İçten Aşk Şiirleri

20
EXE RANK

OttoMaNs* ;яeiz

Fexe Kullanıcısı
Puanları 0
Çözümler 0
Katılım
20 Şub 2011
Mesajlar
32,869
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Web sitesi
www.netbilgini.com
OttoMaNs* ;яeiz
Dokunaklı içten bir şiir

Resimler karşıda sırayla yerleşmiş,
Renkler ise üşenilmeden uzaklardan getirilmiş,
Birşeyi önemseme bu olsa gerek,
Bir güzelliğin ortaya çıkması bu şekilde olsa gerek,
Gözler ister istemez resimlere baktıkça dalgınlık yaşıyor,
Gönül ise kendinden geçiyor,
Resimlere baktıkça,
Kalpten sözler birer birer dökülüyor, sonbahar yaprağı gibi,

En içten şiirler,
Kalp yolculuğunda yerini alırlar,
Resme doğru ilerlemeye başlarlar,
Bütünlük bu olsa gerek,
İçtenlik bu olsa gerek,
İçtenlikle gelen güzellik bu olsa gerek.
En içten resimlerin ve şiirlerinin bütünlüğü böyle olsa gerek
 
İçten İçe Bir Sevda

Yine gözlerim doluyor gecenin bastırmasıyla ağır ağır
Yine başımda bir ağrı amansızca, sonsuz
Ve yine ağlıyorum içimden boşa geçen zamana saate baka baka
Parmaklarım gitmiyor telefona, benliğim yetmiyor dayanmaya
Nefes alamıyorum gibi geliyor zaman zaman ama alabiliyorum
Ürperiyorum ansızın sanki bir yabancı çıkıp bana zarar verecek gibi
Sessizce hareket ediyor, çıkardığım sesleri örtbas etmeye çalışıyorum
Allah Kahretsin! Olmuyor! Yapamıyorum bunu.
İçime kapanamıyorum. Duygular, irademi yeniyor
Artık haykırmak istiyorum… Seni Seviyorum
 
İçten İçe

sevdam seni durmadan
can evinde yeşertir
çiçekçe ve çocukça
sıralı sırasız ikide bir
nice yıkım nice ılgar
geçer iz bırakarak
nice geç kalmış bahar
acımıza eklenir
çocukları da alan
ölüm sıra beklemez
yara üstten kapanır
sızı içerden dinmez
ölüm yıkım ve sevda
yaşamakla başa baş
başlangıç belli belirsiz
bitim belirli nokta
 
İçtenlik

Tomurcuklar yanaklarda,gamzelere dönüşmüş,
Ateşlerin kızıllığı, dudak diye görünmüş,
Işık saçmış gözlerinden,şule şule yürümüş,
Dut yemiş bülbüle döndüm, gönlüm yere serilmiş.

Uzun uzun saçlarından, kement yap da beni tut,
Bir tebessüm eyle bana,olsun bana bir umut,
Selvi dal gibi uzanmış,bekliyor gökte bulut,
Kaybettim tüm bilincimi,beynimde patlar barut.

Otuz iki adet dişi,inci gibi dizilmiş,
Hilal gibi kaşları var,yaya benzer gerilmiş,
Gözlerinin muhafızı, kiprikler ok’a dönmüş,
Ses çıkmıyor dillerimden,sözler yere dökülmüş.

Burun desen fındık gibi,ölçüsü tam yerinde,
Beli sanki fidan gibi,incecik kemerinde,
Mehtap gibi huzur verir,parlar nuru anlında,
Güneş bile sönük kalır,güzelin karşısında.

