Kopmalık Fıkralar : )

20
EXE RANK

OttoMaNs* ;яeiz

Fexe Kullanıcısı
Puanları 0
Çözümler 0
Katılım
20 Şub 2011
Mesajlar
32,869
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Web sitesi
www.netbilgini.com
OttoMaNs* ;яeiz
Zayıf Not
Üniversite son sınıf öğrencisi yazılı sınavından
kalınca doğru hocasına
gider:
-"Siz sınıfta bırakarak hayata atılmamı önlüyor ve
beni cezalandırıyorsunuz. İşin bu yanını hiç düşündünüz
mü?"
-"Tabii düşündüm. Hocanın görevi bilgiyi ölçmek,
yeterli olmayanı sınıfta bırakmak değil mi?"
-"İyi. O zaman size bir teklifim var. Bir soru da ben
size soracağım.
Doğru cevabı verirseniz, ben kötü notumu kabul edip sınıfta
kalacağım. Bilemezseniz, notumu düzeltecek ve sınıfı
geçirteceksiniz. (Hocanın
keyfi yerinde. Teklifi kabul eder.)
Ve öğrenci sorar:
-"Yasal olup, mantıklı olmayan nedir?
Mantıklı olup, yasal olmayan nedir?
Ve de ne mantıklı ne de yasal olmayan nedir?"
Hoca uzun uzun düşünür ama cevabı bulamaz. İddia gereği öğrencisine iyi not vererek sınıfı geçirir. Ama aklı da soruda kalır. Sonunda sınıfın en iyi öğrencisini çağırır, olayı anlatır ve sorunun yanıtını bilip bilmediğini sorar.
Öğrenci hemen cevap verir:
-"Siz 65 yaşındasınız ve 23 yaşında bir kadınla evlisiniz.
Bu yasal ama mantıklı değil. Karınızın 25 yaşında bir sevgilisi var.
Bu mantıklı ama yasal değil. Siz karınızın sevgilisini, zayıf alıp sınıfta kalması gerekirkeniyi not verip mezun ediyorsunuz.
Bu da ne mantıklı, ne de yasal."
 
Biyoloji dersinden yapılacak sınav için sınıftaki herkes acayip çalışmış, notlar fotokopiler havada uçuşmuş. Daha sonra sınavın yapılacağı gün gitmişler bir de bakmışlar, ortada kağıt kalem yok sadece sıra sıra mikroskoplar. Hocada başlarında bekliyorken demiş ki, "Bu mikroskoplarda lam'da bir böceğin bacağı var, sınavınız bacağından böceği tanımak" Tabi hemen itirazlar, ama fayda etmemiş, hoca dediği dedik. Öğrenciler mikroskopların başına geçmiş. Ama bir şey yapamıyorlar. En sonunda biri dayanamamış, kapıyı çarpıp çıkmış. Hoca arkasından seslenmiş :
''Kimsin ulan sen, kapıyı çarpıp çıkıyorsun?" Kapı hafifçe aralanmış ve bir bacak uzanmış :
"Tanısana hadi, tanısana kim olduğumu"
 
Sınıfta öğretmen sormuş:
-Dalda üç kuş var, birini vurdum kaç tane kalır? Çocuk cevaplamış:
-Hiç kalmaz öğretmenim. "Olur mu oğlum" demiş öğretmen, "2 tane kalır." "Olmaz öğretmenim" demiş çocuk,
-"Siz birini vurunca diğerleri aptal değil ya sesten ürküp kaçarlar..." Öğretmen şaşırmış ve
-"Aferin oğlum, cevabın yanlış ama düşünce tarzını beğendim." demiş. Sonra çocuk,
-"Öğretmenim, ben de size bir şey sormak istiyorum:
-Karşıdan üç tane bayan geliyor, üçü de dondurma yiyor, ama biri yalayarak, biri ısırarak, diğeri de emerek yiyor dondurmayı. Sizce bunlardan hangisi evlidir?
-"Öğretmen kızmış ama, cevap veremedi dedirtmemek için belli etmemiş,
-"Emerek yiyen evlidir" demiş. Çocuk,
-"Olur mu öğretmenim ne alakası var, parmağında yüzük olan evlidir ama düşünce tarzınızı beğendim." Demiş.
 
