Komik Fıkra Arşivi

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan juani-
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
İkinci Dünya Savaşı sırasında bir İngiliz
Almanya üzerinde düşürülür. Almanlar bunu esir alırlar fakat İngiliz'in bir bacağı ve iki kolu kangren olmuştur. Almanlar ilk önce bacağı keserler ve İngiliz Almanlardan bu bacağı ana
vatanı olan İngiltere'ye atmalarını ister.
Almanlar da İngiliz’in isteğini yerine getirir.
Sonra İngiliz'in kolu kesilir İngiliz yine aynı dilekte bulunur ve Almanlar da yerine getirir. Bu sefer de Almanlar öteki kolu keserler. İngiliz her zamanki gibi Almanlardan kolu anavatanına atmalarını ister fakat Almanlar " olmaz!" derler
İngiliz nedenini sorunca şöyle cevaplarlar:
"Sen Galiba Kaçmaya Çalışıyorsun!"
 
Yüzbaşının çok sevdiği ve güvendiği Onbaşı Mehmet`in cezalandırdığı er yüzbaşının karşısında :
-Komutanım benim bir şikayatim var.
-Söyle.
-Mehmet onbaşı beni döğdi.
-Git ben onun cezasını veririm.
-Ama yüzbaşım; hem döğdi hem söğdi.
-Anladım git cezasını veririm.
-Anama babama laf etti.
-Git cezasını veririz dedik ya.
-Benim anam da yohtur babam da yohtur.
-Allah rahmet eylesin.Benim de öyle.Sen git anladım.
-Ama yüzbaşım Mehmet onbaşı benim anama da laf etti babama da laf etti.Anam da yohtur babam da yohtur.Anam da sensin babam da sensin.
Yüzbaşı :
-Derhal koş; çağır Mehmet Onbaşı`yı buraya! dedi.
 
İki acemi er paraşüt eğitimlerini tamamladıktan sonra ilk atlayışları için havalanırlar. Makul seviyeye geldiklerinde komutanları son kontrolleri yapıp:
- "Atladıktan bir süre sonra paraşütün sağ tarafındaki ipi çekin paraşütleriniz açılacaktır. Şayet açılmazsa hiç telaşa kapılmayın sol tarafta yedek bir ip var onu çekin sorun kalmaz. İndiğinizde sizi bir jip bekliyor olacak;sizi karargaha geri ***ürecek."
Askerler korkarak da olsa atlamışlar. Heyecanla sağ taraftaki iplerine asılmışlar.. Tık yok. Biraz da korkuyla sol taraftaki iplere asılmışlar paraşütler yine açılmamış... Çok sinirlenen asker:
- "Bu komutanın hiçbir dediği çıkmıyor; dur bakalım aşağıda jip de yoksa o zaman görüşürüz onla!"
 
Teskere zamanı yaklaşmıştır. Aynı tertip askerlerden bazıları oturup bir karar alırlar. Bir daha saf asker Mehmet`e ayak işleri yaptırmayacaklardır. Kararı Mehmet`e açıklarlar. Bu habere çok sevinen Mehmet yine de doğrulatmak için tek tek sorar:


- "Sen Ali ayakkabılarını bana boyattırmayacaksın değil mi?"


- "Evet."


- "Sen Osman benim sigaralarımdan otlanmayacaksın değil mi?"


- "Otlanmayacağım."


- "Sen Hasan çoraplarını bana yıkattırmayacaksın değil mi?"


- "Yıkattırmayacağım."


Herkesten gerekli yanıtı alan Mehmet:


-İyi ben de bundan sonra karavanaların içine hacet göremiceğim
 
Sivilde cok capkin olan Ali askerligini yapmaktadir. Bir gün sevgilisinden bir mektup alir. Sevgilisi artik ondan ayrilmak istedigini bildirmekte ve fotografini geri göndermesini istemektedir. Çok kizar. Arkadaslarindan eski kiz arkadaslarinin fotograflarini toplar. Hepsini bir araya koyup paket yapar ve sevgilisine gönderir.


Pakete bir de not ilistirir;


-"Kusura bakma Hangisi oldugunu çikaramadim. Lütfen kendi fotografini al ve digerlerini geri gönder!!!"
 