Sözcüklerim anlatamaz,gördüğüm güzelliği,
Alır aklından insanı,kaybettirir benliği,
Ne mümkündür seyrederken,düşünmek çirkinliği,
İnsan yalnızca bu değil,sevilir içtenliği
 
İçten İçe Ağlıyorum

Alışık olmadığım saatte gelmişti o durgunluk
Bakışlarımı esir almıştı o yanlızlık
Denizin ince sesine karşılık
Yüreğimin çığlıklarını duyamıyordum artık

Nerde ve nasıl diye sorgulamıyordum
İçime düşen aşk ateşini
Şuan çalan şarkıda arıyordum
Belki o an belli etmesemde
Aslında içten içe ağlıyordum

Sitemkar gözlere isyan etmek yakışmıyordu
Mutsuzluğa bir anlam daha katan
O terketiş
Benliğimden çok şey ***ürüyordu
 
Ayşe`ye Mektup

Sabah aldım gül kokan mektubunu
Pek sevindim Allah` ayan be Ayşe!
Okudukça yaş değil yanağımdan
Hayâlindi yuvarlanan be Ayşe!

Mektubunda diyorsun ki ‘can ağbim,
Sen gideli buralarda garibim
Çâre olmaz hasretime tabibim’
Üç yıl kaldı, yettim, dayan be Ayşe!

Muhtaçsın bilirim paylaşan yâre
Bu yüzden elemin, hüznün yekpâre
Seninçün hayatta en kutlu çâre
Seherde yaptığın duân be Ayşe!

Bahtına sızlanıp isyânda durma
Mâteme bürünüp gönlünü yorma
Ne kapılar açar garibe, sorma
Kaparsa birini Rahmân be Ayşe!

Özlemini gömüver kitaplara
Karışma çözümsüz karanlıklara
Sanma daima değişen mâcerâ
Hayat çok çok güzel, inan be Ayşe!

Başka ömre huzurunu bağlama
Metin ol da vara yoğa ağlama
İnsan âciz, yol, yalçın bir dağ ama
İmtihandır, haydi davran be Ayşe!

İkimizin duâsıdır Allah`a,
Ayırmasın bizi bizden bir daha
İstiyorsan bak gelirim sabaha
Koşa koşa yorulmadan be Ayşe!

Sen sabrını inadına bileğle
Gönülcüğün ilhâmlara yol eyle
Bu ağbinin hatırını gül eyle
Varsa sende ondan kalan be Ayşe!
 
Dokunaklı Bir Günahtır Aşk

mavinin topacıyım eğri kasnağın burcunda
hani hayat, hani alkol, hani sen
hani gökyüzünün bulut taşıyan hamalları
dünyanın inşa ettiği iki üç laf
çığlığın desenlediği o tatlı yenilgi

hani kaçamağı o kutlu sarsıntının
yalandan arafın döl fışkırmış sınırında
tamam
dokunaklı bir günahtır aşk
güneşin gölgelediği gölge

—-
 
Hüzün denizi

Yağmurlar hüzün de getirir beraberinde…
Alışılagelmiş oyunu tekrarlar beynim hiç durmadan…
Mevsimler geçiyor…
Ağıtla iniyor günüme…
Vuruyor hüznüme inceden ince…

On dördünde salar ateşi bağrına soykalar…
Masumanedir belki ama
Henüz gerçek değildir…
Acısını yaşar on sekizinde çaresiz…
On dokuzu! Oturmamış tam yerine duygusu…
Ve yirmi oldu işte!!!
Ah! Demek nafile, vah çekmek boşa…
Artık önemi yok tattım acıyı
Zehir zıkkım günlerim…
Ve olgun şimdi düşlerim…

Aynı acıyla bir beş yıl daha derken…
Şimdi yirmi altı…
Ve yaşanmışlıklar adına yazılan şiirler…
Yanılgılara eş değer…
Sonu mu sorarım?
Kendime… Kendimce
Aşk her yaşta acı,
Her yürekte sancı…
Her gözyaşında ağıt olup
Ve yürek …… yaşsız akar!!
 
Boşuna

Kocadı yüreğim sevda çekemez,
Hadi git gönlümü yakma boşuna,
Bıraktığın halden asla çıkamaz,
Sel olup gönlüme akma boşuna.

Aşkla işim olmaz bir daha asla,
Yaşarım günümü dert ile yasla,
Aşkın badesini içmiştim tasla,
Geçti benden artık bakma boşuna.

