***İşte size çeşit çeşit mektup***

[COLOR=***nna]Geceydi seni bana taşıyan…sen geceye yakındın, ben de sana…ağır aksak işleyen zamanın düşürdüğü tuzaklardan kurtulup geldin hoş geldin korkularınla,
sırlarınla ve sadece gözlerine derin bakanların görebileceği acılarınla geldin iyi ki geldin
Bekleyişlerim içine hapsettiğim özlemlerim vardı nicedir kimseyle paylaşmadığım hüzünlerim soramadığım sorularım…hatırladığımda yüreğimde yaratacağı o korkunç sızıyı duymaktan korktuğum için beynimin bir köşesine fırlatıp attığım ve bir daha hiç dokunamadığım anılarım vardı…şimdi özgür bıraktım özlemi, şimdi hüzün de sevinç de doyasıya yaşanıyor bende sorular cevabını buluyor anılar canlanıyor çünkü sen geldin
Susmak ne çok akıllandırmış beni… ne çok biriktirmişim kelimelerimi bir bir dökülürken dilimden sevda sözcükleri senin o tedirgin duruşun bile durduramıyor beni “seni soluyan bir rüzgara kapılmış gidiyorum”yüreğimi bir yelken gibi açtım, seninle dolduruyorum seninle olmanın seni yaşamanın ve zamanı sadece seninle paylaşmanın eşsiz hazzını duyumsuyorum, ne iyi ettin de geldin
Bir büyüysen bozulma bir hayali yaşıyorsak kaybolma hep biz çözecek değiliz ya gerçeğin düğümlerini, bırak kendi halinde kalsın ruhuna talibim ben, asıl gerçek bu kaçışlarda bıkmış, hep yarım kalmış ruhum da bir tek seninle doyuma ulaşacak kendini bulacak dedim ya sen geldin
Bir de mavi var öyle ya…nereye saklamıştım maviyi? Kimlerden gizlemiştim
de yok sansınlar istemiştim? Bak, güneş bile mavi mavi parlıyor görüyor musun? Yavaş yavaş yok oluyor yüreğimin gir katmanları maviyle anılıyor görebildiğim her şey en çok maviye tutkunum ben, bu yüzden mavi sen oluyorsun.çocuk gibi seviniyorum sen maviyle geldin
Sahi.çocuk olmayı ne kadar özlemişim ben senin içindeki çocukla oynayacak
bendeki çocuk yalansız ve saf olacak kumdan kaleler yapacak, içine seni koyacak kaleyi yıkacak, seni kurtaracak kahraman olacak, çığlıklar atacak yorulmayacak sensiz hiçbir oyuna ebe olmayacak korkma içindeki o çocuk hep yaşacak kimsenin zarar vermesine izin vermeyeceğim çünkü sen o çocuklar geldin
Yoktum ben, senden önce yoktum sanki.sen geldin varlığımı bildim.sen geldin bir dokunuşun, bir öpüşün nasıl da büyük bir hazza dönüştüğünü gördüm sen geldin ben oldum, sen geldin ben aşık oldum ama ne güzel geldin
[/COLOR]
 
[COLOR=***nna]Aşk çiçeğim gitme

Bir gün tutar bir caneriği çiçeğini sunar bahara. Bİr tutam serinlik, bir yürekte buğulanan sıcaklık .
Ve konar gözlere bir öpücük gibi kuşların sevinci bahar. Okşar bir annenin parmakları gibi usulca saçlarımızı seher yeli.
Bir tutam gün ışığı dolar içimize, bir tutam sevinç çığlığı.

Ne zaman bahar gelse sevinci yaşar kırlar, dağlı çocuklar umudu kucaklar bir yanımızda; bir yanımız da kuşlar,
çiçekler, kelebekler sevinci yaşar. Aydınlık gelir dört bir tarafa, gürül gürül akar dereler.

Bir dağ pınarı gibi hayat kaynar kanımızda, yüreğimizde tomurcuk tomurcuk fışkırır aşk:
Alıp ***ürür duygularımızı uzak dağların ötesine, serin serin esen rüzgarlar...

Sen bu dağların sevda türküsüsün bahar gözlüm, denizlerin mavisi, bulutların beyazı.
Çatlamış toprağın bağrına düşen bir damla su gibisin. Ne zaman bahar gelse, yağmur yağmur çiçek açar sesin gökyüzünde.

Ben sonbaharın yorgun yanık türküsüyüm oysa, sarıya çalar rengim, rüzgarlar estikçe savurur yapraklarımı uzak diyarlara.

Sen gülüşünde baharın ilk sevincini, gözlerinde göğün uçuk mavisini taşıyorsun. Baharın kokusudur yeryüzüne dağılan temiz nefesin.

Yaşamak bir su gibi berrak yüzünün aydınlığında, bir köy türküsü gibi içli ve hilesiz...
Ben seni ozanca sevdim türkübakışlım, sular gibi temiz, bir rüzgar gülü gibi hilesiz.

Mehtabın güzelliği, yıldızların ışıltısısın sen karlı dağlarda, rüzgarların soluğu, güneşin dostluğusun.
Umut, aşk ve alın terisin ak alınlarda. Toprağa ekilen tohum, bahara söylenen türküdür dilin.
Ceylan gözlerin sevinci, dudakların ıslığısın türkülü ırmaklarda.

Acılar içinde de olsam yaşamı çılgınca sevdim. Çılgınca sevdim dağları, ormanları, güneşi, çocukları.
En çok da seni sevdim aşkçiçeğim.
Yol türküleri kederlidir nazlım, yol türküleri dertli, yol türküleri acılı.

Gidersen kar yağar istasyonlara, boynu bükük bakar ardindan akasyalar.
Gitme, bir güvercin sıcaklığı gibi kal yüreğimde.

Ben ki sevdamı dağlı bir çiçek gibi göğsümüm üstünde taşıdım hep,.
Ne zaman gözlerine baksam beyaz beyaz güvercinler kanat çırpar mavilere;
Güller açar ne zaman ellerimi uzatsam saçlarına, serin serin eser yeller.
Bu sevdayı alıp gitme benden, alıp gitme buralardan, gözleri türkülü kuşum .