Komutan sorar:
- Söyle bakalım temel cephanelik önünde nöbet tutuyorsun birden cephanelik infilak etti ne yaparsın?
- Herkesin duyması için havaya bi el ateş ederum komitanum!
 
Bir ülkede bir bakan kendisini gazetecilere hiç sevdirememişti.Ne yapsa makbule geçmiyor


basın hergün kendisiyle uğraşıyordu.Nihayet :


-Öyle bir şey yapayım kigazeteciler mat olsun diye düşündü ve ilan etti :


-Pazar günü saat 10`da bakan denizin üzerinden yürüyerek geçeceğim.


Pazar sabahı saat 10`da tüm basın mensupları toplandılar orada.Bakan geldi ve elinde bastonuyla denizin üzerinde yürümeye başladı.Karşı kıyıya kadar da yürüdü geçti.Herkesin gözleri dehşetle açılmıştı.


Fakat ertesi günü tüm gazetelerde şu başlık okundu :


-Bakan yüzme bilmiyor!
 
Temel askere gitmis.Mutfakta çalismaya baslamis.Mutfaga her girdiginde buzdolabina selam veriyormus.Bir gün komutan sormus:


-Niye buzdolabina selam veriyorsun?


Temel cevap vermis:


-General Electric
 
Manevra varmış.Mehmet elde tüfek yerde yatıyormuş.Komutan gelip sormuş :
-Düşman önden gelirse ne yaparsın?
Mehmet cevaplamış.
Şu yandan bu yandan arkadan gelirse diye tekrar sormuş komutan. Mehmet bunları da cevaplamış.
Komutan en sonunda :
-Ya düşman tepeden gelirse? deyince.
-Bu memleketin tek askeri ben miyim komutanım
 
Çoğunluğunu lazlarğn teşkil ettigi komando bölüğü 10 gündür ormanda çamurda aç susuz pislik içinde eğitim yapmaktadır. 11. gün komutan çavuş Dursun`u çağırır:


- Çavus 10 gündür bölük gayet iyi bir performans gösterdi biz de onları ödüllendirelim bugün çamaşır değiştirebilirler artık.


Dursun:


- Başüstüne Komitanum.


Dursun çavuş bir heves koşarak bölüğü toplar:


- Sizlere çok sevineceğunuz bir haber cetirdum..Komitan izin verdi bugün erat çamaşir degistirecek sıraya geçin değiştirun. Temel sen İdrisle. İsmail sen Kemalla. Sadik sen Cemalla...
 
Bizim Temel ile Cemal bir gün lüks bir otelin lobisinde güzel bir kadın görürler. Temel der ki
- Ula Cemal gidip bi bakayım bu kadın bize pas verir mi?


Temel yaklaşır kadına sorar :
- Benimle bi yemek yemek ister misunuz ?
- Bahse girerim şu kapıdaki Mercedes sizin degil.
- Değildur.
- Söyle iyi durumda bir banka hesabınız da yoktur sanırım.
- Yoktur.
- Karadeniz kıyılarında şöyle iki katlı bir çiftlik eviniz de yoktur heralde.
- Yoktur.
- Hadi o zaman çek arabanı!


Temel boynu bükük döner Cemal`in yanına :
- Ula Cemal benim Limuzini sana versem Mercedesini bana verir misun?
- Verirum Temel`im
- Bi telefon etsem kendi bankamda bana hesap açarlar mi ?
- Açarlar Temel`im.
- Tamam o da kolay da heralde bizim peder uçüncü katı yıkmama izin vermez...
 
Oymakbeyi izci adaylarını karşısına toplamış onlara izciliğin ilkelerini anlatmaya çalışıyordu :
-Bakın çocuklar dedi.Bir izci her gün hiç olmazsa bir kez birine yardımcı olmalıdır.Hastalara...Yaşlılara...Muhtaçlara...Her sabah okula geldiğiniz zaman size birgün önce nasıl bir iyilik yaptığınızı soracağım.Tamam mı?
Ertesi sabah Oymakbeyi çocukları toplayıp sordu :
-Söyleyin bakalım...Dün ne gibi bir iyilik yaptınız?
Bütün çocuklar hep bir ağızdan :
-Yaşlı bir kadının karşıdan karşıya geçmesine yardım ettik efendim.
Adamcağız şaşırdı :
-Hepiniz mi?
-Evet efendim hepimiz birden.
-Neden?
Çocuklardan biri cevap verdi :
-Kadın karşıdan karşıya geçmek istemiyordu ondan efendim!
 