Soldurdun gülümü gelmeden hazan,
Dertli yazmış bana kaderim yazan,
Olma düzenimi yeniden bozan,
Gelip evim barkım yıkma boşuna.

Uzak olsun benden gelmesin sevda,
Etmişim neşeye, aşklara veda,
Sürmedim ömrümce birgün de sefa,
Zülfüne gülleri takma boşuna.

Çok aşklar yaşadim, acılar gördüm,
Her aşkın ardından cefaya girdim,
Dertleri gönlüme aşklarla ördüm,
Kalbe aşk okunu çakma boşuna.
 
Aşkın Yaş Güncesi

İllegal düşüncelerin patlama noktası şimdi…
Eylül ayrılıkları hazanla birleşti…
Yüzümde belli belirsiz bir iç çekiş…
Ve aynı başlangıç, aynı son…
Bu filmi izledim daha önce
Başa sarma bilirim.
Kalsın derin uykuda
 
Seni Seviyorum Demektir

Bir umut kırıntısı varsa hala içimde
Senli duygular yakıyorsa yüreğimi
Bir düş yorgunluğunu yaşıyorsa bedenim
Ve seninle doluysa tüm hayal âlemim
Hala seni seviyorum demektir.

Duvarlarda silüetini oluşturuyorsa gözlerim
Ayaz gecelerimi ısıtıyorsa hayali nefesin
Sonunda dayanamayıp kalbimi tutuyorsa ellerim
İçinden çıkacağını düşünerek korkuyorsa beynim
Hala seni seviyorum demektir.

Bir masanın üzerine düşmüşse başım
Sağanak halini almışsa gönül ağrılarım
Kuru yaprak gibi savruluyorsa hayatım
Her defasında beni benden alıyorsa yürek sancım
Hala seni seviyorum demektir.

Beni bırakıp gittiğinden beri böyleyim
Bir elim sigaramda diğerinde kadehim
Umutsuzca etrafımı sarıyorsa hayallerim
Ve bir gün diye bekliyorsa sana dair ümitlerim
Hala seni seviyorum demektir.

Yalan dünya, yıldızlar, gökyüzü yalan
Karanlık zaten gece, gündüzüm zifiri
Bir sevda türküsü aslında beni yıkan
Sevgi beklemekse, ölümüne özlemekse sevgi
Hala seni seviyorum demektir.

Uyumadan önce öpmeni istiyorsa dudaklarım
Uykudan uyandırıp yanındayım sevgilim demeni
Bir rüya olsa bile senin yanında olabilmeyi
İstiyorsa düşlerim gibi kırık kalbim
Hala seni seviyorum demektir
 
Ardıma Bakmadan Geleceğim Şiiri

Selam göndermişsin nasılım diye
Umutlar ektin yeniden sensiz yüreğime
Bir akşam vakti yada bir seher yelinde
Kokun geldi rüzgarla sindi üzerime

Senden ayrılalı ben bende değilim
Bir yanım boş, bir kanadım kırık
Bir umut kırıntısı içimde ama sensizim
Yitik duygularıma sarılmış derbederim

Sel*****n arkasından umutlarım geldi
Bir selama bu kadar anlam yüklenir mi?
Beni çağırırsan ne yapacağım diye sorma
Ardıma bakmadan koşarak gelirim sana

Sensizliğin karanlıklarında yolumu kaybettim
Bir akşam üstüydü sensizliğe doğru gidişim
Biliyorum yaptıklarımın hepsi benim tercihim
Kabul edersen ardıma bakmadan geleceğim
 
Duygularım hallacı pamuğuna dönmüş,
Ellene ellene didik didik olmuş,
Önce alev alıp,
Sonra coss diye sönmüş,
Daha kötüsü,
Ne ölmüş,
Ne onmuş,
Bir daha kullanılmaz olmuş,
Gene de nefes alıyor,
Çorap söküğü gibi değil,
Sıkı dokunmuş,
Tanrım,
Bu duygunun astarı,
Nasıl bir kulmuş;
Ki mutluluğu sevgide bulmuş,
Kendinden esirgenen,
Gene de pes etmeyen…
Ben,
Tut elimden,
Bırakma..
 
