gibi ....arak var
 
Yazı Yazma

İtalyan, Fransız ve bizim Nam-ı Kemal gene bir boşalma yarışmasında. Ama bu sefer çıkan spermlerle ülkelerinin isimlerini yazmaları gerekiyor. İtalyan başlıyor ve İTA yazıyor. Fransız geliyor ve FRANS yazıyor. Sıra bizim Nam-ı Kemal e geliyor. N.Kemal bir başlıyor. Aradan 1-2 saat geçiyor. Herkes noooldu N.Kemal tıkandı galiba diyor. Nam-ı Kemal bir bırakıyor NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
 
Maymun Doğurtma

Bi gun İngiliz, Alman, Fransız ve bizim Nam-ı Kemal yarışıyorlar
yarışmada en fazla hangisi maymun dogurtacak. Neyse kısa keselim. İngiliz .. baslamış. 5 maymun doğurtturmuş. Alman 7 tane, Fransız 10 tane..
Sıra bizim Nam-ı Kemal e gelmiş. Uğraşmış, uğraşmış. Ama 1 tane maymun doğurtturmuş.
Tabi orada bulunan bizim Türk seyirciler kızmışlar. Ne yaptın, şanımızı şerefimizi 5 paralık ettin. Bizi rezil ettin diye.
Nam-ı Kemal de kaşlarını çatarak :
- Hass..tirin lan. Bana erkek maymun vermişler...
 
Gülmeyen At

Diyarın birinde padişah eğlence olsun diye bir yarışma açmış. Buna göre kim padişahın atını güldürmeyi becerirse 1 çuval altın alacak... Her tarafa haberler salınmış, duyurular yapılmış. Yarışma zamanı gelince herkes deniyor ama kimse atı güldürmeyi beceremiyor tabi, bazısı yarım saat bazısı 2 saat uğraşıyor ama sonuc yok.
Bizim Nam-ı Kemal de yarışmaya katılmış. Sıra buna gelince, atın bulundugu odaya almışlar, 1 dakika sonra Nam-ı Kemal odadan çıkmış ve atı güldürdüğünü altınlarını almak istediğini söylemiş. Padişah ve görevliler şaşkınlık içinde tabi bir bakmışlar hakkaten at gülmek ne demek kahkahalar atıyor yerlere yatmış tepiniyor. Sonuçta altınları vermişler Nam-ı Kemal e...
Aradan günler geçmiş ama at hala gülüyor, bir türlü susturamamışlar. Son çare olarak Nam-ı Kemal i bulup, nasıl güldürdüyse susturmasını istemişler. Nam-ı Kemal bir çuval daha altın verirlerse bunu yapacağını söylemiş. Kabul edilmiş isteği tabi ki. Neyse bizimkini atın olduğu odaya almışlar tekrar, yine girişi ile çıkışı bir anda olmuş. Bir bakmışlar at bu sefer ağlıyor, hem de hüngür hüngür. Tam altınlar verilirken, padişah :
- Sana bu altınları veririm ama bir şartla, bu atı nasıl güldürdüğünü ve şimdide nasıl ağlattığını söyleyeceksin
Nam-ı Kemal başlamış anlatmaya :
- Valla hünkarım, ilk geldiğimde atın kulağına yaklaşıp benimki seninkinden büyüktür dedim, gülmeye başladı..
- Ya şimdi ya şimdi nasıl ağlattın
diye atılmış padişah merakla..
Nam-ı Kemal padişahın yanına yaklaşmış :
- Şimdi de çıkarıp gösterdim
 
Ruhi ile Namık

Bizim Nam-ı Kemal in hiç sevmediği bir dostu varmış.Bu dostunun adı Ruhi ymiş.
Tesadüf,
İkiside trende aynı kompartmana oturmuşlar.Şimdi Nam-ı Kemal Ruhi nin kendisine kötü birşey yapacağını hissetmiş.
Yolda köpek ölüsü görünce Ruhi:
Bu köpekte Kemal ine erdi demiş.
Namık Kemal sinirlenmiş.
- Bak kıçından Ruhi çıkıyor.
 
