İnsanı Anlamak Kitabının Özeti



Cinsel Eğitim Nasıl Verilmeli:

- Bunlardan birincisi ve en önemlisi, ona babanın, yakın çevredeki insanların öğretmenlerin cinsel konular karşısında gerçekçi ve akılcı bir tavır takınmaları, buna uygun davranışlarda bulunmalarıdır.

- İkincisi, cinsel konulara ilişkin söz açıldığında, soru sorulduğunda, çocuğun ve gencin yaşına, çağına, algı, düşünce ve öğrenim düzeyine uygun biçimde gerçekçi bilgilerin verilmesidir.

- Cinsel konularda yakından ilgili bilgilerin çocuğun ve gencin öğreneceği, anlayacağı biçimde düzenli bir eğitim içinde verilmesidir.
 
Cinsel Sapmalar: Eksik veya yanlış cinsel eğitimin sonucu oluşur. Gençlik çağını aşan, erişkinlik çağına gelen kişinin kendi kendini tatmin alışkanlığının sürmesi.

Erişkinlik çağında olan kişinin, karşı cinsle ilişkilerinde çeşitli aksaklık ve sapmaların olması.

Kişinin hangi yaş ve çağda olursa olsun aynı cinsle ilişki kurması.

Gençlerle İyi İletişim İçin Öneriler: Yetişkinlerin yaşlı kuşakların gençlerden yakınmaları ve kuşaklararası çatışma, sürtüşmeler, yüzlerce, binlerce yıldan beri süregelen, doğal ve evrensel bir olgudur. Yetişkinlerin ve gençlerin iyi bir iletişim kurması için aşağıdaki şartlara uymaları gerekmektedir:

Siz erişkin ve yetişkin kuşak olarak, önce gencin bir insan olduğunu kabul edin. Gençlik çağının fırtınalı ve zor bir dönem olduğunu unutmayın.

Gencin duygulanım değişiklikleri ve düşlemlerden kaynaklanan davranışları karşısında serinkanlı olun, kırıcı, sert, yıkıcı olmayın.

Gencin yaşamına, giyinişine, süslenmesine ilişkin karar alırken, durumu gençle konuşun, onun düşünce ve önerilerine anlayış gösterir.

Aile ve evle ilgili sorunlarda gencin de düşünce ve önerilerini dinleyin.

Gencin tutum ve davranışlarında biçim ve yön verirken “benim gençliğimde” diye başlayan konuşma ve öğütlerden kaçının. Bundan başka gençlere düşen vazifeleri şöyle sıralayabiliriz.

“Gençler bilseydi, yaşlılar yapabilseydi” özdeyişine (uygun olarak iletişim kurur.

Bütün amaç, beklenti ve isteklerinizin hemen o anda tümüyle gerçekleşmeyeceğini bilin.

Her yerde ve her zaman erişkin ve yetişkinlerden öğrenmemiz gereken bilgiler, deneyler olduğunu kabul edin.

Konuşma ve tartışmalarda kırıcı ve sert olmaktan kaçının.

Engeller sorunlar, zorluklar karşısında size destek ve yardımcı olacak insanların, anneniz, babanız, yakınlarınız olacağını unutmayın.

Erişkinlere danışmaktan kaçınmayın.
 
İki Ezeli Dost ve Düşman: Kadın ve Erkek:

Evlilikte kadın ve erkek aile kurumunun birer üyesi olup birlikte yaşamak zorundadırlar. Evlilikten önceki “ben” ve “sen” yerine evlilikte “biz” yaşantısı ortaya çıkar.

Karı-koca arasında geçimsizliğin nedenleri şöyle belirlenmiştir:

- Çocukluk ve gençlik çağında kazanılan kişilik yapısından evliliğe yansıyan olumsuz davranışlar:

- Ruhsal uyumsuzluk

- Toplumsal uyumsuzluk

- Rol ve yer karmaşası

- Eşlerin birbirlerini tamamlamalarında ve bütünleşmelerinde uyumsuzluk

- Cinsel yaşantıda uyumsuzluk: Yani, eşler birbirlerine duydukları ilgi, sevgiyi değişik biçimde ve farklı simgelerle, birbirlerinin anlayamayacağı şekilde ilettikleri zaman anlaşamazlar.
 
Madem Evliliği Seçtiniz..:

Yaşam biçimi olarak, evliliği seçtiğinize göre, mutluluğu evinizde eşiniz ve çocuklarınızla birlikte, onların yanında bulacağınızı kabullenmiş olmanız gerekir. Ruhsal gücünüzü “bugünkü aklım olsa evlenir miydim?” türü hayıflanmalarla türetmeyin.

Eşinizin size en yakın insan olduğunu “bir yastıkta kocama” özdeyişimizin tüm bir yaşamı acısıyla, sevinciyle paylaşmayı ve dayanışmayı dile getirdiğini aklınızın bir köşesinde saklı tutun. Bütün duygu ve düşüncelerinizi eşinizle paylaşın.

Eşinizin de hataları olabileceğini bilin, onu her yönüyle kabullenin.

Eşinizin kişiliğine saygılı davranın. Onun benliğini öteki yarınız olarak örselenip yaralanmaktan kırılmaktan koruyun.

Eşinize duyduğunuz ilgi ve sevgiyi sözlü ve sözsüz iletilerinizle belli edin. Sevgi ve saygının en iyi anlatımı içten ilgi göstermektir.

Kızgınlık, kırgınlık, kaygı gibi olumsuz duygularınızı da kendinize saklayıp biriktirmeyin. Yapıcı tartışmalar yapın. Kendinizin ve eşinizin kızgınlık ve kırgınlık nedenlerini araştırın.

Hiç kuşkusuz, evlilik özel bir iletişim biçimidir. Ancak insanlararası sağlıklı iletişimin ilke ve kurallarının dışında kalacak kadar da “özel” değildir.
 
Geri
Üst