Biz Efsane Olmalıyız

Seversem senin ışığınla aydınlanıp,
Senin sıcağına geçmeliyim.
Bir anımı geçireceğim seninle,
Uzayan,yaşamı kaplayan bir zamanı,
Ve bütün bakışlarım sende olmalı
Sen olmalı göz rengim.
Bir çiçek bahçesine girdiğimizde,
İkimiz de aynı güle dokunup,uzanmalıyız.
Elim avuçlarındayken,
Senden başka tutunacağım asa olmamalı.
Benim için yarmalısın denizleri…
Beni sevgi kıyılarına ulaştırmalısın.
Uyku, ayrılık kokmalı.
Gece; sinen,görünmeyen derinlikler olmalı,
Orada kalmalıyız.
 
Hayatımın tam ortasında olmalısın.
Hüznümün taşanlarını toplamalısın avuçlarına.
Su kadar saf,berrak bakmalısın.
Suskunluğum,dağılmalarım,
Sevgi silgisiyle silinmeli ruhumdan
Son kapıda bulmalıyım seni
Yedi kapının ardından bakmalısın.
Gül olmalı,açmalı yüreğim,
Sen bülbül gibi şakımalısın.
Bana hiç duyulmamış şiirler okumalısın…
Aşkı anlatmalısın bana sen kendi dilinden!
Yahut aşk olup dağılmalısın hücrelerime..
Masalları koy önüme.
Çünkü onlar düşünüldüğünde gerçekleşir,
Gizli,saklı da olsa,yaşanır bir yerlerde…
Hikayeler bile senin dilinde, gönlünde yaşanmalı..
Cesaretin varsa,cesursan atlamaya umarsız.
Biz efsane olmalıyız.
 
Yağmur ol, derinden ve sessiz yağ üstüme
Serinliğin, bırak işlesin iliklerime
Şarkılar biriksin ayaklarımın gölgesine
Damla damla aksın coşkun denize
 
Yüreğim yorgun umutlar biriktiriyor
Bir gölge izliyor derinden ve sessiz
Bulutlar ihanet safları kurmuş
Ağıyor yeryüzüne, ıslanıyorum
Aralıksız damlalar vuruyor yüzüme
Kan revan gözlerim suda boğuluyor
 
Sözler diziliyor boğazıma
Susuyorum derinden ve sessiz
Islıklar karşılıyor dönüşümü
Rüzgârın savurduğu bulutlar gibi
Savruluyorum şehirden şehire

Şehirler, ıslak bir akşamda
Yavru ceylanı bekleyen avcılar gibi
Eller tetikte izleniyorum
Yağmur yağıyor, ıslanıyorum dolu dolu
Bir gölge izliyor derinden ve sessiz
Ağlıyorum, ellerim başımda
 
Ah deniz, bütün suç senin
Unuttun beni bir sahilde
Bir gölge izliyor derinden ve sessiz
Islak bir yağmur zamanı
Islanıyorum, damlalar vuruyor yüzüme
Kan revan gözlerim suda boğuluyor.

 
AŞK OKUDUM – AŞK DOKUDUM

Ben bu gönül tezgahinda
Ask dokudum, ask okudum
Erenlerin dergahinda
Ask okudum, ask dokudum

Her güçlügü bile bile
Göznuruyla, sabir ile
Yumak, yumak, çile çile
Ask dokudum, ask okudum

Bir ömür yana yakila
Yazdigim sigmaz akla
Acimadim kirkdört yila
Ask okudum, ask dokudum

Sevgi insanligin özü
Odur aydinlatan bizi
Hak yolunda oldum terzi
Ask dokudum, ask okudum.

Günahindan, sevabindan
İçtim ask sarabindan
Ulularin kitabindan
Ask okudum. ask dokudum
 
Geri
Üst