İçimdeki baharı öldürüp gitme. Kimsiz, kimsesiz kalır türkülerim. Körpe bir dal gibi koparma sevinçlerimi yüreğimden.

Gitme

figan düşer denizlere sular çekilir
yağmur yağmaz vahalardan kirpiklerime
bir rüzgar hıçkırır tenhada, bir dal kırılır
boynunu büker sabah kervanları kelebekler ölür

gitme
bir yıldız küser göğüne, içini çeker bir çocuk
şaşırır yönünü rüzgarlar
bütün pınarların suyu çekilir
solar nazlı çiçekleri kalbimin, üzülürüm

gitme
öksüz kalır içimdeki imge dağları
saçlarını öpen seher yeli, çoban yıldızı
bir daha turnalar geçmez, bülbüller ötmez
çiçekler açmaz bahçemde ah be gülüm

gitme
içimdeki bütün vagonlar devrilir
bir kar yağar istasyonlara, üşürüm

gitme
bütün ormanlar ateşe verilir
kuşlarda gider bu kent de, ölürüm

gitme kal
menevşeler açsın dağlarda
sevince dönüşsün gökyüzü
iki çığlık arasında bırakma beni ah gülüm
yokluğuna alışamam yokluğun ölüm
[/COLOR]
 
~~Unut~~
Unutulmak istiyorum
Sevgi dolu kalbinden ansızın yok olmalıyım
Senin için ben, sadece bir muammayım
Nâif bir çizgi var aramızda
Bir adım daha atmamalısın bana
Bu son adımın olsa da.
Ben ise;
Sana olan sevgimi yüzüne karşı değil
Masmavi okyanusta ummanlara haykırmalıyım
Sen herşeyden bir haber
Yine eski alışkanlıklarının içinde
"Öylesine bir sevdaydı" demelisin benim için
Ve unutulmak istiyorum
Unutan sen olunca,
Kendimi yokluğunun cehenneminde
Varlığının cennetinde sanıyorum
Beni anlamalısın !
En güzel günlerimizin hatırına
Unutmalısın...

Unutmak zorundasın beni
Ben senin bildiğin ben değilim
Bir kıvılcım, bir ateş
Ya da bir volkan gibiyim
Seni de aşkımla küle çevirmek istemiyorum
Arkana bakmadan çek git buralardan
Ara sıra hep uzaklardan seslen bana
Fakat, çok uzaklardan.
Ve unutmalısın beni, kaçmalısın sevdamdan
Bir başkasıyla mutlu olmalısın
Ben sadece senin yokluğunla avunmalıyım
Merak etme,
Seni ömrüm boyunca seveceğim
Üzgünüm;
Ben, senin bildiğin ben değilim...

Ben sensiz daha mutluyum bu şehirde
Biliyorum ki, şu an yalan söylüyorum sana
Baksana, dört duvar olmuş sensiz bu şehir
Üzerime gelir kara bulutlar, fırtınalar
Bu duvarlar beni sıktıkça, sıkar
Bir anda kurtulurum tüm bunlardan
İşte o an;
Sadece seni düşündüğüm andır.
Ben seni unutamam
Ama, sen beni herşeyin inadına
Unutmalısın
Beni anlamalısın...

"Yok böyle bir sevda, hiç olmadı" demelisin
Birimizden birimiz vazgeçmeliyiz
Ve bu, sen olmalısın
Nâif bir çizgi var aramızda
Bir adım daha atmamalısın bana
Bu son adımın olsa da.
Ve unutmak ümidiyle
Son kez bakmalısın, ağlayan
Sensiz hiçbir işe yaramayan
Mavi gözlerime.
Hadi durma artık, git
Benim bilmediğim
Ve senin için istediğim tüm güzelliklere.
Ömrüm boyunca hoşça kal,
Bensiz mutlu olman dileğimle...
 
UNUT DİYORUM unutacaksın,unutmalısın birgün bu yağmurlar böyle yağmayacak sel ***ürmeyecek sokakları uzaklarda kalacak bu mutsuz geceler aydınlık nefes nefes dolacak içine sevincin süsleyecek şafakları umuttan yana sevgiden yana dudaklarında yepyeni şarkılar olacak ve birgün bakıp aynalara,diyeceksin yaşamak önce yaşamak unut diyorum unutacaksın,unutmalısın baksana denizlerin maviliğine martıların kanatlarına baksana bir bulut geçiyor üzerinden görüyor musun karanlık deme bu sisler dağılır er geç hele bir sabah olsun nefes almaya başlasın caddeler hele bir yüzü gülsün evlerin,odaların o zaman hep aynı umut saracak içimizi belki yarın belki yarın unut diyorum unutacaksın,unutmalısın ölmek de yalan bir yerde doğmak gibi en gerçek yaşadığımız ve belki aldanışlarımız hiç değişmeyen öyleyse kim aldatıyor bizi diyeceksin biliyorum içinde bir mabet yıkılmış anlıyorum yine de kendini aldanmışlığın hazzına bırak düşün ki yıllar geçiyor umutlar değil .... gün ağırıyor,unut artık yum gözlerini,inan yarın daha güzel olacak bırak bütün acıların dünde kalsın unut diyorum unutmalısın unutacaksın
 
Seni düşünüyorum.Bugünlerde yaptığım tek şey düşünmek.Seni düşünmek. Ulaşılmazlıklar aslında öylesine güzeldir ki;işte budur isteği tutku yapan.. Sende de öyle oldu zor olanı elde ettin we gittin... Unutmak mı?Sana neyi anlatayım? Şimdi burda değilsin...Ama beni duyuyorsun biliyorum.Kapat gözlerini benim için dinle neolur...