Öğretmen,Öğrencilere:
-Sizlere sorular soracağım.Birinci soruyu bilene ikinci soru
sorulmayacak. Simdi söyle bakalım Ahmet,bir hindinin kaç tane tüyü vardır?
-9567 tane tüyü vardır Öğretmenim!
-Nereden öğrendin bunu?
-Öğretmenim, hani ikinci soru sorulmayacaktı.
 
İstanbul'da üniversitede okuyan genç kız Ankara'daki babasına telefon etmiş;
- ''Baba, merhaba Ben Lale''.
- ''Ooooo Güzel kızım benim. N'abersin bakalim?''.
- ''Hiç sorma babacığım. Hiç keyfim yok valla''.
- ''Hayırdır? Bi sorun'mu var?''.
Kız ağlamaya başlar babası ise üzüntü ve meraktan kafayı yemektedir;
- ''N'ooldu kızım? anlatsana''.
- ''Murat evi terketti. Boşanmak istiyormuş''.
- ''Ne evi lan? Ne boşanması? Sen ne zaman evlendin'de bosaniyorsun''.
- ''Hani senin hiç hoşlanmadığın esrarkeş çocuk vardı'ya ben onunla evlendim''.
- ''iyi halt ettin, zilli neyse, artık yapacak bi şey yok. Versin mahkemeye, hemen boşanın''.
- ''Boşanalım ama benden 10 milyar istiyor. Eğer vermezsem, iyi zamanlarımızda çektiği çıplak fotoğraflarımı internetten herkese yollayacakmış''.
- ''Püüh. Rezil... Çıplak fotoğraf çektirdin, öyle mi?''.
- ''Ama babacığım O benim kocamdı. Ne biliyim böyle bir puştluk yapacağını''.
- ''Peki Olan olmuş artık. Yarın havale ederim parayı ögleden sonra Bankaya gidip çekersin sonra da alıp yakarsın o kahrolası fotografları''.
- ''Sağol baba Eeee şey bi'de kürtaj için 2 milyara ihtiyacım var''.
Adam artık iyice fenalaşır. Boğuk bir sesle konuşur;
- ''Kürtaj'mı? Bi'de hamile'mi kaldın o çocuktan sen?''.
- ''Aslında ondan değil... Zenci bi çocuk vardı... Zaten o yüzden ayrılıyoruz'ya''.
Adam bayılmak üzeredir. Nabzı yükselir, tansiyonu düşer, artık inleyerek konuşmaktadır;
- ''Biz seni oraya okumaya yollamıştık. Sen ne haltlar çevirmişsin. Allahım nedir bu başımıza gelenler okulu bitirir bitirmez Ankara'ya dönüyorsun, yoksa kırarım bacaklarını''.
- ''İstersen hemen dönebilirim babacığım. Ben geçen yıl okuldan atıldım çünkü''.
Adam masanın üzerindeki soğuk su dolu sürahiyi başından aşağıya devirir ve ancak bu şekilde konuşmasını sürdürür;
- ''Okuldan'mı atıldın? Hani birlikte avukatlık yapacaktık, zilli? Eh ulan sen hele bi gel buraya ben sana yapacağımı bilirim. Evden dışarıya adım attırmiycam sana ilk isteyenle'de evlendiricem''.
- ''O iş zor be baba biliyorsun, moda oldu, artık evlenmeden önce eşler birbirlerinden sağlık raporu istiyorlar pek iyi bi rapor sunacağımı zannetmiyorum ben''.
- ''Allahım, çıldıracağım bir de cinsel hastalıklar haaa... kesin o zencidendir''.
- ''Çok pis arkadaşları vardı. Bilmem artık hangisinden kapmışımdır''.
Güm diye bir ses duyulur. Adam kısa bir süre için kendinden geçmiştir ancak hemen kendisini toparlayıp tekrar telefonu alır.
- ''Hemen bu akşam dayını yolluyorum oraya seni alıp gelecek. Adresini ver bakim''.
- ''Mahmutpaşa Karakolu'ndayım gelirken kefalet için de biraz para getirsin yanında''.
- ''Karakol'mu? bi'de karakola'mı düştün layyynnn? Ne yaptın?''.
- ''Dün kafam çok bozuktu, çok içmişim. Araba kiralayıp dolaşmaya çıktım. O kafayla Arnavutköy'de kokoreççi dükkanına girdim. Ama neyse'ki kimse ölmedi. Dükkan sahibiyle kiralık araba firmasına biraz para vermek gerekir sanırım''
Adam artık iyice fenalaşmıştır. Hatta fenalaşmak ne kelime adeta kahrolmuştur. Telefonda kısa bir sessizlik olur. Kız tekrar konuşmaya başlar;
- ''Babacığım sakın üzülme bütün bunlar bir şakaydı. Ben sadece sınıfta kaldığımı söylemek için aramıştım''.
Bunun üzerine adam sevinçle ve mutlulukla haykırır;
- ''Canın sağolsun be güzelim, boşveeerrr. Okul'da neymiş? Hiç mühim değil, tatlı canın sağolsun senin''...
 