Ağa ile ırgatı köyden kasabaya giderken...Bir ara ağanın aklına bir muziplik geldi :
-Bak dedi şu yol kenarında ineklerin bıraktığı tezekleri yersen...Bu arabamı da atları da koşumları da sana veririm.Senin olsun.
Irgat gıcır gıcır arabayı atları koşumları görünce düşünmedi bile...Tezeğin hepsini yiyip bitirdi.
Kasabaya gittiler alışveriş yaptılar dönerken...Ağa birden düşünceye daldı."Muziplik derken araba da at da koşumlar da gitti"diye :
-Bana bak dedi arabayı atları koşumları geri istiyorum.Kaça verirsin?
-Para filan istemem.Aldığım fiyata veririmağa...
-Yani?
-Yanisi şu ; Bak karşı kenarda duran tezekleri gördün mü?Sen de onları ye!Al arabayı atları koşumları!...
Baktı başka çare yok ağa da eğildi zorlana zorlana yedi tezekleri...
Tam köye yaklaştıkları sırada ırgat gülmeye başladı kendi kendine...
-Ne gülüyorsun diye sordu ağa bir şey mi var?
-Nasıl gülmem ağam?Biz yola çıkarken bu araba da bu atlar da bu koşum da senindi.Şimdi yine senin...Peki öyleyse biz o tezekleri niye yedik?
 
FBI gizli ajan eksikliğini giderebilmek için ajan seçmeleri yapmaya karar vermiş. Ve hergün üçer kişi çağırıp aralarından birini ajan olarak himayelerine alıyorlarmış. Seçimlerin 3. günü Temel' de katılmış. Yanındada bir ingiliz ve bir amerikan varmış. Bunlardan ilk olarak kamuflaj olmalarını istemişler. İçinde sadece bir çuvalın bulundu boş bir odaya sokmuşlar ve burada gizlenmelerini söylemişler. İlk önce ingiliz girmiş. 5 dk. sonra odaya giren bir yetkili gitmiş içinde ingilizin saklandığı çuvala tekme atmaya başlamış.
Hemen çuvalın içinden bir ses gelmiş: " Miyaw miyaw." İngilize ilk testi başarıyla geçtiğini söyleyip amerikan' ı odaya koymuşlar. Amerikan' da aynı çuvala saklanmış. Biraz sonra yine odaya giren yetkili gitmiş ve çuvala bir tekme atmış. Çuvalın içinden: "Hav hav." diye bir ses gelmiş. Amerikan' ıda tebrik edip Temel' i odaya koymuşlar. 5 dk. sonra odaya giren aynı görevli gitmiş çuvala bir tekme atmış. Ama hiçbir ses gelmemiş. Bir daha atmış yine tık yok. Bir daha bir daha derken en sonunda çuvaldan cılız bir ses yükselmiş: " Patateeeeesss
 
Birkaç Fransız kantinde gevezelik ederken içlerinden biri sorar:
-Gütenberg kim? Biliyormusunuz?
-Hayır der ötekiler.
-Güzel sizde benim gibi gece kurslarına gitseydiniz Gütenberg'in basım makinasını bulan kişi olduğunu bilecektiniz.... Ya Panmentier'i?
-Hayır der ötekiler.
-Güzel sizde benim gibi gece kurslarına gitseydiniz Panmentier'in patatesi bulan kişi olduğunu bilecektiniz.Eğer gece kurslarına gitmezseniz yaşam boyunca....
İşte ozaman aralarında lehimci olanı öfkelenip patlar :
-Oldu anlaştık! Gütenberg'i Panmentier'i bilmiyoruz. Sen Obarana kim biliyormusun?
-Hayır!
-Peki öyle ise öğren! Obarana sen gece kurslarına giderken karınla yatan heriftir!
 
