Karışık Komik +18 Fıkralar.

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Almeria
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Hediye Kola
Konuyla ilgili açıklama yapan davacının avukatı İdris Karadeniz 'Müvekkilim marketten aldığı 2 Lt.lik kampanyalı coca-cola ürününün kapağını açtığında hediye çıkmadığını ve tekrar deneyiniz yazısını görmüş. bunun üzerine kapağı kapatıp tekrar açmış ancak yine aynı şey. bunun üzerine aynı şişe kapağında tam 4246 defa deneme yapmasına rağmen hediye çıkmamıştır.

Coca-Cola şirketinin tüketiciyi dolandırdığını düşünen müvekkilim şirkete dava açmaya karar vermiştir. bizde bugün gelerek dava dilekçemizi adliyeye teslim ettik. 10 bin YTL. Maddi tazminat talep etmekteyiz' dedi. Davadan haberdar olan Coca-Cola yönetimi adına açıklama yapan bir sirket yetkilisi olayın çok komik olduğunu ve artık Karadeniz bölgesine gönderilen ürünlerin kapağına ' Başka şişede inşallah ' yazmayı düşündüklerini söyledi.
 
Bot Ne Kadar?
Abimiz deri, yarım bot ve koyu kahverengi ayakkabıyı alıp kasaya yanaşıyor... Kasadaki bayan botları poşete koyarken, sayın Abimiz de soruyor; - 43 lira değil mi?...

- Kız, 'Ne münasebet' der gibi bakıyor ve 'Bunlar orijinal deri...İndirimli fiyatı 180 lira...' Abi'mizin bitiş cümleleri, kızcağızın kopuş anına denk geliyor; -Olur mu hanımefendi, altında 'size 43' yazıyor...
 
Taksici
Nasıl yağmur nasıl fırtına, adam bir taksiye el kaldırır, taksi durur.. Adam gideceği yeri söyleyince, taksici kızarak 'ohoo orası çok yakın alamam seni' der ve gazlar gider.. Adam çok bozulur ama sonra bir sekilde evine gitmeyi başarır.. Ertesi gün şans eseri bir bakar ki, dün geceki taksici, evinin önündeki taksi durağındadır ve üçüncü sıradadır..

Hemen plan yapar ve ilk taksi söförüne yanaşır: - Ataköye kaça ***ürürsün ?' - 5 milyon - Sana 20 milyon veririm ama bir kere verirsin. - Hadi be sapık mısın, defol.. Adam bu cevabı alınca ikinci sıradaki taksiye yanaşır - Ataköye kaça ***ürürsün ? - 5 milyon - Sana 20 milyon veririm ama bana bir kere verirsin - vay sapıkkk vayy defol sıra üçüncü taksiciye yani bizim taksiciye gelmistir.. Adam yanaşır: - Ataköye kaça ***ürürsün ? - 5 milyon - Peki sana 20 milyon veririm ama bir sartım var - Nedir ? - Giderken diğer taksicilere el sallıyacaksın - ayıbettin abi tabii...
 
Eşeğinin Üzerinde Karayolunda
Bu hikaye Trakyada geçmis gerçek bir olay;
Yasli bir amca, eseginin üzerinde karayolunda seyretmektedir.
Bunu gören trafik polisleri, amcaya takilmak isterler ve durdururlar.
Polis: Be amca, necin dakman golani? (Golan: Emniyet kemeri.)
Amca: Dakmam be iste!

Polis: E bak gördün mu, simdi ceza keseceyik.
Amca: Kes bakalim ne keseceysan da gidecem, acele isim var.
Polis: Peki amca, cezayi sana mi yazalim yogsam eşege mi?
Amca:
Polis: Yani cezayi sana yazarsak beş milyon ödeycen, eşege üç milyon ödeycen.
Amca: Bana kes o zaman.
Polis: Neden sana keseyon amca?
Amca: Onun sicili temiz ossun, polis yapcez onu !!!!!
 
ADAMA SORMUŞLAR
'Hayatta en çok ne olmak istersin?'
Adam 'tava' demiş....
Niye ?? demişler...

İçinde her zaman yenecek bir şey var, karnın hep tok....
Altın her zaman sıcak..
Sapın da hep bir kadının elinde....
Daha başka ne istersin ki ?
 
Uğursuz Kadın
Cafer komadadır. Yanında ise karısı...
Cafer'in gözleri nemli, kısık sesiyle karısına doğru bakar ve konuşmaya başlar:
'İlk işten kovulduğum zaman yanımda idin. İflas ettiğim gün oradaydın.
Vurulduğum zaman ilk gözümü açtığımda seni gördüm.