Bak yoksun.Bunun anl***** biliyormusun? Yokluğun; yüreğimde ki bu yıldızsız, bu dipsiz karanlık gece... Yokluğun; gönül bahçenden kopartıp verdiğin için soldurmayıp, kuruttuğum tıpkı sevdam gibi sonsuzluğa mahkum ettiğim kırmızı güllerin... Yokluğun; elinin, kokunun, soluğunun değdiği herşeyi dünyanın en değerli hazinesi gibi saklayan , bu yarı deli hayattan kopuk ruhum... Kapat gözlerini ve bak... Ben diye ne varsa gördüğün işte o senin yokluğun...

.... Kapat gözlerini benim için dinle nolur...bunu sana ancak bir kez söylemeye cesaretim var "SENİ SEVİYORUM" Benim sonsuzluk meleğim , affet ama bedeli ebedi sensizlikde olsa sana hayattan kötü davranamayacağım.Seni unutulmuş diğer hatıralar gibi bir köşeye atıp üzmeyeceğim... Benden sana hayattan daha kötü davranmamı , unutmamı istiyorsun.Ama nasıl...?

"Sana neyi anlatayım... Her sarnıç küflü bir yağmuru Her sevda bir ayrılığı yaşar..."

user_offline.gif
[IMG]http://forum.kanka.net/images/buttons/reputation.gif[/IMG] [IMG]http://forum.kanka.net/images/buttons/report.gif[/IMG] [IMG]http://forum.kanka.net/images/buttons/quote.gif[/IMG]
 
Ben senin duygusal icerigine tutuldum, gozlerınden fışkıran aleve Rüzgarla boguşan saçlarına tutuldum, buğday başağı gibi dalgalanışına Ben senin masum bakışına tutuldum, icindeki gizeme Ağlayışına tutuldum, kalbındeki ozlem ateşıne Dudaklarındaki yağmura tutuldum, onun hasretiyle yanışıma Göz pınarındaki hasret damlasına tutldum çağlayanının umutsuz bekleyişine Ben senin beni birgün anlayacagına, umutsuz bekleyişime,gozlerimdeki huzune, kalbimdeki yaraya tutuldum. Ben senin günün son saati güneşe bakmana tutuldum. Güneşin icindeki hüzünülü bakışı, orda çarpan kalbi bulma ümidine tutuldum. Ben senin kalbindeki anahtarın , birgün açabilme ihtimaline tutuldum. Gecenin mavi gizemindeki ay gibi parıldamana tutuldum. kor ateş gibi sıcak, bulutlar kadar yumusak bedenine sarılabilme umuduna tutuldum. Dudaklarından herçıkan sözün, dağ gibi yüreğımı kurşun gibi delmene tutuldum. Her deryaya bakışında güzelligini haykıran çılgın dalgalara tutuldum
 
Bir umut mektubu

Gelmeni isterdim görmeyi istediğimde seni. Görmeni isterdim yalnızlığı dinlediğimde beni. Duymanı isterdim yalnızlığa anlatırken seni. Okumanı isteridim sana yazdığım şiirleri. Her gün yeni bir umuttu seni görebilmek için. Her gün yeni bir umuttu duygularımı sana anlatmak için. Çekindim sana açılmaktan, korktum hayır demenden. Korktum çünkü, yıkılırdım hayır demenden. Bir daha konuşamazdim bakamazdim sana. Umut eddim çaresizliğe düştüğümde. Hayal ettim seni özlediğimde. Senin için hissettiklerimi anlatmak istededim. Ama olmadı bir türlü, O ilk sözcüğü bulamdım. Belkide hiç yazmamalıydım bunları, unut boş ver diyemiyorum ama. Zaten olmaz diyeceksin sakın cevap yazma diyemiyorum. Sadece bil geceleri sen uyurken adının sayıklandığını. Sadece düşünüldügünü bil bir yerlerde. Ama biliyorum seni görmeden yapamam. Uzaktan sezsizce izlerim seni ama sen farketmeden. Düşünüyorum yarinlar var, üzülüyorum sensiz yarinlar olur diye. Her zaman gönül ilişkilerim ters gitti. Her zaman bir bakış aradım, bir ses aradım taki o güne dek. Daha önce duygularımı anlatmak istedim ama hissettiklerimden emindeğildim. Şimdi eminim ama umarim artik çok geç degildir. O gün senle konuştuktan sonra hiç şansimin olmadigini anladim. Ama içimdeki haykırışa dur diyemedim. Bilsem ki bir daha beni görmek istemesende. Yinede sana duygularımı ifade etmek istededim. Hayırda bir cevap değilmidir zaten kendimi her türlü cevaba hazırladım. Yazmayı bırakamıyorum sanki seni bana daha çok yakınlaştırıyor. Bilmiyorum benim sana karşi hissettiklerimi bana karşi hissedecekmisin. Ama emin olduğum bir şey varki yazdıklarımı okuduktan sonra. Hiç bir şey ayni olmayacak iyi veya kötü. Hayal ettim bir gün bir yerde seninle bir güzel günü. İsminin baş harflerinden şiirler yazdım sana okumak istedim okuyamadım. Her yıldız kaydığında bir dileğim vardı senin için. Radroda çalan her şarki sanki seni anlatiyordu seni hatirlatiyordu. Sana yazdığım son şiir yarıda kaldı bir eksik var gerisini yazamıyorum. Bir gün eğer senden uzak kalırsam karanlık bir yağmur gibi. Canımı sıkarsa yaşamak yine resmine bakarak hayal ederim seni
 
Seni düşünüyorum Dün yine hep seni düşündüm Dinlediğim sarkılarda sesin Baktığım her yerde hayalin vardı Elimden hiç düşmeyen resmin Dört yanımı sarmış varlığınla sen Şimdi yapabildiğim tek şey seni düşünmek Haftanın hangi günü bugün bilmiyorum Saatlere de bakmıyorum artık Bir günün daha geçtiğini Güneşin batısından anlıyorum Gündüzle gecenin bir olduğu Yokluğunda geçen bu karanlık zamanlar Seni sensiz yaşamayı öğretiyor bana Nefeş alışlarımda seni içime çekiyorum Seninle doluyorum Verdiğim nefesler de ise Kendimi kaybediyorum Zamanla biraz daha sen oluyorum Ve sonunda içimde Seninle kendimi buluyorum Seni sadece düşünebilmek ne büyük çaresizlik Sesini duymamak dokunuyor bana Oysa kulaklarımda çınlayan Sesini duymak istiyorum Güldüğünü deyabilmek, doyasıya sarılabilmek Ama ben sadece düşünmekle yetiniyorum Fakat sonunda sana geleceğim .....
 
