Gebelik oluşumu...

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Method
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
20
EXE RANK

Method

Fexe Kullanıcısı
Puanları 0
Çözümler 0
Katılım
5 May 2010
Mesajlar
30,484
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Method
Adet Siklusu Ve Gebeliğin Oluşumu

Kadınlardaki adet siklusu, son adet tarihinin ilk gününden bir sonraki adet tarihinin ilk gününe kadar geçen süredir ve normalde bu süre ortalama 28 gün olmasına karşın 21 ile 35 gün arası olan adetler de normal sınırlar içinde kabul edilmektedir.

Adet günlerinin hesaplanması ve bunun hasta tarafından anlaşılması çok önemlidir.Adetin birinci günü olarak söylenirken kanamanın bittiği gün değil, adetin başladığı gün anlatılmak istenmektedir. Bu terim önemlidir, çünkü ilaç kullanımlarında,yumurtlama tarihi hesaplanmasında hep adetin ‘… günü’ tabiri kullanılmaktadır. Örneğin adetin 5. günü ilaca başlamanız gerekiyor diye söylenildiği zaman ,anlatılmak istenen adetin ilk görüldüğü günden sonraki 5. gündür , adetin bittiği günden sonraki 5’inci gün değildir!!

28 günde bir adet gören, yani siklusu 28 gün olan bir kadının ovulasyon (yumurtlama) günü genellikle ,bu kesin bir kural olmasa da , 14. gündür. Düzensiz adeti olan kadınlarda yumurtlama gününü hesaplamak için beklenen adet tarihinden 14 gün çıkartıldığı zaman yaklaşık yumurtlama tarihi hesaplanmaktadır.Bunun nedeni adet siklusunda yumurtlamadan sonraki dönemin 14 gün olup sabit olmasıdır.Oysa yumurtlama öncesi dönemin süresi değişkenlik gösterebilir. Örneğin 24 günde bir adet gören kadında yumurtlama günü şöyle hesaplanır. Örnek olarak bu kadın 20 martta diğer adetini görmeyi hesaplıyor ise ,yumurtlama zamanı 20 mart tarihinden önceki 14. gün yani yaklaşık olarak 6 mart tarihidir.
 
Kadınlar nasıl adet olurlar?Hangi faktörler bunda rol oynar?

Kadınların düzenli adet görebilmeleri için beyinden salgılanan hormonlar, yumurtalıklar ve rahim içi dokusu arasında belli bir düzen ve iletişim olması gerekmektedir.
·Beyinin rolü;

Her adetin ilk günü (kanamanın başladığı ilk gün ) beyinde hipotalamus olarak isimlendirilen bölgeden salgılanan GnRH adlı hormon, beynin arka kısmındaki hipofiz bölgesinden folikül stimule edici hormon (FSH) salgısını uyarmaya başlar. FSH etkisiyle yumurtalıklardan birinde yeni bir folikül (yumurta hücresi barındıran) hızla olgunlaşmaya başlar. Bu folikül olgunlaştıkça östrojen hormonu üretimi de artar, östrojen üretimi arttıkça hipofiz bölgesinden salgılanan luteinizan hormon (LH) miktarı da buna bağlı olarak artış gösterir. Folikül olgunlaştıkça giderek içi sıvı dolu ufak bir kese haline gelir ve büyümeye devam eder.
 
Yumurtalıkların rolü;




Folikül yaklaşık olarak 16-20 milimetre çapına eriştiğinde östrojen hormonu da kanda en yüksek seviyeye ulaşır ve bu da LH seviyesinin giderek daha da artmasına neden olur. LH'ın en yüksek seviyeye ulaştığında folikül çatlar.Bu yükselmeye LH pik’i adı verilir. Bu yükselmeyi hemen takiben yumurtalığın içindeki yumurta hücresi çatlayıp serbestleşir.Ovulasyon olarak adlandırılan yumurtlama olur.Oosit adı verilen bu yumurta hücresi fallop tüplerinin ucundaki püskülümsü yapılar (fimbrialar) tarafından yakalanıp fallop tüpünün içine alınır.
Folikül çatladıktan sonra yumurtalığın içinde bu çatlama bölgesinde corpus luteum (sarı cisim) adı verilen bir yapı oluşur ve bu yapı bu defa östrojen hormonuna ek olarak gebelik oluştuğunda önemli rol oynayacak olan progesteron hormonunu da üretmeye başlar. Gebelik oluşmazsa bu yapının işlevi 14 günde biter. Gebelik oluştuğunda ise gebeliğin devamı ve rahim içinde barınması için bu sarı cisim yaklaşık 10. haftaya kadar progesteron salgılamaya artan bir şekilde devam edecektir. 10. haftadan itibaren gebeliğin bir parçası olan plasenta kendi progesteronunu kendisi üretecektir.
 