Trafik kazası geçirdiğimde hastanede hep başucumdaydın...
Karısı takdir edilmenin mutluluğunda tabi.
'Şimdi komadayım yine başucumdasın.
Sonunda anladım ama, çok geç oldu;
Yahu sen ne uğursuz karısın'
 
Sarı Kamyonetin Yanında
Geçen gün akşam vakti dolmuşta gidiyorum, arkadan teyzenin biri bağırdı:
'Evladım şu sarı kamyonetin yanında indiriver.'

Dolmuş şoförü dumur olmuş bir vaziyette:
- İyi de teyze, o kamyonet hareket halinde, nerde duracağını nerden bileyim..
 
Hişt Gençler Size Söylüyorum
bir gün böle 3-4 arkadaş Ankara'da Ankara Metrosu istasyonundayız; bekliyoruz metroyu. tam da
okulların çıkış saati filan, etraf hınca hınç dolu. Neyse 2-3 dk. sonra metro geldi herkes hücum etti; biz baktık 'tren çok doldu bi sonrakine binelim' dedik ve gittik ordaki banklardan birine oturduk.

Daha tren gitmemiş bir ding-dong ve anons:
'İstasyonlarimizda gereksiz bekleme yapmak yasaktır.
'biz sallamadık, nolcak filan derken bir ding-dong daha ve ikinci anons:
'Hişt gençler size söylüyorum binin lan trene
 
Elleşmeyin Gariplere
bir arkadaşım küçük bir firmanın otobüsüne biniyor. Otobüs hareket ettikten kısa süre sonra şoför mikrofonu eline alıyor ve şunları söylüyor:

'Hostes bacımız iki gündür uyumuyor. Muavin de amcasının cenazesinden geldi.
Bugünlük su filan içmeyin. Elleşmeyin gariplere.'
 
Hanım Nireeee, Hanım Nireee?
Bi gün arkadaşla dolmuş bekliyoruz. Üst geçit var ama kendi halinde bir kadıncağız yayaya kırmızı yanarken caddeden geçmeye çalışıyor. Üst geçitin altında beklemekte olan polis otosundan şöyle bir anons yapılıyor:
- Hanım nireeee, hanım nireee?

Teyzeden cevap:
- Eltimgileee, beyimin haberi var. Sana ne kiii.
 
şansa İnanır Misiniz?
bir filozofa sormuşlar:
-Sansa inanır misiniz?

-Evet, yoksa sevmediğim insanların basarisini neyle açıklardım.
 
Yeni Ucak
Amerikalilar yeni bir ucak gelistirmisler. ve bu ucagi denemek icin Arabistan'a ***ururler. bir arap pilotunu ucaga bindirirler ve ucak havalanir. Arap pilotu ucagi kullanirken 4 motordan biri patlar. Gostergelerde 'Don't panic.This is American technology' yazisi gorulur. Pilot rahatlar. Daha sonra bir motor daha patlar ve gostergede ayni yazi gorulur.

biraz sonra iki motor ayni anda patlar ve hic motor kalmayinca arap pilot panikler. tam bu esnada gostergelerde 'Don't panic.This is American technology' yazisi gorulur ve ucak kendi kendine rahat bir sekilde yere iner. Araplar sasirir ve kendileride boyle bir ucak yapmaya karar verirler. Yaptiklari ucagi Amerikalilara denetmek icin bir Amerikan pilotunu ucaga bindirirler. Ucak kalktiktan birkac dakika sonra bir motor patlar. Gostergelerde 'Don't panic.This is Arabic technology' yazisi gorulur. birkac dakika sonra 2. Motorun patlamasiyla ayni yazi gostergede gorununce pilot 'Ulan bizim ucagin aynisini taklit etmisler. Ne taklitci adam yav bunlar' .....dedikten sonra kalan 2 motorda patlayinca ucagin kendiliginden yere inecegini dusunen pilot gostergede su yaziyi gorur. 'Don't panic.This is Arabic technology. Please repeat after me; Esheduenla ilahe illallah, ve eshedu enne Muhammeden Abduhu ve Resuluhu...'
 
ceyran Yapıyor
bir gün SİVAS'lının biri ölür. Sevapları ve günahları tartılır, ikiside eşit çıkar. bunun sonucunda adama nereye gıtmek istediğini sorarlar.

Adam :
'ben SİVAS'ta bir türlü sıcak görmedim, bari biraz bu tarafta ısınayım der.'

