Namık ( Nam-i ) Kemal Fıkraları

20
EXE RANK

OttoMaNs* ;яeiz

Fexe Kullanıcısı
Puanları 0
Çözümler 0
Katılım
20 Şub 2011
Mesajlar
32,869
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Web sitesi
www.netbilgini.com
OttoMaNs* ;яeiz
cehennem

adamın biri her arakası dönük olanları.......... yapıyormuş.Melekler bak birdaha yaparsan eyer sen cehenneme gidersin diyormuş.
adam tamam demiş ertesi gün yine ayakkabısını bağlayan bir kadını...........yapmış ve cehenneme atılmış.ama o kadından bir oğlu olmuş oğluda aynı babasıymış ve oda her gördüğü kadını ....... yapıyomuş.
ve oğlunuda uyarmış melekler**bak yapma baban gibi senide atarız cehenneme demiş.**
çocuk tamam demiş ve yine yapmış çocuğu cehenneme atmış melekler.
çocuk deemişki burası niye bu kadar soğuk?Cehennemin çok kavurucu bir sıcaklığa sahip olması gerekmiyormu?melek de demişki:baban yüzünden eyilemiyoruz ki yokssa bizide...... yapar demiş:)
 
Ensesine vurulacak kadın

Zenginler kulübü özel bir yarışma düzenlemişti. Açık havada yapılacak olan bu yarışmanın etapları şu şekildeydi, ortada bir masa ve masanın üzerinde çok sert bir içki olacaktı, yarışmacı bu içkiyi bir dikişte içecek, ondan sonra koşarak karşıdaki mağaraya girecek, mağaranın içindeki çok vahşi bir ayının ensesine bir tokat vurup mağaranın diğer kapısından dışarı çıkacak ve dışarda bekleyen çok güzel bir kadınla sevişecekti. Bu etapları tamamlayabilen yarışmacı birinci olacaktı... İlk olarak Alman yarışmacı tezahüratlar içinde masanın yanına gelir, seyircileri selamladıktan sonra içkiyi kafasına diker. Fakat içki o kadar serttir ki Alman bunu içer içmez olduğu yere yığılıp kalır. İkinci olarak masanın başına Fransız gelir, o da seyircileri selamladıktan sonra kendinden gayet emin bir şekilde içkiyi kafasına dikip mağaraya doğru fırlar, fakat tam mağaranın ağzına geldiğinde içkinin tesiriyle sızıp kalır. Onu da alıp **ürürler. Son olarak Nam-ı Kemal masanın yanına gelir. Diğer yarışmacılar iri yarı izbandut gibi adamlar olduğu halde, Nam-ı Kemal ufak tefek, tok karnına 48 kg. gelen bir adamdır. Seyirciler epey gülüşürler fakat bizimki gayet kendinden emin bir şekilde içkiyi kafasına dikip gözlerini 15-20 saniye kapalı tuttuktan sonra yıldırım gibi fırlayıp mağaradan içeri girer. Biraz sonra içerden hırıltılar, gürültüler, bağrışmalar, feryatlar gelmeye başlar. Aradan 20 dakika geçer Kemal ortada yoktur, 30 dakika yok derken tam 45 dakika sonra diğer kapıdan kan-ter içinde çıkan Nam-ı Kemal, elinin tersiyle alnındaki teri silerek bağırır: - Nerede ensesine vurulacak kadın?
 
Yapma Kemal

Bir gün Nam-ı Kemal bir yarışmaya katılmış. Yarışma en çok kadın yapma yarışı. Neyse 1. yarışmacı başlamış, spiker sayıyor: - 1,2,3,4,5,6..7...8 2. yarışmacı, spiker sayıyor: - 1,2,3,4,5,6,7,8..9,10...11 çok güzeeel Neyse sıra Nam-ı Kemale geliyor, spiker sayıyor: - 1,2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14 oda ne Nam-ı Kemal seyircilerin arasına daldı 15,16,17,18.. Yapma Kemal...
 