  • Uterusun rolü;
Uterusun iç kısmı kadifemsi bir doku olan endometrium adı verilen rahim içi tabakasıyla kaplıdır. Endometrium östrojen etkisiyle adet siklusunun ilk döneminde kalınlaşır ve yumurtlama sonrası corpus luteum (sarı cisim) tarafından salgılanan progesteron hormonunun etkisiyle döllenmesi muhtemel bir yumurta hücresinin yerleşmesi ve gebeliğin başlayıp devamı için elverişli duruma gelir.
 
Adet kanaması neden ve nasıl olur?

Corpus luteumun ömrü tüm kadınlarda siklus kaç gün olursa olsun yaklaşık 14 gündür. Bu sürenin sonuna yaklaştıkça corpus luteumun progesteron salgısı giderek azalır ve kandaki progesteron iyice azaldığında kalınlaşmış endometrium tabakası desteğini kaybederek hızla parça parça dökülmeye başlar. İşte bu dökülme kanamayla birlikte olduğundan adet kanaması (menstruasyon) adını alır.Döllenme ve gebelik oluştuğunda ise hormon salgısı devam edeceğinden dolayı dökülme olmaz ve adet gerçekleşmez. Bazı kadınlarda gebe kalmalarına rağmen olası adet günlerinde 1-2 damla kanama olabilmektedir.

 
Yumurtanın döllenmesi ve gebelik nasıl oluşur?

Yumurtalıktan çatlama ile atılan yumurta hücresinin (oosit) ömrü kadından kadına değişiklik göstermekle birlikte ortalama 12-24 saattir.Fallop tüplerindeki fimbrialar tarafından yakalanıp tüpün içine alınan bu oosit eğer burada spermler ile karşılaşıp bir sperm tarafından döllenir ise gebeliğin ilk adımları atılmış olmaktadır. Oositin içine bir sperm girerek başlatılan fertilizasyon yani döllenmeden sonra hızlı bir şekilde hücresel değişiklikler olmakta ve blastosit adı verilen ilk hücre topluluğu oluşmaktadır. Takiben sperm-oosit birleşmesinden oluşan blastosist endometriumda uygun bir yere yerleşmekte ve burada bölünmeye devem etmektedir. Blastositin endometriyuma yerleşmesine implantasyon adı verilmekte ve bu olayda progesteron hormonu önemli bir rol oynamaktadır.

Gebelik artık başlamıştır.Endometriyuma implante olan hücrelerden hızla beta HCG adlı hormon salgılanır ve hücreler de hızla çoğalarak embriyo oluşumunu başlatırlar.Gebelik testinde idrarda veya kanda yapılsın işte bu beta HCG düzeyine bakılıp gebelik olup olmadığına karar verilir. Artık corpus luteumun ömrü uzamıştır,progesteron kesintisiz salgılanmaya devam edecek,adet gerçekleşmeyecek ve endometriyum kalınlaşmaya devam edip embriyonun düşmeden sağlıklı bir şekilde büyümesine elverişli şekilde kalınlaşmaya devam edecektir.
 
Adet Siklusu (Döngüsü)



Adet siklusu (döngüsü) ilk adetten (menarş) son adete (menopoz) kadar süren, adet kanaması ile karakterize, amacı üreme ile soyun devamı olan ve tüm vücudu etkileyen olaylar zinciridir.Adet siklusu yada adet dönemi denildiğinde kastedilen bir adet kanamasının ilk gününden bir sonraki adet kanamasının ilk gününe kadar geçen süredir. Adet dönemi denildiğinde kanamalı olan süre yada kanamasız olan süre dikkate alınmaz.
Adet kanamasını tarif etmek için halk arasında farklı ifadeler kullanılmaktadır. Bunlar arasında en sık rastlanılanları aybaşı olmak,adet olmak, adet görmek,ay hali görmek, regl olmak, mens olmak,peryod ve hastalanmak ifadeleridir. Daha ender rastlanan ve olayın tam karşılığı olmaktan uzak olanlar ise kirlenmek ve renkli olmak şeklinde olanlardır.
 
