Komik Fıkra Arşivi

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan juani-
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Nasreddin hocanın iki karısı varmış biri diğerinden daha genç ve güzelmiş. Tekneyle gezintiye çıkmışlar karıları hoca demiş biz göle düşsek önce hangimizi kurtarırdın?
-Hoca yaşlı karısına dönmüş “ Hanım sen biraz yüzme biliyordun değil mi? “ demiş.
 
Nasrettin Hoca'ya dert yanıyorlar: __Yahu Hoca senin hanım çok geziyor. Hoca:Olur mu canım? O kadar gezse arada bir bizim eve de uğrar.
 
Nasrettin hoca bir gün köyden şehre giderken yorulmuş tarlanın kenarındaki Ceviz ağacının altında dinleneyim demiş.Şöyle bir etrafına bakınıp ağacın altına uzanmış. Ve şöyle düşünmüş.Ey Allah'ım gücüne sual olmaz ammaincecik kabak sapında kocaman kabak var koskocaman ağaçta küçücük ceviz var bu nasıl iş deyip uykuya dalmış.Ağaçtan bir ceviz hocanın kafasına düşüvermiş.Ve kafada ceviz büyüklüğünde bir şiş olmuş. Hoca hiddetle uyanmış ve Yarabbi sen en iyisini bilirsin demiş. Simdi o kabak ağaçta olsaydı benim halim ne olurd
 
Nasrettin hoca pazarda dalgın yürüyormuş.etrafındaki esnafları seyrediyor.bu sırada ensesine bir tokat geliyor. Hoca tökezlemiş bir kaç adım sendelemiş neyse toparlanıp sinirli bir şekilde arkasını dönmüş. Bir bakmış ki hocanın 2 katı hayvan gibi bir adam. Hoca durmuş bir yutkunmuş öncesonra:
- bana senmi vurdun? demiş adama. Adam:
- ben vurdum lan ne olacak demiş. Hoca:
- sakadan mı vurdun ciddiden mi? demiş Adam:
- ciddi vurdum napacan?! Hoca:
- Aman aman öyle olsun... Cunku şakadan hiç hoşlanmam da
 
Nasrettin Hoca evlenmeye niyetlenir. Eşdost bir hatuncağızı öve öve öve göklere çıkarırlar.
-Şöyle huylu!
-Böyle soylu!
-Dünyalar güzeli... Hoca'nın gönlünü çelerler. Evlenirler. Zifaf gecesi yüz görümlüğünü veren Hoca gelinin duvağını kaldırır. Aman Allah'ım! Çirkin bir gelin. Gelin hanım kocasına sadakatim göstermek için:
-Hoca efendi akrabalarından kime görüneyim kime görünmeyeyim? diye sorar. Hoca şaşkın:
-Aman hatun bana görünme de kime görünürsen görün... der
 
Temel arakadaşlarının tavsiyesi ile bir kamyon alır. Ehliyeti olmadığı için şoför tutar ve onunla tüm nakliye işlerini beraber yürütürler. Birgün yine Ankara
-Elmadağ yokuşunu tırmanırken kamyonun vitesi şoförün elinde kalır. Şaşkınlıkla Temel'e dönüp vites kolunu gösterir. Temel de bilgiç bir edayla
- Haçan olacağu buydu alduğum cünden beri kurcalaysun..
 
Temel ormanda ağaç kesiyormuş o sırada çevreciler de ormanda yürüyüşe çıkmışlar Temel'i bu vaziyette görünce bir güzel pataklamışlar... Temel üstü başı perişan halde köye dönerken Dursun a rastlamış Dursun;
-Ula Temel bu ne hal böyle? diye sormuş Temel de anlatmış;
- Ormanda ağaç keseydum birden kalabaluk pir grup Doğan'ın yengesini bozmişum diye dövdü peni halbuki ne Doğan'ı taniyruuum ne de yengesuni.
 
Temel bir gün kahveye girmiş. Üstü başı yırtıkmış. Ne oldu diye sormuşlar.
-Temel: "Kaynanamı gömdük."diye cevap vermiş.
- Kahvedekiler: "İyi de bu halin ne?"
-Temel: "Biraz direndi de."
 
