Komik Fıkra Arşivi

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan juani-
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Bir adamla karısı hayvanat bahçesini gezerken çiftlik hayvanlarının bulunduğu bölüme gelmişler ve bir çitin önünde durmuşlar. Çitin üstündeyse "Bu boğa geçen sene tam 50 kez çiftleşti." yazıyormuş. Kadın bunu okuduktan sonra kocasına dönerek "Bu boğadan öğrenecek şeylerin olmalı" demiş. Adamın siniri bozulmuş ama ses çıkarmamış. Bir başka çite gelmişler ve "Bu boğa geçen sene 100 kez çiftleşti!". Kadın kocasına dönerek "Deminkini boşver asıl bunu örnek almalısın kendine" demiş. Adam yine sesini çıkarmamış. Bir sonraki çitte ise "Bu boğa geçen sene tam 365 kere çiftleşti !!!". Kadın kocasına dönerek "Çüşş!!! Bir yıl boyunca hergün çiftleşmiş. Asıl bu boğayı kendine idol olarak seçmelisin!" demiş. Adam artık dayanamamış ve "Peki karıcım ama bi sor bakalım arkadaş hep aynı inekle mi çiftleşmiş?
 
8 - 9 yaşlarında bir çocuk var bu çocuğun en sevdiği şey yatak odasındaki dolaba girip oyuncak beyaz ayısı ile oynamak.
Yalnız bu duruma annesi cok kızıyormuş çünkü kocası yokken sevgilisini eve getiriyormuş.
Yine bir gün annesi sevgilisi ile dışarıda iş üzerindeyken çocuk dolapta beyaz ayısı ile oynuyormuş... Bu sırada kadının kocası gelmiş kapı çalınmış kadın panik ile adamı dolaba sokmuş..
Bu sefer kocasıyla dışarda sevişmeye başlamışlar.
Bu sırada içerde çocuk ve adam karşı karşıya oturuyorlar.. bir süre sonra
* Amca
* Efendim? * Benim bi beyaz ayım var..
* Eee.?
* Sen onu alıcaksın
* çocuğum ben koca adamım ne yapıyım ayıyı?
* yok yok alıcaksın.. * Almıcam ulan
* Alıcaksın yoksa çıkar babama söylerim
* Peki peki sus... ne kadar ?
* $50
* Hadi lan .. ben $50 vermem ona
* Peki bende çıkar babama söylerim...
* peki peki ... al şunu ..
aradan bi süre geçmiş..
* Amca
* ne var?
* ayımı geri ver..
* hadi lan ben ona $50 saydım..
* vericeksin yoksa çıkar babama söylerim..
* peki lan velet al sus şunu..
biraz sonra
* Amca..
* ne var
* benim beyaz ayı varya...
* eee ..?
* sen onu geri alıcaksın $100
* Hmmppf !
Bu böyle sabaha kadar devam etmiş.. çocuk adamın cebindeki tüm parayı almış. Ertesi gün gitmiş... Paralarla kendisine bir bisiklet almış.. Eve dönmüş annesi bisikleti görmüş *bunu nerden buldun? demiş O da
*yerde para buldum onunla aldim demiş..
Annesi
*Olmaz çocuğum sen günah işlemişsin git bisikleti geri ver parayı geri al .. sonra o parayı kiliseye bağşsla.. gitmişkende parayy nasyl bulduğunu anlat ve günah çıkar demiş...
Çocuk istemeye istemeye gitmiş bisikleti geri vermiş parayı almış.. sonra parayı kiliseye bağışlamış ve günah çıkarma odasına girmiş...
Rahip kabinin diğer tarafından seslenmiş *Buyur çocuğum
* Rahip amca benim bi beyaz ayım var
Rahipten gelen cevap:
*S..tirrrrr gitt laaaaaaaaaaaaaaaaaaaaan..!!
 
Yetmişlerinde bir çift.. Doktora gelmişler..
"Doktor" demişler.. "Sevişirken bizi izler misiniz?" Doktor şaşkın bakmış.. Demek bir sorunları var. Tıp adamı olarak yardım etmek zorunda..
"Peki" demiş.. Çift yatağa uzanmış.. Doktor izlemiş ve teşhisini bildirmiş:
"İkiniz de gayet sağlıklısınız. Sevişmeniz fevkalade.. Merak edecek birşey yok.. Viziteniz 32 dolar. Bu da faturanız.."
Ertesi hafta çift gene gelmiş doktora.. "Sevişirken bizi izle" diye..
Gene izlemiş doktor.. Gene sorun yok. Gene vizite 32 dolar. Her hafta çift randevu alıyor geliyor sevişiyor parayı ödüyor çıkıp gidiyor.
Bir türlü birşey bulamayan doktor sonunda dayanamamış.. "Bana biraz yardımcı olun. Sıkıntınız ne söyleyin.."
Adam cevap vermiş:
"Herhangi bir sıkıntımız yok. Birşey bulmanızı da istemiyoruz. Bu kadın evli.. Onun evine gidemiyoruz. Ben de evliyim.. Benim evime de gidemiyoruz. Hilton geceye 78 dolar istiyor.. Sheraton 82 dolar.. Buraya ise sadece 32 dolar ödüyoruz. Onun 28 dolarını da sigortamız fatura karşılığı 'Doktor muayenehanesinde ziyaret' fonundan geri ödüyor!.."
 