Adamı cehennemin kapısına doğru ***ürürler.
zebaniler adama :
'biz bundan sonra gidemeyiz sen tek başına gitmelisin.'

Adam cehennemin kapısına gelir ve yavaşça kapıyı aralar.Oradan gür bises yükselir:

'GARDAŞŞ GAPiyi GAPAT CEYRAN YAPIYOR!'
 
Garson
Adamın biri Amerikadaki restoranların birinde yemek yerken kaşığını yere düşürür.Hemen o anda garson cebinden bir kaşık çıkarır ve adamın düşen kaşığı ile değiştirir.Adam bundan çok memnun olur ve garsona kaşığı cebinde taşımanın iyi bir fikir olduğunu söyler.Garson restoranda işleri programlayıcı bir elemanın alındığını ve kaşığı cepde taşımanın 40 saniye kazandırdığını söyler.Adamın gözüne garsonun pantalonundaki fermuğarından sarkan bir ip çarpar ve sorar bu ne icin der.Garson tuvalete girince bu ipi kullanıp organlarını çıkardıklarını ve tuvaletten çıkarken ellerini yıkamaya gerek kalmadığını ve bununda 1 dakika kazandırdığını söyler.
Adam sorar :
-Peki işedikten sonra nasıl organınızı yerine koyuyorsunuz, der.
Garson şöyle cevaplar :

-Arkadaşları bilemem ama ben size verdiğim o yedek kaşığı kullanıyorum.
 
Gaç Kaçırma
Dallasdaki NASA uzay ussunde, us komutani, George ve Bob adindaki astronotlari yanina cagirip, ertesi gun cikacaklari Mars yolculugu hakkinda son talimatlari verir ve bu zor yolculugun oncesinde uyumak uzere evlerine gitmelerini soyler. Her iki astronot da, talimata uyup evlerine giderler. George tam uyumak uzereyken telefon gelir. Arayan Bobdur.
"Alo, George. ben Bob. Uyudun mu?"
"Henuz degil."
"ben cok heyecanliyim. Uyku tutmadi. Sana da uyarsa, benimle birlikte icmeye ne dersin? Uzun sure icki icemiyecegiz..."
"Ok."
bir saat sonra George ve Bob bulusurlar, bir bara girip icki soylerler. Barmen tam ickiyi verirken ikisine de dikkatlice bakar.
"Hey men. sizi tanidim. Yarin Marsa gidecek astronotlarsiniz. size icki verdigim ortaya cikarsa bir daha Dallasta ekmek yiyemem ben. Kusura bakmayin."
George ve Bob barmenle tartismalarina ragmen o barda icki icemezler. Baska barlarda sanslarini denerler; ama TV programlarini surekli izleyen barmenler onlari her seferinde tanirlar ve icki vermeyi reddederler. Marketlerde kapalidir. tam eve donmeye karar verdiklerinde Bobun aklina bir fikir gelir.
"Yahu Georgecugum. bizim uzay roketine koyduklari yakitin kokusunu hatirliyor musun. ayni viski gibiydi. Istiyorsan ondan icelim."
birlikte uzay ussune girerler. Kontrol etmek bahanesiyle yakit tankinin yanina gelirler. Kimse suphelenmez. onlara guvenmeyip te kime guveneceklerdir ki zaten. Ertesi sabah fuzeye binecek olanlar onlardir. George ve Bob yakit tankindan aldiklari yakittan birer kadeh
icerler; sonra da evlerine giderler. George tam uyumak uzereyken telefon calar. Arayan yine Bobdur.
"Alo George. Yine ben. Rahatsiz ettim ama kusura bakma. Sana birsey sormak istiyorum. Karnin agriyor mu?"
"Evet Bob. Hem de cok."
"Peki. O zaman sakin gaz çıkarayım deme. ben seni TOKYOdan ariyorum..."
 
Futbol
İki tane homoseksüel sohbet ediyordu. biri ötekine:
- "Sporlar arasında en çok güreşten hoşlanıyorum.Düşünsene, güreşçilerin vücudu ve kolları ne kadar güçlüdür, seni öyle bir sıkarlarki..."
Öteki:
- "ben futbolu tercih ederim."
- "Futbolun nesi heyecan verici, hiç olmazsa ötekinde vücut teması var."
- "olsun, düşünebiliyormusun, futbolcusun ve top sende.Herkesi çalımlıyorsun, kaleciyle karşı karşıya kalıyorsun.ama sen naapıyosun? Gerilip gerilip topu taca atıyosun."
- "bunun nesi heyecan vericiki?"