Normal siklus nedir ?

Adet döngüsü veya siklus, son adet tarihinin ilk gününden bir sonraki adet tarihinin ilkgününe kadar geçen zamanı ve bu zaman içinde kadın vücudunda gerçekleşen olayları ifade eder.

Bir adet döngüsü kadında genellikle 28 gün sürmekle birlikte 21 ile 35 gün arası normalin alt ve üst sınırlarıdır. Adet kanaması ortalama 4 gün devam eder ve 2 ile 7 gün arası normalin alt ve üst sınırları olarak kabul edilir. Adet kanaması esnasında 20 ile 80 mililitre arasında miktarda kan kaybedilir.
Kadın 40'lı yaşlara geldiğinde hormon salgısındaki doğal değişiklikler döngünün yeniden uzamasıyla sonuçlanır. 2-8 yıl devam eden bu süre sonunda menopoz ortaya çıkar. Bu süre içerisinde adet döngüsünün uzamasını belirleyen temel olay yumurta hücresinin olgunlaşmasına kadar geçen sürenin uzamasıdır.
 
İlk Adet Kanaması ne zaman görülür?


İlk adetin kaç yaşında görüleceğini önceden kesin olarak bilebilmek mümkün değildir. Bu ırklara ve çevresel faktörlere göre değişiklik gösterebilir. İlk adet ülkemizde genelde 11-14 yaşları arasında olmaktadır. 16 yaşına kadar adet görülmemişse ve sekonder seks karakterleri adı verilen memelerde büyüme, kasık ve koltuk altında kıllanma gibi belirtiler de yoksa bir jinekolog ile temasa geçmek faydalı olur.
Bu ilk kanama henüz yumurtlama süreci devreye girmediğinden, gerçek ve düzenli aralıklarla oluşan bir adet kanaması olmaktan uzaktır. Bu sikluslarda genelde yumurtlama olmaz (anovulatuar siklus). Bazen ayda 2 defa bazen de 3-4 ayda bir kanama görülür. Bunların hepsi normaldir. Adetlerin ve yumurtlamanın düzene oturması 2 yıl kadar sürebilir.
Kız çocuğunun hormon salgı mekanizmaları ve genital organları olgunlaştığında yumurtlama süreci de başlar ve oluşan adet kanamaları, adet döngüsünün bir parçası olarak düzenli hale gelir.
 
Adet görmek için gerekli şartlar nelerdir?


Beyinden hormon salgılanmalı (GnRH)
Beyinden salgılanan hormonlara cevap olarak hipofizden hormon salgılanmalı (FSH,LH),
üOverlerde follikül bulunmalı ve bu folliküller hormon salgılama kabiliyetinde olmalı,
üEndometrium bulunmalı ve bu hormonlara karşı duyarlı olmalı,
üOrtaya çıkan kanın dışarı akmasına engel olacak bir anomali bulunmamalıdır.
 
Adet siklusu sırasında neler olur?

Adet siklusunda yumurtalıklardan bir adet yumurta hücresi gelişir ve yumurtlama olur. Bu sırada rahmin içindeki zar tabakası önce kalınlaşır, daha sonra ise salgı üretmeye başlar. Aynı zamanda rahme giden kan miktarı da artar. Yumurta fallop tüplerinden geçerek rahime ulaşır. Bu seyahat esansında sperm ile karşılaşırsa döllenme meydana gelir. Döllenen yumurta rahimin içindeki bu kalınlaşmış tabakaya yerleşir ve büyümeye başlar. Eğer hamilelik olmaz ise kandaki hormonlar düşer, rahmin içindeki kalınlaşmış tabakaya gerek kalmaz ve bu tabaka dökülür ve kanama ile birlikte atılır.
 
Adet kanaması nedir?


Adet kanaması kalınlaşmış bu tabakanın ve kanın vajina yolu ile vücut dışına atılmasıdır. Adet kanaması hafif, orta yada çok şiddetli olabilir. Bu durum kişiden kişiye değişir. Hatta zaman zaman aynı kişide değişik şekillerde de olabilir. Pek çok kadında 1-2 gün hafif, daha sonra 1-2 gün şiddetli olur ve takiben yeniden hafifleyerek kesilir. Adetlerin başladığı ilk yıllarda kanamalar düzensiz olabilir.
 
