Her Telden '' Yazarı Bilinmeyen Sözler '' Part "4"

Biz aşkı erostan merostan öğrenmedik. Biz aşkı Mekke'li bir yetimden öğrendik.
O resul ki ;
- Hz. Muhammet (S.a.v) ♥
 
"ilk tanışma döneminde sürekli ilgi gösteren,yakınlaşınca bir vites düşüren, elde edince vitesi boşa alan kişiye türk erkeği denir"
 
Biliyorum ki dünyanın en güzel şeyi değilsin, ama biliyorum ki dünyamın en güzel şeyisin.
 
Aşk bir seferdir. Bu sefere çıkan her yolcu, istese de istemese de tepeden tırnağa değişir. Bu yollara dalıp da değişmeyen yoktur.
 
O; sadece ''günaydın'' mesajı atıyordu. Sen ise, ''uyandıgımda ilk aklıma gelen sensin'' olarak algılıyordun.
 
Asalet Boyda değil Soyda olmalı.
İncelik Belde değil Dilde Olmalı.
Doğruluk Sözde değil Özde Olmalı.
Güzellik Yüzde değil Yürekte Olmalı...
 
Mesele Bir ' Sevgili ' Eli Tutmak Değildir...
Mesele ; Tuttuğun Eli Bir Ömür Bırakmamaktır.
 
Yağmur sonrası gel, gel de gökkuşağından kaydırak yapıp bulutların üstüne düşelim.
Üstümüz başımız bulut olsun parça parça.
Sonra yağmur damlası olup yeryüzünün en masum varlıkları çocukların yüzüne düşüp neşe olalım, ne dersin?
Hadi tut ellerimden sıkıca...
 
Düşünüyorum da bazen yolunda giden tek şey, gözden ağzın kenarına süzülen gözyaşıdır.
Yolunu hiç şaşırmıyor meret...
Tuhaf !
 
Bazen gözünü kırptığında bambaşka bir yerde bulmak istersin kendini.
Belki özlediğinin yanında alırsın soluğu, belki de adını bile bilmediğin bir şehirde.
Sadece uzaklaşmak istersin.
Boş bırakırsın ardını...
 
Tanıdıkça öğreniyorsun dışardan cıvıl cıvıl görünen insanların içlerinde ne derin yaralar taşıdığını..
 
Aklım örfüne ihanet etti!
Kimseyi sevememek pahasına seni anımsadım…
 
Adının ilk harfi haylazdır bilir misin?
Son verir alfabemin anlamsızlığına...
 
Gittin kalp atışlarım o anda durdu.
Ortalama yirmi beş dakikan vardı beni hayata döndürebilmek için… Ölüyordum ve Sen bana ayrılan ömrü iyi kullanamadın!
 
Henüz tazelediğimiz imlası düzgün bir yaramdan
Öteki kanamama taşıdığım ne varsa;
Sen’de saklıydı…
 
Her aşk kendini yaşar
çaldığın kapı kapanır sonunda
içinde bir sen bulursun
büyümüş anlamış yorgun...
 
Anlayamadığım o kadar çok şey var ki, mesela aşk... Aşkı tuhaf kılan, bulamayacağını bile bile aramak mı? yoksa bir alışkanlık haline gelmesinden korkmak mı? ayrılıkta, mutlulukta bizim için nedendir bilinmez, aşk niye vardır? ama hayat, aşkı yaşadığın kadardır...
 
Mutlu olmak varken bu dünyada
Geceler geldi dayandı kapımıza..
Olduk acımızla sarmaş dolaş
Bekledik düşümüzle koyun koyuna..
 
Ben senin en çok gülüşünü sevdim / Sevindiren, içinde umut çiçekleri açtıran / Unutturan bana birden acıları, güçlükleri / Dünyam aydınlanır sen güldüğün zaman..
 
Sadece susarak özlüyorum seni, hiç tanımadan, ne garip ..
Sense uzak, çok uzakta, bir deniz gibisin resimlerde...
 
Geri
Üst