Yalanlar

Uluslararası yalan atma yarışmasında üç ülke finale kalır, Almanya, Fransa ve Türkiye... Türkiye´yi temsilen de Nam-ı Kemal oradadır. Jüri yarışma konusunu ortaya atar: Batan bir gemidekileri nasıl kurtarırsınız? Önce Alman Palavracı dizer yalanları: - Ben çok iyi bir yüzücüyümdür. Gemideki bütün insanları yarım saat gibi kısa bir sürede gide-gele, gide-gele karaya taşırım. - ohaaa der Fransız ve bu sefer o başlar: - Ben de sıçarak büyük bir ada oluştururum ve insanları o adaya çıkartarak kurtarırım! Sıra Nam-ı Kemal dedir oda okkalı bir yalan söyler: - Bende de öyle bir şey var ki onu şöyle gemiden karaya doğru bir uzattım mı köprü olur ve bu insanları köprüden geçirir kurtarırım. - Çüşşş... der Fransız, hiç o kadar büyük şey olur mu? Bizimki cevap verir: - Öyle *öte böyle şey!
 
Karpuz taşımaca

Nam-ı Kemal, Japon, Alman ve İngiliz en çok kimin karpuz taşıyacağı üzerine iddiaya girerler. Jopon der ki: - Ben iki tane taşırım.. Koltuklarımın altına birer tane alarak. İngiliz der: - Ben de 4 tane taşırım.. İki tane koltuk altlarıma, iki de omuzlarımın üstüne alırım. Alman da der ki: - Ben de beş tane taşırım.. Herkes şaşırır nasıl taşırsın? - İki tane koltuk altına alırım, iki tane omuzlarımın üstüne, bir tane de önüme takarım demiş. Sıra Nam-ı Kemal e gelmiş, o da 9 tane taşırım demiş.. Nasıl? demişler.. - İki tane koltuk altına, iki tane omuzlarıma alırım.. Almanı da önüme takarım.
 
O dışarda

Ülkenin birinde çok azgın bir kadın varmış, kimse bu kadını cinsel doyuma ulaştıramamış! En sonunda akıllara Nam-ı Kemal gelmiş olsa olsa bu işi o becerir demişler ve onu çağırmışlar.. Nam-ı Kemal´in de Ben bu işi ancak karanlık bir odada yaparım diye özel bir isteği olmuş.. Neticede Nam-ı Kemal ve kadın karanlık bir odada başlamışlar sevişmeye... 1 saat, 2 saat 3,5,7,10,15,20 saat olmuş ikisinde de tık yok... 24 saat sonra kadın artık pes etmeye başlamış ve seslenmiş: - Yeter artık Nam-ı Kemal yeter, ben öldüm! - Ne Nam-ı Kemal´ı abla ben Recep! - Recep mi? Peki Kemal? O nerde? - O dışarda bilet kesiyo abla
 
Şair padişah

Günün birinde şair bir padişaha ilham perisi gelir ve başlar yazmaya: - Çıktım ağaca yedim h***** m*****,....? - Çıktım ağaca yedim h***** m*****,....? gerisi bir türlü gelmez. Padişah geceleri uyku uyuyamaz olur şiirini tamamlayamamıştır bir türlü. En sonunda ülkesinin bütün şairlerini sarayında toplatır ama yine nafile onlar da bu mısranın dev***** getiremez. Sıra en sonunda Nam-ı Kemal´e gelir ve padişah başlar: - Hadi Nam-ı Kemal getir şunun dev***** da ne istersen vereyim sana! - Buyrun Padışahım... - Çıktım ağaca yedim h***** m*****... Nam-ı Kemal hemen devam eder: - Düşersen aşağı görürsün ****** *mını...
 