Temel ve dursun yaz tatillerinde Antarktika'ya gitmeye karar vermişler. Uzun bir yolculuktan sonra buzlar diyarına varmışlar. Bir rehber bulamadıklarından kendileri gezmişler uzun buz ovalarını. ertesi sabah bir rehberle anlaşarak kıtanın en güzel yerlerini rehber eşliğinde gezip merak ettiklerini soruyorlarmış. Bir ara Temel rehbere seslenerek
- " Pardon burada hiç beyaz kadın var mı ? " diye sormuş
- Rehber "Tabiî ki var buradaki kadınların yüzde doksanı beyazdır" demiş.
- "Peki siyah kadın var mi?"
- "Eh bir kaç tane var bu civarda"
- "Pekİ siyah beyaz kadın var mı" rehber son derece şaşkın bir şekilde
- "Tabiî ki hayır ben hiçbir yerde rastlamadım böyle kadına" Cevaptan hiç de hoşnut kalmayan Temel Dursun'a dönerek
- " Ula dursun yoksa dün akşamkiler penguen miydi?????".
 
emel Londra'ya uçakla seyahat ediyormuş. Uçakta her şey normal iken birden pilotun sesi duyulmuş:
- "Sayın yolcular uçağımızdaki 4 motordan bir tanesi bozuldu ama biz 3 motorla rahat iniş yapabiliriz" Neyse rahatlar herkes. 15 dakika sonra bir anons daha:
- "Sayın yolcular maalesef 1 motorumuz daha bozuldu ama biz 2 motorla inişi yapacağız" Herkes rahat ama bir anons daha gelmesinden korkmaktadır. 20 dakika sonra bir anons daha gelir:
-"Sayın yolcularımız 2 motordan biri daha bozuldu ama biz en iyisiyiz ve 1 motorla inişi size garanti ediyoruz" Herkes ohh çeker rahatlar. Temel ise panik içinde:
- "Uyy bu motorda bozulursa havada kalacağuz"
 
Jim ile Mary akıl hastanesinde iki hastadır. Bir gün hastanenin yüzme havuzunun etrafında dolaşırken Jim aniden suya atlayıp en dibe batar. Bunu gören Mary hemen ardından atlar ve dibe kadar yüzüp Jim'i kurtarır. Tabii Mary'nin bu kahramanca davranışı hastanede olay olur. Bunu duyan başhekim de Mary'nin artık iyileştiğini düşünüp hastaneden derhal taburcu edilmesi emrini verir. İşlemler yapılır belgeler çıkartılır Başhekim ayni gün Mary'nin yanına gider:
-Mary sana bir iyi bir de kötü haberim var. İyi haberim yaptığın kahramanca davranıştan ötürü anladık ki akli dengen tamamen yerinde ve böylece hastanemizden taburcu oluyorsun. Kötü habere gelince kurtardığın hasta Jim intihar etmiş. Az önce odasının banyosunda kendisini asmış bulundu.
- Mary gayet sakin yanıt verir: “O intihar falan etmedi ki. Ben onu astım kurusun diye. “
 
Bir tımarhanede deliler ayaklanır ve binanın orta bahçesini işgal ederler. Hiçbiride dağılmaz. Bunun üzerine doktorlar toplanarak yönetmeliği açarlar ve aynısını uygulamaya karar verirler. Yönetmeliye göre bir doktoru çırılçıplak soyar delilerin içine atarlar. Doktor içeri girince * BOMBAAA * diye bağırır. Bunu gören deliler doktoru tuttukları gibi camdan dışarı atarlar. Bunun üzerine doktorlar tekrar toplanır ve konuşurlar. Bu işte bir yanlışlık vardır. Delilerin hepsinin dağılması gerekmektedir. Yeniden denerler. Bir doktoru daha soyup içeri atarlar ve oda * BOMBAAA * diye bağırır. Deliler onu da tuttukları gibi camdan dışarı atarlar. Başhekim en sonunda bir de ben deniyeyim der ve soyunup delilerin arasına girer ve * BOMBAAA * diye bağırır. Bunun üzerine bütün deliler kaçışır ve binayı ve orta bahçeyi terk ederler. Doktorlar merak eder ve biraz akıllı olanlarından toplayarak bu durumu sorarlar. Niçin siz ilk iki doktor girdiğinde binayı boşaltmadınız da son başhekim girdiğinde boşaltınız? derler. Delilerde "İlk giren iki bombanın fitili uzundu ama son giren bombanın fitili kısaydı zamanımız yoktu içerde patlamasın diye böyle yaptık" derler.
 