Adamın işi varmış Ankara'ya gidiyormuş tam uçağa binerken kulağında bir ses :
-Binme bu uçak düşecek!
Dönmüş bakmış kimse yok ama içine de bir kurt düşmüş binmemiş.
İkinci uçağı beklerken kara haber ulaşmış :
-Uçak düştü kurtulan olmadı!
Koşmuş Haydarpaşa'ya bilet almış tam trene binecek aynı ses kulağında :
-Binme bu trene raydan çıkacak!
Dönmüş bakmış yine kimse yok trene binmemiş gelmiş eve sabah gazeteyi açınca tüyleri ürpermiş :
-Tren Eskişehir'de raydan çıktı şu kadar ölü şu kadar yaralı...
Allahına şükretmiş koşup otobüse bilet almış tam binerken yine o ses :
-Bu otobüse binme freni patlayacak!
Dönmüş yine kimse yok! Dayanamamış bağırmış :
-Sen kimsin yahu?
-Ben senin iyilik meleğinim!
Adam iyice kızmış :
-Ulan evlenirken neredeydin!
 
Futbol maçı başlamadan önce iki takımdan birinin kaptanı hakemi bir köşeye çekip :
-Hocam der.Sen bizim takımın durumunu bilmezsin...
-Bu maçı bize kaybettirecek olursan bizimkiler seni ne yapar bilirmisin?
-Ne yaparlar?
-Seni parça parça ederler...
Hakem cevap verdi :
-Anlaşıldı siz bu oyunda berabere kalacaksınız...
-Neden?
-Öteki takımın kaptanı da bana aynı sözleri söyledi de ondan!...
 
Yıllar önce İngiltere'de erler şemsiye kullanmazmış.Şemsiye taşıma hakkı sadece subaylara tanınıyormuş.
O yıllarda bir gün genç teğmenlerden biri koltuğunun altında bir şemsiye ile hızlı hızlı yürüyen eri görünce beyninden vurulmuşa dönmüş.Eri çağırarak :
-Bu ne küstahlık demiş.Ve şemsiyeyi aldığı gibi dizinde iki parça etmiş.
-Bu sana bir ders olsun bir daha böyle küstahlıklar yapma!
Neye uğradığını anlamayan er :
-Başüstüne diyerek selamı çakmış ve şöyle sormuş :
-Teğmenim beni az önce evine yollayan general şemsiyesini istediğinde kim kırdı diyeyim?
 
bir bayanın yatak odasındaki gardrop bozuktur. Evin yanında bulunan istasyondan tren geçince kapağı açılmaktadır. Bunun için bir gün bir marangoz çağırır. Marangozu yatak odasına ***ürür ve dolabı gösterir. O anda bir tren geçer ve gardrobun kapağı kendiliğinden açılır. Marangoz menteşelere kilide bakar. Hanımefendi buradan gardrobunuzun nesi olduğunu anlayamadım. Şimdi ben içine gireyim ve siz kapağı kapatın böylece ben içeriden bakarım belki böyle anlarım der. Marangoz içeri girer kadın kapağı kapatır. O anda kapı çalar. Kadın kapıyı açar. Kadının kocası gelmiştir. Kocası doğru odasına gider ve üstünü çıkarıp asmak için gardrobunu açar. Bir bakar ki gardropta bir adam. Kızarak adama bağırır. "Ne işin var senin burada" der. Marangoz korkmuş bir vaziyette cevap verir. "Şey beyefendi nedesemki şimdi size burada tren bekliyorum desem inanırmısınız?"
 
Bir Türk Amerikaya ziyarete gezmeye gitmiş.Sokakta dolaşırken tuvaleti gelir.Koştura koştura umumi bir tuvalet bulur.Kendini bir an önce içeri atmak ister fakat kapıdaki adam 25 cent ister.Bizimki sıkışa sıkışa 25 cent i verir içeri dalar.Zart zurt sesli yaparken yandan "yavaş be adam" diye ses gelir meyerse yandakide bir Türkmüş.İşini bitirip dışarı çıktıktan sonra yandakiyle karşılaşır ve lafı yapıştırır."Be adam 25 cent e mozartımı yoksa şopennimi dinleyeceğini sanıyordun" der.
 
Geri
Üst