Yüzme bilmeyenler terketsin

Bir gün stadyumda en çok kim boşalacak diye yarışma düzenleniyor. Önce Alman boşalıyor ve tam 2 litre çıkartıyor, spiker stadyumdaki seyircilere 2 litre diye söylüyor. Sonra Fransız boşalıyor ve tam 5 litre çıkartıyor. Spiker 5 litre çıktı diyor seyircilere. Bizim Nam-ı Kemal geliyor. Spikerin elinden mikrofonu alıyor ve şöyle diyor lütfen yüzme bilmeyenler stadyumu terk etsin.
 
Sıfırdan

Bir kadınla en çok kimin birlikte olabileceği konusunda bir yarışma yapılıyormuş, dayanırsa kadın dayanamazsa yarışmacı büyük ödülü alacakmış. Nam-ı Kemal de oradaymış. Her postadan sonra da duvara çarpı atılıyormuş. Alman başlamış 1,2,3.. tıkanmış. İngiliz başlamış 3,5,7.. o da tıkanmış. Fransız 15,20.. derken o da kalmış. Bizim Nam-ı Kemal başlamış 70,80,90 derken durmak bilmiyor. Bakmış kadın iş kötü, Nam-ı Kemal in duracağı yok, 95.yi yaparken yok efendim bu 94. diye tutturmuş. Nam-ı Kemal, Olur mu hanfendi 95 oldu, burada boşuna mı çarpı atıyoruz, sayıyoruz dese de kadın dinlemiyor, hayır bu daha 94. diyormuş. En sonunda bizimki zıvanadan çıkmış: - Başlarım şimdi çarpına da sana da, sil hepsini sıfırdan başlıyoruz.
 
Kalıp Kalıp

Nam-ı Kemal karısıyla gerdeğe girdiği gün çok telaşlıymış. Çünkü dalgası iş yapmıyormuş. Bunun üzerine doktordan bu işe bir çare bulmasını istemiş. Doktor:
-"Sen şimdilik biberon ve sütle idare et" demiş.
Nam-ı Kemal de bunu uygulamış. Karısı hamile kalınca. Hastaneye ***ürmüş. Karısını hemen doğuma alan doktor Nam-ı Kemal e bunun nasıl olduğunu sormuş. Ama Nam-ı Kemal de bilmiyormuş.
İki saat sonra ameliyat bitmiş.
Ve Nam-ı Kemal telaşlı bir şekilde doktora kız mı oğlan mı diye sormuş.
Doktorda sinirli bir şekilde
-Ne diyon lan o*o*pu çocuğu iki saatten beri kalıp kalıp peynir çıkıyor.
 
Sırayı Şaşırmak

Zenginler kulübü özel bir yarışma düzenlemişti. Açık havada yapılacak olan bu yarışmanın etapları şu şekildeydi, ortada bir masa ve masanın üzerinde çok sert bir içki var, yarışmacı bu içkiyi bir dikişte içecek, ondan sonra koşarak karşıdaki mağaraya girecek, mağaranın içinde çok vahşi bir ayı var, bu ayının ensesine bir tokat vurup mağaranın diğer kapısından dışarı çıkacak ve dışarda bekleyen çok güzel bir kadınla sevişecekti. Bu etapları tamamlayabilen yarışmacı birinci olacaktı.
İlk olarak Alman yarışmacı tezahüratlar içinde masanın yanına geldi, seyircileri selamladıktan sonra içkiyi kafasına dikti. Fakat içki o kadar sertti ki Alman bunu içer içmez olduğu yere yığılıp kaldı.
İkinci olarak masanın başına Fransız geldi, o da seyircileri selamladıktan sonra kendinden gayet emin bir şekilde içkiyi kafasına dikip mağaraya doğru fırlamış fakat tam mağaranın ağzına geldiğinde içkinin tesiriyle sızıp kalmıştı. Onu da alıp ***ürdüler.
Son olarak Namı Kemal masanın yanına gelmişti. Diğer yarışmacılar iri yarı izbandut gibi adamlar olduğu halde, Namı Kemal ufak tefek, tok karnına 48 kg. gelen bir adamdı. Seyirciler epey gülüşmüşlerdi fakat bizimki gayet kendinden emin bir şekilde içkiyi kafasına dikip gözlerini 15-20 saniye kapalı tuttuktan sonra yıldırım gibi fırlayıp mağaradan içeri girmişti.
Biraz sonra içerden hırıltılar, gürültüler, bağrışmalar feryatlar gelmeye başlamıştı. Aradan 20 dakika geçti yarışmacı ortada yok, 30 dakika yok derken tam 45 dakika sonra diğer kapıdan kan-ter içinde çıkan yarışmacı, elinin tersiyle alnındaki teri silerek :
- Nerede ensesine vurulacak kadın?
 