SENİ BEN TERK ETMELİYDİM

Keşke, sana her şeyi açıklayabilseydim. Denedim ama,
kendim bile bir anlam veremedim kurduğum cümlelere…
Senin hüznünle, benim korkularım, alışamadılar birbirlerine…
En çok sohbetini özleyeceğim. Gözlerini kısıp hınzırca gülümsemeni,
o hiç bitmesin istediğim içten kahkahalarını…

Sanırım, seni bu yüzden sevdim; gülmeyi de ağlamayı da becerebildiğin için!
Seninle yaşamak, hayatı yeniden keşfe çıkmak gibiydi.
Senden önce, duvarlarım vardı; içinde kendimi emniyette hissettiğim.
Zamanla, birer birer yıkıldıklarını gördüm.Affet beni, senin kadar güçlü olmadığım için…
seni ben terk etmeliydim. Giden sen olursan, yaşayamam! dedim ama
gittin ve bir daha dönmeyeceksin biliyorum bunu......
 
Kurtar beni senden… Dayanılmaz oldu gelemeyişlerim…
Gücüm kalmadı gelme demeye… Tüm hücrelerime dolmuşsun farkında olmadan… Bu aşk zindanım olmuş, bu sevda vazgeçilmezim…
Bir ziyafet hazırlar gibi hazırlarken sonumu, ben vazgeçmek üzereyim… Kurtar beni senden, vazgeçmemeliyim… Bir tek sen anlarsın, bir tek sen duyarsın çığlığımı… Kelimeler yetmiyor… Boynumun sol yanı öksüz..
Gelme diyorum, bu gel demek oluyor acım büyüdükçe… Korkuyorum…
Hep sen vardın olmadığın günler de bile… Hep sendin masmavi deniz diye gözlerimin değmediği gözlerine daldığım… Aldanışlar doluyor kollarını bedenime… Yanılsamalarda arıyorum kendimi… Bulamadığım oluyorsun… Kurtar beni senden… İçinde bir tek senin olduğun kalbimi al, gözlerimi de…

Hazan mevsimine benzetme beni… Dünlerin acımasızlığında ve yarının olmayışında yitirdim her şeyi… Bu şehrin her köşe başında senden bir anı var… Dayanamıyorum buna… Bu şehirdeki her adımım daha çok acı veriyor bana… Yanlış nerde başladı Canımcım… Pişmanlığı bu aşka ne zaman e kledik… Doğru dediğimizi hangi yangında yitirdik hiç istemeden…
Kurtar beni senden… Seninle de sensiz de yapamıyorum… Düşünme yetimi yitirdim artık, hiçlikteyim… Mavinin dediği gibi, ben sadece bir hiçim… Kurtar beni senden…

Başka bir şey istemiyorum giderken… Kim koydu seni şimdi olduğun yere… Neden???? Yeterince batmıştım zaten…
Şimdi bu çelişki niye… Kurtar beni senden…
Bunu ancak senden isteyebilirim, ben başaramıyorum…
 
beşiktaş'ım..!

7 yaşında ki kardeşime ''büyüyünce n'oLacaksın'' die sorduhumda.. ''Beşitkaş Başkanı Olucam'' abi die aLdıhım cevaptır beLki de beşiktaş..
arkadasımLa eve gittihimde kapıyı acan kardesimin arkadasıma ''hangi takımLısın?'' die sormasıdır kimi zaman..
el ele vermektir kimi zaman beşiktaş..
gidemediğin maçLarda ruhunu kapalıda ''hissetmektir'' çoğu an..
3-5 arkadaş topLandığında ''Beşiktaş'ım Sen Çok Yaşa'yı söyLeye biLmektir beLkide..
Devriyenin en sık atıLdığı C.tesi gününe aLdırış etmeden eLde spreyLerLe semtin 4 bir yanını çArşı die donatmaktır beLkide..
bi'bestedir kimi zaman.. yaLnız kaLdığında söyLediğin..
bi'hırstır sessizce yüreğinde karşıLıkLı ''beşiktaşım benim-biricik sevgiLim'' i söyLediğinde yumrukLarını sıkmaktır kimi zaman..
sevginin inada döküLüşüdür kimi zaman.. küçükken en büyük beşiktaş yerine fener demeniz için yediğiniz dayaktan sonra ''SöyLe Lahn!'' dedikLerinde.. yediğinin iki katı dayağı göze aLarak ''Beşiktaş uLaaan!'' diye biLmektir beLkide..
ama AŞK'tır çoğu zaman..
6-0 yeniLdikten sonra daLga gecenLere aLdırış etmeden eve çıkıp camdan aşşağı beşiktaş bayrağını daLgaLandırmak.. formanı giyip dışarı çıkmaktır beLkide..
takımın Lige havLu attığında yada akıL aLmaz bi'yağmur yağdığında ''manyakmısın Lahn ne işin var maçta'' dienLere ''AŞIĞIM ULAN! die biLmektir kimi zaman..
Yaşamaktır çoğu zaman hayatının her parcasında beşiktaş'ını
Yaşatmaktır her zaman VaroLduğun müddetçe varoLduğun heryerde beşiktaşLıLık onurunu ruhunu!..
Sevmektir her zaman! karşıLık bekLemeden deLice..!
Siyahın mateminde kayboLmak
beyazda umuda yoL aLmak..!
iLk AŞKtır beLkide..
küçük bi'kaza geçirip hastahaneye kaLdırıLdığınızda.. ayıLdıktan yarım saat sonra soruLan ''bi'sey istermisin?'' sorusuna.. ''BEŞİKTAŞ BATTANİYEMİ GETİRİN!'' demektir beLkide..
kardeşinize verdiğiniz bi'sözdür kimi zaman beşiktaş..
ağLamktır kimi zaman.. ağLamanın faydası oLmadığını biLe biLe çocuk gibi ağLamak..!
rıza hocamıza yapıLan terbiyesizLikte Hepimiz Kapıcıyız
pascaL'ımıza yapıLan saygısızLıkta Hepimiz Zenciyiz dierek bütünLeşmektir beLkide..
ertesi gün işe gideceğini düşünmeden gecenin bi'köründe pankart hazırLamaktır beşiktaşına beLkide..
mahaLLende ''beşiktaşLı'' die hitap ediLmesidir kimi zaman..
küLtürdür her zaman..
doğduğunda kuLağına beşiktaş die fısıLdayan babanın küLtürünü aktarmak için yeni doğan kardeşinin kuLağına fısıLdamaktır ''BEŞİKTAŞ'' die..!