Adam arkadaşına yakınmaktadır:
- Beş yaşındaki oğlum hizmetçiyi hamile bıraktı!.
Arkadaşı:
- Olur mu öyle şey? Beş yaşındaki çocuk hizmetçiyi nasıl hamile bırakabilir?
- Prezervatiflerimi bir iğne ile delerek!
 
On yıldır evlilermiş.. Ama gerdek gecelerinden başlayarak adam hep karanlıkta sevişmek konusunda ısrar etmiş.. Kadıncağız yıllar yılı kaç kez sabahlara kadar yalvarmış bir kerecik olsunışıklari yakıp sevişmek için ama adam hep inatla "Hayır" demiş.. "Kesinlikle olmaz. İlle de karanlıkta sevişeceğiz.." O gece kadıncağız gene ışıkları yakmak için yalvaracak gibi olmuş ama hemen vazgecmiş. Kocası on yıl sonra insafa gelecek değil ya.. Vazgeçmis ama sadece yalvarmaktan.. Kafasına koymuş bu kez çünkü.. Tam sevişmenin en heyecanlı anı en doruk noktasında elini kaydırıp yatağın bas ucundaki gece lambasının düğmesine dokunuvermiş.. Bir de görsün.. Kocasının beline o yapay aletlerden biri bağlı değil mi?..
"Bunu bana nasıl yaparsın" diye haykırmış.. "Bunca yıldır bu işi sahte bir aletle yaptığını bana söylemedin bile.. Hemen açıkla bana her şeyi.. Hemen.."
Adam çok ama çok soğukkanlı yanıt vermiş..
"Tamam tamam.. Her şeyi izah edeceğim sana.. Ama önce sen bana şu üç çocuğumuzu izah et bakalım!.
 
Adamın biri bir aydır tatilde yalnız başına bıraktığı karısını hafta sonu nedeniyle ziyarete gitmişti. Karısı kendisini garda karşılayıp boynuna atladı.
- “Ah sevgilim bilsen seni ne kadar özlemişim...gelmene öyle mutlu oldum ki.”.
Akşam yemekten sonra karıkoca oteldeki odalarına çekildiler. Kapıyı kapatır kapatmaz öpüşüp koklaşmaya tatlı sözler mırıldanmaya başladılar.
Fakat tam bu sırada komsu odadan bir tekme duvara indi. Ardından öfkeli bir ses gürledi:
- “ Yeter yahu... Her geceki gibi gene başlamayın... bırakın da hiç olmazsa bu gece uyuyalım...
 
Vietnam savaşının en kritik günleriydi. Genç Amerikalı asker memleketteki eşine mektup yazarken itirafta bulunacağı tuttu: - “ sevgilim buradaki kadınlar yalnız para için yatıyorlar. Böylesine para canlısı insanlara daha önce hiç rastlamadım.” Kısa süre sonra eşinden şöyle bir cevap geldi: - “ sevgilimsakın onlara 50 dolardan fazla para vermeben burada ancak o kadar alabiliyorum
 
Birgün hasan koşarak odaya girdi ve elindeki karneyi babasına uzattı babası karneye şöyle bir göz attı.
--İyi bir iş yapmışsın gibibu karneyi bana göstere biliyorsun. şu karnenin haline bak. beden eğitimi dersinden başka iyi not varmı şunda? dedi.
Hasan cevabı yapıştırdı ;
--Ama babacığım kızma. Bu benim diil. Seninkitaplarının arasında buldum.eski bir karnenmiş.
 
Anne sorar:
--Ne haberokulda ilk günün nasıl geçti?
Çocuk cevap verir:
--Ne! İlk gün mü?Yarın da mı gidicem
 
Veli ile babası konuşurlar:
--Babacığımkaranlıkta yazı yazabilir misin?
--Sanırım.Ne yazmamı istersin?
--Karneme adını yazıp imza atarmısın!
 