Nam-ı Kemal

Nam-ı Kemal askerler tarafından aranıyor ama bir türlü bulunamıyor.Yüz Başı ben onu bulurum diyor ve yanına on asker alarak çıkıyor, bir meydan çeşmesinin başına varıyor. Hemen çeşmenin duvarına birşeyler yazıyor ve askerlere diyor bu yazının dev***** yazanı tutuklayın işte o kaçak Nam-ı Kemal dir. Tabi askerler siperde. Adamin biri geliyor bakiyorki çeşmenin duvarında su içtim tadıyla; damağıyla kana kana hemen yazinin dev***** yazıyor arkadaki kavak ağacı girsin ****** a...na dalıyla budağıyla.
 
Aslan

Ülkenin birinde dere kenarında bir aslan kimseye su vermezmiş. Kral bu duruma çok üzülürmüş. Bi yarışma düzenlemeye karar vermiş. Yarışma aslanı öldür kızımı becer yarışmasıymış. Kralın kızı da bi afetmiş yani. Hem o ülkeden hem de başka ülkeden yarışmacılar katılmış. Ama nafile aslan hepsini öldürmüş. Sıra Nam-ı kemale gelmiş. Aslanın bulunduğu ormanda büyük kalabalık oluşmuş. Tellal yine bağırmış:
Aslanı öldür kızı becer.
Namı kemal dalmış ağaçların arasına. Bi gürültü patırtı derken çıkmış dışarı ve meraklı kalabalığa dönerek:
Aslanı becerdim kimi öldürücem demiş.
 

Mektup

Bir ingiliz, bir alman,bir de Namık Kemal uçağa binmişler.Bunlar aralarında annemize nasıl mektup yazarız diye iddialaşmışlar.İngiliz,uçak denizde giderken mektupu şişenin içine koyup fırlatmış.Şişe karaya varıp anama varcak demiş.Alman mektupu uçak yapmış birisi bulur anama ***ürür diye.Sıra Namık Kemal e gelmiş.O sırada Türkiye den geçiyorlarmış,ellerini yumruk yapıp mektubu içine sarıp sallamış."bu kime gider bu kime?"
"Anana gider anana."
 
Kırmızı Mendil

Bir yarışma düzenlenir,Türkiyeyi temsilen Nam-ı Kemal katılır. Amaç en uzun *iki olanı 1.seçmek. Yarışma başlar, Fransız çıkarır masaya kor:60cm. Herkes alkışlar sesler yükselir v.s. Sıra Almandadır, kendinden emin bir şekilde oda çıkarır 90cm. Sesler daha da yüksek çıkar. Son yarışmacı Nam-ı Kemal e gelir sıra. Açar ve masaya kor. Ama oda ne! 5-6cm kadar bizimkinin *iki. Herkes güler yuhalar. Nam-ı Kemal elini cebine atar ve kırmızı bir mendil çıkarır. Mendili *ikinin biraz önünde sallar *iki oraya kadar uzar, mendili biraz daha *ikinin uzağında sallar ve hoop *iki mendilin yanında. En son mendili topak yapar ve atabildiği kadar uzağa atar: Hadi git getir oğlum.
 