- "Olurmu? En heyecanlı yeri burası, bütün stad ayakta sana bağırıyor; i..
 
Flüt
Adam çok ünlü olan bir senfoni orkestrasini dinlemeye gitmis.Konser mukemmelmis ama flut calan adamin flutune cok sert davrandigini
farketmis.Konser sonunda dayanamayip adama neden flutune bu kadar sert davrandigini sormus. Adam da
"Aah be kardesim demis,Bu flute ben kotu davranmayayim da kimler davransin, dinle bak;
Amerikan baskanina konser vermistik, baskan konserimizi cok begendi,herkese caldigi alet agirliginca altin verin dedi.Herkes zengin oldu
bize duse duse 10 dolar dustu.
Rus devlet baskanina konsere gittik. O da cok begendi, herkese caldigialetin aldigi kadar votka verin dedi. Millet zom olana kadar icti bana 1 bardak ancak dustu.

Iran baskani Humeyni ye konsere gittik, hiç begenmedi. Herkesin caldigi aleti kicina sokun dedi, kimseninki girmedi bu meret bana girdi."
 
Firavun
Firavun birgun ulkesine herhangi bir nedenden dolayi cok sinirlenmis, yardimcilarina
-Cagirin lan katipleri , ferman yazdircaam demis.
Hemen iki tane katip bulup getirmisler firavunun huzuruna.O zamanlar da kagit henuz kesfedilmemis ,yazim hiyeroglif olarak yapiliyor.Firavun ,hiddetle bagirmis katiplere
-Yazin uleayn.
Katipler de bir ellerinde civi,bir ellerinde cekic , onlerinde de bir koca kalip tas, firavunu can kulagiyla dinliyorlar.
-"ben".demis firavun,katipler hemen tik tik tik bir firavun resmi cizmisler tasin ustune
..-misir-in..- demis firavun , tik tik tik bir piramid resmi cizmisler yanina.-anasini...- demis firavun , bu defa bir kadin resmi cizmis katipler.-avradini..- demis firavun , bir kadin resmi daha cizmisler yanina.- sikiim! - demis firavun son olarak.tam koyulmus katipler yazmaya , birden katiplerden biri duraksamis , yeniden yazacak gibi olmus ,yazamamis derken sikila sikila donmus oteki katibe ve sormus:

-Yaw ustadim kusura bakma ama "sikiim" tek tasakla mi yaziliyo , cift tasakla mi yaziliyo?
 
Ferrari-Porshe-Murat
Arıza yapan Murat şoförü, o sırada yoldan geçmekte olan bir Ferrariyi durdurur ve kendisini benzinliğe kadar ***ürmesini rica eder Murat Ferrarinin arkasına bağlarlar. Ferrariyi kullanan "yalnız, ben hızlı şoförüm" der ve ekler:
-Eğer fazla hızlanırsam sellektör yap ben de yavaşlayayım.
Çıkmışlar yola. Ferrari hızlanmış, Murat sellektör yaparak yavaşlatmış, bir kere, iki kere... Daha sonra Ferrarici bakmış arkadan Porshe geliyor. Durdurmuş adamı ve "benzinliğe kadar yarışalım" demiş. Başlamışlar yarışa. Helikopterle gözetim yapan trafikçiler, bunları görmüş. Heyecanla telsiden bilgi vermeye başlamış:
-bir Ferrari bir de Porshe yarışa girmişler. İşin tuhafı arkadaki Murat da durmadan sellektör yaparak onları sollamaya çalışıyor.
 
Fatihin Yiğitleri
bir gün Cennetin kapıları şiddetle vurulmuş: -Güm Güm Güm !! İçeriden seslenmişler: -Kim o? Dışarıdan gök gürültüsü gibi bir ses: -biz İstanbul’u fetheden Fatihin yiğitleriyiz! İçeriden hoş geldiniz diyerek kapılar ardına kadar açılmış ve yiğitleri içeriye buyur etmişler. Her şey çok güzel gidiyormuş. Ta ki, 40 yıl geçinceye kadar. bir gün kapılar yine şiddetle çalınmış: -Güm Güm Güm !!! İçeriden sormuşlar: -Kim o? Dışarıdan gök gürültüsü gibi bir ses: -biz İstanbul’u fetheden Fatihin yiğitleriyiz! İçeriden hemen cevaplamışlar: -Hadi len! onlar 40 yıl önce geldi! Dışarıdan yine ses gelmiş: -biz mehter takımıyız ancak geldik!!!
 
Geri
Üst