Fıkra istiyorsan gel -2- )

Politikacılar

Bir otobüs dolusu politikacı seçim kampanyası için TEKSAS ta dolaşıyorlarmış. Otobüs büyük bir çiftliğin yanından geçerken, otobüs şoförün dalgınlığı yüzünden derin bir şarampole uçmuş. Çiftçi koşarak gelmiş, gece kurda kusa yem olmasınlar diye cesetleri gömmeye başlamış. Ertesi sabah, Şerif soruşturma için çiftliğe gelmiş. Çiftçiye sormuş: "Otobüsteki bütün politikacıları gömdün demek...Hepsi de ölüydü, eminsin değil mi?" Çiftçi cevap vermiş: "Bazıları yaşadıklarını iddia ettiler ama politikacıları bilirsiniz. Nasıl yalan söylerler! ".
 
Mutlu Son

İki sevgili varmış Hani insanın içini kıpır kıpır ettiren umut dolu bir sevgiymiş onlarınki. Evlenmeyi düşünüyorlarmış. Derken bir gün delikanlının yurt dışıina gitme mecburiyeti doğmuş. Kız gözyaşları içinde kalmış. Onsuz nasıl yaşayacağını bilemiyormuş. O zaman delikanlı cebinden bir yüzük çıkartmış ve demiş ki Ben iki yıl sonra döneceğim. Eğer döndüğüm güne kadar parmağından bu yüzüğü hiç çıkartmazsan beni gerçekten sevdiğini anlayacağım ve hemen evlenecegiz. Genç kız çaresiz kabul etmiş. Çocuk gitmiş.



Kız yüzüğü hiç ama hiç çıkartmamış. Taa ki... Taa ki sevgilisini karşılamaya gittiği güne kadar. O gün rıhtımda durmuş kendisine nişanlısını getiren geminin kıyıya yanaşmasını izliyormuş heyecanla. Birden güvertede delikanlıyı görmüş. Yüreği ağzına gelmiş. Sevinç içinde kendisini göstermeye çalışmış.



Elini cebinden çıkartıp sallayayım derken şıp diye bir sesle irkilmiş. Yüzük parmağından düşmüs, denizin derinliklerinde kaybolup gitmiş! Ne yaptıysa, ne söylediyse delikanlıyı ikna edememiş. Çocuk kızı terk etmiş. Zaman geçmiş.



Kız bir gün hep nişanlısıyla birlikte gittikleri balıkçıya uğramış. Birde bakmış ki delikanlı orada! Hemen yanına yaklaşıp olanları anlatmaya çalışmış. Delikanlı ilk başlarda biraz soğuk davrandıysa da sonunda yelkenleri suya indirmiş. Uzun ayrılığın getirdiği özlemle birbirlerine sarılmışlar. Mutluluk yüzlerinde okunuyormuş adeta. Bu olayın şerefine hemen yemek sipariş etmişler. Bir kaç dakika sonra bir tabakta balıkları gelmiş. İştahla çatal bıçağa davranmışlar.



Balığı kestiklerinde içinden ne çıkmış dersiniz?



Yüzük dediniz değil mi?



Bilemediniz.



Kılçık!



Siz çok fazla Türk filmi seyretmişsiniz...
 
Padişah madişah

Bir gün padişahın aklına köylü möylü fakir makir gibi konuşmaların neden yapıldığı gelir ve ferman verir "neden böyle konuşuluyor cevabı verene ağırlığı kadar altın verecem". Nice alimler ülemalar gelir fakat padişaha bir türlü aradığı cevabı veremez hiçbiride. Birgün yaşlı ve çok bilgin birisi padişahın huzuruna gelir ve başlar anlatmaya padişahım köylü diye ektiğini yiyen yarı aç yarı tok yaşıyanlara denir. Möylü ise yanında adamları olan adamları çalıştırıp kendisi yiyene denir" der ve padişah aldığı ceveptan memnun sana bir soru daha soracağım aynı şey padişah madişah diyenler içinde geçerlimi. Adam şu müthiş cevabı verir:
Olmaz olur mu padişahım rahmetli babanız padişahtı sizse madişahsınz...
 
Suçlu

Bir suçlu yurt çapında aranıyormuş. Bütün emniyet müdürlüklerine suçlunun bir adet cepheden ve iki adet profilden resmi dağıtılmış. ıki gün sonra Trabzon Emniyet Müdürlüğü nden bir fax gelmiş:


- Suçlulardan ikisini yakaladık. Üçüncüsünün yakalanması an meselesi
 
Geri
Üst