Deyimler'in Açıklaması -B-

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan kanuLt0
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Belirli belirsiz: Çok az belli olan, zorlukla seçilebilen. Belli başlı: -1. En önemli, başlıca. -2. Belirli. Belli belirsiz: Çok az belli olan, kolayca sezilemeyen.
 
Bel vermek: -1. (Duvar için) Ortası kamburlaşmak. -2. (Tavan için)
Aşağı doğru sarkmak.
 
Benden günah gitti (Benden söylemesi) : “Ben görevimi yaptım, ge­rekeni söyledim; bundan sonrası için sorumluluk kabul etmem.’ anla-, mında.
 
Benden sonra tufan : Kendinden sonrakileri, sonra olacakları düşün­meyen kimsenin tutumunun yanlışlığını belirtmek için söylenir.
 
Benden uzak olsun da, Mısır’a sultan olsun : “Söz konusu kimse, ne­rede, hangi mevkide olursa olsun, yeterki benden uzakta bulunsun.” anlamında.
 
Bende (sende, onda) o göz var mı? : “Bunlara inanacak kadar saf
mıyım? (saf mısın?) , (saf mı?).” anlamında.
 
Ben derim bayram haftası, o anlar mangal tahtası: “Benim söyledik­lerimden bambaşka şeyler anlıyor, anlamlar çıkarıyor.” anlamında.
 
Ben diyorum hadımım, o diyor (soruyor) oğul uşaktan neyin var (çoluk çocuktan ne haber?) : “Ben gücüm olmadığını, bu işi yapama­yacağımı söylüyorum; o hâlâ benden yardım istiyor, birtakım işler yapmamı umuyor.” anlamında.
 
Benim diyen : Kendine çok güvenen (insan).
 
Benim oğlum bina olur, döner döner yine okur: Hiçbir sonuca var­madan aynı şeyleri yineleyip duran kimse için alay yollu söylenir.
 
Benzi atmak (uçmak) : Korkudan ya da heyecandan yüzü sararmak; beti benzi atmak.
 
Benzi kül gibi olmak : Korkudan yüzünden kan çekilmek, yüzü sapsa­rı olmak
 
Benzine kan gelmek : İyileşmek, canlanmak
 
Berabere kalmak: Bir oyunda her iki tarafın da aldığı sayılar eşit ol­mak, yenişememek.
 
Bereket versin (bereket ki, bereket versin ki) : -1. “Tanrıya şükür ki.” anlamında yaşanılan kötü bir durum için söylenir. -2. “Tanrı size bol para versin.” anlamında iyi dilek sözü.
 
Besledik büyüttük danayı, (şimdi) tanımaz oldu anayı: “0 kimseyi biz yetiştirdik, bu hale getirdik, şimdi yüzümüze bile bakmıyor.” anla­mında.
 
Beş aşağı beş yukarı: Yaklaşık olarak; üç aşağı beş yukarı
 
Beş beter: Çok kötü.
 
Beşik kertme nişanlı (beşik kertiği) : Daha beşikte iken ailesi tarafın­dan nişanlanmış
 
Beşinci kol: Düşmanla iş birliği yaparak ülkeyi içten çökertmeye çalı­şan örgüt.
 
Geri
Üst