Tarih dersinde öğretmen birini tahtaya kaldırmış ve sormuş:
-Oğlum Kadeş Savaşını kim yaptı?
Çocuk hemen yanıtlamış:
-Hocam vallahi billahi ben yapmadım.
Hoca sinirinden çıldıracak. O sinirle dışarıya çıkmış, koridorda Matematik öğretmenini görmüş ve durumu Matematik öğretmenine anlatmış:
-Hoca hanım bu öğrenciler beni çıldırtacak; Kadeş Savaşını kim yaptı diye soruyorum, vallahi billahi ben yapmadım diye yanıt veriyorlar, çıldıracağım...
-Hocam üzülmeyin çocuktur bunlar hem yaparlar hem de yapmadım derler... Tarihçinin sinirleri iyice tepesine çıkmış ve soluğu Müdür Beyin odasında almış.
-Müdür Bey bu nasıl bir okul, ne öğrencisinde hayır var, ne de öğretmeninde; öğrenciye Kadeş Savaşını kim yaptı diye soruyorum, ben yapmadım diyor, öğretmene durumu anlatıyorum, bunlar çocuktur hem yaparlar hem de yapmadım derler diyor, kafayı yiyeceğim.
Müdür Bey: Siz hiç kendinizi üzmeyin Hocam, bunda merak edilecek birşey yok, şimdi Bakanlığa bir yazı yazar ve Kadeş Savaşını kimin yaptığını sorarız... Tarih Öğretmeni aldığı yanıt ile oracığa yığılıp kalmış ve Müdürden bir hafta izin almış...
Bir hafta sonra Bakanlıktan bir yazı:
Bu yıl ödenek olmadığı için Kadeş Savaşı yapılamayacaktır. Bilginize...
 
Babası okuldan dönen oğluna:
__Bugün okulda ne yaptınız?diye sormuş
Çocuk:
__Fen Bilgisi dersinde deney yaptık.
__Peki yarın ne yapacaksınız?
__Deneyde yıkılan duvarı yapacağız babacığım..
 
Bir öğrenci, lojistik ve organizasyon dersinin yazılı sınavından kalıyor.
Öğrenci: Siz beni cezalandırıyorsunuz. Bunu hiç anlıyor musunuz?
Profesör: Evet tabi ki.Yoksa nasıl profesör olabilirdim?
Öğrenci: İyi o zaman. Size birşey sormak istiyorum. Eğer doğru cevabı verirseniz, ben kötü notumu alıyorum ve gidiyorum. Fakat bununla beraber eğer cevabı bilemezseniz bana iyi not vereceksiniz.
Prof: Anlaşıldı tamam. Sor bakalım.
Öğrenci:Yasal olupta mantıklı olmayan nedir? Mantıklı olupta ama yasal olmayan nedir? Ve de ne mantıklı ne de yasal olmayan nedir?
Profesör iyice bir düşündükten sonra hiç bir cevap veremiyor. Ve o öğrenciye iyi not vererek onu geçiriyor. Daha sonra profesör en iyi öğrencisini çağırıyor ve ayni soruları ona soruyor. Öğrenci hemen cevap veriyor:
"Siz 63 yaşındasınız ve 35 yaşındaki bir bayanla evlisiniz. Bu yasal ama bununla beraber mantıklı değil. Karınızın 25 yaşında bir dostu var, bu gerçi mantıklı ama yasal değil. Siz, karınızın dostuna iyi bir not veriyor ve onu geçiriyorsunuz oysa ki o sınıfta kalmıştı. Bu ise ne mantıklı ne de yasal."
 