Ped/tampon ne sıklıkta değiştirilmelidir?


Hijyenik pedler iyice dolana kadar beklenmemelidir. Kanamanın miktarına göre belirlenecek olan sıklıklarda değiştirilmelidir. Her kadın bu sıklığa kendi durumuna göre kendisi karar vermelidir. Eğer tampon kullanılıyorsa bu durumda her 4 saatte bir değiştirilmesi gereklidir. Tamponun 6 saatten uzun bir süre değiştirilmemesi hayatı tehtid edebilecek boyutta riskler taşır. Tampon kullanırken aniden ortaya çıkan yüksek ateş, kas ağrısı,ishal, baş dönmesi, baygınlık, ciltte kızarıklık görülürse doktorunuzla görüşmelisiniz.
 
Adet kanaması sırasında normal hayatıma devam edebilir miyim?

Evet. Kanamalarınız günlük aktivitelerinize engel değildir. Spor yapmaya ve benzeri aktivitelere devam edebilirsiniz. Tampon kullanıyorsanız yüzmenizde de bir sakınca yoktur. Hatta bazı kadınlar adet kanaması sırasında spor yapmanın adet sancılarına iyi geldiğini belirtmektedirler.

 
Adet gecikmesi ne anlama gelir?

Her adet gecikmesinde ilk önce yapılması gereken hamilelik olmadığının gösterilmesidir. Hamilelik dışında adet gecikmesine neden olabilecek başka durumlar da vardır;
üHastalık: Çeşitli sistemik hastalıklar bu duruma neden olabilir.
üStes: Sıkıntı,üzüntü ve benzeri duygusal yoğunluklar gecikmelere yol açablir.
üYaş: Yeni adet görmeye başlamış ya da menopoza yaklaşmış kadınlarda adet gecikmeleri olabilir.
üEgzersiz: Yoğun yapılan spor gecikmelere neden olabilir.
ü Ani kilo artışı yada kaybı gecikme yaratabilir.
 
det siklusu kaç döneme ayrılır ?

Adet döneminin ovülasyona (yumurtlamaya) kadar olan ilk kısmına overlerde folliküller gelişmekte olduğu için folliküler faz yada endometrium kalınlaştığı için proliferatif faz adı verilir. Ovülasyon sonrası dönem ise luteal faz yada sekretuar faz olarak adlandırılır.
 
Adet siklusu ne demektir?

Hormonların etkisi ile üreme organlarının her ay geçirdiği değişikliklerdir. Bu değişiklikler gebelikle veya menstrual kanamayla sonlanır. Menstrual siklus ortalama 28 gün sürer.

1. gün; menstrual kanamanın başladığı gün siklusun 1. günü olarak kabul edilir.

2-5. gün; rahmin iç tabakası dökülür ve kanama giderek azalır.

6. gün; kanamanın bittiği bugün yumurtalıklarda folikül adı verilen kesecikler içinde yumurta gelişmeye başlar ve rahmin endometrium adı verilen iç tabakası giderek kalınlaşır.

7-12. gün; yumurtayı içinde bulunduran folikül büyür ve östrojen üretimi devam eder.

13-14. gün; bu günlerde ovulasyon (yumurtlama) gerçekleşir. Bu dönemde cinsel ilişkide bulunulursa gebelik gerçekleşebilir. Ovulasyon sırasında kasık ağrısı ve hafif bir kanama görülebilir, bu günlerde vücut ısısı artar.

15-18. gün; gebelik oluştuysa döllenmiş yumurta tüpler aracılığı ile rahme gelir. Bu arada östrojen düzeyi düşer ve yumurtalıklardan progesteron adı verilen hormon salınmaya başlar.

19-20. gün; rahim gebeliğe hazırdır. Gebelik oluşmadıysa premenstrual sendroma ait yakınmalar bu dönemde başlar.

21-28. gün; endometriumdaki bezler büyür ve kan damarları artar.Progesteronun düşmesiyle kanama başlar.
 
Adet Düzensizliği (Anormal Kanamalar)


Her kadın hayatının bir evresinde adet düzeninde sapmalar, gecikmeler yada ara kanamalar yaşayabilir.İnsan hayatında yaşanılan stresler, sıkıntılar, ani kilo değişiklikleri, üzüntüler gibi pek çok faktör adet düzenini etkileyebilir ve adeta bir saat gibi işleyen bu mekanizmada sapmalara neden olabilir. Adet bozukluklarının hiç bir türlüsü normal değildir ve araştırılması gerekir. Çünkü kadın üreme sistemindeki hemen hemen bütün patolojilerin en sık verdiği belirti adet düzensizlikleridir.
 