Cimri bir adam ölüm döşeyinde son dakikaların yaşıyormuş. Etrafındakilerle arasında şu konuşmalar geçmiş:
--Anneniz burda mı?
--Evet baba.
--Canan buradamı?
--Buradayım baba.
--Küçük kızım sinem.
--Evet baba.
--Büyük oğlum nazmi?
--Burada.
--Küçük oğlum metin?
--Buradayım baba.
Peki dükkanda kimi bıraktınız yahu
 
Balıkçıyla bir müşterisi konuşurlar:
--Hamsinin fiyatı ne kadar?
--50 kuruş
--Karşıdaki balıkçıda40 kuruş.
--Sende git ordan al.
--Orada kalmamış
--Bende de kalmasa ben 20 kuruşasatarım
 
Doktor ile hastasıarasında şöyle bir telefon konuşması geçer:
--Sana bir kötü birde daha kötü bir haberim var.
--Nedir kötü haber?
--Malesef 1 günlük ömrünüz kaldı
--Delirdinmi doktor bundan kötü haber mi olur!
--Daha kötü haber ise size 24 saattir ulaşmaya çalışıyorum ancak buldum
 
-merhaba komşu ben yokken köyde neler oldu?
-Köye kurtlar çakallar indi sizin çilli horozu yediler.
-çilli horozun başında karabaş yokmuydu?
-eşek dağda karabaşa çifte attı öldü.
-eşek ahırda diilmiydi?
-Babanın tabutunu taşımak için çıkarıldı.
-Babam öldümü?
-****** ölümüne dayanamadı oda öldü.
-Anam damı öldü? desene ocağım söndü!!!
-gelirken sizin evin önünden geçtim ev ile birlikte ocağınızda yanıyodu.
 
Yaşlı kadın yaramaz torunu Özcana soraru kibritlerin hiçbiri neden yanmıyor?
Özcan hayretle cevap verir:
--Ama nasıl olur nineciim? az önce ben denedim hepsi yandı.
 
İş baş vurusunda bulunan bir adamla şirketin görevlisi konuşmaktadırlar:
--Neden iş arıyorsunuz?
--İşsiz olduğum için.
--Mesleyiniz nedir? (ne iş yaparsınız)
--Pariste timsah avlarım.
--İyi ama kardeşim pariste timsahbulunmaz ki.
--Ben niye işsizim zannediyosun
yapılan yorumlara göre devamı gelicek. Beyendiyseniz bir teşekkür yeter
 
Genç rahibelerden biri koşarak gelir ve başrahibenin önünde diz çökerek;
- Değerli hemşire sormayın başıma neler geldi.
- Ne oldu kızım ?
- Arka bahçede çiçek topluyordum bahçıvanın oğlu ortaya çıktı ve
maalesef bana...
- Tecavüz mü etti ?
- Evet.
- Peki kızım sen şimdi git mutfaktan bir limon al kes ve suyunu iç.
Bahçıvanın oğlu ile ben ilgilenirim.
- Limon hamileliği önler mi ?
- Hamileliği önlemez de en azından sırıtmanı engelle
 
Üç rahibe bir araya gelmiş pederi çekiştiriyorlarmış. Birinci rahibe:
- Geçen gün pederin odasına temizlik için girdim dolabını temizlerken
bir de ne göreyim bir sürü porno dergi. Hepsini sobaya atıp yaktım.
İkinci rahibe :
- Ben de geçen gün girdiğimde çekmecesinde çok sayıda prezervatif vardı
hepsinin ucunu iğneyle deldim!
Üçüncü rahibe bayılmış..
 
Bir adamla karısı Mısır'da eski bir çarşıda geziyorlarmış. Ayakkabı
satılan bir dükkanın önünden geçerlerken satıcı içerden seslenmiş buyur
etmiş. Girmişler satıcı:
- Çok özel büyülü sandaletlerim var beyefendi sizi ¤¤¤¤te çok vahşi ve
kuvvetli yapacak sandaletler.
Adam tabi ki erkekliğe bok sürdürmemek için pek önemsememiş ama eski
günleri özleyen karısının ısrarlarına dayanamayıp sandaletleri denemeye
karar vermiş. Adam sandaletleri giyer giymez gözleri parlamış kalbi
hızlı atmış fiziksel değişimler başlamış nefesi sıklaşmış gözleri
büyümüş ve etrafına farklı bir şekilde bakınmaya başlamış. Karısı bir
adım geri kaçmış "aman Allah'ım dur dur... " derken adam koşmuş
satıcıyı yakaladığı gibi ¤¤¤gaha yatırmış satıcının pantolonunu
parçalayarak çıkarmaya başlamış bu arada satıcı bir yandan kurtulmaya
çalışırken diğer yanda bağırıyormuş :
- Dur ulan sandaletleri ters giydin
 
Temel dünya turuna çıkar ve yolu Canada'ya da düşer.
Kırk yılda bir Karadeniz'de hamsi avlamaktan daha değişik bir fırsat çıktığını düşünerek buz tutmuş bir gölde buzu kırıp balık tutmaya özenir. Oltasını ve takımlarını alarak işe koyulur.
Tam buzu kıracakken insanın içini titreten bir ses duyulur:
- Oğlum burada balık yok!
Temel az öteye gidip tekrar buzu kıracakken ses yine gürler
- Burada balık yok dedim sana...
Temel'in eli ayağı titreyerek seslenir:
- Tanrım sen misun yoksa?
Ses yeniden duyulur
- Hayır oğlum ben buz hokeyi stadının spikeriyim. -
 
Geri
Üst