Timsah

Birgün İngiliz Fransız ve Nam-ı Kemal bi adada mahsur kalmışlar. Ada çorakmış. Karşıda da bir ada varmış. O adada da ne istersen varmış. İki ada arasında bir deniz varmış, denizin içindede bir timsah. Timsah denize gireni s*k*yormuş. S*k*ncede S yi Ş okuyormuş gazabına uğrayanlar. İngiliz dayanamamış karşıya geçmeye karar vermiş. Gitmiş gelmiş. Sormuşlar; nasıl dı demişler "miş gibiydi miş gibiydi" demiş. Fransız da dayanamamış gitmiş. Nasıldı demişler o da "miş gibiydi miş gibiydi" demiş. Nam-ı Kemal de dayanamamış gitmiş. Gelince sormuşlar nasıldı demişler "mis gibiydi mis gibiydi demiş. Arkasından timsah çıkagelmiş "nerde o a*ını ş..tiğimin çocuğu"
 
Yalan Yarışması

Uluslararası yalan atma yarışmasında üç ülke finale kalır, Almanya, Fransa ve Türkiye... Türkiye´yi temsilen de Nam-ı Kemal oradadır. Jüri yarışma konusunu ortaya atar: "Batan bir gemidekileri nasıl kurtarırsınız?" Önce Alman Palavracı dizer yalanları:
- "Ben çok iyi bir yüzücüyümdür. Gemideki bütün insanları yarım saat gibi kısa bir sürede gide-gele, gide-gele karaya taşırım."
- "ohaaa" der Fransız ve bu sefer o başlar:
- "Ben de sıçarak büyük bir ada oluştururum ve insanları o adaya çıkartarak kurtarırım!"
Sıra Nam-ı Kemal dedir oda okkalı bir yalan söyler:
- "Bende de öyle bir "şey" var ki onu şöyle gemiden karaya doğru bir uzattım mı köprü olur ve bu insanları köprüden geçirir kurtarırım."
- "Çüşşş..." der Fransız, "hiç o kadar büyük şey olur mu?"
Bizimki cevap verir:
- "Öyle ***e böyle şey!"
 
Doktor N.Kemal

Bizim Nam-ı Kemal doktor olmus bir zaman, ve kasaba kasaba dolasip derdi olana care bulurmus. Ama bizim N.K. cok capkinmis ve gozune kestirdigi hatunu hic affetmez, şu veya bu şekilde muhakkak elinden geçirirmiş.

Bir gün N.K. bir kasabaya gider. Orada çok güzel bir hanım görür ve bu hanımı becermeyi kafasına koyar. Bir iki karşılaşmadan sonra anlar ki karının da bunda gözü var. Ama küçük bir sorun var o da karının hayvan gibi bir kocası var. (kasabanin agalarindan). N.K. kadına der ki sen al kocanı denize git, ondan sonra kocana de ki a..`a yangeç kaçtı beni doktora ***ür, o da seni bana getirsin da ben seni hallederim. Kadın da tamam der. Kadın kocasıyla denize gider ve denizde yüzerken ansızın kocasının yanına koşarak gelir ve şöyle der:
"Kocacığım a..`ma yengeç kaçtı çok acıyor beni doktora ***ür"
Adam da hemen karıyı alır ve N.K.`in kliniğine gelirler.
N.K. sorar: Hayırdır n`oldu?
Adam da der ki: "Bizim hanımın kutusuna yengeç kaçtı bir bakıverin Dr. Bey".
N.K. söyle der: "E vallahi dostum bunun bir tek yolu vardır o da; sen karının kutusuna seninkini sokacan, yengeç ısırınca çekecen yengeçi çıksın dışarı."
Adam der ki" Yooooo Dr. Bey , doktor sizsiniz siz yapacaksınız"
N.K. : "Ama nasıl ben sizin karınızın şeyine kendi şeyimi sokmam olmaz"
Neysa biraz münakaşadan sonra N.K. bayılarak bu görevi kabul eder ve başlar kadının üstünde gidip-gelmeye.
Bu arada koca sorar "n`oldu n`oldu?" N.K. der ki " daha daha".
Biraz sonra bizim N.K. şöyle derin bir " Oooooohhhhhhhh " çeker.
Koca hemen sorar n`oldu ısırdı mı? der.
N.K. da bunun uzerine " Hayır , yengec boğuldu!!!" der.
 
Nam_ı Kemal in Matkabı

Nam-ı kemal işi gereği sık sık yurt dışı seyahati yaparmiş. Gene gÜnlerden bir gün seyahate çıkmış fakat pasaportunu unuttuğu için geri dönmüş.
Birde ne görsün karısı başka biriyle beraber. Hemen karısı durumu idare için adamın bir şişme bebek oldugunu, Nam-ı Kemal uzun seyahetteyken onun özlemini dindirmek icin aldığını,söylemiş.
Tabiki Nam-ı Kemal inanmamış ve demişki yav karıcığım hiç şişme bebek *ikmemistim getir bi *ikeyim demiş. Karisi olmaz dediysede dinletememis,dayamis nam-i kemal aleti, adam fena halde *ikiyormus. Nam-ı Kemal bir türlü sokamamış ve demişki
-Hanım şu Almanyadan aldığım Matkabi getir acamiyorum deligi. Bunu duyan adam baslamis robot sesiyle
- BIIIB BIIIB TEKRAR DENEYINIZ SISTEMDEKI ARIZA GIDERILDI....
 
Geri
Üst