Akıl hastanesinde bir gün bir hasta bakıcıyı yanına çağırır. "Bana çabuk 5 şişe kola getir" der. Hasta bakıcı buna kızar ve hastaya beş tokat atar ve "al işte kolalarını" der. Aradan zaman geçtikten sonra yine aynı hasta bakıcıyı yine çağırır. Bu sefer hasta bakıcıyı tokatlar."Bakıcı ne oluyor?" der. Hasta cevap verir. "Şişeleri getirdim abi"
 
Doktor akıl hastahanesine havuz yaptırmış. Deliler buna çok sevinmişler;o kadar sevinmişler ki hemen havuza dalmaya başlamışlar360 dalanlarbalıklama dalanlar. Doktor hastalarının birinin yanına yanaşmış''Havuzu nasıl buldunuz ?''diye sormuş. Deli de çok beğendiklerinihavuzun harika olduğunu söylemiş. Doktor da ''İyii.Yarın da havuza su dolduracaaz.!!''demiş
 
Temel New York'taki gökdelenlerden birinin 53. katında çalışırken aniden ayağı kaymış ve aşağı doğru uçmaya başlamış... 52 51 50 49 48... Katları yıldırım hızıyla geçen Temel 8 7 6 5 4 3 2... Ve 1'inci kata geldiğinde kafasından şimşek gibi şu düşünceler geçmiş:
- Sağa çok şükür Tanrum haburaya kadar sağ sağlim celduk... Birinci kattan düşsen de nasil olsa pişeycukler olmaz.
 
Yargıç otomobil çalmak suçundan sanık olarak karşısına getirilen Temel'esordu:
- Otomobil çalmışsın bunu neden yaptın söyler misin?
- Sahibi yok sanmiştum...
- Peki sahibi olmadığı kanısına nereden vardın?
- Mezarluğun önine parketmiştu da...
 
Temel Fadimeye demiş ki; "Fadime bu akşam bize gel. Evde kimse olmayacak."
Fadime akşam gelmiş kapıyı çalmış çalmış kimse açmamış...
 
Temel bir konferansta konuşma yapıyormuş:
"İnsanlar üçe ayrılır. Sayı saymayı bilenler ve bilmeyenler.
 
Temelle dursun bir gün sinemaya giderler filmde bir at yarışı sahnesi vardır ve temel dursuna sorar
-iddaya varmisun ben diyrum 1.at kazanur.
dursun; -oldi benda 2. ata oynayrum
iddayı temel kazanır ve temel dursunun 5 milyonunu alır ertesi gun temel dursunu arar
-dünkü film faridiya ben oni bidaa seyretmiştum vicdanum rahat etmedi onun içun aradum
dursun; benda seyretum
temel; o zaman niye 2. ata oynadun
dursun; süpriz oynadum olum
 
Bir Amerikalı bir Ingiliz ve bir Iraklı barda oturmuş içki içiyorlarmış. Amerikalı içkisini bitirince bardağı havaya fırlatmış silahını çıkarıp bardağa ateş edip parçalamış: "Bizde bardaklar o kadar ucuzdur ki biz Amerika'da aynı bardakla iki kere içki içmeyiz" demiş. Ingiliz de bunun üzerine içkisini bitirip bardağı havaya fırlatmış ve ateş ederek bardağı parçalamış: "Bizim Ingiliz kumsallarında bardak yapacak cam için o kadar çok kumsal vardır ki aynı bardakla iki kere içki içmeyiz" demiş. Bunun üzerine Iraklı da buz gibi soğukkanlı bir şekilde içkisini bitirmiş bardağı havaya fırlatmış silahini çekip Amerikali ve Ingilizi vurup öldürmüş: Bağdat'ta bu Ingiliz ve Amerikalılardan o kadar çok var ki biz aynı adamlarla iki kere içki içmeyiz" demiş.
 
Geri
Üst