hepsinden öte.. dün gece yanımda yatan kardeşim hafif yatakta dönüp homurdandığında kuLağına siyah! die fısıLdadıktan sonra.. yüreğinden geLen sesi dışa döküp beyaz! demesidir beşiktaş!..
 
Sevgilim

Sen gideli kaç saat oldu ? Kaç gün geçti, kaç hafta..?
Saymadım.. Bana yüzyıllar geçmiş gibi geliyor.
Son anda sen giderken gözlerinin buğusunu bıraktın..
Şimdi sis içinde bütün dünya.
Çiçekler gözyaşlarımı içti, sen onları kırağı sanırsın,
çiy sanırsın.. oysa hepsi benim gözyaşlarımla ıslak..

Sevgilim özlüyorum seni.. Bir balta indirildi,
içimden bir ağaç köküyle devrildi.
Gözlerimden akan yaştan belli değil mi, içim kanıyor.
Özlem bir bulut gibi sarıyor beni, kuşatıyor .
Seni sevmek bir sonsuzluk gibi büyüyor içimde.
Haftanın her gününe, geçen her saate senin adını verdim.
Senin adınla başlıyor mevsimler, yıllar sen varsan içinde, geçerli...

Özlem bir yağmur gibi yağıyor üstüme.
Damlalar yüreğime vuruyor. Gecenin karanlığında bir başınayım.
Uykularım bölük pörçük. Bütün rüyalarımda sen..
gözlerim kapanır kapanmaz gözlerin yaklaşıyor.
Sonra bir rüzgar alıp seni, benden uzaklara ****ürüyor.

Geceler boyu sabahlayıp uğruna,
boşluğa düştüğüm sevdiğim, bir tanem, gözbebeğim..
Yüreğimden mühürlendim sana..
Şiirler havalanıyor kuşlar gibi, şarkılar ağlıyor yokluğuna..
Sevgilim hayatı sende buldum ben, tükenirsem sen tüketirsin beni.

Yoksun, gittin, tek başına koydun...
Bu nasıl bir özlemdir, kendi gövdem ateşten bir gömlek..
yanıyorum..Yetti artık, yetiş n'olur dayanamıyorum.
 
Seni ne çok sevdim ben.
Ne çok gözyaşı döktüm senin için. Geceleri sen yatağında meleklerin
kanatlarıyla uçarken ben penceremin önünde senin rüyana girmek için dua ederdim.
Bir bakışına, bir dudak kıvrımında titreşen gülüşüne
ulaşmak için dünyanın bütün çiçeklerini önüne sererdim.

Şiirler, şarkılar, sevgiler içimde tutuşan bir ateş, onun yangınında
senin için kül kesildim. Ağır hastalar geceyi zor geçirir.
Sabahı bekler kırgın yürekler, hasta umutlar, yalnız ruhlar.
Yalnızdı gecelerim. Hastaydı gecelerim. Kan kaybından giden bir yaralı gibi
umarsızdı gecelerim. Bir uçurumun kenarına beni taşıyan karabasandı gecelerim.
Adına yalnızlık dedim. Sensizlik dedim.. Sen beni bilmedin, beni tanımadın,
beni sevmedin.. Bu bir ölümdü, bu bir fermandı .. Bıçak kesmez artık beni, ip asmaz,
çeküller yüreğimi taşımaz. Yaşamak mümkün değil,
yalnızlık karanlık kapılarıyla üstüme kapandı. Amansız acılar içindeyim.

Ey Sevdiğim.. Ben seni ne çok sevdim.
Dünya bildi, bir sen bilmedin. Yalnızlığın diğer adı aşka karşılık almamaktır.
Kaçılamayacak kadar yakın, tutulamayacak kadar uzak bir yerdesin..
Benim aşkıma yalnızlık kucak açtı. Senin yokluğuna dokundum, içim yandı.
Odamın çıldırtan sessizliğinde sana seslendim. Yankısı döndü dolaştı,
senin kapıların bana kapalı. Kendi sesim yine bana ulaştı.
Anladım ki beni hiç duymayacaksın.

Sana sitem edemem. Sana kırılamam.
Bir tek dileğim var senden, son bir tek isteğim.
O da MUTLU OLMAN.

MUTLU OL SEVDİĞİM.. BİRİCİĞİM..
AŞKIM. NEREYE, KİME GİDERSEN GİT YETER Kİ SEN MUTLU OL...
 
Şimdi nerelerdesin? Bu sefer yazdıklarımın, yüreğimin acısının adresi yok!
Satırları yazmakta bile zorlanıyorum. Sen gideli kelime haznem daraldı.
Tek başıma kaldım buralarda...
Ansızın dalıyorum, sürekli yollara bakıyorum ve işin acı tarafı gelmeyeceğini de çok iyi biliyorum.
Ah Sevgili! Çok hayallerimiz vardı. Hayata dair, aşka dair, ikimizin kaybettiklerine dair. Yazık!
Hayallerimiz yarıda bile kalmadı.. Şimdi de mi kadere atılacak suç? "Kaderde var mı?" diyerek!