Öğretmen çocuğa sormuş,
'Oğlum elini pantalonun sağ cebine attın ve bir 10 milyon lira çıkarttın, sol cebinden de 5 milyon lira çıktı. Senin şimdi neyin var?
Öğretmen çocuğun '15 milyon liram var' cevabını vermesini beklerken Çocuk cevap vermiş
'Her halde üzerimde başka birinin pantalonu var!'
 
Mucize
Öğretmen çocukların "mucize" kelimesini bulmalarını istiyormuş.
- İnsan yirminci kattan düşüp ölmezse buna ne denur?
- Tesadüf, demiş öğrenci Temel
Öğretmen soruyu yinelemiş.
- Peki, insan yirminci kattan ikinci kez düşer yine ölmezse ne denir?
- Şans.
- Peki üçüncü kez olsa?
- Alışkanlık...
 
Küçük Ali okula başladığından beri her gün ögretmeni Aysel hanıma gidip,
- "Öğretmenim beni yanlış sınıfa koydunuz, benim yerim birinci sınıf değil, ablam üçüncü sinifta ama ben en az onun kadar akıllıyım, hiç olmazsa beni üçüncü sınıfa alın." diye şikayet edermiş.
Bundan sıkılan Aysel ögretmen bir gün Ali'yi kaptığı gibi okul
müdürüne çıkmış ve olayı anlatmış. Okul müdürü:
- "Peki" demiş, "Bu çocugu bir imtihan edelim, yeri üçüncü sınıfsa o sınıfa koyalım" ve baslamış sorgulamaya,
- Iki kere iki?
- Ali hemen "Dört" demiş,
- "Sekiz kere dokuz?"
Ali hemen
-"Yetmis iki" demis,
-"Kaç mevsim var?"
Ali hemen
-"Dört" demis.
Bu sirada Aysel hocada
- "Müsaade ederseniz bir kaç soruda ben sorayim" demis ve sormus:
- "Söyle bakalim Ali, ineklerde dört tane ama bende iki tane var, bu nedir?"
Ali hemen
-"Ayak" demis, Aysel hoca sormuş
-"Peki senin pantolonunda olupta benim pantolonumda olmayan şey nedir?" Ali hemen yanitlamis
-"Cep".
Bunun üzerine Aysel hoca dönmüs müdüre,
-"Üçe koyalım hocam" diyecekken
Müdür, Aysel hocanin sözünü kesmiş,
-"Hocam, bu çocugu üçe degil beşinci sınıfa koyalım, zira son iki suale ben doğru cevap veremedim"
 
Çocuk, okuldan bir gözü şiş olarak dönünce, annesi telaşlandı :
-oğlum ne oldu gözüne? düştün mü yoksa?
-hayır düşmedim.arkadaşım orhan'la dövüştük.ben de yarın onun gözünü şişireceğim!
Annesi yatıştırmaya çalıştı :
-sakın ha! dövüşmek iyi birşey değil.ben sana yarın pasta çörek vereyim.arkadaşına da ver, barışın.güzel güzel oynayın olmaz mı?
-olur anneciğim, barışırız.
Ertesi gün, çocuk öteki gözü de şişmiş olarak döndü.annesi merakla sordu :
-yine ne oldu?
-arkadaşım yaptı, daha çok pasta, çörek istiyor!
 
Öğretmen bir gün öğrencilerine şöyle bir soru sormuş:
- İnsanlarda istem dışı çalısan şey nedir?
Ögrencilerden biri parmak kaldırıp cevap vermiş:
- Tik tir hocam...
Öğretmen soruyu bilen öğrencisine:
- Aferin oğlum senin adın ne? diye sormuş.
Öğrenci:
- Tüleyman hocam... demiş...
 