Bir gun Nam-ı Kemal bir yarışmaya katılmış. Yarışmanın amacı en cok kadın yapma yarışı.
Neyse 1. yarışmacı başlamış
Spiker sayıyor 1,2,3,4,5,6..7...8
2. yarışmacı
Spiker sayıyor 1,2,3,4,5,6,7,8..9
10...11 çok güzeeel
Neyse sıra Nam-ı Kemal e geliyor
Spiker sayıyor 1,2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14 oda ne Nam-ı Kemal seyircilerin arasina daldi 15,16,17,18
Yapma Kemal...
 
Alaman

Namik-kemal, alman ve ingiliz kampa gidiyorlar. Her aksam ayni cadirda yatarlar. ingiliz ortada Namik Kemal arkasinda almanda önunde yatiyormus.Namik kemal her aksam ingilizi yapıyormuş.


.. Bir gun ingiliz hastalanir önceden cadira gidip yatar onun icin alman ortada yatar. bizim Namik gelir almanı tam yapacakken alman bagirir: Namik ben alaman ben alaman diye. Namik ta hastır lan hergun aliyonda bugun niye alamiyon.....
 
İnfilak

Bir gün Nam-ı Kemal bir komutanın kızına aşık olmuş, komutan kızını vermemiş ve bir şart sunmuş demiş ki kızımı ..kince *mından kıvılcım çıkaracaksın demiş. Nam-ı Kemal kabul etmiş. Komutan ne yaptığını kendisine bildircek adamlar koymuş Nam-ı Kemal in arkasına. Nam-ı Kemal ne yapacağını düşünmeye koyulmuş. Bir gece dolaşırken yolda bi ateş böceği görmüş ve aklına bi fikir gelmiş. Gitmiş komutanın kızını almış yanına gece yarısı ***ürmüş ormana. Bu arada bir sürü ateş böceği toplamış bi poşetin içine kıza bi soktukça bi ateş böceğini havaya atıyormuş, arkasındaki komutanın adamlarıda onu kıvılcım zannediyormuş ve komutana sokuş bir kıvılcım bir diye söylüyormuş sokuş 2 kıvılcım 2 sokuş 3 kıvılcım 3.... Nam-ı Kemal tam 31e gelince boşalmış ve elindeki poşeti salıvermiş. Poşetteki ateş böcekleri etrafa yayılmış. Arkasındaki adamlar da komutana haber vermiş. sokuş 31 *m infilak etti...
 
Sinek

Bir gun Nam-ı Kemal nasıl olduysa şeyinden rahatsızlanmış ve hastaneye
yatmış. Şeyini alçıya almışlar bunun. Gel zaman git zaman
odaya bir sinek girmiş ve tam alçılı organın açık kısmına (tepesine)
konmus. Tabii N.Kemal rahatsız.. Hemen hemşireyi cağırmış.
Hemşire demiş şu sineği kovalar mısın. Hemşire bakmış yetişilecek gibi degil merdiven aramış yok. En sonunda zıplayarak kovmaya
karar vermiş. Bir zıplamış sineği ıskalamış N.Kemal in şeyinden kayarak yaralanmadan yere inmiş. Bir daha, bir daha nafile sinek hala
orada. Bir kaç kere daha deneyip N.Kemal e donup: Nam-ı Kemal bey kusura bakmayın
yetişemiyorum demiş. N.Kemal de: Hemşire hanım bir kere
daha zıplarsan tavana yapıştıracam o sineği.
 
Karpuz

Nam-ı Kemal, Japon, Alman ve İngiliz en çok kimin karpuz taşıyacağı üzerine iddiaya girerler. Japon der ki: Ben iki tane taşırım koltuklarımın altına alarak. İngiliz der: Bende 4 tane tasırım iki koltuk altına ikide omuzumun üstüne alırım. Alman da der ki: Bende beş tane taşırım herkes şaşırır nasıl taşırsın ya? İki tane koltuk altına, iki tane omuzlarımın üstüne, bir tanede tarragima takarım demiş. Sıra Nam-ı Kemal e gelir, Nam-ı Kemal der bende 9 tane taşırım iki koltuk altına, iki omuzlarıma, Almanıda tarragıma takarim.
 
Geri
Üst