Sen yoksun ama ben gene sana yazıyorum her günün ardından(!)
Gözyaşlarımı, aşkımı, özlemimi yazıyorum ve sevgili her zamanki gibi seni özlemle bekliyorum.
Bensiz üzülme olduğun yerlerde; çünkü ben seni yüreğimde taşıyorum, sensizken bile...

Kimseye söylemiyorum seni sevdiğimi sana bile (!) Çünkü içimde
yaşıyorum seni, sen de beni...
Bizim aşkımızın kuralı da bu, baştan beri belli..

Ah Sevgili(!) Özledim be seni.. Geleceksin biliyorum
ve sabırla bekliyorum.
Çünkü seni ölümsüz bir aşkla seviyorum.
 
Artık aldanmak istemiyorum. Beni sevgilerinin ölümsüzlüğüne inandır, korkulardan, şüphelerden kurtar.
Hiç aldanmamışların o engin iç rahatlığına hasretim. Ayıkla, arıt beni... Bütün insanlar aldanıyormuş, sürekli bir aldanmaymış yaşamak...
Ne çıkar? Ben artık aldanmak istemiyorum ya! Sen ona bak... Onun için seni erişemeyeceğin bir yere çıkarmayacağım, olduğun gibi seviyorum seni.
Olmanı istediğim gibi değil... Hiç olamayacağın gibi değil... Neredeysen orada dur... Nasılsan öyle kal...

Bütün mevsimleri bir günde, bütün yılları bir mevsimde yaşamaya razıyım seninle. Yanımda olduğun zamanlar nasıl apaydınlık oluyorum,
nasıl içim huzurla doluyor, görmüyor musun? Gözlerimin derinliğine bakma; başın dönmesin... Gelecek günleri düşünme,
korkma büyük hazlar yaşamaktan. Erişemeyeceğin hiç bir mutluluk yok. "Yaşadım" diyemeyeceğin hiç bir günün olmayacak benimle...

Hiç aldatma beni, hiç yalan söyleme... Bir gün aldatsan bile; aldandığımı senden öğrenmeliyim önce. O zaman ölsem de mutlu ölürüm, inan...
Biraz da olsa inanmış ölürüm.

Aldanmak...
En büyük yıkıntısı iç dünyamızın...

Aldanmak...
Ses veren üç telimizden birinin kopması...

Aldanmak...
O en son fakat en kesin kabullendiğimiz gerçek...

Sen hiç aldatma ne olur!..

Yıkılışım da sevgim kadar büyüktür benim. Bırak, kalbimden ses veren bütün teller ben yaşadıkça sana inanmayı söylesin.
Sana kayıtsız, şartsız inanmak olsun; bütün kazancım yaşamaktan. O zaman her şeye katlanırım. Korkulardan,
endişelerden uzakta her saniye yaşadığımı bilirim. Çaresizlikler beni korkutamaz.
Şu aşağılık dünyanın hiç bir acısı seni sevmeyi unutturamaz bana artık.

İnanmak; seni düşündükçe söylediğim bir şarkı olmalı dudaklarımda...

İnanmak; gökyüzünün en karanlık zamanında bile görebileceğim bir yıldız olmalı...

Dağlardan, denizlerden esen serin rüzgarlar gibi, senden gelen bir şey olmalı inanmak. Kimi gün kalem olmalı parmaklarımda,
kimi gün kulağımda musuki, gözlerimde ışık olmalı. İçtiğim suda, yediğim ekmekte sana tüm inanmanın tadını duymalıyım.
Her sabah ilk ışık, sana inanarak yaşayacağım mutlu bir gün getirmeli bana. İşte o zaman yokluğuna bile dayanabilirim,
özlemlerim daha derin bir anlam kazanır. Seni beklerken şüphelerin o kahredici zehiri ile, geciktiğin her saniye bir defa ölmem.

Artık aldanmak istemiyorum. Seni aldatmak zevkinden sonuna kadar mahrum edeceğim. Beni aldatmanın acısını da,
sevincini de hiç tattırmayacağım sana. Çünkü, aldattığın zaman; yemin ediyorum yeryüzünde olmayacağım.
İnanmışlığım ölüme kadar sürsün, bırak...

Zarımı son defa senin için atıyorum!..

 
SENİ BİRDE BENDEN DİNLE

Ben elekten geçmis un,sen henüz basaksin. ben anadolu yayalalarindan esen rüzgar,sen burçlarda dalgalanan bayraksin. Ben küllenen bir aksam üstü,sen kizaran ve gökleri saran safaksin. sen bir heyecan mermerinden yontula yontula sekillenen bir eserimsin. benden bir parça benden bir iz. sen gül devrinin bülbülü ,onulmaz dertlerin lokmanisin. sen ulu gövdesinden kesilmek istenen dal yapraklarinin oksayici havasinda insafsizca koparilmak istenen çiçeksin sen günesten gelen isik zerresi sen atomdaki çekirdek sen karanliklar arasinda kaybolan ses sen yildizlarin altinda sabahi bekleyen issiz yollari seslendiren sularin tatli nagmesi sen bulutlar arkasindan tabiyata gülümseyen yüz,sahralarin tatli vahasi sen çiçeklerin nagmesi,agaçlarin özsuyu ,kirlarin yesilligi,yapraklarin tebessümü,ormanlar diyarindan esen estikce tatlilasan hisirtisin Kuzu,koyun sesleri arasinda binbir zorlukla yetisen papatya ,sümbül,menekse ve gülsün. ve sen aga düsmüs baligin suyu özledigi gibi özlemini,hasretini çektigi,dört gözle yolunu bekledigim öncüsü gelen ,aslida gelmekte olan gençligimsin
 