Temel üniversite sınavına girmiş. Her soruda yazı tura atarak cevapları vermiş. İki saat sonra öğrencilerin çoğu sınav kağıdını verip salonu terk etmiş, Temel hala yazı tura atıyor. Öğretmen gelip başına dikilmiş:
- Temel hepsini yazı tura atıyorsun, hala bitiremedin mi?
Temel:
- Hocam bir saat önce bitirdim ama cevaplarımı kontrol ediyorum
 
Okula yeni gelen öğretmen ilk dersinde ögrencilere ilginç
bir çağrıda bulunmuş:
- Kendini geri zekalı hisseden varsa ayağa kalksın...
Sınıfta çıt yok. Nihayet biri kalkmış:
- Sen kendini geri zekalı mı hissediyorsun?
- Hayır, demiş çocuk, ama sizin tek başına ayakta kalmanıza gönlüm razı olmadı da...
 
İmam Hatip Lisesinde teftiş yapan bir müfettiş sınıfa girer..Ders Kuran-i Kerim'dir. Bir öğrenciyi kaldırarak ismini sorar.
Öğrenci:"Fatih" diye cevap verir.
Müfettiş : "Peki öyleyse yavrum Fatiha suresini oku bakalım.."..çocuk sureyi okur.
Sıra başka bir öğrenciye gelmiştir. müfettiş yine sorar.
"İsmin ne çocuğum?".
Çocuk cevap verir:
"Yasin ama arkadaşlar kısaca Kevser derler "
 
İngiltere'nin saygın kiz kolejlerinden birinde biyoloji öğretmeni öğrencilerden Miss Perkins'a:
-"Soyle bakalim, insan vucudunda uyarıldığında normal büyüklüğünün altı katına ulaşan organ hangisidir?"
Ögrenci yüzü kızararak:
-"Bana bu soruyu sordugunuzdan ailemi haberi olacak"
demiş.Öğretmen başka bir öğrenciye dönmüş ve:
-"Sen söyle Miss Sarah"
demiş.Sarah:
-"Loş ışıkta gözbebeği"
yanıtını vermiş.Ögretmen aferin dedikten sonra Miss Perkins'a dönmüş ve:
-"Sana üç sey soyleyeceğim"
demiş:
1-Dersine hiç çalışmamışsın, bundan ailenin haberi olacak..
2-Aklın fikrin sürekli kötü şeylerde.
3-İlerde çok büyük hayal kırıklığına uğrayacaksın...
 
Küçük John okuldan eve gelir ve üzgün bir sekilde, "Matematik
dersinden 1 aldim" der. Babasi hemen sorar,
"Neden ?" "Ögretmen 3x2 kaç eder?" diye sordu,
ben de "6" dedim. Babasi hemen oglunu tasdikler ve
"Fakat bu dogru" der. Ondan sonra da "ögretmen
2x3 kaç eder?" diye sordu.
"Has s***ir, ne farki var ki ?"
"Ben de ögretmene aynisini söyledim
 
Küçük kız sınıfta Fen Bilgisi dersinde birden parmak kaldırıverdi:
"Öğretmenim bişey sormak istiyorum!!"
"Evet seni dinliyoruz..?"
"Benim anneannemin bebeği olur mu?"
Öğretmen tabi çok şaşırmış ama "anneanneler bebek yapmak için
biraz yaşlıdırlar" diye gülümsemiş.
Bizim bıdık yine sormuş:
"Peki annemin bebeği olur mu?"
Ögretmen cevaplamış:
"Annelerin bebeği olur ama yaşları ilerledikçe bebekleri olma ihtimali azalır"
Derken küçük kız:
"Peki öğretmenim. Ya benim bebeğim olur mu"
Öğretmen gülmüş:
"Senin yaşın daha çok küçük, olur mu
öyle şey?"
Bunun üzerine arka sıralardan erkek çocuklardan biri bağırmış:
"Baaak!! Ben sana bişey olmaz dememiş miydim?
 
Köylü, yeni doğan bir sıpayı kucağına almış evine dönerken,iki ortaokul öğrencisi kendisine takılır ve:
- Hayrola amca, derler. Oğlunu nereye ***ürüyorsun böyle?
- Adam, kendine yapılan bu terbiyesizliğe aldırmamış görünerek cevap verir:
- Gittiğiniz okula kaydını yaptıracağım..
 
Geri
Üst