Düzensiz kanama ne şekilde görülebilir?


Düzensiz kanamalar adet kanamasının ritminin, miktarının yada her ikisinin birden bozulması ile belirgindir. Genelde beyin-hipofiz-yumurtalık üçgenindeki hormonal dengenin bozulmasından kaynaklanır. Beyinden salgılanan gonadotropin adı verilen hormonların salgılanma bozuklukları yada uyumsuzlukları altta yatan ana nedendir. Bu durum yumurtlama bozukluklarına neden olarak östrojen ve progesteron arasındaki dengenin de bozulmasına yol açar. Klinik olarak kanamanın şekline göre isimlendirilirler.Buna göre;
üAmenore: Adet kanamasının üst üste 3 kez gecikmesi veya en az 6 ay boyunca adet kanamasının olmaması
üOligomenore: 35 günden daha seyrek olan kanamalar
üPolimenore: 21 günden daha sık olan kanamalar
üHipomenore:Adet kanamasının miktarının az olması
üHipermenore: Adet kanamasının miktarının fazla olması
üMenoraji:Adet kanamasının süresinin uzaması
üMetroraji:Olağan kanama günleri dışında ara kanamaların olması
üMenometroraji: Düzensiz aralıklarla fazla miktarda kanama olması
üOvülasyon kanaması:Siklus ortasında görülen hafif kanama
üSpotting: Lekelenme
üİlişki Sonrası Kanama:İlişkiden hemen sonra veya ertesi günü beklenmedik bir şekilde kanama görülmesi durumudur.
 
Adet Düzeninde Hormonal etkiler:

Endometrium (rahim içi tabakası) sürekli yenilenen ve her ay değişim gösteren bir dokudur. Bu doku östrojen ve progesteron adlı hormonlara karşı çok hassastır. Endometriumu etkileyecek organik bir patoloji olmadan östrojen ve progesteronun düzensiz ve değişik düzeylerdeki etkileri düzensiz kanamalara yani disfonksiyonel uterin kanamaya neden olur. Bu tür kanamalar oluş mekanizmasına göre incelenir;

  • Östrojen çekilme kanaması: Östrojenle uyarılmış ve kalınlaşmakta olan endometriumda östrojenin aniden ortadan çekilmesi ile meydana gelen endometrium dökülmesi ve kanamadır. Bu kanama türünde progesteronun bir etkisi yoktur. Dışarıdan verilen östrojenin kesilmesi yada ameliyat ile her iki yumurtalığın alındığı durumlarda görülür. Pratikte pek sık karşılaşılan bir tablo değildir.
  • Östrojen kırılma kanaması: Östrojenle sürekli uyarılmakta olan endometriumda östrojene olan cevap endometriumun her alanında aynı ve eşit değildir. Östrojen uyarısı devam ettikçe fazla gelişmiş ve kalınlaşmış kısımlarda kanlanma ve dolayısı ile beslenme bozuklukları başlar ve bu kısımlar dökülerek kanamaya neden olur. Anovülasyonda ortaya çıkan kanama bozukluklarının mekanizması budur, dolayısı ile disfonksiyonel uterin kanamaların altında yatan en önemli mekanizma da östrojen kırılma kanamasıdır.
  • Progesteron çekilme kanaması: Östrojenle uyarılmış ve kalınlaşmış endometrium yumurtlamadan sonra progesteronun etkisi altına girer ve artık kalınlaşmaz. Progesteron ortamdan çekildiğinde ise endometrium üzerindeki destek ortadan kalkar ve tüm fonksiyonel endometrium dökülerek kanamaya neden olur. Normal adet kanamaları ve doğum kontrol hapı kullanırken ilaç bittikten sonra görülen kanama bu türdedir.
  • Progesteron kırılma kanaması: Progesteron düzeyi endometrium kalınlığını korumaya yetmez ve kanamaya yol açar.
  • Atrofi kanaması: Östrojen ve progesteronun ortamda yeterli miktarlarda bulunmamasına bağlı olan kanamalardır. Menopoz sonrası dönemde görülürler.
 
Geri
Üst