HERSEYİMSİN

Kelimelerime ilk defa söyledigim günkü heyecanim ve içten samimiyetimle söyleyecegim iki kelimemle baslamak istiyorum birtanem; Seni Seviyorum... Merhaba birtanem nasilsin Umarim iyisindir.. Askim mektubuma baslarken sana neler yazacagimi, yazacaklarimla neler anlatmam ve nasil anlatacagim konusunda hiç bir düsüncem ve fikrim yok. Düsünüyorum da her gecen gün, güz yapraklari gibi birer birer dökülürken ayaklarimin dibine ben her gece karanliga dikip gözlerimi, senin hayalini kuruyorum. Binlerce adim attim bu kentin sokaklarinda , her köseyi, her parki, her agaci ezberledim, sevdaya bulanmis her kaldirim tasinda senin adini aradim birtanem... Yalnizligimda özlem sarkilari ezberledim, kimi zaman bagira, bagira kimi zamanda fisildayarak söyledim.Karanliga haykirdim her gece hasretimi sesimi duyacaksin diye.. Sensiz yalnizligimda saatler asir gibi geliyor geçmiyor sanki sen gibi geliyor geçmiyor sanki..!eksik yasiyordum ama sen eksiklige inat tamamladin yuregimi. Çalan her telefonu yüregimin deli bir cagliyana dönen atisiyla açtim, senden baska duydugum her seste hep ayni kirikligi yasadim. Kaç gece sabah ettim gözlerimi kapamadan seni düsünerek, senin hayalini kurarak... Seni düsünmek adeta uyumayi unutturuyordu insana. peki nasil oldu da bu kadar erken baglandim sana.....Beni burada yakip kavuran sevginin ve hasretinin atesi varken birde üstüne üstelik, yagan yagmurlarda bu atese adeta odun atarcasina yagiyor bu günlerde, yagan her yagmurla birlikte hüzünde yagiyor yüregime çünkü her yagan yagmur seni hatirlatiyor bana, hiç unutamadigim günler, dakikalar geliyor aklima..Neydi beni sana bagliyan Seninle yazisirken ya da konusurken gecen dakikalarin verdigi hazmi Ah evet. Insana Hiç bitmese dedirten o dakikalar. Yoksa sende insani kendine bagliyan bir seyler mi var
003.gif
Sigara gibi, alkol gibi. Her ne olursa olsun seni ALLAHin verdigi kalple, bütün benligimle sevdim ve ALLAH n verdigi ömürle de bitirmek istiyorum, seni hayatimin son nefesine kadar sevmek, kaderim ve alin yazim olsun diyerek seni sevdigimi bir kez daha söylemek istiyorum. canim hadi biraz gülümse bakim bir anda bu yazilar karsisinda duruldugunu zannediuyorum. Ben seni kocaman bir yürekle sevdim. Gözlerim degil, yüregimdi seni gören. Sen damarlarimdaki kana karisip , geldin oturdun yüregime canim... Bir baska yerde olamazdin zaten. Sen, benim en degerli yerimde, yüregimde olmaliydin, orada kalmaliydin. Çok aska ev sahipligi yapan bu yürek, ilk kez bu kadar kolay kabullendi seni oysa bu yurek hiç sevemedi baskasini... Herhangi bir konuk degildin artik... Bu yüzden ne agirlama fasli vardi, ne de ugurlama. O yüregin gerçek sahibiydin. Simdi ilkbahar, yaza giriyoruz ya... Ben dört mevsim bahari yasadim seninle ve tebessümlerinle... Çiçek çiçek açtin yüregimde. Gökkusagi zayif kaldi, senin renklerin karsisinda. Taze bir yaprak gibi yesildin.. Açelyaydin pembeliginle oysa ben karanfili severdim seni tanimadan önce ama açelyalarda hos oluyormus. Üzerine çig taneleri düsmüs sari güldün. Kirmiziydin bir ates gibi. Ve maviydin... En çok bu renkle anmayi sevdim seni neden mi cünkü sema mavidir gözlerin ise umut sen gönlünü hep mavi tut dedim hep kendi kendime... Denize tutkundum, denizi sensiz, seni de denizsiz düsünemedim. Seni severken dünyayi da sevdim ben, insanlari da... Kendime bile dar gelirken, içinde herkese yer olan bir hayatin sahibiydim artik. En kizgin, en tahammülsüz oldugum anlarda bile, seni düsünmek yetti bana Içimdeki sevinç yüzüme yansidi, güldüm. Beni öylesine güldüren senin sevgindi ve ben kaygisiz, içten gülüsün ne demek oldugunu, nasil güzel bir sey oldugunu anladim seninle... Her seye ragmen sevdim seni. Güçlüydüm ve asamayacagim hiçbir zorluk yoktu. Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabilirdim. Sen elimden tuttugunda, patlamaya hazir bir volkan gibi hissederdim kendimi. Menzil sendin ve ben o menzile ulasmak için önüme çikan her seyi yok edebilirdim. Sana ulasmami engelleyecek her seyi eritirdim, kül ederdim. Sana ulastigimdaysa sakin bir göle dönüsürdüm. Ve o göle bir tek sen girebilirdin. Sevdim ve hayrandim da..Koskoca sehir bile dar geldi bana....Cennete ilham cehenneme sukut ve mahsere beklentisizce gitmek neymis seninleyken neymis seninleyken ölmek birak kalsin simdilik zamanim var seni sevmek için birak geç gelsin biraz azrail.. Her halin çekti beni. Durusunu, uyumani, gülmeni, kizmani, saskinligini, safligini, kurnazligini, çocuklugunu, olgunlugunu göremeden bile sevdim cok sevdim. Sesini de sevdim suskunlugunu da. Küçük oyunlarini, kaprislerini, sitemlerini, korkularini sevdim. Seni ve o doyumsuz sevdani, uçari sevdani anlatacak kelime bulamadim çogu zaman. Sigmadin cümlelere ve hiçbir cümle seni yeterince tarif edecek kadar derin olmadi oysa kelimeler bile seni anlatirken benim gibi yetim kaldi... Seni severken yorulmadim. Çünkü sen yasam kaynagiydin. Her gün yenilendim. Seninle çogaldim seninle büyüdüm. Eksik kalan neyim varsa tamamladin. Ölmeyecektim çünkü sen ölmezligin ta kendisiydin hani demistimya sana bir yanim eksik yasiyordum ama sen eksiklige inat tamamladin yuregimi...Her defasinda diyorum sana sevenler için olmaz olmamali....Hadi o tatli kiraz dudagindan benim için bir kahkaha at yoksa ben yoruluyorum sen mutsuz olunca kosmak istiyorum biliyormusun delice kosmak ama kosarken seninde ellerinden tutmak istiyorum... Simdi sana kirmizi bir kurdaleyle süsledigim bir kutu gönderiyorum ac onun içinde,sadece sana özel bir çiçek var o çiçegi ellerinin arasiyla...Simdilik o sehirde açiyor o çiçek ama bir gün bu sehirde ikimizin evinde verecek meyvesini...Sana olan sevgimi su kisa cümleyle bitiriyorum...Sevdim iste ötesi yok...
 
