₪ мüнürsüи sαтırlαrıмα.

Çal Saatim! Vakit Geldi Geçiyor Bile
Çal Saatim! En Dibe Vurdum Yine Bu Gece
Çal Be Saatim! Benden Ç/aldığın Zam/Ân/lar Hürmetine...
 
Sarhoş anlarının $arkısını dinlerim
Giderken elinden düşürdüğün...
 
Ağır aksak
Siler hAyAt
Yüzümdeki tenimdeki izlerini..
Ve en zorda
Aklı evvel
Yüreğime anlatırım
CANIMDAN saydığımın
İçimi eze eze
El olup sessiz gidişini..
Anlamaz ki..
Aşk öylece hazırolda durup ne seni
Ne beni beklemez ki..
Biraz yürek biraz çaba
Ve gözün kara olmalı..
Bir büyük CAN pazarı Aşk..
Sapasağlam çıkmalı
Hiç korkaklık dinlemez ki dinlemez ki..
Ben büyük aşkların adamıyım
Kimler geçti ayaktayım sen de mi duracaktım?
Boşver gitsin..
Artık kurşunlara diziyorum yalan aşk oyununu!
Duvarlara yazıyorum sonunu bitsin!
Boşver zaten hAyAt beni hiç anlamadı ki..
Boşver zaten ne söylesem..
N e y s e
 
"Ağır aksak
Siler hAyAt
Yüzümdeki tenimdeki izlerini.."

Bunu Funda'dan dinlemeye bayiliyorum be kardes : )
 
Ve ben..

Kirli bir melek

Suçsuz bir günahkar

Kurbansız

Katil gibiydim...

Başka bir bedende hayat bulan

İstesede suçluluk duygusu taşımayan...
 
Yağmurun yağmadığı şehirler düşlerken sana ben.
Yorgun karanfillerin sencil denizlere düşüşü geldi aklıma.
Dalgalanmamış bir denize kaç çocuk gözyaşı dökebilir diye sormuştun bana.
Cevabını yokluğunda buldum.

Ağlayan bir çocuk için kaç deniz dalgalanabilir alemde.
 
Elden düşme düşler şimdi revaçta..
koş hadi kılpayı kaçırma(!)
Ardın sıra sürükleniyor ayarı düşük sevmeler...
Ardın sıra gidiyor ilmeği kaçmış yeminler...
Tazele(me) yeniden!

Yağmalanmış umutların tetikçisi miydi ellerin?
Düşler(im)e pranga arıyorsun.
Seni anışlarım sana yanışlarım ve sen’siz haykırmalarım buna izin verir mi sanıyorsun?
Hiçbir prangaya vurulmaz iç çekişmelerim.

Müsait bir çilingirci bul yüreğine girebilmen için...
ki senden sonra vize alabileyim kapısını çalabileyim...

 
Yakalanıyorum...
yakıyorum..
“Ateş kendini yakar mı?” deme yanıyorum..
Devrik vaadlerine kanıyorum..
Çok bilinmeyenli ve senli denklemlerden usandım artık.
Üstelik soru işaretlerine meydan bırakacak cümlem de kalmadı..
tükendi..
tükendim..

önüm sen’sizlik..
sonum sen’sizlik
 
insanı yok eden (öldüren)...!
bir yer var mı bilinen...!
 
ah bu ben...
grameri bozuk bir hikayenin içinde
yüklemini kaybetmiş bir cümle gibiyim
sindire sindire yaşamalı ayrılıkları da
belki de bu yüzden..//..hala aşık gibiyim...
 
Adı var da her şeyin; ne deniyor olmadığın mevsime?..
Bilmiyorum...
Yokluğundan daha soğuk bir mevsimi tanımadım ki...
 
eniden yabancısıyım ezbere bildiğim senin
Beşinci mevsimde bitti diye bu düş
Takvimden kovulmuş bir tarihe gömüldük…
 
Gule gul verilmez kanka bole mi ogrettik sana biz bu isi? :d
 
Ne gerek varsa giderken bile sevdim ben seni yemek yerken bile
bakkaldan sigara alırken de hatta..
Önemli olan zamana bırakmak değil zamanla bırakmamaktı üstelik.
Ağrıma gidiyor yaralarım kanıyor sus..
 
azen...Ne yaparsan yap...Olmuyor Bazen...
 
Başımın ucunda tek kelimelik ayrılık

büyük harflerle sessizce çıkıp gitmiş...
 
Bilirdin...Maviydi hayat rengim...Sensiz geçirdiğim senli günlerde uçuk mavileri rafa kaldırdım mavi yelpazemden...Gri lacivert arası gidip gelmelerde günler...Belki de sonbahar renklerini seçerim kendime artık...
Huzurun anlamı kalmadı nasılsa... Hüznün tonuysa griyi çoktan aştı...

Sarı...Evet evet sarı...Hüznün bir yarısı sarıdadır hem ayrılık dersen yine onda...

Konuşulamayan zamanları suskunluğumla dolduruyorum artık...Söylenmemiş sözler biriktiriyorum yazmadığım sözler gibi...Onlar biriktikçe ben eksiliyorum ben eksildikçe sen çoğalıyorsun içimde...

Yağmur da yağmıyor bu sonbahar...Ne ben ağlıyorum ne de bulutlar...
Oysa yüreğimde sel baskınları...

Söylenmeyen sözlerimi de akmayan gözyaşlarımı da adımlarımda tüketiyorum uzun zamandır...Yollara vuruyorum kendimi dilimde bir şarkı sözleri...

Hiç bir şarkı sözleri sana uğramadan geçmiyor...
oysa hic bir yol sana ulaştırmıyor...

Ve sen...
Gittiğini...
Giderek bittiğini umuyorsun...
 
aman denilen ilaç aşırı dozdan ***ür mü insanı ?
Vücudumu delik deşik eden gözyaşlarımın izini sürmek delilik mi dersin?

Bilemem ama..

"...kapandı sanılan nice yara ilk darbede kendi hatırasını olmasa bile yılları yeniden kanatır..."
 
Sen düşlerini kurarsın
Hayat senin düşlerini yıkar.
Bir daha kurarsın Hayat bir daha yıkar.
Bazıları buna kader der bazılarıysa hayat bu der.
Ama sen düşlerini yinede kur.
Hayat yıksın diye değil
Hayata inat olsun diye ...
 
Arasıra düşmüyor değil aklıma
Yabancı adamların sıcaklığı
Ama Allah bilir ya ne saklayayım
Yanında ihtiyarlamak istiyorum...
 
Geri
Üst