Gitme Kal Biraz Daha

Kaç mavi aşk yaşadık seninle, kaç deli gece...
Düşünce, dolunay bile utanır,yıldızlar çıldırır, ağlar güller
Ben, seni işte öyle bir gecede sevdim, hesapsız.
Ve düşlerim...Düşlerim sınırsızdı alabildiğine
Duygularım sabırsız.Bir çocuk kadar günahsız.
Sahi, sen de sevebildin mi beni? Seni sevdiğim kadar,
Bir dokunsana yüreğime,Bak, orada sen varsın.
'Mutluluk nedir? ' diye sorsalar 'Sen' derim alabildiğine,
'Yalnız sen.'Sesin, gözlerin, ellerin sonra,
titreyen dudakların ve arzun çekingen
Sen, benim her şeyimsin.

Sensiz neye benzer bu ay, bu güneş?
Sonra, kim aydınlatır benim gecemi,
Günümü kim paylaşır?
Kim sorar derdimi,Ben neye sevinirim,
Kimle gülerim? Kal biraz daha...

Beraber büyüttük sevinçlerimizi,
Beraber öğrendik yaşama direnmeyi
Sevmeyi beraber öğrendik.
Bak, güneşler doğdu üzerimize
Ağlamak bu kadar kolay mıydı,
Ve güzel miydi gülmek kadar?
Herkese seni anlatmak istiyorum
Seni şiirlerimde anlatmak;
Her dizede senin adının olduğu çığlık çığlık...
İçimi ısıtan sen, tam şuramda; ılık ılık,
sen olmalısın kıpır kıpır yüreğimde...
Sevdan olmalı deli dolu
Ve çılgınlığın, çılgınlığın olmalı.
Ben seni sevmeyi seviyorum Ve seni özlemeyi.
Bu bir itiraftır...

Aşkın yoksa ben de yokum
Yetim düşlerimin kimsesizliği kuşatır benliğimi
Hüzünler yağar gecelerime.
Ben, bir garip ben olurum, Sığamam odalara,
Taş duvarlar üzerime gelir.
Ruhum durmaz bedenimde,hücrelerim yaşamaz.
Kurumuş dallara döner yüreğim, susuz çöllere...
Bu Gece bu hayat böyle bitemez, ben ölürüm,
Ölürüm gitme, kal biraz daha...
GİTME KAL BİRAZ DAHA...
 
[COLOR=***nna]Bu gece son defa agliyorum senin için,
uzun zamandir ilk kez ama bu defa farkli,
seni silmek için kalbimden,
son kirintilari son senleri atmak için kalbimden.

Yalniz kalmak istiyorum kalbimle,
ona tekrar bakarken seni hissetmek,
seni görüp, sana dokunmak yani
aci çekmek istemiyorum artik.

Birgün karsima yine çikacaksin biliyorum
bir gün yine üzmek isteyeceksin beni,
ama bu sefer farkli olacak,
çünkü içimde sen olmayacaksin.

Bu gece son defa agliyorum senin için
gözlerimden akan sey yas degil aslinda,
sensin.
Tek tek dökülüyorsun gözlerimden
parça parça çikiyorsun bu gece.

Kalbimi tekrar istiyorum çünkü
Ona yeni bir sahip buldum.
Belki üzüleceksin bilmiyorum
çünkü sen herseye ragmen bencilsin
ve düsünüyorsun beni gizlice.

Karsima çikmaktan nasil korkuyorsun,
benim sesimi duymaktan.
Benimle konusurken neden titriyor sesin ?
Neden uzak duruyorsun benden ?
sen bilmesen de ben biliyorum güzelim
çünkü sevinmemden korkuyorsun kendince,
ama yaniliyorsun bunu bil
artik sevinç yok senin adina
çünkü senin adinda yok kalbimde.

Senin için son defa agliyorum bu gece
ilk defa içimde açan bir günesle.
uzun bir kisti zorlandim ama,
gördügüm bir bahar biliyorum,
dokunuyorum ona isiniyorum artik.

Bunun zamani gelmisti biliyorum
bu defa yanilmiyorum, yanilmiyorum çünkü
görüyorum uzak tepelerdeki çiçekleri
inceden kokulari çaliniyor burnuma, kokluyorum
ve bunu herseyden çok seviyorum.

Senin için son defa agliyorum bu gece
içimde kalbime gözlerini açan çok güzel bir bebekle.
Artik ölmüs senin küllerini atmanin vakti gelmis,
bak iste son damla da düstü gözümden
artik seni sevmiyorum...
[/COLOR]
 
El ele verirsek dünyayı yeneriz biz,
Dünyayı kıskandırır aslında bizim sevgimiz,
Sürü sürü düşüncelerden ve korkulardan bir uzaklaşabilsek,
Önümüze gelen her sorunu bir bir biz çözeriz…
El ele verirsek dünyayı yeneriz biz,
Bakmasını bilen ve aslında çok şey anlatan gözlerimiz,
Korkmadan ve tüm geçmişimizi bırakarak anlatabilsek,
Dünyaya hiç alışılmadık bir sevgi ekleriz…

Hadi ne olursun artık bitsin bu haykırış,
Koşmayayım her telefona belki sensindir diye,
Ellerimin titreyişinin nedenini anla artık,
Gönlünü gönlüme eklersen dünyayı yeneriz biz…
Bir gün gelir kavuşursak dünyaya sığmaz inan bizim sevgimiz…
 
Geri
Üst